Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 MART 1996 CUMARTESİ 10 DIŞ HABERLER ûrtonezya'da MfcSOölü • CAKARTA(AA)- Endonezya'nın guneyindeki Lahai bölgesini bir süredir etkisi al:ına alan şıddetli yağışlann yol açtığı sellerde, en az 30 kişinin öldüğû bildirildi. Resmi kaynaidar. sel felaketinde ]i kişinin yarafandığını, 16 kişının de kaybolduğunu belıffi'ler. Lahat bölgesînde gece geç saatlerde meydana gelen felakette en az 120 evin, sel sulanna kapılarak yıkıldıgı kaydedildi. Şiddetii yağışlann etkisiyle bölgedeki Betung nehrinin deyükseldiği belirtiliyor. Bcvador'da deppem • QUITO(AA)- Ekvador'da dün geceyansı Richter ölçeğine göre 5.7 şiddetinde deprem oldu. Depremde ilk belirlemelere göre 50 kişinin öldüğü, onlarca kişinin de yaralandığı bildirildi. Yetkililerin verdikleri bilgiye göre ülkenin orta kesimlerinde meydana gelen deprem, Andes daği eteklerinde bulunan kentlerdeki pek çok evin yıkılmasına neden oldu. Depremin merkezinin, başkent Cjuito'nun 96 kilometre güneyinde olduğu, ölümlerin büyük bölümünün Cotopaxi kentinde meydana geldigi belirtildi. Atlantis Mir'den ayrnhiı • WASHINGTON (AA) - Amerikan uzay mekigi Atlantis, dünya çevresindekı Rus uzay istasyonu Mir'den dün gece aynldı. Amerikan uzay ve havacılık dairesi NASA sözcüsü, aynlma işleminin öngörüldüğü gibi gerçekleştiğini bildirdi. Sözcû bu çok hassas aynlma işleminin birkaç saniye sürdüğünü ve herhangi bir sorun çıkmadığını kaydettı. ıçinde 2'si kadın 6 astronot bulunan Atlantis, geçen cumartesi akşamı Amerikan-Rus uzay ' işbiriiği prograrnı Kapsamında uluslararası uzay istasyonu kurulması çalışmalan için Mir'le kenetlenmişti. Atlantis yann dünyaya dönecek. Kaddafîden barış kösteği • EL MARJ (AA) - Libya lideri Muammer Kaddafi, ABD'yi ahlaksızlık abidesi ûlke oiarak nıteledi ve ABD ve IsraıTle banş yapmak, ham hayalden başka bir şey değil dedi. Kuzeydoğudaki El Marj kentinde bir konuşma yapan Kaddafi "ABD'yle, Israil'le. NATO'yla banş filan ummayalım, bunlara acımayalım da" dedi. "Elinde binlerce atom bombası olan ırkçı bir ülkeyle banş olacağına inanan safdiller değiliz" diyen Kaddafi, Araplann tek bır halk olduklannı ve "Israil gibi davetsiz misafır" bir devleti asla tanımayacaklannı kaydetti. 3 günlük bir çalışma gezisi için Washington'da bulunan Demirel, ABD Başkanı Clinton ile görüştü K, Irak'ta Rürt devletikaygısıFLATKOZLUKLU NVASHINGTON- 3 günlük bir ça- lışma ziyareti için VVashıngton'da bu- lunan Cumhurbaşkanı Süleyman De- nürel. ABD Başkanı Bill Clinton ile BeyazSaray'da 1 saat sürenbirgörüş- me yaptı. Sıcak bir atmosferde ger- çekleşteği bildirilen görûşme sıra- sında Demirel'in ABD liderinden, il- keler anlaşmasını kabul etmesi için Washington'ın Ermenistan'a baskı yapmasını istediği \e Erivan'ın bu yönde adım atması halinde de Tür- kiye'nin kapıyı açacağını söylediğı öğrenildi. Diplomatik