Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA 4 öğrenciler için soru önergesi • ANKARA (Curahuriyet Bürosu)ÇHPSıvas MilJenekilı Mahmutlşık, Başbakan Tansu Çillet'in yanıtlaması ıstemıyle TBMM Başkanlığı'na verdiği soru önergesinde, yükseköğrenim için yurtdışına gönderilen öğrencilerin radikal dinci örgütlerle ilişkı kurduklan iddialannı anımsatarak öğrencilerin hangi kıstaslara göre seçildıklerinin açıklanmasını istedi. CHP Sıvas Milletvekili Işık. soru önergesinde de\ let örgütünün çeşitli kademelerinde görev iendirilecek bu öğrencilerin hangi kıstaslara göre seçilerek yurtdışına gönderildikierinin açıklanmasını istedi. CUMHURİYET HABERLER Metin Akpınarla Uğur Mumcu'dan politikacılara Akpınar'a göre tebessüm ettirerek yapılan savaş ve savunma daha etkili oluyor 30 OCAK 1996 SALI BUPSIU 4 Uğur'ını yüzü gülsim Anma törenlerinde yas ofmasın Katı, karanlık, koyu bir mücadele ya da anma töreni giderek ya\ aşlar. Zaman her şeyin doktoru. Bırdenbire, Atatürk'ü anma törenlerinin kapalı salonlara tıkılması. sonra kaldınlması gibi Mumcu'yu anma törenleri de yok olur. Bunlann olmaması için de ağlamayı bir kenara bırakıp anlama. çoğaltma, anlatma gibi güzellikler içine girmeli. Uğur'un da yüzünü güldürmeli. 9 MELİH CEVDET ANDAY GUNDUZGOZUYLE ECE TEMELKURAN ANKARA Ankara'da, 24 ocak gecesi düzenlenen Uğur Mumcu'yu anma toplantısında gözleri doluyor Metin Akpınarın. O da reddetmiyor zaten. "Ben ağlarım" diyor. "Hüngür hüngür ağlanm, anıa ağlatmaya karşı\ım." Tiyatro sanatçısı, 35 yıllık politik hiciv ustası Metin Akpınar'ın adı. bir süredir. tiyatro sahnesinin yanı sıra politik sahnede de sık sık duyulmaya başladı. Akpınar'la Mumcu etkinlıkleri, siyaset. politikacılarüzerine konuştuk: l'ğur Mumcu'yu anma gecesinde ağlamanız dikkat çekti. AKPINAR Ben ağlanm. Hüngür hüngür ağlarım. ama ağlatmaya karşıyım. Belki birey olarak ağlanabilir. ama olay toplumsatlaşınca, tam tersi. anlamak, anlatmak ve çoğaltmak gerekir. Bugün Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı da (um.ag) bunu üstlendiği için seve seve vakfın içindeyim. Sanıyorum ki benzer bir başka Mumcu'ya bu suikast yapılsaydı Uğur Mumcu karanlık bir tablo çizmekten, kavga >a da savaş çıkarmaktan çok, her zamanki insan yanıyla. insan yumuşaklığı ve insan sevgisiyle. ironik yaklaşımıyla bu olayı eleştirirdi. Bizimle dalga geçerdi. Niçin L ğur Mumcu? AKPI.NAR Uğur Mumcu'yu çok se\ meme. onun da Zeki ile bizi çok sevmesini bilmeme rağmen, birarada olamadık. Sanınm biraz başkentle Bizans arasındaki çekişmeden ka>naklandı. Oradan içimde bir uhde \ardır. Her karşılaştığımızda, "Ulan size bir şey •yapacağını. dünyayı yıkacaksınız!'" derdı. Çalışmalarından da söz ederdi. Biz onu bir türlü yapamadık. kotaramadık. Bir de Uğur Mumcu"nun söylediğınin, düşündüğünün. ürettiğinin birebir takipçisiyim. Şimdiye kadar yine Bizansbaşkentaynlığı nedeniyle etkinlikler içinde olamadım. um:ag bu bağı yakaladı. uçarak geîdim. Bu özeleştiriyi yaptığınıza göre bundan sonra da anma etkiniiklerinin içinde olacaksınız. AKPI.NAR Sanıyorum bir >ey üreteceğiz. Bir kere bu olayın yüzünün. en azından bir bölümüyle gülmesini istiyorum. Yani tebessüm ettirerek yapılan savaş ve savxınma daha etkili olur. Yoksa doğrudan katı. karanlık. koyu bir mücadele. bir anma töreni giderek yavaşlar. Zaman her şeyin doktoru. Bırdenbire Atatürk'ü anma törenlerinin kapalı salonlara iıkılmaM. sonra kaldınlması gibi olur. Bunlann olmaması için de ağlanıayı bir kenara bırakıp anlatma. çoğaltma, anlama gibi güzeliikler içinde bunu götürmeli. Uğur'un da yüzünü güldürmeli. Kuruluş sürecinde hareketin içinde olmanıza karşın. veni kurulan Ozgürlük ve Davanışma Partisi'nden avnkiığınıza ilişkin haberier basında ver aldı. Bu haberteri ve parti çalışmalarını değerlendirir misiniz? Bakanlıktan açığa alma açıklaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)Eneıjı \e Tabıı Kaynaklar Bakanlığı, hakkında soruşturma yürütüldiiğü gerekçesiyle açığa alınan Etibank Madencılik Genel Müdürü ismaıî Hakkı Arslan'ın. soruşturmanın sağlığı açısından. önlem olarak görevden uzaklaştırıldıgını bildirdi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı"ndan dün yapılan yazılı açıklamada. Etıbank'ın I994yılı denetimlerini yapan Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK), 1995 yıh içinde yapılan ihalede usulsüz işlemler yapılarak kurumun zarara uğratıldığını belirledıği kaydedilerek. "YDK, Enerji \e Tabii Kaynaklar Bakanlığf ndan. konunun doğrudan soruşturulmasını istedi ve bakanhk. l9Aralık 1995 tarihinde soruşturmay ı başlatı" denildi. Basına yönelik îhlaller • İstanbul Haber Servisi Çagdaş üazetecıler Derneği (ÇĞD) İstanbul Şubesi. basına yönelik ihlalleri takibe âldı. ÇGD İstanbul Şubesi bünyesinde kurulan Yayın Komitesi. Örgütlenme Çalışma Grubu ve Basına Yönelik Baskılan Izleme Grubu çalışmalanna başladı. Basına Yönelık Baskılan İzleme Grubu yaptığı toplantıda. toplatmalar. soruşturma \ e dava açılmalar, baskınlar. engellemeler. gözaltı ve tutuklamalara ilişkin tüm verileri derlemevi ve aylık raporlar haline getirmeyi kararlaştırdı. ÇGD basına yönelik hak ihlallerinden oluşan raporu İngilizceye çe\ irip başta uluslararası basın örgütleri olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlara iletmeyi planlıvor. ÇGD Basına Yönelik Baskılan İzleme Grubu tarafından yapılan açıklamada. basına yönelik tüm hak ihlallerinin ÇGD istanbul Şubesi"nin 267 11 18 numaralr telefaksına bildirilebileceği kaydedildi. ÇGD'nin Basına Yönelik Baskılan İzleme Grubu üyeleri şunlar: İrfan Uçar, Muteber Yıldınm (Demokrasi). Recep Eser (Sabah), Meltem Fıratlı (Cumhuriyet). Elif Yılmaz (Kanal 6) \e Müjgan Atılgan (Evrensel). BaykaTa eleştiri AKPINAR Bu haberier yanlış. Başlangıç sürecinde vardım. Parti toplantısına katıldım. Oradaki konuşmam şöyleydi: "Lütfen yapılan yanbşlar yinelenmesin. Çok katı. bagnaz çizgiler içinde kalmavalım. 1500 yıllık bağnazlık neyse 125 yıllık bağnazlık da odur. Bunlan yıkıp çok hızlı devinen bir dünyada veni disiplinler yaratıp çoğalarak siyasete katılmak gerekir." Benim bağnazlık diye tanımladığım eski disiplinlerle yola çıkmak. marjinallik demektir. Marjinal sözcüğünün tınısı güzel diye insanlar onu olumlu zannedıyorlar. Aslında marjinal. gıdebilirler. Bunlan da beklemeden bir siyasi parti kurulması doğru olmaz. Yine de Yakup Kepenek, ben. Rıdvan Budak, Zafer Üskül ve birkaç arkadaşımız parti konusunu mınldanjyoruz. Ama ciddi bir aşamadadeğiliz. Sanatçı olup siyasete girmenin birçok yolu deneniyor. Siz nasıl bir yolu yeğliyorsunuz? AKPINAR Önde olan isimleri stand kıytınk demektir. Böyle olmay alım insan gibi aşılıp Meclis'e gelinebilir. süslemek için kullanmak biryöntem. Ben demeye çalıştım. ÖDP, beni aşan bir Bunu yapmak yerine. solun öyle düşünmüyorum. Ben zaten bir ütopik perfeksiyonizmdir (yetkincilik). bölüntnüijlüğü görmezden gelınerek başkaldın tiyatrosunun. biralay, birşaka, Bugün siyasi yelpazede eksik olan nedır? bütün yeni gelişen sol kuruluşlar bir ironi tiyatrosunun mensubuyum. 35 Özellikle sol siyasi yelpazede. ciddi bir bölünüyor. Başlangıçta Ozgürlük ve yıl politik hiciv yaptım. Zorunlu olarak gerçek sol partinin eksikliği vardır. Birde Dayanışma Partisi (ODP) sürecinin politikayla içli dışlı oldum. Ve de pozitif bilim eksikliği var. SoJ partilerden içinde olmamama karşın. bu fikirlerde halkıma hiç yalan söylemedım. Birilerini bıri olan CHP. 72 yıllık bir geçmişe sahip birleşemediğimiz için şimdi hâlâ. hiçbir aklarken ya da suçlarken gerçek dışı çıkmasına ragmen bugünkü genel siyasi hareketin içinde değilım. Sosyal hiçbir beyanda bulunmadım. Politikada başkanı. 4 yıllık icraatı ınkârediyor; Demokrat Değişim'den de aynldım. da doğru kelam olmadığını "Ben, 3 aydır buradayım*" diyor. O zaman Sizin de bir parti kuracağınıza ilişkin düşünüyorum. Acaba birileri doğru ben de şöyle .söylüyorunı: söv lentilcr doğru ınu? söylerse ne olur düşüncesiyle siyasetin "Keşke Deniz Be> CHP'nin başında AKPINAR O düşünce lıep var. Ben. içindeyim. Zor bir şey. Bizim halkımız, olsaydı; bunlar başımıza gelmezdi." onun da kıytınk kalacagı endi>esi olumsuzluğu çok kolay benimseyen, yakalayan; ama olumlu bir şeyi anlatabılmek için çok çaba sarf etmeniz gereken bir toplum. Bu zorluğa karşın politik mıicadelenize devam edecek nıisini/? VKPINAR Yalnız bir şey vapılabileceği kanısında değilim. Halkla bırleşerek. halka siyasi partisini kurdurarak, halkla koalisyon yapılarak bir şeyleryapmayı düşünüyorum. Bu olmayabilir; ama bence bunu benim söylemiş olmam. birilerinin bunu düşünmüş olması, onlann beyinlerinin malı olması, yann yine söyleneceğinin kanıtıdır. Bu doğru yayılırsa, ben yine görevimi yapmış addederim kendimi. Bir de ben. 55 yaşındayım. Saytn Bülent Eeevit gibi bir siyasi parti kurup onu istediğimiz örgütlenmeye ulaştırmak için 10 sene bekleyecek halim de yok. Bu biraz ciddi bir sabır meselesi. Biraz da uzun yaşama çabası gerektiriyor. Ben bedenimi o kadar esirgeyen biryapıya sahip değilim. Harcayarak gidiyorum. Polifikacılan eleştiriyorsunuz hep. Hiç ivi bir vanlan yok mu? AKPI.NARAllah'razı olsun. Çok ekmeklerini yedim. Bugünkü mal varlığım biraz onlar sayesinde oldu. Ama eğer onlar komikliği bırakıp ciddi politika üretirlerse ben komikliğime devam ederim. Ama bu komedi böyle devam ederse ben politikaya başlayabilirim. Şaka bir yana, artık kendi işime dönmek istiyorum. Beni buraya ittiler. Ne itti sizi buna? • ' • AKPINAR Bir yerlerde duvara çarpıyorsunuz. Politikadaki bilim eksikliğinden söz etmiştim. Bu düşüncede olması gereken gruplarla ters düştüm sürekli. Ama bilimin üniversiteden çıkamadığını. halka inmediğını. inmeyi de istemediğini gördüm. Ismi lazım değil bazı hocalanmız bizimle birlikte olmak isteyen halkımıza. "Onlar bizim söv lediklerimizi bile anlamaz" diyebildi. Oysa doğrusu neydi? Onlar üretirdi, biz satardık. Şu da oluvor bizde; hiç kimse, Bugünkü malvarliğım biraz onlar sayesinde oldu. Eğer onlar komikliği bırakıp ciddi ne olmak istedığıni. ne yapmak politika üretiıierse ben komikJiğimedevam ederim. Ama bu komedi böyledevam eder istedigini açıkça söylemiyor. Biraz seben polirikava başla>abilirim.*"(Fotoğraf: TARfK TINAZAY) saklanarak, biraz art niyetle, ilerde DSP'nin yaklaşımları da Kuvayi içindeyim. Yeni kurulan partinin belirledıği bir hedefe uİaşmak istiyor. Milliyeci bırsolculuk çizgisinde devam gelişmesini. örgütlenmesini görelim. 3 Ben şunu sıçrama tahtası yaparsam, ediyor ki o bile tam değil. Yani ciddi bir ayda kavga çıkmazsa. 6 ayda bunlann üstüne basarsam. eksiklik var. Birdegenelde siyasette bölünmezlerse. genişleme ve büyüme şunlann saçını çekersem burada olurum pozitif bilim yok. Siyasete pozitivizm eğiliminde olurlarsa böyle bir yeni parti fikri var. Bu yüzden, bir hareket daha sokmak için beyin takımı. halka mal kurulu^una girmek yanlış olur. ÇHP'nin kurulmaya başlanırken bölünmeye olmak için medyatik tipler. sayısal güç gelişmesini yeniden beklemeli. Amaç ve başlıyor. Iki kişi konuşurken bile için sendikalar. örgütte kolaylık için daha ilke bazında yeni üretimleri olabilir. Bu bölünüyorsunuz. Hatta bırey 5'e önce örgütlenmiş birliklerle beraber olup üretimler bizim y üreğimizdekilerle bölünüyor. Doğru şeyler yapabilmek için bir siyasi parti oluşturulabilır. Bu partiyle örtüşebilir. Ola k'ı DSP içindeki doğru bu hastalığın geçmesini beklemek antidemokratik olan yüzde 10 barajı bile insanlar çoğalıp ilke bazında birlikteliğe aerekivor. Wagner ölürken, Tannya, Mozart'a. Beethoven'a inanıyorum, demiş. Unlü müzisyenin, iki yaratıcı insanla Tanrı'yı bir sıraya sokması Kilise'yi kızdırmış olmalıdır. Çünkü burada ya Tanrı insan düzeyine indirilmiş, ya da iki sanatçı Tanrı düzeyine yükseltilmiştir. Bunlann ikisi de günahtır. Ama Batılı insan, dini çiğneyip Tanrı'yı istediği gibi sevebilir. Başka bir deyişle, Tanrı inancı, ille din inancını içermez; kişı dinsizdir ama Tann'ya inanır. Descartes, Tann'yı us yoluyla kanrtlamaya girişmişti; insan yetkin bir yaratıktı, bu yetkin yaratığın yetkirt bir yaratıcısı olmak gerekliydi. Nevvton, doğanın yetkinliğinden kalkarak benzeri inanca ulaşıyordu. Dahası var; isa'yı örnek sayıp Hıristiyanlığa inanmayanlan da görüyoruz Batı'da. Tolstoy bunlardar» biridir. Ortodoks islam'da ise Tanrı ile din arasında ayrım gözetilemez; kişi dinsiz ise onun Tanrı inancı da yok demektir. Mantığı yürütürsek, Tanrı'ya inanmayanın katli vaciptir kaziyyesine varabiliriz. Şimdi yazımızın basına dönüp, Wagner'in sözünü iyi niyetle yorumlarsak, ünlü müzisyenin Tanrı'yı bir yaratıcı olarak sevdiği sonucuna rahatça varabiliriz. Kişi, dinsel dogmaiarı bir yana bırakarak Tann ile doğrudan ilişkiye neden giremesin! islam'da bu türyaklaşımın benzeri ile Tasavvufdenilen din felsefesinde karşılaşabiliriz. Yunus Emre, i Bana seni gerek seni derken cenneti bir yana bırakıyordu. Tasavvuf, "korkulan Tanrı"yerine "Sevilen Tann"y\ koymaktan başka bir şey değildir. Işte din aradan çekildı: insan Tanrı ile baş başa kaldı. Köktendinci Islam'ın korktuğu budur. Çünkü böyleceTann Devleti'nin kurulması ülküsü baltalanmış olmaktadır. Ama Batı'da din bu yüzden gelişim sürecine girmiş ve bilim karşısında yumuşama yolunu tutmuştur. Gelişmegeliştirme, Batı uygarlığının temel ilkelerinden biridir: bu süreç içinde hiçbir inanç, düşünce ve kurum donmuş olarak kalamaz. Yaşamın da temel kuralıdır bu. Yaşam ancak gelişme içinde varolabilir. Donup kalan geriler, sonra da yok olur. Laikliğin ilk olarak Batı'da ortaya çıkması rastlantı değildir; gelişim süreci onu zorunlu kılmıştır. Başka bir deyişle, laiklik yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Dogma ise bu sistemin içine alınamaz. Dogma Sistemin İçine Alınamaz ; Politikacdar konıikligi bıraksm ç ^ Prof. Tarık Zafer Tunaya mezarı başında anıldı İstanbul Haber Senısi İstanbul Cnıversitesi (10) Siyasal Bilgiler Fakültesinin kurucu dekanı Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya. ölümünün beşinci yıldönümünde. Aşiyan Mezarlığı'ndaki mezan başında anıldı. (Ü Siyasal Bilgiler Fakültesi Mezunlar Derneği "nin dün düzenlediği anma töreninde, dostlan ve öğrencileri, Tunaya'nm hem bilimi hem de nezaketi ve uygarhğiyla örnek bir insan olduğunu v urguladılar. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali llkü Azrak. Tunaya'nm duşüncelerini daima sürdüreceklenni belirterek "Onundüşüncelerinden bir an dahi a> rılmış değiliz. Hocamızın yeri doldurulamavacaktır" dedi. Tunaya'nın ba PORTRE /T.Z.4FER TUNAYA şarılı bir öğreTank Zafer Tunaya 1915 'te İstantim üyesi oldu bul"da dogdıı. Özellikle Türkiyedeki ğunu belirten siyasal ve toplumsal akımlarla ilgili Azrak. Tuna çalışmalarıvla tanınan Tunaya, Suint ya'nın öğrenci Benoit Lisesi 'ni ve İstanbul Üniversi olmaktan sitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. duyduğumutlu 1942'de avnı fakültede asistan ve luğudıiegetirdi. 1949'da anıme hukuku ve anayasa Tunaya'nın doçenti, 1960 daprofesör oldu. İ956eski öğrencile 57 yıllarında AŞD'de vakın dönem rinden Prof. Dr. Türk tarihi veJön Türklere ilişkin bir AydınAybayda dizi konferuns verdi. 27 Mayıs 1960 Tarık Zafer Tu hareketi sonrasında toplanan Kıınınaya'nın çok er cu Meclis te yeni anayasayı hazırlademli bir kişi ol van komisvonda görevlendirildi. duğunu belirte 1968deseçildiğitC'HFdekanlığından rek "O, bizim ertesiyıl istifa etti. 1979da kurulan yolgosterieinıiz İstanbul L ni\ ersitesi Si\ asal Bilimler di, rehberimiz Fakültesi nin ilkdekanlığmı üstlendi. di." diye konuşTunaya nin en önemli çahşması, tu. Prof. Aybay. Türkive de sivasalpartiler ve siyasal Prof. Dr. funa örgütlerle ilgili yapıtıdır. Bu alandaya'nın yetiştir kı ilk kitabı olan 'Türkiye'de Siyasi diği öğrencile Partiler de (1952) 18591952 dönerinin hâlâ onun mini inceledi. Daha sonra bu çalışmaizinden ilerle sını 'Türkive de Siyasal Partiler' adıvmesininçokse la genişleterek 2. Meşrutiyet ve Müvindirici oldu tareke dönemlerindeki sivasal partiğunu da vurgu ler ile İttihat ve Terakki Fırkası nı inlayarak Tuna celediği bölümleri üç cilt halinde ya'nın eserleri 19H4H9 arasında vavım/adı. ve yazılanyla aydınJatıcı biröğretim üyesi olduğunu beiirtti. Tunay a'nın öğrencisi olmaktan büyük gurur duyduğunu belirten Galatasaray Lisesi Müdürü Prof. Dr. Erdoğan Teziç de Tunaya'nın sevecen bir kişiliğe sahip olduğunu söy ledi. İÜ Mezunlar Derneği Genel Sekreteri Serpil Akyol. Prof. Dr. Tunaya'nın demokratik parlamenter düzeni, kişi hak ve özgürlüklerini savunan bir kişi olduğunu vurguladı. Tunaya için Aşiyan Mezarlığı'nda düzenlenen anma törenine, eşi Melahat Tunaya. yakınları, Galatasaray Üniversitesi Rektörü \'üdızJıan Yayla. İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri. eski öğrencileri ve dostian katıldı. Mumcu ve Aksoy, dinletilerle anılıyor ANKARA. (Cumhuriyet Bürosu) Bombalı bir suikast sonucu 24 Ocak 1993'te vaşamını yitiren vazanmız Uğur Mumcu ile 31 Ocak 1991 "de öldürülen Prof. Dr. Muammer Aksbv" *Adalet\e Demokrasi Haftası" etkinİikleri kapsamında banş ve ozgürlük rürküleriyle anılıyor. Hafta kapsamında düzenlenen "Geleneksel Adalet ve Demokrasi Haftası Dinletisi". önceki gün Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yapıldı. Dinleti. Paris'te yaşayan vazanmız Prof. Dr. Server TanillTnin. "Adaletsizvedemokrasisiz hukuk dev leti düşiinülemez. Türkiye'de demokrasi vara almıştır. kör ve topaf haidedir" mesajıyla başladı. Dinletinin sunuculuğunu yapan spiker Jülide Gülizar, mumlarla ve kınnızı karanfillerle Uğur Mumcu'yu anarken hem hüzünlü hem eğlenceli anlar yaşanacağını söyledi. Halk ozanı Kenan Şahbudak. bağlamasıyla Mumcu'nun sevdigı banş ve özgürlük türkülerini seslendinrken opera sanatçılan Ömer Yılmaz v e Tuncer Tercan da saz eşliğinde türkülerve Mumcu'nun çok sevdiği Ankara Marşını söylediler. Çağdas Hukukçular Derneği Başkanı Şanal Saruhan. konuşmasında. Uğur Mumcu'nun Kemalist söylemin çıkış noktasından hareket ederek ülke sorunlanna baktığını söyledi. Mumcu'nun. kalemini halkın çıkan için kullandığını dile getiren Saruhan, ~Mumcu. hem Kemalist hem de sosyaüst kanadın sesi olmuşrur" dedi 1971 yılında Uğur Mumcu'nun avukatlığını yaptığını da anımsatan Saruhan. şöyle konuşru: "Onun avukatı olduğumu sövlemek. bana fazla abartılı geliyor. Çünkü o, yaşadığı sürece tüm halkın, herkesin a\ ukatıvdı. Hepimiz adma bir şeyiere karşı koştu. Ona karşı oian güçlerle, bile bile mücadele etti. Onat Kutlar'a, Metin Sandıkçı, vefat etti • Haber Merkezi Gazeteci Nilüfer Sandıkçı. geçen cumartesi günü Bodrum'da geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitirdi. 1952 yılında Istanbul'da doğan Sandıkçı. mesleğe 1973 yılında Hürriyet Haber Âjansı'nda basladı ve buradan emekli oldu. Sandıkçı'nın cenazesı bugün öğle namazından sonra Erenköy Galippaşa Çamii'nde alınarak Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecek. • "Geleneksel Adalet ve Demokrasi Haftası Dinletisi", önceki gün Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde yapıldı. Dinleti. Paris'te yaşayan yazarımız Prof. Dr. Tanilli'nin. "Adaletsiz ve demokrasisiz hukuk devleti düşiinülemez. Türkiye'de demokrasi yara almıştır, kör ve topal haldedir" mesajıyla başladı. Göktepe'ye ve Mumcu'ya gelen ölüm. av nı kavTiaktan, avnı hedefe doğru geldi. Her üçüne de yönelen silah avnıvdı. Coptu. bombavdı. Ateşin vandığı \erden nar çiçeği. karanfil fırlar \a.. özgürlüğün. demokrasinin ateşi, her yeri aydınlatıvor."" Yazar Erhan Bener de Mumcu'nun tüm >azılannda mantıklı düşünceyi önplana çıkardığını. yazılarında slogancılık yapmayarak duv gu sömürüsünde bulunmadığını belirtti. Mumcu'yu öldürenlerin ortava çıkanlamamasının bir dev let ayıbı olduğunu belirten Bener. "Onun vazılannı okuyunca. fikirlerine eğilince kim tarafından öldürüldüğünü çok iyi görüyoruz" dive konuştu. Bener'in konuşmasının ardından. "Savaşlann susması için daha kaç silah patlajnalı" parçasmı gitarıvla seslendiren Mahiye Morgül. dinletisini. "Anılan önderimiz olsun" diyerek bıtirdı. Ankara Sanat Ti>atrosu adına. dinletiye. "Güllerin. karanfillerin şarkılannı söyleyenleri, Mumcular'u Anterler'i, Göktepeler'i unutmadık. Biz. sıkılan kurşunları unutmayacağız" ınesajı gönderildi. \azar Ayla Kutlu. Mumcu'nun ölümünden sonra devletin "polis devleti" haline geldiğıni ifade ederken halk ozanı Sülevman Özkan. "Gelin canlar Bir Olalım"; opera sanatçısı L'fuk Karakoç. "Şu Kaniı zalim Bülbülün Ettiği İşler" ve "Padişahlar 1 katlime Ferman Eyleseter* türküleriyle dinletiye katıldı. Şair Behçet Aysan'ın kızı Eren Aysan babasının bir şiiriyle Sinan Demirer ve arkadaşları da türküleriyle dinletiye eşlık ettiler. SBF'deki programda, 1968 kuşağından Atila Sarp ve Necla L Ikü Kuktin. gazetemızin hukuk danışmanı Fikret İlkiz de birer konuşma vaptılar. Can Yücel'den alıntılar yapan İlkiz. Mumcu'yu anarken gazetecilik meslek ilkelerine dikkat çektı. Çumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası sanatçılan Can Ozer ve Erda^Şen türküleriyle dinletiye renk katarken şair Bilal Kavabay da bir ^iirokudu. Gazetemiz yazan Işık Kansu. babası Ceyhun Atuf Kansu'nun "Bağınısızlık Gülü" şiirinin ardından. "Kurtuluş Savaşı'nın bilinciyle ya bağımsızlık, >a ölüm" dedi. Şair Ataol Behramoğlu da "(jğurlar'ın öldürülnıcsi. avdınlanma tarihine sahip çıkma anlamına geliyor. Bütün bir insanlığın av dınhk geleceğine sahip çıkahm" dıve konuştu. Behramoğlu. "Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var" ve "Bu Yangın Nerinde" >ıırlerini okuyarak konuşmasını tamamladı. Yazar Abdullah Nefes de. Uğur Mumcu'nun "Vurulduk E\ Halkım. Umıtma Bizi" seslenişini okudu. Dinletide. ünlü mözisyen Yıldız İbrahimova da "Çatalova" \ e "L'zun İnce Bir Yoldayım" türküiennı seslendirdi. Gazeteci. vazar. hukukçu ve öğrencilerin. Uğur Mumcu ile ilgili duşüncelerini dile getirdiği. halk ozanlarının türkülerivle renk kattığı dinletiye, Dev let Bakanı ,Ali Dinçer ve çok sayıda yurttaş katıldı. Kış turizmi guvenlik projesi • ANKARA (AA) Turizm Bakanı Irfan Gürpınar, kış tunzmi merkezlerindeki tatilcilerin güvenliğini sağlamak üzere. bir güvenlik projesi hazırlandığını bildirdi. Gürpınar. "Kış tunzmi ve kayak merkezlerinde üzücü olaylann meydana gelmemesi için. buralara güvenlik desteği \ereceğiz" dedı. Gürpınar, öncelikle. yatınmcılarla işbirliği yapılarak kış merkezlerinde guvenlik kulübeleri kurulacağını söyledi. Pünkü etkinlikler Adaiet ve Demokrasi Haftası etkinİikleri kapsamında dün Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde de "Kent, Kültür ve Demokrasi" konulu punel yapıldı. Panele. Yav uz Önen, Şahin Yenişehirlioğlu, Sina Akşin, Ruşen Keleş, Mükremin Mungan katıldı. "Gazetecinin Kuvraci Bir Vazar Olarak Kinüiğj" konulu panel de Yeni Sahne'de gerçekleşti. Edebiyatçılar Derneği "nin düzenlediği panelde. Ergin Atasü. Muzaffer îlhan Erdost Zeki Sanhan. Vecihi Timuroğlu birer konuşma yaptılar. Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nde de "Bir Ankarah Belgeseli" başlıklı sınevizyon gösterisi yapıldı. Hafta çerçevesinde bugün saat 18.30'da Türktş Salonu'nda "Uğur Mumcu: Gençlik, Eğitiıh ve Demokrasi" konulu söyleşi yapılacak. 68'liler Birliği Vakfı ve EğitDer tarafından düzenlenen etkinlikte M. Ali Köksal. Ali Nejat Ölçen. Metin Günday, Atila Sarp, Rahmi Kumaş birer konuşma yapacaklar. Mahiye Morgül gitanyla "Şarkılanyla Büvtimek"" başlıklı bir dinleti sunacak. Çumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (ÇSO; da "L'ğur Mumcu Konserleri'" geleneği başlattı. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um.ag) ile Kültür Bakanlığı arasında vanlan anlaşmaya göre GSO bundan böyle her yıl. Mumcu'nun öldürüldüğü 24 ocak gününün bulunduğu haftanın cuma konserini, Uğur Mumcu anısına düzenleyecek. Adalet ve Demokrasi Haftası etkinİikleri kapsamında. dün Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde. "Kent Kültürü ve Demokrasi" konulu panel gerçekleştirildi. Panele. Türk Mühendis ve MimarOdalan (TMMOB) BaşkanıYavuzÖnen. Prof. Dr.Şahin Yenişehirlioğlu, Prof. Dr.Sina Akşin. Prof. Dr.Rusen Keleş ve Ankara Kültür Platformu temsilcisi Mükremin Mungan konuşmacı olarak katıldı. TMMOB Başkanı Önen. gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun, bir kent merkezinde, başkent Ankara'da vahşice katledildiğini belirterek. "Bu koskocaman kent, Mumcu'nun failini bulamıyorsa, biz bulacağız. O'nun için, kendimiz için bulacağu" dedi.