Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 JARAUK 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
KUSBAKISI MEMET BAYDLR
Yüzde bir nokta bir, yüzde otuz îldPartisi Bursa Ylılletvekilı
Sayın İlhan Kesici'nin gazetemizde ya-
yırnlanan bir söyleşısinde ikı konu üstü-
ne söylediklendikkatçekici. Halkın bü-
yük; bölümünün özelleştirmeye karşı oi-
duğunu. serbest piyasa ekonomısinin
çarpık ışfedif ini. bu konularda sağ par-
tilerin üstüne büyük sorumluluk düştü-
ğürıü söyledikten sonra iki konu üstüne
çokc ilginç bilgiler veriyor Sayın Kesici.
B u konulardan bin bankalar (ekono-
mik düzen). diğeri ise mahkemeler. yani
yaryı adalet sistemimizdır. Bakın birinci
mesele üzerine Sayın Kesicı'nın \erdigi
bilgilere: "Türkive'deşuandabankalar-
da toplam }2 müvon hesap \ar. Bu hesap-
larda toplam 685 trihon İiralık mevduat
var. Bu hesaplann yiizde seksen beşinde
(vani 2 7 milyon hesapta) 0 iie 10 miJyon li-
ra arasında para \ar. Bu da toplam 25
trihon lira demektir. Bu parantn mevdu-
at içindeki payı, yüzde 3.6'dır. Oysa, 500
rnilyon \e daha fazla para barındıran
hesap sayısı 372 bindir. 372 bin hesap-
ta. toplam mevduatın yüzde kırk beşi
yatı>or. Bunun ise banka hesabı sayı-
sına oranı yüzde l.l'dir. Vani. yüzde
81.5'ük çoğunluk. mevduatın yüzde
3.6'lık bir bölümüne sahipken: yüzde
l.l'lik bir azınlık me\duatın yüzde
45'ini elinde bulunduruyor."
Anavatan Partısi mılletvekili Sayın İl-
han Kesici. bu rakkamlan sıraladıktan
sonra ekliyor: "Böyle bir serbest pivasa
ekonomisiyle idare edilen bir ülkenin sos-
yal huzura kav uşması münikün değildir."
Bu bence "sevindirici"* bir saptama.
Sağ kanattaki bir partinin. üstelık bir 12
Eylül partisı olan AN'AP'ın önemli kişi-
lennderı bıri söylüyor bunu. Neymiş?
Böyle bir serbest piyasa ekonomısıyİe
idare edilen bir ülkenin sosyal huzura
ka\uşması mümkün değildir
1
Eee, biz
ne di\oruz v ıllardır
1
.'
•
Sayın Kesici'nin üstünde durduğu
ikinci konu da çok ilginç. Toplumun ıçin-
de bulunduğu sıkıntının en belirgin ıkin-
ci aöstergesınin de mahkemelerdekı da-
va sayısı olduğunu söv lüyor.
"Türkiye'de bir buçuk milyon dava
dosvası var. Vani bir buçuk mihon aile. di-
ğer bir buçuk milvon aile ile mahkemelik
dunımda. Türkiye'deortalama aile nüfu-
su 5'tir. Bu durumuda \edi buçuk milyon
insan, bir başkayedi buçuk milyon insan-
la davaiı durumdadır. Bu da toplam 15
mihon insan yapar. Sokakta, lokantada.
plajda, barda karşılaştığımız her dört in-
sandan birinin Türkiye'de mahkemevle
bir işi var demektir.. va doğrudan va da
ürkiye'de çahşan her 100 kişiden 32'sinin 6-18 yaş
grubundaki çocuklar olduğu belirlenmiş. Çocuk işçiler ağırlıklı
olarak metal, deri, ağaç ve tanm sektöründe çahşıyor. Bu, bir
insan haklan sorunu değilse. nedir peki? Bankalardaki paranın
çoğu yüzde 1.1 'lik bir azınlığın elinde. Çalışanlann yüzde
32"siyse çocuk.
mayıp da besleyelim mi" denmez örne-
ğın. İnsan haklanna saygılı yerlerdegenç
gazetecılergorev vaparken öldürülmez.
ev latlan ortadan yok edilmiş anneler ver-
lcrde sürüklenerek götürülmez mesela.
İnsan haklanna savgılı ülkelerde rama-
zan ayındaoruç tutmuyordive insan öl-
düresiye döv ulmez. insan haİclarına say-
gılı ülkelerde insana "Sana ne ulan, sa-
na nıı kaldı insan haklanyla uğraşmak"
cıbi medenivet harici sorıılar sorulmaz
dolav lı olarak. Bu da Türk toplumumun
içinde bulunduğu sosyal sıkıntının en be-
lirgin ikinci göstergesidir."
Sayın Kesici'ye hak \ermemek müm-
kün değil. Üstelık bunlan söv leven say ın
milletvekilinınpartisını kuran ve iktida-
ra getiren zatm "Anayasayı bir kerecikih-
laledersekbirşev olmaz~dediğideanım-
sanırsa...
•
Sayın Kesici değınmivor ama. mem-
leketimizın bir dığer önemli sorunu da
insan haklarıdır. İnsan haklan dediniz mi
herkes bir tarafa çekıştinr konuyu. her
kafadan bir ses çıkar v e sonunda ne me-
nem şeymiş bu insan haklan. bırtüriüan-
laşılmaz.
Herkesin üstünde anlaşıp birleşeceği
kısımdan başlarsak. insan haklanna say-
gılı bir ülkede işkence olmaz. Karakol-
da dayak da olmaz. Fikir suçlusu olmaz
insan haklanna saygılı yerlerde. Konuş-
tu. yazdı. >ay ımladı diye insanlarhapse-
dilmez. Buniann "olmazsa olmaz" nıte-
ligi üstüne itiraz edileceğini düşüneme-
yiz.
İnsan haklanna saygılı ülkelerde "As-
orneğin.
Bunlar hepımizin bıldiğı kısmı, insan
hakları sorununun. Oysa... Türkiye'de
çalişan her 100 kişiden 32 sinin 6-18 yaş
grubundaki çocuklar olduğu belirlenmiş.
Türk-fş Çocuk İşçiler Bürosu'nun
yaptığıaraştınnalarda. işverlerindeveev
işlerınde çahşan çocukların bütün çalı-
şanlara oranı böy le ortav a çıkıy or. Gaze-
temizdeki habere göre: araştırma sonu-
cu. çocuk işçiler ağırlıklı olarak metal.
deri. ağaç \e tanm sektöründe çaiışıyor.
Bu. bir insan hakları sorunu değilse. ne-
dir peki'.'
L'cretlKeyevmiyeli çocuklar (6 ile 18
yaş arası çocuklar!) haftada 40 saatin üs-
tünde. şıllık ızın kullanmadan. sigorta-
sız çalıştınlıvor. Çocuk işçilerin içinde
12-14 yaş grubu ağırlıklıvmış.
Türkiye'de çahşan her yüz kişiden o-
tuz ikisinın çocukolnıası. bir insanlık so-
runu değiNe nedır' Çocukları insan \e-
rine koy up haklannı tanıma\acak nııy ız'.'
Görgüsüz burju\azının: pahalı o> uncak-
lar. sığ dünya görüşü. pahalı giysıler ve
çıkarından başka hıçbır şeyi düşünme-
yen >a\rulanndan söz etmiyorum. Me-
tal. deri. ağaç \e tanm .sektöründe çaiı-
şan > üzbınlerce çocuktan söz edıyorum.
Bankalardaki paranın çoğu \üzde
I. I "lik bir azınlığın elinde.
Çalışanların yüzde 32 siyse çocuk.
Amerika'daki insan haklan örgütleri-
nın ilgilenmediği konular bunlar.
İnsan haklan dişeciyakcişakbağıran.
kendi çıkarlarınagöbekten b'ağlı Amerı-
kalı senatörlere. karılarına \e bu yoldan
yolıınu bulan IŞMZ güçsüz çevrelere ba-
kınca bunlan düsünüyor insan.
Birdebagimsizolmaninonemini.de-
ğerini. Türkiye'nın bü\ük çıkmazlarını.
sorunlannı %e nereye gittığini.
İhtiyar çocuklar ülkesi mi olacağızya-
kında? 'k'oksa hep öyle mi\dik?
