Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 OCAK 1996 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Metin Göktepe
M Baştarafı 1. Sayfada
rü Orhan Taşanlar ve olaya
kanşan emniyet görevlileri-
nm, 'kasten adam öldür-
me'nin de araiannda bulun-
duğu 7 ayn suçtan cezalan-
dınlması istendı. Demokra-
tik. kitle örgütleri Izmir'de
de. Taşanlar ile Göktepe'yi
gözaltına alan görevliler
hakkında Eyüp Cumhuriyet
Savcılığı'na suçduyurusun-
da bulunmak içın imza
kampanyası başlattı. lstan-
bul Emniyet Müdürü Taşan-
lar ise Göktepe için terö-
rist' demediğini söyledi.
Gazeteci Metın Göktepe,
Ankara'da anıldı.
Çağdaş Hukukçular Der-
' neği'nin çağnsı üzerine dün
saat ll.OO'de Eyüp Adliye-
si 'nde, araiannda Metin Gök-
tepe'nin annesi Fadime Gök-
tepe, babası tbrahim Gökte-
pe ve kardeşlen İhsan, Derviş,
Paşa Aziz ve Meryem Gökte-
pe ile gazetecilenn de bulun-
duğu yaklaşık iki yûz kişi top-
landı. ÇHD Istanbul Şube
Başkanı Levent Tûzel, poli-
ı sin, çevresinde çok sıkı gü-
venlik önlemleri aldığı ve gi-
riş çıkışlarda kimlik denetimı
ve üst araması yaptıği adliye-
nin önünde yaptığı açıklama-
da, derneğin çağnsı üzerine
bütün Türkıye'den 2 binden
fazla suç duyurusu dilekçesi
geldiğini söyledi. Adliyede
toplananlann da verdiği di-
lekçelerle bu sayının üç bini
aştığını kaydeden Tüzel, bu
dilekçelerin "yaşama hakkt-
nasahipçıkH)"anIannnda bi-
rer çağn olduğunu belirtti.
Tûzel açıklamasında. "Istan-
bul polisinin 8 ocakta insanla-
n saaderce gerekçesiz gözalb-
naalarakdövdügiinü. birga-
Z£teciyiökJürdüğiinü~öne sü-
rerek ınsanların 'yaşama bak-
kını\ "basın özgürlüğünü',
'halkın haber aJma özgürlü-
ğünü' ağır derecede ihlal et-
tiğini bildirdi. Zaman zaman
toplananlann "Metinler _öl-
mez, Evrensel susmaz", "Öz-
gür basın susrurulamaz".
"Susma. sustukça sıra sana
getecek" sloganlanyla kesilen
konuşmasında Levent Tûzel
şöyle dedi:
"Zor ve şiddet kullanan
devietin silahlı güçleri, lutn
akıtrnaktan. yasalan hiçe say-
maktan korkmuyor. Çünkü
devietin himayesinde oJdukia-
nndan. >aptıklan bütün suç-
lar yanlânna kâr kalıyor. Bu
silahlı güç nedenhle hukuk
dddi birtehdit altındadır. Es-
Idden kapalı odalanla yapılan
işkence artık spor salonlann-
ı'da, herkesin gözü önünde ya-
pıfayor. Muhalifleri yok et-
melde bir yere varamazsuıız.
> Metin'in katUlerini istivoruz.
Jstanbul polisini bu vah$ete
itenieri görev başında istemi-
•yoruz."
Tüzel'in konuşmasından
•'sonra topluca adliy_eye giren,
araiannda Kemal Ozer. Doç.
Lfiık Uras ve İHD Istanbul
Şube Başkanı Ercan Kanar.
Işçi Partisi yöneticileri Tay-
ftın Tabakoğlu. Sibel Karaoğ-
lu ve Halil Alkanın da bulun-
duğu kalabalık. soruşturmayı
yürüten Savcı Erol Canöz-
kan'a verdikleri dilekçelerde,
Istanbul Emniyet Müdürü
Orhan Taşanlar ve 8 ocak gü-
nü gözaltı işlemi yapan bütün
polis, amir, müdür ve memur-
lar hakkında "adam öldür-
mek,adam ötdürmeyeazmet-
tirmek, seyahat özgüriiiğünü
engellemek. haber alma öz-
güriüğünü engeliemek, top-
lanma ve gösteri hakkını en-
geliemek. işkence ve kötü mu-
amete" suçlanndan dava acı-
larak cezalandmlmasını iste-
di.
Göktepe'nin ailesi adına
vekâletname üstlenen yakla-
şık 100 avukatın verdiği suç
duyurusu di!ekçesinde_ de
Içişleri Bakanı Teoman Ünü-
san, Istanbul Emniyet Müdü-
rû Orhan Taşanlar, Istanbul
~ Emniyet Müdür Yardımcısı
Kemal Bayrak. tstanbul Em-
niyet Müdürlüğü Çevik Kuv-
vet Müdürü, olay günü görev-
li olan emniyet müdürleri ve
;.yardımcılan, Göktepe'nin
ı gözaltına alınması emrini ve-
. ren komiser yardımcısı, Ab-
dullah ve tlhami adlı polis
memurlan ile Eyüp Kapalı S-
por Salonu'nda görevli bulu-
nan polislerin cezalandırıl-
ması istendi. Dilekçede, şikâ-
yetçi olunan kişilerin "kasten
adam öldürmek". "suç işle-
mekiçin sahip okluğu memu-
riyet kırvvet ve araçlannı kul-
laJDmak", "suç işleyenleri sak-
lamak ve suç kanıtiaruu yok
etmek" gibi suçlan işledikle-
ri savunulurken gazeteci Me-
tin Göktepe'nin gözaltına alı-
narak Eyüp Kapalı Spor Sa-
lonu'nda öldürüldügü ileri
sürüldü. Olaylann tanık anla-
tımlanyla anlatıldığı ve olay-
la ilgili kanıtlann eklı olduğu
dilekçede, hakkında şikâyet-
çi olunan kışılere dava açıla-
rak cezalandınlmalan isten-
di. Suç duyurusu dilekçeleri-
nin verilmesinden sonra adli-
yede toplananlar sessizce da-
ğıldılar.
26 ocakta toplanacak ola-
ğanüstü genel kurul hazırlık-
lan için dün bir araya gelen
D(SK Genel Başkanı Rıdvan
Budakbaşkanhğındaki DİSK
BaşkanJar Kurulu, Evrensel
gazetesini ziyaret ederek baş-
sağlıgı diledi. Budak, burada
yaptığı konuşmada, Metin
Göktepe'nin görev yaptığı sı-
rada dövülerek öldürüldügü-
nü, bu cinayetin sorumlulan-
nın ortaya çıkanlması gerek-
tiğinı söyledi.
İmza kampanyası
ÇGD. İHD ve ÇHD Izmir
şubeleri, Istanbul Emniyet
Müdürü Orhan Taşanlar ile
Göktepe'yi gözaltına alan gö-
revliler hakkında Eyüp Cum-
huriyet Savcılığı'na suç du-
yurusunda bulunmak için im-
za kampanyası başlattı.Çuku-
rova Gazetecüer Cemiyeti
(ÇGC) Başkanı Tamer Unal
da dün düzenlediği basm top-
lantısında, Evrensel gazetesi
muhabiri Metin Göktepe'nin
ölümü ile ilgili iddialann
açıklığa kavuşturulmasını is-
tedi.
TaşanJar: Terörist
demedim
Istanbul Emniyet Müdürü
Orhan Taşanlar, öldûrülen
Metin Göktepe için hiçbir za-
man "terörist" ifadesi kullan-
madığını belirterek "Bunun
aksini söyievvn varsa yüzles-
meye haanm" dedi. Taşan-
lar, "Sabancı sonısturması
çok yönlü olarak sürdürül-
mektedir. Eldeki veriler en iyi
şekilde değericndiriliyor. Bu
konuda şu an fazla bir şey söy-
lemek istemiyDrum'' dedi.
Öte yandan CHP lideri De-
niz Baykai'ın, Göktepe'nin
öldürülmesi olayıyla ilgili
olarak da Devlet Bakanlan
Mehmet Sevigen ve Adnan
Ekmen'in çabalannı sürdür-
melerini istediği ve "balkın
devlefle banşması için faille-
rin bir an oncc bulunması ge-
regme" dikkat çektiği bildi-
rildi.
Anma topbnüsı
Ankara Büromuzun habe-
rine göre gazeteci Göktepe, •
Ankara'da anıldı. Yüksel
Caddesi'ndeki lnsan Haklan
Anıtı önünde dün düzenlenen
anma toplantısında konuşan
İHD Ankara Şube Başkanı
Naciye Erkol. Göktepe'nin
öldürülmesine tepkisiz kalın-
mamasını vurgulayarak ola-
yın sorumlulannın bir an ön-
ce ortaya çıkanlması gerekti-
ğini söyledi. Demokrasi, ba-
nş ve halklann kardeşliğini
istediklerini kaydeden Erkol,
Orhan Taşanlar'ın göreve
başladıktan sonra söylediği
"İstanbııTa kafa kopannaya
geldun" sözlerini eleştirdi.
Erkol, vurttaşlan, her ayın
17'sinde lnsan Haklan Anı-
tı'nın önünde buluşmaya ça-
ğınrken olaylara tepki göste-
rilmemesi durumunda sıkın-
tılann yoğunlaşarak artacağı-
nı belirterek yargısız infazla-
ra ve gözaltında yaşanan iş-
kence olaylanna dikkat çekti.
Anma toplantısı sırasında
Can Şenliği Oyunculan, şair
Ataol Behramoğlu'nun "Ve
Cellat Lyandı Uykusun-
dan"adlı şiirinden uyarladık-
lan oyunu sergilediler.
g
Demirel, TEMA yöneticilerini kabul etti
6
Türkiye toprakları
•tehlike altında'
"- ANKARA (Cumhuriyet
(
Bfirosu) - Cumhurbaşkanı Sû-
teyman DemireL Türkiye top-
' raJclannın büyük bir erozyon
'tehdidi altında bulunduğuna
"işaret ederek "Türkiye'nin
Verimli topraklan bitki örtü-
sünün kaybı nedenh le denize
akıyor. sabah sofraya gelen te-
mejgıda maddeleri birer birer
eksilryor" dedi.
Demirel, Türkiye Eroz-
yonla Mücadele Vakfı (TE-
MA) yöneticilerini, Çankaya
Köşkü'nde kabul etti. Türki-
' ye'nin topraklannın msanlık
,'tarihinin en uzun zamandan
beri işlenen topraklan oldu-
ğunu vurgulayan Demirel.
bugün bu topraklann erozyon
tehdidiyle karşı karşıya bu-
lunduğunu bildirdi.
Türkiye'nin verimli top-
raklannın, bitki örtüsünün
kaybı yüzünden ya denize ak-
.tığını ya da sellerle gelen kum
ve çakıiın verimli toprak ör-
tüsünü kapattığını belirten
T)emirel, her sabah sofraya
gelen temel gıda maddeleri-
nin birer birer eksildiğini kay-
detti.
Dünyanın kendisine yeten
7 ülkesinden biri olan Türki-
ye'nin çok sayıda besin mad-
desini dışandan satın aldığı-
na dikkat çeken Demirel.
"Türkiye, kendisine yeterlili-
ğini korumalrvdı" dedi.
TEMA Vakfi Yönetim Ku-
rul Başkanı Vekili NihatGök-
ylgitde Türkiye'nin çöl olma-
sı sorununun hiçbir sorunun
ardına koyulamayacağını
kaydederek, erozyon sonucu
susuzluk, çorakhk ve verim
kaybı yaşandığına dikkat çek-
ti.
Slaytlareşliğinde Cumhur-
başkanı Demirel'e bilgi su-
nan TEMA Vakfı Başkanı
Hayrettin Karaca da Türkiye
topraklannın yüzde 97.3'ü-
nün erozyonla karşı karşıya
bulunduğunu, bunun yüzde
63.5'lik bölümününde şiddet-
li erozyon olduğunu ifade et-
ti.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
Ülkemizde yaşamını bu sanatla ka-
zanan yaklaşık 250 bin kişi var. Top-
lumumuzun "örgütlü" kesimleri ara-
sında yer alan mühendislerin en üst
organı, Türk Mühendis ve Mimar
Odaları Birliği (TMMOB). Buna bağlı
22 oda var. Bu odalann ülke çapında
115 şubesi, 27 bölgetemsilciliği, 586
il ya da ilçe temsilciliği, 475 işyeri tem-
silciliği bulunuyor.
"Mühendislik" unvanını kullanan
herkes, odaya üye olmak duaımun-
da. Bu nedenle örgütlenme zemini
geniş.
Mühendisliğin tanımını dikkatle
okuduğumuzda, bu meslegi seçmiş
kişilerin toplumsal yaşamdaki yerinin
de geniş olduğu ortaya çıkıyor.
Mühendislerin mesleklerinin hakkı-
nı verebilmesi için "akJını" kullanma-
sı gerekiyor. Aklın yolu bir olduğuna
göre de önemli bir dilimi çağdaş, de-
mokratik bir dünya görüşüne sahip.
TMMOB ve buna bağlı odalann ço-
ğunluğunda bu dünya görüşüne sa-
hip yönetimler var. Bu, 12 Eylülönce-
sinde de böyleydi. 12 Eylül'den en
çok yara alarak çıkan kesimlerin ba-
şında mühendisler ve onların örgüt-
leri geliyor.
Yıllar süren "onarım", olumlu bir
yolda devam ediyor.
Medyada hak ettikleri oranda yer
almamalarına karşın, toplumsal mu-
halefet işlevini, 1980'li yıllardan daha
aktif biçimde yerine getiriyortar.
Mühendisler Göreve...
Bu durum, doğal olarak pek çok ki-
şinin de işine gelmiyor. Bunların ba-
şında da belediyeler geliyor.
Her "hizmet" için önce "kaç oyge-
tirir" hesabı yapan belediye başkan-
ları, kentlerin sağlıklı büyümesini is-
teyen mimar ve mühendisleri karşıla-
nnda bulunca tepki gösteriyorlar. An-
kara'da bunun çok örneği yaşandı.
Anakent Belediye Başkanı Melih
Gökçek ne odalan dinledi, ne Danış-
tay'ı. Görünen o ki, başta Istanbul ve
Ankara olmak üzere belediye baş-
kanlan, bu "sorunu" kökten çözme
kararı aldılar; 34. dönem genel kurul-
larının başladığı şu günlerde yöne-
timlere yandaşlannın gelmesi için ola-
ğanüstü çaba harcıyorlar.
ASKİ salonlan ve belediye evinin
odaları sonuna kadar açık.
Türkiye'nin içinde bulunduğu siya-
si dağınıklık, doğal olarak toplumun
her kesimini etkiliyor. Gerici kesimle-
rin oda kongrelerinde başanlı olma-
sı, oda yönetimine istekli olan ve çağ-
daş kesime dayalı adaylann parça-
lanmasına bağlı. Aksi halde varlık
göstermeleri çok zor.
Mühendisler, tabii ki sağlıklı olarak
düşünecekler ve gereğini yerine ge-
tirecekler, ama solun, çağdaş kesimin
"düşmez" denilen kalelerinin büyük
ölçüde "parçalanmışlık" nedeniyle
gericilerin eline geçtiğine tanık oldu-
ğumuz için anımsatma gereği duyu-
yoruz.
Çağdaş ve aydınlık birTürkiye'den
yana olan kesimler için Köy Enstitü-
leri hangi işlevi gönmüşse RP için de
imam-hatip okuilan o işlevi yerine ge-
tiriyor. Bu okullardan mezun olanla-
nn yüzde 70'i imam-hatiplik mesleği-
ni değil, sosyal ve fen dallannı seçi-
yor.
Bu durum dikkate alındığında oda-
lara bugünkü konumlarından çok da-
ha önemli görevler düşüyor.
Bugünkü sıcak durum, tüm mü-
hendis ve mimarların oda kongrele-
rine katılmalan. Ancak orta ve uzun
vadede yapılması gereken ise bu ka-
lelerin daha da sağlamlaştınlması ve
işlevsel kullanılması.
Mühendisler, oda içi demokrasiyi
partilerden çok daha başanlı uygulu-
yorlar. Kongrede aday olmak isteyen
kişiler listeleniyor ve resmi olmayan
birönseçim yapılıyor. Burada ilk sıra-
lan alanlar kongreye katılıyor. Diğer-
leri, genel olarak çekiliyor.
'Mühendizi değiştirmeli...'
Örneğin, Ankara Elektrik Mühen-
disleri Odası'nın bu hafta sonu yapı-
lacak kongresi için yapılan önseçimi
AJi Yiğit kazandı ve taban eğilimine
dayalı bir liste oluşturuldu. Odalann
çoğunda bu yöntem benimseniyor.
Ancak, kongreye katılan mühen-
dislerin çoğu, bir sonraki kongrede
görüşmek üzere odadan aynlıyor.
Oysa mühendislerin hem kendi
mesleklerine hem de topluma karşı
sorumluluklan var. Kentleşme adına,
sanayileşme adına ne yapılıyorsa
harcını mühendisler kanyor.
Doktor, hastaya tanı koyduğunda
sağaltım için izlemesi gereken yol
bellidir. Bir başkası ona, "Öy/e değil
böyleyapacaksın" diyemez. Mühen-
dis için de benzer durum geçerii.
Hasta bir kenti ele alan mühendis
ya da mimar tanıyı koyduğunda, ne
yapması gerektiğini bir başkasının
komutuyla söylüyorsa bu kentin iyi-
leşmesi olanaksızdır Mühendisin, mi-
marın bu konuda özgür olabilmesi
için öncelikle örgütlü olması gerekli.
Aksi halde önümüzdeki kuşaklar
salt yöneticileri değil, mimar ve mü-
hendisleri de affetmeyecek.
Yazıyı bir anıyla noktalayalım.
19Ö0'lann başıydı. Dönemin Anka-
ra Belediye Başkanı Murat Karayal-
çın, metronun temelini atmıştı. Kızı-
lay trafığe kapatılmış, hafriyat bölge-
sinin çevresinde tahta bir duvar örül-
müştü. Yurttaşlann çalışmalan izle-
mesi için de 7-8 metrelik bir kuleoluş-
turulmuştu.
Bir öğle vakti ben de çıkıp baktım.
Yanımda iki yurttaş Anadolu şivesiy-
le konuşuyor:
- Çok derin değil gibi...
"Evet, burdan metiro değil depo
olur... Dükkân falan ney..."
- Mühendizini değiştirmeleri lazım...
"Du bakalım, biraz bekleyelim..."
TUHAF BİR GECE Bu akşam 2 0 : 1 O
Eğlence ve müziğe
doyacaksınız!
Cenk Koray'ın sunduğu programın
konukları, Maftmut Tuncer, Moğollar
ve Kamuran Akkor... Bahadır'dan
(Suat Sungur) 'Tuhaf Haberier7
!
MERKEZI HABER MERKEZ
Feministler ayı
avında...
Üstelik İstanbul'da
değîl Kaçkarlar'daJ
K a n a I T - --mm •' • •
u r E k r o n ı
OLAYLARIN
ARDHVDAKİ
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
ya'ya bırakıldı. Rusya bu
topraklariçin, "yakınkom-
şu" kavramı geliştirdi. Bu-
na, "arka bahçe" politika-
sı dersek abartma olmaz.
Benzer durum, Rusya
Federasyonu sınırları için-
deki özerk cumhuriyetler
için de geçerii oldu. Rus-
ya, topraklarında bağım-
sızlığı çağrıştıracak hiçbir
girişime izin vermedi. Her
türlü yönteme başvurarak
bastırdı. Batı'nın bu tutu-
ma tepkisi, cılız demeçler-
den öteye geçmedi.
Rusya'nın, Orta Asya ve
Hazar petrolünün geçiş
bölgesinde bulunan Kaf-
kaslar'da hiçbirödüne ya-
naşmayacağı dikkat çeki-
yor.
Bu bağlamda Çeçenle-
rin, hak ve özgürlüklerini
arttırma çabasından so-
nuç alabilmeleri için, ko-
nuyu uluslararası aJana ta-
şımalan gerekiyor. Ancak
bu, terör eylemleriyle ba-
şarılamaz.
Çeçen direnişçiler ken-
di topraklan içinde verdik-
leri mücadeleyi anlatabi-
lirler. Ancak, Karadeniz'de
gemi basmak, hiçbir hak-
lı gerekçeyle açıklanamaz.
Zira terör "çözüm " yön-
temi olarak benimsenirse
ucunun nereye kadar uza-
nacağı belli olmaz.
Türkiye'de yaklaşık altı
milyon Kafkas kökenli
yurttaşımız var. Doğal ola-
rak bu bölgeye ilişkin her
harekete karşı duyarlılar.
Ancak bu duyarlılığın akıl
süzgecinden geçirilerek
eyleme dönüşmesi gerek-
li. Terör eylemleri, Çeçen-
lerin haklılığına gölge
düşürmekten başka bir
işe yaramayacaktır
•••
Cinayete
bekçi de
tanık
EMİNE KAPLAN
AJSKARA - İnsan hakla-
nndan sorumlu Devlet Ba-
kanlığı'nca, Evrensel gaze-
tesi muhabiri Metin Gökte-
pe'nin ölüm nedeninin araş-
tınlması için görevlendiri-
len 2 kişilik heyet tarafın-
dan hazırlanan ön raporda
yer verilen bulgular, gözal-
tma alınan gazetecinin öl-
dürülmesi konusunda poli-
sin üzerindeki kuşkulan art-
tırdı. Raporda. Göktepe'nin
cesedinin, polis kayıtlann-
daki gibi çay bahçesinde
değil, gözaltına alınanlann
toplandığı Eyüp Kapalı
Spor Salonu'nda bulunma-
sına tanık olaniar arasında
salonun bekçisinin de yer
aldığına dikkat çekildi. fn-
san haklanndan sorumlu
Devlet Bakanı Adnan Ek-
men, Emniyet'in olayı ay-
dınlatmak için olumlu bir
çaba içinde olduğunu göz-
lemlediğini söyledi.
Polis tarafından gözaltı-
na alındıktan sonra öldürül-
müş olarak bulunan Evren-
sel gazetesi muhabiri Metin
Göktepe'nin ölüm nedeni-
nin araştınlması için insan
haklanndan sorumlu Dev-
let Bakanlığı'nca görevlen-
dirilen 2 kişilik heyetin,
araştırma raporunu hafta
sonuna kadar tarnamlayaca-
ğı bildirildi. Ön raporda,
Göktepe'nin gözaltına alı-
nanlann toplandığı ve Eyüp
Kapalı Spor Salonu'nu da
içeren stadyum alanında öl-
dürüldüğü belirtilirken ce-
sedin polis tarafından iddia
edildiği gibi çay bahçesinde
değil, salonda bulunduğu
kaydedildi. Ön raporda, ce-
sedin salonda bulunduğuna.
başta salonun bekçisi olmak
üzere gözaltında bulunan
diger kişilerin de tanıklık et-
tiği vurgulandı.
lnsan haklanndan sorum-
lu Devlet Bakanı Adnan
Ekmen, Cumhuriyet'e yap-
tığı açıklamada, raporun.
tamamlandıktan sonra Baş-
bakan Tansu Çiller'e sunu-
lacağını bildirdi. Emniyet
Genel Müdürlüğü'nün, ola-
yın zanlılannın ortaya çıka-
nlması konusunda olumlu
bir çaba içinde olduğunu
gözlemlediğini kaydeden
Ekmen, "Ben. kişisel olarak
suçlulann ortaya çıkanlaca-
ğına inanıyorum" dedi.
Emniyet Genel Müdürü
Cemil Serhadlı da önceki
gün katıldığı Show TV'nin
32. Gün programında yap-
tığı açıklamada, Gökte-
pe'nin öldürülmesiyle ilgi-
li iddialann bütün polis teş-
kılatı için "onur sorunu" ol-
duğunu belirtti.