Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
aımhuriyet
İmtyaz Sahibi: Berin Nadi
Gcne! \ aMn \ onctmenı OrhanFnnç»
Gcnel Yd\ın Koordınatoru Hıkmet
Çetınkaya • >azn,len Muuurlen
f ;
• Habcr Mcrkezı Muduru Hakan Kara
• Gorscl V onetmen Fıkret Eser
Dı* Hat*rlcr Ergnn BatcıA ktıhbarat Cengu
i l l d ı r
, l n
? • Fkonpmı Bülent kı/anük
• Ku tur Haadan Senkoken 9 Spor
Xbdulkadır Yucelman • MakalJcr Samı
K a r a ö r e n # D u z e
| t m c
Abdullah Ya/»a
0 (-otoıjrat Lrdoğan Koseoğlu • Bılgı Bclgt.
Edıbe Buğra • \ urt Haberierı Mehmet Faraç
YavıtıKurulu
Ortıan Eriıu; Ofctav Kurthöke
Hıkmel (, etınk» a, Sükran Noncr.
Ergun Bakı, Dınç TAI anç, Ibrahım
tıldı/ Orhan Bursalı Mustafa
Balbav Hakan kara.
\nk>ra KniMİcıM Mustafa Balbav 9 Hjhtr Muduru
Dogan \kın Mıturk Bul\ ırı Nıı 12^ Kat 4 Bakmlıklar
Ankara Ul 41^020 l"
7
hju bak-. 4I**-(I2"' • 1/ınır
KniMkiM Serdar Kuık, II /I>J BK l ^ 2 S 2 t 1J
4411220 Iak> 44W1 P#Aıtınırcmsıksı (,con\ığenoğhı,
lııonuCıi I ls»S No 1 Kal I Td 3«22SSO rdks "•
Muevscs*. Muduru Frol trkut 0
koordmator Ahmet Korulsan 0
MuhaM.tx Bülent Y ener • idart.
Hüse\ınlıürer#t*lurrk. Önder
Çelık • Bılgı Ulcm Naı) Inal •
Bılş;ısav,ır Sıstem MünıveJÇıler
MtDV \C • \ımuım
KuruSu Ba^kanı tıvrıül
Mudur Cılltbın Erduran
# Koordmator Reha
lşıtman 0 Cjt-rh.1 Mudur
\ irdımcısı MIIK \kdag
MFDVA C •
*\ *nUım Kurulu
llaskmı (u.nt-1
Mudur Istîn
Muncn • Murahhas
uyc Bora Gonenç
>uH\an \e Basan \ayıncıhk \ Ş 30MARTI996 itnsak 4 17 Guneş 5 44 Oğlc 12 16 Ikındı 15 46 \ksamlS31 ^dtsı 19 55 V1FDY\C1J
2 haftalık Bokito
Çevıri Servisi - Berlın
Hayianat Bahçesı'nde
doğan bu sevımlı bebek
gonnn adı Bokito ve henuz
ıkı haftalık Annesının
reddettıgi Bokıto'ya evınde
bakan bır hayvanat bahçesı
görevlısı onu bır ınsan
bebeğı gıbı bıberonla
beslıyor (Fotoğraf
REUTERS)
AA Olağan Genel
Kıruhı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Anadolu Ajansı
Yonetım Kurulu Başkant
Mehmet Bıcan. ajansın,
tarafsız. ozgur yayıncılığı
surdururken doğrudan yana
olduğunu, yalan haberden
kaçındığını ve hep gerçek
haberlen bultenlenne
aldığını soyledı AA'nın
dun yapılan Genel
Kurulu nda yonetım kurulu
uyelıklenne Mehmet Bıcan,
Sevgı Ulusay, Orhan
Uğuroğlu, Mustafa Bulut
ve Murat Çulcu, denetım
kurulu u>elıklenne ıse
Kenan Harunoğlu ve Sezaı
Taşkıran getmldı
TB'in
yarışmaları
• lstanbul Haber Servisi -
Turk Fczacılan Bırlığı
(TEB). kuruluşunun 40 y\lı
nedenıyle afış,, kankatur
fotoğraf ıle ılkokul
oğrencılen arasında resım
dallannda yanşma
duzenledı Yansmanın son
başvuru tanhı 10 mayıs
olarak açıklanırken afış
dalında llkyardım'
konusunun ışleneceğı ve
bınncıye 40 mılyon lıra
para odulü venleceğı
belırtıldı
Eskiden işaretlere, bakışlara, ayak vurmaya gerek duyulurdu
Çapkınlık da değişti
l r i birlikte...
ZAFER AKNAR
•Ahmet Rasım, "Fuhş-ı Atık"te çapkınhğın o dönemlerde
bır sanat olduğunu anlatıyor Rasım, "Göksu, Kalamış,
Galata, Dıreklerarası çapkınlıklan da pek muteberdır.
Beyoğlu çapkınlıklan daha özen ıster" dıyor.
masının ikinci baikonuna taşırlar. \k-
şamustlen orada hetnen hetncn kimse
olmaz. Sabahattın nedense hep balko-
nun arka sırasına verieşır. Salah tse on
sırada kı/a ÜIL, yoksa Tılme mı kesılmek
«frekcceğıni kestırmeden cebış cebiş
oturur_." dıye yazar Salah Bırsel, "Ah
Be>oğiu Vah Beyoğlu" kıtabında Cum-
hunyet donemı gdpk\nlıklarından ıpuç-
lan vardır kıtabın bu bolumunde
Ozel evlerın, pıyasa zamanlannın
kayıklı cakaların dukkânlann yennı
sınemalar ve pastahaneieralmıştır İ lan-
ı a^k daha bır kolaydır Seçmek, yanı-
na vanaşmak ve konuşmak yeterlıdır
Yetenek. bıçımscl dıldedeğıl, sozdedır
" Koklaşıp oynaştıkça, muhabbet dı-
üvle konuşmaya da başlamrçtım. Fakat
otgunluk derecesine varmak ıçın daha
senelerıstiyordu-. Bilhassa Pandomıma-
sı pek guç geliyordu. O zamanlar şım-
diki gıbı sokakta yan yana yiırümek,
dukkân ıçınde, tramvav da, vapurda du-
rup konuşmakmumkundeğddu Buışa-
ret dıİL ışmar, parola. sozleşıne gıbı tur-
lere av nlmış bır takım kıtapsız bılgıler-
den ıbaret ıdıyse de ışaret bozuntusu
olan "işmar'ın (kaş, goz isaretı) da tur-
ten vardı. Çunku ıkı sevgtlı de tepeden
brnağa kadar vucuda, orrunu^e,
nise daır ne varsa her bın za-
man ve mekâna gore bir his-
sin. bır cumlenın hatta uzun
bir konuşmanın anlamlı ısa-
retkn olurdu. Araba, kayik
piyasalannda, bir kaldınm
senın bir kaldınm benım, va-
ya yuruyuşlerindc. u/aktan.
vakından takıplerde, karşı
karşıya gelişlerde, vandan s»-
yırtıp ılerlemelerde, paça du-
zrftmek, poün bağı bagûmak
gibi yapmacıklaıia dolu ka-
sıtlı duruşlarda, pencereden
pencereye göruşmelerde, ev,
dükkân onlennden geçişler-
de. gecelen oksurmelerde,
kibrit çakışlarda, kuvvetli
ayak vurmalarda. gundüzle-
ri elde mendil veva kâgıt bu-
lundurmalarda bu ışmar ke-
sin, onemlı roller oynardı.
Gerçi işmarlar kışıyegoreozel
idiyse de._J" dıye anlatır Os-
manh nın son donem çapkınlıklannı
Ahmet Rasim, "Fuhş-i Atik" te
Çapkınlık bır sanattır. o donemler-
de Goksu Kalamış Galata, Dırekle-
rarası çapkınlıklan da pek muteberdır
Hele Beyoğlu çapkınlıklan daha bır
ozen ıster
Cumhurıyet'ın ılk çeyreğınde çap-
kınlıklar ve çapkınlar da değışır Ozel
anlam taşıyan ışaretlere gıyımlere ba-
kışlara, ayak v urmalara pek gerek yok-
tur
"Nisuaz'da Sabahattın Kudret ca-
mın onundeoturur,go/une ktstırdtgı kıt-
lann ardına duşmck ıçın hemen cadde-
ye fııiayacak bıçımde tetikte bekler.
Caddede ıse, bır ıkı kez boynunu kut-
lettikten sonra. avına vanaşır ve daha
Taksim'e varmadan kı/ı duşurmuşolur.
Kinu zaman Salah Bırsel detakılır ona.
Daha doğrusu. Sabahattın onu suruk-
ler. Llde ctükkn av lan da Sarav sine-
artık Gunumuze kadar varlığını surdu-
ren " yeni paralı çapkınlık donemT
gırer araya Osmanlı'nın devamı nıte-
Uğındedır ve pavyon adlı mekânlarda
kat>ılığınıbulur Bu çapkınlık turu Ana-
dolu esnafının Istanbul'a alışven!» ıçın
gelmışken bırde kaçamak yapayım du-
şuncesıyle beslenmıştır, ozellıkle Be-
yoglu'nda kendını bulmu$tur
Beyoğlu'nun çehresı degışırde, çap-
kınlıklan değışmez mı'
Değışır Yöntemler de, msanlar da
çağa ayak uydurur Ozenlı çapkınlık.
dan-dunçapkınlığınadonuşur Pavyon-
lar bırer bırer kapılanna kılıt vururken
barlar, kafeler, bar-kafeler, djskotekler
kılıtlı mekanlann anahtarı olmuştur
Yeni mekanlar kendı çapkınlık tarzld-
nnı yaratmii>tır dogal olarak Beyoğ-
lu'nun tek tıp çapkını yoktur artık Iş-
te modern çağla bırlıkte Beyoğlu'nu
mesken tutmuş çapkın tıplerı
Metal çapkınlar: Her şey açık nettır
Dolambaçh yollan tercıh etmezler Is-
tenen, açık ve seçık ıfadc edılır Dan-
dun çapkınhğın butun ozelıklen bu tıp-
te vardır Ozensızdırler Aşka değer
vermezler Rock kafelen tenh ederler
Girişimci çapkınlar: Beyoğlu'nun
her mekânında bu tıplerden bulunur
Gunluk takilmalan beverler Mekânın
mudavımlen tarafından lyı tanındıkla-
rı ıçın, genelde. mekân acemılerıne ta-
kılırlar Daldan dalakonmayı severler
Ten>lemelerden, hıç etkılenmezler Or-
talıkta dolaşırlar ve kulak fısıltılı asıl-
malan yeğlerler
Sinemacı çapkınlar: Bu tıpın avlan-
ma sahası sınema salonlandır Genel-
de bıletçıyleortak çahşırlar Gışeye ha-
kım bır sotada dururlar Beğendıklen
yalnız kadınlann. on veya arkd koltu-
ğundan bılet alırlar Tahnk edıcı unsur
olarak patlamış mısır hışırtısını tcroıh
ederler Amavlan kadtnın her
ne pahasınaolursaolsun dık-
katını çekmektır Vurucu
hamleyı fılm arasında >a-
parlar Kısa surede sonuca
gıtmekte mahır oldukları vc
geçmiijçapkınlıklardan esın-
lendıklen sovlenır
Klasık çapkınlar: En teh-
lıkelı tıplerdır Gunluk yaşa-
mazlar ve taş çatlatacak ka-
dar sabırlıdırlar K.olay avlar-
dan ho!>lanmazlar Yavas, ya-
va^ fark edılmekten ho^la-
nırlar Gereklı bılgı ve dona-
nıma sahıp olmadan hamle
yapmazlar
Hedef seçtıklen kadınla
rın hemen tum ozellıklerını
çaktırmadan ögrenırter Yavaş
harekct ederler Tadına vara
vara, avlanırlar Yalnız, ılgı-
sız ve ayncalıklıdırlar Za-
manlamaları çok lyıdır Son
hareket ıçın en zayıf anı kollarlar hl-
lennden kurtulmak oldnaksız gıbıdır
Beyoğlu'nda sayıları bır elın parmdğı-
nı geçmez Tanındıklan anda hemen
mekân ıleğıijtınrler
Sokakçı çapkınlar: Istıklal Cadde-
sı'nde takılırlar Klasık takıp ve laf at-
mayla ı;>e gırii>\rler Ten>lenmek alın
yazılandır Hıçbır tarzldn yoktur So-
kak argosuna bel bağlamişlardır Geve-
zedırler Ydpışkanlık gıbı huylan da
vardır Pek rağbet görmczlcr
Utangaççapkınlar. Klasıklerden son-
rakı ıkıncı tehlıkelı tıplerdır Konui>ur-
ken yuzlen kırmızılavr Sozcukler bo-
ğazlanna düğumlenır Kadınlar bu tıp-
lerı tehlıkelı bulmadıklan ıçm, rahat-
çd sokulabıhr Sohbet ılerledıkçe, açı-
lırlar ve nıyetlerı ortayaçıkar Ancak o
zaman da ış ışten geçmı^tır Son ham-
lelen.hızlaatankalplennıavldnnadın-
letmektır
Vakko yazı
\akko, 19% İlkbahar-Vaz
kolt'k.sıvonunu onceki akşam
Svvissotel'de duzenlenen bir
denie>le tanıttı. Birçok >eıii
ve vabancı mankcnin
katildığı defıle iigivle
ı/k-nirkt'n, açılış
konu^masını Cem Hakko
vaptı. Vakko 1996
ılkbahannda ve vazında.
bO'h ve 70'li vıllann ustu dar,
altı geniş paçalı pantolonlan.
mini elbiseleri ve
gunümıi/dn
dinami/mini \ansıtan canlı
renkleriyle dikkat çekivor.
Defileden sonra \erilen
koktev Ide ise konuklar
Beatles mangı eşliğınde
gu/el zaman geçirdi.
(Fotoğraflar KEREM
Aktuna
'Nüftıs
artışı
eğitime
engel'
tstanbul Haber Servisi-
Türkıye'nın en temel soru-
nunun nufus artıij hızı oldu-
ğunu soyleyen Sdğlık Ba-
kanı Yddınm Vktuna, "Tür-
kivedunvanufusunuençok
arrtıran ulkclcrarasında 16.
sırada \cr almaktadır. 1994
yıbnda nufus artış htamız
vu/jle 1.9 olarak gerçekleş-
nvesine karşın nufus yapısı
bakımından sugebşnuş top-
lumlara benzemekte>iz"dı-
ve konuştu
Turkıve Aıle Sağlığı ve
Planlaması (TAB) Vakfı 11
Mutevelh Toplantısı dun Dı-
van Otelı nde yapıldı Va-
kıf Başkanı Vehbi Koç'un
olumünden sonra yapılan
bu ılk toplantı, Vehbı Koç
ıçın ^aygı durus>u ve anma tö-
renıyle ba!)ladı
Toplantının açı^ konuş-
masını yapan Ahmet Avdın
Bolak. vaktın kurulduğun-
dan bu yana birçok yenılı-
ğe damgasını vurduğunu
ka>dederek "Amacımı/,in-
sanca bakıp büvütebttecegV
mizçok savıda çocuk sahibi
olmak vedogan çocuğun ai-
leıçın bırarap kasnagıolma-
v ıp sev ınç vtv
refah scbebı ol-
masınıdilemek-dıye konuş-
tu
Toplantıvakatılan Aktu-
na ıse ülkemızın cn temel
sorunlarından bınnın nufus
artı> hızı olduğunu v urgula-
dı Nufus drtışının hızlı ol-
duğu ulkelerde annc vc be-
bek olumlennın de tazlaolu-
suna dıkkdt çcken Bakan
A.ktuna. ^unları söyledı
-Hı/lı nufus artışı. egitim
olanaJdanndanyararlanma-
yıdaazallmaktadır Nufusu
hı/lı artan ulkelerdeo/ellik-
le ortaogretıme ve ik-rtsine
devam edenk'rin oranı duş-
mektedir. Butun dunyada
oldugu gibi lurkıye'de de
egıtim duzevi duşuk kadın-
larda doğurganlık huı da
vukscktir."
\ktuna yeni çıkaracak-
lan bır yasayla toplumun
her kesımının zamanında,
gereklı ve yeterlı sağlık hız-
metıne ula^masını sağlama-
yı amaçladıklarını vurgula-
dı Türkıye'dekı ınsanlann
>uzde40'ının hıç sağlık gü-
vencesı olmadığma degındı.
Tiyatronun sanat ve etik değerleri ile yaşaması savaşımmı veren Ahmet Levendoğlu, umutlu
'Her şeyekarşıntiyatroyaşayacak'
ŞCKRAN SONER
Turkıye'nın, gunun çok para ve un ge-
tıren sanat, daha doğrusu gosten anlayı-
şına sırt çevırmış. ozu vc sozu olan oyun-
larla tı>atro sanatının kalıte ve etık de-
ğerlennden odun vermeden seyırcı kar-
>ısına çıkmakta dırenen kaç tıyatrosu,
kaç sanatçısi var kı'
Parmakla sayılanlardan Bızım Tiyat-
ro 6 yıldır ayakta kalmakta, yaşamakta
dırenmekle yetınmemış, İstanbul'a bır
de yeni tiyatro salonu kazandırma ışıne
gınsmıştı Üskudar'da yeni bır tiyatro sa-
lonu ıle yeni oyunlannın gosterılerıne
gun sa> ıyorlardı kı. uğursuz bır yangın,
seyırcının henuz adımını atamadığı salo-
nu yakmakla kalmadı, Bızım Tiyatro yıl
lar ıçınde edındığı butun aksesuvarlan-
nı, araç-gereçlennın tamamını yıtırdı
Bu yangın, "Bizim Tiyatro"nun sonu
olmadı Gerçek tıyatroya saygısı olan tı-
yatro sanatçılan, tıyatroseverler, bu yol-
da yürumekte kararlı bır kadroya "Ka-
nnca kaderince, yanımzdayız" dedtler
Bızım Tiyatro, Dormen Tıyatrosu'nda
5 nısanda ılk gostensıne çıkacak, perde
lennı seyırcıye açacak
Bu haftakı konuğumuz, Bızım Tıyat
ro nun temel dıreklennden. tiyatro sa-
natında çok uzun yıllar oyuncu eğıtım-
cı, yonetmen ve çevırmen olarak en lyı-
ler arasında yennı almış, kımlığınden
sanatından hıç odun vermemış, yıldızol-
maya strtını çevırmış bır ısım, Ahmet
levendoğlu. DevletTıyatro<;u'nunkuru-
cularından, ılk teknık muduru olan Ta-
nk L.evendoglu'nun oğlu olarak çocuk-
luğunun onemlı bolumu tiyatro kulısle-
nnde, sahne arkasında, tiyatro ınsanlan
arasında. atolvelerde geçen Ahmet Leven-
doğlu sahneye kolej yıllarında çıkıyor
Kolej sahnesı o donem, bugunun birçok
değerlı tiyatro sanatçısına ılk okul ışle-
vını yapıyor Levendoğlu, asıl tıyatro eğı-
tımını lngılterede Krallık Dramatık Sa-
nat Akademısfnde yapıyor Yuksekde-
recelı mezunıyetı, Ingıltere'nın onde ge-
len kent tıyatrolanndan Northcott The-
atre'da oyunculuk ızlıyor
Levendoğlu Ankara'da 5, Istanbul'da
2 yıl olmak üzere Devlet Tıyatrosu sanat-
Ahmet Levendoğlu.gelecek için iyimser.
ÇIM Daha sonrakı vıllarda >onetmen ve
mudur yardımcılığı gorevlerı de var
1977"de Royal -\Lddem> de konuk yo-
netmen 1971 yılından buyanada sirası
ıle Ankara De\ let Konsen. atuvan, tstan-
bul Devlet Konservatuvan BılsakTıyat-
roOkulu. Istanbul BuvukŞehırTıydtro-
lan, Boğazıçı Unıvcrsıtesı ve Istanbul
Unıven>ıtesı Devlet konservatusarı nda
eğıtmen 22 yıllık tiyatro oğretım uyesı
olarak zamanın Gcnclkurmay Başkanı
DoğanGüreş'ın oğlu SerdarGiıreş'e hak-
sız sınıf geçırmek uzere vapılan bır dızı
uygulamaya karşı çıkarak ktanbul Unı-
versıtesı Devlet Konservdtuvarı'nddkı
oğretım uyelığı gorevınden ıstıfa etmek
zorunda kaldı
Levendoğlu konservatu\ardanaynldık-
tan sonra o\uncu değıl tiyatro sanatçısı
yetı^tırmeyı hedefle>cn bır egıtım anla-
yiiji ıçın, Akadcmı İstanbul ıçınde, ozel
eğıtım kurumunda gorev alıyor
Ağıriık, eğitime
Levendoğlu tiyatro sanatçılığı ıçınde
eğıtımcılığı temel almış. oyuncu ve yo-
netmenlığı gcrı plana ıtmış Yaratıcı ti-
yatronun en onemlı uzantısı olarak eğı-
tım» gormuş Zorluklan yenmede en şans-
lıkonumdaoldnkdmutıvatrolannın dev-
letın, beledıyenın hukumetlenn tıyatro-
su olma gıbı nsklenne ısaretedıyor Ge-
lışmış ulkelerde devlet ya da kamu des-
teğının. tnatrolann ozgurlüğu, ozerklı-
ğıne zarar vermeyecek orgutlenmeler
ıçınde gerçekleştınldığını. bızdekının
benzenbır devlet tıyatrosu anlayışınmbu-
lunmadığmı anlatıyor
Ahmet Levendoğlu. bır donemın slo-
ganlaşmış. mesajı olan tıyatrosunu değıl,
"özü-sozü" olan oyunlarla tiyatro sana-
tının etık butun değerlenne saygılı. çağ-
da^. teknık gelışmelenne açık tıyatrosu-
nu ya!>atmak ıstedıklennt soyluyor
Tiyatro oyuncusu. yonetmen, eğıtım-
cı, çevırmen yayıncı tiyatronun herala-
nında yer almış bır sanatçı olarak "Tiyat-
ro nedır"sorusuna.şuyanıttvenyor "Bu
dıimada. bu dünyanın bu ülkesinde. bu
tarihte >aşamak, insan içın ne anlam ta-
şı>or sorusuna karşılık veren bir alan.
Çağın. vaşamın tanığı olarak pek çok sa-
nat dalının vaptığınu butun sanat dallan
ile beslenen bir sanat kolu olarak tiyatro,
çok daha buyuk bir yetkinlikle vapıyor"
Levendoğlu. tum olumsuzluklar ıçın-
de tiyatro sanatının geleceğı ıçın çok
lyımser Yaşamı, canlı olarak ınsanlayuz
yuze yansıtan bır sanatın, yaşanan olum-
buz koşullar ne kadar ağır olursa olsun
ge'ışeceğıne.hepvarolacağınaınanıyor
• ngıltere 'deli inek' hastalığından
T ayağakalktı 4vrupa korkudan tıt-
JL nvor, 'Acaba deli inek etinden ye-
dflernti,vwne<fiJermi'dıye Bızdesan-
kı boyle şeylerden korkarmışız gıbı
tartışılıyor, "tngiltere'den et gelmiş
mıydugelınenuşmiydr. Deli ıneketı
bıze gelse ne olur bızımkıler yese ne
olur
9
Bızımkılerehastalık ışlemez,bu
bır Bız radyasyondan korkmamış b-r
mılletın e\ latlanyız AIDS dıye tıtre-
yenler gelsın de bızı gorup utansın
Bızımkıler AIDS falan dınlemezler
bunu hesaba katıp da gelsınler gor-
sunler Onun ıçın bız oyle deli ınek has-
talığına falan şerbetlıyız Hele de her
gun sayısı artan nefesı keskın ufiıruk-
çuler varken, beladan mı korkacağız
Korkusuzluğumuz şurdan bellıdır kı,
bızde boyle hay\an hastahklan çok-
tur. ama bıze vız gelır, tıns gıder Ba-
kın bakalım, bızde neler var
9
Deli dana hastalığı...
ele şoyle bır etrafınıza bakın
Sabahtan akşama kadar bır
suru ınsanın gezınıp durduğu-
nugorursünuz Vıtnnlennonu, mağa-
zalann ıçı, restoranlar, eğlence yerle-
n, otel lobılen gırenlerle çıkanlarla
doludur \kşam saatlennde, sabah sa-
atlennde oğle saatlennde. oğleden
once öğleden sonra caddelere bakın
Tıklım tıklım ınsanlar Gelenler, ge-
çenler, yururken gerı donup yenıden
yuruyenler "Acaba bunlarişsizmi" dc-
senız oyle bır hallerı yoktur Gıyım
kuşam yennde, eldekı sıgarayı ışsız
ıçemez "Voksa işe mi gidiyor" dese-
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
Bizde hastalık çok...
H
nız hıç uymaz *Eh insandır, ihtiyacı
vardır, ahşveriş yapmaktadır" dese-
nız bunca dlışverış hangı ıhtıyaç ıçın
yapılır
9
Işın hakıkatı şudür kı, bu ın-
sanlar 'delidana hastalığVna yakalan-
mışlardır Bır yerde durup dınlene-
mezler Ordan çıkar buraya gırerler,
burdan gırer ordan çıkarlar Gunlen.
saatlerı hatta dakıkalan "Şimdi ne
yapsam, simdi ne >apsam. şimdi ne al-
sam" dıye geçer Bu 'delî dana hasta-
hğı' oyle bır ıllettır kı Rabbım kımse-
lere vermesın Delı ınek hastahğı bu-
nun >anında nezle gıbı kalır
Sütçu beygiri hastalığı...
u da memleketımızde sıkça go-
rulenbırha-stalıktır Buılleteru-
tulanlannustunebırsunepelık
gelır Ençokgorulenbelırtısrayakta
uvumaktır". Sız onların ayakta uyudu-
ğunu anlamazsıni7 da "Garibim, ge-
ne derin duşuncekre dalmış" dersı-
nız Yoksa duşunduğu falan yoktur,
ayakta uyumaktadır Hıçbır şey du-
şunmedığı gıbı hıçbırşeye de kanşmaz
Bır şey sorarsanız mız mız bır sesle ko-
nuştuğunu duyarsınız Konuştuğu da
hep şıkâyettır
Herşeydenşıkâyetçıdır amakılını
kıpırdatmaya yanaşmaz İşlerın du-
zelmesını ya Allah'tan bekler ya dev-
letten Allahlık ışlen Allah'a, devlet-
lık ışlen "devtefe havale edıp susar
Ne soylerlerse dınler, aklına yatarsa ya-
par Yaptığı ışler 'kısmet', >apmadığı
ışler'kader'dır "Halindenşikâyetivar
mı' dıve sorarsanız "Çok sükür, yu-
varianıpgıtmektedir, ama memleketin
haline pek uzulmektedır." Neyc uzul-
duğunu dc pek anlayamazsınız Za-
ten sozu fazla uzatırsanız yorgun du-
şer ve ayaktd uyamaya bdşlar Sutçu
beygın hastalığının da şıtası buluna-
mamıştır, ama Sutçu Imam Unıversı-
tesı'nın bu konuda engın çalışmaiar
yaptıgınd ılışkın duyumlar almmu>tır
Ayı hastalığı...
u hdstdhk, ırıkıvım. kıllı tuylu
ınsanldrdmusalldtolur Bırgun
dyndnın karşisina geçen bu kı-B
xı "Yuf ulan. şu halc bak, ben ayıyım
galiba" der
Bu başlangıçtan sonra hastalık ' a »
lıkbelırtileri'donemıne geçer 'Ayılık
beürnlen' hemen her yerde avı gıbı dav -
rdnmakld kendını gostenr
Sonundd bın dayanamaz, "Ayıya
bak, ayiya" dıve te^hısı koyar Yavaş
yd\a^ kişi de bu hastdlığı benımseve-
rekkendınrresmenayı'ılaneder Tra-
tıkte bovle bınnı gorursenız şıp dıye
dnlayabılırsınız
Kıllı tuylu kolunu çıkanp gezdınr.
portakal yıyıp kabuğunu yola atar ard-
ba durunca kul tablasını caddeye bo-
şaltır
Boylelennden uzak durmanızda fay-
da vardır çunku pek yaklaşırsanız sı-
zm de dvı hdstahğına yakalanmanı/ ko-
laydır bovle olmasa da d> ı tarafından
zarargorebılırsınız Vapurda,otobus-
te bu hastaları kolayca anlayabılırsı-
nız
Otururken yayılır, ayaktd duruyor
sa ıtişip kdkışmak ıster Gınp çıkarken
dırsek v urmdk, ydnınddkının ayağınd
bdsmdk, sonrd dd ters ters bakmak
bunldra ozgu davranışlardır
'Çöl ayisı\ otel ayısı gıbı seçkın ör-
neklerı lıterature geçmıştır Elbette kı
bu hastalığın gerçek ayılarla uzaktan
yakından ılgısı yoktur
Gerçek ayılar, kdbalık >aparlarsa
bunları ayı olduklanndan yapddar,
ama bu 'ayılık hastalan' ınsan olma-
ya uşendıklerınden boyle olmuşlar-
dır
Eh. memlekette bunların da sayısı
pek az değıldır
Şımdı ışımız yok da 'deliinek* has
tdlığından mı korkacağız'