Fahir Atakoğlu, Harbiye Askeri Müze'de 'Yanna Dört Işık' adlı konser verecek
Sürpriz konser ve albümCUMHLR CANBAZOĞLL'
Fahir Atakoğlu, yenı albümü Fa-
hir Atakoğlu 2 'y i tanıttığı temmuz-
daki Açıkha\a Tiyatrosu konserin-
den bu yana yurtdışındaydı. Adını
taşıyan ilk albümündeyaptığı geniş
tanıtım anımsandığında bu albümü
içın kamuoyu önünde çok sessiz
kaldığı söylenebilirdi. Ancak Ata-
koğlu bu süre içinde ABD'de eve
kapanıp Garanti Bankası'nın "^'an-
na Dört Işık" projesınde kullanıla-
cak 30 dakika uzunluğundaki kom-
pozisyonları vazmakla meşgul ol-
muşru.
11 aralık gecesi Harbiye
Askeri Müze'de düzenlene-
cek bir konserle insanlara
ulaşacak kompozisyonlann
CD'de toplanmak istenmesi
sonradan işın içine stüdyo
çalışmalannı da ekleyince
son iki buçuk ayı piyano ba-
şında geçırmışri Atakoğlu.
Konsere birkaç gün kala
görüştüğümüz sanatçı yeni
kompozisyonlannın. banka-
nın dağıtacağı 7500 CD yo-
luyla insanlara ulaşacağını.
aynca ülke çapında konserler
planladığmı. bu yollarda ta-
lebi karşılanmazsa 30 dakika
süren yedi parçaya beş tane
daha kompozis\on ekleyip
yeni albüm çıkarabileceğini
söylüyor.
Yedi parça yaptım
- Bu sürpriz aJbümle kon-
ser projesi nasıl ortaya çıktı?
FAHİR ATAKOĞLL-Ga-
ranti Bankası. Yanna Dört
Işık adıyla bir proje yanşma-
sı düzenlemeye karar vermiş.
Bu projenin tanıtılacağı ge-
ce benim 30 dakıkalık bir
konser \ermemi istediler. İki
saatlik konser repertman-
lar \ar. elektnkli gitarlar çok canlı.
Parçalara ad koymadan açılışın ismi
Yarına Dört Işık. birinci. ikinci par-
ça diye gidıvor.
- Konserin albümü müziksevere
nasıl ulaşacak? .
7500 tane CD basıldı. bunlar kon-
sere gelecek da\ etlilere ve bankanın
belirleyeceği insanlara dağıtılacak.
Ben diğer kentlerde konserler dü-
zenlenerek bu müziğin projeleri
üretecek ünı\ersitelilere. gençlere
ulaştınlmasını talep edi\orum. 01-
mazsa ben parça say ısını on ikıye çı-
kararak yeni bir albüm halinde pı-
bir arada tutmanın olanaksız oldu-
ğunu anlamış durumdayım. Ara-
mızda bağlılık herzaman olacaktır.
ama süreklilik zor.
Açıkhava'daki iki büyük konse-
rimde albümlerdeki soundu çıkara-
bılmek için genış kadrolar gereki-
yordu. Herkes programını ayarladı
\ e konserler gerçekleştı. ancak bun-
dan sonrası için kesin konuşamıyo-
rum. Dön beş kişıy le çalışmak iste-
memin bununla alakası >ok. o çok
ayn birze\k ve hava.
- Böyle kuv\etli bir ekibi Kültür
Bakanlığı yurtdışı tanıtımları için
G,aranti Bankası. düzenleyeceği proje yanşmasmın tanıtılacağı gece
benim 30 dakikalık bir konser vermemi istedi. "Yanna Dört Işık";
nın olduğunu. bunu yanm esitim, çevre, spor ve endüstri tasanmıydı. Müziâi projelen yaratacak
insanlara, ılen bakan insanlara yapacaktım. J>0 dakıkalık müzıkle 7500
tane CD basıldı. bunlan banka dağıtacak. Ben diğer kentlerde
konserler düzenlenerek bu müziğin gençlere ulaştırılmasını talep
ediyorum. Olmazsa parçalan arttırarak yeni bir albüm yapabilinm.
saate indirmenin fazla bir
anlam taşımayacağını ve
özel bir şey yapma dileğimi
ilettim.
Yanna Dört Jşık eğitim.
çevre. spor v e endüstri tasa-
nmıydı. Bu kavramları odak alan
müzik yazmaya başladım. Müziği
projeleri yaratacak insanlara. ileri
bakan insanlara yapacaktım. müzi-
ğin varlığıyla onlara şe\k verecek-
tim.
Proje ilerledikçe işin boyutlan bü-
yüdü. 30 dakikalık müziği CD ola-
rak çıkartmak istediler. Stüdyoy agi-
rip yedi parça yaptım ve hazırîıkFa-
n tam iki buçuk ay sürdü.
- İleri bakan insanların, tasarım-
cılann müziğinin esprisini nasıl ya-
kaladınız? ParçaJann isimleri neler?
- Müzik gayet dinamik. tempolu
başlıyor. sonra ortaya doğru bıraz
yavaşlıyorveyineyükseliyor. Koro-
yasaya sürebilirim çalışmayı.
- Bu kez müzisyen olarak kimler
var albünıde?
- Takım. BülentOrtaçgiJ ve hasta
olan ErdinçŞenyaylar'ın dışında ay-
nı. Erdinç'in yerine Erdem Sök-
men'le çalıştık. Koroda da 15 sanat-
çı yeraidı.
- Piyasanın en iyi müzisyenlerin-
den yardım alıvorsunuz. Bu ekibi bir
araya getirirken zorluk çekiyor mu-
sunuz? Dört beş kişilik ekiplerle ça-
lışmak istediğiniz yolundaki açıkla-
malannızda çok insanla uğraşma
zorunluluğunun payı ne?
- Herkesin ayn dünyası var. işle-
ri voöun. Bu müzisvenlerı sürekli
belH sürelerde bir arada tutamaz
mı?
- Tutabılir. ben sızin aracılığınız-
îa hazırolduğumu söylüyorum. An-
cak ülkede devletin yanında özel
sektörvar. destek v erecek büyük şir-
ketler var. Bir konunun altını çız-
meli. sponsorlar bazen önemli yan-
lışlıklaryapıyor.
Sponsoriar yanüşlık yapıyor
- Dı^arıdan yüksek rakamlara bir
ünlüyü getiriyorlar. "O konuşuldu-
ğunda bizden de söz edilir" diyorlar.
Bu bazen işe yarıyor. ama bazen de
hedefe ulaşamıvorlar.
Ülkeve de pek faydalı bir adım
olmuyor. Bizdebirçok yetenekli sa-
natçı. çeşitli projelerle beklerken.
bunlan öne çıkarmay 1 kimse düşün-
müyor. onunverinedünvanınbirye-
rinden gelen sanatçı ilginç diye ter-
cih ediliyor.
- Ysu ortasında çıkardığınız albü-
nıün satışı nedurumda? Tanıtımına
hiç katılmadan ülke dışına çıkma-
nız satışı etkiledi mi?
- Albüm çıkınca konser vaptım.
söyleşi yapmava değecek basın or-
ganlanyla da görjştüm ve Ameri-
ka'va gitmeın yerektiğinden göz
önünden kayboldum.
Dönüşte Fahir Atakoğlu
2 albümünün satışının elli
binin üzerinde olduğunu
sövledi Satışlarınçokdüş-
tüğü bir dönem için iyi bir
rakammış. yapımcım
memnun.
En büyük havalim
CSO iîe çalışmak
- \eni albüm yapı olarak
sizi kitlelere tanıtan Sarı
Z^ybek'IL Demirkırath 12
ıMarflı çalışmadan farklı
bir sounda sahip. Daha or-
yantal kokan yeni albüm
nasıl tepkiler alıyor?
Dinleyenlerın bir bölü-
mü ilk albümün özlemiy le
daha elektronik bir şeyler
bekledı. ama ilk albüm se-
vildi diye yine öyle yapıp
kendime kapılar koymak
istemedim. Farklı şeyler
hissettim ve daha sıcak so-
und çıktı. Aslında ikisinin
de a\nı insandan geldiği
hayli belirgin sonuçta.
- Sırada ne gibi çalışma-
lar var?
Tını ve renk arayışım sü-
rüyor. biriikte çalışmalar
yapmak istediğim çok mü-
zikçı var. Örneğin Alman-
ya'da çalan Mustafa Boz-
tüy adlı darbukacıyla çalış-
mayı planlıyorum. Sertab
Erener'in yeni albümünde
iki bestem yer alacak.
Bir de NÜüfer'in yeni al-
bümü için iki beste yaptım.
