Katalog

8 ARALIK 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çayeli Belediye Başkam'na sîlahlı saldın • ÇAYELİ (AA)- Rıze'nırt Ça\elı ılçesının AMAP'lı Beİedive Başkanı Mustafa Kaşıkçı. öğle s,aatlerinde. aracına binerken bır kışının silahlı saldırısına uğradı Tabanca ile avaklarından \urulan Kaşıkçı ha>tane>e kaldınldı. saldırgan ıse kaçtı. Beledıve Başkanı Mustafa Kaşıkçı. saaı 12.30 Mralannda. ılçenin Namık Kenıal meydanındakı memurlar lokalinden çıktiktan sonra aracına binerken vanına vaklasan \e Lıman gazinosunun sahıbı olduğu bildırıfen Qkta\ Kömürcu, kendisınehenüz helırlenemeven bırnedenle tabanca ıle } el ate> etti. İkı bacağına kıırşun ısabet eden Mustafa Kaşıkçı. Çayeli De\let Hastanesı'nde teda\ı altına alındı İHD'den mahkemeye davet • ANKARA (ANKA)- Insan Hakları Derneği Ankara Şube Başkanı Yıldız Temurtürkan. şube jönetrcılen ıle İsmaıl Beşıkçı \e Hatıp Dıcle'nin 9 aralıkta pazartesı eiinü Ankara DGM'de vargılanmava haşîanacağını bıldırdı. Basını davavı ızlemeve davet eden temurtürkan, gecen vıl 9 Aralık'ta Insan Hakîan Haftası cerçevesmde. "Türkıve'de In.san Hakları Panoraması" konulu bır sempozv um düzenledıklerını atıımsatarak Dr. Ismail Beşıkçı'nın Ankara Kapalı Cezae\ı*nden ""Düşünce Yasaklannın Stvasal Işlevı" \e "Barış Hakkı \e Kürtler' başlıklı bıldırılemle. Hatıp Dicle'nın de bır telgrafla foruma katıldığını bıldırdı. CHP Bandırma hçe Başkanı istifa etti • BANDIRMA(AA)- CHP Bandırma tlçe Başkanı Omür Altınel göre\ınden ıstıfa etti. Altınel'ın ışlennın yoöunluğunu gerekçe göstererek ıstıfa etnıesı üzerıne. ılee başkanîığına Rıd\an Lsta getınldı Kuzey Iraklılar Guam adasında • BATMAN (Cumhurivet) - Şırnak'ın Sılopı ılçesi vakmlarındakı Hac Konaklama Tesıslen'nde kalan INC\e (Irak Ulusal Konseyil bağlı Kuzev Iraklılann, ABD'nın Guam adasına götürülmelen sürüvor. Batman A.skerı Ha\aalanf ndan önceki akşanı da 340 kışılık Kuzev Iraklı mülteci gmbu. ABD'nın Fransa'dan kıraladığı DC- 60 tıpi uçakla Guam adasına göndenldı Kuzev Irak'ın Zaho. Duhok. Sülevmanne \e Erbil kentlerinden otobüslerle voğun güvenlik önlemleri altında Batman'a getınlen 340 kişılık Kuzeylraklı mülteci grubu. bavaalanında ABD'lı üst dfizev askerı sağhk gjkevlilen tarafından tek tek sağlık kontrolünden geçınldı. Yargı kararları CD'de • ANKARA (ANKA) - Ajans Tuba: >asa. tüzük \e yonetmeliklennden sonra. Dânistay \e Yargıtay kararlarını da CD ve dısketlere vükleverek s^tışa sundu. Tuba. Nİevzuatbank'ın CD \e dısketlere yüklediğı Danıştav \e Yargıtav kararlannda. vüzierce y!asa\ı kapsavan bınlerce maddeye ilijkin kararlann >er aldığı b,ildırildi. Mevzuat d'eğişıkliklerinin otomatık olarak güncelleştinldığı Mevzuatbank'ta yenı kararlar disket ya da on- lıne kanalıvla. edmılebilıvor Ajans vetkılılerınden edınilen bilgı>e göre. Türkiye Cumhuriyeti mevzuatına sadece vurtıçınden değıl, Amerika. tngiltere. Almanva. Rusya. Orta Asya \e Ortadoğu ülkelennden de talep gelhor. Refah'm kapatılması istemiyle yapılan suç duyurusunun hukuka uygunluğu tartışılıyor RP: DGM'nin yefkisi yok DGM'de çatlak Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı Ce\det Volkan, savcı Nuh Mete Yüksel tarafından hazırlanan ve Refah Partisi "nin kapatılmasını isteyen fezlekeden haberdar olmadığını ima etti. ANKARA (Cumhuri- vet Bürosu) - Koalıs>on ortağı RP'nın kapatılma- sı ıstemı>le Yaıgıtav Cumhurnet Başsavcılı- ğı 'na vapılan suç duyuru- su. RP'lı Adalet Bakanı Şevkef Kazan'm tepkısı nedenıvle Ankara Dev let Güvenlik Mahkeme- si'nde (DGM) sorun va- rattı. DGM Başsavcısı Cev- det Volkan. savcı Nuh Mete Yüksel tarafından hazırlanan ve RP'nin "la- ikcumhurnetyerineşeri- at de\leti kurmava vöne- lik faaliyetleri" gerekçe- sıvle kapatılmasını iste- yen fezlekesinden haber- dar olmadığını ima etti RP Genel Sekreterı Oğuzhan Asiltürk. "Bun- lar ciddi şev ler değil" der- ken Genel Baskan Yar- dımcısı Rıza Lluocak. DGM'nın bövle bır suç duyurusunda bulunmaya yetkısi olmadıöını savun- du. Ankara DGM Başsavcısı Cevdet Volkan. RP'lılerin ve Adalet Bakanı Şevket Ka- zan'ın kapatma gırişımıne tepkılerının ar- dından dün aksam saatlennde vaptığı va- zılı açıklamada. Yüksel'ın basın ve tele- vizvonlardan öğrendığı bıîgilerı "doğru- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Çath'nın Çiller tarafından ŞEREFLİ ilan edilmesinin vankılan sürtrken iilküciiler ünhersite öğrencilerine satırla saldırdı. dan doğru>a" Yargıtav Cumhurıvet Ba>- savcılığı'na gönderdığınin anlaşıldığını ka>dettı Yazı \e eklerin fezleke va da suç duvu- rıiMi nıtelığınde olmadığını belırten Yol- kan. "Tamamen Si\asi Partiler Yasası u\a- nnca si>asi partilerin sicillerini tıırrrıa. ge- rektiğinde sivasi partiler hakkında inceleme vapma. şartİarın me\cudi\eti halinde hak- İannda kapatma da\ ası acmakla görev li bu- lunan Vargıta\ CumhurKet Başsavcılığı'nı bilgilendirme anıacıv la gönderildiği husus- ları kamuoyunun takdirleri- ne sunulur" dedi. Emekiı Ankara DGM Başsa\cisi Nusret Demiral, Cumhurfcet'ın soruiarını yanıtlarken Yüksel'ın dos- yavı gönderme sürecinı "olağan" olarak nıteledi. Kendı döneminde de >ıvası partılerle ılgılı olarak bılgı v e belge toplav arak Yargıtav Cumhurıvet Başsavcılığı'na ılettıklerinı anlatan Demiral, şunları sövledr "DGM, sicil bakımından gönderir. Soruşturma yap- savdı iddianame göndere- cekti. İddianame eksik, çün- kü soruşturma v apmav a v et- kisi >ok, Benim zamanımda da çuk gönderildi. Tabii çok hassasivetle Anavasa Mah- kemesi"ne gönderilecek ev- rak bunlar. 2 gazete haberiv- le, ifadevle pat dive olmaz. Burada vapılan hareketler eibetteki vasava avkırı hare- ketler, bunu da herkes bilsin tabü" dıve konustu DGM Başsavcılığf nın Yargıta> Cumhuri>et Bas- savcılıgı'na RP'nın kapatıl- ması ıstemıvle vaptığı suç duyurusu hakkında konuş- mak îstemeven RP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak. gazetecılerın bu v ondekı sorusuna, "Bizeres- mi bir bildirirn gelmemiştir. Ancak bu konu, \argıta> Cumhuri>et Başsavcılığı'nın göre% idir, DG.N J Sa\ cılığı"nın değiJ"" vanıtını verdı RP Genel Sekreterı Asil- türk de dün vaptığı basın toplantısında, Ankara DGM Başsavcılığfnın fezlekesıvle ılgılı olarak u Si>asi Partiler Kanunu'na göre. cunıhuri- \et savcılan, partililerle ilgili olarak kendi- İerine ulaşan bilgileri ^argIta^ Cumhuri>et Baş$aM-ılığ)'na iletirler. Bu >azı da bö\le rutin bir işle\iştir" dedı. Süleyman Mercümek, komisyona verdiği ifadede RP'ye para kazandırdığını söyledi Mercümek ilişldyi itiraf etti 65 milyar Banka hesaplanndaki trilyonlarca liranın kaynağını açıklayamayan RP'nin kasası Süleyman Mercümek. partiye dövizdeki artış nedeniyle 65 milyar lira kazandırdığını açıkladı. (Cumhuri\et Biirosu) - 5.5 mılvon Al- man Markı'na yakın Bos- na-Hersek yardım paraları- nı bır dizı kuşkulu işlem- den geçırmesınin yanı sıra banka hesaplanndaki tril- yonlarca liranın kaynağını açıklamaya vanaşmayan Süleyman Mercümek. t B - MM Araştirma Komısvo- nu'nda verdığı ifadede, RP'ye dövizdeki artış ne- deniyle 65 mılvar lıra ka- zandırdığını anlattı. Komisyon Başkanı CHP Erzıncan Mılletvekılı Mus- tafa Kul tarafından kaleme alınan taslak raporda, malı kavnaklarını açıklayama- van ve mahkûm olan Mer- cümek'in Meclis'e verdiği ifadede de yeraldı. Mercü- mek, RP tarafından hesabı- na v atırılan 65 milyar lirav - la ne yaptığı sorulunca şu açıklamalarda bulundu: "- Ocak ayının 14'ü>dü sannorum. '94 vıli içerisin- F l R n m m i R P <rf*i>t*<imAf İ st a nbulBu >ü k Şe h «''Beledi>esitarafindan 25 bin ünhersite oğ- *-** l ı u ı u < u ı x ı x g c t c s u ı u c rencisine eğitim >ardımı \apılması nedenhle önceki akşamAb- di İpekçi Spor Salonu'nda -gençlik şöleni" düzenlendi. İstanbul Büvüksehir Beledive Başkanı Recep Tauip Erdo- ğan. Kültiir Bakanı İsmail Kahraman. RP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu'nun birer konuşma vaptığı gecede Gnıp Türki\e, Sami Aksu. Sünıer Ezgü \e Rafet El Roman konser \erdi. Konserlerin sonunda Kahraman. Erdoğan. RP'li >öneticiler \e beledhe başkanları 15 öğrenciveçeklerini \erdi. ıFotoğraf: HATİCE TUNCER) de, benden ricada bulundu- lar. bu para> ı dö\ ize çe^ire- bilir misiniz dive. Hav ha> dedim. Rıza Ülucak ıRP Genel Başkan Yardımcısı) Bejefendi bizden ricada bu- lundu. bunu dövize çe>ire- bilir misiniz di>e... Bi/inı için o kadar zor olan bir iş değildi. Onun üzerine bize bu 65 milyar lira hav aleedil- di. Bankâva direkt. Ben pa- ra\a elimi dahi sürmedfm. bankava talimat \erdim. benim adıma gelecek bir para vardır. onu dövize çe- virerek iade edeceğiz dive. Onlargelen hav alevi. benim adıma avnı miktarda. 65 mılvar olarak hesap açmış- lar. Benim talimatım üzeri- ne, işte kaç günde çevirebü- mişlerse çevirdiler dolara. zannedivorumozamando- lar... - Banka mı çevırdı 1 - Banka tabii. Bankadan rica ettik. Ben. gidip de dö- vi/ alacak bir adam deği- lim. Netice itibarıvla o işte bir hafta kadar zannedivo- rum hesapta bekledikten sonra sordum. ne vaptınız div e? Tamam çevirdikdedi- ler. Biz de para>ı aiacaklar dive karşı taraftan paranın alınması için haberbeklivo- ruz. O arada birkaç gün geçti. Sonra baktım, gör- düm paravı istemivoıiar. Birhavaleçıkarttim. Refah Partisi tüzelkişiliği adına di- ve. Ankara'da Yapı Kredi Bankası'nın şubesinden Refah Partisi adına. dolar olarak bu sefer. Türk Lira- sı olarak değil. 3 milvon kü- surdu zannedivorum ve takriben de 17 bin Uradan almıştık o zaman. işte şubat a>ı içerisindevdi zannedivo- rum. 5 nisanda bilivorsunuz 5 Nisan Kararian geldi, do- layısıv la. bizim partive böy- Ieiikle65milvarliraya vakîn para kazandırmamız söz konusu oldu. Eğer. bir şah- sın bir tüzelkişne, bir par- tiye para kazandırması suç- sa bilemivorum, buna söv- lenecek laf bulanııvorum. Beni asiında takdir etmole- ri. taltif etmeleri gerekirken mahkemeden mahkemeve gönderiyorlar." TlRMIKI AYDIN ENGİN e - rnail: engin '/ planet.com.tr Milattan Sonra 2022: ... 80'fi yıllardan sonra de- mokrasiden uzaklaşmak ve de- mokrasiyi yeniden kurmak kıs- kacına sıkışan Türkiye, serma- yedar sınıfların üretim yerine para manevraları ile kâr sağla- ma eğilimlerine yeşil ışık yakan ekonomik politikalarla hızlı bir kırlenme sürecine girdi. Bir yan- dan bugünkü Avrupa Birleşık DeWef/er/'nin çekirdeğini oluş- turan Avrupa Topluluğu'na gir- meye çalışıyor, bir yandan da tüm Avrupa'nın kara para akla- ma cenneti özellığini koruyor- du. Nitekim 9O'lı yıllardan itiba- ren ülkenin Güneydoğusu'nda tırmanışa geçen Kürt ayaklan- masının yol açtığı ilan edılme- miş savaş koşullarında ülkede- kı siyasal kırlenme doruğuna u- laştı. Geleneksel olarak güçlü - bir devlet aygıtına sahip olan Türkıye'de, çağdaş devletın üç ana erki adeta felç olmuştu. Parlamento sorunların üstesin- Geleceğin Tarih Kitaplanndan... den gelemiyordu ve parlamen- terler içinde ülkedeki hızlı kır- lenmeden dolaysız etkılenenle- rin sayısı azımsanmayacak dü- zeye ulaşmıştı. • • * Nitekim Türkıye'nin yakın ta- rihınde "Susurluk Kazası" dıye anılan olaydan sonra gelişme- ler hızlandı. Ülkede güçlü bir fe- miz toplum istemi kabardı. Halktan gelen bu objektif iste- me ayak uyduramayan, yanıt veremeyen polıtik kadrolarda şaşırtıcı bır ayıklanma süreci yaşanmaya başladı. Merkez sağ partiler arasın- daki yapay bölünmeler birkaç yıl içinde ortadan kalktı. Avru- pa Topluluğu'yla bütünleşme yanlısı modern sanayıci kesı- mın açık desteğinı arkasına alan bugünkü ana muhalefet partisi TCP. başlangıçta ağırlık verdiği Müslüman demokrat çizgiyi gıtgide terk ederek gu- nümüzdekı siyasal ve ekono- mik çizgısine ulaştı. Aynı dönemde kendılerını sol olarak tanımlayan, ancak 19. yüzyılda yaşamış çok önemlı birfelsefe, ekonomi ve politika kuramcısı olan Marks'ı redde- den sosyal demokrat partiler, önce tıkanmanm başlıca so- rumlusu olarak gördükleri lider- lerinı tasfiye ettiler. Ancak bu. sol kanattaki tıkanmayı aşma- ya yetmedi. Bugün Türkıye'de iktidar partisi olan TDSP'nin öncülü say.ılan. o yıllarda yenı kurulmuş ÖDP ekseninde sol- da yeni bir yapılanmaya gıdildi. TDSP'nin koalisyon ortağı ola- rak iktidara geldiğı 2007'den iti- baren Türkıye'de art arda uygu- lamaya konan yapısal reform- larla o günlerdekı AT ülkeleri ile Türkiye arasındakı uçurum hız- \a kapanmaya başladı. Yukarıdakı paragraflarda sö- zü edilen Susurluk Olayı o ka- dar şaşırtıcı bir önem kazandı ve öylesine şaşırtıcı gelişmele- rin kaldıracına dönüştü kı bu- gün Avrupa Birleşik Devletle- ri'ni oluşturan 26 devletten bin olan Türkiye Federe Cumhuri- yeti'nde aydınlar arasında hâlâ "Susurluk'tan önce - Susur- luk'tan sonra" gibi siyasal şa- kalaryapılıyor... • • • Milattan Sonra 2116: Dünya Konfederasyonu''nun kuruluşunun 30. yıldönumü kutlamaları sırasında Genel Sekreter Ngu Şun Pse. 'tnlavı- sion 'da bir konuşma yaptı. Şun Pse, "Insanlık bugünlere kolay gelmedı. Çokacılarçekti. llkel- liği aşmak, bılımın, bılgının, ak- lın, yaratıcılığın ve üretkenliğin egemenlığıne kolay ulaşılmadı. Tarih bize bunu anlatıyor. Bir ornek. salt bır örnek. Önasya Federasyonu 'nun en güzel kö- şelerinden birini oluşturan Anadolu Yarımadası'nda bun- dan yaklaşık 120 yıl kadar ön- ce insanlar dil, ırk farklarından dolayı ayrımcılığa uğratılabili- yor; sorunların çözümünde hâ- lâ mermı dıye adlandırılan, ilkel birpatlayıcı düzenekle fırlatılan ûldürücü metal bılyelerkullanı- lıyordu" dedi. Galaktik yıl 421 (Milattan Sonra 2564): Utarit Gezegenı Toplumsal Bilimler Üniversıtesı"'nde bır sosyal politolojı öğrencisinin, Dünya gezegeninin Avrupa-As- ya kesimindekı bır bölgede yaklaşık 132 galaktik yıl (eski ölçütle 568 dünya yılı) önce ya- şanan siyasal olayları örnek ve- rerek geliştırdiği "Siyasal çürü- menin tarihsel boyutlan" konu- lu doktora tezi, "Örnek verilen olay inandırıcılığın sınırlarını zorlamaktadır" gerekçesiyle reddedildı. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sağır Bir Gün... Çok uzaklarda dağ içinde yitırilmış bir yürek, göz- lerinde kış akşamlannın beyaz bir yalnızlığı var- dı... Genceciktin ve geçen zamanlar içinde çocuksu düşlerınle bir başkaldırışın kaskatı sessizliği için- deydin... Tıpkı Anna Ahmatova'nın dizeleri, Metin Alt- ok'un rüzgârları gıbiydin... Saçlarında şimşek parçalan. dilinde kırağı or- talıkta dolaşıp duruyordun... Eve geç geliyor. hiç kimseyi umursamıyordun... Çünkü sen çocuktun!.. Yalanlarla avutuyordun kendini, masal kahra- manlarıyla yaşıyordun... Sağır bir günün sonunda, dilsız bir gecenin baş- langıcındaydın şairin anlattığı gibi... Gökyüzü gıcırtıyla kapanıyordu üstüne... Havada donmuş fıskıyeydin, kımıltısız bir çıçek gıbiydin... Islak bır akşamda seni düşündüm. Gökyüzünde yıldızlar yoktu. Saçlarını okşadım, o minnacık bur- nundan öptüm... Yıllar önce. sen daha çok küçükken, Gözte- pe'de, evımizin balkonunda yıldızlara bakıp ko- nuşmuştun anımsıyor musun? Gökte dolunay vardı ve sen kırmızı elbisenle balkondaydın... Demıştın kı: "Aydede! AydedeL." Henüz yürüyemiyordun... O akşam ben o yıllan anımsad/m. Senin çocuk- luğunda kendı düşlerimı çoğalttım... Şiırler okudum senin için belki senin hiç duyma- dığın... Dedim kı: "Her şey senin ıçın: Gün boyunca dualarım. Uyuşturan ateşi uykusuz gecelerın; Şiirlenmin beyaz surüsu; Ve mavı yangını gözlerımın... Hiç kimse daha yakın olmadı bana Hiç kımse böylesıne üzmedı beni, Acıyı salıp gidenler bile, Okşayıp bırakanlar bıle hatta." • • • Saçlarında şimşek parçalan, dilinde kırağı var- dı.,. Bir sabah üniversite bahçesinde ayağından vurdular seni. Elinde sılahıyla oralara gıren faşist saldırgan seni vurup kaçtı... O anda gözlerine baktım... Sendenyüregimıgizledım Anna Ahmatova gibi... Kuş olup enncine konacaktım... Ölümlerden ve karanlıklardan süzülüp kana- dımla omuzlarma dokunacaktım... Beni göremıyordun, çünkü gözlerin kapalıydı, başucunda doktorlar vardı... Bak çocuğum. beni iyı dinle: Bır ülkede faşist katıller, iktidar sahipleri tarafın- dan korunup kollanıyorsa, onlar 'yurtsever' ola- rak görülüyorsa, senin işin oldukça zordur... Sen.bu nedenle eli süahlı katillerin saldırısına uğ- rayacak. bugün bacağından, yarın şakağından vurulacaksın... Ama korkma ve yılma, sakın ola ki eline silah al- ma. Onlara özgürtüğün sesi olan gözlennle, rüz- gârda uçuşan gür saçlarınla yanıt ver... Bil ki yarasalar aydınlığı sevmez kaçışırlar... Bu fotoğrafları, resimleri yıllar önce gördük ve ya- şadık çocuğum. Eve geç gelişleri, o tatlı buluşma- ları sevdanın uçurumunda yaşadık... Kimı zaman meydanlan doldurduk, kimi zaman sokak aralarında ölüme yenik düştük... Aynı senaryoyu o yıllarda oyunlaştırmak isteyen- leri çok yakından tanıdık... Şımdı sen beni görmüyorsun ama ben senin yanındayım. Ayağından vurulmuşsun ve hastane- desın... Çok uzaklaklarda dağ içinde yitirilmış bir yürek- le hiç karşılaştın mı sen? Gözlerdeki kış akşamla- nnın yalnızlığına hiç tanık oldun mu sen? Dinle beni, sana Cesare Pavase'nin bir şiirini okuyacağım: "Şafağın ışını ağzından çıkan soluktur boş sokakların sonunda. Gözlerinin külrengi ışığı, tatlı damlaları şafağın karanlık tepeler üzerınde. Adımlann ve solukların şafağın rüzgârı gibi sele boğar evleri. Ürperen şehir, Taşların kokusu- Hayatsın, uyanışsın sen. Şafağın aydınlığında dağılan yıldız, meltemin hışırtısı, ılıklık solunan hava- sona erdi gece Işıksın, sabahsın sen." • • • Sağır bir günün sonunda, dilsiz bır gecenin baş- langıcında anlatılanlara inanma sen... Bir boş söz ve bir kısık çığlık senin evrenini ka- rartır unutma! Bana sakın kızma, yeşeren umutfannı söndür- me!.. Sen duru göğün altında kanat çırpan bir kırlan- gıçsın. Yeşeren otlar gibi havada titriyor ve gülüm- süyorsun... Bir zamanlar sen de çocuktun. on beşinde bü- yüdüğünü sanıyor, eğitim sistemine, "Okumayaca- ğım" diye kafa tutuyordun... Duru su baharın. ilk çiçek toprağındır çocu- ğum!.. Bakıyorum incecik gövden güneşte leke gibi... Kanın ve soluğun var! Filiz süren bir sessizlikle gel uzat elinı aydınlığa. O faşist kurşunlar çok can yaktı geçmişte de. Çocuğum: sen topraksın. sen yırtıcı köksün; sizler ay ışığına uzanan yeni mevsimlersiniz... Seni uzaktan izliyor, kendi çocukluğumu çocuk- larımın gözlerinde yaşıyor, yaşamın en kötü gün- lerinde bile sevda masalıyla değil, gerçeklerle ayakta kalmaya çalışıyorum... Duru göğün altında sizleri izliyorum... Internet: http: // www.planet.corr.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (o Planet.com. TR