Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OCAK1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
TOBB'de konuşan Başbakan Tansu Çiller, AB'den 3 milyar dolarhk kredi ahnacağını söyledi
AB yardımı ihracatçıya gidecek
ÇOIer: KOBİ'ler desteklenecek.
AJNKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Baş-
bakan Tansu Çiller. günnrük bırliğınde re-
kabet edebilmek içın küçük ve orta boy
işletmelerin(KOBl)destekleneceğini. bu
çerçevede Avrupa Birlığı'nden 3 milyar
dolarlık kredi ahnacağını söyledi. Çiller,
alacaklan uzun birsüredirödenmeyen ih-
racatçılara Destekleme Fiyat Istikrar Fo-
nu'ndan (DEFİF) 30 trilyon liraya ulaşan
mıktarda kaynak aktanlacağını bıldirdi.
Dış Ticaret Müsteşan (DTM) NejatEren,
Türkıye'nın her şeyden önce ihracatı ar-
tırıcıönlemleralmasıgerektiğinjbelirtir-
ken. Iktisadı Kalkınma Vakfı Başkanı
MeralGezgin Eriş. gümrük birliğinin kı-
sa dönemde yumuşak bıçinıde uygulan-
masının özel önem taşıdığını söyledi.
Çiller. dün TOBB ile Dış Ticaret Miis-
teşarlığı nın ortaklaşa düzenlediği "Tür-
kiye-AB Bilgilendirme Toplannsı"nda
yaptığı konuşmada, ihracatın ödüllendı-
rileceğini belirtti. GB kapsamında
AB'den almacak 3 milyar dolarlık kredı-
nın KOBl'lere ve ihracatçılara aktanlma-
sının sağlanacağım belirten Çiller. bu çer-
çevede eğitim \eteknoloji transferini içe-
ren ! 8 projenın ilgiülereaktanldığını söy-
ledi. 3 milyar dolarlık yardımın 500 mil-
yon dolarlık bölümünün bu yıl içinde gel-
mesinin beklendığını belirten Çiller. "İh-
racatyapanlann öniinii açacağız. 1hracat
yapan kâriı çıkacak. DEFİF'den ödeme-
İeri şekle sokup, ihracatçıiara 30 trilyon If-
ra kaynak aktaracağu" dcdı.
TOBB Başkanı Fuat Miras, KOBİ'le-
rin dış ticarette büyük bir sına\ verecek-
lerinı belırterek, bu kapsamda söz konu-
su ışletmelerin örgütlenmesi gerektiğıni
vurguladı. Gümrük birliğiyle gelecek yar-
dımın aktanlması konusunun da önemlı
olduğunu belirten Miras, Eximbank vc
HalkBankası'nadateşviklerindağıtımın-
da büyük görev düştügünü söyledi. Miras.
TOBB bünyesinde bir "KOBİ Merkezi"
de oluşturulduğunu belirterek, işletmele-
rin mali, teknolojık açıdan yeniden yapı-
landınlmalan için bir anket düzenledik-
lennı de bildirdi.
Hazıne Müsteşar Vekili Nevzat Saygı-
lıoğtu. rekabet ortamına sanayi sektörü-
nün uyumunun sağlanması, AB ile Tür-
kiye arasındaki altyapı bağlantısının iyi-
leştınlmesı ve farkın azaltılması amacıy-
la 5 farklı kaynaktan mali yardım sağlan-
masının taahhüt edildiğini bildirdi. Say-
gılıoglu, bu kaynaklan şöyle sıraladı:
"Bütçe kaynaklanndan 375 mihon E-
CLi hibe (487.5 mihon dolar), Akdeniz
Programı çerçevesinde 400 mihon ECU
(520 milyon doJar), 750 milyonECU'luk
(975 milyon dolar) Avnıpa Yatınm Ban-
kası kredileıi, 12 Akdeniz ülkesine verile-
cek toplam 3.1 milayr ECU'luk (4.03 mil-
yar dolar) makro ekonomik >ardım."
DTM AB Genel Müdürü "Reyhan At-
maca. vaptığı konuşmada, kendılenneen
çok "damping ve anti-damping" uygula-
malannın kaldınlıp kaldınlmayacağının
sorulduğunu belirterek. bunun ancak "bi-
rebir"uyum sağlanması halinde olacağı-
nı, bu konuda bir erken uyan sistemı oluş-
turduklannı söyledi.
Gümrük birliğinin yol açacağı sıkıntılar kapıya dayanınca, küçük ve orta boy işletmeler hatırlandı
KOBPleri kurtarma operasyonubaşladıÖZGÜR ULUSOY deklarasyon kapsamı dışın-
da. AB üyelerine yönelik çe-
Gümrükbirliği sürecinden şitli mali mekanızmalar ve
ölumsuz etkilenmesi bekle- programlardan yararlanma
nen küçük ve orta boy işlet- yollannı araştıracaklannı
fYıelerin durumlannı iyileştır- söyledi.
meye yönelik çalışmalar baş- Türkiye'de KOBt'ler hali-
'latılıyor. KOBl'lenn Avrupa hazırda 1992-1995 dönemi
Birligi'nin sağladığı çeşitlı ıçensinde Akdeniz ülkelen-
rhali programlar- fc. krORİ'İpri n e
yönelik
dan yararlanma- ^ IS-UDJ len Med-Invest
sınm olanaklan kurtarmaya yonelık kapsamındakı
araştınlırken Dış çalışmalar başlatlldı. on bır prog-
Ticaret Müsteşar- İKV KOBl'lerin AB ramdan yarar-
»S
1
- Hazıne ve (jünyesindeki çeşitli 'a
n a b l I ı
y
o r
İ996 > ı
U
™KOBİ
m a l i
programlardan ^ " ^ b i r p ı .
Kampanya Yılı" yararlanma |o t uygulama
ilan ettiler. koşullannı olarak başlat-
KOBllerin, araştınrken Hazine.
ll
g" Med-ln-
uluslararası stan- n T J r a r p f vest benzeri
dartlara uygun . / * , ' MEDA isimii
olmak kayd.yla Musteşarlığı ve ^nzer b ı r
AB'de yüksek çeşitli kuruluşlar bu programm
oranlarda teşvik yıh, 'KOBt devreye gir-
alabildiklenne Kampanya Yıh'ilan mesidebekle-
dıkkat çeken Dış
r
pffiJpr
n ı
>
o r A B
'
m n
Ticaret Müsteşar- eııııer. Akdeniz ülke-
lığıyetkılilen. "kaynaksoru- |e ri ile gerçekleştiıdiği Bar-
nunu çözebildiği takdirde, celona Konferansı sonucu
Türkiye'nin de KOBl'lere yayımlanan deklarasyonda
teşvik sağiayabileceğiıu''sa- da 1995-1999 dönemi içın
vundular. topluluk bütçesınden 4 mil-
Ozel sektörün AB ile iliş- y a r 685 milyon ECU'luk bir
kilenni düzenleyen Iktisadı bütçe aynlmasına karar ve-
Kalkınma Vakfı Yönetım rildi. Avrupa Yatınm Banka-
Kurulu Başkanı Meral Gez- s ı kredileri ile desteklenmesi
gin Eriş,önümüzdekı dönem- öngörülen bu bütçeden özel-
de Türk KOBl'lennm. mali likleKOBİ'lered&öoeBilibir
Küçük ve orta ölçekji işlermderi iyileştirmeye yönelik çalışmalar başladı.
pay aktanlması bekleniyor.
Dış Ticaret Musteşarlığı.
Hazıne ve çeşitlı kuruluşlar
1996 yılını, Ekonomik Araş-
tırmalar ve Degerlendirme
Genel Müdürlüğü'nün so-
rumluluğunda "KOBİ Kam-
panya Yıh"olarak ilan ettiler.
Bu kampanya çerçevesinde
KOBl'lerin ihracata yönlen-
dırilmesı içın çalışmalar ya-
pılması planlanıyor. Müste-
şarlık, kampanya kapsamın-
da KOBl'Ierin mevzuat ko-
nusunda bilgilendirilmesini
de hedefliyor. Mü.steşarlığın
Ihracat Genel Müdürlüğü'ne
baglı olarak kurulan KOBİ
şubesı de AR-GE. destck gi-
bi konularda KOBl'lere yar-
dımcı olacak.
Cumhuriyet'e bilgi veren
Dış Ticaret Musteşarlığı yet-
kılileri, Avrupa Topluluğu
mevzuatının. devlet >ardım-
lannda küçük ışletmelen *is-
tisna" kabul ettiğıne dikkat
çekerek "Türki>e'de de dev-
let yardımı sö/. konusu olabi-
ür. ama Türkiye'nin kaynak
sorunu var" şeklınde konuş-
tular. Gümrük birliği ile bir-
denbire teşviklenn kalkması
diye bir durumun söz konu-
su olmadığını ifade eden yet-
kililer.
u
KOBİ'leregereküye
ülkelerin kendisinden, gerek
topluluk bütçesindcn bü>ük
yardımlar aktanlıyor. Türki-
ye de CATT \e topluluk üiş-
kileri çerçe\esinde büyük iş-
ktmelerc değil. ama küçük iş-
letmelere teşvik \erebilir. ye-
ter ki kaynak sorunu çözüm-
lensin" yorumunu yaptılar.
KOBİ'ler birleşip büyuyor
Küçük ve orta boy
işletmeler güçlerini
birleştiriyor. Giyim
Sanayıcileri Dış Ticaret
AŞ ile Ege Giyim Sanayii
ve Dış Ticaret AŞ'den
sonra şımdi de KOBİ Dış
Ticaret şırketı kuruluyor.
Dış ticaret faaliyetlerinın
toplu olarak yapılması
amacıyla kurulan şırket,
ılk aşamada Avrupa
çapında pazarlama
örgütlenmesi planlıyor.
Bemsaş ve Forum A$
öncülüğünde
gerçekleştınlecek şırkete
katılmak isteyen
firmalann faaliyet alanı ve
profillerini göndermelen
gerekiyor. Ozellikle
gümnik birliğinin
yürürlüğe girmesmden
sonra dış ticarette belli bir
ekonomik büyüklük
gerektığını belirten
Bemsan yetkilılen, kendi
büyüklüklerindeki
Firmalann tek başlanna
yapamadıklannı birleşcrek
yapmayı amaçladıklannı
belirtiyor.
iMKBden KOBİ lere destek
Istanbul Menkul
Kıymetler Borsası da
(IMKB), küçük veorta
ölçekli işletmelere (KOBİ)
sermaye piyasalanndan
finansal kaynak
sağlamalan konusunda
destek verecek. Gümrük
birliği ile bırlıkte dışa
açılmaya hazırlanan
KOBl'lerin rekabet
güçlerini arttırmak ve
sermaye pıyasasından
kaynak temınlerinin
kolaylaştırmak amacıyla
IMKB ile Küçük ve Orta
Ölçekli Sanayi Geliştırme
ve Destekleme Başkanlığı
(KOSGEB) arasında
bugün bır işbirliği
protokolü ımzalanıyor.
Çeşıtlı sektörleri temsil
eden kuruluşlann
katılımıvla vapılacak
toplantıda ulusal pazar için
aranan koşullan
sağlayamayan KOBl'lerin
sermaye pıyasasından
kaynak kullanabilmelennı
sağlamak amacıyla.
İMKB'de kurulan Bölgescl
Pazarlar ve Yeni Şirketler
Pazan hakkında görüş
alışverişinde bulunulacak.
îhracatm belkemiği tekstil ve konfeksiyonun hammaddesi, tanmdaki plansızlığın tehdidi altında
Pamuğun da kökü kurutuluyorHÜLYAGENÇ
Tanmdaki plansızlık. Türkiye'nin en
büyük ihracat sektörleri tekstil ve hazır
giyimin ana hammaddesi olan pamuğu
da tehdıt edıyor. Geçen yıl pamuk ve
pamuk ıpliği ithalatında yaşanan patla-
mayla kapanma noktasına gelen iplik
fabrikalannın. önümüzdeki yıllarda pa-
mukta da buğday ve şekerpancanna
benzer sıkıntılann yaşanacagına dair ılk
işaretieri verdiği ileri sürülüyor.
Türkiye'de tanm üretimi ve tüketimi-
ninplaniı birdenge içinde gehşmediği-
ni kaydeden piyasa çevreleri, çiftçinin
artan ithalat nedeniyie zarara uğratıhp
küstürülmesı halinde bugün artmakta
olan üretımin daralmasının kaçınılmaz
olduğunu savunuyorlar. Şekerpancan
taban fiyatını düşük bulan çiftçinin üre-
timi daralttığını hatırlatan yetkililer, ay-
nı sorunun pamuk üretimi içinde geçer-
li olacağını dile getıriyorlar.
Creticinin elindekj pamuğu biran ön-
ce satmak istemesine karşın, tekstilci-
nin alımını bir yıla yayma çabasının,
çiftçi ve sanayiciyı karşı karşıyagetirdi-
ğini ıleri süren yetkililer, parasını pamu-
ğa bağlamak istemeyen teksrilcınin ih-
tiyaç duydukça dış piyasalara yöneldi-
ğine dikkat çekiyorlar. Buğday ve şeker-
pancannda yaşanılan tablonun pamuk-
ta da tekrarlanacağinı söyleyen Türkiye
Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim
Yetidn. pamuk ve pamuk ipliğı ıthaiatı-
nm üretimi vuracağını belirtti. Türki-
ye'de tanmın planlı yapılmadığına değı-
nen Yetkin, üreticinın birönceki yılki fı-
yatlan göz önünde bulundurarak üretım
yaptığını anımsattı. Ucuzluğu gerekçe-
siyle pamuk \e pamuk ipliğı ıthal edıl-
İthalat vüzde 86 arttı
Önceki yıllarda pamukta dış ticaret
fazlası veren Türkiye, yanlış tanm
politikalan >üzünden acık veren
ülke konumuna geldi. Pamuk ve
pamuk ipliği ithalatı 1995'te 1994'e
göre yüzde 86'lik bir artışla 419
milyon dolardan 782 milyon 440 bin
dolara çıkarken, ihracatta yüzde
19'luk bir gerileme yaşandı. DlE'ye
göre 1995'in ilk 10 ayında pamuk
ve pamuk ipligi ithatatı yüzde 86.5
artış göstererek, 782 milyon dolara
yük^ldi. Bu dönemde pamuk ve
işlenmiş pamuk ihracatı yüzde 19
daralarak 399 milyon dolara
geriledi.
mesinin ıç pıyasadaki talebı azaltacağı-
nı ifade eden Yetkin. talep azlığı nede-
niyie iç piyasada oluşan fıyatlann çift-
çiyi tatmin etmeyeceğini. bunun ileriki
yıİIarda üretimin daralmasına neden ola-
cağını iddıa ettı. Yetkin, yerli ıplik üre-
tıcilerinın de ithalat yüzünden kepenk
kapatmak zorunda kalacağını söyledi.
Pamuk ve pamuk ıpliği ithalatmın
yerli üretimi vuracağını söyleyen Çu-
kobırlik Gene! Müdürü Mustafa Gök-
çedağ, bundan 3-4 yıl önce tanm ürün-
lerinde kendine yeten 7 ülkeden birı
olan Türkiye'nin şu anda birçok tanm
ürününü ithal etmek zorunda kaldığını
belirtti. Aynı tablonun pamukta yaşan-
masını önlemek için tedbir alınmasını
isteyen Yücedağ, "Tekstilci ve konfek-
siyoncu kâr edecek diye çiftçinin e/ilmc-
sine göz yummamak gerekir" dedı.
5 Nısan Kararlan'nın ardından bır-
liklerin ihmal edildiğini söyleyen Yüce-
dağ, devletten bedavapara vermesını is-
temedıklerini, yüzde 46 faizli kredi ve-
nlmesini istediklerini söyledi. Tckstil-
cilerin pamuk alımlannı bır \ıla dağıt-
mak istemelenne karşın, üreticınin elin-
deki ürünü 4-5 ay içinde satmak istedik-
lerini hatırlatan Yücedağ. depo görevı
gören birliklerin desteklenmesi halinde
tekstilcinin ithalata yönelmekten vaz-
geçeceğini ileri sürdü. Yücedağ. geçen
yıl resmi rakamlara göre 240 bin ton pa-
muk ıthal edildiğini bildirdi.
Izmir Ticaret Borsası Başkanı Hasan
Ozmen ıse, iki yıldır yerli üreticinin pa-
muğu dünya fıyatlannın 10-15 bin lira
altında sattığını vurgularken. bu duru-
mun ileriki yıllarda pamuk üretim alan-
lannın daralmasına neden olacağını ile-
n sürdü. Özmen, gümrük birliğine ge-
çışın pamuk \e pamuk ıpliği ithalatını
azaltmayacağını iddia ettı.
Gümrük birliğine gırildikten sonra
AB dışındakı bütün ülkelere konulan
lotalann pamuk ve pamuk ıpliği itha-
latında büyük bir azalma yaratmayaca-
ğını söyleyen tekstilci Eski İstanbul
Tekstil Hammadde Ihracatçılan Birliği
Başkan/ Evrensel Erdoğan, AB'dc
tekstil ve hazır giyim ıhracatında uygu-
lanacak fark giderici verginin ıthal
ürünlerdekı ucuzluğun cazıbesıni yitir-
mesine neden olmayacağını vurguladı.
Tekstil ihracatçısının üretimde yerli
ürün kullanması halinde üretim mali-
yetlerinin yükseldiğini ilen süren Gı-
yım Sanayıcileri Derneği yönetim ku-
rulu üyesi veeski başkanı Ali Mahmut
Abra ise ucuz ıthal pamuk ipliği kulla-
nılan ürünlerin fıyatlannın dünya piya-
salannda rekabet edebilecek duruma
geleceğini söyledi.
Türkiye'de tanm üretimi \eriikerJmininplanlı bir denge
içindegelişmediğini ka> deden pi> asa çevreleri, çiftçinin ar-
tan ithalat nedeniyie zarara uğratılıp küstürülmesi halin-
de olan daralmasının kaçınılmaz olduğunu savunuyorlar.
Emeklilere
düşük fark
ödendi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- 1.3 katnlyon
liraya ulaşan iç borç
stoku nedeniyie kaynak
sıkıntısı yaşayan
hükümet, emekli farklan
ve nema ödemelerinde
kesınti yaparak tasarruf
sağlamaya çalışıyor.
Ek göstergesi 2400 ve
üstünde olan emeklilere 1
ocaktan geçerli olmak
üzere verilen zam
çerçevesinde dün
yatınlan farklann ocak
ayıyla sınırlı tutulduğu
belirtildi. Emekli 3
aylıklannı ocak başında
alan memurlar, dün
yatınlan farklann
yalnızca ocak ayını
İcapsadığını bildirdiler.
Emekli Sandığı Genel
Müdürlüğü yetkilileri ise
konuyla ilgili olarak
çelişkıli açıklamalar
yaptılar. Üst düzey bir
yetkılı, Maliye
Bakanlığı'nm kaynak
aktarmaması nedeniyie
farklann düşük
yatınldığını belirtirken.
bir başka yetkili farklann
tam yatınldığını ancak
emeklilerin daha yüksek
zam bekledikleri için
tepkı gösterdiklerini
söyledi.
SSK'den haciz torpilli şirket, vergi borçlulan listesinde de yer aldı
Attila'ya vergi yüzsüzü kaympeder
LTFUKTEKtN
ADANA - Maliye Bakanı
İsmet Attila'nın devreye gi-
rerek "haciz torpili" yaptır-
dığı kayınpederinin, "vergi
yûzsüzü" olduğu ortaya çık-
tı. SSK'yeveişçilere 15 mil-
yar liraya yakın pnm ve ta-
sarruf fonu borcu olan "tor-
pilli kayınpeder" Necip Var-
lık'ın, yatırmadığı vergiler
nedeniyie doğan borcunun
4 milyar lirayı geçtiği öğre-
nildi.
Mersin'de kurulu Sumas
Su Makineleri Sanayii Ko-
lektif Şirketi'nin arsasına
geçen yıl SSK tarafından
koyulan haczin. Maliye Ba-
kanı tsmet Atilla'nın devre-
ye girmesinden sonra başka
daha önemsiz ve satılması
güç bır arsaya kaydınlma-
sıyla başlayan tartışmaya
yeni bir boyut
eklendi. Işçile-
rin 1988 yılın-
dan bu yana
zorunlu tasar-
ruf fonu hesa-
bına para >a-
tirmadığı anla-
şılan. aynca
SSK primlen-
ni de ödemedi-
ği belirlenen
işadamı Necip
Varlık ve or-
taklannın ver-
gi borcu oldu-
ğu da anlaşıldı Bakan Atti-
la'nın kayınpederi Necip
Varlık, Mersin Uray Vergi
Dairesi'ne şirketi Sumas
için 11689 numarayla kayıt-
lı. Şirket aynca Mersin Tica-
ret ve Sanayi Odasfna da
3204 numarayla kayıtlı üye.
Geçen yıl ac Manan "ver-
gi yüzsüzleri"
arasında 5
milyar 464
milyon 652 li-
ra borcu bulu-
nan Sumas
şirketinin. bu-
güne kadar bu
borcun ne ka-
dannı ödediği
konusunda
henüz bilgı
edinilemedi.
Mersin'de
. . „ . vergi borçlan-
Malıye Bakanı Attıla. n ı
j n c e
| e r n e y e
alan Maliye Bakanlığı mü-
fettişlerinın, Bakan Atti-
la'nın şirketi Sumas'ın dos-
yasınıaçamadıklan, konuy-
la ilgili girişimlerinin üst
makamlarca engellendiği de
ortaya atılan savlar arasın-
da.
Kayınpederi Necip Var-
lık'ın şirketi Sumas'm SSK
prim borcu nedeniyie dev-
reye girdiği öne sürülen Ma-
liye Bakanı Attila'nın "ha-
ciz kolaylığı" sağlatmak
amacıyla bizzat SSK Mer-
sin Müdürü Bedirhan BiJ-
gin'i telefonla üç kez aradı-
ğı öne sürüldü.
SSK Müdürü Bilgin'in de
açılan telefonlara karşılık
olarak "Esneklikzor. Yuka-
ndan talimat gelmesi gere-
kir. Ben kendi başıma iş ya-
pamam" diye yanıt vcrdiği
öne sürüldü. Daha sonra
devreye sokulan SSK Genel
Müdürü Kemal Kılıçdaroğ-
lu'nun ve Baş Hukuk Müşa-
viri Murat Aslan'ın ımzala-
nnı taşıyan talimat yazısı
gönderilince, başka bir de-
yişle "yukarısı talimat ve-
rince" haciz işlemlerinde
kolaylık sağlandı.
DtSK'TEiN SANAYİ BAKANI'NA ÇUKOBİRLİK TEPKİSt:
Bakan, sözleşmeyi çiğnedi
ADAMA (Cumhuriyet Güney fIleri
Bürosu)-CHP'li Sanayi ve ticaret
Bakanı FuatÇay'ın. çoğu hemşensi olan
59 kişıyi giderayak Çukobirlik'te kadrolu
işe aldırmasının. daha önce sendikayla
bağıtlanan toplu iş sözleşmesine de
aykın olduğu belirlendı. Başka bir
ifadeyle: "Çukobirtik'te yeni kadrolar
tahsis ediidiğinde" bu gereksınimin
-\levsimlik işçiier arasından
kar>ılanacagma" yönelik hüküm
çiğnenmiş oldu. Sanayi ve Ticaret
Bakanı Fuat Çay'ın, çoğu yakını
ve hemşensi olan kişılen "borç
krizT ve "personel fazlası"
bulunan Çukobirlik'te ışe
başlattırmasıyla ortaya çıkan tartışmalı
icraatının DİSK Tekstil Sendıkasfyla 2
Ekım 1995'te bağıtlanan toplu iş
sözleşmesinin 19. maddesınde yer alan
hükmüne de aykın olduğu anlaşıldı.
1 Ağustos 1994 ile 31 Temmuz 1996
tarihlerini kapsayacak bıçimde yürürlüğü
olan sözleşmenın "Bölüm 2, Madde 19,
Hizmet Aktinin Kapsamı" başlıklı
hükmünde aynen şöyle denıliyor:
"Sözleşznenin imza tarihinden sonra,
iplik dokuma veya boya basma
fabrikalannın sürekJi kadrolannda her
ne sebeple olursa olsun bir boşalma
olduğunda veya bu ünitelerde yeni
kadrolar tahsis ediidiğinde, boşalacak
veya yeni tahsis olunacak bu kadroiara
her işyerinin kendi içinde olmak
koşuluyla, mevcut mevsinılik işçiier alınır.
Bu uvgulama sendikanın da
görüşü alınarak mevcut
mevsimlik işçilerin kıdemleri
dikkate alınmak suretiyle
gerçekleştirilir..."
Çukobirlik Genel Müdürü
Mustafa Gökçedağ, altında
imzasının bulunduğu toplu iş
sözleşmesindekı hükmü anımsatarak
yönelttiğımiz "Sözleşme çığnenmiş
olmuyor mu" yolundaki sorumuza,
"Haklısınız. Ancak bu sorunun muhatabı
ben oimaktan çıktım" demekle yetindi.
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak,
"İmzaladı0mız toplu iş sözleşmesine
aykınlıgı asla kabul etmeyiz" diyerek
personel atamasına tepki gösterdi.
IŞÇININEVRENEVDEN
ŞÜKRAN SONER
Sivil Toplum Örgütlerine
Ne Oldu?
Kendileri de Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda gözal-
tına alınanlar arasında olup, Metin Göktepe'nin,
ozellikle de gazeteci olduğu içın dövülerek ölümüne
tanık olanlar, kendi yaşamlarını riske ederek kamu-
oyu önünde tanıklık yaptılar.
Emniyet Müdürü, Sorumlu Bakan, Göktepe'nin gö-
zaltına alınanlar listesinde bulunmadığını, komik yük-
seklikteki bir duvardan düştügünü falan söylerken
yanlannda başına vura vura, "gazeteciyim" dedikçe,
daha da öfkeli vurmayı sürdürerek öldürüldüğüne ta-
nıklık yapmak gerçekten yürek ister.
GazetecilerCemiyeti, bütün basın kuruluşları üye-
lerine yeterli duyarlılık aşılayamasa, kitlesel çıkış ya-
pamasalar da en azından sorumlu çıkışlar yaptılar.
Medya, olayın acı gerçek ve çıplaklığını yok saya-
mayınca, birkaç içtenlikli çıkış dışında, usulen sahip-
lenmiş oldu. Ama toplum olarak böylesine ağır, acı-
masız, devlet adına işlenmiş terör suçuna karşı çık-
mada hâlâ çok yetersiz ve duyarsısız.
Cezaevlerinde olup bitenleri ise neredeyse onay-
Ityor gibiyiz. Bireyler olarak değil belki, ama sıvil top-
lumu var eden, demokrasiyi geliştırecek sıvıl toplum
örgütleri olarak.
196O'lı, 7û"li yıllarda insan haklarının, sosyal dev-
letin, demokrasinin sahibi ve bekçisi, kitlelere yol
gösterici etkin sivil toplum örgütlenmeleri vardı. Baş-
ta ışçi sendikalan, demokratik meslek örgütleri ön-
celikle kendi üyelerinin çıkarlan doğrultusunda, top-
lum çıkarlarının gözetilmesinde, etkili, yol göstericiy-
diler. Güçlü çıkış ve eylemleri oiumsuz gelişmelerde
engelleyici rol oynuyordu.
12 Eylül'e, globalleşmenin, yeni sömürü düzeninin
ideolojik etkisi de ekJenınce, çalışanlar, halk çoğun-
luğundan yana sivil toplum örgütlenmeleri, siyasi par-
tilerle paralel darmadağın oldular.
Ayakta kalan ve çok daha fazla güçlenen, sadece
sermayeden yana sivil toplum örgütleri oldu. Doğru-
su yanlışı tartışılır, ancak bugün TÎSK, TÜSİAD, Oda-
lar Birliği çok etkili, sermayeden yana sivil toplum ör-
gütleri olarak etkili varlar.
TÜSİAD, yine kendi çıkarlan açısından dahi doğ-
ruluğu- yanlışlığı tartışılır, hükümet oiuşumuna ağır-
lığını koyuyor, ANAYOL'u gerçekleştirmek üzere ça-
ba gösteriyor. Güneydoğu, eğitim, sosyal güvenlik,
anayasa değişilikleri üzerinde, yaklaşımları eleştirile-
bilse bile cıddiyeti eleştirilemeyecek raporlar hazır-
latıyor. Yaşamın heralanında üyelerinin çıkarlan doğ-
rultusunda söyleyecek sözü ve ağırlığı duyuluyor.
Ya işçi sendikalan, üye ağırlığı nedeni ile Anka-
ra'da duyulması gereken Türk-lş ne yapıyor? Kamu
toplusözleşmeleri, işçiier ciddi boyutta hak kaybet-
miş olarak imzalanana kadar, kaçınılmaz ortalıktay-
dı. Sendika başkanlarını 4 yıl daha iktidarda tutacak
genel kuruldan sonra adeta yok oldu.
Fırlayan faizler, iç borçlanma, enflasyon, işçi ücret
artışlannı sıfıriayıp genye götürmemış gibi. Deforme
olmuş medya bile çöken sosyal güvenlik sistemi,
SSK, hasta ve ilaç kuyruklan, ucuz ekmek kuyrukla-
n ile daha fazla ilgili. Hükümet oluşumu, daha doğ-
rusu oluşamaması sankı işçileri, halk yığınlanm hiç il-
gilendirmiyormuş gibi Türk-lş'in, işçi sendikalarının
tümünün, demokratik örgütlerin söyleyecek sözleri
yok. Oysa bırakınız söz söylemeyı, halkın çıkarların-
dan yana yaptırımcı ağırlık koymalan gerek.
İşçi sendikalarının, demokratik kitle örgütlerinin,
meslek odalarının yaşanan çok sıcak ve ağır terör
olaylan üzerine nasıl etkili, caydıncı tepkıleri olmaz?
Herkes köşesine çekilmiş, Refah'ın iktidar olması
ile gelişebilecek olumsuzluklann korkusunu yaşıyor.
Refah, zorunlu göçle kent varoşlanna yerieşen, ye-
ni, çok daha yoksul, işsiz, eğitimsiz kitlelere, sabah
alaca karanlığında ucuz ekmek kuyruğuna girenlere
ulaşırken beyler koltuklannda çay-kahve sohbeti, de-
dikodu, sonra da meyhanelerde, yurtdışı gezilerinde
başkanlık saltanatını yaşıyor.
Evet, sivil toplum örgütlerine, sendikalara, Türk-lş'e
ne oldu böyle?
ÖİB'den fiyat düşüşüne savunma:
Köytaş'ın mali durumu
4 ayda bozulmuş
• Özelleştirme Idaresi, 1995 Martfnda 150 bin
dolara sonuçlanan ihalesi, "gerçek değerinin
altında" gerekçesiyle iptal edilip. ağustosta
bunun yansı kadar bedelle aynı kuruluşa satılan
Köytaş'ın, iki ihale arasında önemli mali yükler
altına girdiğini ileri sürdü.
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Köyceğız'de
kurulu KÖYTAŞ'ın satışıy-
îa ilgili tartışmalar dinmi-
yor. Tlk ihalede 285 bin do-
lara satılan KÖYTAŞ, ıtiraz
sonucu açılan ikinci ihalede
150 bin dolara satılmış ve
olayla ilgili "usulsüz-
lük"savlan ortaya atılmıştı.
Özelleştirme Idaresi Baş-
kanlığı, iki ıhaledeki fiyat
farkına gerekçe olarak "Şir-
ketin özelleştirme işlemleri
sırasında geçen sürc içerisin-
de mali yapısında önemli de-
ğişiklik olmuş ve şirket bun-
dan oiumsuz yönde etkilen-
miştir" açıklamasını yaptı.
Ilk ihalenin iptalı-
ne neden olan ikin-
ci satış için de iptal
başvurusunda bu-
lunanCHPKöyce-
ğiz llçe Başkanı Salih Er-
bay ise gerekçeyi mantıklı
bulmadığını büdirdi ve "Bu
işte avanta kokusu var, şaibe
var" dedi.
ÖtB'ce. ilk kez 1995
Mart ayında satışa çıkanlan
KÖYTAŞ'la ilgili tartışma-
lar sürüyor. Ankara'dan
Mehmet Baybars Gögez ile
ABG şirketi ortak girişimi.
açılan ilk ihaleyı 285 bin do-
larla kazanmıştı. KÖY-
TAŞ'ın "ııcuza girtiği" sav-
lanyla yapılan itiraz sonucu
satış iptal edılmış ve ihale
yenılenmiştı. Ağustos ayın-
da yapılan satışta ılk ihale-
yi kazanan ortaklık, 150 bin
dolarla ihaleyi kazanmıştı.
Özelleştirme ldaresi Baş-
kanlığı. ihaleyle ilgili mak-
satlı haberlerin ortavaatıldı-
ğını savundu.
ÖlB'den yapılan açıkla-
mada şöyle denildi:
"285 bin dolarhk teklifin
aJındığı Mart 1995tarihinde
açılan ihalede şirketin ser-
maye arttınmı yeni gerçek-
leşmişti ve buna bağlı olarak
şirketin kasasında 3.5 mil-
yar lira nakit vardı. Bu rutar,
son ihaleve kadar erişmiştir.
Şirketin Siart 1995 tarihin-
de açılan ihale sırasındaki
toplam kıdem tazminatı >ü-
kü \3 milyar lirayken bu
miktar son ihalede 4.4 mil-
yar liraya çıkmıştır. Mart
1995 tarihinde açılan ihale
sırasında şirketin özvarhk-
lan 8J milyar liravken son
ihalede büvük
liraya inmişrir.
Devam etmekte
olan 9 ayn dava
son ihale sırasında şirket
aleyhine sonuçlanmış ve şir-
kete toplam anapara ve tab-
mini faizleriyle biriikte yak-
laşık3S milyar lira düzeyin-
de ek bir yük getirmiştir. Şir-
ketin Mart 1995 tarihinde
açılan ihale sırasında toplam
birikmiş zaran 14J milyar
lirayken bu rakam Mayıs
199*5 itibanyla 21 milyar li-
raya çımış, aralık 1995 sonu
itibany la 30 milyar liraya çı-
kacağı tahmin edilmektedir.
Aynca son ihale sırasında es-
kiden gelen ve giderek bü-
yüyen vergiye SSK borçlan
için ilgili kurumlar takibata
geçmiş ve SSK haciz işlem-
lerine başlamıştır. Buna
bağlı olarak da şirketin ya-
şatılma malivetieri artnıış-
tır."