Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 MART 1996 SAU
HABERLER
Demirel'den
uyarı
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Demirel, Türk Sanayicileri
ve Işadamlan Vakfi Başkanı
Veli Santoprak ve
beraberindeki mütevelli
heyet üyelerini dün Çankaya
Köşkü'nde kabul etti.
Cumhurbaşkanı Demirel
kabulde yaptığı konuşmada,
devletin toplayabileceği en
yüksek vergilerle bile
masraflannı karşılamasmın
olanaksız duruma geldiğine
dikkat çekerek kurulacak
hükümetin en önemli
sorununun, kamu
maliyesinin sağlanması
olduğunu bildirdi. Demirel,
KlT'lerin. sosyal sıgorta
kunımlannın, belediyelerin,
tanm-satış kooperatiflerinin
ve benzeri kurumlann
devletten beklentilerinin
kesilmemesi durumunda
çözümün zor olduğunu
söyledi.
K. Irak'ta
operasyon yok'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişleri
Bakanlığı, Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin(TSK),
Kuzey Irak'ta şu an hiçbir
askeri operasyon
yapmadığını bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Büyükelçi Ömer Akbel, dün
düzenlediği basın
toplantısında, bir soru
üzerine, Türk güvenlik
güçlerinin, sınınn Türk
tarafında sürekli faal
durumda bulunduklannı
kaydederek bu güçlerin
bölgenin güvenliğı için
koşullann gerektirdiği
şekilde davrandıklannı
belırttı.
Hollandadan
Atina'ya tepki
• AMSTERDAM (AA) -
Yunanistan tarafından
casusluk ile itham edilen,
Hollanda'nın Atina
Büyükelçiliğinde görevli
askeri ataşe Thijssen
Schotgerrits, dün ülkesine
dönerken Hollanda'daki
siyası partiler. Atina'ya sert
tepki göstermeye devam
ediyor. Dışişleri Bakanı
Hans van Mierlo'nun, "iki
NATO müttefiki arasında
böyle bir casusluk olayının
mümkün olmayacağını,
Yunanlılann bir bardak suda
firtına koparmak
istediklennı" açıklamasının
ardından, siyasi partiler,
Hollanda'yı töhmet altında
bırakan bu tür ithamlann
karşılıksız bırakılmamasını
istediler.
SİVİİ6
askeri ceza
• ANKARA (ANKA) -
Askeri cezaya muhatap olan
sivillere bir yenisi daha
eklendi. Genelkurmay
Askeri Mahkemesi.
kapatılan Özgür Gündem
Gazetesi Yazıişleri
Müdürlerinden Şeyh Davut
Karadağ'ı "halkı askerlikten
sogutma yolunda yayın
yapmak" suçundan iki ay
hapis ve 160 bin lira ağır
para cezasına mahkûm etti.
Solda
yenileşme paneli
• .ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sosyal Demokrasi
Vakfı'nca(SODEV)
düzenlenen "Solda
Yenileşme ve Sosyal
Demokrasinin Geleceği"
konulu açıkoturum dün
yapıldı. Açıkoturumun
açılışmda konuşan CHP
Genel Başkanı ve Dışişleri
Bakanı DenİL Baykal, solun
ve sosyal demokrasinin
çerçevesini bugünün
gerçekleri ışığında aramanın
zorunluluğunu savunurken
insan-devlet, ınsan-servet ve
insan-şiddet ilişkisinde
solun, ınsanın yanında
olduğunu belirtti.
Çiller, TRT'yi
kutladı
• ANKAR4(Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Tansu
Çiller, TRT Haber Merkezi
yöneticilerine, terörle
mücadeleye katkılanndan
dolayı Genelkurmay
Başkanhğı'nca
ödüllendinlmesi dolayısıyla
bir kutlama mesajı gönderdi.
Başbakanlık'tan dün yapılan
yazılı açıklamada, TRT
yöneticilerinin Genelkurmay
Başkanlığı tarafından
ödüllendirilmiş olmasının,
aynı amaç ve duygular
içerisinde bulunan her Türk
yurttaşı gibi, kendisi için de
övünç meselesı olduğunu
bildirdiği belırtildi.
Pasaportumu ve nüfus
cüzdanımı kaybettim.
H1ZIR ALBAYH4K
Ecevit, Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Başkanlığı'nm protokole bağlanmasmı eleştirdi
4
UzLaşmada fleri gidildi'• DSP lideri Ecevit, protokolde
ölçünün kaçırıldığını söyledi ve
anayasaya göre buna haklan
olmadığını vurguladı.
• Ecevit, ANAYOL
koalisyonunun sorumluluğuna
katümadıklan için hükümet
protokolünün, güven oylamasında
çekimser kalma kararlanru
etkilemeyeceğini söyledi.
ANKARA (Cumhumet Bürosu) - DSP
Genel Başkanı Büient Ecevit, güven
oylamasında çekimser kalarak
destekleyeceğini açıkladığı "ANAYOL"
azınlık hükümetinin, yürüteceği icraatta
muhalefet partılenyle uzlaşma yolunu
araması gerektığine dikkat çekti. Ecevit,
ANAYOL protokolüne, Meclis
Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı
seçimlen için ortak tavır sergileneceği
hükmünün konmasını eleştırirken
"uzlaşmada ölçü kaçınlarak ileri
gidildiğini"vurguladı. "Muhalefet
görevimi/i yapacağız" diyen Ecevit,
telekomünikasyon hizmetlerinde devlet
denetiminin kaldınlmasına onay
vermeyeceklerini belirterek PTT'nin T'si
konusunda başlatılacak yasal
hazırlıklarda koşullan otacağını ima etti.
DSP lideri Büient Ecevit,
Cumhuriyet'ın, hükümet oluşumuna
ılişkin sorulannı yanıtlarken. RP'nin,
seçimlerin hemen ardından gösterdiğı
yumuşak ve uzlaşmacı tavnn ne denli
aidatıcı olduğunun görüldüğünü söyledi.
ANAYOL koalisyonunun sorumluluğuna
katılmadıklan için hükümet
protokolünün, güven oylamasında
çekimser kalma kararlannı
etkilemeyeceğini vurgulayan Ecevit,
şunlan söyledi:
"Muhalefet, eleştiri hakkımızı saklı
ruruyoruz. Ama bunu öyle RP gibi
yapacak değiliz. Geçen dönemde de biz
10 milletvekilivle yapıcı ve etkiü bir
muhalefet yaptık. Anayasa
Ulusal çıkarlar açısından telekomünikasyonda devlet denetiminin sürmesini iste-
yen DSP Genel Başkanı Büient Ecevit, muhalefet görevi yapacaklannı söyledL
değişikliklerinde o bakımdan büyük
etkimiz oldu. Yine ay nı yaklaşım içinde,
biz bir muhalefet partisi olarak
görevimizi yapacağu. Türkiye bir
çarvsi/Jik içûıdevdi. Ya RP'li bir
hükümet kurulacakh veya yeni bir erken
seçime gidüecekti. Seçim. bizi hiç rahatsız
etmez.
Aksine oylarunız ve milletvekili sayımız
bir hayli artarak geliriz, ondan cminim.
Ama bu, hükümet kurmayı kolaylaşrıncı
bir etken olmayabilir. Onun için her
ihtimale karşı yeni bir erken seçimin
altyapısını da süratle haarlamak
gerekiyor.
Anayasaya uyum yasalan çıkanlmah,
yeni bir nüfus sayımıyla veya başka
yöntemlerle iUerin gerçek milletvekili
sayıları saptanmalı. Bu hazııiıklan da
şimdiden her ihtimale karşı yapmak
gerekiyor. Bu konuda üslümü/e düşeni
yapacağız."
Stratejik önemi bulunan
telekomünikasyon hizmetlerinin
tamamen devlet kontrolünden
çıkanlmasını olumlu
karşılamayacaklanna dikkat çeken
Ecevıt, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hükümet, yasama çahşmalannda
Meclis'teki başka partilerle uzlaşma
yollannı aramak zorunda. Bu da
uzlaşma kültürünün gelişmesi
bakınundan olumlu bir etken olabilir.
Bizim de o konuda önemli bir ağuiığunız
olacak."
Ecevit, hükümetin kendi içinde uyumlu
çalışmasının yeterli olmadığını
kaydederek şu görüşleri dile getirdi:
"Tek tek yasalar gündeme geldiğinde, bir
muhalefet partisiyle uzlaşmalan
gerekecek. Dünyada da azınlık
hükümetleri genelde bu şekilde çalışır. Bu
da keyfı biçimde yasa çıkarmayı önlemiş
olur. Biz orada yapıcı bir katkıda
bulunuruz. İlla iktidardan geldi diye her
şeyi reddetmeyiz. Reddedeceğimiz olur,
öyle yapmayın, şöyle yapın diyeceğimiz
oİur."
'Uzlaşmada ileri gittiler'
Ecevit, TBMM Başkanlığı ve
Cumhurbaşkanlığı gibi parlamentonun
iradesine dayalı konulann da uzlaşma
kapsamına alınmasını veya öyle
gösterilmestni eleştırerek şunlan
söyledi:
"Liderier, uzlaşmada bazı bakımlardan
biraz fazla ileri de gidiyor olabilirler.
TBMM Başkanhğı ve Cumhurbaşkanlığı
için uzlaşmaya anavasa açtsından haklan
yok.
Çünkü partiler karar veremez, gnıp
karan alınamaz Cumhurbaşkanlığı ve
TBMM seçimlerinde. Anayasanın bu
seçimlen güçleştirmiş olmasının nedeni,
bu makamlara seçilecek kimseierin
tarafsızlığını güvence altına almak. Bdki
Meclis başka insanlan çıkaracak.
Burada biraz ölçüyü kaçırdılar galiba.
Sorunu kişiselleştirme eğilimi ortaya
çıkıyor. Bunu yadırgadun."
Atamalar
Bürokraside
değişim
beklentisi
ANK\R4(Cumhuriyet Bürosu)-
ANAP ve DYP'nin hükümet kurma
çalışmalan son aşamaya gelırken 24
Aralık seçimlerinden itibaren vekâ-
letle yönetilen ekonomi bürokrasi-
sınde de degışım gergınliğı başladı.
24 Aralık seçımlennde milletveki-
li adayı olmak üzere istifa eden bü-
rokratlann aynlmalanyla halen vekâ-
leten yürütülen kadrolara asaleten
atamalar yapılacak.
Bu çerçevede. son 3 aydır vekâle-
ten yürütülen ve DYP tçel Milletve-
kili Ayfer Yılmaz'ın seçımlerde aday
olmak üzere ıstifasıyla boşalan Ha-
zine Müsteşarlığı'na, DYP Afyon
Milletvekili Yaman Törüner'in isti-
fasıyla boşalan Merkez Bankası Baş-
kanîığı'na. DYP Izmir Milletvekili
L fuk Söylemez'in istifasıv la boşalan
Özelleştirme İdaresi BaşkanhğTna
ve DYP Lrancan Milletvekili Cihan
Paçacı'dan boşalan Zıraat Bankası
Genel Müdürlüğü'ne asaleten atama
yapılacak.
Son 3 aydır Hazine Müsteşaıitğı gö-
revini vekâleten müsteşar yardımcı-
sı Nevzat Saygıhoğtu. Merkez Ban-
kası Başkanlığı"nı vekâleten başkan
yardımcısı OsmanCavitErtan, Ozel-
leştirme idaresi Başkanlığrnı da yı-
ne vekâleten başkan yardımcısı Me-
tin F.rcan yürütüyor. Vekâleten yürü-
tülen kadrolann yanı sıra 52. hükü-
met döneminde DYP yönetımınde
bulunan ve ANAP-DYP koalisyon
protokolünde ANAP yönetimine bı-
rakılan Maliye Bakanlığı"nda da ust
vönetimde bazı değişıklikleryapılma-
sının beklendiği kaydedildi.
7V<
ÖDP Genel Başkanı, kapatılan DEP'in milletvekillerini ziyaret etti
Ums: MuhatabunızDEP'HIerANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye'dekı bölünmüş bütün sol eğilimlen
bünyesınde banndırmayı hedefleyen
Özgürlük ve Dayanışma Partısı (ODP)
yöneticileri. kapanlan Demokrası
Partısi'nin (DEP) Ankata Kapal\
Cezaevi'nde bulunan eski milletvekilleri ile
yazar İstnail Beşikçi ve eskı Demokrasi ve
Değişim Partisi (DDP) Genel Başkanı
tbrahim Aksov'u ziyaret ettiler. ODP Genel
Başkanı UfiıkUras, ANAYOL
koalisyonuna parlamento dışından güçlü bir
muhalefet yapacaklannı söyledi. Yeni
hükümet programında Kürt sorununun
çözümüne yönelik bir maddenin
bulunmayışını sert bir dille eleştıren Uras,
"Bu sorunun çözümünde, DEP
milletvekillerini muhatap kabul ediyoruz"
dedı. ÖDP Genel Başkanı Uras. Genel
Başkan Yardımcı Yıldınm Kaya ve Merkez
Yürütme Kurulu üyesi Necmi Demir,
kapatılan DEP'in Ankara Merkez Kapalı
Cezaevi'nde bulunan eskı mılletvekıllen
Hatip Dkle, Leyla Zana. Orhan Doğan v e
Selim Sadak ile yazar İsmail Beşikçi ve eskı
Demokrasi ve Değişim Partısı (DDP) Genel
Başkanı İbrahim Aksov'u ziyaret ettiler.
DEP milletvekıllerinin'TBMM'den
atılışının ikıncı yıldönümü nedeniyle
yapılan ziyaret. basına kapalı olarak
gerçekleşti. Yaklaşık bir saat süren
görüşmenin ardından açıklama yapan ÖDP
Genel Başkanı Uras, DEP milletvekillerinin
cezaevıne kapatılmalannı "hukukayıbı"
olarak nıtelendirdı. Uras, "Düşünce
özgürlüğüne ket vurulmasının korkunçluğu
ve vehameti hepuni/e sorumluluklannıı/ın
önemini ortaya koymaktadır" dedı. Uras,
şunlan söyledi: "Savaşa karşı olanlann
cezalandırıldığı. savaştan yana olanlann,
kafatası avcılannm, kan içkilerin
ödüllendirildiği bu siyasi pespayeliğin
sürmesi Türkiye'de yaşayan herkesi hızla
• ÖDP üenel Başkanı Uras, DEP
milletvekillerinin cezaevine
kapatılmalannı "hukukayıbı"
olarak nitelendirdi. Uras, hükümet
protokolünde Kürt sorununa yönelik
bir maddenin olmayışını da eleştirdi.
ODP Genel Başkanı L fuk L ras
kiıietmektedir. Krizi savaşla çözme
saplantısı içinde olanlar, bu savaşa karar
verenler hiçbir bedel ödemiyorlar.
"PICK'lılen attık' diyenler,dışanda
keyiflerince eğleniyorlar." DEP
milletvekillerinin özel bir mesaj
göndermediklenni kaydeden Uras.
ziyaretlerinin basına kapatılmasını eJeştirdi.
Uras. "Yaptıklannı kamuoyunun
beUeğindcn silmeye çalışıyoıiar. İçerideki
insanlann nasıl bir kısıtlama içinde .
olduklan ortada. Buradaki reziUiğin teşhir
olunmasuu istemiyoriar" dıye konuştu.
ÖDP yöneticılen. dün ayrıca, TMMOB
Genel Başkanı YavuzÖnen'i ziyaret ettiler.
Uras, ANAYOL koalisyonunun,
Türkiye'nin sorunlannı çözeceğine
inanmadıklannı belirterek "Bu hükümet,
Türkiye'nin son 15 yılının toplamıdır.
Muhalefeti olmayan bir Meclk'le karşı
karşıyayız. ÖDP olarak parlamento dişında
muhalefet misyonunu üstieniyoru/, Siyasi
partilere pabuç bırakmamakta
kararüyız'"dıye konuştu. ÖDP Genel
Başkanı Uras. bir gazetecinin. "ANAYOL
protokolünde Kürt sorununun çözümüne
ilişkin maddelerin bulunmayışını nasıl
değerlendiriyorsunuz" sorusunu "Kürt
sorununu yaratanlar buna çözüm
üretemezler" dıye yanıtladı. Uras, şöyle
devam etti: "Garnizon partilerin sağ ve
soldaki çavuşlan bunu sürdürerek terfi
ederler, ama bunu çözemezler. Bu, kazananı
olmayan Kartaca Savaşı'dır. Silah
tüccariannın kazandığı bir kirli savaşûr.
Olağanüstü Hal Bölgesi'nden seçilen DEP
milletvekillerini politik muhatabat
sayıyonız. Düzen partileri, bu sorunun
failleridir. Onlardan çözüm beklemek doğru
olmaz. TMMOB Genel Başkanı Yavuz
Önen de Türkiye'de siyasetin sağa
kaydınlmak istendığını ıfade ederek
ÖDP'nin, siyasal İslama meydan
bırakmayacak bir ışlevinin de bulunduğunu
belirtt Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde terörle mücadele gerekçesıyle
büyük paralann sılaha yatınldığını belirten
Önen, bu kaynagın Türkiye'nin konut
gereksinimini karşılamaya yeteceğini
sözlerine ekledi
OTLAR I ORAL ÇAUŞLAR
Los Paşaros Sefaridis.
"Los Kaminos de Sirkeci"
türküsüne başladığında, Ce-
mal Reşit Rey'deki tüm iz-
leyenleri duygulu bir hüzün bastı. Istanbul-
lu Musevı müzik topluluğu, kendisini "Se-
farad Kuşlan" olarak tanımlıyordu. Söy-
ledikleri türkünün Türkçesı de "Sirkeci'nin
Yollan"ydı. Topluluğun kadın solisti Ka-
ren Gerson, her türküye başlamadan önce,
o türkünün öyküsünü anlatıyor ve sözleri-
ni Türkçeye çevinyordu. Oİcuduklan par-
çalar, lspanya'dan 1492'de gelen Yahudi göç-
menler olan Sefaradlann öykülerini anla-
tıyordu.
Bu nedenle Ispanyolcaydı. "Sirkeci'nin
YoDan"nda erkek âşık, bu türküde peşine
düştüğü kadına. "Gel seni Sirkeci'nin kum-
sahnagötürüyorum'' diyordu. Anlaşılıyor
ki o yıllarda Sirkeci kumsalmış.
Los Paşaros Sefaridis bu türküleri, "İs-
tanbuPda Müzik, Etkfleşim ve Hoşgörü" ge-
cesinde söyledi. Bu Musevi grubunu "Da-
vid Sevi Maftirim Korosu"nun programı iz-
ledi. David Sevi grubu, Ibranice olarak Se-
gâh, Beyati, Uşşak. Hicaz ve daha birçok
bildiğimiz makamda şarkılar seslendirdi.
Sözlerini anlamak belki mümkün değildi
ama, meleodiler tamamen tanıdıktı. Mü-
ziğin ortak dili, azınlıklan Türklere yakın-
laştınvermişti.
Musevileri o gece Eımeniler izledi. Ana-
dolu Ermenilerinin dini müzığinde de bil •
dığtmiz makamlar yer alıyordu: Nihavent,
Sultanıyegâh. Saba, Hüzzam. Uşşak, Bu-
selık. Eımeniler, en derin dini dualar içe-
Hoşgörü Konseri ve Siyasi İslamcılar
ren müziklerini Anadolu'nun. Osmanirnın
melodıleriyle süslemişlerdi. Ermenilenn
din dışı müziğinde de Anadolu havasını du-
yumsamak mümkündü.
Çoksesli koronun enfes şekilde seslen-
dirdiği Dalilo'yu dınlerken, çok tanıdık
bir Doğu Anadolu türküsünün heyecanı
izleyenleri sanyordu. Bu. çok iyi bildiği-
miz Delilo türküsüydü.
Ortodoks Rum müziğının büyük üstadı
Leonidas Asteris, yaşadığımız topraklann
zenginliğini hatırlatıyordu. Onun Rumca
şarkılannda MünirNurettin'ın yaşayan iz-
lerini rahatlıkla bulabilirdiniz. Asteris'e.
Dersaadet Oda Müziği Topluluğu eşlik
ediyordu.
Asteris'le, Dersaadet Topluluğu arasın-
daki uyumlu birliktelik, ülkemizin dinler
ve uluslar mozayığını çok güzel tanımlı-
yordu. Dersaadet Topluluğu, Asteris'ten
sonra Kani Karaca'ya eşlik etti.
Bu kez Osmanlı-lslam müziği, Mahur
Peşrev 'lerle, Segâh Tekbir'lerle salona ye-
ni bir zenginlik kattı.
Cönül Paçacı'nın hazırladığı ve yine Pa-
çacı'nın açıklamalanyla devam eden Hoş-
görü Konseri'nin bitiminde tüm izleyici-
ler Istanbul'un renkli mozaiğini yenıden ha-
tırlamış olmanın mutluluğu içındeydiler. Er-
menisi'yle, Musevisi'yle, Rum'u ve
Türk'üyle çoğalan bir zengınlikti bu.
Gecenin ilerlemiş saatinde Cemal Reşit
Rey Konser Salonu'nu terk ederken. her-
kesın \ üreğinde bir burukluk olduğunu da
bir kenara yazmak gerekır. Cünkü izledi-
ğimiz, yitip giden bir zengınlikti. O zen-
ginlıkten nasibinı alamamışlann. bu zen-
ginliği yok etmek için yıllardır sürdürdük-
leri ırkçı. dinci rüzgârlar sonunda hedefi-
ni bulmuştu. Bu rüzgâr. Türkiye'nin dın-
1er ve milletler mozaiğini adım adım ku-
rutmuştu.
Konserin ön sırasında Fener Rum Patri-
ğı Barthalomeos oturuyordu. Yanında da
çeşıtli azınlık cemaatlerinın temsılcileri.
Türk ve îslam cemaatinın önde gelenleri
ise burada yoktular. Neden yoktular? Za-
ten olmalan mı gerekiyordu? Cünkü sonun-
da bu gece, sivillenn bir gecesiydı. Resmi
zevata gerek yoktu. O güzelim sivil gece-
ye, protokolün gri ağırlığını katmamakla
çok da iyi ettiler.
Örneğin bu konsere "Allah gösterme-
sin" Türkeş gelebilirdi ve "Ne mozaiği
ulan" diye bağınp ortalığı dağıtabilirdı.
Gösterdiği bu yüksek milli heyecan nede-
niyle parlamanter olmadığı halde Bakan-
lığa bile atanabilirdi.
Hoşgörü Konseri'nin tadı damağımızda
çevremızi izlerken, birden gözümüz siya-
si tslamcılann Akit gazetesındeki bir ha-
ber başlığına takıldı:
"Laikçi medya mensubuna infaz." Spot-
ta ise şunlar yer alıyor: "Cezayir'de ülke-
nin doğusundaki Skikda ken-
tinde, dev let televizyonunun
fotoğraf servisi bölümü mü-
dürünün kaçınlarak öldü-
rüldüğü bildirildi. Saadi ile birlikte son 32
ayda Cezayir'de cunta destekli hükümet
propagandasına hi/met eden ve yalan ha-
ber üreten 60'ın ü/erinde basın mensubu
öldürüldü."
Akit gazetesınin haber spotuna göre öl-
dürülen 60 medya mensubu. hükümet pro-
pagandasına hizmet etmişti ve yalan haber
üretmişti. Akit'in bunu yazabilmesi için biz-
zat bu 60 gazetecivT tanıyor ve onlann ya-
lan haber ürettiğini biliyor olması gereki-
yordu. Yahut da eğer îslamcı gruplar on-
lan öldürdüyseler mutlaka hakh bir gerek-
çeleri vardır, demek istiyordu..
Haberi dikkatlı okuyunca spotun vaha-
meti daha da artıyor. Çünkü haberin içeri-
ğinde, "hizmet ettikkrive yalan haber üret-
tikterigerekçesiyle" gazetecileröldürüldü-
ler diyor. Ama Âkit gazetesi haberin için-
deki 'gerekçesiyle' sözcüğünü kaldınp, ka-
tillerin gerekçesıni gerçekmiş gibi sunuyor.
Akit gazetesinin bu haber spotunu oku-
duktan sonra onlardan açıklama bekliyo-
rum.
Bu spotu yazan yazı işleri görevlisı bir
yanhş mı yapmıştır. yoksa ortada açıkça bu
cinayetleri hoşgören bir anlayışın propagan-
dasını mı yapmaktadır?
Hoşgörü Konseri nerede, bizim siyasi
îslamcılar nerede?
İnfaz savunuculuğuyla hoşgörüyü nasıl
bağdaştıracağız? .
GUNDUZ GOZUYLE
MELİH CEVDET ANDAY
Bir Maçın '
DüşündÜPdükleri
Kasparov'un bilgisayarla oynadığı satranç maçı,
4-2 bilgisayarın yenilgisiyle sona erdi.
Ama ben de o hafta akla karayı seçtim. ,
Insan onuru mu söz konusuydu bu maçta?
Hem öyle, hem değil.
Bilinçsiz bir güdümlü aracın akıllı insanoğlunu yen-
mesi elbette cansıkıcı olurdu; ama programlanmış bil-
gisayann insan elinden çıkma bir araç olduğunu dü-
şünmek, acımızı hafifletmeğe yeterdi.
Ancak bu mantık da gereğince doyuaıcu değildi;
biz yarattığımız araca yenik mi düşecektik?
Daha oraya gelmeden şu soruya yanıt bulmalıyız:
Insanoğlu programlanmış bilinçsiz bir araçla yanş-
mayı nasıl göze alabilir? :
Ve şu soru:, ,
Ünlü satranç şampiyonu Kasparov, karşısında bir
insan varmışçasına nasıl bunca ciddi olabildi?
Bunu onun çağdaş tekniğe saygısı diye yorumla-
yabilir miyiz?
Başka çaremiz yok.
Peki, nedir çağdaş teknik?
İnsan aklının bir araca aktarılmasıdır.
Öyleyse Kasparov bir araçla değil, insan aklı ile ya-
rıştı.
Buraya gelındığınde söylemek gerekiyor ki, ınsa-
noğlu da programlanmış bir bilgisayar sayılabilir. Gen-
lerimizden başlayarak yetişmemiz sırasında bize ve-
rilmiş olanlar, öğrenim, çevrenin türlü etkileri, hep bir-
den bir program değil de nedir? Üstelik bilgisayara
verilen program daha da eksiksiz ve sağlam olması
bakımından bize üstünlük sağlayabilir. Demek iste-
diğim, bir araçla karşı karşıya geçip satranç oynama-
nın küçültücü bir yanı olmamak gerekır.
Bunları söylüyorum ama içim rahat değil gene de;
aklım durmadan karşı geliyor.
Bir zamanlar satranç öğrenmiştim, benim gibi ace-
milerte oynadım da; bildiğim kadan ile bu oyun, kar-
şımıza çıkan olasılıklardan birini seçme yolu ile oy-
nanır. Seçenekler ise sonsuz değildir.
Imdi programlanmış da olsa, bir bilgisayann ileriyî
görerek bu seçeneklerden birini yeğlemesi düpedüz
bir akıl işidir ve dalgınhk, yanılma gibi insana özgü ruh-
sal durumların onda yeri olmayacağına göre bir in-,
sanın onu yenmesine olanak yoktur denebilir.
Nasıl olur! Oyun insan işidir, bütün oyunlar gibi sat-
ranç da insanoğlunun buluşlanndan biridir, buna bil-
gisayan da rahatça katabileceğimize göre bizim ken-
di buluşumuz karşısında yenik düşmemiz akıl dışı
sayılmaz mı?
Ama sonunda Kasparov kazandı işte, diye düşü-
nerek bu sorudan kurtulmak bana hiç de kolay gö-
rünmüyor. Bu mantık bunca sağlam olsaydı, hiç Kas-
parov bilgisayann karşısına oturur muydu?
Çelişen düşüncelerim işte böylece beni kıskaç içi-
ne almış sürüp gidiyordu.
Dostum Ali Sirmen benı bu güç durumdan kurtar-
dı.
Ondan öğrendiğimegöre, Kasparov bu maçta yan-
hş bir oyun oynamış, kazanmasının nedeni buymuş.
Yaşasın! İşte insanoğlunun üstünlüğü ortaya çıktt.,
Programlanmış bilgisayar yanlışa olasılık tanımadığın-
dan yenildi.
Pakdemirli'den sert eleştiri
'Yalı çetesiyle
bu işbirliği
ANAP'ı bitirir'
• Mesut Yılmaz'ın partideki sağ kolu Ekrem
Pakdemirli, ANAYOL anlaşmasını eleştirdi. Bu
işbirliği nedeniyle yolsuzluklann üzerine
gidılemeyeceğini ve hükümetin başanlı
olamayacağını savundu. Pakdemirli "Yalı çetesiyle
yapılan bu işbirliği ANAP'ı bitirir" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yılmaz ve DYP
lideri Tansu Çiller'ın önce-
kı gün ımzaladıklan ANA-
YOL koahsyonu protokolü,
partilerde rahatsızlık yarat-
tı. Koalisyon protokolü her
iki partiye mensup bazı mil-
letvekilleri tarafından "adB"
bulunmazken lçişleri ve Ba-
yındırlık Bakanlığı'nın bıra-
kılması DYP'de sıkıntıya ne-
den oldu. Bazı ANAP mil-
letvekılleri de Köy Hizmet-
leri Genel Müdürlüğü ile
birlikte Tanm ve Orman ba-
kanlıklannın karşı tarafa ve-
rilmesine tepki gösterdıler.
Yılmaz'ın partideki sağ ko-
lu Genel Başkan Yardımcı-
sı Ekrem PakdemirH, ANA-
YOL anlaşması nedeniyle
yolsuzluklann üzerine gidi-
lemeyeceğini ve hükümetin
başanlı olamayacağını ileri
sürerek "Yalı çetesiyle yapı-
lan bu işbirliği ANÂP'i biti-
rir'" dedı.
ANAP grubunun proto-
kolü görüşmek üzere dün
yaptığı toplantıda, yoğun
eleştiriler dile getirildi.
ANAP mılletvekilleri, Di-
yanet İşleri Başkanlığı, Me-
teoroloji Genel Müdürlüğü,
Gençliîc ve Spor Genel Mü-
dürlüğü, Futbol Federasyo-
nu Başkanlığı gibi kuruluş-
lara karşılık. Devlet Planla-
ma Teşkılatı (DPT), Hazine
ve Dış Ticaret müsteşarlık-
lan, Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü, Sermaye Piya-
sası Kurulu (SPK). Toplu
Konut İdaresi (TOKİ), Türk
Standartlan Enstitüsü (TSE),
Devlet Istatıstik Enstitüsü
(DİE), Tapu ve Kadastro Ge-
nel Müdürlüğü, Yüksek De-
netleme Kurulu Başkanlığı
gibi çok önemli kurumlann
DYP'ye bırakılmasına tep-
ki gösterdiler. Mılletvekille-
ri, bu bağlı kuruluşlar ya-
nında sağ partiler açısından
kırsal kesimin, köylerinöne-
mine dikkat çekerek burala-
ra hizmet götürecek Köy
Hizmetleri Genel Müdürlü-
ğü yanında Tanm ve Orman
bakanlıklannın, Sağlık,
Ulaştırma, Sanayi ve Tica-
ret gibi çok önemli icracı
bakanlıklann DYP'ye bıra-
kılmasını eleştirdiler.
Genel Başkan Yardımcı-
sı Ekrem Pakdemirli, DY?
ile işbirlığinin ANAP'ı bi-
tireceğini ileri sürerken Içel
Milletvekili AB Er, 4 yıldır
hırsızlık yapmakla suçladık-
lan DYP ile işbirliği yap-
malannın halk arasında
"Hırsız dedikleri adamlar-
la ortak oldular, demek kt
hırsızlıkta da ortak olacak-
lar" yorumlanna yol açaca-
ğını söyledi. ANAP Istanbut
Milletvekili HafitDumanka-
ya da yalı çetesi. hırsız de-
dikleri insanlarla hükümet
ortağı olacaklannı belirte-
rek. bu durumda yolsuzluk-
la nasıl mücadele edecek-
lerini sordu.
Eleştirileri yanıtlayan Yıl-
maz ise yolsuzluklarla mü-
cadele edilmesi için gerek-
li yasal düzenlemelerin ya-
pılacağını. bu konunun pro-
tokole konulduğunu söyle-
di. Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü'nün de Çiller'in
başbskanlıkta ilk sırayı ken-
dilerine bırakmasına karşı-
hk DYP'ye verildiğini beÜr-
ten Yılmaz. paylaşımdaki
adaletsizliklerle ilgili ola-
rak da "Bundaadaktarama-
yuı. Gönülbirliği ile bu işi
götüreceğiz'' dedı.
ANAP gnıp toplantısının
son bölümünde, genel eği-
limin belli olduğu belirtile-
rek herhangi bir oylamaya
gerek olmadığına karar ve-
rildı.