05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8ARALIK1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER DSP'nin TBMM Başkanhğı'na verdiği önergede banka sistemindeki usulsüzlükler gündeme getirildi 'Mafya tehdMe kredi abyor' Yeni bir iddia • DSP'nin önergesinde, "bankalann içinin yasal boşluklardan yararlanılarak usulsüz işlemlerle boşaltıldığı; geri dönmeyeceği bilinen kredilerin komisyon karşılığında dağıtıldığı; yurtdışındaki hayali şirketlere para pompalandığı" vurgulandı. POĞA.N AKIN AN'KARA - De\ let-mafya-sıvaset ilişkileri hükümeti sarsacak boyutiara uiaşırken DSP tarafından TBMM Başkanlığı'na \erilen araştırma önergesinde. "mafyanın tehditle kredi aidıgı ve bazı tahsilatlan da tehditle önlediği" bildirildi. DSP'nin önergesinde. "bankaların içinin yasal boşluklardan yararlanılarak usulsüz işlemlerle boşaltıldığı; geri dönmeyeceği bilinen kredilerin komisyon karşılığında dağıtıldığı; yurtdışındaki hayali şirketlere para pompalandığı" vurgulandı. Önergede. bankacılık sistemindeki usulsüzlüklerin. kaynagı belirsiz servetlerin önemli dayanaklanndan birisi olduğunun altı çızildi. Kamu bankaları ıle bazı gruplara bağlı özel bankaların Bankalar Yasası'ndaki boşluklan kullanıp me\duatların tümüne getirilen devlet güvencesıne de dayanarak yaptıkları usulsüz işlemlenn Meclis tarafından araştırılmasını ısteven DSP. son yıllarda bazı grup ve kişilerın haksız kazançlarında Cumhurbaşkanı Demirel, basına sansür için hazırlık yapan REFAHYOL hükümetini uyardı 'Demokrasiyi çirkinleştirmeyin'A.NKARA (Cumhurivet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, **te- kelleşme. dev let itibannı zedeleme ve ya- lan haber" gerekçesiyle basına kısıtla- malar getinnek ısteyen hıikümeti uyar- dı. U 2000'e üç kala Türkiye'nin yapaca- ğı şe>, demokrasisini çirkinleştirmek de- ğildir"dı\en Demirel. "Basınözgiirlüğü olmayan verde demokrasi işlemez. Eğer basının fonksiyonu kösteklenecekse bura- da kay beden halktır. \leseleönüme gelin- ce geregini yapanm" görüşünü vureula- dı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı NaliGüreli ve beraberindeki yö- netim kurulu üyelerini dün Çankaya Köşkü'nde kabııl etti. Cumhurbaşkanı Demirel. konuşmasında. basın özgürlü- ğünün demokrasinın vazgeçilmez koşu- lu olduğunu kay dederek "Basınözgürlü- ğü olmayan bir yerde demokrasinın işle- mesi mümkiin değildir. O rejimin adı de- mokrasi olmaz" dedı. Basın özgürlüğü- nü kısıtlamanın. halkın aydınlatılmasına engel olmak anlamına geldiğine dikkat çeken Demirel, şunlan söyledi: "Bugün- lerde Türkiye'de yapılan tartışmamn içe- riğine iyi bakmak lazım. Gerçekten TB- MM, Türk basınına birtakım engeller mi getirmeve çalışıyor? Ne yapılmak isteni- yor, iyi bakmak lazım. Siz de y asal dü/en- lemeye taraftar olduğunuzu söylediniz. Bu, basına karşı bir yasal düzenleme de- ğiL basının daha iyi fonksivon \apması- na yönelik olabilir. Bu konu. dünvanın her tarafında tartışılıv or. Özelükle halkın hür iradesiyle sec,ilmiş meclislerin, bası- nı çalışamaz hale getirme gibi niyet ve ey- lem içinde olması düşünülemez. Eğer ba- sının fonksiyonu kösteklenecekse bura- da kay beden halktır." Gazetecılere. "Siz halkın emrinde ve hizmetindesiniz. Siz demokrasinin çalı- şanlan. işçilerisiniz"* dıyen Demirel. *Ço- ğunluk aldanmaz" ılkesinin. ancak hal- kın olup bitenleri özgürce öğrennıesi so- nucu işleyebileceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Demirel. basından da bazı şikâyetlerin bulunduğunu. kalemin kılıç gibi kullanılmasını meslek mensuplannın da istemeyeceğini belirterek hak ve özgür- lükler kullanıltrken başka birine zarar verilmemesi gerek- tiğine işaretettı. Demirel. "Sizin bana ileteceğinizkaygıla- nnızı ilgili yerlere intikal ettiririm. Mesele önüme gelince geregini y aparırn. Biz ülkede gerçek demokrasiyi istiy oruz. Standart dışı bir demokrasi peşinde değiliz" dedi. 2000'e üç kala Türkiye'nin yapacaöı şe\ in, demokrasi- sini çirkinleştirmekdeğil. iyileştirmekolduğunu söyleyen Demirel. "Bunlann daha iyi işlemesini sağlamak varken Ekşi: Basın özgürlüğü kısıthuuımaz Istanbul Haber Senisi - Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi. "*Biz gazeteciler, halen esasen kısıtlı bulunan özgüıiüklerimizin da- ha da sınıriandırılnıası teşebbüslerine, vasal yollardan ay rılmadan, ama her olanağı kul- İanarak karşı çıkacağız" dedı. Basın Konseyi Genişletilmiş Temsilciler Kurulu Olağanüstü Toplantısı. Türkiye Spor Yazarları Derneği Lokali'ndeyapıldı. Top- lantının açılışında konuşan Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi. Basın Vasasfnda ya- pılmak istenen değışiklıklerle ilgili olarak Temsilciler Kurulu'nun göriişlerinı almayı amaçladıklarını sö>ledi. Ekşi. şöyle konuş- tu: "Siyasi iktidarların yeni hazırükları he- nüz somut olarak ortaya çıknıış olnıasa da verilen bilgiler, vayımlanan demeçler. temel amacın değişmediğini. o nedenle göriişlerin şu veya bu formül içinde karşımıza çıkaca- ğınıgöstermekte. İletişimözgürlüğünü ülke- mizde insanca v aşamanın. saydam bir y öne- time kav uşmanın ve demokratik sistemin te- mel koşulu sayan biz gazeteciler, halen esa- sen kısıtlı bulunan özgürlüklerimizin daha da sınırlandıntması teşebbüslerine, y asal vo(- lardan a\ rılmadan. ama her olanağı kulla- narak karşı çıkacağız, engel olacağız. Çün- kü biz. halkın gerçekleri öğrenmesinin engel- lendiği bir üikenin değil, herkesin öğrenebil- diği bir ülkenin evlatları olarak yaşamak is- tiyoruz." Halkın gözü \e kulağı olan basından ra- hatsız olmamak gerektiğini belirten Türk-iş Genel Başkanı Bayranı Meral. sivasi ikti- darların basına kısıtlamalar getirmek yeri- ne. sorunlannı çözmesi gerektiğini söyledi. Meral. "Eğer bu yasa çıkacaksa, düşünen. konuşan bir toplumun duygulan ortadan kaldırılacaksa, o zaman siz de kıymetli ka- lemlerinizi çıkanp masaya koyun. Bakalını hangi siyasi parti o vasayı çıkaracaktır" de- di. TlSK Başkanı Refik Baydurda konfede- rasyon olarak basının hür olmasından yana olduklarını \e bu konuda basını sonuna ka- dardestekleyeceUerıni ifade etti. CHP Ankara Milletvekili YılmazAteşde yapılması planlanan değişıkliklerde basını yok etme mantığının yattığını savunarak " Bu sorun sadece basında çalışanlann değil, 65 mihon insanın sorunudur" dedi. RTÛK üzman Denetçisi Cüngör Verdeş kendı adınayaptıginı belirttiğı konuşmasın- da. Türkiye"de kimsenin demokrasi isteme- diğini öne sürerek "Başımızı kesmek isti- yorlarsa bağırsak da çağırsak da bunu yapacaklar" görüşünü dile getirdi. bankaların payının büyükolduğuna dikkat çekti. DSP'nin önergesinde. Bankacılık Yasası'nda değışıklık yapan kararnamelerin ilgili yetki yasasının iptal edilmesiyle dayanaksız kaldığına \e yasal boşluğun sürdüğüne işaret edildi. Hazırlanacak yasa değişiklıği ıçın öneri getirilmesini sağlamanın da araştırma ısteminin amaçlan arasmda olduğunu kaydeden DSP'nin önergesınde. bankacılık sisteminde gözlenen şu yasadışı işlemlere dikkat çekildi: - Bazı bankalann içleri, bankanın üyesi olduğu grup şırketlerine Bankalar Yasası'nın belirlediği sınırlann çok üstünde ve teminatsız krediler \erilerek boşaltılmakta \e grup şirketleri aracılığı ile de bu kaynaklar grup ortaklanna. bazı kişilere aktanlmaktadır. Önergede yeralan \e isim verilmeyen bu örnek, özellıkle faaliyetleri 1994 yılında durdurulan TYT Bank'ın baglı oldugu Lapıs grubunda yaşandı. Bir dönem gruba bağlı TYT Bank ve Dışbank'tan Lapis'in şırketlerine aktanlan usulsüz kredilerle bankalann içı boşaltıldı. TYT Bank batarken borçlannı ödemedigi gerekçesiyle Iş Bankasf nca Lapis'ten geri alınan Dışbank'ta genel müdürlük yapan Devlet Bakanı L'ftık Söylemez. Maliye Bakanlığı'nca usulsüzlükle suçlandı. - Kamu bankalan ile kamu ve vakıf ortaklı bankalarca bazı kişi \e gruplara geri dönmesi olanaksız rayıf teminatlı krediler açılmakta. bu kredilerin bir kısmı da bu kredilerin verilmesinde aracılıkedenlere aktanlmaktadır. felç haline getirmek düşünülemez" dedi. Demirel. devlet- mafva-aşıretüçgenindekikaranlıkbaglantılaradeğinirken de dev let içinde suç işleyenler bulunabileceğini. ancak bu- nun devlete mal edilmemesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel. "Eğer kişilerin işlediği suçu de\ letc fatura edersek o zaman suçlu serbest kalır. Her gün devleti suçlu çıkararak biryere varmak mümkün değildir. Eninde sonunda bir şey beklediğimiz y ine dev lettir. Ne olu- >orsa kendi sınırlarında. kendi ağırlığınca mütalaa etme- miz lazım" diye konuştu. Cumhurbaşkanı. Ege Çağdaş Eğitim \'akfı Yönetim Ku- rulu'nu kabulünde. cumhuriyetin en büyük başansının eği- tim olduğunu söyledi. Demirel. "İlköğretimin 8yıla çıka- rılnıası kâçınümazdır. Bazı tartışmalar, hür ve demokrat ülkede olabilecek cinstendir" dedi. Cumhurbaşkanı Süle\man Demirel, daha sonra Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği yöneticilerini kabul etti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye ile Yu- nanistan arasındaki ilişkilere değinirken "Bugünküçağda akıllı olan, zora başvurmadan sonınlan diyalogla çözmek- tir. Lluslararası sorunlar iç siyasete alet edilmemeli" görüşünü dile getirdi. CHP'liler, Yüdız Sarayı Dış Karakol Binası önünde basın açıklaması \aptı. (Fotoğraf: MEHMET DEMİRK AY A) Kültür Bakanlığı'nın 'hukuk dışı' uygulamasına tepkiler sürüyor 6 Miıııarlar Odası hedef seçildi' İstanbulHaberServisi -Kültür Bakan- lığı'nın. Mımarlar Odası'nı Yıldız Sara- \ı Dış Karakol Binası'ndan durdurma karanna karşın polıs zoruy la çıkartması- na tepkıler sürü% or. CHP İstanbul Mi1let- \ekih Mehmet Sevigen. Mımarlar Oda- sı'nınenaz Kültür Bakanlığı kadarülke- ve hizmet ettiğini sö\ ledi. Mımar Sinan Ünnersitesı Mımarlık\e Felsefe Kulüp- leri. odanın zorla boşaltılmasını topluma yönelik birgözdağı olarak de- âerlendırdı. " CHP Istanbul milletvekılle- ri \fehmet Sevigen. Ahmet Güryüz Ketenci. partı meclısı üyesi Bedri Baykam. İstanbul İl Başkanı Mehmet Aü Özpo- latile çeşıtlı ilçe yönetıcılerı- nin katıldığı basın toplantısıy- la. Mımarîar Odası'nın "hu- kukdışı" bir uygulamay la yennden çıka- nlması protesto edıld'ı. Çe\ık Kuv\et ekiplen tarafından sanlı durumdakı bina önünde basın açıklamasını îl Başkanı Özpolat yaptı. Mımarlar Odası'nın Yıl- dız Sara\ı Dış Karakol Bınasf ndaki ye- rinın Kültür Bakanı'nın talimatı ile gasp edilmesiyle ılgılı gelışrnelerı endişe ile izledıklennı belirten Özpolat. "Kültür Bakanlığı,olavın basından,gelinen bu son noktava kadar hukuku. yargı karartan- nı tanımadığını göstermiştir" dedı. Resmı saldırının esas amacının de- mokratik sivil inisivatıfleri susturmaar- zusu olduğunu belirten Özpolat. şunîan söyledi: "BugünkülrürBakanlığı'nıvö- neten zihniyet. ciddi, çağdaş \e ilerici bir meslek kuruluşu olan MimarlarOdası'nı bilerek hedef seçmiştir. Saldınnın geri- • CHP II Başkanı Özpolat, Mimarlar Odası'nın Yıîdız Sarayı Dış Karakol Binası'ndaki yerinin Kültür Bakam'nın talimatı ile gasp edilmesiyle ilgili gelişmeleri endişe ile izlediklerini belirtti. sinde iınar mafyası ve dolavısıvla İstan- bul'un istenildiği gibi yağmalanma ar/u- lannın bulunması kuvvetle muhtemeldir. Çünkü .Mimarlar Odası. çağdaş kentleş- meye dönük ciddi çalışmaları olan ve ken- tin yağmalanmasına karşı. anlamlı bir mücadele içinde bulunan demokratik bir sivil toplum örgütüdür. Kültür Baka- nTnınikisecencği vardır: \a buavıbıder- hal temizlevecek ve hukuk devletinden özür dileyecek va da istifa edecektir." Mehmet Se\ ıgen. yaptığı kısa açıkla- mada. Kültür Bakanlığı'nın yerıni kulla- nan bırçok kuruluş olmasına karşın Mi- marlar Odası'nm seçılmesinın anlamlı olduğunu \ urgulayarak u Mimarlar Oda- sı. en az Kültür Bakanlığı kadar bu ülke- ye hizmetedivor"dedı. Sevıgen. Mimar- lar Odası'nın yerine dönüşünün muhte- şem olacağını da sözlerine ek- ledı. Bedri Baykam ise yaptı- ğı konuşmada. CHP olarak haksız uygulamanın basından berı üstüne gittıklenni belirte- rek demokratik kitîe örgütlen v e medyanın el ele vererek sin- dirme girişimlerine karşı mü- cadele etmesını ıstedi. Mımarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Prof. Dr. Cen- gizEruzun. bütün siyasi partılerden des- tek beklediklenni \ urgulayarak yargı ka- rarının. gündüz cesaret edilemediği için gece çığnendığını söyledi. Mımar Sınan Üniversitesi Mimarlık Kulübü ve Felsefe Kulübü. Mimarlar Odası'nın \erinden çıkanlması ıle ilgili ortak bir basın açıklaması \apti. DYP Genel Başkanı Ciller 4 Kimse devleti yıpratmasın' • DYP lideri Tansu Çiller, Mesut Yılmaz'ın Susurluk'taki kazadan siyasi çıkar elde etmek istediğini