kaynaklar. Türkiye'nin Ankara-Erivan ilişkile- rinde yumuşama sağlanmasını he- deflediğıni belirterek. "Sorunsuzbir komşuluk dönemine kapı açmak ar- zulanıvor." dediler. Demirel Clinton grüşmesinin gündemini Ortadoğu, Kıbns. K.lrak, Eımeni-Azeri anlaş- mazlığı ile Türk-ABD ticaret, ener- ji ve güvenlik işbiriiği konularının oluşturdugu bildirildi. Demirel, Clinton ile Beyaz Sa- ray'da gerçekleşen göriişmesinden sonra gazetecilere yaptığı açıklama- da, Türkiye'nin, Yunanistan ile nere- de, ne zaman ve hangi düzeyde olur- sa olsun görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Demirel, birsoru üzerine de, "Kuzey Irdk'ta bir Kürt devleti kurulması ile ilgili kaygılanmı BaskanClinlon'ailettinrdfcdı ABD Baskanı'na. Yunanistan ile kapsam- lı diyalog konusunda Türk hüküme- tinin son girişimini anlattığını kayde- den Demirel, "Kıbns ve Ortado- Cumhurbaşkanı Demirei ve ABD Başkanı Clinton dün Beyaz Saray'da 1 saat göriiştüler. ğu'da banş konuiarını elc aldık. Aze- ri-F.rmeni anlaşmazlığmın çö/ümü- ne yönelik son çabalarfa ilgili düşün- celerimi Başka n Clinton'a ilcttim. tkili ilişkilerimlan tiim >önlcrini gö/- den gtçirdik. Türkiye ile ABD arasın- daki ilişkilerin temeli sağlamdır" dı- ye konuştu. Cumhurbaşkanı Demirel şöyle devam etti:"Clinton ile görüş- mem, Türkiye'nin bölgesindeki öne- minin yeniden teyrt edilmesi için iyi bir fırsat oldu. Clinton'ın değerlen- dirmelerinden bü>ük memnunluk duydum. Türkiye-ABD arasındaki ilişkilerin daha da gcliştirilmcsinin yollannı konuştuk." Demırel-Clinton görüşmesinde, Türk tarafından Dışişleri Bakanı Cmre Gönensay. Türkiye'nin Was- hington Büyükelçisi NüzhetKande- mir, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı GündiizAktan. Cumhur- başkanlığı Özel Kalem Müdürii Vol- kanBozkırda hazırbulundu. Görüş- meye Amerikan tarafından Başkan Yardımcısı AIGore. Dışişleri Baka- nı VVarren Christopher. Ulusal Gü- venlik Danışmanı Anthonv Lake. Beyaz Saray Gcnel Sekreteri Ixon Panetta katıldı Öte yandan, ABD Başkanı Clin- ton'ın Demirel ile görüşmesinde. Ege'deki sorunlannçözümü için l.a- hey Adalet Divanı ya da üçüncü bir ta- rafın hakemliğini önerdiği bildirildi. ABD yönetimininönümüzdeki birkaç hafta icinde Ege'deki sorunun çözümü için daha fazla çaba harcayacağı da bildirildi. Demirel Kongre tcmaslan sırasın- da da. Amerikan Kongresi'nin önde gelen lıderlerini sözde Ermeni soykı- nmı tasarısının gündeme getirilme- mesi konusunda uyardı. Demirel, ko- nunun, Türk-Amerikan ilişkilerini olumsuz etkileycbileceğinin altını özellikleçizdi. ABD Tern.Mİciler Meclisi Başkanı Newt Gingrich, Türkiye'nin ve Türk halkının bir hayranı olduğunu söyle- di. Cumhurbaşkanı Süieyman Demi- rel. Amerikan Kongresı'nde. Cumhu- riyetçi Parti'nin başkan adaylıgını ga- rantileyen ve Ermeni yanlısı rutumuy- la tanınan Senato Coğunluk Grubu li- deri Bob Dole ile görüştü. Demirel. Türkiye'nin dostu oiarak bilincnkıdcmli demokrat Senatör Ro- bert Byrd .Atatürk hayranı Temsilci- ler Meclisi Başkanı NewtGingrich ve Senato Dış llişkilerKomitesi'nin üye- leriyle de bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyü- kelçi Omer Akbel. Cumhurbaşkanı Demirel'in temasları ile ilgili bilgi ve- rırken "Dole'un ilgisini çeken başka konu. son Türk-Yunan anlaşmazlığı idi. Cumhurbaşkanı da bu sorunlann tarih >e coğrafvadan günümü/e geldi- gini srivledi. Cumhurbaşkammı/her yıl kongrede ortava atılan sözde Er- meni sovkjnmı karar lasansının Tür- kiye ile ABD ilişkilerini olumsuz etki- leyebileteğini \ urguladı.." İSOTLAR/ ORAL ÇAUŞLAR Savaş ve banş gelgitleri arasındaCurnhurbaşkanı Süleyman Demirel'in gezisine ABD yetkılilen ne kadar önem verdiler sorusu tartışılabilır. Örneğın Clinton. Demirel'e biryemek bile ikram etmedı denebilir ABD Türkiye ilişkıle- rinde bu konu her zaman sorun olduğu için bu gezide yeni bir durum yoktu di- yebılinz. Demirel'in gezisi, ABD'nındi- ğer yakm dostu Yunanistan'la ilişkilerde yeni kapılar açmaya adım olması bakı- mından önemlidir. Mesut Ydmaz'ın Yu- nanistan'la ilişkılen yumuşatma girişi- mine Demirel'in de aynen benimsedr|ı anlasılıyor. Ne var ki Yunanlılar. Türki- ye'nin atagını ABD'deki lobılen yoluy- İa önce etkisizleştirmek, sonra da lehle- rine bir hava yaratarak önlemek istiyor- lar. Süleyman Demirel'i kapıdan yolcu eden ABD Başkanı. aynı akşam Yunanis- tan'ın bagımsızlığı şerefine Yunan lobi- siyle kadeh kaldıranık denge tutumunu sürdürdüklerinı ılan edıyor. Yukandan bakıldığında Türicıye ile ABD ara.sında ciddı bir sorun olmadığı soylenebilır. Ba- zı yorumlarda bu ilişkilerin en iyi dö- nemlerinden bınnı vasadığı belirtiliyor. Neredeyse hiçbir konuda ciddi bır çeliş- me olmadığı ifade edılıyor. Ancak so- runlar tek tck ele alındığında detay gıbı görülen konularda cıddı farklılıklar gö- ze çarpıyor. Örnegın Kıbns, Kardak kn- z\ dahil Yunanistan'la kıta sahanlığı ko- nusunda ABD'nin Türkıye'nin tezlenne yakın oldugu öne sürüiebilir mı? ABD. Türkıye-Ermenı sınınnın açılmasını istı- yor, Türkiye bu noktada Azenlere bakı- yor. ABDÇekıç Güç yoluyla Irak'ın bir kesiminde Kürtlerin özerk yaşamasını sağlamaya çahşırken Türkiye sürekli Irak'ın toprak bütünlüğüne vurgu yapı- yor. ABD, Kürt sorunu nedenıyle insan haklan vurgusundan vazgeçmezken Tür- kıv'e teröre karşı mücadelede ıttifağım ön pfana çıkanyor Ömeğın Clinton "ın ak- şam bırlikte yemek yedıgı vc Yunan IA>- bisiadı venlen ekıbin içinde Kürt soru- nunda Türkıye'ye radıkal eleştıriler ya- pan senatör John Porter' ın eşı bayan IV- ter dc bulunuvordu. Cumhuriyetçı Baş- kan adayı Robert Doie, senatör Byrd. Tcmsilcılcr Meclisi Başkanı Gingrich Türkiye için dostluk dolu sözler söyledı- ler ve Demirel'e iltifatlar cttiler. Cünkü Türkiye bütün uluslararası konularda ABD'yı en kararlı destekleyen ülkeler- den bırisi oiarak ün yapmış durumda. Körfez Savaşı'nda, Somalı müdahalesın- de,bunabenzer bütün uluslararası ılişki- lJTu?"Türkiye hep ABD'nin yanında yer aldı. Türkiye'nin derdı. bölgedekı sorun- larda ABD'yi kendi yanına çekcbılmek. Süleyman Demirel'in ABD'nin önde ge- len pohtikacılanyla yaptığı görüşmeler- de vurguladığı bütün temcl konular Tür- kiye'nin iç yasamını da dennden etkıle- yen konular. Türkiye PKK \e Kürt soru- nu, Kafkas Petrollen, Yunanistan'la ılış- kiler, Güneydoğu'dakı barajlar nedenıy- le Irak ve Suriye ile artan su gergınligi, Kıbns tartışması gibi bütün temel konu- larda ABD'yı ıknaetmeyeçalışıyor. Kcn- dısıneyöneltıleneleştırilerdenkurtulma- ya çalışıyor. Bütün bu temel konularda- ki zorlanma Türkıye'yı daha banşçı ve daha kalıcı çözümlcre zorlayabılır. Tür- kiye. neredeyse kilıtlenmiş ve bırçoğu savaşlara neden olmuş konularda bır an- lamda klasik polıtikalannı yeniden test ediyor. Demirel'in gezisi belkideen çok bu nedenleönemli. Ornegin Türk-Yunan . ilişkilcri her zaman bir çatışma yaratan özelliğiyle ne kadar daha gidebilir'.' Gü- neydoğu'dakı savaş sonsuza dek böyle sürebilirmi'.'Ermenıstan-Azerbaycan'ın savasla çözülemeyen kavgalan ne zaman banşla sonuçlanabilir, Türkiye bu konu- da nasıl bır rol oynayabilir'.' Demirel'ın de ABDdekı konuşmalannda belırttigı gibi, karmaşık bir dünyada. sorunlann en yogun olduğu bir bölgenin orta yenn- de duruyoruz.lçımızde. dışımızda dina- mıtler natlıyor. Daha patlama potansıye- lı olanlar da var. Bu noktada Türkiye ne kadar uzak görüşlü ve cesur çözümler üretebilır? Geleneksel, dcngcci ve sorun- lan sürcklı erteleyen tufumunu ne kadar devam ettırebilir'.' Demirel'i ABD'de iz- lerken politikalarda hep bır yenılik ve atılganlık aradım. Bazı banşçı mesajla- nn daha fazla vun^uUndığını inkâretme- mek gerek. Ancak bünca ağır ve JcaVıfıa- şık ilişkilerin ıçındençıkabilmekvedüz- lüğe ulaşabilmek, bu küçük vc çekmgen adımlarla basanlabilir mi? Evct demek çok zor Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan ve Kırgızistan devlet başkanlan bütünleşme anlaşmasını imzaladı Vloskova'da6 ınini BDT' doğduHAKAN AKSAY MOSKCAA-Dün Moskova'dayeni birulus- lararası topluluk doğdu. Bağımsız Devletlcr Topluluğu'nun (BDT) 12 üyesinden 4'ü ara- sında, başta ekonomik ve insani konular olmak üzere her alanda eskisinden daha sıkı işbirli- ğini amaçlayan bir bütünleşme anlaşması ya- pıldı. Rusya, Beyaz Rusya, Kazakistan ve Kır- gızistan liderleri arasında vanlan anlaşmayla fiılen-BDTiçindemini BDT" kurulmuş. oldu. Dörtlü ortaklığın BDT'den dahaetkin bir iş- birliğini ve yakınlaşmayı hedeflediği, ancak katılan ülkelerin ulusal egemenliklerini koru- yacaklan bildirildi. Devletler Arası Konsey Başkanlıği'na Beyaz Rusya lideri Aleksandr Lukasenko seçildi.Söz konusu dört ülkenin de\ let başkanlan Boris Yettsûı, Aleksandr Lu- kaşenko. Nursultan Nazarbayev vc Askar Aka- yevtarafından ımzalanan anlaşmaya göre eko- nomik ortaklığın önündeki engellerin kaldı- nlması, gümrük duvarlannın as.