27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30OCAK1996SAU CUMHURİYET EKONOM Uzanlar iş güvencesi ve toplusözleşmeyi uygulamaktan kaçınınca çalışanlann sabn taştı ÇEAŞ işçishideıı tophı istifa • TesIş Sendikası tarafından dün 4 noter aracılığıyia toplanmaya başlanan istifalar bugün şirket merkezine ulaştınlacak. Çalışanlar "bölge millervekilleri" için gazetelere kayıp ilanı vereceklerini açıklarken, Uzanlar ve Adana Valiliği. işçileri "TEDAŞ'tan işçi getiririz" diye tehdit ediyor. zi anyoruz. Bulana bir milyon lıra vereceğiz' diye yazacağız" dedi. Bu arada gerek sendika binası çevresinde gerekse ÇEAŞ girişinde polisın çok geniş güvenlik önlemleri aldığı görüldü. İşçilerin istifası üzerine Uzanfar'ın kurumdan daha önce emekli olmuş eski personeli yenıden işe almak üzere harekete geçtiği belirtılirken. Adana Vali Vekili Sami Durukan da. "Elektrik üretinıini sağiamak için gerekirse TEDAŞ vasıtasıyla eleman tcmin edeceğiz" uyarısında bulundu. İşçilerin istifa edip aynlacaklannı ve tüm haklardan \azgeçeceklerini kendisine ılettiklerini ileri süren Vali Vekili. amaçlannın elektnk üretıminin kesintisiz sagianması olduğunu vurgulavarak. "Elektrik kesintisi olursa TEDAŞ vasıtasıvla eleman sağlayacağız. tşveren de ayrıca tedbirini alacak" diye konuştu. IŞÇININEVRENINDEN ŞUKRAJV SONER Korkulan başa geldi. Kendi iktidarlarını kurtarma, çıkarlannı kollama paniğmde burunlarının önünü göremeyen siyasi parti ve liderler, seçimsız iktidar olmanın yolunu bulamayınca. bu koşullarda çözüm getirmeyeceği besbelli seçime sanldılar. Seçimlerden beklenen yine sadece kendi iktidarları, çıkarlarının kollanması olup. gelıştirilen polıtikalar. seçim kampanyaları sadece bu hesaplara oturtuldu. Halk, bütün partiler ve özellikle de lıderlerle, onların belırlediği pariamenter kadrolara güvensiz kalınca, seçimden de çözümsüzlük çıktı. Guven tazeleme aracı olan seçimler, var olan güvensizliği besledı. Siyasetteki düğürnlenmeye, seçimlerle yenı boğumlar eklendi. Yine ders almadık. Sıyasette yetennce çözümsüzlük yokmuş gibı, seçım sonrası iktidar arayışlarında, güvensizliği besleyecek. çözümsüzlüğü arttıracak yapılacak ne varsa yaptık. Panik içinde düğümleri çözelim derken kördüğümler oluşturduk. Şimdı önümüzdeki kördüğümler yumağına bakıp, hangi parti ya da liderin daha suçlu olduğunu, becerıksizliği ile çözmeye çalıştığı düğümleri arttırdığını tartışıyoruz. Bu noktadan sonra suçlu. daha doğrusu en suçJuyu bulmak da bir işe yaramıyor. ipin kullanılabilmesi için düğümlerin çözülmesi, demokrasinin sandık modeli de olsa yürümesi için, hükümetlerin oluşabilmesi gerek. Hırsla, küçük çıkar hesapları ile panikle düğüm çözmeye kalkışmak düğümleri arttırdığına göre serinkanlı, sil baştan, sabırla ve beceri ile düğümleri çözmenin yoilannı bulmak gerek. Elimızde kullanabileceğimiz bir başka ip; eksık, çarpık işleyen demokrasimizı yaşatacak bir başka yo\ yok. Sıyasetçinin, siyasi partiler ve lıdeıierinin gözlerinı bağlayan hırsları nedeni ile çözum üretmedikleri. çözümsüzluklen besledikleri sureçlerde olup bitenler ortada. Btzim onlara kızıp, ama onları çözume zorlamadan her şeyi seyrettiğimız çozümsüzlükler ardından başımıza gelenler, ödediğimız daha da ağır bedeller de bir insan ömründe birkaç kez yinelendiği için, acıları ile belleklerde. Haberlerde çözüm üretilmediğine kızıp zapıng yapmamız. gazete okumamamız. olabılecekleri görmemezlıkten gelmemiz, gerçeklerden kaçmamız, başımıza gelecekleri engellemiyor. Siyasetteki çözümsüzlüğe çözüm üretemeyen siyasi partileri, liderleri zorlayacak, akıllarını başlanna getirecek. üstelik ne olursa, nasıl olursa değil; insan hakları, demokrası. ülkenin geleceğini riske etmeyen bir çözum için harekete geçmemiz gerek. "Bırey olarak ben tek başına ne yapabilirim ki?" diye diye bugünlere geldik. Bunca yıllık demokrasi deneyimimizden sonra hâlâ. kotünün en lyısı de olsa bir siyasi parti içinde. olmadı bir sıvıl toplum örgütünde meslek örgütlenmesınde çalışmayı, uye olmayı becerememişsek. hâlâ çok örgütsüz bir toplumsak, bu bizim eksiğımız. Olmayan örgutlülüğü, gerçekdemokrasiyi ışletecek çarkları oluşturmak uzun süreçlı bir iş. Çözüm bekleyen siyasi krız, düğümlenme. iktidar boşluğu güncel çözüm istiyor. Oy verdiğimiz ve vermedığımız siyasi parti ve liderınin ızlediğı bize göre yanlış politıkaları sesli protesto da mı edemeyız? Hele bir yerlerde örgütlü olantar, örgütleri ile birlikte hiç mi demokratik baskı gücünu oluşturamazlar? Her şeyden önce siyasi partılere üye olanlar, partilerin en alttan başlayarak organlannda görev alanların yapabilecekleri çok şeyler var. işveren örgütleri kadar demokrasinin nimetlerini kullanan bir başka sıvil toplum örgütlenmemiz yok. Doğru yanlış, en azından kendi çıkarları doğrultusunda olup biten her şey üzerinde işverenlerin söyleyecek sözleri oluyor. Türkiş'in haline bir bakın? Gelecek 4 yıl için seçildikten sonra başkanlar görünmez oldular. Türkiye'de iktidar boşluğu. yarı iktidar hükümetin her gün aldığı ekonomik ağır kararlar, en çok çalışanları. ışçı sınıfını ezıyor. 12 Eylül "anarşi ve terörü" önlemek gerekçesi ile gelmişti. Halk yığınlannı yoksullaştınp en çok, çalışanlann, işçilerin haklarını silindırgıbı ezdı geçti. Siyasi partilerden sonra demokraside caydıncı en büyük güç. örgütlü ışçı gücü. sonuç olarak ortada yok. DISK'ın kımi çıkışlan oluyor. Ancak kendi örgütlenme sorunu ortada iken, etkin bir çıkış yapılmadan pek de bir ışe yaramıyor. DlSK'in 12 Eylül'ün üzerterinden silindir gibi ezip geçmesinın ardından, yeniden, sil baştan örgütlenme için çabalarında hafta sonu yapılan olağanüstu genel kurulu olumlu bir adım olabılir. Daha önceki genel kurulda yönetim dışında kalmayı, bir şeyler yapmamak üzere gerekçe yapan büyük sendikaların, mızmızlanma gerekçeleri en azından ortadan kalktı. Umarız bu genel kurul DİSK'in çok zorlu bir yolda yeniden örgütienmesi, toparlanması için bir araç olur. Bu aşamada DİSK'ten tek başına ışlevsel bir etkinlik beklemek çok zor. Ancak Türkiş'in, demokratik bütün sivıl toplum örgütlerinın, demokratik platformun, kamu sendikalannın, meslek örgütlerinın, onları ilgilendiren hiçbir sorun yokmuş gibı ortalıktan kaybolmuş olmalannı anlamak zor. Siyasetteki çözümsüzlük. kördüğüm, hepımiz için, demokrasimiz. insan haklarımız için çok büyük birtehlike. tehdit değıl mi? Ben mi kendi kendıme evhamlanıyorum? • • SAYFA Düğümlendi SAMÎHAZMİEZER ADANA Çukurova Elektnk AŞ (ÇEAŞ) çalışanları. Lzan yönetiminin, iş güvencesi \e sözleşmeyi uvgulamayı kabul eden protokolii imzalamaktan kaçınması üzerine. notere istifalannı verdiler. Istifaların bugün şirket merkezine iletilmesı beklemrken sorunun çözümü için gözler Uzanlar'açe\rildi. Uzanlar'ıneylemikırma hazırhğı ve Adana Vali \'ekili"nin. "TEDAŞ'tan elanıan getirıriz" tehdidi işçilerden büvük tepki gördü. Tesİş Sendikası 2 No'lu Şube bınasına dün sabah getiriien dört noterlik görevlisı. sendika üyesi işçilerin ve kapsam dışı personelin istifa dilekçelenni kabu) etmeye başladı. Bu arada vilayette Valı Vekili Sami Durukan ve Emniyet Müdürü MehmetGiindoğdu iîe sendika temsılcileri arasındabırgörüşmeyapıldı.Görüşmeyeçağrılı olmalanna karşın Lzan yönetimini temsilen hiç kimse katılmadı. Daha sonra Uzanlar'ın daha öneekı dönemindeyönetim kurulu üyesi olan mali işler koordinatörü Nedim Ölmezerile telefon bağlantısı kuruldu \e bugün sabah 10.00'da Ölmezer'ın de katılacağı birtoplantı üzerinde anlaşıldı. Vilayetteki topiantının ardından TürkIş 4. Bölge Temsılcisi Hüseyin Kaya Elbek ile birlikte geldiği sendika bınasının önunde işçilere hitaben konuşan Teslş Sendıkası 2 No'lu Şube Başkanı AliÖrk, vilayette yapılan toplantı \e bugün gerçekleştirilecek görüşme konusunda bügi verdı. İş güvencesi sağlanması ve toplu iş sozleşmelerine uyulması yolundaki isrem Kahramanaraş w Mersin Tesİş'ten tepki elektriğin Türkiye'nin interconnettive sistemi kanalıy la ülkegeneline yayıldığı ve üretimin durmasının iilke genelini etkileyebiJeceği. ancak asıl Çukurova Bölgesi'nde sıkıntının hissedileeeği beliriilhor. "Ama müzakerelene de devanı edeceğu. lerinden vazgeçmeyeceklerinı bildiren Örk. Uzan yönetimine karşı 2.5 yıllık icraatdo Müzakereden kaçmamız münıkün değiJ. layısıyla bir gü\ensizliğin bulunduğunu Müzakerede anlaşırsak dilekçeleri geri çekaydetti. Notere istıfaiarın verildiğinı ve keriz. Bu işi bozan biz olmadık, hiç olnıaistifa dılekçelerinin bugün şirket merke yacağız da. Bu memlekefi sevnoruı Kazine iletıleceğinı belırten Alı Örk. şunla ranlıkta kalmasını da istemiyoruz. Ama bugüne kadar özverivi hep biz gösterdik. n sövledi: Çukurova kararabilir ÇEAŞ ,n p Eylemi kırma çabaları Testş Sendikası'ndan büyük tepki gördü. Sendika genel merkezinden şubele gönderilen Genel Başkan Faruk Barut ve Genel Başkan Yardımcısı Mahmuf Özonur imzalı vazıda. ÇEAŞ'tan istifa edenlerin yerine TEAŞ SURİYE ve TEDAŞ'tan işçi aktanlması yönündeki çalışrnalara dikkat çekiierek. "ÇEAŞ'ın TEAŞ ve TEDAŞ ile biçbir ilgisi voktur. Biraz da memieketi unlar stA ip enerjisk kal Çünkü ÇEAŞ yasal olarak bağımsız bir maması için özveri göstersinler." kuruluştur. Bu durumda TEAŞ \e TECEAŞ konusuna ilgi göstermeven mıl DAŞ'tan işçi aktarılması da vasalara let\ekillenni deeleştiren Alı Örk. "Gaze aykırıdır. Şube \ önetimi olarak. ÇEAŞ'a feit're bir ilan \erecegiz. İlanda Adana'nın üyelerimizin kesinlikle gitmemesi hu17 millervekilinin fotoğran olacak. Alnna susunda gerekti ikazı ivedilikle yapnıada'25aralıkta kavbolan milletvekillenmi nızı rica ederiz" denıidi. Uzanlar 'ın ÇEAŞ'a önlenemeyen uzanışı ÇETİN VİĞENOĞLL ÇEAŞ'ta olan bitene şöyle sakin bir gözle bakınca ınsanın ınanası gelmıyor. Bu aşamada. şirketin "özelleştirme >aftası"yla Lzanlar'a verilmesini yınelemek bir açıdan anlamsız görünüyor. Çünkü yazmaktan kalemımize "pelesenk"oldu; kokusu okurları da rahatsız edecek boyuta geldi. Ancak farklı bıryorum olanagı verdiği içm baştan beri gözden kaçan > a da üzerinde durulmayan bazı aynntıları bir araya getinp ıncelemek zorunluluk oldu. Anımsayacaksınız. bu iş daha başında "sakat" başlamıştı. KOl'nin 11.25"lık payının Moksaöş*' yöntemiyie devredilmesını biryana bırakın 80 milyon dolara Uzanfar'da kalması başka açıdan da kayırmacaydı. Bu parayı Uzanlar'a dört eşit taksitte ödeme ayncalığı getınlirken Sabancılar'ın sunduğu pey miktarı *peşin" 75 milyon dolardı. Ne hikmetse "paranın zaman maJiyeti" bu satışta maliyeti'" düşünülmemıştı. llk ödeme için gerekli milvonlarca dolarlık banknotların Başka defterleri kanştırmak için uzafia Ingiltere'den özel uçakla getirilmesi de gitmeye gerek yok. Yakın geçmişte gözden kaçan bir başka noktaydı ve Sanay ı BakanltgVnın atadığı öze! ÇEAŞ'ın yenı sahiplerinin kimlerle denetçi konusuna bir bakmak yeterli. dirsek teması içınde olduğunun bir SPK bir y ıldır ÇEAŞ'tan kötü koku başka göstergesıvdi. Bunu lütfen bir getiyor" di\e bangır bangır bağınrken Kıbns'ta kurulu 1mar OfFShore Bankası aracılığıyia aralannda ÇEAŞ'ın özel denetçi atamak akla gelmedi de devletin bir organı olan SPK. da bulunduğu şirketlere ait kaynaklann azınlıklann hakkını korumak \e işleri Türkiye'den Liechtenstein'daki yolun koymak ıçın çabalarken mı gerek bankalanna aktanlmasıyla duyuldu? Dahası. devletin dört güçlü ilişkilendinn. Sonra ÇEAŞ olayının organı enerji, sanayı. adalet \e malive ıkinci perdesınde SPK'yle savaşırken bakanlıkları bir safta. SPK karştsında pıyasadan "pay toplama furyası"nda iş tavıralma gereğinı neden duydu? dünyasmda "ne idiiğii belirsiz" iki Yoksa bu olayda da mı Ankaralı ünlü kışinin üç trilyon liralık pay senedi baba Kiirt Ahmet'in manfetli bıleğı aldığını düşünün. Üç trılyonluk maymuncuk görev i \ aptı'.' Bu banknot... Kaç valize sığardersiniz? nedenlerle mi Adana Aslıye Ticaret Merkez Bankası'nın merkez şubesiMahkemesi de Anayasa Mahkemesı'nin dışında hangi bankanın en büyük karannı görmezden geldı'.' Ya da ne tür şubesinde bu kadar para bulunabilir? bir hukuki yorum. olaym bu noktaya Işin garibi. de\ letın hıçbir yetkili gelmesine yol açtı? kurumu "Gel bakalım kardeşirn... Sen Bunlar kuşkusuz karanhk noktalar. ne iş yapıyorsun? Kaç tira vergi verdin" •Ancak bılınip sezilen bir şey varsa onun de demiyor. Dese, bulcişilerin da "işinpiifnoktasrmn Uzanlar'ın iş otomobilinı bile banka kredisiyle alanlarının nıtelığinde gızli olduğu... aldığını saptayacak; belki de üç aldığını saptayacak; belki de üç alanlarının nıtelığinde gızli olduğu... L'zanlar'ın ılgisinı çeken işlenn onak tnlyonun kaynagını ya da kaynağının tnlyonun kaynagını ya da kaynağının Uzanlar'ın ılgisinı çeken işlenn onak niteliği tümünün de temel sektörler belirsiz olduSunu... belirsiz olduğunu... niteliği tümünün de temel sektörler olmasında gizli. tletışim (medyatelefon). bankacılık. enerji. demir çelik. çimento. Sektörel anlamda ılk dört ve büyük gırişimleri de\ letin denetimi \e gözetimi altında ve özel ıznıne bağlı alanlarda bulunuyor. Dikkat edilirse Uzanlar'ın güçlenip palazlanmasının da özelleşiirme uvgulamasına koşut gelıştığı görülür. Süreç dünyada Yeni Dünva Düzeni (YDD). Türkiye"de özelleştirme sürecıdir. ^'DD'ye Türkiye'nin entegrasyonu politikasının bir parçası özelleştirme. Uzanlar ise özelleştirmede "uluslararası tekelci sermaye"nın olmasa bile dev letın taşeronu konumunda görünüyor. ÇEAŞ ise aylık bir trilyonluk taze kay nak getirısıyle L'zanlar'ın motoru. Uzanlar için vazgeçılmezlıği ışte buradan kaynaklanıyor. Uzanlar'ın Interstar'ı kurmaları sırasında da karşı tarafın devlet olduğu öbür işlerinde de uygulamanın hep "istim arkadan gdsın" mantığı egemen görünüyor. Yasaların boşluğundan yararlanma.... Fiilı durumu yasallığa yararlanma... dönüştürme... Dev lete karşı hukuk dönüştürme... savaşı verirken hukuka karşı da hukuk savaşı verme. Böylece de\ letin yerleşik kurumlarıyla savaşıp ışi meşrulaştırma. Bu politika çapsız polıtıkacı. yönetıci ve yetkililerce "devlet pol/tikasi" gibi algılanıyor. Ama hangi dev let politıkası. hangi dev let adamı. bugün var. yann yok, diye düşünüfmüyor bile. Dev letin kendı polıtikası ıçın bile olsa yapılan her zaman doğru mu? Politikacılann, biirokratlann devlet politikası adına yanlış yaptığı. suç işledıği az mı görülmüş'.' Yüce divanda az mı devlet adamı yargılanmış? Anayasa Mahkemesi'nin. Yargıtay ve Danıştay'ın varlık nedenı nedir'1 ÇEAŞ yanlışı da daha sonra bu yüce yargı kurumlarınca gün ışiğına çıkanlırsa yitiren kim olacaktır? Olayın ekonomik boyutundan öte "özdleştirmepoliokası" ve ülke çıkarı açısından sivasi boyutu da var. Ama ne yazık ki hiçbir parlamenter. hiçbir siyasi parti olaya sahip çıkmıyor. Bir gensoru vermek, Meclis araştırması istemek. aklınagelmiyor. Siyasi partilerde aklına gelmiyor. Siyasi suskun kalarak "ÇEAŞ vurgunu"nu en suskun kalarak "ÇEAŞ azından onaylamış oluy azından onaylamış oluyorlar. Avrupa Birliği de dahil gelişmiş ekonomiler, çağdaş değer ölçütleriyle ithalatı engelliyor Gümrükle konımanın modası geçtî • Globalleşme çerçevesinde uluslararası ticaretin serbestleşmesinin ulusal üretimi koruma önlemlerini göstermelik olarak ortadan kaldırdığı, ancak ithalatın bu kez de kalite, çevre, çalışma koşulları gibi standartla sınırlandığı belirtilivor. macılığa uvum sağlaması gerek" diyor. Akman. çe\ re. insan. bitki ve hayvan sağlıgını korumak, kalite standartlanna. nakliye standartlanna uyum gibi koşulian yeni korumacıiık adı altında sıralıyor. Nil Uluslararası Müşavirlik Yatınm Dış Ticaret Limited Şirketi'nin ortaklanndan Vedat Akman. malların serbest dolaşımmdaki bu "eo büyük engelin" beş yıl içerisinde ortadan kaldınlması gerektiğine de dikkat çekiyor. Zira. beş yıl sonra toplanacak olan Orîakîık Konseyi. gümrük birliğinin başanlı olupolmadıgına kararverecek. Ankara Anlaşması da. gümrük birliğinin başanya ulaşması durumunda tam üyelik görüşmelerinin başlatılmasını öngörüyor. OrtaklıkKonseyi'ndenolumlubirkarar çıkarsa. tam üyelik görüşmeleri için bir takvim belirlenecek". Ortaklık Konseyi Türkiye'nin yükümlülüklerini yenne getirmediğinekararverirse. bazı müeyyidelerle karşılaşmak mümkün. Vedat Akman. Türkiye'de özellikle yeni korumacıiık ve mevzuat konulanndaki bılgi eksikliğinin kapatılmasında danışmanlık şirketlerinin önem taşıdığını kaydedivor. Gümrük birliğinin yarattığı buvenisektörüntemsilcilerinden Akman. Türkiye'de ıhtivaç patlamasına paralel oiarak. danışmanlık şirketi firmalannın sayısının da artacağını söylüyor. Akman. firmaların en çok kurumsal değişim. marka \e patent ile ISO 9000 benzeri yüksek kalite standartları ile ilgili sorular sorduğunu sözlerine eklivor. ÖZGÜR LLLISO^ Dünya ticaretinde korumacıiık kalkmiNor. yalnızca korumanın nıteliöi degişiyor. Serbest ticaret anlaşnıalan. gümriik birliği anlaşmalan ile, gümrük ve tarifeler kaldınlırken. içpıvasalannı kollamak isteyen hükümetler, çevreyi korumak. çeşitli kalite standartlannı tutturmak gibı "tarife dışı engelleri" gündeme getiriyor. Türkiyeli ihracatçıların da. gümrük birliği sürecinde en fazla yeni korumacılığa uyum sağlamakta zorluk çekeceği ifade ediliyor. Uluslararası Ticaret ve Avrupa Topluluğu Hukuk Danışmanı N'edat Ak' man, dünyada korumacılığin kalkmadığını. oy alma derdindeki politikacılann korumacılığa başvunnak zorunda olduğunu belirterek. "Değişen. korumacılığın türii. Klasik koruma kalkıyor. yeni bir korumacıiık geliyor, Türkiye'nin de klasik korumacılıktan çıkıp yeni konı 1 j, • : A | Z | •B « TT^J Ilj4\ Yeni korumacıiık yöntemleri gerekçesivle. pek çok sivi! örgüt harekete geçmıştı. • Mallarda yüksek kalitenin tutturulması. Ihraç mallarmın üzerinde ISO 9000 ve CE gibi kaliteyı gösterır standartlann bulunması gerekiyor. 2001 vılına kadar yaklaşık 30 bin ihracatçı firmanın ISÖ 9000"i almış olması gerekiyor. Gümrük birliğinin ilk ayında bu beigeyı alan fırma sayısı 295. • Fikri ve sınai ^^~^£) mülkiyet haklarına c^^~^ * ? E ^ \ sa>gı. İhracatçı \ AyT\ rV firmalann kendi \^0»**\\ markalarını ( kanıtlaması gerekiyor. • Rekabet kurallarına uvum. Ihracatçı finnalar. teş\ ik ya da sosyal güvenceden yoksun işgücü gibi haksız rekabet varatan uygulanıaiardan yararlanamav acak. 1 • İnsan, bitki ve hayvan sağlığının korunması yönünde kısıtlayıcı tedbirler. Malların serbest dolaşımı için. ürünlerde sağlık standartlanna uyulması gerekiyor. • Çevrenin korunması. Sözgelimi tekstilcılerin çevreye zarar veren boyalarla ürettıği mallar AB kapısından dönecek. |H|İH* • Taşımacılıkta I^BI^B belli standartlara ^ f c l ^ J ^ K w^^& insan, bitki ve gözetilmesi gerekiyor. Geçen aylarda. hayvanların caniı olarak taşınmasının. hayvan sağlığına uvum kurallannı ıhlal ettığı §^^/lwfl hayvan sağlığının AB tekstil Hıracatm lokomotifi diken üstünde KOBİ'lere yeni yardımı tehlikede teşvikler geliyor SEDEF KORAY BRCKSELYunanistan'ın Avrupa Birliğı'nden tekstil sektörü için istediği yardım tehlikede. Bilindiği gibi geçen yıl Yunanistan. gümrük birliği protokolünü imzalamayı kabul etmek karşılığında Avrupa Birliği'nden, Güney Kıbns'la üyelik müzakerelerinin 1996 hükümetlerarası konferanstan6aysonrabaş ı latılması da dahil olmak üzere bazı tavizler ıstemişti. Kıbns konusunda istediği gü\enceyi alan Yunanistan. başlangıçta tekstil sektörü için istediği tavizden daha sonra vazgeçmişti. Ancak Yunanistan'm 1994 yılında Avrupa Birliği'ne yapmış olduğu bir başvuru bulunmakta. Brüksel'dekı komisyon kaynaklannagöre 1994 yılında komisyona toplam 1.7 milyar EGU'lük bir modernizasyon programı sunan ve bu çerçevede Avrupa Birliği'nden 459 milyon EÇU'lük yardım isteven Yunanistan. Portekiz'in tekstil sektörü için Avrupa Birliği ile 1994 yılında imzaladığı anlaşma benzeri bir anlaşma istiyor. Ancak Brükseî'deki yetkıliler şu anda Yunanistan için benzeri birayarlama yapıîmasının zor olduğunu belirtiyorlar. Avrupa Komisyonu bu konuda hazirladığı b'irraportaslağında bir yandan Yunan tekstil sektörünün 1988 ve 199? \ ıllan arasında üretim ve ihracat düşüşü ve işgücü maliyetinin artması sonucu geriledığini veÇin'in dünya ticaret organizasyonuna (\\brld Trade Organization) katılması ile Türkiye v e diğer Akdeniz ülkeleri ile imzalanan anlaşmalar ve Uruguay Turu anlaşmalan sonucu Yunan tekstil sektörünün rekabet gücünün azaldığını kabul ederken. öte yandan sektörün kendi çabalanyla ayakta durmasi ve modernizasyonu gerçekleştirmesı gerektiğini ifade ediyor. Avrupa Komisyonu'nun hazırladığı rapor taslağı 31 ocakta Brüksel'de tartışılacak. Yunanistan AB'nin, kotalann yerine yeni engeller koymasından endişe duyuluyor DIŞ TİCARET MÜSTEŞARI EREN: • Tekstil İhracatçılan Birliği Başkanı Evrensel Erdoğan. AB'nin Türk tekstil ürünlerine karşı yeni engeller getirmesinden çekindiklerini kaydetti. • Gümrük mevzuatını AB standartlanna çıkaracak yasanın çıkanlamamış olmasının sorunlar yarattığını belirten Erdoğan, "Gümrükçüler, "Biray ihracat yapmasanız ne olur' dediler" diye konuşru. SERK4N DEMİRTAŞ ANKARA Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile gümrük birliğine girmesi ve gümrük duvarlannın sıfırlanmasının ardından ihracat savaşı kızışmava başladı. Tekstil îhracatçılan Birliği Başkanı Evrensel Erdoğan. AB'nin Türk tek.stil ürünlenne karşı yeni engeller getirmesinden çekindık Tekstil ihracatçılan AB'nin Türk tekstiJine yeni engeller getirmesinden endişeli. lerini kaydetti. Gümrük mevzuatını AB standartlarına çıkaracak yasanın çıkanlamamış olmasının sorunlar yarattığını belirten Erdoğan. "Gümrükçüler,'Bıray ihracatyapma^anız ne olur'1 dediler" diye konuştu. Çumhurhet'in sorularını yanıtlayan Evrensel Erdoğan. gümrük birliği ile kotalann kalktığını: ancak AB'nin özellikle tekstil alanında kozu eünden bıraknıamak için birtakım önlemler almasından ciddi endişelerduyduklannı belimı. Erdoğan. AB'nin tarifedışı engeller koyacağını uırgulayarak. "Örneğin, çevre koruma konusunda önlemler alacaklar. Bize, "Ürününüzün çevreye hiçbir şekilde zarar vermeyecegini garanti etmelisıniz' diyorlar. Sorunsuz ihracat olacağını düşünmüyorum. Ama. AB ülkelerinde. devlet sanay icisini konıvor; istihdamı koru mak için önlemler alıyor" dedi. Türk tekstil ürünlerinin Av rupa pazarlanna y av ılmasının engellemeye çalışan AB'ye karşı Türkiye'nin de önlemler alması gerektiğini belirten Erdoğan. şu görüşlenni bildırdi: "Soğuk sav aşın yerini ekonomik savaş aldı. Bu savaşta, Türkiye'yi zorlu günler bekliyor. Gümrük birliğinin gerçekleşmesi iJe açık pazar durumuna gelen Türkiye'yi gerçekten zor günler bekîi\or. Bunun için hazırüklı olmalıyız." Gümrük birliğine geçilmesine karşın yurt içinde yeterli hazırlığın yapılmadığıııı belirten Erdoğan. "Sanki gümrük birliğine girilmesi söz konusu değiinıiş de: hiç hazırlık yapılmamış. Tek belge konusu hâlâ sorun oluyor. GümrükçüJer' Bir ay ihracat yapmasanız ne olur' diyorlar. Bilgi düzeji açısından çok eksikler. Öte yandan İtahanlar, İhracat için bilgi formları göndereceksiniz' diyorlar. BriikseJ'ebasvurduk Konuyu halledene kadar bir hafta, on gün kaybertik"dedi. AMCARA(AA) Dış Ticaret Müsteşan (DTM) Nejat Eren, ihracatta teşv iklerin gerekliliğine ışaret ederek. daha çok Kobı'lere yönelik yeni ihracat teşv ıklen çıkanlması için hazırlıklar vapıldığını bildırdi. Dış Ticaret Müsteşarı N'ejat Eren. yaptığı açıklamada. geçen vıİ nakdi teşvıklenn kaldınldığını ancak. yatınm teşviklerinin ağırlıklı olarak devam ettiğmi. bazı yenı teşv iklerin de yürürlüğe konulduğunu ifade erti. Araştırmageliştirme (ArGe), yurtdışı fuarlara katıhm. yeni ihraç pazarı araştırmalan. KOBl'lerm büro elemanı ve işçi eğitımleri içinde yeni teşviklerhazırlandığını bildiren \ejat Eren. sözkonusu yeni teşv iklerin. ParaKredi Kurulu'nda değerlendirildiğinı belirtti. Teşvık politikasının daha çok Kobi nıteliğindekı küçük firmalar için bir anlam ifade ettiğinı. büvük şirketler içinse Arge vardımlannın önemii olduğunu anlatan Nejat Eren.'"Fakat bunun da mali hacminin büy ütülmesi gerekir. Arge ile ilgili değerlendirmeler devam ediyor. Ödemelere bu yıl içinde başlanacak" diye konuştu. Gümrük birliği ile birlikte teşv iklerin kaldırılması gerektiği volundaki düşüncelerin yanlış olduğunu. teş\ iklerin niteliğinin değıştirilerek. sürdürülmesı gereğine işaret eden Eren. şö> ie devam etti: "AB'nin teşvikleri yılda 125 milyardoları bıılmaktadır. Bence, Türkiye'de teşvikler önündeki en büyük sorun kay nak... Teşvik için önemii kavnaklar bulunup, bu hacmin büy ütülmesi gerekir. Özellikle KOBİ'ler için de 1996da ciddi teşvikler getirilmelidir. KOBİ'ler, zaten AB'nin rutin teşyik paketinin dışındadır. Özellikle gümrük birliğine girildiği ve rekabetin daha da artacağı bir dönemde firmalar ancak teşvikle ayakta kalabilirler."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle