05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 JARAUK 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 KUSBAKISI MEMET BAYDLR Yüzde bir nokta bir, yüzde otuz îldPartisi Bursa Ylılletvekilı Sayın İlhan Kesici'nin gazetemizde ya- yırnlanan bir söyleşısinde ikı konu üstü- ne söylediklendikkatçekici. Halkın bü- yük; bölümünün özelleştirmeye karşı oi- duğunu. serbest piyasa ekonomısinin çarpık ışfedif ini. bu konularda sağ par- tilerin üstüne büyük sorumluluk düştü- ğürıü söyledikten sonra iki konu üstüne çokc ilginç bilgiler veriyor Sayın Kesici. B u konulardan bin bankalar (ekono- mik düzen). diğeri ise mahkemeler. yani yaryı adalet sistemimizdır. Bakın birinci mesele üzerine Sayın Kesicı'nın \erdigi bilgilere: "Türkive'deşuandabankalar- da toplam }2 müvon hesap \ar. Bu hesap- larda toplam 685 trihon İiralık mevduat var. Bu hesaplann yiizde seksen beşinde (vani 2 7 milyon hesapta) 0 iie 10 miJyon li- ra arasında para \ar. Bu da toplam 25 trihon lira demektir. Bu parantn mevdu- at içindeki payı, yüzde 3.6'dır. Oysa, 500 rnilyon \e daha fazla para barındıran hesap sayısı 372 bindir. 372 bin hesap- ta. toplam mevduatın yüzde kırk beşi yatı>or. Bunun ise banka hesabı sayı- sına oranı yüzde l.l'dir. Vani. yüzde 81.5'ük çoğunluk. mevduatın yüzde 3.6'lık bir bölümüne sahipken: yüzde l.l'lik bir azınlık me\duatın yüzde 45'ini elinde bulunduruyor." Anavatan Partısi mılletvekili Sayın İl- han Kesici. bu rakkamlan sıraladıktan sonra ekliyor: "Böyle bir serbest pivasa ekonomisiyle idare edilen bir ülkenin sos- yal huzura kav uşması münikün değildir." Bu bence "sevindirici"* bir saptama. Sağ kanattaki bir partinin. üstelık bir 12 Eylül partisı olan AN'AP'ın önemli kişi- lennderı bıri söylüyor bunu. Neymiş? Böyle bir serbest piyasa ekonomısıyİe idare edilen bir ülkenin sosyal huzura ka\uşması mümkün değildir 1 Eee, biz ne di\oruz v ıllardır 1 .' • Sayın Kesici'nin üstünde durduğu ikinci konu da çok ilginç. Toplumun ıçin- de bulunduğu sıkıntının en belirgin ıkin- ci aöstergesınin de mahkemelerdekı da- va sayısı olduğunu söv lüyor. "Türkiye'de bir buçuk milyon dava dosvası var. Vani bir buçuk mihon aile. di- ğer bir buçuk milvon aile ile mahkemelik dunımda. Türkiye'deortalama aile nüfu- su 5'tir. Bu durumuda \edi buçuk milyon insan, bir başkayedi buçuk milyon insan- la davaiı durumdadır. Bu da toplam 15 mihon insan yapar. Sokakta, lokantada. plajda, barda karşılaştığımız her dört in- sandan birinin Türkiye'de mahkemevle bir işi var demektir.. va doğrudan va da ürkiye'de çahşan her 100 kişiden 32'sinin 6-18 yaş grubundaki çocuklar olduğu belirlenmiş. Çocuk işçiler ağırlıklı olarak metal, deri, ağaç ve tanm sektöründe çahşıyor. Bu, bir insan haklan sorunu değilse. nedir peki? Bankalardaki paranın çoğu yüzde 1.1 'lik bir azınlığın elinde. Çalışanlann yüzde 32"siyse çocuk. mayıp da besleyelim mi" denmez örne- ğın. İnsan haklanna saygılı yerlerdegenç gazetecılergorev vaparken öldürülmez. ev latlan ortadan yok edilmiş anneler ver- lcrde sürüklenerek götürülmez mesela. İnsan haklanna savgılı ülkelerde rama- zan ayındaoruç tutmuyordive insan öl- düresiye döv ulmez. insan haİclarına say- gılı ülkelerde insana "Sana ne ulan, sa- na nıı kaldı insan haklanyla uğraşmak" cıbi medenivet harici sorıılar sorulmaz dolav lı olarak. Bu da Türk toplumumun içinde bulunduğu sosyal sıkıntının en be- lirgin ikinci göstergesidir." Sayın Kesici'ye hak \ermemek müm- kün değil. Üstelık bunlan söv leven say ın milletvekilinınpartisını kuran ve iktida- ra getiren zatm "Anayasayı bir kerecikih- laledersekbirşev olmaz~dediğideanım- sanırsa... • Sayın Kesici değınmivor ama. mem- leketimizın bir dığer önemli sorunu da insan haklarıdır. İnsan haklan dediniz mi herkes bir tarafa çekıştinr konuyu. her kafadan bir ses çıkar v e sonunda ne me- nem şeymiş bu insan haklan. bırtüriüan- laşılmaz. Herkesin üstünde anlaşıp birleşeceği kısımdan başlarsak. insan haklanna say- gılı bir ülkede işkence olmaz. Karakol- da dayak da olmaz. Fikir suçlusu olmaz insan haklanna saygılı yerlerde. Konuş- tu. yazdı. >ay ımladı diye insanlarhapse- dilmez. Buniann "olmazsa olmaz" nıte- ligi üstüne itiraz edileceğini düşüneme- yiz. İnsan haklanna saygılı ülkelerde "As- orneğin. Bunlar hepımizin bıldiğı kısmı, insan hakları sorununun. Oysa... Türkiye'de çalişan her 100 kişiden 32 sinin 6-18 yaş grubundaki çocuklar olduğu belirlenmiş. Türk-fş Çocuk İşçiler Bürosu'nun yaptığıaraştınnalarda. işverlerindeveev işlerınde çahşan çocukların bütün çalı- şanlara oranı böy le ortav a çıkıy or. Gaze- temizdeki habere göre: araştırma sonu- cu. çocuk işçiler ağırlıklı olarak metal. deri. ağaç \e tanm sektöründe çaiışıyor. Bu. bir insan hakları sorunu değilse. ne- dir peki'.' L'cretlKeyevmiyeli çocuklar (6 ile 18 yaş arası çocuklar!) haftada 40 saatin üs- tünde. şıllık ızın kullanmadan. sigorta- sız çalıştınlıvor. Çocuk işçilerin içinde 12-14 yaş grubu ağırlıklıvmış. Türkiye'de çahşan her yüz kişiden o- tuz ikisinın çocukolnıası. bir insanlık so- runu değiNe nedır' Çocukları insan \e- rine koy up haklannı tanıma\acak nııy ız'.' Görgüsüz burju\azının: pahalı o> uncak- lar. sığ dünya görüşü. pahalı giysıler ve çıkarından başka hıçbır şeyi düşünme- yen >a\rulanndan söz etmiyorum. Me- tal. deri. ağaç \e tanm .sektöründe çaiı- şan > üzbınlerce çocuktan söz edıyorum. Bankalardaki paranın çoğu \üzde I. I "lik bir azınlığın elinde. Çalışanların yüzde 32 siyse çocuk. Amerika'daki insan haklan örgütleri- nın ilgilenmediği konular bunlar. İnsan haklan dişeciyakcişakbağıran. kendi çıkarlarınagöbekten b'ağlı Amerı- kalı senatörlere. karılarına \e bu yoldan yolıınu bulan IŞMZ güçsüz çevrelere ba- kınca bunlan düsünüyor insan. Birdebagimsizolmaninonemini.de- ğerini. Türkiye'nın bü\ük çıkmazlarını. sorunlannı %e nereye gittığini. İhtiyar çocuklar ülkesi mi olacağızya- kında? 'k'oksa hep öyle mi\dik? Fahir Atakoğlu, Harbiye Askeri Müze'de 'Yanna Dört Işık' adlı konser verecek Sürpriz konser ve albümCUMHLR CANBAZOĞLL' Fahir Atakoğlu, yenı albümü Fa- hir Atakoğlu 2 'y i tanıttığı temmuz- daki Açıkha\a Tiyatrosu konserin- den bu yana yurtdışındaydı. Adını taşıyan ilk albümündeyaptığı geniş tanıtım anımsandığında bu albümü içın kamuoyu önünde çok sessiz kaldığı söylenebilirdi. Ancak Ata- koğlu bu süre içinde ABD'de eve kapanıp Garanti Bankası'nın "^'an- na Dört Işık" projesınde kullanıla- cak 30 dakika uzunluğundaki kom- pozisyonları vazmakla meşgul ol- muşru. 11 aralık gecesi Harbiye Askeri Müze'de düzenlene- cek bir konserle insanlara ulaşacak kompozisyonlann CD'de toplanmak istenmesi sonradan işın içine stüdyo çalışmalannı da ekleyince son iki buçuk ayı piyano ba- şında geçırmışri Atakoğlu. Konsere birkaç gün kala görüştüğümüz sanatçı yeni kompozisyonlannın. banka- nın dağıtacağı 7500 CD yo- luyla insanlara ulaşacağını. aynca ülke çapında konserler planladığmı. bu yollarda ta- lebi karşılanmazsa 30 dakika süren yedi parçaya beş tane daha kompozis\on ekleyip yeni albüm çıkarabileceğini söylüyor. Yedi parça yaptım - Bu sürpriz aJbümle kon- ser projesi nasıl ortaya çıktı? FAHİR ATAKOĞLL-Ga- ranti Bankası. Yanna Dört Işık adıyla bir proje yanşma- sı düzenlemeye karar vermiş. Bu projenin tanıtılacağı ge- ce benim 30 dakıkalık bir konser \ermemi istediler. İki saatlik konser repertman- lar \ar. elektnkli gitarlar çok canlı. Parçalara ad koymadan açılışın ismi Yarına Dört Işık. birinci. ikinci par- ça diye gidıvor. - Konserin albümü müziksevere nasıl ulaşacak? . 7500 tane CD basıldı. bunlar kon- sere gelecek da\ etlilere ve bankanın belirleyeceği insanlara dağıtılacak. Ben diğer kentlerde konserler dü- zenlenerek bu müziğin projeleri üretecek ünı\ersitelilere. gençlere ulaştınlmasını talep edi\orum. 01- mazsa ben parça say ısını on ikıye çı- kararak yeni bir albüm halinde pı- bir arada tutmanın olanaksız oldu- ğunu anlamış durumdayım. Ara- mızda bağlılık herzaman olacaktır. ama süreklilik zor. Açıkhava'daki iki büyük konse- rimde albümlerdeki soundu çıkara- bılmek için genış kadrolar gereki- yordu. Herkes programını ayarladı \ e konserler gerçekleştı. ancak bun- dan sonrası için kesin konuşamıyo- rum. Dön beş kişıy le çalışmak iste- memin bununla alakası >ok. o çok ayn birze\k ve hava. - Böyle kuv\etli bir ekibi Kültür Bakanlığı yurtdışı tanıtımları için G,aranti Bankası. düzenleyeceği proje yanşmasmın tanıtılacağı gece benim 30 dakikalık bir konser vermemi istedi. "Yanna Dört Işık"; nın olduğunu. bunu yanm esitim, çevre, spor ve endüstri tasanmıydı. Müziâi projelen yaratacak insanlara, ılen bakan insanlara yapacaktım. J>0 dakıkalık müzıkle 7500 tane CD basıldı. bunlan banka dağıtacak. Ben diğer kentlerde konserler düzenlenerek bu müziğin gençlere ulaştırılmasını talep ediyorum. Olmazsa parçalan arttırarak yeni bir albüm yapabilinm. saate indirmenin fazla bir anlam taşımayacağını ve özel bir şey yapma dileğimi ilettim. Yanna Dört Jşık eğitim. çevre. spor v e endüstri tasa- nmıydı. Bu