ılması, ortak para binminin oluşturulması ve serbesl dola- şımm güvence altına alınması hedefleniyor. Bu açıdan bazı yorumcular dünkü anlaşmayı, Avrasya Ekonomik Birliği'nin ilk adımı ola- rak değerlendirdiler. Anlaşmayı ımzalayan liderler, adım koyma- dıklan bu yeni uluslararası oluşuma öteki BDT ülkelerinin ve başka devletlerin de katılması- nın mümkün olduğunu bildirdiler.lmza töre- ninde. Sovyetler Birliği'ne geri dönüşün müm- kün olmadığını söyleyen Rusya Başkanı Yelt- sin dört ülke arasında "bütünleşme sürccleri- nin derinteştirilmesi" adım tasıyan bu anlaş- mayla yeni tarzda birleşmenin gerçekleseceği- nı vurguladı ve 16 haziran scçimlerine yöne- lik oiarak kcndisinc destek veren BDT lider- leri ne teşekküretti. Kazakistan lideri Nazarbayev ise Avrupa Birliği'ni örnek göstererek bütünleşme süre- cinc katılanlann bağımsız kalacağını, aynca bu sürecc hcrkcsin farklı zamanlarda ve farklı hız- larla katılmasının doğal olduğunu söylcdi. Öte yandan Rusya ile Beyaz Rusya arasında 2 ni- sanda çok daha sıkı bir bütünleşme amacıyla birsiyasal birlik anlaşması yapılması beklcni- yor. Lukasenko. bütünleşmeye giden merdiven- de, BDT'yi birinci basamak, dört ülke arasın- da dün imzalanan anlaşmayı ikinci basamak, Moskova ile Minsk arasında salı günü yapıla- cak anlaşmayı ise üçüncü basamak oiarak ni- teledi. Iki ülke arasında 1.5-2 yillık süreç için- dc ortak anayasa, marş vc bayrak oluşturula- rak birliğın pekiştırilmesi amaçlanıyor. Luka- senko. bunun. ikı dcvletin birleşmesi sonucu- nıı doğurabileceğini v urgularken Moskova bü- tünleşmeye giden her ülkenin ulusal egemen- liğini koruyacağının altını çizmeye özen gös- tcriyor. Rusya ile Beyaz Rusya arasında im- zalanacak anlaşmanın ayrıntıları şu ana kadar netlcşmedi. Siyasal yorumcular, iki ülke ara- sında "son derece özerilişkilerin olmasının, başta Almatı vc Bişkek olmak üzercöteki BDT başkentlerinde tepki görebileceğini belirtiyor- lar. Ancak aynı şey, dün yapılan dörtlü anlaş- mayla ilgili oiarak da gündeme gelebilir. BDT'nin öteki sckiz üyesi, özellikle de birli- ğe geleneksel oiarak sıcak bakan Gürcistan, Ermenistan ve Tacikistan kendilerini "üveyev- lat"olarak hissedebilirler. t* •• V •• GUNLUGÜ HAKAN AKSAY "Moskovalı" iflasın eşiğinde Rusya'nın ürettiği sayılı otomobillerinden biri olan "Moskoviç" (Rusça, 'Moskovalı' demek) iflasın eşiğinde. "Moskovalı" fabrikasında üretim 1994'te 68 bine ve geçen yıl da 40 bine düştü. Stalinist bilgisayar! Bir Rusya üniversitesinde, bilgisayara Rus çarlanyia, Sovyet ve Rusya liderieriyle ilgili geniş bilgi yüklendi. Ve ondan, günümüzün özellikleri ile Rusya halkının yapısını göz önüne alarak "en ideal başkan~ı seçmesı istendi. Bilgisayann yanrtında ilk sırayı Sta/in. ikincisini Lenin, üçüncüsünü ise Büyük Pyotr (Deli Petro) aldı. Hillary hep yeri dolaşsın!.. "Dostlar alışvenşte görsün" deyimi kıme'daha çok uyuyor? Göstermelik işler yapmada kim daha başanlı? Rusya mı, Türkiye mi? Bu sorulan bir kez daha aklıma getiren gelişme, Türk televizyonlanndan izlediğim "tarihi bir ziyarefin aynntıları. Artık dünyalılar oiarak "hepimizin babası"kabul etmemiz gereken Bill Bey, eşinı ve kızını Türkiye'ye göndermiş. Varsın gelsinler! Yurdumuz. doğal güzelliklere adalet duygusundan fazla önem veren insanlar için tam bir cennettir! Ama bizimkilerin paçası tutuşmuş. Han'fendi nereye gidecek, ne görecek, ne yiyecek dıye bir telaşa kapılmışlar. Bu arada yollar yapılmış, cilalar atılmış... Ne güzel! Hatta keşke şu Hillary Hanım her yeri gezse de, her yere huzur ve düzen gelse, diye düşündüm. Aynı günlerde bir Moskova gazetesinde okudum: Gelecek yıl Moskova'nın 850. kuruluş yıldönümü. Onun için ana caddelerde boyama, çiçeklendirme ışlen hızlandınlıyor Yabancı konuklar için yapılacak gösteriter şimdiden planlanıyor. Huzur önlemleri bıle bugünden alınıyor. Bu önlemlerden biri de, kutlama sırasında Moskova'nın sarhoşlannın, esrarkeşlennin, evsızlerinın kent dışına süruleceği. Ama nereye? Haberi yazan meslektaşım bunu merak etmemiş. Şu 12 yıl içınde ne göstermelik numaralar gordüm bu ülkede! Leningrad'da okurken bir politbüro üyesinin kentı ziyaret edeceğini ana caddelenn güzelleşmesınden anlardık. Öğrenci yurtlanna Universite Komünıst Parti Komitesi sekreterteri gelmeden önce çekidüzen verilirdi. Komsomol'un "toplumsal denetimlennden" önce odalardaki toz, yatak altlanna sürülürdü. Keşke her gün ayncaltklı birileri yoksul ve pis kentleri gezse. Örneğin, Hillary Hanım, kendini bu işe adasa! Az mı yarar getirir dünyamıza! Biz de kendine, eşine ve kızınaduacıoluruz... Rusya'nın serveti dışarda Rusya'nın yurtdışındaki servetinin 700 milyar dolar civarında olduğu açıklandı. Bunun 300 milyan Moskova'ya ait taşınamazlar, 100 milyan da yabancı ülkelerin Rusya'ya borcu. Geriye kalan 300 • milyar dolann ise yurtdışına yasadışt yollardan çıkanlmış para ve çeşitli değerli kaynaklar olduğu belirtildi. Son zamanlarda yılda ortalama 50 milyar dolar, yasadışı yöntemlerle ülkeden çıkanlıyor. Terör Zirvesi Filistin'e acil yardım planı açıklandı DışHaberierServisi-Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde yapılan anti terör dorugunu izleme toplantısının Washington'daki açılışında k o nuşan ABD Dışişleri Bakanı'W4uTen Christop- her. Gazze ve Batı Şeria'daki ekonomik duru- mun iyileştırilmesine yönelik planı açıkladı. Plan. özellikle Israil'in bir ayı aşkın bir süre- dır Filistmlilere uyguladığı ablukanın kaldı- nlmasını ve istihdamın teşvik edilmesıni ön- görüyor. Yardım planı aynca Filistin toprakla- nna inşaat malzemelerinin ginşinın kolayiaş- tınlması, Israıl'le Filistin topraklan arasında- ki geçiş noktalannda ticaretin canlandınlma- sı gibi önlemler alınmasını da öngörüyor. Israil Başbakanı Şimon Peres. Filistin lideri Yaser Arafat ve Filıstinlilere Yardım Komite- si'nin başkanlığını yürüten Nor\; eç Başbaka- nı Ruud Lubbers ile yapılan danışma görüş- melerinden sonra hazırlanan plan, sınınn ka- patılmasından önce Israil'de çalışan 60 bin Fi- İıstinirnın işlerinın başlanna gen dönmelen- ni kapsamıyor. BM verilerine göre işlerinden atılan bu 60 bin Filistinli'nin besledigi yakla- şık 10'arkişiiikaileleri bulunuyor. Ancak pla- nagöre Batı Şeria ve Gazze'deki işadamlan ile temasa geçilerek acil bir çalışma ve istihdam programı hazırlanacak. Bunun yanı sıra. Filis- tinliler'in Mısır ve Ürdün ile ticaretlerinin de gelıştirilmesi hedefleniyor. Almanya PKK liderine sert tepki DENİZ İNCEDİKEN ~ KÖLN/BONN-Bonn hükümetı. PKK lıde- rı AbdullahÖcalan'ın Almanyaya yönelik son tehdıtlenne sen tepki gösterdı. Dışişleri Baka- nı Klaus KinkeL PKK'nın Almanya'dakı terör eylemlerını arrtıracağı ve Türkıye'dekı Alman turiitlere yönelik saldinlaragınşecegi yolunda- kı tehdıtlennı. "kesinlikletahammüledilemez" oiarak niteleyerek kınadı. Hür Demokrat Par- tılı Dışişleri Bakanı Kınkel. dün Bonn'da yap- tığı açıklamada. öcalan'ın "gerillasavaşını. kri- minal hedefleriyle en ufak bir ilişkisi olmavan insanlara da vsvma tehdidinde bulunduğunu" söy ledi. Öcalan cuma günkü "Süddeutsche Ze- ifung" gazetesine verdıgı demeçte. Alman hü- kümetinin "Kürtierevönelik Türksoykınmına destekolmayısürdürmesi" halinde Türkiye"de- kı Alman turıstlere yönelik saldınlara da gırı- şılebileceğinı söylemıştı. Almanya Dışişleri Bakanı Kınkel. "Terorizme vönelik mücadele- nin kararlı biçimde sürdürüleceğini" vurgular- ken feder»! hükümet, bu son tehditler üzerine, Türkiye^'ye gidecek Alman turistlere yönelik tehlıkenın boyutlannı araştınyor. Gereklı ol- ması halinde, Federal Dışişleri Bakanlığı'nın Türkıye'ye yönelik seyahat uyarılanna degı- ^iklık getirebileceğı kaydedildi. Bu arada Alman güvenlik güçlen. PKK lı- den Öcalan'ın Almanya'da bundan sonra dü- zenlenecek göstenlerde. hedefli oiarak Alman polisine ateş açılması emn verdıgını belirttiler. Alman polis yetkililennin. Öcalan'ın "Süd- deutsche Zeitung B da yer alan son tehdıtlenn- den sonra "aşın derecede tedirgjn" oldugu be- lirtiliyor. Öcalan'ın bu tehdıtlerı gerçekleştıre- rek Almanya'ya "HAMASörneğinde" Kürt m- tıhar komandoları göndermesınden endışe edı- liyor. Üstdüzeylı birpohsyetkıhsinin "Budu- rum karşısında en az Isnulliler kadarçaresizka- lınz" dediğı öğrenildi. Aynca Alman Federal Istıhbarat Daıresı BND'nın, Öcalan'ın planla- nna ulaşmak ıçın her şeyi yapmakla görevlen- dınldıgi bildırilıyor. Federal Meclis'ın Dışişle- ri Komısyon Başkanı Hıristıyan Demokrat Bır- lık Partih (CDU) KariHeinzHornhuesda. Öca- lan'ın tehditlenni, "savaş iton etmenin sert bir biçimi" oiarak nıteledi. Homhues. bır gazete- ye serdığı demeçte. Almanya'dakı dığer Kürt gruplarından, Öcalan'ın bu tehdıtlerine katıl- madıklannı göstermelenni ıstedi Hornhues, "Osnabriîcker Zeitung" gazetesine v erdıgı de- meçte. PKK hdennın bu son açıklamalannı. "Veni Türkiye Başbakanı Mesut Yılmaz'ın Kürtleıie ilişkikri dü/eltme çabalannı torpille- me girişimi" oiarak niteledi. SOĞLK SAVAŞ GERİ GELDİ Rııs casusları, hâlâ cirit aüyorI.ONDRA (Cumhuriyet)- Soğuk Savaş'ın sona erdiği- nin söylenmesinin ardından yıllar geçmesine ragmen Rus ajanlann, Batılı ülke başkentlerinde cirit attıklan. özellikle Londra'da ekono- mi, siyasi ve askeri hedetle- n bel'rleme çalışmalarını sürdürdüklen bildirildi. ingıliz karşı istihbarat ör- gütlerinın son raporunda. bu konuda uyanık olunması ve cıddi önlemler alınması is- tendi. İngiltere'de iç istihba- rartan sorumlu MI5 adlı ör- gütün raporuna göre Sov yet- ler Birliği'nin dağılmasının ardından Boris Yeltsin döne- mi ile birlikte, bir süre için faaliyetlerini azalttıklan gö- rülen Rus casuslannın son yıllarda aynı cski günlerde olduğu gibi Londra'ya yö- neldikleri kaydedildi. MI5"ın, halen Ingiltere'de en büyük etkinliğinin, Ku- zey Irlanda kaynaklı terör eylemleri ve irlanda Cum- huriyetçi Ordusu IRA'nın fa- aliyctleri olduğu belirtilirken Rusya kaynaklı istihbarat et- • İngiltere karşı istihbarat örgütleri, Sovyetler Birliği'nin dağılması ardından bir süre yavaşlayan Rusya'nın casusluk faaliyetlerinin Soğuk Savaş öncesini aratmayacak derecede arttırdığı ve Londra'nın casus kaynadığını duyurdu. kinliklerinin, giderek daha fazla ciddiye alınması gerek- tiği bildirildi. Rus ajanlann, bazı diğer yabancı misyonla- n kullanarak Ingiltere'yc sızdıklan da ifade edildi. İn- giliz iç istihbarat örgütü MI5'ın 800 milyon sterline varan bir bütçesi ve yaklaşık 2 bin kişiden oluşan bir ca- suslar ordusu bulunuyor. Yıllar boyu var olduğu bile resmen kabul edilmeyen bu örgüt, önceki yıl resmen ba- sına tanıtılmış ve ilk kez ba- şındaki yetkilinın ismi açık- lanmıştı. Dünya casusluk ta- rihinin en çok konuşulan ve hakkında en çok film çeki- len istihbarat kuruluşlann- dan biri olan İngiliz dış istih- barat örgütü MI6 ise hâlâ resmen yok kabul ediliyor. İngiltere Parlamentosu güvenlik ve istihbarat ko- mısyonu tarafından dün ya- pılan açıklamada. dış istih- barat konusunda hükümetin acil önlemler alması istendi ve 1993 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde, Rusya hesabına casusluk yaptığı saptanarak tutukla- nan Aldrich Ames adlı CIA görev lisinin, İngiliz istihba- ratına ne kadar zarar verdiği- nin belirlenmesi istendi. Ames'in faaliyetleri sonu- cu Doğu Bloku ülkelerinde- ki çok sayıda Batılı ajanın açığa çıkanlarak öldürüldü- ğü bilinirken, İngiliz ajanla- nnın hayatlannın korunma- sı ve karşı istihbarata daha fazla önem verilmesi de is- tendi.