Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S*YFA CUMHURİYET 8ARALIK1996PA2AR
HABERLER
n/idyat Eıraniyet
IVüdiİPlüğü'ne
pıketli saldırı
M.Kİin'in Mıdyat ilçesinde
Enaııvet Midürhüğü'ne
roktli saldn dü.zenlendi.
Saut 18.30 sjralarrında bir
gnp PKK'l nın Emniyet
Mı*iürlü|ü Dinasına
düıenledıği rokeftli
sallınya güv
enlilc
güilerinin kırşılük
vemesiyle başlaT-an
çatşma. yaklaşılc yanm
saa sürdü. ölen 3a da
yanlananın olmaKJığı
çatşma sıraMnda Emniyet
Müjürlüğü binasa ile
çev~edeki bazı binalarda
ma<kiı hasar aıev «dana
gelıii
AIMP'lı Altın
toprağa verildi
• ANKARA (C umhuriyet
Bür»su) - Teca\ i gördüğü
Ankara Başkent
Hasranesi'nde öncekı gün
yaştmını vıtiren ANAP
Kırsehir Milletvekıli Prof.
Dr. Uehmet Alı Altın. dün
toprığa venldı. VIehmet
Ali \w dün i ktö<ren, bir
sürebaşhekimliğiTii de
yaptığı Gazı Üniv ersitesi
Tıp r
akii!tesi önünde
yapı dı. Törende konuşan
Gazı Ünıversıtesi Rektörü
Prof Dr. Enver Hasanoglu.
Altır'ın düriiA ve oalışkan
bir insan olduğunu. kısa
yaşarnına çokbaşanlı
çalışiıalar sığdırdığını
söyledı Altın ıçın ikinci
tören TBMM'de
düzenlendı. Melımet Ali
Altın. daha sonra Kocatepe
Cam:si'nde öğie namazını
takiben kılınan cenaze
namazının ardından
Karşıyaka Mezarlı^
1 n(
la
toprağa verildı.
Türk-İş'e parti
kur' baskısı
• ANKARA (AA) - Türk-
Iş Genel Sekreteri §emsı
Denizer. sıvasi partilerin.
ülke sorunlannın
çözümünde yetersiz
kaldığını belırterek. halkın
ve tabanın, Türk-iş> 'e sıyasi
parti kurması için voğuıı
talepte bulunduğunu
bildirdi. Türk-İş G^nel
Sekreteri Şemsi Denizer.
'"emeği ile geçınen geniş
halk kesimlerintn. ülkede
yaşanan son sıyasi
gelişmelerden umutsuzluğa
kapıldığını ve bir siyasi
boşluk hissettiğini. bu
siyası bo>luğun da Türk-]^
tarafından doldurulmasını
istediğinı" kaydetti-
Askeriaraç
devpildi
• YAN(AA)-Van-Ercis
karayolunda askeri aracın
devrilmesi sonucu 7 asker
yaralandı. Alınan bilgiye
göre. gece meydana gelen
kazada. Van'dan Ercış
yönüne giden Jandarma
Komando Er Hasan Torun
yönetımındeki askeri araç.
yolun kaygan olması
nedeniyle Erciş-Muradiye
yol ajrınunda de\nldi.
Kazada. Astsubay Özcan
Özgen. Komando onbaşılar
Alper Durmaz \e Tay fun
Ata\ ile Komando Erler
İsmet Tüfekçi. Yeysel
Demir. Şinasi Akyüz ve
Hasan Torun yaralandı.
Yaralı a.skerler. \an Askeri
Hastanesf nde tedav i altına
alındılar.
Zopunlu tasappuf
kesintilepi
• ANKARA (AA) -
Memur Sendikalan
Konfederasvonu (Mernur-
Sen) Genel Başkanı Akif
Inan. zorunlu tasarruf
uygulamasına derhal son
\erilmesi \e yüzde 3~lük
işveren payının üeretlere
eklenmesini istedi. Akif
tnan. yaptığı yazılı
açıklamada. ilgili yasanın
Cumhurbaşkanı Demırel
tarafından \eto edilmesinin
üzennden uzun bir zaman
geçmesine rağmen. yeni bir
gelişme yaşanmadığmı
belirterek. şöyle de\am etti:
"Önce yasal bir düzenleme
ile tasarrufu teşvik
kesintilerinin derhal
durdurulmasını. ikinci
yasayla da yüzde 3'lük
işveren katkısının üeretlere
ilavesini. ana para ve
nemalann ödeme düzeninin
vapîlmasını istiyoruz."
İzmip'de Atatüpk
büstüne saldıpı
• İZMlR(AA)-lzmir'in
Karabağlar seıntindekı bir
ilkokulun bahçesinde
bulunan Atatürk büstüne.
beyaz yağlıbova atıldı.
Olayla ilgili 3 kişi gözaltma
alındı. Alınan bilgiye göre
dün sabalı \atandaşların
ihban üzerine Hatice
Hanım llkokulu bahçesine
gelen polis ekipleri.
Atatürk büstünün üzerine
beyaz bova döküldüğünü
belirledi.
Anlaşmanm, yeni bir yapılanmaya kavuşturulacak Çekiç Güç için kullanılması öngörülüyor
SEIA'ya orlak arauıyorLALE SARIİBRAHİMOĞLU
A.\KARA-ABD. Türkı>e ile im-
zaladığı Sav unma v e Ekonomik İş-
birliğiAnlaşması'mn(SElA). İngil-
tere ve Fransa'vı da kapsayacak şe-
kılde. Çekıç Güç"ün venıden yapı-
lanması için kullanılması formülü-
nü Ankara'va ılettı. Bölgedeki var-
lığını hava unsurlarıyla sürdürmesi
planlananÇekıç Güç'ün görev süre-
sinin "sancısız* bıçimde uzatılması-
nı sağlamak amacıvla TBMM'nın
devre dışı kalnıasını ısteyen
ABD'nın. SEİA formülüne karşılık
Ankara'va. uluslararası güctin iize-
rinde tam etkinlık saglamasını ola-
naklı kılacak ödünler v ermeve hazır
olduğu belırtıldi.
Bakaniar Kurulu. Bırleşmiş Mil-
letlertarafından ılan edılen Kuzev I-
rak'takı uçu^a >asak bölgede keşif
uçuşlan vapan ÇekiçGüç'ün 31 ara-
• Irak'ı "dize getirene kadar' Çekiç Güç'ün faaliyetlerinin sürmesinde kararlı
olduğu bildirilen ABD'nin, TBMM'yi by-pass için Türk-.\menkan ikili anlaşması
SEİA formülünü Türk tarafına resmen ilettiği belirtildi. Çekiç Güç'ün uluslararası
yapısının korunmasında ısrarlı olan ABD'nin. SEÎA formülü içinde İngiltere ve
Fransa'nın da yer alması için hukukçularına çalışma yaptırdığı belirtildi.
lıkta sona erecek gorev süresinin
uzatılmamasını kararlaştırmiş, an-
cak bu gücün hava unsurıınun kal-
ması vönünde ılke kararı alnııştı.
\alnızca hava unsuruvla ke^ıf
uçuşlanna yönelik faahvetİerıni sür-
dürmesi öngörülen Çekiç Güç'ün
yeniden vapılandırılması için taraf-
lar arasında süren görüşmelerde
ağırlıklı gündem maddesinin Çekıç
Güç ıçın öngörülen SElA formülü
olduğu belirtildi. ABD. ikıli bıran-
laşma olan SEİA bünvesinde alına-
cak olan Çekıç Güç'e katkıda bulu-
nan İngiltere ve Fransa'nın da eskı-
sigibı bugüçteyeralmasını istiyor.
Amerikalı yetkililer. Cumhuri\et'e
vaptıklan açıklamada. ikili bir an-
la^maolan SEİA bünyesinealınma-
sı öngörülen Çekıç Güç içinde İngil-
tere ve Fransa'nın da faalivetlerinı
nasıj sürdürebilecekleri koııusunda
hukukçulardan görüş ıstediklerini
belirttıler.
SSCB'nın lWO>ılındadağılma-
sı\la birlikte ABD'nın Türkıve da-
hil pek çok ülkedeki üslerini kapat-
ması üzerine. NATO ile sinırlı olan
SEİA'nın güncelles.tırılmesi günde-
megelmi^ti. Türkiye. fJ93 vılında
SEİA üzerinde müzakereler vapıla-
rak anla^manın deği^en koşullara
uyarlanmasını Amenkan tarafından
istemişti. Ancak Genelkurma\ Baş-
kanlığı'mn. bu anlaşma kapsamın-
da Türkıy e'ye daha fazla askeri yar-
dım ve silah verilmesi volunda ge-
tirdığı ve ABD'nin mevcutpolitika-
larına u>madığı gerekçesivle geri
çevnlen önenleri nedenıyle anlaş-
manın giincelle^tirılmesi mümkün
olmanıı^tı. Diplomatik kavnaklar.
güncelleştirilmesı çalışmaları ta-
mamlanmadığı için SEİA'nın son 3
yıldır otomatik olarak uzatıldığına
dikkatçektüer.
Türkıve. bu anlaşmadan doğan
V ükümliilüklerini yerine getinp \A-
TO şemsıvesı altında da olsa Ame-
rikansilahlı kuvvetlerinınüsolanak-
larını sağlamayı sürdürüyor. Buna
karşılık ABD. Türkive'ye taahhüt
ettiği yardımı hergeçen gün miktar
olarak azaltırken, kojullarını da
ağırlaştırıyor.
Türkiye. SElA çerçevesinde daha
önce yapılan müzakereler uvarmca
Türkiye'deki Amerikan faalıyetleri
üzerinde tam kontrolü sağlavan bir
mekanizmayı ABD tarafına kabul
ettırmiştı.
Bu kap?>amda. Türkive'nin SEİA
çerçevesindeelde ettiği tam kontrol
ilkesıni yeni birad ve yapıva kavu-
şacak Çekiç Güç'e uvarlanabılece-
ğine dıkkat çekildı. Ancak Türki-
ye'nın davetı ile 1991 \ılından bu
yana İncırlık'te konuşlu bulunan Çe-
kıç Güç'ün. TBMM'den kaçırılma-
sının kabul edilmesinin zor olduğu
v unjulandı
' K a y ı p l a r B u l u n s u n ' e y l e m i n d e 8 1 . h a f t a
'KoyıpUmn
sorumlusu
mofyacı
devlet'
İstanbul Haber Ser\ isi -
Gumartesı Anneleri. Sl.'sini
gerçekleştirdıkleri oturma
eyleminde "Susurluk'taki
marvacı devlct evlatlarımı/ı
>argıla>amaz". "Kayıp \e
katliamlann sorumlusu
Susurluk'taki mafyacı de\ lettir"
yazılı pankartlaraçtılar.
Kayıp yakınlarının dünkü
buluşmasında eözler. Halklar ve
Özgürlükler Platformu (HÖP)
dönem sözcüsü O\a
Gökbayrakın üzerındeydi.
Gökbayrak. Cumartesı Anneleri
tarafından karanfıllerle
karşılanırken Demokratik
Eğitım Kurultavına (DEK)
katılan öğrenciler de
mevdandaki yerlerıni aldı.
Galatasaray Lisesinin önünde
topianan vakiaşık bin kişilik
topluluk. "Susma.. sustukça sıra
sana gelecek" \e "Kayıplar
bulunsun. hesap sorulsun"
sloganlarını atarak kavıplar için
oturdu. Kayıp ve tutuklu
yakınları. başlarına be\az eşarp
ve kırmızı bant takarken gençler.
Çumartesi Anneleri'ne karanfil
dağıttı. Insanların yakalanna
iliştirdikleri "Susuriuk? Hesap
ABDURRAHMAN COŞKUN
19YAŞINDA
Galatasaray Lisesi önündekj eyleme bu hafta da 1000 kişilik birgrup kahlarak kavıpların bulunmasıçağnlannı \ineledi. (ALPER TURGUT)
soruJsun" kartları ise alkışlarla
karşiiandı.
Oturma ey lemi devam ederken
kayıp vakınları. "Susurluk'taki
maiŞacı devlct evlatlarımı/ı
>argıJa>amaz'*. ~Ka>ıp \e
katliamlann snrumlusu
Susurluk'taki mafŞacı de>lettir"
ve "Evlatlarımız bağımsız
mahkemelerde jargılansın"
yazılı pankartlar açtı. Çumartesi
Anneleri adına yapılan
açıklaınayı okuyan Oya
Gökbayrak. "Bir buçukyıldır
her hafta burada
gerçekleştirdiğimiz oturma
eylemine, yann (bugün)
Berlin'de L'luslararası Insan
Hakları Birliği'nin Karl \on
Ossietzk\ Ödiilii \eriliyor.
Aramı/dan iki kişi bi/ier adına
ödülü alacak" dedi. Çumartesi
Anneleri'nin bu haftaki
eyleminde. 6 Aralık 1993
tarihinde Sedat Bucak ve
adamları tarafından kaçınldıktan
sonra kaybedildiği öne sürülen
Hüse\in Taşkaya anıldı.
Belgeler gecikmeli gönderildi, komisyon araştırmadı; Vali Yenişen'i suçlayan bölümler çıkanldı
1 Mayıs dosyasmı örtme çabası
TÜREY KÖSE
ANK.ARA- İstanbul'da 3 kışının
ölümüvle sonuçlanan 1 Mavıs
olay Jarını araştırmak üzere
oluşturulan TBMM komısyonu.
olüın nedenlerini aydınlatacak en
önemli belgeler olan ve emnıyeften
gecikmeli göndenlen otopsı ile
balistık raporlarını ıncelemeye bıle
gerek görmedi. İktidar üvelerinın
son dakikada yaptığı değişiklikle
İstanbul \"alısi Rıdvan \'enişeni
suçlayan bölümler rapordan
çıkanlırken RP. kendı istemıvle
kurulan konıisvonda olayları
avdınlatmak venne. tutarsız
saptamalarla geçıştirmeyı yeğledı.
RP'lı .AliOğuzbaşkanlığmdakı
komisyon. raporunu tamamlavarak
TBMM Başkanhğı'na verdı. '
Tutarsızlık ve çelişkılerle dolu.
\'ah ^'enışen ile emnnetı hem
suçlayan hem de öven bölümlerin
bulunduğu ön rapordan Vali
Yenişen'ı suçlayan bölümler
çıkanldı. Rapora son biçınıi
verilırken ön rapordaki. "1 Mayıs
öncesinde Vali Yenişen tarafından
üst diizeyde geniş kapsamlı. ciddi
bir toplantının yapümadığı
anlaşünuştır" saptaması ile
"\alinin İstanbul dışına çıkması
nedeniyle miring öncesi en kritik
giinierde aünması gereken
tedbirlerin \alilik düzeyindejeterli
şekilde planlanamadığı, askeri
birliklerden yardım isteme
vazılarında valinin imzasının
bulunmamasının askeri \ardmı
alarnamada birinci planda etkili
olduğu. askeri birliklerie
koordinasyonun veterli şekilde
sağlanamadığı~na ihşkın ifadeler
metınden çıkanldı.
DSP veCHP'lı üyekrın karşı oy
yazdıkları raporda yer alan bazı
saptama v e sonuçlar şöv le:
- Valinin izinde olması maksatü bir
hareket olmavıp bir tesadüftür \e
talihsizlik olarak
değerlendirilmekfedir. Esasen »ali
izinden dönünceye kadar. yerine
vekâlef eden >ali vardımosı da \ekU
sıfatıvla kendisinin bütiin
vetkikrim hai/dir.
- \'asadışı örgütlerin 1 Mayıs
mıtingı öneesındekı günlerde
voğun hazırlıklar vaptıklan. bu
hazırlıklardan. emniyet tedbırleri
almakla görevlı makamlann da
ıstıhbarat bınmlerince haberdar
edildiğı sonucuna vanlmıştır.
- Polisin personel me>cudu. araç.
gereç. moral \e eğitim bakunından
(nıksanlıklarının bulunduğu. bu
duruma rağmen olavlara mümkün
olduğu kadar müdahalede
bulunulduğu. ü/ücü sonuçlar
çıkmasının önlendiği. polisin bu
basiretli davranışının olumlu
bulunduğu sonucuna vanlmıştır.
- Olaylardan zarar gören
vatandaşlann zararlannın bir
hizmet kusuru sonunda ortaya
çıktığı \e tazmınat talebı
haklannın bulunmasına rağmen.
bu davalann uzun zaman alması
nedenıv le vatandaşlann mağdur
oldukları ve vatandaşlann devlete
güveninin zedelenmesine yol
açabıldiği sonucuna vanlmıştır.
- Komisyonumuzun. olav lar
sırasında havatını kaybeden 3
valandaşın ölümü ile ilgili olarak da
va/ışnıalar vapması ve ilgilileri
dinlemesine rağmen avdınlatıcı
bilgilere ulaşılamadığı. faillerin
tespiti için Kadıköv Cumhuriyet
Ba$sa\cılığı'nca başlatılan
soruşturmanın dtvam etmekte
olduğu kanaat \e sonucuna
>arılmıştır.
Kombvon 4 aralık günü görev
süresını doldurmasına karşın.
rapora 5 aralık tarihini taşıvan bir
"bilgi notu"nun eklenmesi de
dikkatı çektı. Bu norta. Kadıköv
Cumhurivet Başsavcılığı'ndan
gelen yazıda 3 kişının ölümüvle
ilgili olarak soruşturmaya
başlandığı. ancak fıılın idarı bir
görev sırasında olduğu
anlaşıldığından görevsizlik kararı
verilerek dosyanın İstanbul
\alıliği'ne gönderdildiğı. faillerin
henüz tespit edılemediğinin
anlaşıldığı. ancak I no'luarama
noktasında görev li 38 emniyet
mensubunun sanık olarak
aösterildiği belirtildi. Bu notta.
Tstanbul Krımınal Polis
Laboratuvarı raporunda,
ölenlerden Le>ent Valçın'ın
vücudundan çıkanlan mermı
çekırdeğine ilişkın tespıtın
bulunduğu. ölenlerden Hasan
Albayrak ve DursunOdabaş'a ait
otopsı tutanaklannın da komısyona
aönderildiâı aktarıldı
SIFIRNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oraf.calislar@planet.com.tr
Susuriuk kazasıyla ortaya çı-
kan her gelişmeyle yeni şeyler
öğrenen vatandaş şaşkın du-
rumda. Bazı gazeteci arkadaşlar
da, "Vay! VaylNelerneleroluyor-
muş da haberimizyokmuş" diye
yazılar yazınca kafalardaki karı-
şıklık daha da artıyor
Aslında bir karışıklık yok, tam
tersine netleşmeden söz edebi-
liriz. Güneydoğu'da hemen her
gün 25-30 gencimiz çatışmalar-
da yaşamını yitiriyor. Resmi açık-
lamalara göre kimisi "şehit", ki-
misi "teröhst." Ölenler bizim in-
sanlanmız, bu toprağın çocukla-
rı.
Yıllardır. yüzlerce ana ve eş.
kaybolan çocuklannı arıyor. Ai-
leler. iple boğulup, beynine kur-
şun sıkılıp ortalığa atılan yakınla-
rının katıllerini soruyor. Yurttaşlar,
bir anda gençlerı saran uyuştu-
rucu patlamasının ardındaki ka-
ranlık ellerin kimler olduğunu
merak ediyor.
Türkiye. özellikle son yıllarda
bir kan ve ölüm ülkesi haline ge-
Her Şey Çok Kanşık mı?
tirildi. Uyuşturucu trafiğinin kilit
ülkesi olarak anılmaya başlandı.
Kumarhaneleryerden pıtrak gıbi
biterken şehirierde kanlı hesap-
laşmalar tırmanışa geçti. Mafya
liderleri, önemli insanlarmış gibi
devletin en üst düzeyindeki yö-
neticileri bile korkutacak bir et-
kinlik kazandı.
Yurttaş. bu karanlık tablonun
ardındaki isimleri merak ediyor-
du. Akan kanın neden durduru-
lamadığını çözmeye çalışıyordu.
Bunca suikastın, cinayetin faille-
rinin neden yakalanmadığını ve-
ya yakalanamadığını düşünüyor
ve olanlara bir türlü anlam vere-
miyordu.
Güneydoğu'da süren savaşın.
"vatanın bölünmez bütünlüğü''
için yapıldığını dinhyor, neden
binlerce köyün bombalandığını.
milyonlarca koylünün ne amaç-
la yerlerinden yurtlarından edile-
rek perişan hale getirildiğini.
Kürtlere yapılan onca zulmün
bırliği nasıl sağlayacağını anla-
yamıyordu. Vatanseverfikle cina-
yetler arasındakı bağlantıyı bir
türlü kuramıyor. "Acep nelerolu-
yor" diye kara kara duşünüyor-
du.
Susurluk'taki kaza sonrası or-
taya çıkan tablo. belki yirmi yıl,
belki daha da eski tarihlere uza-
nan bir pisliğin ilk kez bu ölçüde
ortaya döküfmesıni sağladı. Al-
parslan Türkeş. Susuriuk olayı-
nın ardından yaptığı bir TV ko-
nuşmasında, kendisinin kurmay
subay olarak Amerika'da eğitildi-
ğini anlatıyordu. Bu konuşma sı-
rasında. "komünizme karşı NA-
TO ülkelerinde, karşı-terör ör-
gütlen kurulduğunu" söylerken
dogal bir şeyden bahseder gi-
biydı.
Türkeş'le yapılan sohbet, be-
niyıllaröncesinegötürdü. 196O'lı
yılların ortasında Alparslan Tür-
keş ve arkadaşları, Osman Bö-
lükbaşı'nın Cumhuriyetçi Köylü
MilletPartisi'ni (CKMP) birgece-
de ansızın ele geçirmişlerdi.
Emekli subaylardan oluşan bu
grup. partinin adını daha sonra
Nazi örgütlerinın kullandığı Milli-
yetçi Hareket'e dönüştürmüştü.
Türkeş ve arkadaşlarının
CKMP'yi ele geçirip onu MHP'ye
dönüştürmeleri, pek çok şeyin
başlangıcıydı. Ülkücü militanlar,
o sırada gelişen TİP'e ve devrim-
d gençlere karşı. tıpkı Türkeş'in
dediği gibi karşı-terörörgütü ola-
rak eylemlere gıriştiler. Mitingler
bastılar, önce sopayla. daha
sonra silahla saldırılannı sürdür-
düler. Bu saldırıları, cinayetler iz-
ledi. Yani NATO'nun anti-terör
timlerı olarak görevler yerine ge-
tirdiler.
Bu eylemleri yaparken devle-
tin ve polisin desteğini aldılar. hi-
maye edildiler. Ülkücü koman-
dolar, 12 Mart 1971 askeri dar-
besinden sonra. yaptıklarından
yargılanmak yerine devrimci
gençlerin davalarında tanık ola-
rak dinlendiler. Bunlardan bazıla-
rının MİT ajanı olduğu mahkeme
tutanaklanna geçti.
Her şey böyle başladı. Devle-
tin ve uluslararası gizli örgütlerin
yönlendirmesıyle. her türlü ka-
nunsuzluk milliyetçilik adına sa-
haya sürülen bu ekibe yaptırıldı.
Abdi İpekçi'nin öldürülmesin-
den Ömer Lütfi Topal'ın öldü-
rülmesine uzanan süreç kanla,
uyuşturucuyla. kumarla örüldü.
Susurluk'taki kaza ile bu kanlı
süreç bir dönüm noktasına gel-
di. Bırzamanlaronlan bu işte kul-
lananlar. artık işlerinin bittiğine
inandılar ki bilgilerin ortaya dö-
külmesîne engel olmadılar.
Kanşık bir durum yok. Giderek
her şey daha çok netleşiyor.
Devlet içinde kimlerin bu cinayet
çeteleriyle ışbirliği yaptığı da ay-
dınlanmaya başlıyor. Karanlıktan
aydınlığa bir adım atıyoruz.
MKRO
DtNÇ TA1ANÇ
Rafta da Var Yîiz Şişe
Amerika Birleşik Devletleri. Amerıka Anakara-
sı'nın dışındakı çatışmalara karışmamayı öngören
Monroe Doktrini'ni bir yana bırakıp "dünya yayıl1
macılığı"na doğrudan soyunduğunda VVashing-
ton'daki "policy makerlaryepyeni bir kavrama sa-
rılıyorlar: Domino Teorisi.
"Hürdünyanın etkialanındakibirülke, komünist-
lere terk edilirse, komşu ülkeler de birbiri ardınca
devrilen domino taşları gıbı komünistleşir" diyor
Pentagon ve Beyaz Saray ve böylece düşülüyor VıT
etnam bataklığına!
Son yılların "vak'a-ihayriye"s\ Susuriuk kazası ol-
du olalı, bendeniz Domino Teorisi'ni aklımdan ata-
mıyorum.
Atamayıncadanedendirbilmem. içimdenbirses,
"Suntadan cuntaya, hanedandan şeriata, yalı çete-
lerinden mafyaya, suçluluk ortaklığından Susuriuk'a
uzanan yolun taşları bir günde ve de rastgele dö-
şenmedi. 0 taşlar, yanm yüzyıla yakın bir süredir iş-
başına gelen ya da getirtilenlerin özen ve sabırlarıy-
la döşendi. Dahası o taşların her birinin altına, 'teti-
ği tespih niyetine çeken' ve de 'cinayet ışliyorlar' de-
dirtilemeyen nice 'kahraman', bilinçle yerleştirildi"
deyip duruyor...
Demekle yetinse gene iyi! Israrla sürdürüyor da:
"Önce taşları oynatmak isteyenlere birbak. Ku-
ruluşu 'icazetlf, kurucusu 'şaibeli' bir partinin bir
dönemın takunyalısı, şimdilerde en demokrat lide-'
h! Partinin içine bir bak, eski ülkücüsünden her-'
dem şeriatçısına, savaş çığırtkantndan kumarha-,
ne mafıozasına ne aradın da yok? Hadi oynatsın
taşları, bak dominolardan kaçı kaçının üstüne yı-,
kılıveriyor!"
Israrı öylesine kesin ki içimdeki sesin, susmak bil-,
mıyor:
"Taşları asıl oynatması gerekenlere bir bak! Biri.
taş döşeyicilığinin ilk ortağı parti ki lideri önce or-,
talığı MC'lere, ardından partisini paşalar faşizmi- •
nin insafına bırakmış; şimdı particığıyle avunup ba-
layı yaşamakta! Diğerı, taşların iyıce yerleştirilme-
sine ortaklık etmiş ki, lideri lodos çöpüne batmış
denız gibi suskun! Haydi oynatsınlar taşlan, bak
dominolardan kaçı kaçının üstüne yıkılıveriyor!"
Ses, soluk bırakmıyor bana:
"Taşlan kucak kucak getinp yola dökene birbak!*
O parti ki liderini bile 'davadan döndü' diye vura-*
cak milliyetçi kahramanlarla dolup taşıyor. Hadû
oynatsın taşlan, bak kaçı kaçının üzerineyıkılıveri-".
yor." . İ
Nasıl olsa susacağı yok, umarsız soluk almadarç
dinliyorum içimden gelen sesi:
"Taşlan oynatmakla yükümlü, oynatmaya zorun-',
lu olanlara bir bak! Ortaklık içındeler ki çıkar ortak-
lığı mıdır, suç ortaklığı mı belırsiz. Biri taşlardan se-
ke seke bugünlere gelen bir parti ki, lideri devr-i
iktidarını o taşların altında yatanlara borçlu. Diğe-
ri, taşlan ilkyerleştiren partinin kalıntısı kı, lıderinin
her tarafı bir taşın altında, her tarafından bir kah-
raman tutmuş düşmesin diye çabalıyor! Hadı oy-
natsınlar taşları, bak dominolardan kaçı kaçının^
üstüne yıkılıveriyor!" "-
Ses, tonu giderek öfkeli. sürdürüyor: ;
"Taşların oynatılmasını sağlamak durumunda^
olanyüksekmakama birbak! 'Bana sağcılarcina-^
yet işliyor dedirtemezsıniz' diye, yolu yapıma açan
ve de o taşlara basa basa zirveye tırmanan mı oy-
natacak şimdı taşları? Hadi oynatsın taşları. bak
dominolardan ayakta kalabilen oluyormu?"
Haykırışa dönüşüyor ses ve nokta koymadan di- -
yor ki:
"Taşları oynatmak ıçın az mı can verildi? Kaç ga-j
zetecı, kaç aydın, kaç öğretmen, kaç öğrenci o taş-.
larla döşeli yolun açık kalması için kurban edildi?'
Kaç kez delindi anayasa, kaç yasa çiğnendi, kaç
rüşvet verildi, kaç ton uyuşturucu satıldı, kaç mil->'
yon kurşun atıldı, kaç kişinin kanı oy sayılıp gelin-
di bugünlere? Kim oynatabilir dominoları; kim is-
ter, kim göze alabilir oynatmayıü!"
Susacağı olmayan sesin, suçlamalarında suç or- •
taklığının suskunluğuna boğuluyorum.
Ana fikir: Kirletilmek. dahası kirlilik içinde yaşa-
maya zorlanmak hiçbir topluma yazgı olarak be-'J
nimsettirilemez.
Ana fikrin ana fikri: Temiz toplum için kirlenmiş-'
len yok edıp temız olanlar seçilmelidır. ',
17 yıl önce öldürülmüştü
Prof. Dr. Cavit
Orhan Tütengil
İSTANBL L /
ADANA(Cum-
huri>et)-Sosyo-
log ve düşünür
Prof. Dr. Cavit
Orhan Tütengil.
öldürülüşünün
17. yılında. Zın-
cirlikuvu Me-
zarlığı'nda bu-
lunan kabrı ba-
şında anıldı.
Anma töreninde bir ko-
nuşma yapan Cavit Orhan
Tütengil'in oğlu Kaya Tü-
tengil. aradan 1" \ ıl geçme-
sine rağmen katıllerinın bu-
lunamadığını kaydederek
soruşturma dosyasinın akı-
betinin de bılinmedığini
sövledı. Kaya Tütengil. Ca-
v it Orhan ve onun gıbı düşü-
nen bılım adamlarının vetiş-
tirdığı gençlerin bu tür cina-
yetlerı aydınlatacağına olan
umutlarının »ürdüğünü be-
lırterek "'Tetikçiler ve onlan
azmettirenler tarih önünde
hak ettikkri ceza> ı bulacak-
lardır"dedı.
Anma törenıne Tüten-
uıl'ın yakınlannın vanı sıra
Iktisat Fakültes£
Mezunları Ce-
4
mıveti üyelerf
de katıldılar.
CHP Mersin;
Merkez İlçe'
Gençlık Kolları '
Başkanı Bahri
Çelikde yaptığı
açıklamada ka-'
ranlık cinayetler;
zıncırine Tütengil'den başka;
Bedrertin Cömert. Bedri;
Karafakioğlu. Cmit Doğa-!
na> ve Necdet Bulut gibi4
,
ısımlerın de eklendığmi'
anımsattı. Çelik 1990'Iarda'
karanlık cınayetlere Bahri-
>e Üçok. Muammer Aksoy.;
Musa Anter. Turan Dursun.
Lğur Mumcu'ların da ek-^
lendiğıni bildirdi. '
tçel'ın Tarsus ilçesinde^
1921 vılında doğan Cavit,
Orhan Tütengil. İstanbur
Lniversıtesi Edebıvat Faküi-
tesı Felsefe Bölümü'nü bi-,'
tırdıkten sonra bir süre öğ;
.
retmenlik vapmış. "Montes-
(juieu'nun Sivasi ve İktisadi
Fikirleri" adlı tezıv le sosyo-
J
lojı doktorasını yapmıştı.