kavramları odak alan müzik yazmaya başladım. Müziği projeleri yaratacak insanlara. ileri bakan insanlara yapacaktım. müzi- ğin varlığıyla onlara şe\k verecek- tim. Proje ilerledikçe işin boyutlan bü- yüdü. 30 dakikalık müziği CD ola- rak çıkartmak istediler. Stüdyoy agi- rip yedi parça yaptım ve hazırîıkFa- n tam iki buçuk ay sürdü. - İleri bakan insanların, tasarım- cılann müziğinin esprisini nasıl ya- kaladınız? ParçaJann isimleri neler? - Müzik gayet dinamik. tempolu başlıyor. sonra ortaya doğru bıraz yavaşlıyorveyineyükseliyor. Koro- yasaya sürebilirim çalışmayı. - Bu kez müzisyen olarak kimler var albünıde? - Takım. BülentOrtaçgiJ ve hasta olan ErdinçŞenyaylar'ın dışında ay- nı. Erdinç'in yerine Erdem Sök- men'le çalıştık. Koroda da 15 sanat- çı yeraidı. - Piyasanın en iyi müzisyenlerin- den yardım alıvorsunuz. Bu ekibi bir araya getirirken zorluk çekiyor mu- sunuz? Dört beş kişilik ekiplerle ça- lışmak istediğiniz yolundaki açıkla- malannızda çok insanla uğraşma zorunluluğunun payı ne? - Herkesin ayn dünyası var. işle- ri voöun. Bu müzisvenlerı sürekli belH sürelerde bir arada tutamaz mı? - Tutabılir. ben sızin aracılığınız- îa hazırolduğumu söylüyorum. An- cak ülkede devletin yanında özel sektörvar. destek v erecek büyük şir- ketler var. Bir konunun altını çız- meli. sponsorlar bazen önemli yan- lışlıklaryapıyor. Sponsoriar yanüşlık yapıyor - Dı^arıdan yüksek rakamlara bir ünlüyü getiriyorlar. "O konuşuldu- ğunda bizden de söz edilir" diyorlar. Bu bazen işe yarıyor. ama bazen de hedefe ulaşamıvorlar. Ülkeve de pek faydalı bir adım olmuyor. Bizdebirçok yetenekli sa- natçı. çeşitli projelerle beklerken. bunlan öne çıkarmay 1 kimse düşün- müyor. onunverinedünvanınbirye- rinden gelen sanatçı ilginç diye ter- cih ediliyor. - Ysu ortasında çıkardığınız albü- nıün satışı nedurumda? Tanıtımına hiç katılmadan ülke dışına çıkma- nız satışı etkiledi mi? - Albüm çıkınca konser vaptım. söyleşi yapmava değecek basın or- ganlanyla da görjştüm ve Ameri- ka'va gitmeın yerektiğinden göz önünden kayboldum. Dönüşte Fahir Atakoğlu 2 albümünün satışının elli binin üzerinde olduğunu sövledi Satışlarınçokdüş- tüğü bir dönem için iyi bir rakammış. yapımcım memnun. En büyük havalim CSO iîe çalışmak - \eni albüm yapı olarak sizi kitlelere tanıtan Sarı Z^ybek'IL Demirkırath 12 ıMarflı çalışmadan farklı bir sounda sahip. Daha or- yantal kokan yeni albüm nasıl tepkiler alıyor? Dinleyenlerın bir bölü- mü ilk albümün özlemiy le daha elektronik bir şeyler bekledı. ama ilk albüm se- vildi diye yine öyle yapıp kendime kapılar koymak istemedim. Farklı şeyler hissettim ve daha sıcak so- und çıktı. Aslında ikisinin de a\nı insandan geldiği hayli belirgin sonuçta. - Sırada ne gibi çalışma- lar var? Tını ve renk arayışım sü- rüyor. biriikte çalışmalar yapmak istediğim çok mü- zikçı var. Örneğin Alman- ya'da çalan Mustafa Boz- tüy adlı darbukacıyla çalış- mayı planlıyorum. Sertab Erener'in yeni albümünde iki bestem yer alacak. Bir de NÜüfer'in yeni al- bümü için iki beste yaptım. Nilüfermükemmel birşarkıcı. Şar- kıyı seslendirmiyor. tam anlamıyla söylüyor. Bu işlerden sonra en bü- yük hayallerimden bırini gerçekleş- tirmek için Cıımhurbaşkanlığı Sen- foni Orkestrasf nabaşvuracağım ve beraber çahşmanın yollannı araya- cağım. Teklifverirken partilerin ha- zır olması lazımmış. Ben önce kaydettiğim melodileri dinletmek. sonra partileri yazmak istiyorum. Çünkü bütün orkestraya parti yazmak avlar sürebilır. ondan sonra bir iki şey uymamış deyince emeğin havaya gitme riski var. ama bir şekılde bundan sonra yaylılan müziğime sokacağım. RP'den beyaz perdeye tavır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- REFAHYOL hü- kümeti döneminde RP've bağlanan Kültür Bakanlığı. Ankara Film Festivali'ni destekleme geleneğini so- na erdirdı. Dünya Kitle Vakfı Baş- kanı Mahmut Tali Öngö- ren, defalarca başv urdukla- n RP'li Kültür Bakanı İs- nıail kahramandan hıçbır yanıt alamadıklarını belır- terek, bu tav rın iktıdarın sa- nata yaklaşımını gösterdi- ğini söyledi. Dünva Kitle V'akffnın gelenekse! hale getırdiğı Ankara Film — ^ — ^ Festıvali'nin dokuzuncusu 14 Mart 1997'de başla- yacak. Dünya Kitle Vakfı ile Çankaya Bele- diyesi'nın bır- likte düzenle- dikleri testıval yarışmalı ve yanşmasız ol- mak üzere 2 bölümden olu- şacak. Çanka- va Beledıve Başkanı Do- ğan Taşdelen ile Mahmut Tali Öngören önceki gün or- tak bir basın toplantısı düzenleverek. festival hakkında bilgi ver- diler. Taşdelen konuşma- sında. sinemanın vaşamın kendisi olduğu görüşünü dile getirerek. Ankara ve Çankaya'yı sanatsal çekim merkezleriyle donatmak için tüm oianakiannı sefer- ber ettiklerini söyledi. "Bakandan 10 kez randeMi istedik' Mahmut Tali Öngören de, festivalde verilecek olan 36 ödülün malivetini Çankaya Belediyesi'nm karşıladığını belirtırken. geleneksel olarak her yıf Kültür Bakanlığfndan al- dıkları parasai kaynağı ba- kanlığın RP'nin eline geç- mesinin ardından işbaşına gelen İsmail Kahraman"dan alamadıklarını bıldirdi. Kahraman'a birçok kez henı yazılı hem de sözlü olarak başvıjrmalarına kar- şın bir sonuç gelmediğinı vurgulayan Öngören. "Bu- güne kadar hangi parti • RP'li Kültür Bakanı Kahraman. Ankara Film Festivalini destekleme geleneğini sona erdirdi. • Ünlü yönetmen Memduh Ün ve yazar Osman Şahin'e "Aziz Nesin Emek Ödülü"nün verileceği festi\al çerçevesinde 5 yanşma düzenlenecek. olursa olsun ilgi \e katkı gördük Bu az bir miktar ol- sa da masraflar karşısında iv i bir katkıydı. İsmail Kah- raman'dan 10 kez randevu almak istedik vazılı ve söz- lü olarak bildirdik ama va- nıt alamadık. Aradığımız- da Yazılı dilekçeniz baka- ra sunuldu. yanıtı bekliyo- ruz' diyorlar. Havır bile bi- zim için bir yanıt. \eter ki yanıt versin. Bu me\cut ik- tidarın sanata yaklaşımını gösterivor" diye konuştu. Festıvalin açılı.^ törenin- de "Kitle İletişim Ödülleri" sinemava yaptıkları aydın- ^ ^ " • ^ ^ latıcı. değer- lendinci ve destekJev ici katkılan nede- nivle Antrakt ve MillivetSa- nat dergileri- ne. ".•Vziz Ne- sin - Emek Ödülleri" de yönetmen Memduh İn ilesenaryoya- zan Osman Şahin'e veri- lecek. Festiva- lin en büyük yanşması olan "l'lusal Lzun Metrajlı Film Vanşması" se- _ çıcikurulu. bu yıl Prof. Dr. Cev at Çapan.Atilla Dorsay. Işıl Özgentürk. Oğuzhan Tercan ve Osman Şa- hin'den oluşuyor. Yarışmada birinciye 1 milyar lira ödül verilirken. "Seçiciler kurulu Özel Ödülü" de 750 milvon lira olarak belirlendi. "UusaJ Belgesel Yanş- ması"nda birinci olan film 400 milyon. ikinci 300 mil- yon. üçüncü olan film de 200 milyon lira ile ödüllen- dirilecek. "liusal Kısa Metrajlı Film Yanşması" dramatik. deneysel ve can- landırma dallarında ger- çekleştirilecek. Her üç dalın birincilerine 300'er milyon lira ödül ve- rilecek. Dünyanın çeşitli ül- kelerinden filmlerin yarış- tığı "l luslararisı Canlan- dırma Kısa Metrajü Film Yarışması"nda da birıncı- lik ödülü 5 bin dolar. ıkın- cilik ödülü 3 bin dolar, üçüncülük ödülü de bin do- lar olacak. Festivalde afiş yarışması da düzenlenecek. NE YAPIYORLAR? Jessica Lange 'Arzu Tramvayı' ile tiyatroda Steven spielberg yeni bir CD-ROM'la herkesı kendi filmıni y önetmeye çağınyor. Amerikaîı teknoloji dâhisi yönetmenin, geçen ay pivasaya sürülen programı. yapımdan aydınlatmaya. film çekiminden oyuncu seçimine dek tüm aşamalan bilgisayannızın başında gerçekleştirme oianağı tanıvor. Ettore Scola v e Sabine .\zema kişıliğinin önemli bir yönünü ortaya koyuyor. Jessica Lange, Tennessee \VilIianıs'ın 'Arzu Tramvayı' ile tiyatro sahnesinde. Ünlü tiyatro vönetmeni Peter Hall'ın sahneye koyduğu oyunda Lange'e Tobv Stephens, Imogen Stubbs, Christian Burgesseşlik ediyorlar. Oyun. Londra Royal Haymarket'ta sahneleniyor. bugün dokuzuncusu gerçekleştirilecek olan Avrupa Sineması Felıx ödüllerınin jüri başkanlığını yapıyorlar. En İyi Avrupa Filmi ödülünün gözde aday larıysa Lars \'on Trier'ın 'Breakingthe VVâves' (Cannes Jüri Özel ödülü) ve Mike Leigh'in •Secrets and Lies" (Altın Palmiye) adlı filrnleri. Placido Domingo, uzun bir aradan sonra İngıltere'de sahneye çıktı. Ünlü tenor Domingo. ilk kez Londra Covent Garden'da \\agner'ın yapıtlanndan oluşan bir repertuvarla opera izleyicisiyle buluştu. Ruhanda Ulusal Bale ToplUİUğU her şeye rağnıen bünyesındeki çok renkliliği ve farklılıkları korumaya çalışıyor. 1994 y ılından bu yana Hutu ve Tutsi kabıleleri arasında iç savaşa tanık olan Ruanda'da barışın tek koşulunun ortak kültürdeki renklilikleri yaşatmak olduğunu savunan topluluk. geçen hafta Londra Barbican Center'da bir gösteri sundu. Topluluğun en ^i^gjnçözelliği, ""yrnSraH- savaşan Hutu ve Tutsi kabilelerine mensup dansçılardan oluşması. Jodie Foster, yıne kamera arkasına geçtı. Foster. yakında sinemalanmızda da gösterime girecek. Anne Bancroft ve Holly Hunter'ın başrollenni paylaştığı •Homeforthe Holidavs'adlı filmi Jessica Lange Diana Londra Savoy Drama Ödülleri'nde dört yıl aradan sonra üst üste iki kez 'En İyiOvuncu Ödülü'ne aday gösterildı. Rigg. •*Kim Korkar Vlrginia \\oolf'tan" ve 'Cesaret Ana'adlı oyunlardakı performansıy la ödüle aday oldu. Anna Pollack, 28 kasimda öldü. S4 yaşında yaşama gözlennı yuman Pollack. Avusturyalı bir ailenin çocuğu olarak Manchester'da doğmuş ve savaş vıllarında İngilız ordu.su için şarkılar söy leyerek sanat „. .. r. . kanverine adım Placido Domuıgo a t m ,'ş t l _ , 9 6 2 yılında OBE ödülüne değer görülen ünlü mezzo soprano. son olarak vV'ells Tiyatrosu'nda geçen temmuz ayında düzenlenen birgala gecesine katılmıştı. Freddie Mercury çeşitlı etkınlıklerle anılıyor. Cıılü Queen topluluğunun AIDS'e yakalanarak yaşamını yitıren solisti Mercury'nin fotoğraflarından oluşan kapsamlı bir sergi Londra vonettı. Julie Andrews Isviçre'nin Gstaad VVöodv .\llen- Soon Yi kentinde düzenlenen bir festivalin koordınatörlüğünü üstleniyor. üluslararası Müzik ve Film Festivali adım taşıyan etkinlik dünyada film müzikleri konusunda düzenlenen tek festival olma özelliğini taşıyor. PİCaSSO'nun tiyatro için yaptığı kostümler \e dekorlar Barcelona'da düzenlenen bir sergide sanatseverlere sunuiuyor. "Picasso ve Tiyatro' adım taşıyan sergi sanatçının bu ilginç yönüne avrıntılı bir bakışı sağhyor. İlk kez 1917 yılında Pans'te sergilenen bu çalışmalar sanatseverler tarafından 'fazla devrimci" bulunmuştu. Ancak Picasso'nun tiyatro için gerçekleştirdiği bu canlı. olağanüstü renkli tasarımlar onun varatıcı Albert Hall'da açıldı. Hayranlan Freddie Mercury 'yle bu sergi sayesinde özlem giderebilecek. Woody Allen-Mia FarrOVV ikilisi. üvey kızlan Soon-V i'nın çıplak fotoğraflarının Allen'in dairesinde bulunmasıyla. on üç yıllık bir ilişkinin ardından 1992 yılında aynlmışlardı. Hiç evlenmemiş olan ikilinin evlat edindikleri diğer çocuklan Satchel ve Dylan. babalık görevlenni Ettore Scola yerine getirmed'iği ve kız kardeşleri Soon-Yı'vle biriikte olduğu için Allen'ı görmek istemediklenni belirttiler. Allen'm on bırvaşındaki üvey kızı Dylan'ı görmesi mahkeme karanyla engellenirken, ünlü yönetmene üvey oğlu Satchel'i yılda bir hafta aörnıe hakkı tanındı. Bilkent'te Hüseyîn Sermet, Eric Le Sage konserleri • Kültür Servisi - Bilkent Miizık v e Sahne Sanatlan Fakültesi'nin düzenlediği Güz Konserlen'nin bu haftaki konukian dünyaca ünlü Hüseyin Sermet ve Fransız Enc Le Sage olacak. Sanatçıların piyano resitali bugün Bilkent Konser Salonu'nda gerçekieşecek. Resitalde. Stravinski'den "Petruska". Ravel'den "Ispanyol Rapsodisi". Debussy'den "Üç Noktürn" ve Rahmaninof'tan "2 no'lu Suit" dinlenebilecek. Konser biletleri. Bilkent MSSF gişesinin yanı sıra. Bilkent Bookstore, Dost Kitabevi, Bağdaş Kitabevi, Karum-Beymen Club Mağazası ve Çarşı Çankaya Mağazası'ndan sağlanabilir. Bacon tablosu 2.3 milyon dolar • Kültür Servisi-Francis Bacon'ın tablosu. Londra"da yapılan bir açık arttırmada 23 milyon dolara satıldı. 1960 yılında yapılan "Kızıl Kardinal" adlı toblo. Christie's müzayede salonunda satıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle