Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFAv CUMHURİYET 8 ARALIK 1996 PA2AR
HABERLERIN DEVAMI
istanbul
Edırne
Çanakkale
Kocaelı
Izmır
Manisa
Aydın
Denizlı
PB
PB
PB
PB
B
B
B
B
11
8
11
13
14
14
16
12
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Konya
Eskişehir
Sıvas
B
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
12
14
15
15
11
10
10
8
Zonguldak PB 12 Antalya B 20 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıirt
Hakkâri
Van
B
B
Y
Y
Y
Y
K
Y
2Ü
19
12
12
12
13
3
8
Yurdunkuzey vedo-
ğu kesımlen çok bu-
lutlu. Orta ve Doğu
Karadenız ıle Doğu
ve Guneydoğu Ana-
dolu bolgelerı yağış-
h.dığeryerler parça-
lı ve az bulutlu geçe-
cek. Yağışlaryağmur
ve sağanak, Doğu
Anadolu'nun kuzey
ve doğusunda karla
kanşık yağmur ve kar
şeklınde olacak.
Londra
Parıs
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrıd
Sofya
Bruksel
HB
PB
Y
PB
PB
Y
B
PB
b
5
16
2
3
9
5
4
Budapeşte B -1 Münih PB -1 Şam 17
Pa
r
çalı bulutiu Sıslı B u l u t l u
^ Çok bulutlu ı Yağmurlu ; Sul'j kar
G Ü J V C E L CLNEYTARCAYİREK
• Baştarafı 1. Sayfada
rat servisleriyle henüz çözülemeyen sorunlara el
koyması isteniliyor.
Oysa, el koyma kararından sonra: başta hükü-
met. hatta parlamento ve kuşku yok, bütünüyle
medya Demirel'in karşısına geçecek.
Bugün curcuna ve karmaşa. Ama yarın, tepe-
den tırnağa devlet buhranı, sistemin iflası!
Cumhurbaşkanı, "Makamı -yani devleti- koru-
makla meşgulüm" diyor ve "kendi kişiliğine yö-
nelik girişimleri" şimdilik bir yana bırakıyor.
Demirel'e göre "Hiç makulün ve meşrûnun kar-
şısına çıkmamak lazım. Makûl olmayan bir şey
olursa, istisnadır".
Ancak, daha ileri aşamalara gidildiğinde, Cum-
hurbaşkanı'nın değerlendirmesi kamuoyuna şöy-
le yansıyacak:
"Benım tdaresınde butunduğum devlette, baş-
bakan ve cumhurbaşkanı olarak hiçbir illegal 1a-
aliyet olmamıştır. Egerbunun aksini iddia eden-
ler olursa, bunu delillenyle ortaya koymaya mec-
burdurlar
Deliller ortaya koyulduğu takdirde şayet illegal
faaliyet ortaya çıkarsa, bunu yapanlar sorumlu-
dur. Yakalanna yapışırım."
Bakınız; nasıl bir kargaşa içindeyiz. Suçsuzla
suçlu. şaibesizileşaibeli. hem suçlular hem güç-
lüler, eşit değerde ve hepsi birlikte sahnede.
Gerçekleri -demokrasidir, siyasettir diye- bal-
çıkla örtmeye çahşanlar ise, yaşadığımız curcu-
nanın cabası.
Sonunda Başbakan Bay Hoca da ayaklandı.
Ülkeyi kirli ellerden kurtarma yoluna girdi. Ne ki
Hoca'nın yönteminde, daha başlangıçta koca-
man bir yanlış adım gözleniyor.
"Kirli eller"öen arınabilmemiz için. öncelik ve
ivedilikle Şaibe Hanım'ın eteğini. Ozer'in elinı
devlet yönetiminden çekmesi gerekiyor. Şaibe-
lerden kurtulmadıkça "kirli eller"den nasıl arına-
biliriz ki?..
Bay Hoca, şu tarihi görevle karşı karşıya: Siya-
seti Bay ve Bayan Şaibe'den kurtarmak!
Üstelik Hoca, Şaibe'nin ne denli uzlaşmaz huy-
larla "malûl" olduğunu giderek ve de örnekleriy-
le anlıyor, saptıyor. Yoksa, polis operasyonundan
yapılmadan önce bilgisi olup oimadığını soran
Korkut Özal a. ellerini havaya kaldırarak "Ya sa-
bır" der miydi?
Saygısızlık
Şaibe yönetimindeki DYP bakanları. bir başba-
kana saygısızlık yapabiliyorlar.. Ve, sonra saygı-
sızlıklarını kendi sözleriyle kanıtlıyorlar.
Polisteki "Çiller temizliğinin" daha önceden
Hoca'ya bildirilmediğini artık herkes kabul ediyor.
Meral Hanımefendi, Londra'dan talimat aldığı-
nı saklamıyor. Aynı hanımefendi. Başbakan'a
"Çiller'den talimat aldığını" söylemekten de çe-
kinmiyor.
Bayan Şaibe ise "Başbakan'la konuyu konu-
şurken isim vermeden ilkeler' üzehnde söyleş-
tiğini" beyan eyleyerek, listeyi belki de itiraz e-
der diye kaçırdığını fütursuz bir dille açıklıyor.
Hoca ise hiçe sayılmayı sineye çekiyor.
Ciddi bir devlette olmayacak işlere, Türkiye'de,
Şaibe ile kocası Özer sayesinde hemen her gün
bir yenisi ekleniyor.
Hoca, "Ya sabır" deyip, islam "tevekkülü için-
de". Türkçesi, yazgıya boyun eğiyor.
ANAP lideri Yılmaz, ola ki başbakanlıkta ön-
celikten de vazgeçerek, RP-ANAP ortaklığına ye-
şil ışıkyakarken, Hoca kanadından "Mesut'agü-
venilmez" gibi akortsuz sesler yükseliyor.
Peki ama, yalancılığı dünyaca bilinen, kendi si-
yasi ve maddi yararları dışında hiçbir şey düşün-
meyen Şaibe Hanım'a RP'liler nasıl güveniyor,
son olaylardan sonra hangi dayanaklarla güven-
meyi sürdürüyorlar, anlaşılır gibi değil.
Başında türlü çeşit soruşturma, üzerine yeni
savlar yığılan bir insan; bugün Hoca'yı takmaz-
sa. hele bir soruşturma komisyonlarından RP sa-
yesinde kurtulsun.
Bakın neler yapar, Hocanıza nasıl kan kusturur,
göreceksiniz.
Fazla umutlanmamak da gerekiyor: Hoca, Şa-
ibe'nin siyasal saygısızlık kokan davranışlarına
"zamanı gelince" yanıt vereceğini söylüyor. Bu
cümle "minareye kılıfaradığını" müjdeliyor.
Kılıf belki de hazırlanmıştır.
Bunlar ortak partiler değil, yanar döner lamba
mübarekler.
CEVAP ANAHTARLARI
SAYISAL
1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
9-
10-
11-
12-
13-
14-
15-
16-
17-
18-
19-
20-
21-
22-
23-
24-
25-
26-
27-
28-
29-
30-
U
C
E
E
B
C
B
B
D
A
C
B
E
A
E
A
D
C
C
A
A
B
A
B
B
D
D
E
D
B
31-
32-
33-
34-
35-
36-
37-
38-
39-
40-
41-
42-
43-
44-
45-
46-
47-
48-
49-
50-
51-
52-
53-
54-
55-
56-
57-
58-
59-
60-
BOLOI
c
E
D
D
D
D
E
C
A
C
A
D
E
D
A
C
E
C
E
A
B
D
A
B
D
B
C
D
C
A
6 1 -
62-
63-
64-
65-
66-
67-
68-
69-
70-
71-
72-
73-
74-
75-
76-
77-
78-
79-
^80-
81-
82-
83-
84-
85-
86-
87-
88-
A
D
A
C
~EP
E
B
A
8
E
C
D
A
C
D
E
h
C
D
A
B
C
E
D
D
E
D
E
SOZEL
1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
9-
10-
11-
12-
13-
14-
15-
16-
17-
18-
19-
20-
21-
22-
23-
24-
25-
26-
27-
28-
29-
30-
D
B
E
D
E
C
c
E
D
C
C
B
C
B
E
E
A
D
C
~Â1
B
E
E
D
E
D
E
D
E
D
31-
32-
33-
34-
35-
36-
37-
38-
39-
40-
41-
42-
43-
44-
45-
46-
47-
48-
49-
50-
51-
52-
53-
54-
55-
56-
57-
58-
59-
60-
BOLIM
c
B
E
E
A
A
B
C
C
D
E
A
B
A
B
A
D
E
C
A
C
B
E
D
B
A
E
A
C
B
61-
62-
63-
64-
65-
66-
67-
68-
69-
70-
71-
72-
73-
74-
75-
76-
77-
78-
79-
80-
81-
82-
83-
84-
85-
86-
87-
88-
A
A
ç
c
D
B
A
C
D
E
D
A
B
A
E
E
A
B
A
B
D
E
B
D
D
A
D
B
Halk temizük istiyor• Baştarafı 1. Sayfada
leri katıldı. Mitinae. Hak-İş'e bash
sendikalar. MHP.İDYP \e RP katîl-
madı.
"Be\az Vürü> iiş \e Miting"e ka-
tılan \urttaşlaröğlen saatlerindees-
ki balık hali önünde toplanmaya
başladı. Saat I2.00"deki yürüyüş.
katılımın yüksek olması nedeniyle
gecikmeyle saat 13.00'te başladı.
Yaklaşık ıki saat süren yürüyüş sı-
rasında \ urttaşlar. "Sınırlar kapan-
sın, Tansu kaçmasın". "Faşizme
karşı omuz omuza". " Hükümet h-
tifa". -Tansu Çiller Yüee Divan'a".
"Pisliği emekçiler temizleyecek".
"Devlet-mafya-aşiret, bu ne biçim
rezalet". "Temiz toplum işçilerle ge-
lecek". "Hacı-bacı dediler. Türki-
\e'\i>ediler". ~\'urvurinlesin,par-
İa/nento dinlesin" sloganlan atarak
tepkılerini dile getırdiler.
Cumhuri>et Alanı'ndaki Atatürk
Anıtı önünde gerçekleştirilen mı-
tingde düzenleme komıtesi adına
konuşan Egitim-Sen I No'lu Şube
Başkanı Bahri Akkan. Susurlukola-
vıyla yurttaşların kaderiyle oyna-
yan. yüzlerce faili meçhul cinavetin
^orumlusu. kanlı katliamlann ter-
tiplevicisi çetelerden binnin niaske-
sinin dü^tüğünü belirtti. Çok sıkı
gü\enlik önlemlen alınan mitingde
konuşan Akkan >unları söyledı:
"Susurluk'taki kazade\İetin için-
deki suç örgütlerinden birini açığa
çıkarmıştır. \ e bu örgiitlerin, einajet.
katliam, darbe gibi suçlannın fî-
nansmanını kara paradan sağladığı-
nı araştırmacı yazarların yazdığı ki-
taplann sa> l'alanndan. gazetearşi\-
lerinde saklanan köşe \azılanndan
çıkararak tiim kamuo> unun gözle-
ri öniine sermesini sağladı. Bu ka/a.
ülkede hukukun ayaklar altında ol-
duğunu, işten atılan işçî. işkence gö-
ren genç, evladı katledilen ana. köy-
leri \akilan kö\lüler düzenin nıah-
kemelerinde adalet bulamavacağım,
adaletin bu düzende sadece bir avuç
azınlık için \ar olduğunu ortaya çı-
kardı. Kaza ola> ı tartışıldıkça ulusal
ve uluslararası >eni bo> utlar kazan-
makta ve ABD'ye. CIA'ye uzanan
köprülerin kurulnıasına neden ol-
maktadır. Bu ola\da da bir kez da-
ha görüldü ki uluslararası sermave-
nin >a> ılımcı. baskıcı özii iktidannı
pekiştirmek için her şeyi \aptırabil-
mekte. Dün CIA Nikaragua'da San-
dinistlerekarşı savaşan kontralan fi-
nanse edebilmek için eroin satabil-
mekte, bugün Kürt sorununun çö-
zümünde aşiret reisinin emrindeki
adanılan. solcu gençlerin kanını hâ-
lâ üzerinde taştyan eli kanlı faşist ka-
tilleri besle>ebilmek için örtülii öde-
nekler. uyuşturucu satışı. kumarha-
nelerde aklanan kara paralan kul-
lanabilmekte. Susurluk. bu dü/enin
de>amı için neler \apıldığının çok
kiiçiik bir parçasıdır. Bu düzenin de-
\amı için ülkemizi bir ka>ıpiar, faili
meçhuller ülkesi haline getirdilerr
Akkan. Susurluk'taki kazanın
toplumsal muhalefet ve geniş halk
yığıniarı açısından bir dönüm nok-
tası olduğunu söyledi.
ÖzgürTük ve Da\anışma Partisi
İzmir Cumhurivet Alanı'nı dolduran binlerce kişinin sloganları uyancı\dı: De\let-maf\a-aşiret. bu ne biçim
rezalet; Kapılan kapatın Tansu kaçmasın; Hacı-bacı dediler Türkiye'yi yediler. (Fotoğraf: OZAN YAYMAN)
(ÖDP). Susurluk kazasının ardın-
dan başlattığı "Ya hesap \erecekler
yahalksüpütvcek" kampanyası çer-
çevesinde. dün akşam Istiklal Cad-
desi 'nde mumlu bir yürüyüş düzen-
ledi.
ÖDP"nin Tünel'deki İstanbul ıl
merkezınden v ürüy üşe geçen v akla-
şık bın 500 kışilik topluluk. ellerin-
dekı meşale ve mumlarla Galatasa-
ra> Lısesı'nın önüne kadaryürüdü.
Üzerinde -Çatlılar üniversitelerde,
can gmenliğimiz nerede". "Işığı ço-
ğattalım" ve "Barışistivoruz" yazı-
lı pankartlar taşı>an topluluk. sık sık
"Karanlıklar aydınlansın, çeteler
_\argılansın" şeklınde slogan attı.
ODP İstanbul İl Başkanı Mehmet
Ata>, Galatasarav Lisesi'nin önün-
de bir konuşma yaparak iktidarın
tanı bir suç batağı ıcınde olduğunu
belirtti. Başbakan Necmettin Erba-
kan'ın kazadan sonra ortava çıkan
~de>1et-maf>a-aşiret*' baglantısının
üzerine gidemeyeceğini söyleyen
Atay. iktidann birkaç emnıyet mii-
dürünü v e memurunu görevden ala-
rak suçun üstünü örtmeye çalıştığı-
nı savundu. Atay şöyle konuştu:
"Soruşturnıanın. iktidardan ba-
ğımsız bir komisyon tarafından \ü-
rüriilmcsini istivoruz. TBMM\\i >a-
sal düzenlemeler >apmava çağırıyo-
ruz. Bu komis> onun. faili meçhul ci-
nayetleri, gözaltında kayıpları, köv
vakmaları ve tüm insan haklan ih-
lallerini araştırmasını istivoruz.""
Topluluk. daha sonra Cumanesi
Anneleri'nin anısına Galatasarav
Lisesi'nin önüne ellerindeki mum-
lan bırakarak sessizce dağıldı.
Eskişehir
CHP Eskişehir İl Teşkilatı tara-
fından düzenlenen "Haberimi elle-
me, temiz toplumu engeUeme" yürü-
yüş ve mitingi, CHP Genel Sekre-
teri Adnan Keskin v e bazı CHPmil-
letvekillerinin de katılımıyla \apil-
dı. Kütahva Caddesi'nde başlayan
vürüjüşe katılan partililer, çeşitli
sloganlar atarak Utasvon Meyda-
m'nageldı.
Mitingde konuşan CHP Genel
Sekreten Kleskin. "de\letin çivileri-
nin söküldüğü, pisliklerin ortaya çık-
tığı bir dönemde, > önetenlerin, nal-
kın temiz toplum bekientisinegözle-
rinin kapalı. kulaklannın sağır ol-
duğunu" sav undu.
"Temiz toplumu. birbirlerinden
farkı olmavan sağ partiler gerçek-
leştiremez"diven Keskin. şövle ko-
nuştu: "Türkiye'nin temiz toplum
mücadelesi v apmak için ideolojik sil-
kinmeve. yeniden çalışmaya. emeğe
sav «ıv a ihtiyacı var. Bütün bunları
vapacakolan da lümpen sernıavenin
temsilcileri değil... Bunu vapacak
olan işçi. nıenıur. t-snaf. vani çalışan
kesim olacaktır, çünkü çalışanlann
mafya ile ilişkileri voktur."
Adana ___^^__
Adana "da HADEP tarafından dü-
zenlenen "Temiz Toplum" yürüyü-
şü. "katiller kahraman, halk açîık-
tan perişan" sloganı altında çok sa-
yıda kışınin katılıniı\ la yapıldı. V ü-
rüyüş öncesi HADEP il binası önün-
de polis çok geniş güvenlik önlem-
leri aldı. İl Başkanı Eyüp Kara-
geç'ın belirlenen sloganlar dışında
slogan atılmaması konusunda yap-
tığıuvarıdan sonra yürüyüş başlatıl-
dı.
Bazı sivasi parti \e sendikalarca
da desteklenen yürüyüş. Küçüksa-
at'te sonaerdi.
HADEP'li kadınlann zılgıt çeke-
rek renk kattığı eylem sırasında.
"Katledilen binlerce kişi işte bu çe-
tenin işi", "Fuhuş. eroin, kumar; bu
çeteyi halkboğar", "Temiz Toplum"
pankartları taşındı.
Kamu sendikaları dün vaptıklan
ortak yazılı açıklamada. "Biz kamu
emekçileri olarak Susurluk'ta orta-
ya çıkan dev letin kirli yüzünü teşhir
etnıek. iktidann bu gerçeği kamu-
ov unun gündeminden çıkarma ca-
balanna karşı kamuov unu uvarmak
amacıvla pazar günü (bugün) tüm
kamu emekçilerini \e halkımızı si-
vah kurdele takmaya davet ediyo-
ruz" denıldı.
Özgürlük ve Dayanışma Partı-
sı'nın (ÖDP) Trakva örgütleri. bu-
gün Kapıkule'de "Sınır kapılarını
tutun. kaçmasınlar" adı altında bir
gösterı gerçekleştirecek. Edirne'nın
Havsa Tlçesindekı A\AP ve CHP
örgütleri de "Temiz Toplum, Temiz
Siyaset" için ortak imza kampama-
sı başlattılar.
10 nıilvon imza
ANAP'ın. milletvekillerinin do-
kunulmazlığının sınırlandırılması.
basınayöneîiksaniürgirişımlerinin
engelle^me^i amacıyla başlattığı
"Temiz Toplum, Temiz Siyaset"
kampanyasında toplanan imza sayı-
sı 10 milyona ulaştı.
ANAP Genel Başkan Yârdımcısı
Agâh Oktay Güner, yolsuzluklann
üzerinın örtülmemesi. komisyonla-
nn TBMM'nin görev süresi dolun-
ca kapanmaması ve milletvekilleri-
nin dokunulmazlığının kaldınlması
için çalışmalanna devam edecekle-
rini söyledi.
Kampanyanın dün sona ermesi
nedeniyle gerçekleştirilen toplantı-
da konuşan Agâh Oktav Güner. de-
mokrasininbirahlakrejimı olduğu-
nu. ancak en büyük şanssızlığın. hü-
kümeti ele geçirenlerin iktidar gü-
cüyle yasadışı uygulamalara gitme-
leri olduğunu kavdetti.
\olsuzluk ve rüşvetın zamanaşı-
mına uğrayarak gündemden düşme-
mesi için TBMM'ye sunduklan ta-
sannın yasalaşmasını iktidann en-
gellediğini anımsatan Güner. araş-
tırma komisyonlarının Meclis'in
görev süresinin dolmasıvla kapan-
maması ve milletvekili dokunul-
mazlığının kaldınlması için de ça-
hşmalan olduğunu kavdetti.
RP'ye azuıLk önerisi
Kurultayda devletin eğitim vükünü omu/lanndan
attığı görüşü dile getirildi. (KAAN SAĞANAK)
Demokratik Eğithn
Kurultayı toplandı
ÖSS PUAN HESAPLAMASI (1996 Verilerine göre)
Taban Puan
Sözel Net
Sayısal Nel
öss-söz
79.737
0.984
0.292
OSS-SAY OSS-EA
93.132
0.218
1.317
86.435
0.601
0.805
İstanbul Haber Senisi -
Demokratik Eğitim Kurul-
tayı (DEK). dün İstan-
bul'da toplandı. İstanbul
Üniversitesi Öğrenci Der-
neğı (tÜDERK Marmara
Üniversitesi Öğrenci Der-
neği (MCDER). Yıldız
Teknik Cnıversitesi Ögren-
cıDemeği(YTÜ-DER)\e
İstanbul Demokratik Lıse-
ler Birliği 'nin (İDLB) çağ-
nsıyla "eğitimde özelleştir-
me". '"eğitinıin demokra-
tikleşmesi" ve "ana dilde
eğitim" gündemleriy le top-
lanan DEK'te devletin özel
okullarvevakıfüniversite-
leriyle eğitımi parası olan-
lar için birayncalık haline
getirdiği belirtildi.
YÖK'le birlikte eğitimın
bilımsellikten uzaklaştırıl-
dığı vurgulanan kurultav-
da. üniversitelerin idari ve
mali yönden özerkliğinin
onadan kaldınldığı kayde-
dildi. Eğitimde alınan kat-
kı payı ve harçlarla "Paran
kadar eğitim alabilirsin"
düşüncesinin havata geçi-
rildiğine dikkat çekilen ku-
rultayda. katkı payı vermek
istemeyen öğrencılerin
okul yetkililerince dövül-
düğü ve kayıtlannın silin-
diği görüşü sa\unuldu.
DEK'te Günevdoğu
Anadolu'da 4 bin okulun
kapatılıp kışla vapıldığı be-
lırtılerek devletin eğitim
yükünü IMF. Dünva Ban-
kası ve TÜSİAD'ın öneri-
leri doğrultusunda omuzla-
nndan attığı görüşü dile ge-
tirildi. Kuruhaya lise ve
üniversitelerin öğrenci der-
neklerinın yanı sıra Eğitim-
Sen istanbul şubelerı, HA-
DEP Gençlik Komisyonu
temsilcileri ile çok savıda
vabancı üniversiteden öğ-
renci ve öğretim üvesi de
katıldı.
I Baştarafı 1. Sayfada
Coşkun'un da RP Grup Baş-
kanvekili Temel Karamolla-
oğlu ile görüştüğü öğrenildı.
Yılmaz. önceki gün yaklaşık
5 saat süren Merkez Karar
Yönetim Kurulu toplantısın-
dan sonra. aralannda. Kemal
•^'azıcıoğlu'nun görevden
alındığı gün Başbakan Erba-
kan ile görüşen Korkut Özal
ve L'lkü Güney, Avni Akyol,
Oltan Sunguıiu gıbı partinin
deneyimli 10 mılletvekiliyle
bir araya geldi. Toplantıda.
Yılmaz, bundan sonra izlen-
mesi gereken politikalar ko-
nusunda milletvekillerinin
görüşlerini sordu.
Toplantıya katılanlar. Yıl-
maz'a. elindeki belge ve bil-
gileri artık açıklaması ve ken-
disine davette de bulunan.
ÖmerLütfiTopal'ın öldürül-
mesini soruşturan Sanyer
Cumhuriyet Başsavcılığı ile
Susurluk'taki kazanın soruş-
turmasını yürüten İstanbul
Devlet Güvenlik Mahkeme-
si'ne vermesi gerektiğını
söylediler. Milletvekilleri.
olay ın daha fazla sürünceme-
de kalması ve >ılmaz'ın da
elindeki bilgi ve belgeleri
açıklamaktan kaçındığı gö-
rüntüsünün doğması duru-
munda "oklaruı.\NAP'açe\-
rilebileceğini". bundan da
partinin zarar görebileceğini
dile getirdiler. Partinin dene-
yimli politikacıları. İçişleri
Bakanı Meral Akşener'in.
"Genel Başkanımın talinıa-
tıyla Yazıcıoğlu'nu açığa al-
dım" demesinin büyük bir
aaf oldufiunu ve devlet hive-
rarşisinde böy le bir teamül
bulunmadığını söylediler. Bu
durumun. yönetim gelenek-
lerine aykın olarak İçişleri
Bakanının Dışişleri Baka-
nı'nın talimatıyla emniyette
operasyon yaptığı anlamına
geldiğini kaydertiler. Hakkın-
da hiçbir soruşturma olma-
y an bir kamu göreviisinin gö-
rev den ahnmasının da huku-
ka aykırı olduğunu savnnan
milletvekilleri. şeklen huku-
ka uygunluğun sağlanması
için bakanlığın geçmiş tarih-
li bir soruşturma başlatabile-
ceğine dikkat çektiler. Kor-
kut Özal da Başbakan'la ön-
ceki gün yaptığı görüşmede.
dev redışı bırakıldığı izlenimi
aldığını. Erbakan'la doğru-
dan ya da dolaylı olarak ye-
niden temas kuracağını bil-
dirdı.
.\zuihk önerisi
Toplantıda. Yılmaz'a olay -
ların hükümetin yıkılmasına
neden olması durumunda
ANAP'ın RP ile hükümet
kurmasının "İktidaragelebil-
mek için bunları \aprT şek-
lindeyorumlanabıleceğı uya-
rısı yapıldı. Milletvekilleri.
olaylann üzerine sonuna ka-
dar gitme ve dokunulmazlı-
ğın sınırlandırılması. anaya-
saya uyum yasaları. ihale.
memurin muhakematı ve se-
çim yasalan değişikliği gibi
öncelikli yasalann belirli bir
takv im içinde çıkanlması ga-
rantisi vermesi durumunda
RP'ye kuracağı azınlık hükü-
metinin destekleneceği gü-
vencesi sağlanabileceğini bil-
dirdıler. Milletvekilleri. sap-
tanacak öncelikli yasalann
TBMMde grubu bulunan di-
ğer partilerin de yer alacagı
bir komisyon inisiyatifinde
hazırlanarak Meclıs günde-
mine getirilebileceği görüşü-
nü dile getırdiler.
\dmaz yorum >apmadı
Toplantı süresınce önerıle-
ri dinleyen. ancak hiçbir yo-
rum yapmayan Mesut Yıl-
maz'ın. bu konuda nihai ka-
ran kurmay lany la birlikte v e-
recegı belirtildi.
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı \"ılmaz Karakoyun-
lu. REFAH^'OL hükümetının
yıkılması durumunda RP ile
koalisyon kurup kurmaya-
caklanna ilişkin bir soru üze-
rine, "Türkiye için ne gereki-
yorsa onu yaparız" dedi.
ANAP yönetıcılen. Türki-
ye'nin hükümetsiz kalmaya-
cağını. hükümet boşluğu
doğmaması için ellerinden
geleni yapacaklannı dile ge-
tirdiler.
RP Genel Başkan Yârdım-
cısı Rıza l'hıcak da dün dü-
zenlediğı basın toplantısmda.
gazetecilenn. ANAP-'ın
RP'ye gönderdiği ılımlı me-
sajlar konusundaki soruya.
"L'yumlu bir hükümet var-
dır. Koalisyon ortaklığı uzun
süredir hayal edilen bir
uvunıda her gün icraatlannı
gerçekleştirmektedir. \eni
hükümet senarvolanna ihri-
yaçyoktur"diye yanıt verdi.
U1 ucak. "Siyasette ne olacağı
belli olmaz. Ancak, Meclis
aritmetiği alternatifbir hükü-
mete uygun değil" görüşünü
de sözlerine ekledi.
Gok gurultuiu
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
layet numaralamasına da gerek kalmadı. Geldik
üçüncü kuşağa.
Geçen cumartesi-pazar. Friedrich Ebert Vakfı'nın
düzenlediği bir seminer programına konuşmacı ola-
rak katılmak üzere Almanya'daydım.
Seminere CHP istanbul Milletvekili Ahmet Gür-
yüz Ketenci ve Erzincan Milletvekili Mustafa
Kul'la birlikte davetliydik. Birinci kuşaktan ikinciye,
oradan son kuşağa kadar pek çok Türkle tanıştım.
Son kuşak için Almanya hangi vatan? Artık ne acı
vatan ne ikınci vatan. Bu kuşak için hem Almanya
hem Türkiye bambaşka bir vatan.
Önce hangi taraftan?
Kanşık. Melek Erzincanh. Baba Kürt. anne Boş-
nak. Almanya'da büyümüş. Özlemi Erzincan'a dön-
mek. "Almanya... Türkiye... Hangisi birinci vatan".
soruma şu karşılığı veriyor: :
"Artık rüyaları da Almanca görmeye başladım. A-
ma rüyamda anneannemi görürsem Türkçeye dö-
nüşüyor..."
Alev lisede. Almanca öğretmenı olacak. Sordum:
- Nerede öğretmenlik yapacaksın?
"Türkiye'de." '•
- Kimlere Almanca öğreteceksin?
"Almanya 'dan dönen Türklere."
- Ama onlar Almanca bilıyordur.
"Unutmasınlar diye."
Sezgin 30'unda kendi işini kurmuş. Anahtar tes-
limi ev yapıyor. Yüz dolusu gülümseyerek sık sık yi-
neliyor:
"Benim altımda 5-6 Alman şirketi çalışıyor."
ismet Bey birinci kuşaktan. Türkiye'ye her geli-
şinde polise pasaportu verişınde bıraz canı sıkılır-
mış. Polis, "Hop", "Bir dakka hemşerim", "Dur
bekle" diye çıkışırmış.
İsmet Bey sonunda kararını vermiş; Alman vatan-
daşı olacak. Olmuş. Alman nüfus cüzdanını ve pa-
saportunu alıp gelmiş Türkıye'ye. Polis nazikleşmiş:
"Buyrunuz..."
İsmet Bey'in oğlu Ali Almanya'da büyümüş. Ken-:
di deyişiyle yıllarca hayatın tadını yaşamış. Disko-
tekler barlar, Helga'lar Barbara'lar.
Sonunda evlenmeye karar vermiş. Nereden? Ta-
bii ki Anadolu'dan. Nazan'ı bulmuşlar. Nazan'ın
babası damadı sınamış: ''Rakı içmesinıbiliyormu?"
Ali ilk kez ağzına koymuş, bıra gibi içince Nazan
uyarmış: "Babam bunu yudum yudum ıçer."
Ali'ye evlıl/ği sordum.
"Iyi oldu. Bana bir sıkıyönetim lazım." '
'Ya melekler Almanca sorarsa?'
Ikinci gün Duisburg'da Alevı-Bektaşi Kültür Der-
neği'nin açılışma katıldık. Çoğunluğu genç yüzler-
ce Alevınin katıldığı toplantıda insanların ortak öz-'
lemi, Türkiye'den güzel haberler alabilmek. Ayrılır-
ken bir genç kolumdan çekti:
"Türkiye 'nin aleyhinde olmak istemiyoruz. Lüt-
fen iyi giden bir şeyler olsun, onları anlatalım."
1970'lerın Almanyasfnda Türklerin örgütlenme-
leri daha çok sınıfsaldı:
Işçi demekleri. federasyonları vb.
Bugün RP'nın Milli Görüş örgütlenmesi karşısın-
da Alevilerın kimliklerini koruma kaygısı önplana çı-
kıyor.
Kimi yerlerde cami sayısı kilise sayısını geçmiş.
Camiler şöyle tanınıyor:
Nurcuların, Süleymancıların, MHP'lılerin, Diya-
net'in...
Almanya'daki son gecemiz Sultan Restoran'day-
dı, Tavanlarda kilimli işlemeler, yer sofrasının ma-
salaştırılmış biçimleri... Garip bir hüzün havası var-
dı. Sanki havaya iki tutam acı biber ekilmiş. Solu-
dukça insanın içini acıtıyor.
Sofranın vazgeçilmez konuğu saz...
!
Almanya'da yaşayan bir Türk sanatçımız, "Buâ
türküyu henüz Türkiye'ye göndermedik" deyip sa-'
zı eiıne aldı: *
"Sevda yoluna çıkabilirim/Kendim kendime ye- •
tebilirim/Tutmayın ellerimden/Kendim düştüm kal-'
kabilirım."
Yazıyı bir önceki Almanya gezimde dinlediğim'
birinci kuşaktan 70 yaşındaki biranneannenin kay-*
gısıyla noktalayalım.
Anneanne ısrarla Türkiye'ye dönmek ıstemiş.,
Türkiye'ye dönmek, Türkiye'de ölmek istemiş. Ço-;
cuklar, "Burada ölürsen biz Türkiye'ye götürürüz"'.
demişler. Anneanne. "Olmaz" deyip içindeki kay-;
gıyı dile getirmiş: *
"Ya burada öldüğümde başıma ilk gelecek\
melekler Almanca sorarsa..." '
Özer Çiller'den
açıklama
Haber Merkezi -
Gazetemizde "'.12.19%
tarıhinde yayımlanan
"ÇilJer-Çatlı-kumarhane'"
başlıklı haberle ılgi olarak
Özer Çiller bir açıklama
yaptı.
Özer Çiller yaptığı yazılı
açıklamada. "Çüfer-Çatlı-
kumarhane" başlıklı
haberin. hem sivasi
ahlakın. hem de basın
ahlakının nasıl ve hangi
y öntemlerle
çiğnenebileceğinin ibret
verici bir örneğini teşkil
ettiğini belirterek şöyle
dedi:
"Politik kariyerinin sona
erdiği korkusuyla, dünyay ı
ateşe >ermeye ha/ırlanan
bir politikacı. elinde bir
cinayet itirafının
bulunduğunu söyleyecek;
sonra bir türlü ortaya
koyamadığı bir itirafın
içeriği konusunda her gün
yeni bir iddia ortaya
atacak; bildiklerini mertçe
ve yiğitçe söy leyerek
sonuçlannı göğüslemek
yerine, imayoluyia
insanların şerefve
haysiyetlerini rencide
edecek: bir gazete de bu
hezeyanları van yana
getirerek Çiller-Çatlı-
kumarhane' başlıklı bir
haber yazacak...
Bu ülkede Başbakanlık
yapmış, halen Dışişleri
Bakanlığı ve
Başbakan Yardımcılığı gibi
hassas bir göre>i > ürüten
bir de\let adamıııın \e
ailesinin, bu tür iftiralara
muhatap kılınnıası.
dümada yalnızca bize
mahsus bir mazoşizm olsa
gerekir.
Türkiye bir hukuk
devletidir.
Çiller ailesL yayın
organlarmda çıkan bu tür
asılsı/ ve iftira niteliğinde
uy durma haberleri yayan;
benim ve ailemin
hukukunu çamur atarak
çiğneyenlerden bağımsız
yargıda hesap soracakhr."