Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3O MART1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Halka açık medya gruplannm bilançolannda faaliyet dışı gelirleri kârlannı aşıyor
Medyada rantiyeolduHACERGEMİCİ
Türkiye'de bir ur gibi büyüyen
rant hastalığı. hızlı bir nakit akışı-
na sahip olan medyayı da sardı.
Hisseleri halka açık medya grup-
lannın I995 yılı bilançolan, söz-
konusu kuruluşlann yayıncılıktan
çok faiz geliri ile kârlı hale geldik-
lerini ortaya koydu.
Sadece reklam geliri aylık 500
milyar lira ıle I trilyon lıra arasın-
dadeğişen Hürriyet, Sabah ve Mil-
Kyet gibi gazeteierin bu getirileri-
ni faizdedegerlendirmesi, bilanço-
lanndaki faaliyet dışı gelirlerini
büyütüvor. Islami kesimeyakınlı-
ğı ile bilinen Ihlas Holding'in de
rant gelirlerine kapılannı açtığı dik-
kat çekıyor. Medya gruplannın
banka sahibı olması ya da bazı ban-
kalarla işbirliği içinde bulunması,
fonlann para piyasalannda değer-
lendırilme olanağını yükseltiyor.
Başta Akşam gazetesi olmak üze-
re, bazı yayın organlannın da dü-
zenledıkleri promosyon kampanya-
Jan çerçevesinde, abonelık siste-
mini kullanarak, belli dönemler
ıçin gazete ücretlerini peşin alma-
lan. rantta değerlendirilecek fon-
lan arttınyor.
1995 yı'lmda I trilyon 302 mil-
yon liralık net kâr ile medyada kâr-
lılıktalideriigeoynayan Hürriyet'in
bilançosunda faaliyet dışı gelirle-
ri 1 trilyon 428 milyon liraya ula-
şıyor. Aynı gruba bağlı Milliyet
Gazetecilik'in de geçen yıl 468
milyar kâra karşı. 562 milyar faali-
yet dışı gelir elde etmesi dikkat çe-
kiyor.
Rantta rekabet
Medyada Doğan Grubu'nun en
büyük rakibi olarak gözüken Sabah
Grubu, rant gelirlerinde de geride
kalmıyor. 1995'te 703 milyar lira
kâraçıklayan Sabah Yayırtcılık. bu-
nun yansını faaliyet dışı gelirler-
den elde etti. Faizsiz kazanç siste-
mine yönelerek finans piyasalan-
na giren, ancak ardından tavırde-
ğiştirerek faizli bankacılık mode-
line uygun Egebank ve Yurtbank'ı
satın alan Türkiye gazetesinin sa-
hibi fhlas Holding. 468 milyar kâ-
ra karşılık, 562 milyar lira faaliyet
1.428.005 O,
Medyanın rant bilançosu
Net kân (mlyon TL)
\ - O Malıyetrtfıkan (milyon TL)
dışı gelirle, medyadaki rantyanşın-
dayerini aldı.
Medyada, son olarak Akşam ga-
zetesinin okuyucusunun parası ile
kendini finanse etmeye hazırlandı-
ğı gözleniyor. 6 milyon 600 buı li-
ra peşin para alarak üç ay önceden
AKAI televizyon vaat eden Ak-
şam gazetesinin sahibı Mehmet Ali
lbcak'm"fedâkarlıkolarak~ scr-
gilediği bu davranışında büyük pa-
ra hesaplan rol oynuyor. 300 bine
yakın kuponlu okuru bulunan Ak-
şam gazetesi, bunlardan I50 bin
kişiyi ikna etse I trilyon liraya ya-
kın nakit para elde etmış oluyor. l
trilyonun ise halen yüzde 85'lerde
seyreden gecelik faizlerde değer-
lendirılmesi durumunda günlük
getirisı 2.3 milyar lıraya ulaşıyor.
Bu tablo asıl fedakârlığı yüklenen
okuyucunun Akşam'ı finanse etti-
ğini ortaya koyuyor.
Medyanın ranta kayışı vc pro-
mosyon çılgınlığı iseendişe ile iz-
leniyor. DSP Istanbul Milletveki-
li Nami Çağan basın kuruluşlan-
nın ranta yönelnıelerının rahatsız-
lık vericı olduğunu ıfade ederek
bunun Türkıyc genelinde yaşandı-
ğına dikkat çekti. Faaliyet dışı ge-
lirlerin basınla sınırlı olmadığını
hatırlatan Çağan. "Yalnızbasınde-
ğil bütün sana>i kuruluşlan aynı
şe>iyapjvor.Türkiye'nin 500 bü\ ük
sanavikuruluşunun toplam karla-
nmn yüzde5Xü 95yılında rantge-
lirlcrindcn teminedilivor. Bu, vcr-
gi politikasının ve para politikası-
nın bir sonucu olarak çıktı"dcdı.
Basının normal işlevlerindengi-
derck uzaklaştıgını da belirten Ça-
ğan. sözlerıne şöyle devam etıi:
"•Bugün için vaptıklan Batı'nın
kalitesi/ mallannı dağıtmak. Bu da
basın çalışanlarının aleyhine bir
durum yaranyor. Basın grupiannın
iktidarİa çok yakın ilişkileri var.
karşılıklı al gülüm ver gülüm o> u-
nunu o>nuyorlar. Medya hükümc-
tin desteği ile vüriiyor. Böyie olma-
sa birçoğu hatmış olacakti. Hükü-
metin desteği ile a\ akla dunıyorlar
ve bu nedenle de hükümetteri etki-
leme>e çalışıyorlar."
Yönetim kuruluna yenıden seçı-
len eskı GazetccılerCemiyeti Baş-
kanı Nail Güreli de, medyada ti-
can kaygılarvehesaplannönegeç-
tigini belirterek, promosyon çıl-
gınlığımnyanısırarantgelirlerinin
de bunlaraörnek teijkil ettiğini söy-
ledi. Güreli. sözlerine şöyle devam
ettı:
"Salt gazetecilik yapan ve ama-
cı gazetecilik olan bizler için bu ti-
cari işler u/manlık \e uğraş alanı-
mı/ın dışındadır. Bu nedenle bir
değerlendirme >apmam yanltş ola-
bilir. Şunu sövievebilirim ki ileti-
şim kuruluşlan da birer tirari ku-
nıluş olmakla birlikte diğer sek-
törlerden farklı yanlan vardır. Ka-
mumuna gerçekleri bitdirmeUe..
yayıncılığı ve bunun gerektirdiği so-
rumluluğu gözönünde tutmakla
yükümlü oktuklarını gözardı et-
memeüdirler."
• Ingiliz özelleştirme azmanı yazan Brendan Martin,
Türkiye'nin Batı'daki tecrübelerden yararlanmak yerine ömek
aldığını vurgularken, Alman Prof. Dr. Frank Deppe "küresel
sermaye"nin. zengin ve fakir uçurumunu açtığını söyledi.
AJVKARA(CumhuriyetBürosu)- mu hizmetinin geliştirilmesi gerek-
Ingıltere'deThatcherdönemi politi- tiği dekaydederek bunlanngeliştiril-
kalanna alternatıf politikalar üreten
özelleştirme uzmanı gazeteci-yazar
Brendan Martin, çalışaniann hızme-
tin kalıtesini arttırmak için inisiyati-
fı ele almalan gerektiğini belirterek,
sendıkalann özelleştirmede kurban
deg.il, farklı biryapı iletarafolmala-
n gerektiğini söyledi. Türkiye'nın
özelleştirme politikalannı incelediği-
ni belirten Martin, "•Görüyonım ki
Türkive. Batı'nın özelleştirme tecrü-
besinden kaeınmakverinc, Ban'vı ör-
nek olarak alıyor' 'dedı.
Harb-Iş Sendikası'nın düzenledi-
ğı "Özelleştirmenin Kaıtıu Vaşamı
Lzerindeki Etkileri ve SendikaJar"
konulu toplantıda konuşan Brendan
Martin, sendikalann özelleştirmeye
karşı oluşturmalan gereken politıka-
lan açıkladı. Martin, sendikalann hü-
kümetlerin özelleştirme politikalan-
na karşı, tamamen karşı bir tavır al-
mak yerine. değişikliğın öncülüğünü
yaparak. kendi perspektiflerini geliş-
tinmeleri gerektiğini belırtti. Martin,
Avrupa Birliğı ülkeleri içinde 17 ka-
mesinde çalışaniann taraf olabilme-
lerinin önemini vurguladı ve şunlan
ekledı:
"Chrelleştinnenin arkasındaki güç-
ler, sendikalann tutumlanna karşı
çok hassastır. Sendikalar, veni kolek-
tif sorumluluk içinde eylem strateji-
leri bcnimsernczlersc, neo-liberalizm
bugün tek seccnek olarak kaJır."
Işçi sınıfı tarihi üzerine araştırma-
lan ile tanınan Alman Prof. Dr. Frank
Deppe de konuşmasında. sosyal po-
litikalann sendikalann etkinlikleri-
nin en önemli parçası olduğunu kay-
dettı. Deppe.
u
küresdsermaye
T>
'nin.
zengin ve fakir arasındaki uçurumu
açtığını söyledi. Sendikalann görevi-
nın işçi sınıfının haklannı sav unmak
olduğunu belirten Deppe, "Ancak,
bununla sınırlı kahnmamalıdır. Gü-
nümü/de işsizliğin de s<)/eülüğünü
sendikalar üstlenmelidir. ABD'de İş-
siztiğin 140 mihar Alman Markıyıl-
lık maliyeti vardır. İssizlik, sadece iş-
sizleri ilğilendircn bir sonın degil,sos-
>o-ekonomik bir gerçektir" dedi.
Vergi daireleri
bugün de açık
ANKARA(AA)-1995 yılına ilişkin yıl-
lık gelir vergisi beyannamelerinin veril-
mesi ile birinci taksidini ödeme süresi. 31
martin pazargününerastlaması nedeniy-
le I nisan pazartesi günü akşamına ka-
dar uzatılırken vergi daireleri de bugün
tam gün açık olacak.
Maliye Bakanlıgı yetkililerinden alman
bilgıye göre, 1995 yılına ilişkin yıllık ge-
lir vergisi beyannamelerinin verilmesi ve
yıllık gelir vergisi birinci taksidinin öde-
me süresinin 31 Mart 1996 tarihinde so-
na erdiği hatırlatıldı. Ancak bu tarihın
hafta sonuna rastlaması nedeniyle söz
Ikonusu sürenin tatili takip eden ilk işgü-
'nü olan I nisan pazartesi sona ereceği
belirtildi. Mükelleflerin, beyannamele-
rini verdikleri zaman ödemede bulunabı-
leceklerini hatırlatan yetkililer, şöyle de-
diler:
"Mökellefler, bevannamelerini önceve-
rip vade tarihi sonuna kadar da ödeme-
de bulunabilirler. Buna göre, mükellefle-
rin beyanname verme ve ödeme süresinin
son günkrini beklemeden,öncetikle beyan-
namelerini vergj dairelerine vermeleri ve-
ya posta vasıtasıyla göndermeleri halin-
dc. vergi dairesinde oluşması rnuhtemel
sıkışıklık ve zaman ka> bı önlenmiş olacak-
ör."
Gümüşhane'nin
tek fabrikası
kapandı
ERZURIİM (Cumhuriyet) - Sümer-
bank'a ait Gümüşhane Hazır Giyim Fab-
rikası, devlete olan borçlan yüzünden iş
makinelenne haciz yoluyla el konularak
kapatıldı. Daha önce zarar ettigi gerek-
çesiyle özelleştirilerek Pınar Tekstil ad-
lı şirkete satılan Sümerbank Hazır Gi-
yim Fabrikası'nın. özel şirketin devlete
olan borçlanndan dolayı haciz edilerek
• kapatılması, yöre halkının büyük tepki-
• sine neden oldu.
Kjreç fabrikasından sonra tekstil fab-
rikasının da kapanmasıyla birlikte ışsiz
sayısının daha da arttığını belirten Gümüş-
haneliler, sorunlarıyla ilgilenecek ma-
kam bulamadıklannı söylediler. Hazır
gi>ım fabrikasının hiçbir zaman zarar et-
mediğini de ifadeeden vatandaşlar, "Fab-
rika vıırtdışından geten siparişleri karşı-
lıyordu. Fabrika siirekli kâr ediyordu.
Ama sağlanan kârlar. aynı rırmanın Bur-
' sa'da bulunan merkezine nakledildL Böy-
ı lece de devlete olan borçlar ödenmedi.
! Özellestirnıe kurumu da hiçbir araştırma-
ya gerek duymadan fabrikanın tüm ma-
| kinelerini haczederek fabrikanın kapısı-
| na kilit vurdu. Oiayın perde arkasında
1
ise güçlü politikacılar var" dediler.
ÖYK, 6 satış kararını onayladı
ANAYOL'un
özelleştirme siftahı
Başbakan Mesut Yılmaz başkanlığında, Devtet Bakanı Ufiık Söyle-
mez, Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez ve Maliye Bakanı Lütful-
lah kayalar'dan oiuşan ÖV K'nin ilk satış karaıian alındı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ANAYOL hükümetı
tarafından yenıden oluşturıılan
Özelleştırrne Yüksek Kurulu
(ÖYK), özelleştirme
ışlemlenne hemen başladı ve
ilk satış kararlarını aldı. Kurul.
Özel leştırme Idaresı
Başkanlıgı (ÖİB) tarafından
gcrçekleştırilen 6 satış ışleminı
onayladı. Başbakan Mesut
Vılmazbaşkanlığında. Devlet
Bakanı l fuk Söyleme/, Sanayi
ve Ticaret Bakanı Yalım Erez
ve Maliye Bakanı Lütfullah
Kayalar'dan oiuşan ÖYK'nın
ilk satış kararlan. dünkü Rcsmı
Gazete'de yayimlandı.
ÖYK. Çinko Kurşun Metal
Sanayü'nin 14 milyar dolara
Kayseri Maden Ticaret AŞ'ye
satılmasına karar verdi. Kurul
aynca. Petrol Ofisi'nc ait Öncü
tankcrinin 1 milyon 160 bın
dolara Gemi İnşaat Bakım
5.7 trilyonluk kredi borcu 27 trilyona ulaştı
Çay-Kur bankaların kıskacında
KREDİ BORCLARI TABLOSU (Milyar TL)
Alj
Banka T.
Halkbank 15.9.93
Vakrfbank 1992
1993
1994
1995
1996
Emlakbank 24.1.94
Garanti 30.9.93
Tütünbank 23.12.93
29.12.93
Demirbank 22.12.92
Esöaok- . EylüM993
Koçbanit Aöus.1993
Akbank Mart 1992
Z/raat 25.8.94
Vakıflar 15.7.94
Faiz
%
85
90
90
90
180
120
95
90
100
100
95
89
85
78
UberDbv.
15
K.TÜrv
Açık
D
M
«
a
H
"
Spot
Kum
Döv.K.
Alman
K.
600
124
678
160
120
300
50
50
80
70
150
m
120
200
25.5
milyon
dolar
Toplam
600
1.382
50
100
150
150
föo
12*
200
25.5
mılyon
dolar
15.5 milyon DM.
312
2.708
109
215
515
484
254
375
-
Sözleş
Borç
3.431
1.930
32
466
1770
700
Talep Edilen
Borç
3.967
7.869
17.5.1995
ıtıbanyfa 443
milyar ıstenıyor.
Yuzde 800
faiz ıstıyor
1.7.1994 ıtıbanyla
330 milyar ıçın
yüzde 625 faiz.
26.4.1994
166 milyar ıçın
yuzde 500 faiz.
25 8 T994ten
geçeftı800
milyar ıçın
yüzde 160 faiz.
AHMETŞEFİK
TRABZON - Türkive'nin en bü-
vük Kamu İktısadi Teşebbüslerindcn
bın olan Çay İşletmeleri Kurumu'nun,
yaklaşık 10 trilyonluk mal varlıgına
karşılık kredi aldığı bankalara 27 tril-
yon lira borcu oldugu belirtiliyor. Ala-
caklı bankalar, 21 trilyonluk borç gös-
termelerinc rağmen kurumun bugü-
nc kadar 5 trilyon ödeme yaptığını, 5.7
trılyon da borcu kaldığını iddia edi-
yor.
Kurum yetkilileri bankaiann kredi
borcu faizlerini tek taraflı olarak yiik-
seltmelcrinden dolayı böylesine çar-
pık bir durumun ortaya çıktığını be-
lirtiyorlar. Çay-Kur. borç miktan yü-
zünden birçok banka ile mahkemelik
oldu.
210 bin ailenin uğraştığı ve I mil-
yonun üzerinde vatandaşın en önem-
li geçim maddelerinden binni oluştu-
ran çay üretımi ve çay sanayii ciddi
sıkıntılann içinden geçiyor. 45 fabri-
kası, çok sayıda irili ufaklı tesisi \e bin-
lerce çalışanı ile Türkiye"nin en bü-
yük KlT'lcrindcn biri olan Çay-Kur.
Batılı uzmanlara göre, çalışanlar özelleştirmeye alternatif gelişme göstermezse, meydan neo-liberalizme kalır
Sendikalar kurban değîl taraf olmalı
AŞ've satışını onayladı.
ANAYOl. hükümeti.
kurulmasının ardından I ay
ucçmeden KİTsatışlanna
başladı. ÇİNKLR. 14 milyon
dolara Kayseri Maden Metal
Ticaret AŞ'ye satıldı. Firma. 14
milyon dolarlık satış bedelinin
vansınt sözleşme tanhinde,
yansını da iki eşit taksitte.
İJbor (Ingiltere piyasalannda
ABD Doları için belirlenen faiz
oranı) 2 puan üzerinde faizle 6.
ve 12. aylarda ödeyecek. Alıcı
firma, kurumun 2Ö0 milyar
liralık borçlannı da üstlenecek.
ÖYK'nin diğer bir karanyla da
Petrol Ofisi'ne ait Öncü tankeri
toplam I milyon 160 bin dolara
GİBAS'd satıldı. ÖYK aynca.
EBK'ye ait Adıyaman
İşletmcsi'nde soğuk hava
deposu olarak kullanılmak
üzere süren inşaatın da
Hazine'ye devrini kararlaştırdı.
"borç-ödeme-borç" döngüsü ile yak-
laşık 10 trilyon lira olan mal varlığı-
nın çok üzerinde bir borç yükü ile
karşı karşıya bulunuyor.
Çay-KurGcncl Müdürlüğü tarafın-
dan hazırlanıp, kurumdan sorumlu
Devlet Bakanı Eyüp Aşık'a sunulan
özel dosyada, kuruma Hazine'ce 10
trilyonluk sermayeye karşılık 12.5 tril-
yon ödeme yapıldığı. ödemelerin bü-
yük bölümünü devlet tahvili ve ikraz
anla^malanndan doğan faizlerin oluş-
turduğu belirtildi, Raporda kurumun
gclirlerini. satış ve ödenmemış ser-
mayeye karşılık Hazine tarafından ya-
pılan ödemelenn oluşturduğu vurgu-
landı
Borç ne kadar?
Bakan Aşık'a sunulan özel rapor-
da kurumun kredi borcunun, gecelik
faizlerin yüzde 1000'lerc ulaşması,
bankalann tek taraflı olarak sözleşme
faizlerini 4-5 katına çrkarması ile bü-
yük miktarlara ulaştığı belirtildi. Ku-
rumun özel bankalann bu uygulama-
ları karşılığında mahkemclcrc baş-
vurduûu bildirıldi.
IŞÇEMNEVREMNDEN
ŞÜKRAN SONER
Çok Geç Kalmadan
Üniversitede bilim insanı olmak, dekanlık gibi yö-
neticilik görevleri üstlenmek, övünç, onur kaynağı idi.
Şimdi, dışarıda para kazanma yollarını yaratmamış-
sa bilim insanı, yoksulluk sınınnda yaşıyor. Saygın-
lık hak getire.
Dekan, öğretim üyesi arkadaşlann, üniversitelerin
durumuna ilişkin anlattıkları, sözde en acı gerçekle-
rı bildiğimizi sandığımız halde inanılacak gibi değıl.
Son birkaç yıldır, her tür yatırım, harcamanın durdu-
rulması ile ortaya çıkan tablo, korkunç bir çarpıklık.
Bir yandan komik komik küçük paralar verilmedi-
ği için, insana ve araçlara yönelik çok pahalı yatırım-
larboşagidiyor. Milyonlaresirgendiği için, trilyonlar-
la, trilyaıiarla devlet gideri boşa harcanmış, para öl-
çüsüyle bile akıl almaz bir akılsızlık yapılmış oluyor.
Çok değedi, ister insan sağlığı ve hizmetine dö-
nük, isterse bilimin her alanına yönelik araç-gereç;
toplum yarartanması dışına. hurdaya atılryor. Bilim yu-
valanna, bırakınız yeni araç ve gereçlerin, kitaplann,
bilimsel kaynakların ulaşmasını; en sıradan bilimsel
yayınlar, kullanım malzemeleri bile alınamaz oluyor.
Bilim insanının bilimsel çalışması, gelişmesi don-
duruluyor, bilim kalitesi hızla aşağı çekiliyor. Yeni ye-
tişmekte olanlar ve öğrenciler yetişemiyor.
Hani toplumu bir yerden bir yere getirecek olan bi-
lim, sağlık ve eğitim var ya köküne kibrit suyu ekili-
yor.
Dışarıda yaşamanın, gelişmenin, para kazanma-
nın yolları aranıp bulunduğunda bilim insanının bili-
me, eğitime, etik değerfere ilişkin ölçüleri değişiyor:
Hastane, muayenehane, hastanede ek paralı hızmet
saatleri, özel hastane arasında koşuşturma, para
kazanma hırsı öne çıktığında ne hastanın can derdi,
ne ögrencinin yetiştirilmesi kaygısı kalıyor.
Beynini holdinglerin, büyük para ve çıkariann hiz-
metine sunmuş bilim insanının durumu daha da ür-
kütücü. Bilime, yaşama ilişkin gerçekleri görmemez-
likten gelme, kamu yaran, insana arka dönerek bil-
gi birikimini kullanma gündeme geliyor..
Kamu hizmeti yapan en saygın mesleklerin sahip-
leri doktorlar ve öğretmenlere bakıyoruz. Yaşamın,
yükselen degerlerin zorlaması ile bir çıkmaza sürük-
lenmişler. Kamunun hastanelerinde, okullarında akıl
almaz zor ve olumsuz koşullarda, asgari ölçüleri ile
sağlık-egitim hizmeti veremeden, aşın yorulmanın ve
maddi-manevi karşılığını da alamamanın öfkesini ta-
şıyortar.
Bir yanda en önemli insan haklanndan olan yaşam
ve eğitime ilişkin haklannı kullanamayan milyonlar,
diğer yanda akıl almaz büyük paralarta satın alınan
sağlık ve eğitim hizmetleri. Paranın dini-imanı olma-
dığı için de para ile işlediğinde daha çok para için
boşuna ameliyat edilen. aşın ilaç verilen, olmayan has-
talıklanndan tedavi gören hastalar, para ile satılan dip-
lomalar...
En çok da bu gerçekler yok sayılarak sağlık ve eği-
timin özelleştirilmeye kalkışılması gibi bir çılgınlığa,
bunun utanılmadan savunulabilmesine, en son sos-
yal güvenlik sistemlerinin kaldınlmak istenmesine
öfke duyuyorum.
Beyinlerini sermayedardan daha çok sermayeye
satmış olanların son çılgın projelerine, ince kapalı bir
üslupla sermaye bile karşı çıkıyor. "Özel sektör, özel
sosyal güvenlik sistemıne henüz hazır değil. Olsa ol-
sa genel sosyal güvenlik sistemt yanında, sağlık hiz-
metterine yönelik özel sigorta sistemi düşünülebi-
lir" türünden açıklamalar geliyor.
Beyinlerini sermayedardan daha çok sermayeye
satmış olanlar, özelleştirme saplantısında eğitim ve
sağlığı, sosyal güvenlik sistemlerini de özelleştirme-
ye kalkışıriarken yine çok büyük yalanlar atıyorfar. Dün-
yada doğrudan devletin elinde olmayan eğitim ve sağ-
lık hizmetlerinin nasıl işledığine bile bakmak zahme-
tine katlanmıyorlar.
Amerikanın bir benzeri Türkiye'de oluşturulabile-
cekmiş gibi, ağız sulandırarak anlatılan paralı üniver-
sitelerinin kârla eğitim yapan özel sektör kurumları
olmadıklarını, büyük kamu desteği de alan vakıflar
halinde, çok güçlü bir kamu ve toplumsal denetim-
le çalıştıklarını, bizde yapılmak istenenlerle hiçbir
ilişkisinin olmadığını yok sayıyoriar. Bilimin paraya sa-
tılmasının titizlikle engellenmeye çalışıldığını. top-
lumsal denetim mekanizmalannın işlediğini ve bilim-
den, bilim özgürlüğünden asla ödün vermeyen yö-
netim yapılarını atlıyoriar.
Yine Amerikada var cHan özel sağlık sigortası sis-
temtnin, var olan yaygın kamu sigorta sistemine ek
olarak birincisinin yeterli olmaması ile bağlantılı gel-
diğıni unutuyorlar. Çok daha önemlisi, dünyanın en
zengin ülkesinde akıl almaz sayıda halk çogunluğu-
nun, milyonlarla insanın sağlık ve sosyal güvenlik hiz-
metlerinden yararlanmacJa akıl almaz geri bir düzey-
de, olumsuz koşullarda yaşamaya mahkûm olduğu-
nu söylemiyorlar.
Sermayenin para koyduğu kadan ile eğitim, sağ-
lık ve sosyal güvenlik alanlanna bulaşması değil ür-
kütücü olan. Urkütücü olan; bu ideoloji ile zaten çok
geri kalmış eğitim, sağlık, bilimsel çalışma, üniver-
sitelerin, yapılması gereken reformlar çok acilken
daha da çökmeye terk edilmeleri. Kaybedilen her gün,
yaşamımızın geleceğine, ülkemizin gelişmesine, in-
san kaynağına akıl almaz büyük darbeler oluyor.
Bu işlerin özelleştirme ile olmayacağını, bu alan-
lann tümünde ciddi reformlarla işe koyulm amız ge-
rektiğini sonradan kavrasak bile, her anlamda be-
deli katlanılmaz olacak. Çok geç kalınacak.
Son dakika anlaşmasıyla ücretler % 61 arttı
SASA'da grevin
eşiğinden dönüldü
ADAJVA (Cumhuriyet) - Sabancı
Holding'e bağlı SASA fabrikasında
çalışan 2 bin 837 işçi adına. greve
birkaç saat kala toplu iş sözleşmesi
imzalandı. Kıran kırana geçen pazar-
lık sonucunda asgari ücretle çalışan-
iann aylığı iyileştirilirken maaşlara
yüzde 61 artı 5 milyon lira zam ya-
pıldı.
İstanbul Silivri'deki işyeriyle bir-
likte toplam 2 bin 837 sendikalı işçi-
nin çalıştığı SASA'da dün
sabah 07.00'de başlayacak
grev öncesinde taraflar son
kezbirarayag_eldiler. İşve-
reni temsilen Omer Saban-
cı, Endüstri ilişkileri Daire Başkanı-
Nihat Yüksel, Personel Müdürü Cum-
hur TuranİL,diger yetki Iiler Uğurtan
Doğan vc İskender İnce, işçileri adı-
na Petrol-İş Sendikası Genel Başka-
nı Bayram Yüdınnvnerkez yöneti-
cileri Yusuf Doğan, MustafaÇavdar,
şube başkanı Refik Deviren, Hasan Va-
vuzveişyeritemsilcılerinın hazır bu-
lunduğu toplantı önceki akşam
20.00'de başladı. Sabah 02.00'ye dek
S A
süren göriişmelerin ardından el sıkı-
şan taraflar. sözleşmev i de dün sabah
04.00'te imzaladılar.
SASA Personel Müdürü Cumhur
Turanlı'nın verdiği bilgiye göre I
Ocak 1996'dan başlayarak iki yıl sü-
re>le geçerli toplu iş sözleşmesiyle üc-
retlere birinci yıl yüzde 61 artı 5 mil-
yon lira, ikinci yıl ise yüzde 60 ora-
nında zam vapıîdı. Ancak enflasyon
oranı yüzde 60"ı geçerse geçen mik-
tann yansı kadar zammın
ücretlere yansıtılması da
kararlaştınldı. Anlaşma>-
la SASA'da son 1.5 yıldır
asgari ücretle (5.5 milyon
lira) çalışma 2% işçinin aylığı önce
iyileştirilerek 13 milyon liraya yük-
seltildi. Bu miktann üzerinde yüzde
61 artı 5 milyon lira zam aynca va-
pıldı.
Yakacak, izin ve bayram harçlığın-
dan oiuşan üçlüpaketin birinci yıl IK
milyon lıra. ikinci yıl 20 milyon lira-
ya çıkanldığı sözleşmcylc lOyıllık iş-
çininortalama aylığı (çıplak-brüt) 58
milyon liraya yükselmış oldu.
Tek seçenek: SCORPIO...
Standart özellikleriyle rakip tanımaz.
ABS fren, hem sürücü, hem yolcu tarafında hava
yastığı, hıdrolik dıreksiyon, seyahat bilgisayarı, klıma
Rakiplerınde isteğe bağlı olan tüm özellikler,
Scorpio'da standart Üstelik dılersenız, bu eşsız
otomobıle Türkiye'nin en hesaplı tüketici kredisi ile
sahip olabılırsiniz: Koçfinans Tüketici Kredisi'yle.
Scorpio 46.325 DM. «^ v. Ford'da
hep daha fazlasını
bulacaksınız.
BoJg«niıdeki Ford Yetkili Satıalanna ulafabileceğiniz telofon mnıuralan: t u m • Sönmeıfcoç (224) 261 03 27 Çortu • ErVan Oto (282) 652 62 45 Eskifhir • Porsuk (222)
227 74 37 kUnbul • Adım Otomotiv (216) 391 07 00 • Atakoç (216) 302 36 32 • Bajpınarlar (212) 280 26 72 • Bozkurt (212) 509 96 00, 570 22 78 • Doğan Oto (216) 326 29 55
• Gûrbaşlar(216) 413 72 00 • K*l*}kr (212) 612 74 01 • Motör Ticaret (212) 275 72 80 • Standarri Beldc (212) 232 15 00 • Şahsuvarajiu (216) 441 42 78 • Tem Oto (216) 335 1166
Koc—li ' Is Oto (262) 331 33 34 Sakarya • Akgün (264) 275 55 50 ZonguhUk • Azim (372) 323 07 45