05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S*YFA CUMHURİYET 8ARALIK1996PA2AR HABERLER n/idyat Eıraniyet IVüdiİPlüğü'ne pıketli saldırı M.Kİin'in Mıdyat ilçesinde Enaııvet Midürhüğü'ne roktli saldn dü.zenlendi. Saut 18.30 sjralarrında bir gnp PKK'l nın Emniyet Mı*iürlü|ü Dinasına düıenledıği rokeftli sallınya güv enlilc güilerinin kırşılük vemesiyle başlaT-an çatşma. yaklaşılc yanm saa sürdü. ölen 3a da yanlananın olmaKJığı çatşma sıraMnda Emniyet Müjürlüğü binasa ile çev~edeki bazı binalarda ma<kiı hasar aıev «dana gelıii AIMP'lı Altın toprağa verildi • ANKARA (C umhuriyet Bür»su) - Teca\ i gördüğü Ankara Başkent Hasranesi'nde öncekı gün yaştmını vıtiren ANAP Kırsehir Milletvekıli Prof. Dr. Uehmet Alı Altın. dün toprığa venldı. VIehmet Ali \w dün i ktö<ren, bir sürebaşhekimliğiTii de yaptığı Gazı Üniv ersitesi Tıp r akii!tesi önünde yapı dı. Törende konuşan Gazı Ünıversıtesi Rektörü Prof Dr. Enver Hasanoglu. Altır'ın düriiA ve oalışkan bir insan olduğunu. kısa yaşarnına çokbaşanlı çalışiıalar sığdırdığını söyledı Altın ıçın ikinci tören TBMM'de düzenlendı. Melımet Ali Altın. daha sonra Kocatepe Cam:si'nde öğie namazını takiben kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlı^ 1 n( la toprağa verildı. Türk-İş'e parti kur' baskısı • ANKARA (AA) - Türk- Iş Genel Sekreteri §emsı Denizer. sıvasi partilerin. ülke sorunlannın çözümünde yetersiz kaldığını belırterek. halkın ve tabanın, Türk-iş> 'e sıyasi parti kurması için voğuıı talepte bulunduğunu bildirdi. Türk-İş G^nel Sekreteri Şemsi Denizer. '"emeği ile geçınen geniş halk kesimlerintn. ülkede yaşanan son sıyasi gelişmelerden umutsuzluğa kapıldığını ve bir siyasi boşluk hissettiğini. bu siyası bo>luğun da Türk-]^ tarafından doldurulmasını istediğinı" kaydetti- Askeriaraç devpildi • YAN(AA)-Van-Ercis karayolunda askeri aracın devrilmesi sonucu 7 asker yaralandı. Alınan bilgiye göre. gece meydana gelen kazada. Van'dan Ercış yönüne giden Jandarma Komando Er Hasan Torun yönetımındeki askeri araç. yolun kaygan olması nedeniyle Erciş-Muradiye yol ajrınunda de\nldi. Kazada. Astsubay Özcan Özgen. Komando onbaşılar Alper Durmaz \e Tay fun Ata\ ile Komando Erler İsmet Tüfekçi. Yeysel Demir. Şinasi Akyüz ve Hasan Torun yaralandı. Yaralı a.skerler. \an Askeri Hastanesf nde tedav i altına alındılar. Zopunlu tasappuf kesintilepi • ANKARA (AA) - Memur Sendikalan Konfederasvonu (Mernur- Sen) Genel Başkanı Akif Inan. zorunlu tasarruf uygulamasına derhal son \erilmesi \e yüzde 3~lük işveren payının üeretlere eklenmesini istedi. Akif tnan. yaptığı yazılı açıklamada. ilgili yasanın Cumhurbaşkanı Demırel tarafından \eto edilmesinin üzennden uzun bir zaman geçmesine rağmen. yeni bir gelişme yaşanmadığmı belirterek. şöyle de\am etti: "Önce yasal bir düzenleme ile tasarrufu teşvik kesintilerinin derhal durdurulmasını. ikinci yasayla da yüzde 3'lük işveren katkısının üeretlere ilavesini. ana para ve nemalann ödeme düzeninin vapîlmasını istiyoruz." İzmip'de Atatüpk büstüne saldıpı • İZMlR(AA)-lzmir'in Karabağlar seıntindekı bir ilkokulun bahçesinde bulunan Atatürk büstüne. beyaz yağlıbova atıldı. Olayla ilgili 3 kişi gözaltma alındı. Alınan bilgiye göre dün sabalı \atandaşların ihban üzerine Hatice Hanım llkokulu bahçesine gelen polis ekipleri. Atatürk büstünün üzerine beyaz bova döküldüğünü belirledi. Anlaşmanm, yeni bir yapılanmaya kavuşturulacak Çekiç Güç için kullanılması öngörülüyor SEIA'ya orlak arauıyorLALE SARIİBRAHİMOĞLU A.\KARA-ABD. Türkı>e ile im- zaladığı Sav unma v e Ekonomik İş- birliğiAnlaşması'mn(SElA). İngil- tere ve Fransa'vı da kapsayacak şe- kılde. Çekıç Güç"ün venıden yapı- lanması için kullanılması formülü- nü Ankara'va ılettı. Bölgedeki var- lığını hava unsurlarıyla sürdürmesi planlananÇekıç Güç'ün görev süre- sinin "sancısız* bıçimde uzatılması- nı sağlamak amacıvla TBMM'nın devre dışı kalnıasını ısteyen ABD'nın. SEİA formülüne karşılık Ankara'va. uluslararası güctin iize- rinde tam etkinlık saglamasını ola- naklı kılacak ödünler v ermeve hazır olduğu belırtıldi. Bakaniar Kurulu. Bırleşmiş Mil- letlertarafından ılan edılen Kuzev I- rak'takı uçu^a >asak bölgede keşif uçuşlan vapan ÇekiçGüç'ün 31 ara- • Irak'ı "dize getirene kadar' Çekiç Güç'ün faaliyetlerinin sürmesinde kararlı olduğu bildirilen ABD'nin, TBMM'yi by-pass için Türk-.\menkan ikili anlaşması SEİA formülünü Türk tarafına resmen ilettiği belirtildi. Çekiç Güç'ün uluslararası yapısının korunmasında ısrarlı olan ABD'nin. SEÎA formülü içinde İngiltere ve Fransa'nın da yer alması için hukukçularına çalışma yaptırdığı belirtildi. lıkta sona erecek gorev süresinin uzatılmamasını kararlaştırmiş, an- cak bu gücün hava unsurıınun kal- ması vönünde ılke kararı alnııştı. \alnızca hava unsuruvla ke^ıf uçuşlanna yönelik faahvetİerıni sür- dürmesi öngörülen Çekiç Güç'ün yeniden vapılandırılması için taraf- lar arasında süren görüşmelerde ağırlıklı gündem maddesinin Çekıç Güç ıçın öngörülen SElA formülü olduğu belirtildi. ABD. ikıli bıran- laşma olan SEİA bünvesinde alına- cak olan Çekıç Güç'e katkıda bulu- nan İngiltere ve Fransa'nın da eskı- sigibı bugüçteyeralmasını istiyor. Amerikalı yetkililer. Cumhuri\et'e vaptıklan açıklamada. ikili bir an- la^maolan SEİA bünyesinealınma- sı öngörülen Çekıç Güç içinde İngil- tere ve Fransa'nın da faalivetlerinı nasıj sürdürebilecekleri koııusunda hukukçulardan görüş ıstediklerini belirttıler. SSCB'nın lWO>ılındadağılma- sı\la birlikte ABD'nın Türkıve da- hil pek çok ülkedeki üslerini kapat- ması üzerine. NATO ile sinırlı olan SEİA'nın güncelles.tırılmesi günde- megelmi^ti. Türkiye. fJ93 vılında SEİA üzerinde müzakereler vapıla- rak anla^manın deği^en koşullara uyarlanmasını Amenkan tarafından istemişti. Ancak Genelkurma\ Baş- kanlığı'mn. bu anlaşma kapsamın- da Türkıy e'ye daha fazla askeri yar- dım ve silah verilmesi volunda ge- tirdığı ve ABD'nin mevcutpolitika- larına u>madığı gerekçesivle geri çevnlen önenleri nedenıyle anlaş- manın giincelle^tirılmesi mümkün olmanıı^tı. Diplomatik kavnaklar. güncelleştirilmesı çalışmaları ta- mamlanmadığı için SEİA'nın son 3 yıldır otomatik olarak uzatıldığına dikkatçektüer. Türkıve. bu anlaşmadan doğan V ükümliilüklerini yerine getinp \A- TO şemsıvesı altında da olsa Ame- rikansilahlı kuvvetlerinınüsolanak- larını sağlamayı sürdürüyor. Buna karşılık ABD. Türkive'ye taahhüt ettiği yardımı hergeçen gün miktar olarak azaltırken, kojullarını da ağırlaştırıyor. Türkiye. SElA çerçevesinde daha önce yapılan müzakereler uvarmca Türkiye'deki Amerikan faalıyetleri üzerinde tam kontrolü sağlavan bir mekanizmayı ABD tarafına kabul ettırmiştı. Bu kap?>amda. Türkive'nin SEİA çerçevesindeelde ettiği tam kontrol ilkesıni yeni birad ve yapıva kavu- şacak Çekiç Güç'e uvarlanabılece- ğine dıkkat çekildı. Ancak Türki- ye'nın davetı ile 1991 \ılından bu yana İncırlık'te konuşlu bulunan Çe- kıç Güç'ün. TBMM'den kaçırılma- sının kabul edilmesinin zor olduğu v unjulandı ' K a y ı p l a r B u l u n s u n ' e y l e m i n d e 8 1 . h a f t a 'KoyıpUmn sorumlusu mofyacı devlet' İstanbul Haber Ser\ isi - Gumartesı Anneleri. Sl.'sini gerçekleştirdıkleri oturma eyleminde "Susurluk'taki marvacı devlct evlatlarımı/ı >argıla>amaz". "Kayıp \e katliamlann sorumlusu Susurluk'taki mafyacı de\ lettir" yazılı pankartlaraçtılar. Kayıp yakınlarının dünkü buluşmasında eözler. Halklar ve Özgürlükler Platformu (HÖP) dönem sözcüsü O\a Gökbayrakın üzerındeydi. Gökbayrak. Cumartesı Anneleri tarafından karanfıllerle karşılanırken Demokratik Eğitım Kurultavına (DEK) katılan öğrenciler de mevdandaki yerlerıni aldı. Galatasaray Lisesinin önünde topianan vakiaşık bin kişilik topluluk. "Susma.. sustukça sıra sana gelecek" \e "Kayıplar bulunsun. hesap sorulsun" sloganlarını atarak kavıplar için oturdu. Kayıp ve tutuklu yakınları. başlarına be\az eşarp ve kırmızı bant takarken gençler. Çumartesi Anneleri'ne karanfil dağıttı. Insanların yakalanna iliştirdikleri "Susuriuk? Hesap ABDURRAHMAN COŞKUN 19YAŞINDA Galatasaray Lisesi önündekj eyleme bu hafta da 1000 kişilik birgrup kahlarak kavıpların bulunmasıçağnlannı \ineledi. (ALPER TURGUT) soruJsun" kartları ise alkışlarla karşiiandı. Oturma ey lemi devam ederken kayıp vakınları. "Susurluk'taki maiŞacı devlct evlatlarımı/ı >argıJa>amaz'*. ~Ka>ıp \e katliamlann snrumlusu Susurluk'taki mafŞacı de>lettir" ve "Evlatlarımız bağımsız mahkemelerde jargılansın" yazılı pankartlar açtı. Çumartesi Anneleri adına yapılan açıklaınayı okuyan Oya Gökbayrak. "Bir buçukyıldır her hafta burada gerçekleştirdiğimiz oturma eylemine, yann (bugün) Berlin'de L'luslararası Insan Hakları Birliği'nin Karl \on Ossietzk\ Ödiilii \eriliyor. Aramı/dan iki kişi bi/ier adına ödülü alacak" dedi. Çumartesi Anneleri'nin bu haftaki eyleminde. 6 Aralık 1993 tarihinde Sedat Bucak ve adamları tarafından kaçınldıktan sonra kaybedildiği öne sürülen Hüse\in Taşkaya anıldı. Belgeler gecikmeli gönderildi, komisyon araştırmadı; Vali Yenişen'i suçlayan bölümler çıkanldı 1 Mayıs dosyasmı örtme çabası TÜREY KÖSE ANK.ARA- İstanbul'da 3 kışının ölümüvle sonuçlanan 1 Mavıs olay Jarını araştırmak üzere oluşturulan TBMM komısyonu. olüın nedenlerini aydınlatacak en önemli belgeler olan ve emnıyeften gecikmeli göndenlen otopsı ile balistık raporlarını ıncelemeye bıle gerek görmedi. İktidar üvelerinın son dakikada yaptığı değişiklikle İstanbul \"alısi Rıdvan \'enişeni suçlayan bölümler rapordan çıkanlırken RP. kendı istemıvle kurulan konıisvonda olayları avdınlatmak venne. tutarsız saptamalarla geçıştirmeyı yeğledı. RP'lı .AliOğuzbaşkanlığmdakı komisyon. raporunu tamamlavarak TBMM Başkanhğı'na verdı. ' Tutarsızlık ve çelişkılerle dolu. \'ah ^'enışen ile emnnetı hem suçlayan hem de öven bölümlerin bulunduğu ön rapordan Vali Yenişen'ı suçlayan bölümler çıkanldı. Rapora son biçınıi verilırken ön rapordaki. "1 Mayıs öncesinde Vali Yenişen tarafından üst diizeyde geniş kapsamlı. ciddi bir toplantının yapümadığı anlaşünuştır" saptaması ile "\alinin İstanbul dışına çıkması nedeniyle miring öncesi en kritik giinierde aünması gereken tedbirlerin \alilik düzeyindejeterli şekilde planlanamadığı, askeri birliklerden yardım isteme vazılarında valinin imzasının bulunmamasının askeri \ardmı alarnamada birinci planda etkili olduğu. askeri birliklerie koordinasyonun veterli şekilde sağlanamadığı~na ihşkın ifadeler metınden çıkanldı. DSP veCHP'lı üyekrın karşı oy yazdıkları raporda yer alan bazı saptama v e sonuçlar şöv le: - Valinin izinde olması maksatü bir hareket olmavıp bir tesadüftür \e talihsizlik olarak değerlendirilmekfedir. Esasen »ali izinden dönünceye kadar. yerine vekâlef eden >ali vardımosı da \ekU sıfatıvla kendisinin bütiin vetkikrim hai/dir. - \'asadışı örgütlerin 1 Mayıs mıtingı öneesındekı günlerde voğun hazırlıklar vaptıklan. bu hazırlıklardan. emniyet tedbırleri almakla görevlı makamlann da ıstıhbarat bınmlerince haberdar edildiğı sonucuna vanlmıştır. - Polisin personel me>cudu. araç. gereç. moral \e eğitim bakunından (nıksanlıklarının bulunduğu. bu duruma rağmen olavlara mümkün olduğu kadar müdahalede bulunulduğu. ü/ücü sonuçlar çıkmasının önlendiği. polisin bu basiretli davranışının olumlu bulunduğu sonucuna vanlmıştır. - Olaylardan zarar gören vatandaşlann zararlannın bir hizmet kusuru sonunda ortaya çıktığı \e tazmınat talebı haklannın bulunmasına rağmen. bu davalann uzun zaman alması nedenıv le vatandaşlann mağdur oldukları ve vatandaşlann devlete güveninin zedelenmesine yol açabıldiği sonucuna vanlmıştır. - Komisyonumuzun. olav lar sırasında havatını kaybeden 3 valandaşın ölümü ile ilgili olarak da va/ışnıalar vapması ve ilgilileri dinlemesine rağmen avdınlatıcı bilgilere ulaşılamadığı. faillerin tespiti için Kadıköv Cumhuriyet Ba$sa\cılığı'nca başlatılan soruşturmanın dtvam etmekte olduğu kanaat \e sonucuna >arılmıştır. Kombvon 4 aralık günü görev süresını doldurmasına karşın. rapora 5 aralık tarihini taşıvan bir "bilgi notu"nun eklenmesi de dikkatı çektı. Bu norta. Kadıköv Cumhurivet Başsavcılığı'ndan gelen yazıda 3 kişının ölümüvle ilgili olarak soruşturmaya başlandığı. ancak fıılın idarı bir görev sırasında olduğu anlaşıldığından görevsizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul \alıliği'ne gönderdildiğı. faillerin henüz tespit edılemediğinin anlaşıldığı. ancak I no'luarama noktasında görev li 38 emniyet mensubunun sanık olarak aösterildiği belirtildi. Bu notta. Tstanbul Krımınal Polis Laboratuvarı raporunda, ölenlerden Le>ent Valçın'ın vücudundan çıkanlan mermı çekırdeğine ilişkın tespıtın bulunduğu. ölenlerden Hasan Albayrak ve DursunOdabaş'a ait otopsı tutanaklannın da komısyona aönderildiâı aktarıldı SIFIRNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Susuriuk kazasıyla ortaya çı- kan her gelişmeyle yeni şeyler öğrenen vatandaş şaşkın du- rumda. Bazı gazeteci arkadaşlar da, "Vay! VaylNelerneleroluyor- muş da haberimizyokmuş" diye yazılar yazınca kafalardaki karı- şıklık daha da artıyor Aslında bir karışıklık yok, tam tersine netleşmeden söz edebi- liriz. Güneydoğu'da hemen her gün 25-30 gencimiz çatışmalar- da yaşamını yitiriyor. Resmi açık- lamalara göre kimisi "şehit", ki- misi "teröhst." Ölenler bizim in- sanlanmız, bu toprağın çocukla- rı. Yıllardır. yüzlerce ana ve eş. kaybolan çocuklannı arıyor. Ai- leler. iple boğulup, beynine kur- şun sıkılıp ortalığa atılan yakınla- rının katıllerini soruyor. Yurttaşlar, bir anda gençlerı saran uyuştu- rucu patlamasının ardındaki ka- ranlık ellerin kimler olduğunu merak ediyor. Türkiye. özellikle son yıllarda bir kan ve ölüm ülkesi haline ge- Her Şey Çok Kanşık mı? tirildi. Uyuşturucu trafiğinin kilit ülkesi olarak anılmaya başlandı. Kumarhaneleryerden pıtrak gıbi biterken şehirierde kanlı hesap- laşmalar tırmanışa geçti. Mafya liderleri, önemli insanlarmış gibi devletin en üst düzeyindeki yö- neticileri bile korkutacak bir et- kinlik kazandı. Yurttaş. bu karanlık tablonun ardındaki isimleri merak ediyor- du. Akan kanın neden durduru- lamadığını çözmeye çalışıyordu. Bunca suikastın, cinayetin faille- rinin neden yakalanmadığını ve- ya yakalanamadığını düşünüyor ve olanlara bir türlü anlam vere- miyordu. Güneydoğu'da süren savaşın. "vatanın bölünmez bütünlüğü'' için yapıldığını dinhyor, neden binlerce köyün bombalandığını. milyonlarca koylünün ne amaç- la yerlerinden yurtlarından edile- rek perişan hale getirildiğini. Kürtlere yapılan onca zulmün bırliği nasıl sağlayacağını anla- yamıyordu. Vatanseverfikle cina- yetler arasındakı bağlantıyı bir türlü kuramıyor. "Acep nelerolu- yor" diye kara kara duşünüyor- du. Susurluk'taki kaza sonrası or- taya çıkan tablo. belki yirmi yıl, belki daha da eski tarihlere uza- nan bir pisliğin ilk kez bu ölçüde ortaya döküfmesıni sağladı. Al- parslan Türkeş. Susuriuk olayı- nın ardından yaptığı bir TV ko- nuşmasında, kendisinin kurmay subay olarak Amerika'da eğitildi- ğini anlatıyordu. Bu konuşma sı- rasında. "komünizme karşı NA- TO ülkelerinde, karşı-terör ör- gütlen kurulduğunu" söylerken dogal bir şeyden bahseder gi- biydı. Türkeş'le yapılan sohbet, be- niyıllaröncesinegötürdü. 196O'lı yılların ortasında Alparslan Tür- keş ve arkadaşları, Osman Bö- lükbaşı'nın Cumhuriyetçi Köylü MilletPartisi'ni (CKMP) birgece- de ansızın ele geçirmişlerdi. Emekli subaylardan oluşan bu grup. partinin adını daha sonra Nazi örgütlerinın kullandığı Milli- yetçi Hareket'e dönüştürmüştü. Türkeş ve arkadaşlarının CKMP'yi ele geçirip onu MHP'ye dönüştürmeleri, pek çok şeyin başlangıcıydı. Ülkücü militanlar, o sırada gelişen TİP'e ve devrim- d gençlere karşı. tıpkı Türkeş'in dediği gibi karşı-terörörgütü ola- rak eylemlere gıriştiler. Mitingler bastılar, önce sopayla. daha sonra silahla saldırılannı sürdür- düler. Bu saldırıları, cinayetler iz- ledi. Yani NATO'nun anti-terör timlerı olarak görevler yerine ge- tirdiler. Bu eylemleri yaparken devle- tin ve polisin desteğini aldılar. hi- maye edildiler. Ülkücü koman- dolar, 12 Mart 1971 askeri dar- besinden sonra. yaptıklarından yargılanmak yerine devrimci gençlerin davalarında tanık ola- rak dinlendiler. Bunlardan bazıla- rının MİT ajanı olduğu mahkeme tutanaklanna geçti. Her şey böyle başladı. Devle- tin ve uluslararası gizli örgütlerin yönlendirmesıyle. her türlü ka- nunsuzluk milliyetçilik adına sa- haya sürülen bu ekibe yaptırıldı. Abdi İpekçi'nin öldürülmesin- den Ömer Lütfi Topal'ın öldü- rülmesine uzanan süreç kanla, uyuşturucuyla. kumarla örüldü. Susurluk'taki kaza ile bu kanlı süreç bir dönüm noktasına gel- di. Bırzamanlaronlan bu işte kul- lananlar. artık işlerinin bittiğine inandılar ki bilgilerin ortaya dö- külmesîne engel olmadılar. Kanşık bir durum yok. Giderek her şey daha çok netleşiyor. Devlet içinde kimlerin bu cinayet çeteleriyle ışbirliği yaptığı da ay- dınlanmaya başlıyor. Karanlıktan aydınlığa bir adım atıyoruz. MKRO DtNÇ TA1ANÇ Rafta da Var Yîiz Şişe Amerika Birleşik Devletleri. Amerıka Anakara- sı'nın dışındakı çatışmalara karışmamayı öngören Monroe Doktrini'ni bir yana bırakıp "dünya yayıl1 macılığı"na doğrudan soyunduğunda VVashing- ton'daki "policy makerlaryepyeni bir kavrama sa- rılıyorlar: Domino Teorisi. "Hürdünyanın etkialanındakibirülke, komünist- lere terk edilirse, komşu ülkeler de birbiri ardınca devrilen domino taşları gıbı komünistleşir" diyor Pentagon ve Beyaz Saray ve böylece düşülüyor VıT etnam bataklığına! Son yılların "vak'a-ihayriye"s\ Susuriuk kazası ol- du olalı, bendeniz Domino Teorisi'ni aklımdan ata- mıyorum. Atamayıncadanedendirbilmem. içimdenbirses, "Suntadan cuntaya, hanedandan şeriata, yalı çete- lerinden mafyaya, suçluluk ortaklığından Susuriuk'a uzanan yolun taşları bir günde ve de rastgele dö- şenmedi. 0 taşlar, yanm yüzyıla yakın bir süredir iş- başına gelen ya da getirtilenlerin özen ve sabırlarıy- la döşendi. Dahası o taşların her birinin altına, 'teti- ği tespih niyetine çeken' ve de 'cinayet ışliyorlar' de- dirtilemeyen nice 'kahraman', bilinçle yerleştirildi" deyip duruyor... Demekle yetinse gene iyi! Israrla sürdürüyor da: "Önce taşları oynatmak isteyenlere birbak. Ku- ruluşu 'icazetlf, kurucusu 'şaibeli' bir partinin bir dönemın takunyalısı, şimdilerde en demokrat lide-' h! Partinin içine bir bak, eski ülkücüsünden her-' dem şeriatçısına, savaş çığırtkantndan kumarha-, ne mafıozasına ne aradın da yok? Hadi oynatsın taşları, bak dominolardan kaçı kaçının üstüne yı-, kılıveriyor!" Israrı öylesine kesin ki içimdeki sesin, susmak bil-, mıyor: "Taşları asıl oynatması gerekenlere bir bak! Biri. taş döşeyicilığinin ilk ortağı parti ki lideri önce or-, talığı MC'lere, ardından partisini paşalar faşizmi- • nin insafına bırakmış; şimdı particığıyle avunup ba- layı yaşamakta! Diğerı, taşların iyıce yerleştirilme- sine ortaklık etmiş ki, lideri lodos çöpüne batmış denız gibi suskun! Haydi oynatsınlar taşlan, bak dominolardan kaçı kaçının üstüne yıkılıveriyor!" Ses, soluk bırakmıyor bana: "Taşlan kucak kucak getinp yola dökene birbak!* O parti ki liderini bile 'davadan döndü' diye vura-* cak milliyetçi kahramanlarla dolup taşıyor. Hadû oynatsın taşlan, bak kaçı kaçının üzerineyıkılıveri-". yor." . İ Nasıl olsa susacağı yok, umarsız soluk almadarç dinliyorum içimden gelen sesi: "Taşlan oynatmakla yükümlü, oynatmaya zorun-', lu olanlara bir bak! Ortaklık içındeler ki çıkar ortak- lığı mıdır, suç ortaklığı mı belırsiz. Biri taşlardan se- ke seke bugünlere gelen bir parti ki, lideri devr-i iktidarını o taşların altında yatanlara borçlu. Diğe- ri, taşlan ilkyerleştiren partinin kalıntısı kı, lıderinin her tarafı bir taşın altında, her tarafından bir kah- raman tutmuş düşmesin diye çabalıyor! Hadı oy- natsınlar taşları, bak dominolardan kaçı kaçının^ üstüne yıkılıveriyor!" "- Ses, tonu giderek öfkeli. sürdürüyor: ; "Taşların oynatılmasını sağlamak durumunda^ olanyüksekmakama birbak! 'Bana sağcılarcina-^ yet işliyor dedirtemezsıniz' diye, yolu yapıma açan ve de o taşlara basa basa zirveye tırmanan mı oy- natacak şimdı taşları? Hadi oynatsın taşları. bak dominolardan ayakta kalabilen oluyormu?" Haykırışa dönüşüyor ses ve nokta koymadan di- - yor ki: "Taşları oynatmak ıçın az mı can verildi? Kaç ga-j zetecı, kaç aydın, kaç öğretmen, kaç öğrenci o taş-. larla döşeli yolun açık kalması için kurban edildi?' Kaç kez delindi anayasa, kaç yasa çiğnendi, kaç rüşvet verildi, kaç ton uyuşturucu satıldı, kaç mil->' yon kurşun atıldı, kaç kişinin kanı oy sayılıp gelin- di bugünlere? Kim oynatabilir dominoları; kim is- ter, kim göze alabilir oynatmayıü!" Susacağı olmayan sesin, suçlamalarında suç or- • taklığının suskunluğuna boğuluyorum. Ana fikir: Kirletilmek. dahası kirlilik içinde yaşa- maya zorlanmak hiçbir topluma yazgı olarak be-'J nimsettirilemez. Ana fikrin ana fikri: Temiz toplum için kirlenmiş-' len yok edıp temız olanlar seçilmelidır. ', 17 yıl önce öldürülmüştü Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil İSTANBL L / ADANA(Cum- huri>et)-Sosyo- log ve düşünür Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil. öldürülüşünün 17. yılında. Zın- cirlikuvu Me- zarlığı'nda bu- lunan kabrı ba- şında anıldı. Anma töreninde bir ko- nuşma yapan Cavit Orhan Tütengil'in oğlu Kaya Tü- tengil. aradan 1" \ ıl geçme- sine rağmen katıllerinın bu- lunamadığını kaydederek soruşturma dosyasinın akı- betinin de bılinmedığini sövledı. Kaya Tütengil. Ca- v it Orhan ve onun gıbı düşü- nen bılım adamlarının vetiş- tirdığı gençlerin bu tür cina- yetlerı aydınlatacağına olan umutlarının »ürdüğünü be- lırterek "'Tetikçiler ve onlan azmettirenler tarih önünde hak ettikkri ceza> ı bulacak- lardır"dedı. Anma törenıne Tüten- uıl'ın yakınlannın vanı sıra Iktisat Fakültes£ Mezunları Ce- 4 mıveti üyelerf de katıldılar. CHP Mersin; Merkez İlçe' Gençlık Kolları ' Başkanı Bahri Çelikde yaptığı açıklamada ka-' ranlık cinayetler; zıncırine Tütengil'den başka; Bedrertin Cömert. Bedri; Karafakioğlu. Cmit Doğa-! na> ve Necdet Bulut gibi4 , ısımlerın de eklendığmi' anımsattı. Çelik 1990'Iarda' karanlık cınayetlere Bahri- >e Üçok. Muammer Aksoy.; Musa Anter. Turan Dursun. Lğur Mumcu'ların da ek-^ lendiğıni bildirdi. ' tçel'ın Tarsus ilçesinde^ 1921 vılında doğan Cavit, Orhan Tütengil. İstanbur Lniversıtesi Edebıvat Faküi- tesı Felsefe Bölümü'nü bi-,' tırdıkten sonra bir süre öğ; . retmenlik vapmış. "Montes- (juieu'nun Sivasi ve İktisadi Fikirleri" adlı tezıv le sosyo- J lojı doktorasını yapmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle