Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 TEMMUZ 1995 PAZAR
12 DIZIYAZI
12 Eylül karşı devrimi, biçtiği dar elbiseyi Türkiye'ye süngü zoruyla giydirdi:
Sıkıyönetimsiz sıkı düzenBugun 12 Eylül sıstemı-
nm ıçınde sıkışıp kalmış bır
toplumsal çıkmaz ıçınde-
yız 1920'lerde gerçekleşen
Kemalıst devnme sahıp çı-
karaadığımız ıçın bu çık-
maza 12 Eylül'le gırdık
Zaten 12 Eylül bızı Kema-
lıst devrım ve sıstemden
uzaklaştırmak ve bunalım-
lara sunıklemek ıçın hazır-
lanan bır senaryonun hem
son hem de ılk perdesıydı
Son perdesıydı, çunkü 27
Mayıs Anayasası'nın getır-
dığı özgurlüklenn fazla ol-
duğu, anayasanın toplumu
karmaşaya ıttığı ılen süru-
lerek 2 özgurluklen sınırla-
ma gırışımlen 12 Mart'ta
ele alınmıştı Ama bu amaç
tam gerçekleştınlememış,
toplum sıkı duzene alına-
mamıştı 27 Mayıs Anaya-
sası bızım ıçın lükstu Ote
yandan, demokrasımıze an-
cak ABD'nın çıkarlarına
hızmet edılebıldığı kadar
ızın venlır Çunkü Amerı-
kan Yardım Kurulu'nun
(AID) Türkıye'de kurulu-
şuyla ılgılı yasaya gore
AID'nın amacı, "Birleşik
Amerika'daki hür müesse-
seleri -gerçek adı>la evren-
sel şirketlen- \aşatmaktn-."3
Üçamac
Turkıye'dekı 27 Mayıs
sonrasmın olaylan ABD çı-
karlan ıçın tehlıke yaratı-
yordu Şu halde bu gıdışın
önü alınmalıydı Emperya-
lızmın bu programı, Dıck-
son Raponı'yla 4 gündeme
geldı Ve bızım ıçın hazırla-
nan programın uç amacı
şoyle sıralandı
Bınncı amaç
"Bu sebeple herkes müt-
tefikrir ki; bu tehlike muha-
lefetin tedrki şekflde parça-
lanmasını ve butün arzulan-
mayan sonuçlanyla birtikte
sol ve sol eğilimlerin benzeri
bir bıriik yaratmasııu onte-
mek uzere boğulmasını tah-
rik eder ve hatta bizi buna
zorlar."
lkıncı amaç
"Diğer taraftan çok mü-
essir tarafsızlaştırma çaba-
lannın daha başarıyla u>-
gulanmasının müşterek
gayretlerle sağlanması ge-
rekli gorülmektedir. Rejime
sadık olmayan devlet me-
muıian ve subaylardan en
tehlikelileri bir program da-
hilinde tasfiye edümek üze-
re tespit edilmektedir."
Ve uçuncu amaç
"27 Mayıs'ın getirdiği
anayasanın ban maddeleri,
tabii senatöriük mıiessesesi
ve benzer diğer problemler
gibi kanuni sistemin bazı
hukuki a> kınlıklannuı dü-
zettihnesi usul ve imkânlan
da rejimin gelecekteki em-
niyetini garanti edecek bir
tedbir olarak duşunulmek-
tedir."
Topluma yeni elbise
DÜŞÜNCE
OZGURLUGU
ÇIKMAZ!
I.EMİN DEĞER
•12 Eylül
Anayasası'na
gore devlet
kutsaldı. Evet
demokratik bir
devletten, kutsal
bir devlete
geçilmişti.
Demokratik
devletin, insan
haklarına dayalı
hakve
özgürlükleri
fazlaydı.
Fazlalıklar
alınırken makasın
ucu öyle kaçırıldı
ki, nefes alınamaz
oldu. Çünkü
kutsal devlet, her
şeyi kendi
ıstencine göre
düzenliyordu.
•Turkıye, 12
Eylül'den bu yana
meşruluğu
tartışmalı olan bir
anayasanın
kıskacı altındadır.
Şımdı ulusça bir
demokrasi
sınavından
geçiyoruz. Daha
doğrusu çağdaş
bır toplum olup
olmamanın
sınavını verıyoruz.
Anayaşayı
değıştirme
gücünü
gosterebilirsek
cumhurıyetımiz
rüştünü kazanmış
olacaktır.
cumhunyetımız ruştunu ka-
zanmış olacaktır Bu sonuç,
70 yıllık cumhunyetın ut-
kusu olarak geçecektır tan-
he Ama bunun kolay olma-
dığmı bılelim1
141-142'den Terörle Mucadele Yasası'na
Düşünsel kısırbk yasaldarın sonucu
l960'lı yıllarda uygula-
maya konulan duzenleme-
ler, bu raporla bellı bır dız-
geye bağlandı Ve 12 Eylul
karşı-devnmıne ulaştık Pe-
kı raporun mısyonu tamam-
landı mı
1
' Elbet hayır, tıpkı
ABD Anayasası gıbı ekler-
le gelıştmlerek uygulanı-
yor
27 Mayıs sıstemının top-
luma bol geldığını söyle-
mıştı darbenın lıden Hep
gozumun önundedır, Kon-
ya'dakı ılk konuşmaların-
dan bınndekı soz ve göste-
nsı Kürsüde kendınden
emın, anayaşayı elbıseye
benzetıp asker elbısesının goğsunden
tutarak sağa sola çevırmış ve "Bu elbi-
se bize bol geldi" demıştı Terzımız bel-
hydı. ama oncelen hıç elbise dıktığmı
bılmedığımtz ıçın yenı elbısemız nasıl
olacaktı0
Bılmıyorduk' Bunu yaşam
ıçınde bır yıl sonra oğrenecektık Elbi-
se dıkılmış, bıze sungu zoruyla gıydın-
hyordu O da ne0
Acemı terzmın dıktı-
ğı elbiseyi, sağını solunu patlatmadan
gıymek olanaksızdı Dırenenler çıktı,
ama çoğunluk sungünün zoruyla, rejım
yapmayı goze alarak gıydı' Ama rejım
çok zorda bıraktı, saynlaştırdı toplumu
Bugunün bu saynlı toplumu, o rejı-
mın esendır
Demokratik devletten
kutsal devlete
12 Eylul Anayasası nasıl bır rejım
dayatmıştı7
Bır kez, bu anayasaya göre
devlet kutsaldı. Evet demokratik bır
devletten kutsal bır devlete geçilmişti
Demokratik devletin. ınsan haklanna
dayalı hak ve özgurlüklen fazlaydı Işte
bu fazlalıklan alınırken makasın ucu
kaçınlmış olmalı kı bu kez de ozgur-
lüklen arar olduk Oylesıne daraltılmış-
tı kı nefes alınamıyordu Çünkü kutsal
devlet, her şeyı kendı ıstencine göre
duzenhyordu.
Kemalıst devnmın açılım ve yer-
leştınlmesıne çalışıldığı. yenı bır
toplumsal yapınm temellennın atıl-
dığı yıllarda elbet devnmın oznel
koşullan gereğı alınan sıkı onlem-
lenn sonradan kaldınlması bekle-
nıyordu Ama ıç ve dış dınamıkle-
nn ters ışlemesı sonucu, değışen
egemen ıstenç her koşulda ozgür
duşunceye karşıydı Cumhunyetı
faşıst ttalya'dan alınan TCY'nın
ünlü 141 \e 142 maddelennın kıs-
kacına almak, duşuncenın kısırlaş-
masına neden olmuştur Çağdaş
topluma geçış hazırhğında da gecı-
kılmış, ıçıne ıtıldığımız duşunsel
kısırlık sonucu, duşunsel özurlu bır
toplum oluşmuştu, cumhunyetın
evnmleşmesıne ışte bu düşunce öz-
gürluğu engel olmuştur
27 Mayıs, bu engelı aşmanın on
hazırhklanna başanyla başlamıştı,
ama bu çabalar da ıç ve dış dına-
mıklenn engelıne takıldı 12 Eylul,
değışım ve gehşımın önundekı en-
gellerı sıstemleştırdı, anayasa da fa-
•Cumhunyeti faşist Italya'dan alınan TCY'nin ünlü
141 ve 142. maddelennın kıskacına almak, düşüncenın
kısırlaşmasma neden olmuştur Çağdaş topluma geçış
hazırhğında da gecıkılmış, ıçıne ıtıldığımız düşünsel
kısırlık sonucu, düşünsel özürlü bır toplum oluşmuştu.
•Bugün görünüşte, 141 ve 142 maddeler yürürlükten
kalkmıştır, ama yıne de temel hak ve özgurlüklenn
sınırlandınlması önlenebılmış değıldır Terörle
Mucadele Yasası'nın 12 Eylül Anayasası'na dayanarak
getırdığı sınırlama, geçmışı aratmamaktadır.
şıst bır duzenın dızgesı olacak bı-
çımde hazırlandı Ve duşunce ya-
saklan, tam bır koruma aİtına ahn-
dı
Belkı de anayasanın koruma al-
tına aldığı bu temele dayanılarak ve
Sovyet sosyalızmının y ıkılması so-
nucu tehlıkenın kalktığı goruşüyle
141 \e 142 maddeler Terörle Mu-
cadele Yasasf yla (TMY) kaldınl-
dı<
Bu maddelenn kaldınlması ıçın
venlen savaşım çok gecıkmelı de
olsa sonuç vermış mıydı9
Bu soru
o gunden bu yana yanıt beklemek-
tedır Çunku Terörle Mucadele Ya-
sasf yla duşunce ozgurluğunun en
buyuk engellennden olan
TCY'mn 141 ve 142 maddelen yu-
rurlukten kaldınlmış göruluyorsa
da bu anayasa yururlukte kaldığı
surece, seçımı kazanacak faşıst go-
ruşlü bır yonetım. bu maddelen da-
ha da ağırlaştırarak yemden yasa-
laştırabılır Sadece bu gerçek bıle
Türkıye'de temel hak ve özgurluk-
ler konusunda ne denlı genye du-
şüldüğunun gostergesıdır
1
Kaldı kı
TMY ıle konulan hukumler çoğu
kez. 141 ve 142 maddelen aratma-
yacak sonuçlar doğurmaktadır
Görunuşte, 141 ve 142 madde-
ler yürürlükten kalkmıştır, ama yı-
ne de temel hak ve özgurlüklenn sı-
nırlandınlması önlenebılmış değıl-
dır TMY'nın 12 Eylul Anayasa-
sı 'na day anarak getırdığı sınırlama
geçmışı aratmamaktadır Yasanın
1 maddesı suçlann yasallığı, yanı
hangı eylemın hangı nedenlerle suç
oluşturacağının onceden saptanma-
sı ılkesıne aykındır Bu hukum ve
yıne TMY'nın 7 ve 8 maddelen,
açık olmayan, yoruma bağlı soy-
lemlerle 141 ve 142 maddelen ara-
tacak bır sıstem getırmıştır Devlet
boylece 12 Eylul felsefesını zorgu-
cuyle tartışmaya kapamakta ve bu
zor gücunu, çağdışı bır yasayla ko-
rumaktadır
Ozetle 12 Eylul <\nayasası Türkı-
ye'yı "sıkıyönetimsiz sıkı bir düzen" al-
tına almaktaydı Ve elbet tum hak ve
ozgurlukler bu "sıkı düzen"ıçınde ele
alınacak ve yaşama geçınlecektı
Temel hak ve özgürlüklere
sınırlama
Anayasanın 13 maddesı, "temel hak
ve hürriyetterin sınırlanacağı"' bır temel
hukum olarak karşımıza çıkıyor Huk-
mü okuyalım
"Temel hak ve hürriyetler, devletin
ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlu-
ğünün. milli egemenligin, cumhuriyetin,
milli güvenliğin, kamu duzeninin, genel
asayişin. kamu yarannın, genel ahlakm
ve genel sağlığuı konınması amacıyla ve
ayrıca anayasanın iigili maddelerinde
öngörûlen özel sebepleıie, anayasanın
sözüne ve ruhuna uygun olarak kanun-
la sınırianabilir." (...) "Bu maddede yer
alan genel sınırlama sebepleri temel hak
ve hürriyetterin tiımü için gecerlidir."
Bu huküm, ınsan haklanna dayalı te-
mel hak ve özgurluklen tam anlamıyla
denetım altında tutuyor, hayır, tutuklu-
yordu Ve anayasa 14 maddesıyle de
"Temel hak ve hürriyetlerin kötfiye kut-
lanılması" başlığı altında, hak ve oz-
gürlüklenn nasıl kullanılacağını olum-
suz bır anlatım bıçemıyle düzenlıyor ve
aynca sınırhyordu
Evrensel ınsan haklan ve ozgurlukle-
n, ınsanımızın kullanıp yıpratmaması
ıçın güvenceye almmış, kılıt altında tu-
tuluyordu Ve bu kılıtler. aynca Devlet
Guvenlık Mahkemelen'nın guvencesı
altına alınmıştı
Işte bu anayaşayı bızler. ozgurlukle-
nmızm sınırlandınldığını bıle bıle sun-
gu zoru altında verdığımız oylarla ka-
bul etmıştık1
Bu meşru sayılamayacak
bır sosyal şarttı, sosyal antlaşmaydı
Zor altında kabul ettınldığı ıçın meşru-
luğunu tartışmaya bıle gerek yoktu
Meşruluğu tartışmalı
Boyle bır sozleşme ozel hukuk ala-
nmda yapılmış olsa, Borçlar Yasası'nın
19 ve 20 maddelenne gore hâkımın el
atmasıyla geçersız sayılır Çunku açık-
ça ıstenç sakatlığı vardır Burada da
toplumun genel ıstencı -ıradesı- tehdıt
altında sakatlanmıştır Başka turlü, top-
lum sayrılaşmadığı surece, bır oncekı
sözleşmeyle (27 Mayıs Anayasası'yla)
sahıp olduğu, ınsanın ınsan olması ne-
denıyle sahıp olduğu, temel hak ve oz-
gürluklennı elınden alan bır sozleşmeyı
oylanyla nasıl kabul edebılır0
Bu anayasa, toplumsal ıstencın çeşıt-
lı yöntemlerle sakatlanması ve saptınl-
ması ve baskıyla oylandığı ıçın hukuk
alanında yok sayılması gereken bır me-
tındır Toplum gerçek bır düşunce oz-
gurluğune ve haklanna sahıp olma bı-
hncınde olsaydı, 27 Mayıs Anayasa-
sı'nın verdığı dırenme hakkını kullanır
ve haklannın gasp edılmesını onlerdı
Türkıye 12 Eylül'den bu yana meş-
ruluğu tartışmalı olan bu anayasanın
kıskacı altındadır Şımdı ulusça bır de-
mokrasi sınavından geçiyoruz Daha
doğrusu çağdaş bır toplum olup olma-
manın sınavını \enyoruz Kendımızı
denıyoruz Belkı de tanhımızde ılk kez
kendımızı sorgulamaya başladık
1920'lerde adım attığımız çağdaş top-
luma doğru ne kadar yol almışız, bu-
gün nereye gelmışız
0
Bu sorulann ya-
nıtını anyoruz Alacağımız sonuç, çağ-
daş uygarlığa gıden yoldakı ıvmemızı
arttıracaktır
Zor görev
Anayaşayı değıştırme gucünu göste-
rebılır ve çağcıl bır yonetımın anayasa-
sını toplumsal bır şartla (toplumsal bır
antlaşma) gerçekleştırebılırsek 12 Ey-
lül'u sorgulamada en önemlı adımı at-
mış oluruz Boyle bır anayaşayı kabul
ederek yururluğe koyduğumuz gun
(1) Bu dızı yazann Tekın
Yayınevı'nm yayıma hazır-
ladığı aynı adlı çalışmasın-
dan ahnmıştır
(2) Çoğumuz, 12 Mart
muhtırasının, anayasanın
ongörlüğü demokrasıye ge-
çışın gecıkmesı nedenıyle
reformlann yapılması ıçın
venldığını sanınz
Oysa gerçek başkadır Sı-
lahlı Kuvvetler'e de Hv
K K Batur'un 21 Ekım
1970 tanhh MGK toplantı-
sında sunduğu raporda ana-
yasanın uygulanması ama-
cıyla venldığı soylemı ya-
yılmıştır (E Değer) Oysa
gerçek bu değılmış Ger-
çekte bu rapor, ordudakı,
devnmcı hareketlere değ-
gınmış Batur'a göre "sokru
unsurlar Silahlı Kuvvet-
ler'de de yuvalanmıstır: Bu-
nun nedeni bu anayasadır.
Çünkü bu ... anayasa... ce-
miyetimizin seviyesi ustün-
de hurnyetler getirmiş olu-
şu gibi sebeplerle, Turki-
ye'nin bu hale gelmesinin
unsurianndan biridir."( Ak-
taran Bulent Tanör - Ikı
Anayasa - s 44)
(3) AID'nın kuruluş ya-
sasına göre Bırleşık Ame-
nka'dakı hür müesseselen
yaşatmanın, ancak bütün
dunyaya şamıl bır hurnyet
davası ıçınde mümkun ola-
bıleceğı mancıyla, az gelış-
mış memleketler halklanna,
kendı kaynaklannı gelıştır-
mek, hayat standartlannı
ıyıleştırmek ve sorumluluk-
lannı anlamış ıdareler kur-
malarını sağlamak üzere
sağlam plan ve programlara
dayanan ıktısadı kalkınma
ıçın kendı kaynaklannı ha-
rekete geçırme çabalannda
sosyal ve ıktısadı alanda,
ABD'nın otekı gorevlı teş-
kılatı arasında yardımda
bulunmaktir
(Buradakı sorumlulukla-
rını anlamış ıdareler.
ABD'dekı hur muessesele-
nn yaşatmak amacını kav-
ramış hukumetler olarak
anlaşılmalıdır /notum)
(4) Tabıı Senatör Haydar
Tunçkanat, Temmuz
1966'da, Gumhunyet Sena-
tosu'nda bızımle ılgılı bır
CIA belgesını açıkladı
Belge, o sıralar ABD'nın
Ankara Buyükelçılığı'nde
görevlı CIA ajanı A16
Dıckson'a venldığı ıçın
Dıckson Raporu olarak anı-
hr
Türkıye'nın gundemıne
bırkaç ay yoğun bıçımde
egemen olan Dıckson Ra-
poru, ne yazık kı daha son-
ra gundemden duşuruldu
Oysa bu rapordakı değer-
lendırmeler ve onenler dık-
katle ıncelenmış olsaydı,
geleceğımızın nasıl plan-
landığını anlayabılu, kımı
olaylann gehşmelenne yon
verebılırdık Boylece emperyalızmın
oyunlannı bozabıhr. 12 Mart ya da Ey-
lullenn kıskacına gırmezdık Elbet o
onleme bılıncını yıtırmemek, usumuzu
kendımız ıçın kullanabılmek koşuluy-
la'
Bu belge, emperyalızmm benzer ul-
kelerdekı oy
r
unlanna bakarak Türkı-
ye'de de gehşmenın ve değışımın önu-
nün kesılmesıne ve gıderek temel ılke-
lenmıze değın uzanan bır planın on ça-
lışmasıydı
Ve gelecekteki sosyal ve sıyasal ya-
şamımıza kurulacak tuzaklann, dahası
toplumu ana hedefınden saptıracak
oyunlann on habercısıydı Bu bağlam-
da da Kemalıst devnmın ve 27 Mayıs
sonrası ıvmelennın onune dıkılmış bır
engeldı Işte bugun o engehn ıçınde
kıvranıp duruyoruz
12 Eylül sıstemının, ne Mustafa Ke-
mal cumhurıyetı ve ne de 27 Mayıs
Anayasası'nın getırmek ıstedığı sıstem-
le ılgısı vardır 12 Eylul, Kemalıst dev-
nme karşı bır eylem ve karşı-devnm-
dır Ve bu karşı-devnm, ne yazık ku-
rumlaşmıştır Turkıye 12 Eylul'u sor-
gulayıp hesaplaşmadıkça ve tasfıye et-
medıkçe, yenı bır doneme gıremez
Yarın-. En
dttşünce
tehlikeli silah
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
İnsanlık, Uygarlığı
Domuza mı Borçlu?
Orman Yuksek Muhendısı Ismaıl Zengingonül ıle
Murat Karayalçın'ın eskı Dış ilışkıler Danışmanı Öz-
men Kendır'den, aynı konuyu ışleyen bırer mektup al-
dım Ismaıl Zengingonül, mektubuna şoyle gırmış
"Sayın Mustafa Ekmekçı,
Sız uzun yıllardır 'domuzlar hakkında yazıyorsunuz
Doğanın bu venmlı hayvanının, ınsanlar tarafından ılk
evcılleştınlen hayvanlardan bın olduğu hakkında 'Natı-
onal Geographıc' dergtsının Mart 1995 sayısında bır
yazı çıktı Bu ara, bılgı olarak Insanoğlunun evcılleştır-
dığı yaban koyununun 'Anadolu muflonu' (şu anda
Van ve Orta Anadolu'da, Konya Bozdağ'da konınu-
yor) olduğu, karakeçının soyunun da 'Anadolu bozuar1
yabankeçısı olduğu, bılımsel çalışmalar sonunda anla-
şılmış bulunmaktadır Bu yazı, yabandomuzu ehlıleşb-
nlmesının koyun ıle keçılerden önce olduğunu belırt-
mesı bakımından ılgı çekıcı görundu bana Bıldığıntz
gıbı, ınsanoğlunun yerieşık duzene geçıp buğday, ar-
payetıştırdığı yer de Dıyarbakır doğusu "
Ozmen Kendır de ozetle şoyle dıyor
"Sevgıh Ekmekçı,
45 yıla yakın Cumhunyet okuruyum llgınızı çekecek
kısa not eklıdır Bu bılgı, unlü 'Natıonal Geographıc
Magazıne'/n Mart 1995 sayısından Fotokopı de çevı-
nsı de eklıdır Domuzun, Türkıye'nın değıl, dunya uy-
gahığının ve de Anadolu 'ya ılışkın serüvent çok ılgınç
geldı Işte çevınsı
Acaba eskı uygariıklara (yerteşmelere) domuzlar mı
etkın oldu?
Arkeologlann çok büyük bır bolümü, eskı ınsanlann
avcılıktan, toplamacılıktan vazgeçerek, buğday ve ar-
pa ekıp bıçerek, sût ve et ıçın de yaban koyun ve ke-
çılennı evcılleştırerek, Doğu Akdenız kıyıtannda yerteş-
tıklerıne ınanırlar Fakat bugun Türkıye'nın modern
kentı Dıyaıbakır yakınlannda 10 000 yıl oncesıne aıt
bulgulan ıçeren kazılar, bambaşka bır tabloyu önümü-
ze koymaktadır
Bu yorede yuvaıiak taşlardan yapılmış evlerde ya-
şayan eskı ınsanlar, gerçekten yaban koyunlan, keçıle-
n avlayıp fındık, tohum toplayarak yaşarken aynı za-
manda domuz beslıyoriardı Bu eylem, belkı koyun,
keçının evcılleştınlmesınden 500 yıl daha öncekı tanh-
te meydana gelmıştı
'Natıonal Geographıc' Derneğı tarafından masraflan
karşılanan, Delavvare Unıversıtesı'nden Michael Ro-
senberg'/n surdürdüğu Hallan Çemı kazılan, bu yöre
uygarlığının bırkaç yüzyıl surduğünu de ortaya koy-l
maktadır Burada yaşayan ınsanlann domuzu evcılleş-'
tırdıklennın kanıtı bu köyluler, dışlen yabandomuzunun
dışlennden daha küçuk (dergıde resım de var) evcıl
domuz beslemekte ıdıler Bulunan kemıklenn büyük
kısmı, eri<ek domuz kemığı ıdı Dışı domuzlann üretım
ıçın aynldığı anlaşılıyor Rosenberg, domuz yebştınr-
ken oğrenılen yontemlenn daha sonra, yaban koyun'
ve keçılennın yetıştınlmesınde uygulandığına man-
maktadır"
Natıonal Geographıc (ulusal coğrafya) dergısı,
1890'dan ben yayımlanıyor, 14 mılyonun ustunde uye-
ye gonderılıyor
Domuz konusunda, ılgınç mektuplar yazan Ahmet
Aşıa, şoyle dıyor
"Sevgılı Ekmekçı, senı tekrar üzeceğım
Dün Istanbul'dan Ankara'ya kadar, çıplaklaşan Ana-
dolu bozkıriannı acıyla yemden seyrederek geldım
Bundan oncekı, yanı islamlıktan öncekı bütun top-
lumlar, Anadolu'da bağ ve meyve yetıştırmışler, bunliar-
dan şarap, pekmez, tukenmez, şıra, hardâlıye, pestıl,
kuru üzüm, ıçı bademlı fındıklı, fısbklı pekmez sucuğu,
bulama, sıri<e gıbı urünler uretmışler, bunlan bır yıl bo-
yunca kendılen ve hayvanlan yıyerek bolluk ve sağlık
ıçınde yaşamışlar, büyuk lımanlar kurarak dunyanın her
yanına satmışlar, guçlu uygartıklar kurmuşlardır
Şarabı yasaklayan Islamlığın Anadoiu'da yayılmasıy-
la, Islamlaşarak fanatıkleşen butun ulkeler gıbı, Turkı-
ye de çölleşmıştır Çunkü erozyonu önleyen bağlar ve
meyvelıkler bırer besın kaynağı olmaktan çıkmış ve
yok edılmışlerdır Tek yıllık bıtkı alanına dönüşturülen
bütün eğımlı alanlardakı toprak, yağmurlarla akmış,
rüzgârla uçmuş, çukurtara dolmuştur Oysa çokyıllık
eskı bıtkı ortusu yalnızca toprağı korumakla kalmıyor,
aynı zamanda budanarak halkın odun ve kereste ge-
reksınımını de karşılıyor, ormanlar kesılmıyordu
Ağaçlık yoreler, çıplak yorelere gore yağmur, kar su-
lannı 120 kez daha hızlı emdığı ıçın, sular sele dönuş-
muyor, yaz boyunca yeraltı su kaynaklan, dereler, göl-
ler kurumuyor, bıtkıler taban suyuyla beslenıyordu
Bıtkıler, hayvanlar, ınsanlar sağlıklıydı
Bır de bılındığı gıbı, çok güzel ve genç olan ıkıncı
kansı Sara'yı 'kardeşımdır' dıyerek firavuna veren Hz.
Ibrahım, odul olarak aldığı erkek davarlan, sığırlan,
halkın sureklı domuz yemesı yuzünden satamayınca
ve oğlu Ismail'; keserek Allah'a kurban etme göruntu-
sü altında 'kurban soylencesı'r» çıkararak 'koç'u kut-
sayıp domuzu haram kılınca, elındekı rnalları satıp
zengın oldu Ancak, domuzun bıraktığı buyük boşluğu
dolduramayan koyun ve sığınn yanında, hızla ûreyen
keçıler, bu Yahudı peygambennın ardından önce bü-
tün Yahudı ulkelennı kemınp çölleştırdı Sonra da bu-
tun Islam ulkelen aynı nedenlerle çölleştı Koyun ve
sığıra göre 18 kez fazla dengelı et veren domuzu yı-
yen ve şarap ıçen butun ulkeler ıse yemyeşıl
Türk ınsanı, ağacı ve ınsanı çok sever 'Tonguz' de-
nen domuz, eskı Turklerde kutsal bır evcıldı Çolden
gelen arabesk felsefeler, kafalan da doğalan da çöl-
leştırdı Yazık oldu Acaba yanılıyor muyum^ Saygılar."
Bugun Sıvas olaylarının yıldonumu
DGM, yargı gorevını yapamadı En kotu sınavı verdı
Ataturkçuler, 2 Temmuz'u yureğıne kazıdı, unut-
mayacak
1
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDA1S SAĞA:
1/ Tıcaret eşyası
tasımakta kullanı-
lan 10-15 tonluk
denıztaşm 2/Ço-
cuk Çayın etkın
maddesı 3/Ellışı-
nıklık tahıl olçe-
ğı " - - Anan
dunkü çocuk sayı-
lır/Anadolu'yum
ben" (Ahmed
Anf) 4/ Müstah-
kem yer At üre-
tılençıfthk 5/Ka-
dınsı davranışlan
olan erkek 6/Futboldatopun
dışanya çıkması Rubıd-
yum elementının sımgesı 7/
Maden ve ınşaat ışçılennın
gıydığı koruyucu başlık
Tavır, davranış 8/ Doğalga-
zın önemlı bır bıleşenı olan
gaz Fıyat 9/ "Oyun, do-
lap" anlamında argo sozcuk
YUKARIDAN AŞAĞ1YA:
1/Japonlar' a ozgu bır tür gu-
reş Avcı kulübesı 2/ Buğ-
day, nohut, fasulye ve çeşıtlı yemışlerle pışınlen bır tatlı v
Soyundan gelınen kımse 3/ islamlıktan once Kâbe'de du-jj
ran üç puttan bın Toplanan suprüntülen alıp atmakta kul-
lanılan saplı kap 4/ Bır renk Bırbınne bağlanmış yemış*
ya da sebze bağı 5/ Atların boyunlanna geçınlen ağaç çem-
ber 6/ Merkür gezegenıne venlen bır başka ad Rütbesız
asker II 'Sahrâ-yı Lskudar'e — oldu tuğlar" (Yahya Ke-
mal) lcraat 8/ Bır vıdada ıkı dış arasında kalan çukur bö-
lum tçkale 9/Valıde Avukatlann bağlı olduğu meslek
kuruluşu.