söyledi. Haber Merkezi - Dışiş- miz bu konuda kararlıdır." lerı Bakanı \e Başbakan ^'ardımcısı Tansu Çiller. AN'AP Genel Başkanı .Me- sut Yılmaz'ın. Susurluk ka- zasını yeni hükümet for- müllerı yönünde kullan- mak istediğini. son geliş- melerin bunu doğruladığı- nı söyledi. Türkiye'nin dış düşman- larının yapamadığın! içeri- de \apmaya kimsenin gü- cünün yetmeyeceğini kay- detti. Çiller "Kimse devleti v ıpratmaya kalkmasın. Ev- velaüah onu da hallederiz" dedı. İstanbul'dan Bursa'ya giden Çiller Yenişehir As- keri Havaalanı'nda basın toplantısı düzenledı. Susurluk olayında AN'AP Genel Başkan'ı Me- sut Yılmaz'ın 'elinde belge- ler olduğu'na dair açıkla- malar yaptığına değinen Çiller şövie devam etti: "Bu aşamada ana muha- lefet partisinin lideri, birye- ri göstermişrir. Demiştir ki 'Bilgilerim var. belgelerım v ar." Sonra demiştir ki." Ha- yırbunlarbendevok. İstan- bul Emnı>etı'nde var.' İs- tanbul Emniyeti'ne sorul- muştur. 'Hayır bizde bö> le bir şey yok' şeklinde resmi cevapgelmiştir. "Hayır var' iddialan devam etmiştir ve bu çerçevede "baskı vapılı- vor. konuşturulmuvor' izle- ninıi kamuoyuna maledil- miştir. Görülmektedir ki, her şeyin üzerine cesaretle gidilmektedir. Hükümeti- Çiller. \'ılmaz'ın bu olayı yeni hükümet arayışlanna götürmek istediğini ifade ederek. "Bu arada. koalis- yon ortağımıza koalisyon kurma gibi teklifler günde- megelmiştirveolav bizegö- re açığa çıkmıştır. İlk gün de sövîedim. Susurluk'taki trafik kazasından yola çı- kılmıştır. 'Birarabanın hur- dasından iktıdar postu çı- karılmak isteniyor' demiş- rim. Bütün bunlar açığa çıkmıştır" dedı. Sorumlular cezalandınlnuvor t - Bankalann kredi tahsilatlan, bazı mafya gruplan vasıtasıyla yönetımler tehdit edilerek engellenmekte, harta bu konularda işlem yaptığı ögrenilen bazı banka yönetimlerinden tehdit ile kredi alınmaktadır. - Bu tür uygulamalar nedeniyle Türk bankacılığı zaman zaman büyük sorunlar yaşamakta ve Bankalar Yasası'nın 68. maddesi uyarınca bazı bankaların faaliyetlerine son verilebilmektedir. Nitekim son yıllarda 7 bankanın faaliyetlerine son verilmiş. buralarda paralan bulunan on binlerce tasarruf sahibi. perişanlık düzeyinde mağdur olurken olayın sorumluları hakkında gerekenler yapılamadığı gibi. bu şekilde kullanılan kaynaklann geri dönüşü de sağlanamamış ya da enflasyona erittirilmiştır... Devletin. özellikle tüm mevduata sınırsız devlet güvencesi sağlanmasından sonra bazı bankalarda sorumsuz davranışların boyutu daha da artmıştır... Bankalar üzerinde etkili bir denetim gerçekleştirilmemesinin ve yasaya aykın davrananlar hakkında da gerekli yaptınmlann.. uygulanmamasının devletin bile altmdan kalkmakta zorlanacağı sonuçlar doğurması olasılıği bulunmaktadır. Tartışmaya getirmek ıstediğımız konu. Türk bankacılık sisteminde yasa ve denetim boşluklanndan yararlanarak kamu güvencesinde olduğu varsayılan kaynaklann yukanda belirtilen usullerle bazı kişi ve gruplara haksız olarak aktanlması ve bunun yükünün de devlet ve hiç günahı olmayan kişilere çektirilmesıdır. V Hande'nın kardeşi Barış dünyaya geldi. Tüm sevenlerimize duyururuz. BUKET-MEHMET SERMET 7 Burdur muhabırimiz GÜLÇÎN ÎLCİ (Bozkurt) ile İLHAN BOZKURT evlendiler. Arkadaşuruzı ve eşini fcutJar. mutluluklar dileriz. Cumhuriyet çalışanları 'Çatlı Kıbns'ta sorgu yaptı' ÖZKANGİJVEN Susurluk kazasıv la ortaya çıkan kirli ilişkiler ıle ilgili yeni bir iddia daha ortava âtıldı. S.E.. 13 Ekim 1993 ta- nhinde girtıği Kıbns'ta Gır- ne'deki polıs merkezınde, In- terpol tarafından kırmızı bül- tenle aranan katliam sanığı Abdullah Çatlı tarafından sorgulandığını öne sürdü. S.E.. o gün sorgulayan kişi- nin Çatlı olduğunu bilmedı- ğinı. Çatlı'yı. katıldığı birdü- ğünde çekilen bir \ ideo kase- tin televızyonlardayayımlan- masından sonra tanıâını söy- ledi. S.E., yaşadıklanna kimse- yi ınandıramadığını belirte- rek basından geçenleri anlat- maya başlıyor: •'Kıbns'ta o dönemde Sahh Askeroğlu. askerlik yapmavı reddettiği için en önemli konu haline gelmişti. Eşi Rumdu \e asker- liği reddettiği için mahkeme- vecıkanlacaktı. Ben de İnsan Haklan Derneği'nin.aktifol- masa da bir üyesi\dim ve As- keroğlu'vla ilgili düzenlenen bir paneie kahldım." Lefkoşa'da Ögretmenler Sendikası binasında gerçek- leştinlen paneie Itah a. Is\ eç ve Ingiltere'den gelen insan haklan örgütiennin üyelerı de katılır. Daha sonra Salıh Askeroğlu'naaçılandavanın duruşmasında vabancı ko- nuklarla birlikte S.E. de var- dır mahkeme salonunda. A\ - rupa'dan gelen heyet. bir sü- re sonra ülkelenne geri gön- derilecektir. S.E.. arka- daşlarından Kıbns'ta birtakım aızlı ışlerin döndügünü duvar. S.E. adada bası- nın derde girmesmın nedeninı tam olarak bilmemekle birlikte bazı tahminler yürütüyor: "Girdiğim her ortam- da Kıbns'ta kontrgerilla ile ilgili bir şey lerduyuvordum. Burada- ki insanlar her işin altında Eyüp Zafer Gokbılen'in ol- duğunu söylüyordu. Ben de bu kişiyi merak ettim ve ne vaptığını öğrenmeye çalış- üm." Ancak. doyurucu bılgive sahip olamayan S.E.. bir sü- re sonra Istanbul'a dönmek için Girne'deki bir şırketten uçağını onaylatır. Ancak. dı- şanda kendisıni bekleyen 2 sivil polıs. S.E.'vibirotomo- bile bindırerek aynı yerdekı 2 katlı siyasi şubeye getinr. S.E., şubeye 7 gün boyun- ca aralıklarİa getirildiğini. ancak göres lilerin, kendisıni sorgulayacak kişinin henüz gelmediğini söylediğini an- latıvor: "Saat 14.00su^lann- da, bulunduğum odaya 2 kişi girdi. Polislerden birinin ismi Nafi'ydi. Bana bir sıkıntımın olup ohnadığını sordu. Ben de 'Pansivona peşin para ödemıştım. ancak paramı alamadım. Ben paramı istı- yorum' dedim hiç düşünme- den. Aslında amacım para fa- lan değildi. Ancak iki dakika sonra paramı getirdiler. Hat- ta daha sonra pansiyon sahi- bi. 'sen kimsin. bugüne ka- dar pansiyonumda kalan kimseve parasını iade etme- dim' demiştL" Polis. odadaki diger kişive "şef" dive hitap eder. Ve şef. gözleriyle bir işaret yaparak polisin dışarı çıkmasını ister. "Bu adamla baş başa kal- dık. Üzerinde askeri yeşil bir üniforma ve belindetabanca- • insan Haklan Derneği eski üyesi S.E., 1993yıhnda Girne Siyasi Şube'nin ikinci katında, belinde tabanca, üzerinde askeri üniforma ile dolaşan ve bir polisin kendisine "şef" diye hitap ettiği Abdullah Çath'nm kendisini sorguladığını iddia etti. sı vardı. Gözlüklüydü. Be- nimle çok babacan konuşu- yordu" diye devam edivor S.E.. S.E.. Çatlı ile arasındâ geçen konuşmalan şöyle sı- ralıyor: S.E.: Siz kimsınız? Çatlı: Ben sizin a\ ukatını- zım. S.E.: Avukat tutmadım ben. Ihtıyacım olursa ıstan- bul'dan getırtebıiırim. Beni sadece mahkemev ı ızlediğim ıçın sorguluvorsunuz değil mi'? Çatlı: Bakalım sadece mahkeme mi'.' Evüp Zafer Gökbilen hakkında ne bili- yorsun? \'e yapacaksın onu'.' Neden buraya geldin. Gök- bilen hakkında ne bıli>or- sun'1 S.E.: Peki siz benı nıve sor- guluvorsunuz'.1 Çatlı: Biz sızı koruyoruz. Kıbnslılaragüvenme. Söyle- diklerinın hepsıni bıze taşı- van onlardır. Soracağın bir şey olursa bıze sûr. S.E.: Sızı nasil bulacağım. Çatlı: Biz sızı buluruz. S.E.: Ama buldunuz. O za- man sorularıma ce\ap verın S.E.. kontrgerilla ile ilgılı sorusuna Çatlı'nın. "İnsan- lan anlanııvorum" diye kar- şılık verdıgını ıddıa edivor. Çatlı, kontrgerilla ile ılgılı şövie konuşuvor: "Kontrgerillanın anlamı. karşı gerilladır. Burada Rum gerillası var. Herhangi bir ça- tışma anında onlan püskürt- mek için kurulan bir karşı ge- rilladır kontrgerilla. İnsanlar neden ürkü- vor bundan anlamıyo- rum." S E.. Çat- lının bura- da daha faz- la konuşa- mavacakla- rını sövle- dıkten son- ra. kendisine içinde 800 rakamının geçtıgi bir telefon nu- marasi ver- dıginısöylü- yor. Bu nu- marayı Kıb- ns gazete- sınde çalı- şan arkadaji Ahmet Kahra- man ile birlikte aradığını, an- cak "Yanlış numara' denıl- dıkten sonra kapatıldığını an- latıyor. "Istanbul'a döndüğümde numarayı tekrar aradım, an- cak telefon iptal edilmişti" di- ye konuşuyor S.E.. O dönemde görüştüğü kı- şının Çatlı olduğunu bılme- diğını söylüyor S.E. ve eklı- yor: "Çatlı"vı Çatlı olarak ilk kez televizyonda vayımlanan düğün kasetinden tanıdım." Kıbrıs'ta bir aylık bir ma- ceradan sonra Istanbul'a dö- ner S.E.. Gördüklerını. duy- duklannı herkese anlattığını. ancak kımsevi ınandıramadı- ğını söv ler. tstanbul'ageldiğinden be- ri telefonlannın dırlendığini anlatıvor. Telefonunu kapat- mak ıstemesıne ragmen ka- patamadıâını iddia edivor S.E.- "Gayrettepe'deki Telefon Müdürlüğü'ne gittinı. Telefo- numun kapatılması için baş- vurdum. ancak onlar bana 'Biz sızın telefonunuzu ka- patamayız dediler. Eve gelen 600 bin liralık telefon fatura- sını uzun bir süre vatırma- dını. Daha sonra vatırdım. .Ancak normaide telefon pa- rasını vatırmadığınızda belli bir süre sonra o numara baş- ka birine verilmesi için ihale- ve çıkardır. Ancak benimki aradan iki buçuk sene gectiği halde kapatılmamıştı. Hâlâ avnı telefonu kullanrvorum." Kaniş-Terrier kırma 4 aylık yavrular 0 216 418 31 88 ACI KAYBIMIZ Merhum Ali Rıza ve Nazime Erem'in kızları. merhum Adil Gülçur"un eşi, Lamia Gülçur'un sevgili annesi. Gülçur, Güney. Horozpınar. Kiper. Kasal. Özpars, Tansu, Turgut ve Şaylan ailelerinin kıymetli büyüğü TURANN. GÜLÇUR vefat etmiştir. Cenazesi 9 Aralık Pazartesi (yann) Şişli Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarhğı'nda toprağa verilecektir. AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle