28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 TEMMUZ 1995 PAZAR 12 DIZIYAZI 12 Eylül karşı devrimi, biçtiği dar elbiseyi Türkiye'ye süngü zoruyla giydirdi: Sıkıyönetimsiz sıkı düzenBugun 12 Eylül sıstemı- nm ıçınde sıkışıp kalmış bır toplumsal çıkmaz ıçınde- yız 1920'lerde gerçekleşen Kemalıst devnme sahıp çı- karaadığımız ıçın bu çık- maza 12 Eylül'le gırdık Zaten 12 Eylül bızı Kema- lıst devrım ve sıstemden uzaklaştırmak ve bunalım- lara sunıklemek ıçın hazır- lanan bır senaryonun hem son hem de ılk perdesıydı Son perdesıydı, çunkü 27 Mayıs Anayasası'nın getır- dığı özgurlüklenn fazla ol- duğu, anayasanın toplumu karmaşaya ıttığı ılen süru- lerek 2 özgurluklen sınırla- ma gırışımlen 12 Mart'ta ele alınmıştı Ama bu amaç tam gerçekleştınlememış, toplum sıkı duzene alına- mamıştı 27 Mayıs Anaya- sası bızım ıçın lükstu Ote yandan, demokrasımıze an- cak ABD'nın çıkarlarına hızmet edılebıldığı kadar ızın venlır Çunkü Amerı- kan Yardım Kurulu'nun (AID) Türkıye'de kurulu- şuyla ılgılı yasaya gore AID'nın amacı, "Birleşik Amerika'daki hür müesse- seleri -gerçek adı>la evren- sel şirketlen- \aşatmaktn-."3 Üçamac Turkıye'dekı 27 Mayıs sonrasmın olaylan ABD çı- karlan ıçın tehlıke yaratı- yordu Şu halde bu gıdışın önü alınmalıydı Emperya- lızmın bu programı, Dıck- son Raponı'yla 4 gündeme geldı Ve bızım ıçın hazırla- nan programın uç amacı şoyle sıralandı Bınncı amaç "Bu sebeple herkes müt- tefikrir ki; bu tehlike muha- lefetin tedrki şekflde parça- lanmasını ve butün arzulan- mayan sonuçlanyla birtikte sol ve sol eğilimlerin benzeri bir bıriik yaratmasııu onte- mek uzere boğulmasını tah- rik eder ve hatta bizi buna zorlar." lkıncı amaç "Diğer taraftan çok mü- essir tarafsızlaştırma çaba- lannın daha başarıyla u>- gulanmasının müşterek gayretlerle sağlanması ge- rekli gorülmektedir. Rejime sadık olmayan devlet me- muıian ve subaylardan en tehlikelileri bir program da- hilinde tasfiye edümek üze- re tespit edilmektedir." Ve uçuncu amaç "27 Mayıs'ın getirdiği anayasanın ban maddeleri, tabii senatöriük mıiessesesi ve benzer diğer problemler gibi kanuni sistemin bazı hukuki a> kınlıklannuı dü- zettihnesi usul ve imkânlan da rejimin gelecekteki em- niyetini garanti edecek bir tedbir olarak duşunulmek- tedir." Topluma yeni elbise DÜŞÜNCE OZGURLUGU ÇIKMAZ! I.EMİN DEĞER •12 Eylül Anayasası'na gore devlet kutsaldı. Evet demokratik bir devletten, kutsal bir devlete geçilmişti. Demokratik devletin, insan haklarına dayalı hakve özgürlükleri fazlaydı. Fazlalıklar alınırken makasın ucu öyle kaçırıldı ki, nefes alınamaz oldu. Çünkü kutsal devlet, her şeyi kendi ıstencine göre düzenliyordu. •Turkıye, 12 Eylül'den bu yana meşruluğu tartışmalı olan bir anayasanın kıskacı altındadır. Şımdı ulusça bir demokrasi sınavından geçiyoruz. Daha doğrusu çağdaş bır toplum olup olmamanın sınavını verıyoruz. Anayaşayı değıştirme gücünü gosterebilirsek cumhurıyetımiz rüştünü kazanmış olacaktır. cumhunyetımız ruştunu ka- zanmış olacaktır Bu sonuç, 70 yıllık cumhunyetın ut- kusu olarak geçecektır tan- he Ama bunun kolay olma- dığmı bılelim1 141-142'den Terörle Mucadele Yasası'na Düşünsel kısırbk yasaldarın sonucu l960'lı yıllarda uygula- maya konulan duzenleme- ler, bu raporla bellı bır dız- geye bağlandı Ve 12 Eylul karşı-devnmıne ulaştık Pe- kı raporun mısyonu tamam- landı mı 1 ' Elbet hayır, tıpkı ABD Anayasası gıbı ekler- le gelıştmlerek uygulanı- yor 27 Mayıs sıstemının top- luma bol geldığını söyle- mıştı darbenın lıden Hep gozumun önundedır, Kon- ya'dakı ılk konuşmaların- dan bınndekı soz ve göste- nsı Kürsüde kendınden emın, anayaşayı elbıseye benzetıp asker elbısesının goğsunden tutarak sağa sola çevırmış ve "Bu elbi- se bize bol geldi" demıştı Terzımız bel- hydı. ama oncelen hıç elbise dıktığmı bılmedığımtz ıçın yenı elbısemız nasıl olacaktı0 Bılmıyorduk' Bunu yaşam ıçınde bır yıl sonra oğrenecektık Elbi- se dıkılmış, bıze sungu zoruyla gıydın- hyordu O da ne0 Acemı terzmın dıktı- ğı elbiseyi, sağını solunu patlatmadan gıymek olanaksızdı Dırenenler çıktı, ama çoğunluk sungünün zoruyla, rejım yapmayı goze alarak gıydı' Ama rejım çok zorda bıraktı, saynlaştırdı toplumu Bugunün bu saynlı toplumu, o rejı- mın esendır Demokratik devletten kutsal devlete 12 Eylul Anayasası nasıl bır rejım dayatmıştı7 Bır kez, bu anayasaya göre devlet kutsaldı. Evet demokratik bır devletten kutsal bır devlete geçilmişti Demokratik devletin. ınsan haklanna dayalı hak ve özgurlüklen fazlaydı Işte bu fazlalıklan alınırken makasın ucu kaçınlmış olmalı kı bu kez de ozgur- lüklen arar olduk Oylesıne daraltılmış- tı kı nefes alınamıyordu Çünkü kutsal devlet, her şeyı kendı ıstencine göre duzenhyordu. Kemalıst devnmın açılım ve yer- leştınlmesıne çalışıldığı. yenı bır toplumsal yapınm temellennın atıl- dığı yıllarda elbet devnmın oznel koşullan gereğı alınan sıkı onlem- lenn sonradan kaldınlması bekle- nıyordu Ama ıç ve dış dınamıkle- nn ters ışlemesı sonucu, değışen egemen ıstenç her koşulda ozgür duşunceye karşıydı Cumhunyetı faşıst ttalya'dan alınan TCY'nın ünlü 141 \e 142 maddelennın kıs- kacına almak, duşuncenın kısırlaş- masına neden olmuştur Çağdaş topluma geçış hazırhğında da gecı- kılmış, ıçıne ıtıldığımız duşunsel kısırlık sonucu, duşunsel özurlu bır toplum oluşmuştu, cumhunyetın evnmleşmesıne ışte bu düşunce öz- gürluğu engel olmuştur 27 Mayıs, bu engelı aşmanın on hazırhklanna başanyla başlamıştı, ama bu çabalar da ıç ve dış dına- mıklenn engelıne takıldı 12 Eylul, değışım ve gehşımın önundekı en- gellerı sıstemleştırdı, anayasa da fa- •Cumhunyeti faşist Italya'dan alınan TCY'nin ünlü 141 ve 142. maddelennın kıskacına almak, düşüncenın kısırlaşmasma neden olmuştur Çağdaş topluma geçış hazırhğında da gecıkılmış, ıçıne ıtıldığımız düşünsel kısırlık sonucu, düşünsel özürlü bır toplum oluşmuştu. •Bugün görünüşte, 141 ve 142 maddeler yürürlükten kalkmıştır, ama yıne de temel hak ve özgurlüklenn sınırlandınlması önlenebılmış değıldır Terörle Mucadele Yasası'nın 12 Eylül Anayasası'na dayanarak getırdığı sınırlama, geçmışı aratmamaktadır. şıst bır duzenın dızgesı olacak bı- çımde hazırlandı Ve duşunce ya- saklan, tam bır koruma aİtına ahn- dı Belkı de anayasanın koruma al- tına aldığı bu temele dayanılarak ve Sovyet sosyalızmının y ıkılması so- nucu tehlıkenın kalktığı goruşüyle 141 \e 142 maddeler Terörle Mu- cadele Yasasf yla (TMY) kaldınl- dı< Bu maddelenn kaldınlması ıçın venlen savaşım çok gecıkmelı de olsa sonuç vermış mıydı9 Bu soru o gunden bu yana yanıt beklemek- tedır Çunku Terörle Mucadele Ya- sasf yla duşunce ozgurluğunun en buyuk engellennden olan TCY'mn 141 ve 142 maddelen yu- rurlukten kaldınlmış göruluyorsa da bu anayasa yururlukte kaldığı surece, seçımı kazanacak faşıst go- ruşlü bır yonetım. bu maddelen da- ha da ağırlaştırarak yemden yasa- laştırabılır Sadece bu gerçek bıle Türkıye'de temel hak ve özgurluk- ler konusunda ne denlı genye du- şüldüğunun gostergesıdır 1 Kaldı kı TMY ıle konulan hukumler çoğu kez. 141 ve 142 maddelen aratma- yacak sonuçlar doğurmaktadır Görunuşte, 141 ve 142 madde- ler yürürlükten kalkmıştır, ama yı- ne de temel hak ve özgurlüklenn sı- nırlandınlması önlenebılmış değıl- dır TMY'nın 12 Eylul Anayasa- sı 'na day anarak getırdığı sınırlama geçmışı aratmamaktadır Yasanın 1 maddesı suçlann yasallığı, yanı hangı eylemın hangı nedenlerle suç oluşturacağının onceden saptanma- sı ılkesıne aykındır Bu hukum ve yıne TMY'nın 7 ve 8 maddelen, açık olmayan, yoruma bağlı soy- lemlerle 141 ve 142 maddelen ara- tacak bır sıstem getırmıştır Devlet boylece 12 Eylul felsefesını zorgu- cuyle tartışmaya kapamakta ve bu zor gücunu, çağdışı bır yasayla ko- rumaktadır Ozetle 12 Eylul <\nayasası Türkı- ye'yı "sıkıyönetimsiz sıkı bir düzen" al- tına almaktaydı Ve elbet tum hak ve ozgurlukler bu "sıkı düzen"ıçınde ele alınacak ve yaşama geçınlecektı Temel hak ve özgürlüklere sınırlama Anayasanın 13 maddesı, "temel hak ve hürriyetterin sınırlanacağı"' bır temel hukum olarak karşımıza çıkıyor Huk- mü okuyalım "Temel hak ve hürriyetler, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlu- ğünün. milli egemenligin, cumhuriyetin, milli güvenliğin, kamu duzeninin, genel asayişin. kamu yarannın, genel ahlakm ve genel sağlığuı konınması amacıyla ve ayrıca anayasanın iigili maddelerinde öngörûlen özel sebepleıie, anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanun- la sınırianabilir." (...) "Bu maddede yer alan genel sınırlama sebepleri temel hak ve hürriyetterin tiımü için gecerlidir." Bu huküm, ınsan haklanna dayalı te- mel hak ve özgurluklen tam anlamıyla denetım altında tutuyor, hayır, tutuklu- yordu Ve anayasa 14 maddesıyle de "Temel hak ve hürriyetlerin kötfiye kut- lanılması" başlığı altında, hak ve oz- gürlüklenn nasıl kullanılacağını olum- suz bır anlatım bıçemıyle düzenlıyor ve aynca sınırhyordu Evrensel ınsan haklan ve ozgurlukle- n, ınsanımızın kullanıp yıpratmaması ıçın güvenceye almmış, kılıt altında tu- tuluyordu Ve bu kılıtler. aynca Devlet Guvenlık Mahkemelen'nın guvencesı altına alınmıştı Işte bu anayaşayı bızler. ozgurlukle- nmızm sınırlandınldığını bıle bıle sun- gu zoru altında verdığımız oylarla ka- bul etmıştık1 Bu meşru sayılamayacak bır sosyal şarttı, sosyal antlaşmaydı Zor altında kabul ettınldığı ıçın meşru- luğunu tartışmaya bıle gerek yoktu Meşruluğu tartışmalı Boyle bır sozleşme ozel hukuk ala- nmda yapılmış olsa, Borçlar Yasası'nın 19 ve 20 maddelenne gore hâkımın el atmasıyla geçersız sayılır Çunku açık- ça ıstenç sakatlığı vardır Burada da toplumun genel ıstencı -ıradesı- tehdıt altında sakatlanmıştır Başka turlü, top- lum sayrılaşmadığı surece, bır oncekı sözleşmeyle (27 Mayıs Anayasası'yla) sahıp olduğu, ınsanın ınsan olması ne- denıyle sahıp olduğu, temel hak ve oz- gürluklennı elınden alan bır sozleşmeyı oylanyla nasıl kabul edebılır0 Bu anayasa, toplumsal ıstencın çeşıt- lı yöntemlerle sakatlanması ve saptınl- ması ve baskıyla oylandığı ıçın hukuk alanında yok sayılması gereken bır me- tındır Toplum gerçek bır düşunce oz- gurluğune ve haklanna sahıp olma bı- hncınde olsaydı, 27 Mayıs Anayasa- sı'nın verdığı dırenme hakkını kullanır ve haklannın gasp edılmesını onlerdı Türkıye 12 Eylül'den bu yana meş- ruluğu tartışmalı olan bu anayasanın kıskacı altındadır Şımdı ulusça bır de- mokrasi sınavından geçiyoruz Daha doğrusu çağdaş bır toplum olup olma- manın sınavını \enyoruz Kendımızı denıyoruz Belkı de tanhımızde ılk kez kendımızı sorgulamaya başladık 1920'lerde adım attığımız çağdaş top- luma doğru ne kadar yol almışız, bu- gün nereye gelmışız 0 Bu sorulann ya- nıtını anyoruz Alacağımız sonuç, çağ- daş uygarlığa gıden yoldakı ıvmemızı arttıracaktır Zor görev Anayaşayı değıştırme gucünu göste- rebılır ve çağcıl bır yonetımın anayasa- sını toplumsal bır şartla (toplumsal bır antlaşma) gerçekleştırebılırsek 12 Ey- lül'u sorgulamada en önemlı adımı at- mış oluruz Boyle bır anayaşayı kabul ederek yururluğe koyduğumuz gun (1) Bu dızı yazann Tekın Yayınevı'nm yayıma hazır- ladığı aynı adlı çalışmasın- dan ahnmıştır (2) Çoğumuz, 12 Mart muhtırasının, anayasanın ongörlüğü demokrasıye ge- çışın gecıkmesı nedenıyle reformlann yapılması ıçın venldığını sanınz Oysa gerçek başkadır Sı- lahlı Kuvvetler'e de Hv K K Batur'un 21 Ekım 1970 tanhh MGK toplantı- sında sunduğu raporda ana- yasanın uygulanması ama- cıyla venldığı soylemı ya- yılmıştır (E Değer) Oysa gerçek bu değılmış Ger- çekte bu rapor, ordudakı, devnmcı hareketlere değ- gınmış Batur'a göre "sokru unsurlar Silahlı Kuvvet- ler'de de yuvalanmıstır: Bu- nun nedeni bu anayasadır. Çünkü bu ... anayasa... ce- miyetimizin seviyesi ustün- de hurnyetler getirmiş olu- şu gibi sebeplerle, Turki- ye'nin bu hale gelmesinin unsurianndan biridir."( Ak- taran Bulent Tanör - Ikı Anayasa - s 44) (3) AID'nın kuruluş ya- sasına göre Bırleşık Ame- nka'dakı hür müesseselen yaşatmanın, ancak bütün dunyaya şamıl bır hurnyet davası ıçınde mümkun ola- bıleceğı mancıyla, az gelış- mış memleketler halklanna, kendı kaynaklannı gelıştır- mek, hayat standartlannı ıyıleştırmek ve sorumluluk- lannı anlamış ıdareler kur- malarını sağlamak üzere sağlam plan ve programlara dayanan ıktısadı kalkınma ıçın kendı kaynaklannı ha- rekete geçırme çabalannda sosyal ve ıktısadı alanda, ABD'nın otekı gorevlı teş- kılatı arasında yardımda bulunmaktir (Buradakı sorumlulukla- rını anlamış ıdareler. ABD'dekı hur muessesele- nn yaşatmak amacını kav- ramış hukumetler olarak anlaşılmalıdır /notum) (4) Tabıı Senatör Haydar Tunçkanat, Temmuz 1966'da, Gumhunyet Sena- tosu'nda bızımle ılgılı bır CIA belgesını açıkladı Belge, o sıralar ABD'nın Ankara Buyükelçılığı'nde görevlı CIA ajanı A16 Dıckson'a venldığı ıçın Dıckson Raporu olarak anı- hr Türkıye'nın gundemıne bırkaç ay yoğun bıçımde egemen olan Dıckson Ra- poru, ne yazık kı daha son- ra gundemden duşuruldu Oysa bu rapordakı değer- lendırmeler ve onenler dık- katle ıncelenmış olsaydı, geleceğımızın nasıl plan- landığını anlayabılu, kımı olaylann gehşmelenne yon verebılırdık Boylece emperyalızmın oyunlannı bozabıhr. 12 Mart ya da Ey- lullenn kıskacına gırmezdık Elbet o onleme bılıncını yıtırmemek, usumuzu kendımız ıçın kullanabılmek koşuluy- la' Bu belge, emperyalızmm benzer ul- kelerdekı oy r unlanna bakarak Türkı- ye'de de gehşmenın ve değışımın önu- nün kesılmesıne ve gıderek temel ılke- lenmıze değın uzanan bır planın on ça- lışmasıydı Ve gelecekteki sosyal ve sıyasal ya- şamımıza kurulacak tuzaklann, dahası toplumu ana hedefınden saptıracak oyunlann on habercısıydı Bu bağlam- da da Kemalıst devnmın ve 27 Mayıs sonrası ıvmelennın onune dıkılmış bır engeldı Işte bugun o engehn ıçınde kıvranıp duruyoruz 12 Eylül sıstemının, ne Mustafa Ke- mal cumhurıyetı ve ne de 27 Mayıs Anayasası'nın getırmek ıstedığı sıstem- le ılgısı vardır 12 Eylul, Kemalıst dev- nme karşı bır eylem ve karşı-devnm- dır Ve bu karşı-devnm, ne yazık ku- rumlaşmıştır Turkıye 12 Eylul'u sor- gulayıp hesaplaşmadıkça ve tasfıye et- medıkçe, yenı bır doneme gıremez Yarın-. En dttşünce tehlikeli silah ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ İnsanlık, Uygarlığı Domuza mı Borçlu? Orman Yuksek Muhendısı Ismaıl Zengingonül ıle Murat Karayalçın'ın eskı Dış ilışkıler Danışmanı Öz- men Kendır'den, aynı konuyu ışleyen bırer mektup al- dım Ismaıl Zengingonül, mektubuna şoyle gırmış "Sayın Mustafa Ekmekçı, Sız uzun yıllardır 'domuzlar hakkında yazıyorsunuz Doğanın bu venmlı hayvanının, ınsanlar tarafından ılk evcılleştınlen hayvanlardan bın olduğu hakkında 'Natı- onal Geographıc' dergtsının Mart 1995 sayısında bır yazı çıktı Bu ara, bılgı olarak Insanoğlunun evcılleştır- dığı yaban koyununun 'Anadolu muflonu' (şu anda Van ve Orta Anadolu'da, Konya Bozdağ'da konınu- yor) olduğu, karakeçının soyunun da 'Anadolu bozuar1 yabankeçısı olduğu, bılımsel çalışmalar sonunda anla- şılmış bulunmaktadır Bu yazı, yabandomuzu ehlıleşb- nlmesının koyun ıle keçılerden önce olduğunu belırt- mesı bakımından ılgı çekıcı görundu bana Bıldığıntz gıbı, ınsanoğlunun yerieşık duzene geçıp buğday, ar- payetıştırdığı yer de Dıyarbakır doğusu " Ozmen Kendır de ozetle şoyle dıyor "Sevgıh Ekmekçı, 45 yıla yakın Cumhunyet okuruyum llgınızı çekecek kısa not eklıdır Bu bılgı, unlü 'Natıonal Geographıc Magazıne'/n Mart 1995 sayısından Fotokopı de çevı- nsı de eklıdır Domuzun, Türkıye'nın değıl, dunya uy- gahığının ve de Anadolu 'ya ılışkın serüvent çok ılgınç geldı Işte çevınsı Acaba eskı uygariıklara (yerteşmelere) domuzlar mı etkın oldu? Arkeologlann çok büyük bır bolümü, eskı ınsanlann avcılıktan, toplamacılıktan vazgeçerek, buğday ve ar- pa ekıp bıçerek, sût ve et ıçın de yaban koyun ve ke- çılennı evcılleştırerek, Doğu Akdenız kıyıtannda yerteş- tıklerıne ınanırlar Fakat bugun Türkıye'nın modern kentı Dıyaıbakır yakınlannda 10 000 yıl oncesıne aıt bulgulan ıçeren kazılar, bambaşka bır tabloyu önümü- ze koymaktadır Bu yorede yuvaıiak taşlardan yapılmış evlerde ya- şayan eskı ınsanlar, gerçekten yaban koyunlan, keçıle- n avlayıp fındık, tohum toplayarak yaşarken aynı za- manda domuz beslıyoriardı Bu eylem, belkı koyun, keçının evcılleştınlmesınden 500 yıl daha öncekı tanh- te meydana gelmıştı 'Natıonal Geographıc' Derneğı tarafından masraflan karşılanan, Delavvare Unıversıtesı'nden Michael Ro- senberg'/n surdürdüğu Hallan Çemı kazılan, bu yöre uygarlığının bırkaç yüzyıl surduğünu de ortaya koy-l maktadır Burada yaşayan ınsanlann domuzu evcılleş-' tırdıklennın kanıtı bu köyluler, dışlen yabandomuzunun dışlennden daha küçuk (dergıde resım de var) evcıl domuz beslemekte ıdıler Bulunan kemıklenn büyük kısmı, eri<ek domuz kemığı ıdı Dışı domuzlann üretım ıçın aynldığı anlaşılıyor Rosenberg, domuz yebştınr- ken oğrenılen yontemlenn daha sonra, yaban koyun' ve keçılennın yetıştınlmesınde uygulandığına man- maktadır" Natıonal Geographıc (ulusal coğrafya) dergısı, 1890'dan ben yayımlanıyor, 14 mılyonun ustunde uye- ye gonderılıyor Domuz konusunda, ılgınç mektuplar yazan Ahmet Aşıa, şoyle dıyor "Sevgılı Ekmekçı, senı tekrar üzeceğım Dün Istanbul'dan Ankara'ya kadar, çıplaklaşan Ana- dolu bozkıriannı acıyla yemden seyrederek geldım Bundan oncekı, yanı islamlıktan öncekı bütun top- lumlar, Anadolu'da bağ ve meyve yetıştırmışler, bunliar- dan şarap, pekmez, tukenmez, şıra, hardâlıye, pestıl, kuru üzüm, ıçı bademlı fındıklı, fısbklı pekmez sucuğu, bulama, sıri<e gıbı urünler uretmışler, bunlan bır yıl bo- yunca kendılen ve hayvanlan yıyerek bolluk ve sağlık ıçınde yaşamışlar, büyuk lımanlar kurarak dunyanın her yanına satmışlar, guçlu uygartıklar kurmuşlardır Şarabı yasaklayan Islamlığın Anadoiu'da yayılmasıy- la, Islamlaşarak fanatıkleşen butun ulkeler gıbı, Turkı- ye de çölleşmıştır Çunkü erozyonu önleyen bağlar ve meyvelıkler bırer besın kaynağı olmaktan çıkmış ve yok edılmışlerdır Tek yıllık bıtkı alanına dönüşturülen bütün eğımlı alanlardakı toprak, yağmurlarla akmış, rüzgârla uçmuş, çukurtara dolmuştur Oysa çokyıllık eskı bıtkı ortusu yalnızca toprağı korumakla kalmıyor, aynı zamanda budanarak halkın odun ve kereste ge- reksınımını de karşılıyor, ormanlar kesılmıyordu Ağaçlık yoreler, çıplak yorelere gore yağmur, kar su- lannı 120 kez daha hızlı emdığı ıçın, sular sele dönuş- muyor, yaz boyunca yeraltı su kaynaklan, dereler, göl- ler kurumuyor, bıtkıler taban suyuyla beslenıyordu Bıtkıler, hayvanlar, ınsanlar sağlıklıydı Bır de bılındığı gıbı, çok güzel ve genç olan ıkıncı kansı Sara'yı 'kardeşımdır' dıyerek firavuna veren Hz. Ibrahım, odul olarak aldığı erkek davarlan, sığırlan, halkın sureklı domuz yemesı yuzünden satamayınca ve oğlu Ismail'; keserek Allah'a kurban etme göruntu- sü altında 'kurban soylencesı'r» çıkararak 'koç'u kut- sayıp domuzu haram kılınca, elındekı rnalları satıp zengın oldu Ancak, domuzun bıraktığı buyük boşluğu dolduramayan koyun ve sığınn yanında, hızla ûreyen keçıler, bu Yahudı peygambennın ardından önce bü- tün Yahudı ulkelennı kemınp çölleştırdı Sonra da bu- tun Islam ulkelen aynı nedenlerle çölleştı Koyun ve sığıra göre 18 kez fazla dengelı et veren domuzu yı- yen ve şarap ıçen butun ulkeler ıse yemyeşıl Türk ınsanı, ağacı ve ınsanı çok sever 'Tonguz' de- nen domuz, eskı Turklerde kutsal bır evcıldı Çolden gelen arabesk felsefeler, kafalan da doğalan da çöl- leştırdı Yazık oldu Acaba yanılıyor muyum^ Saygılar." Bugun Sıvas olaylarının yıldonumu DGM, yargı gorevını yapamadı En kotu sınavı verdı Ataturkçuler, 2 Temmuz'u yureğıne kazıdı, unut- mayacak 1 BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDA1S SAĞA: 1/ Tıcaret eşyası tasımakta kullanı- lan 10-15 tonluk denıztaşm 2/Ço- cuk Çayın etkın maddesı 3/Ellışı- nıklık tahıl olçe- ğı " - - Anan dunkü çocuk sayı- lır/Anadolu'yum ben" (Ahmed Anf) 4/ Müstah- kem yer At üre- tılençıfthk 5/Ka- dınsı davranışlan olan erkek 6/Futboldatopun dışanya çıkması Rubıd- yum elementının sımgesı 7/ Maden ve ınşaat ışçılennın gıydığı koruyucu başlık Tavır, davranış 8/ Doğalga- zın önemlı bır bıleşenı olan gaz Fıyat 9/ "Oyun, do- lap" anlamında argo sozcuk YUKARIDAN AŞAĞ1YA: 1/Japonlar' a ozgu bır tür gu- reş Avcı kulübesı 2/ Buğ- day, nohut, fasulye ve çeşıtlı yemışlerle pışınlen bır tatlı v Soyundan gelınen kımse 3/ islamlıktan once Kâbe'de du-jj ran üç puttan bın Toplanan suprüntülen alıp atmakta kul- lanılan saplı kap 4/ Bır renk Bırbınne bağlanmış yemış* ya da sebze bağı 5/ Atların boyunlanna geçınlen ağaç çem- ber 6/ Merkür gezegenıne venlen bır başka ad Rütbesız asker II 'Sahrâ-yı Lskudar'e — oldu tuğlar" (Yahya Ke- mal) lcraat 8/ Bır vıdada ıkı dış arasında kalan çukur bö- lum tçkale 9/Valıde Avukatlann bağlı olduğu meslek kuruluşu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle