04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 TEMMUZ 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 1A 0.212.512 05 05 Mts: 0.212.513 90 91 İsraiTdeportakaltoplamaııuı zevki! srail'de çalıştınlmak üzereTürki- ye'den götüailen işçılerle yapıl- mış bir sözleşme örneği ulaştı Vaziyet'e... Sözleşmeye ek ola- rak bir de "taahhütname" hazırlanıp taraflarca ımzalanmış... Ne sözleşmenin ne de taahhütna- menin yasadışı bir yanı var... Işçiler, Iş ve Işçi Bulma Kurumu ka- nalıyla ışealınıyor. Üstelik, işçi ve işve- ren tarafından Ankara'da imzalanmış "taahhütname"nin ortasında "şahrt" sı- fatıyla kurumun mührü ve yetkilisinin imzası bulunuyor. Şimdi "taahhütname"den bazı bö- lümlere gözatalım: "Günde dört sandık (yaklaşık 1400 kg) portakal veya altı sandık (yaklaşık 2100 kg) greyfurt veya ikibuçuk sandık (yaklaşık 875 kg) mandalina-limon top- lamak kaydı ıle ayda 800 dolar ücreti aynen kabul ediyorum. Ücretler bir sonraki ayın 20'sinde ödenecektir" Işçi haftanın beş günü 10'ar saat, bir günü 6 saat çalışacak ve bir gun de ızın yapacak. Günde topladığı her ek san- dık ıçin 2 dolar fazladan ücret alacak, taahhüt ettığınden az toplarsa sandık başına 3 doları kesilecek. Isterseniz, bir işçinin 10 saat çalışa- rak günde 1400 kilo portakalı nasıl top- layacağını hesaplamaya çalışalım. Bir portakal 250 gram ağırlığında olsa 1400 kiloyu bulmak için 5 bın 600 adet portakal toplamak gerekiyordu ki, bu da hiç ara vermeden her 6.7 saniyede portakalları dalından kopartıp, sandı- ğa koymak demek... Greyfurt ıçin bu süre 6 saniyeye iniyor... Işveren yıne de "insafMı davranıp, toplayamadığı her sandık ıçin ücretin- den para keseceği ışçiye yeni bir "fır- sat" venyor: "Gerektiğınde portakal ambala|lama işinde de çalıştırılmayı kabul ederim." Hatta bir başka olanak daha tanıyor: "Tatıl günlennde de yapılacak iş var- sa ışveren iş verdiği zaman bu günler için de maaşa hak kazanılacak, işçı ça- lışmak istemezse maaşından çalışma- dığı süreier kesilecektir." Bu kadan da olmaz demeyin, daha ne "olmaz olmaz'lar var "Yaklaşık bir ay süre ile başka işler- de de çalıştınlabılirim. Şimdiden bunu kabul ediyorum. Lüzumsuz konularia Türk Konsolosluğunu meşgui etmeye- ceğim." Bitmedi: "Tüm bu şartlar dışında meydana gelebilecek, önceden bilin- meyecek birtakım aksilıkler de dahil ol- mak üzere, olumsuzluklan bahane edip çalışmak istemesem bile fırmanın benim için yapacağı masraflan karşı- layıncaya kadar en az üç ay kalıp ça- lışmayı şimdiden kabul ve taahhüt ederim. Aksi halde dönüş ücretini ken- dim ödeyeceğim." İş ve Işçi Bulma Kurumu'nu böylesi bir işe "aracılık" ettiği için kutlamakge- rek! Haydi Türidye K uzey Irak'takı askeri harekât sırasında "Haydi Türkiye, Mehmetçikle Eleie" kampanyası başlatılmıştı... Daha doğrusu Ztraat Bankası'nın açtığı kampanyaya Ankara Gazeteciler Cemiyet'ı "ortak" olmuş ve TRT üç gün canlı yayın yapmıştı... Hürriyet'in nisan ayında yazdığına göre o tanhte toplanan para 4 trilyon lirayı bulmuştu... Bu arada paraların kime verileceğinin bellı olmadığı ortaya çıktı. Halk, Mehmetçik Vakfı için bağış yaptığını sanırken, Ankara Gazeteciler Cemiyeti paralann Genelkurmay Başkanlığı'na verileceğini açıkladı. Ve kampanya Kurban Bayramı sonrası bitecekti... Bayram çoktan bitti kampanya henüz bitmedi. Konuyu Ziraat Bankası Genel Müdürü Cihan Paçacı'ya sorduk. llgınçtir, Paçacı'nın da ne toplanan paranın miktanndan ne de kampanyanın ne zaman biteceğinden haberi vardı! Gürültü(?) Bosna'da etnik savaş yok, hepsi aslında Sırp Thorvald Stoltenberg Norveçli arabulucu soru kutusu Anayasayı deldirtmeyen ad natnrmort duygusallığı nu freniiyor? Arslan Doğao Eroğnl, Ibkat ann. V ur deyince öldürür örneği, Istanbul'dakı "gürültü muhabbetı", Edirnelilerin kafasında patladı... Iznik itfaiyesi iş başında. Zaten şimdi yangın zamant değil! Fatih'te 'tarihi' açıkhava helası Şu sıralar Kırkpınar Şenlikleri'nın sürdüğü Sarayiçi'nin "Çevirmeciler" denen kısmında konut yok... Bölge "meskun mahal" değil. Çayır çimen üzerindeki kır lokantalannda yemek yenip rakı içıliyor... Çevirmeciler'ın özelliği, rakının davul- zurna eşlığinde içilmesi... Gelın görün kı, polis Kırkpınar Şenlikleri'yle birlıkte davul-zuma çalınmasını yasakladı... Neymiş, gürültü oluyormuş... lyi de Çevirmeciler'in çevresinde ne oturan var, ne de yatıp uyuyan! Insanlar oraya eğlenmeye geliyor. Hem de vur patlasın, çal oynasın diyerek... stanbul'un Londra'dantemizol- duğunu söyleyen Tayyip, anla- şılan kafasını pencereden uzatıp fstanbul Büyükşehir Belediye- si'nin hemen karşısındakı Bizans kalın- tılannı görmüyor... Aksaray'dan Şeref Ergün anlatıyor "Kendi haline terk edılmış Bizans ka- lıntıları açık hava helası olarak kullanıl- maktadır." Ne günlere geldık! Yoksa sanatın içi- ne tükürulmesıne razı mı olunmalı... Baksanıza beterin beten de varmış! Ne ki Şeref Ergün'ün söylediğine gö- re Fatih'in ANAP'lı Belediye Başkanı Sadettin Tantan da pek ilgilenmemiş bölgesındekı bu rezaletle: "Bu tanhi eserlenn açık hava helası olarak kullanılmaktan kurtanlması için Sadettin Tantan'a da yazmama rağ- men, ılgilenılmediğini üzülerek gör- düm." Ergün haklı bir öneride bulunuyor: "Tarihi kalıntılar, açık hava helası ola- rak kullanılacaksa. bıraksınlar toprak altında katsın. Hıç olmazsa tahrip ol- mazlar." Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Alıntı ile kalıntı olunmaz. 'Olmakveya olmamak» Her şeyiyavaşyavaş yitiriyoruz' Y üzlerce, bınlerce imza atıldı... Imzalar bıtmiş değil... Insanlar tepkilerini dile getirmeye de- vam ediyor. Diyorlar ki: "Güzelliklen bozmamak gerek." "Bizlerbırazını gördük, çocuklanmız da bu güzellikleri yaşasınlar lütfen." "Her zaman, heryerdesahipçıkaca- ğız." "Olmak veya olmamak... Her şeyi yavaş yavaş yitiriyoruz." "Laik düzene tepki gösterenlere bir- lıkte cevap verilmediği sürece bu çe- lişkiler devam edecektır." "Tarihimızi, kültürümüzü büyük öz- veri ve özenle yaşatmaya, ayakta tut- maya çalışan düşünceyi ortadan kal- dınp, dünyayı atgözlükteri ılegörmemız için çalışanlan kınıyorum." "Ne kadar zor meydana getirildiğini takdir ettiğimiz bu güzelliklerin bilgi- sizce, görgüsüzce kullanılmasınagön- lümüz izin vermiyor." "Çağdışı ve yobazlığınızda kendiniz boğulun. fstanbulumuzu bize bırakın." "Başka Istanbulumuz yok." Bu tepkiler Istanbul Büyükşehir Be- lediyesi'nce kira sözleşmesı uzatılma- yarakTuring'in ışlettiğı kasr ve köşkler- den çıkartılması üzerine dile getirilmiş- ti... Çağdaş ınsanlar Çelik Gülersoy'a destek veriyor, bu tesislerin ortaçağ karanlığına gömülmemesi ıçin sefer- ber oluyordu... Bir taraftan hükümet yasa tasansı hazırlıyor ve belediyenin mülkiyetındeki turistik tesislerin Kültür Bakanlığı'na devrini önenyor, diğer ta- raftan Meclis Başkanlığı'nın destekle- diğı bir önergeyle tesislerin Milli Saray- lar bünyesine alınması isteniyordu. Herkeste bir heyecan bir heyecan! Ama aradan üç-beş ay geçti, Istan- bul için Ankara'da kımse parmağını kı- pırdatmadı bile. Belediyenin "takkeli dekoratör'leri ömeğın Çamlıca'yı benzetedursun yi- ne de Istanbul'u sevenler savaşımlan- nı sürdürüyorlar. Onlar, Gülersoy'u unutmadığı gibi, Gülersoy'u unutanları ve kendilerini uyutanlan da unutmuyoriar! Pasaportumu kaybettim. hükûmsüzdür. HAKAN TEK Pasaportumu kaybettim, hükümsüzdür. HAKAN BAŞIKER Nüfus cüzdanımı, ehliyetimı ve sıgorta kartımı kaybettim, hükümsüzdür. AÜKÖKSAL KtM KİME DUM DUMA BEHİÇAK / -——^—r —A——• > r H A R B İ SEM/H POROY GADDAR DAVUT \UR1 KVRTCEBE /.. A/IHAVET EBSAME SÜRECEK BULUT BEBEK NVRAYÇtFTçt varken uslu urula Ann-em TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAJS 2 Temmuz KADINP/LOTUN ACÖTÜ K4D£RL t9S7'Oe 8UGÛH,UMUJ AM&iİKALi KAOM1 PİLOr AMEUA EABHAKT, UÇAGIYLA DÛKIVA rUBU YAP- MAK. İSrERK£M gÜYÛK OK.yAkJUS'm KAYBOtCHJ: 192e'oe, B'£ PllOTUN yAMIUDA A71AS OKyAAJUSUİ HAVADAAI AŞAN eAOHAftT, OAHA SON&A BU M£S- L£ĞB BAŞLAMIÇTI. fSSZ'DE, YALNI2. uÇARAK AT~ CAS OKVANUSU'NU İLK. ASAM KADtN PiLOr OLAAVÇ, BUK1U, ISSS'TE HAHAIt'bEKl *&D'Y£ G&ÇiÇı Â2- LEMİÇTİ. İKİ Y'L. SOAJgA, CHJfJYA Tl/eu İÇİM YEAJİ GİNe'DeM HAVALANMIŞ, KefJOİSİAl- £U BİR OAHA HAgeB.4UUAMAMlŞTT! 8iR söycS/vrrYe Göfie, •JAPCNIAR 7X - KAFINDAAİ SLE Ö Ü Û TÜ... Dıscover the vvonderful Creen Highland of Gstaad PALACE HOTEL GSTAAD SWITZERLAND Please call- Phone+4130/83131 Tele«a>+4130'433 44 Ronanlannu ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 VEFAT VE BAŞSAGLIGI Genel Başkan Yardımcımız Sn HASAN FEHMİ GÜNEŞ'in gelini, sevgili kardeşimiz YASEMEN'in ani vefatını büyük bir teessürle öğrendik. Merhumeye Tann'dan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL MERKEZİ ACIKAYBIM Güzel gelinimiz, sevgili yavrumuz YASEMEN'i kaybettik. Çok üzgünüz. HASAN FEHMl GÜNEŞ YURDACAN GÜNEŞ gidiyorum bu şehir bu yağmuru bu düşleri bu aşh bu kavgayı bu kederi size bırakarak. 2 Temmuz 1993'te Sıvas'ta yitirdiğimiz şair Dr. BEHÇET AYSAN'ı ve 36 insanımızı saygıyla amyoruz. TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle