Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 1996 PERŞEMBE
14 KULTUR
PEN'in, Onat Kutlar anısına düzenlediği 'Anlatı Yanşması' ödülü Sabri Kuşkonmaz'a verildi
4
Erken yetkhıleşıııiş bir bflgeydi...'
KültürServisi- Geçen yıl bombalı bir
saldın sonucunda yitirdiğimiz Onat Kut-
lar'ın anısına PEN Yazarlar Derneği'nin
düzenlediği "Anlatı Yan$ması"nın ödü!
törenı, önceki akşam Beyoğlu Küçük
Sahne de, yakınlannın \e sevenlerinin
katıldığı bir "anma toplantısı^nda ger-
çekleştirildı. Leyla ErbiL, Orhan Duru,
Adnan ÖzyaJçıner, Demir Özlü ve Suat
Karantay'dan oluşan seçiciler kurulu ta-
rafından "Kıyımın Kıyısında._" adlı ya-
pıtıyla Sabri Kuşkonmaz'ın "yapıtın-
daki anlatım özgünlüğü vanında. toplu-
mumu/un bugün içinde >aşadığı karga-
şa ve onun yarattığı acılan yansıtması ve
Onat Kutlar'ın deyimiyle ölenleri uzun
günlere gömmesi açısından ödüle değer"
görüldügübelirtildi.
Aynca toplantıda Onat Kutlar'ın anne-
si Meliha Kutlar'ın ve ailesınin koyduk-
ları para ödülü. sanatçının oğlu Cazal
Kutlar tarafından Sabri Kuşkonmaz'a
verildi Aydın HatipoğlıTnun sunduğu
toplantıda, PEN Yazarlar Derneği Baş-
kanı Şükran Kurdakul, Orhan Duru,
Öner Yağcı, Gülsen Tuncer, Cengiz Bek-
taş ve Hilmi Yavuz söz aldılar. Toplantı-
da sunuş konuşmasını yapan Aydın Ha-
tipoğlu, butoplantılannbıranlamdatop-
lumsal belleğimızi canlı ruttuğunu söy-
lerek bu toplantının . "Kubilay'dan Ve-
dat Demircioğlu'na Sıvas'ta Madımak
Oteü'nde vakılan Asım Bezirci, Metin
Altıok. Behçet Aysan, Umut Kaynar ile
birlikte vakılan 37 insanımızdan Onat
Kutlar'a, Yasemın Cebenoyan'a kim-
vurduya getirilip yok cdi'cn binlcrce in-
sanımıza ve nihayet gazeteci Metin Gök-
tepe've sahip çıkmak ve onlann anısının
önünde saygıyla eğilmek ve birbirimizin
om/unu yanımızda hissetmek" anlamı-
nı taşıdığını belirtti. Daha sonra söz alan
PEN Yazarlar Derneği Başkanı Şükran
Kurdakul. derneğın çağdaş klasıklenmi-
zin yaşamasına katkıda bulunmak ama-
cıyla bu ödülleri düzenlediğini, geçen
yıl Orhan Kemal'in 25. ölüm yıldönü-
münde öykü dalında düzcnlenen bu ödü-
lü. bu sene kalleşçe bir ölümle aramız-
dan 'aynlttınlan' Onat Kutlar'ın anısına
düzenleme karan aldıklannı söyledı.
Onat Kutlar'ın bu olağanüstü ölümü ne-
deniyle her yıl başka bir uğraşı dalında
Pen Yazarlar
Derneği'nin
düzenlediği.
Kunar'ı anma
toplanüsına
Şükran
Kurdakul, Orhan
Duru, Oner
Yağcı, Gülsen
Tuncer, Cengiz
Bektaş ve Hilmi
Yavuz katıldıtar.
Onat Kutiarm
annesi Meliha
Kutlar'ın da
bulunduğu
törende Sabri
Kuşkonmaz'a
ödülü, Kutlar'ın
oğhıGazal
Kutlar verdL
(Fotograf:
DEVRİM
BARAN)
ödüller vermeye devam edeceklerini
sözlerine ekleyen Kurdakul. Onat Kut-
lar'ın kişiliğine ve sanatçı yönüne ilişkin
olarak da "Onat Kutlar'ın en öndegeJen
özelliklerinden biri, yasak sorulara yanrt
aranıa gücünü gösteren bir sanat adamı
olmasıdır. Yasak sorular 'Ben kimim?'
ile başlar. Çünkü 'ben kimim'in yanıU,
usa bağlı olma>an insanlan rahatsız eder.
Onat Kutlar her zanıan toplumsal sava-
8. Ankara Uluslararası
Film Festivali Kitle Hetişîtn Odiilü verüiyor
KültürServisi-15-24 mart tarihlerinde yapılacak olan
8. Ankara Uluslararası Film Festivali Yürütme Kurulu,
her yıl verdıği 'Kirte lletişim Ödülü'nü 1996 yılından
baslayarak ıkı dalda vermeyı kararlaştırdı.
Odüllerin her ikisi de kişiler ya da kunımlara verile-
bilecek.
'Kitle tletişim Ödülü'nün biri sinemaya olumlu kat-
kıda bulunan bir TV kurumuna ya da bir TV sorumlu-
suna (yapımcı, yönetmen) sunulacak. Diğer kitle ileti-
şim ödülü ise yazılı basına aynldı. Her yıl, sinemaya
olumlu katkıda bulunan bir gazete, dergı ya da gazete-
ci, sinema eleştirmenı ve yazan bu ödüle değer görüle-
cekler.
Festıvalın Yönetme Kurulu, bu yılki ilk 'Kitle lleti-
şım Ödülü' ıçın. TV ızleyıcilennde sinema bilincmi
güçlendırmesı ve Türkıye'de en nitelıklı sinema filmle-
rini yayınılaması nedenıyle TRT'nin TV 2 kanalını seç-
ti. 'Kitle lletişim Ödülü'nün diğeri ise Festival Yürüt-
me Kurulu tarafından, çok zorekonomik ve yönetsel ko-
şullar altında yay mını sürdüren ve karşılaştıgı zoriukla-
ra karşı nitelıklı düzeyini koruyan '25. Kare' adlı sine-
ma dergisine venldi.
Kısa metrajlı filmlerin, ulusal sıncmalan besleyen en
önemli damar olduğu düsüncesinı ilk festivalden bu ya-
na sürdüren Ankara Uluslararası Film Festivali, 8. sinı
düzenleyeceği bu yıl da 'kısa mctrajh' filmlere ayn bir
önem veriyor.
'Türk Kısa Film Tarihinden'
1996 Martı'nda 'Türk Kısa FılmTarihinden' adlı bir
bölümle izleyici karşısına çikacak olan fılmler arasın-
da Türk sınemasına ilk uluslararası ödülü kazandıran
HititGüneşT (Sabahattin Eyüboğlu- Mazhar Sevket lp-
şiroğlu, 1956 Uluslararası Berlin Film Şenligı Gümüş
Ayı Ödülü) ve 197O'lı yıllann kısa film uygulaması ve
düşünüşü açılanndan önemli birörnek çalışmaolan 'Ha-
Bç' (Altan K. Yalçın. 1973) gibı belgesel filmlere yer ve-
rildiği gibi; Şefik Güngör'ün 'Haluk Haluk'u. Ersin
Alok'un 1985 Barclay ABD Film Festıvah'nde birincı-
lık ödülü alan 'Zoma' adlı kurmaca kısa fi Imlen ve Türk
Canlandırma Sineması'nın önemli örnekleri olan
'Amentü Gcmisi Nasıl Yürüdü' (Tonguç Yaşar) ve 'tp-
ler' (Les Cordes- Meral. Cemal Erez), 'Evliya Çete-
bi'(Yalçın Çetin) ve 'KibritJer' (Mehmet Celal Ülken),
uzun bir aradan sonra ızlcyıcı karşısına çıkacak filmler
arasında olacaklar.
Her üç alanda da Nur Akalın (Bugün Senden Mektup
Aldım). Yeşim Ustaoghı (Otcl). Necmi Aydın (Monaha-
sa), Fethi Kaba (Korku1 uk). BahadırTosun (Gölge Oyu-
nu) gibi genç yönetmenler de yer alacak. Yanşma dışı
göstenm olan 'Türk Kısa Film Tarihinden' adlı bölüm-
de, sinemaseverlerin ilk kez 8. Ankara Uluslararası Film
Festivali'nde görme olanağını bulacaklan fılmler de ola-
cak: Artun Yeres'in bir gravür canlandırma olarak ger-
çckleştırdığı 'Don Khote'u ılc Meral-Cemal Erez iki-
lisinin son çalışmaları olan 'Kayıp MasaUar'. Festival-
de aynca. 'Canlandırma Filmlcri Sergisi'. 'Türkiye'de
Kurmaca Kısa Film', •Canlandırma SinemasT ve 'Bel-
gesel Sinema'nın serüvenıne ışık tutacak panel, oturum
ve söyleşıler düzenlenecck.
şımı örgütlerle, örjjütlenmeyle biriestir-
me bilincine sahip bir insandı. Bunun ya-
nı sıra birey olma ustahğuıı göstermiş te-
kilden çoğula gitme ustalıgı kazanmış bir
sanatçıydı. tkinci özelliği ise bir uygarbk
savaşımcısı olmasıdır. Onat Kutlar'ın uy-
gariık savaşından bizi kimse bir adım bi-
le geri alamayacakar" dedi.
Onat Kutlar'ın daha çok edebi yönü-
ne ilişkin bir konuşma yapan Hilmi Ya-
vuz ise Onat Kutlar'ın özellikle düz ya-
zidaki ustalığına hayran olduğunu vur-
gulayarak 'Bahar İsyancıdır' ve 'Yeter ki
Kararmasuı'da yazann şiir, deneme ve
öykü arasındaki sının çok zarif ve ince-
likli birsjekıldekaldırabildığini söyleye-
rek "Özellikle Bahar Jsyancıdır, bana so-
rarsanız, Türk düzyazısının belki de bas-
yapıtıdır" dedi. Onat Kutlar'ı erken ol-
gunlaşmış, yetkinleşmiş bir bilge olarak
tanımlayan Hilmi Yavuz, onun bu yet-
kinliği yakalamasında Güneydoğu'da
geçirdigi çocukluk ve gençlik yıllannın
da etkisi olduğunu söyledi.
Toplantıda söz alan bir diğer konuş-
macı ise Öner Yağcı oldu. Öner Yağcı,
Onat Kutlar'ın çeşitli yazılanndan alın-
tılarla süsledıği konuşmasında, yazann
günümüzde hâlâ sıcaklığını ve anlamını
koruyan şu sözlerine yer verdi: "Her öl-
dürülenlebir evren yok edilir. Hiçbir kut-
sal amaç, hiçbir ideoloji. hiçbir hak, hiç-
bir öfkc, hiçbir yetki doğrulamaz öldür-
meyi. Hiçbir şiddette kazanan yoktur.
Herkesin birden kaybettiği tek oyundur
terör. Korkunç bir oyundur. Terör için-
dejim." Orhan Duru ise Onat Kutlar'ı
ölümünün üstünden bir yılın geçmiş ol-
masına rağmen aynı acıyı daha da kat-
lanmış olarak duyduklannı belirterek
"Kutlar, btzim kuşağın özel ve öncü be-
yinlerinden biriydL Topiumumuzun ge-
çirdigi ve bugün de geçirmekte olduğu
bunahmlar içinde umutsuzluğu dirence
çevirmesini bilen bir insan oldu" sözle-
riyle andı sanatçıyı. Ödül alan Sabri Kuş-
konmaz da kısa bir konuşma yaparak
^Bu ödülün acı, buruk bir yanı var.
Öhımden sonra ortaya çıkan bir ödül bu"
dedi. Aynca Onat Kutlar'ın kaybettiği-
miz koşullann halen devam ettiğini ve
bunun ödülü acılaştırdığını, amayinede
ödül almanın güzel olduğunu söyledi.
Şiirsel bir metinle Kutlar'ı anan Cengiz
Bektaş ve Onat Kutlar'ın şiirlerinden ör-
nekler seslendiren Gülsen Tuncerdege-
ceye anlam katan diğer konuşmacılardı.
Değerli kardeşimiz, dönem arkadaşımız
~HASAN~
KAMK'ı
üzücü bir uçak kazasında kaybetmenin derin
üzüntüsü içindeyiz.
Kardeşimize Tann'dan rahmet, ailesine ve tüm
camiamıza başsağhğı dileriz.
GALATASARAY LİSESİ
1977 MEZUNLARI
Merhume Zarife Kadayıfçı ile merhum
Hüseyin Kadayıfçı'nın kızlan, merhume
Hacer Güres ile merhum Celal Güres'in
gelinleri, Makbule Büke, Rabia Akgün.
Fethiye Altuğ ile merhume Meliha Güray'ın
kardeşleri, merhurn Akil ve Nasır Güres'in
yengesi, Feyzi Öktem'in kayınvalidesi,
merhume Ender Salihoğlu ile Nedret
Öktem'in anneleri, Olcay Öktem'in
anneannesi
SEYFİYE GÜRES
(MAVIŞ)
17 Ocak 1996 Çarşamba günü (dün),
İstanbul'da hakkın rahmetine kavxışmuştur.
Cenazesi, 18 Ocak 1996 günü (bugün)
Beşiktaş Sinanpaşa Camii'nde kılınacak öğle
namazından sonra, Ortaköy Kabristanı'ndaki
aile mezarlığında toprağa verilecektir.
Allah rahmet eylesin.
Kızı: NEDRET ÖKTEM
Idris
Erdınç
ŞOFÖR İDRİS'İN
KOMÜNİZM
ÜLKÜLERİ
UĞRUNA
ADANMIŞ
YAŞAMINI
ALKIŞLAMAYA
ÇAĞIRIYORUZ.
18 OCAK 1996 Perşembe
Saat: 14.30 Karacaahmet Camii
TKP-TBKP ve SBP'den
Arkadaşları
Romanlarınız ve ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel.: 554 08 04
ŞOFÖR
IDRİSİ
KAYBETTİK
Yaşamı boyunca
komünlst mücadelenln
kararlı bir neferl olan
yolda$ımızı
18 Ocak Perşembe
günü alkışlarla
uğurluyoruz.
SııC 13:30da Karacaahmet
Mezarlık Mûdûrlttgü Anftndc
(Zeyncp Kamil) bula^nyornz
SOSYALİST İKTİDAR PARTİSİ
Aksa Jeneratör San.
A.Ş.'ye ait
20.12.1995 tarih,
085995, 085996,
085997 numarah
faturalann aslı
kaybolmuştur.
Hükümsüzdür.
ÇETİN DEMİRTAŞ
Marmara Üniversitesi'nden aldığım öğrenci
pasomu kaybettim. Hükümsüzdür.
AYŞEGÜLSOYCAS
abdülcabbar
Nüfus cüzdanımı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
LALE BAKIREZER
Öğrenci pasomu
kaybettim.
Hükümsüzdür.
FATİH BUKAĞILI
CANLI MÜZİKTE
BU HAFTA
ISTANBUL
KIZLARLBEYOÖLU
MEYHAN ESİ
HER PERŞEMBE
...ADAMTÜRKCE
CARŞAAAfe^
TÜRKCEPOP
~ ' ' K- PAZAR
SONAT&
ORHANTÜRKCE POP
PAZARTESİ-SALI
CUMA-CUA^ARTESİ
0 212 243 63 95 / MİS SOKAK 11- BEYOĞIU (BEYMENİN SOKAĞI)
Yeni içeceğiniz
"ALTIN TEBESSÜM"
Bugün arayan herkese
bir şişe armağan.
Tel: 0212 -531 86 87
Içinkde veya çevrenizde
ülkemiz içın çalışma
potansiyelinin varlığını
hissediyorsunuz, ama
nasıl ve nereye
yönlendireceğinizden
emin değilsiniz.
ÇAĞDAŞ
YAŞAMI
DESTEKLEME
DERNEĞİ'ni
aramanız, yaşamınızda
yeni bir ışık yaratabilır.
Tel.: 275 50 82
Muatnıner
araca Tıyatro Çıkmazı
Beyoğlu - Israııbul
T R I B U N A L
"Non-Stop Music
n
HIKMET Ç n i
lımı
ııtn
1,
HİKMET ÇETlNKAYA'nın
YENİ KİTABI
KUZU
POSTUNDA
KURT
Isteme Adresi:
Cumhuriyet Kitap Kulübü
Tel.: 512 05 05
Tribunal'de
yeni bir yıldız daha
doğuyor...
Rez; O.Z12. 249 71 79
Mu-smmer
Karaca Tıyatro Çıkmazt
Bcyoğfu - Istanbul
Başka Türkiye Yok.
Haydi Fidan Dikelim.
ORMAN BAKANLIĞI
AĞAÇLANDIRMA VE
EROZYON KONTROLÜ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
IŞnDAKVEYELPAZE
ATİLLA BtRKİYE
Şiirin üzgün Ağları...
Pablo Neruda, halkın ozanı. On yaşında şiir yaz-
maya başlamış; ilk kitabını evinin eşyalannı ve ba-
basının armağan ettiği saati satarak bastırmış; yirmi
yaşındayken artık ünlü bir şair ve Yirmi Aşk Şiiri ve
Umutsuz Bir Şarkı yayımlanmıştır.
Ispanya iç savaşına tanıklık eder; ülkesinden uzak-
larda, oradan oraya gideceğı sürgün yaşamına And
Dağlan'nı at sırtında geçerek başlar. Onlarca ülke,
onu konuk etmek için kucak açar.
Pablo Neruda, ülkesine döndükten sonra da şiir-
leriyle insanlığı yazmayı sürdürür. Insanlığın acılan-
nı, insanlığın durumunu yazar. Yeryüzünde konakla-
mış bir ozandır. Cumhurbaşkanlığına bile aday gös-
terilir; ama o, Allende'ye bırakır yerini ve faşist dar-
bede evi basılıp yağmalanır, birkaç gün sonra da in-
sanlık Neruda'sız kalır.
Yirminci yüzyılın en önemli şairlernde biri olan Şi-
lili Pablo Neruda, şair, diplomat, senatör, polrtikacı
ve komünisttir. 1953'te Lenin Barış Ödülü'nü,
1971'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır.
Neruda, yalnızca bir halkın değil, özgürlüğe koşan
halklann şairi olmuştur. Dizeleri hem aşka hem de öz-
gürlüğe adanmıştı. Dizeleri duvarlarda belgi olur yıl-
larca ve yıllarca:
Biz haikız, yeniden doğanz ölümlerde.
•
Bir şiir, insanın yaşamını değiştirir mi? Ya da bir şa-
ir, bir insanın yaşamını değiştirir mi?
Yıl 1952. Italya'nın güneyinde kendi haline bırakıl-
mış bir balıkçı adasına sürgündeki Neruda çıkagelir.
Gelmesiyle dünyanın dört bir yerinden Neruda'ya
mektuplar yağar. Böylece şairin özel postacısı Ma-
rio, bisikletiyle özel postacılığa başlar.
Belli ki, Neruda'ya gelen mektuplar, adanın tarihin-
de gelmiş mektuplardan fazladır. Mario, Neruda'dan,
özellikle de kadınlann ona olan hayranlığından etki-
lenir, giderek de Neruda'nın dostluğunu kazanır.
Balıkçılıktan hoşlanmayan köyün saf delikanlısı
Mario, şiirin.anlamının peşinde koşar. Nedir bu şiir?
Metafor (mecaz) yanıtını alan Mario, bu kez metafo-
ru sorar. Nedir bu metafor?
Acaba bütün dünya bir metafor mudur? Bu da
Neruda'nın yanrt vermediği bir soru olur...
Mario'nun sezgisel şiir/metafor dünyası vardır.
Onun için balık ağları üzgündür...
Büyük bir şaire tanıklık eden genç delikanlının ya-
şama bakışının değişmesiyle birlikte; Neruda'nın di-
zelerinin gücüyle belki de köyün güzeller güzeli Be-
atrice'e tutulur.
Mario, bisikletiyle "Bisiklet Hırsızlan"r» çağnştırır-
ken Beatrice de Dante'yi çağnştınr.
Aşkın şerbetini içen delikanlı, Neruda'dan yardım
ister: Beatrice'e verilmek üzere bir aşk şııri. Redde-
dilir. Ama yılmaz, izin almadan Neruda'nın şıirterini
Beatrice'e kendi şiiriymiş gibi okur. Öyle ya Şiir, ya-
zanın değil, ihtiyacı olanındır."
Şiiri "kullanmasınr öğrenen Mario, yazmasını da
öğrenecektir. Şiir, bir insanın yaşamını niye değiştir-
mesin ki?
•
Pablo Neruda'nın Italya'daki sürgün yaşamına
odaklanan Michael Radford'un yönettiği Postacı
adlı filmi gördünüz mü?..
Yıllann usta oyuncusu Philippe Noiret (Neruda),
filmini görmeden yaşamını yitiren Italya'nın son dö-
nem gözde oyunculanndan Massimo Troisi (Mario)
ve Akdeniz kadınını imleyen esmer güzeli Maria Gra-
zia Cucinotta'nın (Beatrice) oyunculuklan ve gö-
rüntünün "resimsel" özelliği Postacı'yı bir sinema
şölenine dönüştürüyor.
Yaşamda şiire ne kadar gereksinim duyulduğunun
filmi bir bakıma. Anlatılan Neruda olunca, ister is-
temez, tema da şiir oluyor.
Biz ise şiiri iyice yaşamımızdan uzaklaştırdık. Şiir-
siz bir dünyanın banş getirmesi olanaklı mı?
Oysa ki dilimizin büyük şairieri var. Hem de çok
büyük. Nâzım Hikmet gibi...
Zaten Nâzım Hikmet ile Pablo Neruda, aşkı ve öz-
güriüğü birlikte yazan aynı dilin şairieri değil mi:
Ah, sar beni tutuşmuş ağzınla,
yokla, eğer istersen, gözlerinin geceleriyle.
ama bırakyüzeyim ve uyuyayım bir gemi gibi adın
üzre.
Uğur Mumcu belgeseli
tamamlandı
Küitür Scrvisi - Uğur Mumcu ve demokrasi
mücadelesi üzerine hazırlanan 30 dakikalık "Bir
Pulsuz Dilekçe' adlı belgesel filmin çekim ve montaj
çalışmalan tamamlandı. Mumcu'nun kaybının halk
üzerindeki anlık ve sürekli etkisini araştıran belgeselde
başta Uğur Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu ve ağabeyi
Ceyhan Mumcu olmak üzere çeşitli kesimlerden 27
kişiyle görüşüidü. Mumcu'nun öldûrülmesinin
topluma nasıl yansıdığını konu edinen belgeselde,
Mumcu'nun ölümünden sonra hızlanarak ortaya çıkan
toplumsal hareketler de yer alıyor. Yapımcılığını Erol
Geyran'ın üstlendiği 'Bir Pulsuz Dilekçe'de emeği
olan pek çok kişi gönüllü çalıştı. Belgeselin program
tasanmı ve senaryosunu Nihal G. Koldaş,
yönetmenliğini Dilek lçinsel, seslendirmesini Sacit
Onan, mûziklerini Nadir Göktürk, görüntü
yönetmenliğini Kudret Sabancı, montajını ise Aydın
Aydemiryaptı.
Atatürk Kitaplığrnda pock
fflmleni'
Küitür Servisi - Atatürk Kitaplığf nda cumartesi günü
özellikJe rock müzik ve sinemaya ilgi duyanlann
beğeniyle izleyecekleri bir "söyleşili gösteri'
düzenleniyor. Saat 17.00'de başlayacak olan
'Müzikten Sinemaya Yansımalar' başlıklı söyleşide
rock gruplannm müzikal felsefeleri ve rock
kültürünün genç kuşaklar üzerindeki etkileri ele
alınacak. Söyleşide Led Zeppelin üyelerinin rol
aldıklan 1976 tarihli 'The Song Remains The Same'
belgeseli, The Who grubunun solisti Roger Daltrey'in
başrolünü üstlendiği 'Tommy' adlı rock- opera, Alan
Parker'ın, Pink Floyd grubunun 1979'da yayımlanan
aynı adlı albümünün temalanndan hareketle
gerçekleşrirdiği 'The Wall' (filmin şimdiye dek
Türkiye'de hiç gösterilmemiş olan 95 dakikalık
bölümü ile birlikte) gösterilecek.
Beatriz Martin'denflamenkodans
Küitür Servisi - Beatriz Martin Flamenko Dans
Topluluğu bugün saat 19.30'da Cemal Reşit Rey Konser
Salonu'nda bir gösteri sunacak. Dansa 9 yaşında
başlayan Beatriz Martin, profesyonel anlamda ilk kez
1984 yılında 14. Granada Uluslararası Dans ve Müzik
Festivali'nde sahneye çıktı. 'Nosferatu 2' filminde
Klaus Kinski ile birlikte çalışan sanatçı Mario Maya
tarafından yönetilen 'Reauiem Flamenco'da başdansçı
olarak, 1995 yılında ise 'Italica' festivalinin açılışında
Christina Hoyos ile koreograf Jose Granero'nun
prodüksiyonu olan 'VV'omen'da dans etti.