Nilüfermükemmel birşarkıcı. Şar-
kıyı seslendirmiyor. tam anlamıyla
söylüyor. Bu işlerden sonra en bü-
yük hayallerimden bırini gerçekleş-
tirmek için Cıımhurbaşkanlığı Sen-
foni Orkestrasf nabaşvuracağım ve
beraber çahşmanın yollannı araya-
cağım. Teklifverirken partilerin ha-
zır olması lazımmış.
Ben önce kaydettiğim melodileri
dinletmek. sonra partileri yazmak
istiyorum. Çünkü bütün orkestraya
parti yazmak avlar sürebilır. ondan
sonra bir iki şey uymamış deyince
emeğin havaya gitme riski var. ama
bir şekılde bundan sonra yaylılan
müziğime sokacağım.
RP'den beyaz
perdeye tavır
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- REFAHYOL hü-
kümeti döneminde RP've
bağlanan Kültür Bakanlığı.
Ankara Film Festivali'ni
destekleme geleneğini so-
na erdirdı.
Dünya Kitle Vakfı Baş-
kanı Mahmut Tali Öngö-
ren, defalarca başv urdukla-
n RP'li Kültür Bakanı İs-
nıail kahramandan hıçbır
yanıt alamadıklarını belır-
terek, bu tav rın iktıdarın sa-
nata yaklaşımını gösterdi-
ğini söyledi.
Dünva Kitle V'akffnın
gelenekse! hale getırdiğı
Ankara Film — ^ — ^
Festıvali'nin
dokuzuncusu
14 Mart
1997'de başla-
yacak. Dünya
Kitle Vakfı ile
Çankaya Bele-
diyesi'nın bır-
likte düzenle-
dikleri testıval
yarışmalı ve
yanşmasız ol-
mak üzere 2
bölümden olu-
şacak. Çanka-
va Beledıve
Başkanı Do-
ğan Taşdelen
ile Mahmut
Tali Öngören
önceki gün or-
tak bir basın
toplantısı düzenleverek.
festival hakkında bilgi ver-
diler. Taşdelen konuşma-
sında. sinemanın vaşamın
kendisi olduğu görüşünü
dile getirerek. Ankara ve
Çankaya'yı sanatsal çekim
merkezleriyle donatmak
için tüm oianakiannı sefer-
ber ettiklerini söyledi.
"Bakandan 10 kez
randeMi istedik'
Mahmut Tali Öngören
de, festivalde verilecek
olan 36 ödülün malivetini
Çankaya Belediyesi'nm
karşıladığını belirtırken.
geleneksel olarak her yıf
Kültür Bakanlığfndan al-
dıkları parasai kaynağı ba-
kanlığın RP'nin eline geç-
mesinin ardından işbaşına
gelen İsmail Kahraman"dan
alamadıklarını bıldirdi.
Kahraman'a birçok kez
henı yazılı hem de sözlü
olarak başvıjrmalarına kar-
şın bir sonuç gelmediğinı
vurgulayan Öngören. "Bu-
güne kadar hangi parti
• RP'li Kültür
Bakanı Kahraman.
Ankara Film
Festivalini
destekleme
geleneğini sona
erdirdi.
• Ünlü yönetmen
Memduh Ün ve
yazar Osman
Şahin'e "Aziz
Nesin Emek
Ödülü"nün
verileceği festi\al
çerçevesinde 5
yanşma
düzenlenecek.
olursa olsun ilgi \e katkı
gördük Bu az bir miktar ol-
sa da masraflar karşısında
iv i bir katkıydı. İsmail Kah-
raman'dan 10 kez randevu
almak istedik vazılı ve söz-
lü olarak bildirdik ama va-
nıt alamadık. Aradığımız-
da Yazılı dilekçeniz baka-
ra sunuldu. yanıtı bekliyo-
ruz' diyorlar. Havır bile bi-
zim için bir yanıt. \eter ki
yanıt versin. Bu me\cut ik-
tidarın sanata yaklaşımını
gösterivor" diye konuştu.
Festıvalin açılı.^ törenin-
de "Kitle İletişim Ödülleri"
sinemava yaptıkları aydın-
^ ^ " • ^ ^ latıcı. değer-
lendinci ve
destekJev ici
katkılan nede-
nivle Antrakt
ve MillivetSa-
nat dergileri-
ne. ".•Vziz Ne-
sin - Emek
Ödülleri" de
yönetmen
Memduh İn
ilesenaryoya-
zan Osman
Şahin'e veri-
lecek. Festiva-
lin en büyük
yanşması olan
"l'lusal Lzun
Metrajlı Film
Vanşması" se-
_ çıcikurulu. bu
yıl Prof. Dr.
Cev at Çapan.Atilla Dorsay.
Işıl Özgentürk. Oğuzhan
Tercan ve Osman Şa-
hin'den oluşuyor.
Yarışmada birinciye 1
milyar lira ödül verilirken.
"Seçiciler kurulu Özel
Ödülü" de 750 milvon lira
olarak belirlendi.
"UusaJ Belgesel Yanş-
ması"nda birinci olan film
400 milyon. ikinci 300 mil-
yon. üçüncü olan film de
200 milyon lira ile ödüllen-
dirilecek. "liusal Kısa
Metrajlı Film Yanşması"
dramatik. deneysel ve can-
landırma dallarında ger-
çekleştirilecek.
Her üç dalın birincilerine
300'er milyon lira ödül ve-
rilecek. Dünyanın çeşitli ül-
kelerinden filmlerin yarış-
tığı "l luslararisı Canlan-
dırma Kısa Metrajü Film
Yarışması"nda da birıncı-
lik ödülü 5 bin dolar. ıkın-
cilik ödülü 3 bin dolar,
üçüncülük ödülü de bin do-
lar olacak. Festivalde afiş
yarışması da düzenlenecek.
NE YAPIYORLAR?
Jessica Lange 'Arzu
Tramvayı' ile tiyatroda
Steven spielberg
yeni bir CD-ROM'la
herkesı kendi filmıni
y önetmeye çağınyor.
Amerikaîı teknoloji dâhisi
yönetmenin, geçen ay
pivasaya sürülen
programı. yapımdan
aydınlatmaya.
film çekiminden
oyuncu seçimine
dek tüm
aşamalan
bilgisayannızın
başında
gerçekleştirme
oianağı tanıvor.
Ettore Scola
v e Sabine .\zema
kişıliğinin önemli bir
yönünü ortaya koyuyor.
Jessica Lange,
Tennessee \VilIianıs'ın
'Arzu Tramvayı' ile
tiyatro sahnesinde. Ünlü
tiyatro vönetmeni Peter
Hall'ın sahneye koyduğu
oyunda Lange'e
Tobv Stephens,
Imogen Stubbs,
Christian
Burgesseşlik
ediyorlar. Oyun.
Londra Royal
Haymarket'ta
sahneleniyor.
bugün dokuzuncusu
gerçekleştirilecek olan
Avrupa Sineması Felıx
ödüllerınin jüri
başkanlığını yapıyorlar.
En İyi Avrupa Filmi
ödülünün gözde
aday larıysa Lars \'on
Trier'ın 'Breakingthe
VVâves' (Cannes Jüri Özel
ödülü) ve Mike Leigh'in
•Secrets and Lies" (Altın
Palmiye) adlı filrnleri.
Placido Domingo,
uzun bir aradan sonra
İngıltere'de
sahneye çıktı.
Ünlü tenor
Domingo. ilk kez
Londra Covent
Garden'da
\\agner'ın
yapıtlanndan
oluşan bir
repertuvarla
opera
izleyicisiyle
buluştu.
Ruhanda Ulusal
Bale ToplUİUğU her
şeye rağnıen bünyesındeki
çok renkliliği ve
farklılıkları korumaya
çalışıyor. 1994 y ılından
bu yana Hutu ve Tutsi
kabıleleri arasında iç
savaşa tanık olan
Ruanda'da barışın tek
koşulunun ortak
kültürdeki renklilikleri
yaşatmak olduğunu
savunan topluluk. geçen
hafta Londra Barbican
Center'da bir gösteri
sundu. Topluluğun en
^i^gjnçözelliği,
""yrnSraH- savaşan Hutu
ve Tutsi kabilelerine
mensup dansçılardan
oluşması.
Jodie Foster,
yıne kamera arkasına
geçtı. Foster. yakında
sinemalanmızda da
gösterime girecek.
Anne Bancroft ve
Holly Hunter'ın
başrollenni paylaştığı
•Homeforthe
Holidavs'adlı filmi
Jessica Lange
Diana Londra
Savoy Drama
Ödülleri'nde dört yıl
aradan sonra üst üste iki
kez 'En İyiOvuncu
Ödülü'ne aday gösterildı.
Rigg. •*Kim Korkar
Vlrginia \\oolf'tan" ve
'Cesaret Ana'adlı
oyunlardakı
performansıy la ödüle
aday oldu.
Anna Pollack, 28
kasimda öldü. S4 yaşında
yaşama gözlennı yuman
Pollack.
Avusturyalı bir
ailenin çocuğu
olarak
Manchester'da
doğmuş ve savaş
vıllarında İngilız
ordu.su için
şarkılar
söy leyerek sanat
„. .. r. . kanverine adım
Placido Domuıgo a t m
,'ş t l
_ , 9 6 2
yılında OBE ödülüne
değer görülen ünlü mezzo
soprano. son olarak vV'ells
Tiyatrosu'nda geçen
temmuz ayında
düzenlenen birgala
gecesine katılmıştı.
Freddie Mercury
çeşitlı etkınlıklerle
anılıyor. Cıılü Queen
topluluğunun AIDS'e
yakalanarak yaşamını
yitıren solisti
Mercury'nin
fotoğraflarından oluşan
kapsamlı bir sergi Londra
vonettı.
Julie Andrews
Isviçre'nin Gstaad
VVöodv .\llen- Soon Yi
kentinde düzenlenen bir
festivalin
koordınatörlüğünü
üstleniyor. üluslararası
Müzik ve Film Festivali
adım taşıyan etkinlik
dünyada film müzikleri
konusunda düzenlenen
tek festival olma
özelliğini taşıyor.
PİCaSSO'nun tiyatro için
yaptığı kostümler
\e dekorlar
Barcelona'da
düzenlenen bir
sergide
sanatseverlere
sunuiuyor.
"Picasso ve
Tiyatro' adım
taşıyan sergi
sanatçının bu
ilginç yönüne
avrıntılı bir bakışı
sağhyor. İlk kez 1917
yılında Pans'te sergilenen
bu çalışmalar
sanatseverler tarafından
'fazla devrimci"
bulunmuştu. Ancak
Picasso'nun tiyatro için
gerçekleştirdiği bu canlı.
olağanüstü renkli
tasarımlar onun varatıcı
Albert Hall'da açıldı.
Hayranlan Freddie
Mercury 'yle bu sergi
sayesinde özlem
giderebilecek.
Woody Allen-Mia
FarrOVV ikilisi. üvey
kızlan Soon-V i'nın çıplak
fotoğraflarının Allen'in
dairesinde bulunmasıyla.
on üç yıllık bir ilişkinin
ardından 1992
yılında
aynlmışlardı. Hiç
evlenmemiş olan
ikilinin evlat
edindikleri diğer
çocuklan
Satchel ve
Dylan. babalık
görevlenni
Ettore Scola yerine
getirmed'iği ve kız
kardeşleri Soon-Yı'vle
biriikte olduğu için
Allen'ı görmek
istemediklenni belirttiler.
Allen'm on bırvaşındaki
üvey kızı Dylan'ı
görmesi mahkeme
karanyla engellenirken,
ünlü yönetmene üvey
oğlu Satchel'i yılda bir
hafta aörnıe hakkı tanındı.
Bilkent'te Hüseyîn Sermet,
Eric Le Sage konserleri
• Kültür Servisi - Bilkent Miizık v e Sahne Sanatlan
Fakültesi'nin düzenlediği Güz Konserlen'nin bu
haftaki konukian dünyaca ünlü Hüseyin
Sermet ve Fransız Enc Le Sage olacak.
Sanatçıların piyano resitali bugün
Bilkent Konser Salonu'nda gerçekieşecek.
Resitalde. Stravinski'den "Petruska". Ravel'den
"Ispanyol Rapsodisi". Debussy'den
"Üç Noktürn" ve Rahmaninof'tan "2 no'lu Suit"
dinlenebilecek. Konser biletleri. Bilkent MSSF
gişesinin yanı sıra. Bilkent Bookstore, Dost Kitabevi,
Bağdaş Kitabevi, Karum-Beymen
Club Mağazası ve Çarşı Çankaya Mağazası'ndan
sağlanabilir.
Bacon tablosu 2.3 milyon dolar
• Kültür Servisi-Francis Bacon'ın tablosu. Londra"da
yapılan bir açık arttırmada 23 milyon dolara satıldı.
1960 yılında yapılan "Kızıl Kardinal" adlı toblo.
Christie's müzayede salonunda satıldı.