Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 0CAK1996SALI HABERLER ARAYIŞ TQKTAı\lI$ ATEŞ CUMHURİYET SAYFA Mahkeme, 4 yıl 1 ay hapis ve 20 trilyon 655 milyar lira para cezasına mahkum etti .Mfercümek'e ^dolandıncıhk'tan ceza PORTRE'MERCtMEK: İnsan Manzaraları 26 Ocak 1996 tarıhli Hürriyet gazetesınin 3. sayfasında ilginç ve resımli bır haber vardı. "Mahkemede terör" başlıklı bu haberin altbaşlığı şöyleydi: "Yasadışı İBDAC örgütü üyesi olduklan ve Cumhuriyet gazetesı yazan Toktamış Ateş'e kitabevinde bombalı saldırı düzenlemek ıstedikleri savıyla yargılanan sanıklar, mahkemede terör estirdi. Duruşma sırasında tekbir getiren sanıklar mahkeme heyetini ve polisi tehdıt ettiler. 4 Nolu DGM'de 5'inin idam istemiyle yargılandığı 25 sanıklı davada tutuklular sürekli örgütün işaretinıyaparak, 'Bu işaretı herkes öğrenecek. Bu işaretı bin tane Avrasya gemisi ile birlıkte bütün dünyaya ögreteceğiz' dediler. Sanıklar, İBDAC görüşünü benımsediklerıni de açıkladılar..." Fotoğraflara baktım. Üstte, İBDAC'nin ışaretını yapan bir grup sanık. "Allahsız DGM" diye slogan atıyorlarmış. Altta da bunların kimi yakınlarının f o toğrafları var. Bunlar da sık sık slogan atıp, tekbir getiriyorlarmış. Kinini haftalardırtüketemeyen bir köşe yazan var. "Artıkbu konuya dönmeyeyim" dedikçe, satır aralannda da olsa, çırkın birtakım dokundurmalar yapmadan duramıyor. Uğur'un ölümünün üçüncü yılı dolayısıyla yazdığı yazıda. gene bana bulaşıyor. Aslında bu yazann 1987'de yayımladığı "Önce insanım Sonra Gazeteci" başlıklı bır kitabını yeniden gözden geçirmış ve kımı hekim arkadaşlarla da görüşerek ılgınç bır yazı kaleme almıştım. Ama yazıyı gösterdiğim kimi dostlarım, "Değmez" dediler, "ayrıca sana yakışmaz." İş yaşamında istıkrarı yakalayamayan bu arkadaş, gazetecılige başlamasını şöyle anlatıyor: (s. 6768) "... Başanlı olabılmek ıçın hep Allah'a dua ediyorum... 'Allah'ım benı mahcup etme' dıyorum. 6 şubat günü Hacı Bayram hazretlennin türbesine gidip dua ettim. 7 Şubat 1977 sabahı, besmele çekerek ve korkudan elim ayağım titreyerek MilliyetAnkara bürosunun kapısından içerigırdim. Artık gazeteciyim!" Bu arkadaşın ruhunda esen fırtınaları anlayabilmek için, sadece Turgut Özal konusundaki duygularındakı çelışk/leri görmek yetersanıyorum:"... Ara~ mızda çok iyi, çok iyi ve gerçek bir dostluk oluşmuştu. Özal'ın birçok uygulamasına, çevresindeki birtakım kişı/ere kesınlikle karşıydım ve bunlan kendisine söy/üyordum. Ama Özal iyi insandı... Onu çok seviyordum. İnsan olarak çok lyıydı..." (s. 158) Bır başka örnek:"... Hoca aslında iyi insan. Karıs/ da iyi insan... Yaşamasını, eğlenmesini biliyorlar. öğrenci, ikisinide çoksevıyor... Hocasının (Özal'ın) Türkiye 'ye getırdiğı yenı düzene karşı, çevresindeki yiyıcılere, yağcılara karşı, htrstzlıklara, yolsuzluklara karşı... Ama hocasını 'insan olarak' seviyor..." (s. 264) Yazanmızın daha sonralan (bence de haklı bir biçimde) yerden yere vuracağı "Yaşamasını ve eğlenmesini bılen" bu çifte 1987'lerde böylesine sıcak bakmasının sebebi ne ola kı? Neyse, bıraka/ım bunlan. Zira gerçekten polemığe gırişmek istemiyorum. Ama macera arayan birilerı, sürekli olarak kendı seviyelerine çekmek istiyoriar. Daha sonralan, (gene bence haklı olarak) 12 Eylül'e ve 12 Eylülcülere amansız bir savaş açacak olan bir başka köşe yazaı ımız, 16 Eylül 1980'de Kenan Evren'in konuşmasını şöyle değerlendırıyor; "... Orgeneral Evren, böyle demektedır. Bu, ne büyük bır aydınlıktır bilir misiniz?" Geçen hafta, Kasım Gülek'ın cenaze töreninde çok iîginç bir sahne yaşandı. Insanlarla öyle kolayına sıcak ilişkilere girmeyen ve hele öpüştügünü çok ender gördüğüm DSP liderı Bülent Ecevit; Fethullah Gülen'le "şapur şupur" öpüştü. Bu yakınlık ve sıcaklık bence çok doğal ve özlemini duyduğum bir şeydi. Mustafa Kemal'i çağdaş bir biçimde yorumlayan ve soldakı en geniş tabanlı partinin liderı olan bir insanın, dinci kesıme hoşgörü ve uzlaşmayı pompalamaya gayret eden bır liderle öpüşmesı kadar güzel bir manzara olamazdı. Fakat basınımızın bazı "keskin Atatürkçülerinin" bu konuda neler yazacaklannı da merak etmedım değil. Allah Allah... Çıtları çıkmadı. Fethullah Gülen'in elini tuttuğum için, ne ihanetim kalmıştı, ne yağcılığım, ne de korkaklığrm. Ama Sayın Ecevit öpüştüğü zaman, eleştirilecek bır şey yoktu... Ne diyelim, bu "çifte standart" herhalde bizim aklımızın ermediği bir yüksek politıka" ıle açıklanabilir. Bu insanlan gördükçe, Nadir Nadi'ye daha çok hak veriyorum. YAHYA KOÇOĞLU Refah Partısı'nın 'gizJi kasası' oldugu ılerı sürülen ve "Bosna'ya yardım jçin toplanan paralan amacı dışında kullanmak" \e "Vardım Toplama Yasası'na muhalefet et" mek'*suç]amasi))aşargılanan ^ Süleyman Merciimek. 'dolandıncılık" suçundan mahkum edildi. Fatıh 1. Aslıye Ceza Mahkemesi. Mercümek'ı. "Bosna'ya vardım adı altında topladığı 15 trilyon 175 müvar ürayı, yardımseverleri hiJe ve desise iîe hataya düşürüp onlann zaranna. yerine ulaştırmayarak haksız menfaat sağladığTgerekçesıylej yıl Uay hapıs(tyıl 1 ay) ve20trılyon655 mılyarlıra ağırpara cezasına mahkum ettı. RP Genel Başkanı Neemettin Erbakan, Mercümek ıle ılgılı davanın sonucuyla ılgılı "Bu sorulan bize değil, kendisine sorun. O konuvu bi/imlc değil. kendisiyle konuşun" karşılığını \erdı Mahkeme y argıcı Necati Aşçıoğlu. kararıeleştıren Merciimek'ın avukatı FuatSa. ğıroğlu'nu uyarırken Sağırofilu. mahkemevı "karanlık güçlerin isteğini yerine getirmekle" suçladı. Fatıh 1. Aslıye Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruş.maya. hakkında daha ön 'RP'nin kasası' olarak ünlendi arazi satın almış \e buraya "AdiJ Düzen L'niversitesPkuracağız dıye ımar ıznı çıkarmıştı DaRefah Partısı'nın gızlı kasası olarak nıtelen ha sonra bu kararından vazgeçen şırketın. aradınlen Süleyman İMercümek. dün karar duru$ zıyı parselleyerek gurbetçıîere sattığı gazetemasına katılmadı. Yurtdışına çıkış yasağı bulu mızdeyeralmıştı. nan Mercütnek, 45 gün önce pasaport $ubesı1994 May IM nda Mercümek'ın adı bukezde ne uğradf. Bıremnıyetvetkılısı, sınırkapılarına Bosrta ıçın toplanan yardımların RP'nın seçım herhangi bırginşıme karşı uvarı yapıldığını be çalışmalarmda kullandığına ılışkın haberlerde lirttı. Kendisine hakaret edıldığı gerekçesıyle yeraldı llk kez Cumhunyet gazetoının uBosCumhuriyet gazetesı aleyhıne mılvariık tazmı na yardımlan KP'nin kasasında" haben> le günnat davaları açtıran Mercümek'ın adı ılk kez deme gelen Süleyman Mercümek. basında "AdilDüzen L'niversitesr yolsuzluğuyla duy ul "RP'nin kasası olarak" iMtnlendırildı. mu^tu. Refah Partılı yönetıcılerın "Biz kendisini ta27 Mart 1994 tanhınde yapılan yerel seçım nımayız" dedığı Mercunıek. daha >onı\ı v ıne a> lerınden yaklaştk bır ay önce. Sultanbeylfde nı yönetıcıler tarafındjn "sade bir parti üyesi" "AdiJDiizen İ'niversitesryolsuzluğu patlak ver olarak nıtelendırildı."RP'nin Hazine'denaJdtğı mıştı. Olayın gelışimı şöyle olmuştu: Sultan 65 tniiyar liralık Haaneyardımının" Süley man beylı'de YÂDA AŞ ısımlı bır şırket. büyük bır Mercümek "ın hesabına \ atırıldığının ortaya çıkle savunmasını okudu. Sağıroglu'nun savunmasından \e son sözünün sorulmasından sonra mahkeme v argıcı Necati AşçıogJu,Süleyman Mercumek'ın "Bosna'yavardım adı altında başlattığı şardım kampanyası sonunda Türk tatandaşlannın vardımıj la hesabında biriken 15 trihon 175 milyar 767 milvon liravı, vardımse^erter ihile ve desise kullanarak hatava düşüriip onlann zaranna. verine ulaştırmavarak haksız menfaat sağladığı için" Türk Ceza Kanunu'nun 'dolandıncıhk' suçunu cezalandıran 503 I. maddesı uvannca 3 yıl hapıs ve dolandırılan para mıktarı kadar para ceza ZAFERAKNAR masıyla da bu kez Mercümek. "muteber kişi" umanını aldı. Bankacılık işlemlen durdurulan TYT ve Marmara Bankası'nda 500 milyar lira repo vaptığı anlaşılan Merrümek'ın. RP'yle yakın ılışkılen olduğunun anlaşılması üzerıne özel bir tele\ ızvonda bır de aklama açıkoturumu yapıldı. Bu açıkoturuma, Bosnalı komutan olduğu belırtılen Hacic ısımlı bır kışı de katıldı ve paray ı kendısının aldıgını söyledı. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda bu kışının komutan değil. "imam" olduğu ortaya çıktı. Süleyman Mercümek adı, geçen hafta ıçınde "Buğday spekülatörieri"arasında da yer aldı. Mercümek'ın de aralannda bulıınduğu bugday spekülatörlerının çıftçıden kılosu 78 bın lira arasında buğday aldığı ve bırkaç ay sonra da 18 bın lıradan satarak kâr ettıklerı öne sürüldü. yazı gönderilmesıne karar verdı. Cezaya esasalınan 15 trilyon 175 milyar lıranın.ek bılırkışı raporunda Ocak 1996 tarıhli dö\ ız kurunagöre hesaplandıgı kaydedılırken ne kadar döviz mıktarının hesaplamaya esas alındığı açıklanmadı. Mahkememn kararını açıklamasmdan sonra avukat Fuat Sagıroğlu'nun. **Böyle karar olmaz. \anlış bu~ sözlerı üzerıne mahkeme yargıcı Necati Aşçıoglu, Sagıroğlu'na. "Duruşnıabitmişrir,buradasöylediğiniz şey ler v ekilliğe uy mayan dav ranışlardır. sizi uyanyorum" dedı Söylenerek mahkeme salonundan çıkan Sagıroölu. gazetecilenn sorulannı yanıtlarken "Okunan karannyargıile ilgisi yoktur. Lsule ve esasa uyulmaksızın bugtine kadar getirilmiş ve olay incelenmeden karar verilmiştir. Hâkim. dosyanın kapağınt bile kaldırmadan bu karan okumuşrur. Siyasi güçler veya onfan da etkileyen karanlık güçlerin yazdığı karar, salonda açıklanmıştır. Ben, yüce Vargıtay'ın bu karan onayacağına inanmıyorum"dedı. Bırgazetecının. "Bu karan onarsa \argttay da mı karanlık güçlerin oyununa alet olmuş olacak" sorusuna yanıt \ermeyen Sağıroglu. "Karanlık güçlerin kim olduğu" sorusuna ıse "Hepiniz biiiyorsunuz. Tannlar kurban istedi. müvekkilim d* kurban edildi" dıye yanıt verdı. Mercümek hakkındakı para cezası. Türk ceza yargılamasında bugüne kadar venlen en büyük para cezasını oluşturuyor. Daha önce kaydedılen en büyük para cezası. LuckyS gemısıyle yapılan uyuşturucu kaçakçılıgı davasında Nejat Daş. HaJİI Havar, Abdurrahman ve Mustafa Çubuk'a 1 tnlyon 94 milyar 968 mılyon lira olarak verrlmıştı. Yargıtay'ın cezasını aynen onaması halınde Meroimek, yaklaşık 18 ay hapıs yatacak. Para cezasını ödememesi halınde Mercümek'ın hapis yatacagı süreye. ödenmeyen para cezalarının hapıs cezasına çevnlmesındekı üst sınırolan 3 yıl hapis cezası da eklenecek. Erbakan. partısının TBMM Grup Yönetım Kurulutoplantısından sonra Meclıs'ten aynlırken gazetecılerın yönelttıgı soruya kar>ılık."Bu konunun bizimle ilgisi yok. O nedenle de sorunuzu bize değil. ona sorun. O konuyu bizimle degiL kendisiyle konuşun "dedı. RPGrup Başkanvekıh .Necati Çelik ıse şunlan söyledı: "Mercümek davası parrimizi ilgilendirmiyor. Şahsı ile ilgili açılmış davadır." ANAPhden MesutYümaz da Mercümek'ın 4 yıl ceza almasının RP ıle yapılacak koalısyon görüşmelennı etkıley ıp etkılemeyecegı sorusunu "Bu olay la RP arasında ilişki varsa, bunu ortaya çıkarmak da yargı organlannın sorumluluğundadır. Onun ötesinde bu yargı karany la ilgili yorum yapmak istemiyorum" dıye vanıtladı. ce "yurtdışına çıkış yasağı" venlen Sülevman Mercümek gelmezken 24 Aralık seçımlerınde Refah Partısı'nden mıllehekılı adavı olan avukaıı Fuat Sağıroglu katıldı. /kı a\n belgeyı mahkeme>e 'kanıt'olarak sunan Fuat Sağıroğlu, Almanya'da toplanan paranın Türk Lırası karşılığının ele alındıgı bılırkı^ı raporunu ıncelettıklen içın süre ıstedı. 12 sayfalık savunmasını da mahkemeye sunan \e "Okumaya gerek görmüyomm'" dıyen Sagıroglu. mahkememn süre ıstemını reddetmesınden sonra sav unmasını yapmak ıstedığını belırttı ve20dakıka sürey sına mahkum edıldıgını açıkladı. Ceza> 11kı kez altıda bır oranında arttıran mahkeme. sonuç olarak Mercümek hakkında 3 > ıl 13 av hapıs (4 yıl 1 ay ) ve 20 trilyon 655 milyar 905 mılyon lira agır para cezasına hükmettı. Mahkeme. Yardım Toplama Ya^ası 'na muhalefet suçunun 'dolandıncılık' suçunun bir unsuru olduğu gerekçesıyle kaldırıldıgını kaydederken Mercümek'ın yurtdışına çıkma yasagının sürdürülmesine ve Almanya'da para toplanmasını organıze ettıklen saptanan Beşir Darçın ıle Ali Rıza San haklarında Fatıh Cumhunyet Ba>savcılığı'na "gereğinınyapılması için" Çalışma Bakanı Kul'dan 'SSK Raporu'na tepki: Sosyal güvenlikte 6 çözüm tek çaü' Mİ\ASE İLKNLR Çahjma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kul. Dünya Bankası tarafından hazırlanan \e Ba$bakan Tansu ÇiJler'e gızlı olarak \enldigi söylenen 'Sosyal Giivenlik Raporu'ndan haberlı olmadıgını belırterek "fçeriği ne olursa olsun Türkiye'nin somnlanm bu raporiar değil. sosyal dev let olma ilkesine bağlı kalarak sosyal güvenlik kumluşlannda yapılacak yeni bir yapılanmaçö»bilir"dedı. Dünya Bankası \e (LO tarafından hazırlandığı öne sürülen raporlara ılışkın Cumhunyet'msorulannıyanıtlayan Çalışma Bakanı Mustafa Kul. söz konusu raporlarda emeklılik yaşının yükseltılmesı, sosyal güvenlik hızmetlerinde sınırlamaya gıdılmesı ve prım ödeme gün sayısının arttınlması şeklindekı önenlenrı kabul edılemez olduğunu söyledı. Bu tür önerılerın SSK'ye pnmlenmdüzenlı bırşekılde ödeyen vekurumun bugünkü duruma gelmesınde hıçbir suçu ve sommluluğu bulunmayan çalışanları cezalandırmaya yönelık olduğunu savunan Kul. sorunun çözümünün başka yerlerde aranması gerektıgını belırterek şunlan söyledı. "Türkiye'dcki sosyal güvenlik kurumlan öruütknme açısından y öntem olaraky anlışörgütJenmiştir. Oünyanın hiçbirülkesinde çalışanlar. yaptığı iş itibanyla ayn ayn kurumlarda örçütltnmenıişrir. Diinyada yapılan iş itibany la degil, v eriien hizmet achsından ayn ayn kuramlar oluşturulnıuştur. Bizde oluşrurulan her üç kunım da ay n ayn prim toplamakta ve emekli aylığı ödeme işlerini de ayn ayn kunımlar yapmaktadır. Bunlan tek bir elden yapmak mümkündür. Prim toplama tek eîden yapılmalı. sağlık hizmetieri tek bir kunımdan verilmeli ve aylıklar da tek bir kurumdan ödenmelidir. Bütün cabsanlar tek bir kurumda toplanabilmelidir. L'ztın vadede asıl çözüm. hizmetieri ve kummlan tek çab altında toplamaktan geçer. Bugtin Emekli Sandığı brr sorun j aşamıyorsa direkt olarak Maüye Bakanlığı'na bağlı olmasındandır. Prim toplama sorunu yok. çünkü de>let memurlannın bağlı olduğu Fmekli Sandığı'na primler direkt Maliye Bakanlığı'ndan aktanlıyor. SSK ve BağKur'daki sorun, prim topİanamamasından kaynaklanmaktadır. Ay nca diğer ülkek'rde dev let desteği olmasına karşın Türkiye'de sosyal güv enlik kummlan böy le bir siibv ansiyondan yoksun bulunmaktadır." Emeklılik yaşının yük^eltılmesme Türkıye'dekı doğurrt \e ölüm arasındakı yaş ortalamasının düşük olması nedeniyie karşı çıkan \e Türkıye'dekı ölüm yaşı ortala•nasının 63 olduğunu hatırfatan Mustafa Kul. bazılannın ba^ka bir yöntemle ölüm yaşını 74 ıla 80 olarak hesapladıklannı. ancak bunun gerçeğı yansıtmadıgını söyledı. Esas alınması gereken hesaplamada çocuk ölümlen ıle sıgortalı olmayanlann ölüm yaşlannın da ortalamaya katılması gerektıgını belırten Kul. "Hizmet yılıııı değil de yaş haddini esas aJarak kadınlann 6Ü. erkeklerin 65 yaşında etnekji edilmesini isttmek, kadının emekü «Iduktan sonra en fazla üç >ıl yasamasını. erkeğin ise öldiikten iki yıl sonra emekli ay lığının baglanmasını istemek demektir. İşte çalışanlann "mezarda emeklılik' dediği olay budur. Bu > üzden y aş haddini değı'L hizmet yılını esas almak sosyal devletolmanıngereğidir*1 şeklınde konuştu "1996yilındabugünküemeklisayısının ay nı kalması. emekli ay lıkiannın artmaması. bugiinkü dtizey de sağlık hizmetieri vermemi/ v e prim tahsilannı da y üzde 100 oranında y apmamız kay dıy la bile SSK 'nin açığı 202 trilyon liradır. Kaldı ki prim tahsilatı y üzde 100 olmayacağına göre bu göreve kim gelirse gelsin emekli aylıklarını ödeyebilmesi içiıı Maliye ve HazJne'ye elaçmakzorundadır" dıyen Kul. mınnet ve rıca ıle hizmet venlmemesı gerektıginı vurguladı. Çalışma Bakanı Mustafa Kul sorunun çözümüne ılışkın şu önerılerde bulundu "Emekli vatandaşfanmız primlerini ödemisjerdir. Hizmet almaları da hakiandır. Bunu yasay la düzenlememiz gerekir. Devletin her yıi SSK'ye yapacağı yardımı kanunla düzenlememiz gerekiyor. Bunu kahcı bir esasa bağlamalıyız. Sosyal yardım zammı mutlaka Hazine tarafından karşılanmalı ve tarınıda çalışanların ve BağKur'lu olanlann sağlık hizmederi BağKur tarafından karşılanmalıdır. Sosyal devlet olmanın gereği de budur." Kanıkışyoksıılkın zptiuyor Çe\iri Sem'si Avrııpa ve Amerika'da yaşamı felç eden karakış. dünvanın diğer ülkelerinde de etkisini duy uruyor. Bu ülkelerden biri de son gunlerde kuzey rüygârlannın etkili olduğu Çin. Çinlileri soğuktan titreten kuzey rü/gârlan. ısınmak için kömür alacak kadar bile parası olmayan milvonlarca yoksul insanı başının çaresine bakmay a zortuy or. Bu y oksul Çinli de soğuğa karşı çözümü ornıandan çalı çırpı toplamakta bulmuş. Ormanda çalı çırpı bol. ancak taşımak sorun. O da yükleyenildiği kadannı y üklemiş bisikletine, evinin volunu tutmuş. (Fotoğraf: RELTERS) lUyuşturucu ve alkol liselere yerleşiyor ; • MiJli Eğitim •Bakanlığfnın ;önJemlerine karşın, hem özel hem de dev let •okullannda uyuşturucu .ve alkol bağımlılığı hızla artıyor. Uzmanlar, hemen her toplumda yanlışiann öncelikle toplumun genç insanına sıçratıldığını belırterek, gençleri uyuşturucudan uzak durmaya çağırıyor. FİCENATALAV Esrar, hap ve alkol kullanan gençlerin sayısındaki artış endişe verici boyutlara ulaştı NEDEN KLLLANnORL4R? UYUŞTLRUCL KIXL4\AN GENÇLER NE DİYOR ? Merak ve özenti Uyuşturucu kullanan öğrencıler arasmda yapılan bir araştırmanın sonuçlan şöyle. 1Bu öğrencilenn çoğu parçalanmış veya problemli aile çocuğudur. 2Çoğu. okul dışında kafeterya. diskotek ve bar gibi yerlerde bu ahşkanlığı edınmiştir. 3Bır kısmı merak ve Özenti. bır kısmı da kimlık bunalımı ile bu alışkanlığa yönelmiştir. 4Çoğu. alkollü ıçkıler kullandıktan sonra uyuşturucu kullanmaya başlamıştır. 'Ailelere ve eğitim sistemine tepki' Uyuşturucu hap ve esrar kullanan degişik hselerden bır grup ögrencîylegörüştük. Hemen hepsi "bağjmh'" olmadıklannı. istedıklen zaman bırakabileceklennı söylediler. Bağımlı olmadıklannı belirten öğrencılerin bu konudaki görüşleri şöyle: AJK.: E\de mııtsuzum. okulda mutsuzum. Hiçbir şeyden zevk almıyorum. Bırarkadaşımın önensiyle hap kuffanmaya başladım. Çünku sorunlanmdan. yasamdan kaçmanın en kolay yolu bu. Bedenime zarar verdiğimi, hapın ilende yetmeyeceğini ve daha zararlı uyuşturuculara başlayabıleceğımi aklımdan çıkannıyorum. fstedigim zaman bırakabılinm ama şu anda ıstemıyorıım. SJML Hapkufiananarkadaşlanmçokze\kaldıklarını anlatıpduruyorlardı. Çok merak ettim ve denedim. Aslmda benım yaşamdan kaçmak gibi bir derdım yok, ama hap kullandığımda kendtmı daha iyi hissediyorum. O.G.: Esrar kullanıyorum. Aılemden ve okuldan nefret ediyorum. Beni ve birbırlennı bırakıp giden anne babamdan esrar içerek ıntıkam alıyorum. Şimdilik bırakmayı düşünmuyonım. F.Y: Hap kuHanıyorum. Okulumda içki içen, hap kullanan çok arkadaşım var. Bunlar bence bizimle iigilenmeyen ya da aşın baskı altma alan ailelerimize. otoriter eğitim sistemine. sevmediğimiz derslere. bize bır şeyler öğretmekten çok bagınp çağırmayı tercih eden ögretmenlenmize tepkiden doguyor. S A L I T O P L A N T I L A R I CU M H U R I Y E T ' T E N G U N U M Ü Z E SOSYAL YAŞAM, KÜLTÜREL DEĞIŞIMLER OSMANLf'NIN GETİRDİĞİ, CUMHURİYErİN GOTURDUGU "MESLEKLER" KONUSMflCILAR GUNDAĞ KAYAOĞLU. HAYDAR KAZGAN, NECDET SAKAOĞLU 3O OCAK 1996 SAAT. 18.30 Liselı gençler arasında ıyuşturucu ve alkol bağımlılığı hızla arıyor. Istanbul Mıllı Eğitım Müdür Vekıi Aydın Özyar, "özellikle uyuşturucu hap :uiîanma ahşkanlığı çoğu okullanmızı ehdit eder boyutta"dedı. Esrar. hap \e Ikol kuilanan gençiere göre "bunlaröğfncilerin baskıcı ailekre ve otoriter eğim sistem/ne tepkisi." Hem özel hem devlet okullannda uyuşırucu ve alkol kulianımı ciddı biçimde iygjnlaşıyor Biröğretmen, bu konudagözlemlermı şöyle anlatıyor "Devlet nıilanndan birindeögretmenlik y apıyom. Okulda sigara içmey en zaten y ok gi. Içki ve uyuşfurucu kullaiumı ise gidek artıyor. Birçok öğrenciyi okuiun çev>inde eüerinde şişelerle. kimi zaman sarş görüyonım. Oğretmenlerinden çekj). gizfcnmeye bile çalışmıyoriar artık. .ul içinde kuytu köşelerde rakı içerken yakalanan gençler oldu. l y uşturucu hap alanlann sayısı da çok. Harçlıklannı birleştirip esrar plakalan alanlar. uy uşturucu alabilmek için çok az ücrefle çalışanlar da var." tıcı bılgılerın verılmesini saölamak. Okul disiplin kurulu. onur kolu. yeşılay kolu ve rehberlik çalışmalarında şıddet ve zararlı madde bağımlılığı konularında öğrencilen bılgılendtrmek ıçın gerekh tedbırleri almak. Bakanlıkten önlem Öğrencılerin boş zamanlarını sosyal. Mıllı Eğitim Bakanlığı. gençleri hem kültürel vesportıfetkinlıklerleyararlı ve şıddet eylemlerinden hem de zararlı mad olumlu bır şekilde değerlendınlmesıne delerden korumak amacıyla birdızı ön yönelık tedbırleri almak. lem aldı. Bunlardan bın tüm illerde kuŞıddet ve zararlı mndde bağımlılığı rulan "Eğitim ve Gençlik Komisyonu". konularında alan uzmanlan tarafından Komısyonun görev len şöyle sıralanıyor: öğrencılere \e velılere konferans verıl'" İl \e ilçe dü/eyinde zararu maddeler ve mesini sağlamak " Istanbul Mılli Eğıtim ya faaliyederden çocuklann ve gençlerin Müdür Vekılı \vdın Özyar. uyuşturucu korunmasına yönelik tedbiıieri belirle konusunda cıddı bır iehdırle kjrşı karşımek. alınan kararlan uyguiamaya koy ya bulunulduğuna dikkat çekcrek "Gemak ve denedemek. çen öğretim yılı ve bu öğretinı yılı disiplin olay lannın karşılaştınlmasına göre uy usOkulAıleBırlığMeSınıfAıleBırliği toplantılarındaöğrenci velıienneaydınla rurucu madde ve içki kullanma olaylan artma eğilimi içindedir. Ay nca uy uşruru "evet'lerden çok "hayır'laria gerçekJeşir. cu hap kullanma alışkanlığının çoğu okul İşte. 'hay ır* deyip konunun üzerinden atlanmızı tebditeder boy uflarda olduğu bir layan kocaman bir gençliğin yanı sıra gerçektir. Geçen günlerdede güvenlik güç 'ev et'lere yenik düşen çocuklanmız oldulerimiz öğrencilere y öntlik çalışma y apan ğunu dabiliyonız.Oysa,"zehırı hıçbir zabir uyuşturucu şebiekesi ile ilgili bir ope man tenekekupa içinde sunmazlar'.Yanrasyonu gerçekleştirmiştir" dedı lış arkadaşın, yanlış söz ve etkileri zaman zaman güzelim gençlik gnıplannı uyuştu"Evet'lere yenik düşme^in" rucu, alkol ve benzeri yollardan tartışma, Psıkolog Suna Tanaltay. hemen her hatta saldınlara doğru yanlış yönetmektoplumda yanlı>kınn öncelikle tnplumım te... Sevgisiz pazaıiamacılann çirkin ve gcnç insanına »ıçratıldığını. gençliğınge yanlış oyunlanna kapılmay ıp aklını ve y ülışimıniyanlışyöndeetkılemenınbölücü reğini kullanmalr genç arkadaşım. Küçüler açısından öncehklı hedef olduğuna cük bir haz uğruna kocaman yaşam mutdikkat çektı Tanaltay. gençiere şu öneri lulugunu feda etmemeli. Sokrates. 'Cesalerde bulundu: "Maşam dolu, umut dolu ret, hıçbırşeyden korkmamak değil. nelergençlik ivc yer yer. zaman zaman bu oyu den korkulup. nelerden korkulmayacağına getir. Alkol ve uyuşturucu konusu da nı bılmektır'demişti. Uyuşturucu ve benöncelikJe gençliğe sunulur, biiiyorsunuz ki zeri konulardan korkacak kadar güçlü ol şilik 'evei'ler kadar hatta sırasında genç arkadaşım." 'ı Al'l KRHI>I KILTLR VfHRKEZİ Yapı Kredl Sermet Çifer Kutuphanesı Isoklâ! Caadesı 285 Beyoglj 8 O » 3 ısjrbuı T «e'on O212, 252 4700/4402452£MJ 5a< Tcplantı'an nı ıs'eyei tıerkes ıjcretsız olarak tzleyetülr YAPI KREDi