Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19TEMMUZ 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER
Atina'ya
soğuk duş
• ATtNA (AA) - Avrupa
Parlamer.tosu Başkanı
Klaus Haensch, Atina'da,
Türkiye'nin AB ile gümrûk
birliğini desteklediğini
açıkladı.Yunan Meclis
Başkanı Apostolos
Kaİdamanis'in davetlisi
olarak Atina'ya gelen ve
Cumhurbaşkanı Kostis
Stefanopulos, Başbakan
Andreas Papandreu ve
siyasi parti liderleri ile
görüşen Haensch, gümrûk
birliği konusunda
Türkiye'nin yanmda yer
aldığuu söyledi. ve " AB,
bir rakip olarak islamcı gücü
karşısına alacağına,
Trükiye'yi kendi safina
çekmeyi tercih etmelidir"
dedi.
Yeltsin
televizyona çıktı
MOSKOVA (AA) - Rusya
Devlet Başkanı Boris
Yeltsin, "ağır kalp
yetmezliği" teşhisi ile
hastaneye kaldmldığı 11
Temmuz tarihinden bu yana
ilk kez, kamuoyu karşısına
çıktı. Basına dagıtılan
hastane resimleri konusunda
çıkan tartışmalar üzerine
bugün ilk kez Rusya resmi
televizyonunun birinci
kanalında görünen Yeltsin,
10 Temmuz gecesi hafıf bir
kalp krizi geçirdiğini, ancak
hastaneye yatınldığı 11
Temmuz sabahından
itibaren 3 gün gibi
inanılmaz bir süreçte eski
dinçliğıne kavuştuğunu
söyledi.
Yeşilbapış'm
öncüsü adada
• SYDNEY/PAPEETE
(AA) - Fransa'nın Güney
Pasifik'te nükleer
denemelere başlama
karannı protesto eden
Greenpeace (Yeşilbanş)
örgütünün kurucu liderinin,
iki arkadaşıyla birlikte
çıktığı öne sürülen Mururoa
Mercanadası'nda, atom
silahı deneme sahası
civannda bekledikleri
bildirildi. Rainbovv
Warrior'dan açıklama yapan
örgüt sözcüsü Stephanie
MUls, Yeşilbanş'ın Kanadalı
kurucusu David
McTaggart'm, Chis
Robinson ve Henk
Haazen'le birlikte adadaki
nükleer deneme tesisi
civannda bir yerde
bulunduklannı bildirdi.
Barış HarekâtTnm
21. yılı
• LEFKOŞA(AA)-Türk
Sılahlı Kuvvetleri'nin 20
Temmuz 1974'te
gerçekleştirdiği Kıbns Türk
Banş Harekatı'nın 21 'inci
yıldönümü KKTC'de "Banş
ve Özgürlük Bayramı"
olarak törenlerle kutlanacak.
Bayram, KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ın bugün saat
12.00'deBayrak
Radyosu'ndan yapacağı
} >nuşma ile baslayacak.
'BM mbarmı
ympdi'
• TAHRAN(AA)-lran
Cumhurbaşkanı Ali Ekber
Haşimi Rafsancani, "şiddet
ve saldırganhğın Bosna' nuı
bağımsızlığını ve Müslüman
kimliğini yok
edemeyeceğini" söyledi.
Rafsancani önceki gün
Hırvatistan Dışişleri Bakanı
Mate Graniç'i kabulünde
"Bosna'daki kayıtsızhğın,
dünya ülkelerinin Birleşmiş
Milletler'e karşı güveninin
kaybolmasına yol açtığmı"
da kaydetti.
Çeçenya'da
çatişma: 2 öUi
• GROZM(AA)-
Çeçenya'da önceki gece
meydana gelen çatışmada,
biri Rus, diğeri Çeçen 2
askerin öldüğü bildirildi.
Çatışmalann nerede ve nasıl
oldugu konusunda bügi
verümedi, ancak Rus
taranrun saldınya uğradığı
kaydedildi.
Brenlya'da
ölenyok
• RIO DE JANEIRO (AA)
- Brezilya'nın en büyük
kenti Rio de Janeiro'da deniz
kuvvetlerine
ait ana cephanelikte
önceki sabah
meydana gelen
şiddetli patlamada
ölen olmadığı açıklandı.
Verilen ilk haberlerde 100
kadar kişinin öldüğü
bildirilen patlamayla ilgili
olarak deniz kuvvetleri
bakanlıgından dün yapılan
açıklamada, yalnızca 23
denızcinin yaralandıgı
kaydedildi.
Kıbns Rum Yönetimi lideri krizin çözümü için
bir seçeneğin savaş, diğer seçeneğin de Türkiye
aleyhinde önlemler almması olduğunu söyledi.
Klerides:
Kıbrıs'ta seçenek savaşLEFKOŞA (AA) - Kıbns Rum Yönetimi
lideri Glafkos Klerides, basırıa yaptığı
açıklamalarla Kıbns sorunu ile ilgili
politikalannda tutum değişikliği yapılması
gereğinin ortaya çıkması halınde iki
seçenekten söz ediyor. Klerides'e göre geçerli
tek seçenek ise "savaş".
Atina habeT ajansından sonra RİK
Televizyonunun bir programında da konuşan
Klerides "Seçenekkrden biri savaşür. Diğeri
de, Türkiye'nin dünyaya şikayet edilmesi ve
aleyhinde önlemler alınmasının sağlanmasına
calişdmasıdır" dedi.
Klerides, savaş seçeneğinin tercih edilmesine
Kıbns Rumlannın yalnız başlanna karar
veremeyeceklerini bildirdi. Savaşa karar
verilirken bu karann iyice ölçülüp tartıldıktan
sonra ahnması gerektiğini belirten Rum
lideri, aynca Güney Kıbns'ın tehlikeye
düşmeyeceğinden emin olmalan gerektiğini
vurguladı.
Glafkos Klerides, Türkiye'nin dünyaya
şikayet edilmesi ve aleyhinde önlemler
alınmasının sağlanması seçeneği konusunda
ise dünyanın umarsızhğı nedeniyle bunun
başanlı olacağına pek inanmadığını kaydetti.
Klerides, dünyaya şikayet yolunun seçilmesi
durumunda, Kıbns sorununun durağan bir
şekil alacağını ve bu ortamda KKTC'nin
tanınması tehlikesinin başgösterebileceğini de
ifade etti.
Başbakan Andreas Papandreu ile Yunan
hükümetini temsilen Kıbns Rum Kesimi'ne
giden Hükümet Sözcüsü Evangelos
Venizelos, Kıbns'ın kurtanlmasınm Yunan
hükümetinin ana hedefleri arasında olduğunu
söyledi.
Kıbns Rum Kesimi'nde çeşitli temaslan
çerçevesinde Rum Yönetimi lideri Glafkos
Klerides ile görüştükten sonra konuyla ilgili
bir soruyu cevaplandıran Venizelos
"Kıbns'ın kurtanlması, hükümetimizin
hedefleri arasında olmayabüir mi ? Bu
hedeflerimiz hakkında bir tereddüt mfi var ?
Yeter ki bu konu iyi yönlendirilsin" dedi.
Abhazya, Gurcistan'ın Çeçenyası mı?
Karadeniz
yakınlarında
tehlikeli süreçler
Rusya Federasyonu Konseyi Başkanı
Vladimir Şumeyko, Gürcistan
zıyaretı sırasında sıkıntılı anlar
yaşadı. Kremlin'e karşı titiz
davranmaya her zaman ayn bir önem
veren Gürcü lider Eduard
Şevardnadze bıle sert bir dille şu
mesajı iletti: "Moskova, Trflis'e
danışmadan Abhazya'yla ilişld
kuramaz. Bu. ikili ilişkilerin
manüğına da, BDT tüzüğüne de
aykındır."
Şumeyko'nun Gürcü yönetimi
önünde yaptığı bir konuşmada,
Abhaz lideri Ardzinba'yı Çeçen
Başbakan Dudayev'e benzetmesi ise,
Abhazya'da kitlesel gösterilere neden
oldu.
Kremlin'in, eskiden beri Gürcistan'a
karşı Abhaz yönetimiyle ilişki içinde
oldugu biliniyor.
Rus-Gürcü ilişkilerindeki son
gerginliğin nedeni ise Moskova'nın
Abhazya'ya "doğaJ afet"
gerekçesiyle yaptığı yardımdı. Aynca
Rusya Parlamentosu alt meclisi
Duma'nın, yakında Abhazya
konusunu ele almaya ve muhtemelen
Abhaz yönetimine destek vermeye
hazırlandığı biliniyor. Gürcü
yönetimi, Moskova nasıl
Çeçenya'nın bağımsızlığına izin
vermiyorsa, Tiflis'ın Abhazya'ya
böyle bir izin veremeyeceğini
belirtiyor.
Şimdiîik durumu yatışhran Moskova.
eylül ayında bütün Kafkas
cumhuriyetlerinin ortak bir forumda
sorunlannı tartışmasını önerdi.
Moldova'daki Rusya 14.
ordusunun lağvedilmesi
süreci ciddi tehlikeleri bağ-
nnda taşıyor. Moldova'da
büyük otoritesi olan eski
ordu komutanı General
AJeksandr Lebed'in yoklu-
ğu, bölgedeki hassas den-
geleri etkiliyor. Zaten bir-
birlerine pek güvenmeyen
Moldova iktidan ve Pred-
nestrovye Rus yönetimi ile
Gagavuz liderler tetikte
bekliyorlar.
14. ordunun lağvedilme-
si sürecinin ana sorunu şu:
Acaba bölgedeki, maliyeti
4 milyar dolan bulan silah-
lar ve öteki askeri gereçler,
"sağ salim" Rusya'ya dö-
nebilecek mi? Daha şimdi-
den sılahlara Moldova 'dan,
Prednestrovye'den ve Çe-
çenya'dan talipler oldugu
nsıltılan yayılıyor. Daha
önce Kafİcasya'da ortaya
çıkan yolsuzluklar ve gizli
silah satışlan göz önüne
alınırsa, 14. ordunun dağı-
tılması süreci, bütün bölge
ülkelerinin güvenliğini ya-
kından ilgilendiriyor. Beş
yıldır gerginlik içindeki
bölgede Çeçen savaşı ben-
zeri yeni bir çatişma orta-
mının doğması olasılığı,
yalnız Rusya ve Moldo-
va'yı değil, Romanya, Uk-
rayna ve Türkiye'yi de ilgi-
lendiriyor.
Bu arada Rusya, Moldo-
va yönetimini 14. ordunun
statüsünün değiştirilmesi
ve aynı bazda bir askeri üs
kurulması üzerine ikna et-
meye çalışıyor. Bu gerçek-
leşirse, Ermenistan ve Gür-
cistan'daki üslerden sonra
zaten iyice tartışmalı bir
hale gelen AKKA Anlaş-
ması'na yeni darbe daha
vurulması anlamına gele-
cek.
Üsse karşı çıkan Moldo-
va Başkanı Mirça Sneguri-
le Rusya'nın arası açılıyor.
Kremlin, 1996 sonunda ya-
pılacak Moldova devlet
başkanlığı seçimleri için,
Parlamento Başkanı, eski
Komünist Partisi yönetici-
lerinden Pyotr Luçinski'yle
ve özellikle de Başbakan
Andrey Sangeli'yle ilişki-
leri geliştirmeye özen gös-
teriyor. Çeçenya'da bulunan Rus özel büüğine bağlı asker tankın üzerinde düıleniyor.
Başkanlık sistemi onaylandı BDT dışı seçenek aramyor
Ermenistan iktidan, parlamento
seçimlerinden ve anayasa
referandumundan galip çıktı. Devlet
Başkanı Levon Ter-Petrosyan'ı neredeyse
suursız yetkilerle donatan yeni
Ermenistan Anayasası, ülkenin başkanlık
sistemine geçmesi anlamını taşıyor.
tçerdeki ve dışardaki sertlik yanlısı
Ermeni çevrelerini etkisiz hale getirmeyi
amaçlayan iktidar, anayasadan "Ermeni
soykmmı" maddesini çıkardı.
Seçmenlerin yüzde 68'inin onayladığı
anayasa, Erivan'ın önemli bölümünde,
Gümrü'de ve Vanadzor'da fazla destek
görmedi. Parlamento seçimlerini, iktidar
partisi Ermeni Ulusal Hareketi'nden ve
birkaç küçük örgütten oluşan
"Cumhuriyet" adlı seçim bloku kazandı.
tktidara yakınlığıyla tanınan Şamiram
kadın hareketi sürpriz bir başan
kazanarak ikinci sıraya yerleşti. Bu iki
seçim galibinin, parlamentoda üçte ikiyi
bile aşan bir çoğunluk oluşturduğu göz
önüne alınırsa, iktidann yasa organında
oldukça rahatladığı söylenebilir.
Ermenistan Komünist Partisi, Ulusal
Demokratik Birlik ve öteki muhalif
güçler fazla başanlı olamadı.
Muhalefetin ve güçlü örgütlerinden
Daşnak Partisi'nin Daşnak Ulusal
Birliği'nin ve baş bağımsız muhalif
partinin seçimlere katılmasına izin
verilmedi. (Rus milliyetçisi Vladimir
Jirinovski'nin Daşnaİclara verdiği destek
de pek işi yaramadı.) Aynca uluslararası
gözlemciler seçimlerde çok sayıda hile
saptadı.
Eski parlamentonun 22 temmuza kadar
görev devam edeceği gerçeğinden yola
çıkan muhalefet, seçim sonuçlannın
geçersiz kabul edilmesi için mücadele
ediyor.
Orta Asya'daki eski Sovyet
cumhuriyetleri yeni arayışlar içinde.
Rusya'nın bölgesindeki etkisinin
zayıflaması ve Bağımsız Devletler
Topluluğu'nun yeterince güvenilir bir
ittifak haline dönüşememesi, giderek her
ülkeyi kendiiıe göre bir yol izleme
zorunluluğuyla karşı karşıya bırakıyor.
Rusya'nın bölgedeki varlığınm en temel
gerekçelerinden biri olan Tacikistan,
umudunu tümûyle Moskova'ya
bağlamış, komşu ülkeleri ve Batılı
devletleri geri plana itmiş durumda.
Taşkent yönetimi ise Tacikistan
konusunda farklı bir tutum izliyor.
Bu konuda Kazakistan ve
Kırgızistan'dan zayıf da olsa bir destek
alan Özbekistan, daha çok Batı'ya açılma
çabalan içinde.
Kendi aralannda Merkezi Asya Birliği'ni
oluşturan bu üç ülke arasında
Kazakistan. Gümriik Birliği üyeliğine
kabuhedilmiş durumda; öteki ikisi ise
üyelik başvurusunun sonucunu bekliyor.
Ancak jeopolitik ve demografık koşullan
(özellikle de ülke nüfusunda Ruslann
önemli yer rutması), Almatı ve Bişkek'i
Rusya'ya karşı dikkatli davranmaya
zorluyor. Bu konuda Özbekistan daha
rahat.
Aşkabad ise Bağımsız Devletler
Topluluğu'ndan umudunu
kesmişe benziyor. Öteki
Orta Asya ülkelerinden
uzaklaşan Türkmenistan, Iran'ın ve
Türkiye'nin yanı sıra Rusya'yla ikili
ilişkilerini geliştirmeye özen gösteriyor.
Ülkesinin ekonomik potansiyeline
güvenen Saparmurad Niyazov, yine de
doğal gaza pazar bulma konusunda
Moskova'nın oynayabileceği rolü gözardı
etmiyor.
G. Kore'de kadmlar laymete bindiDış Haberier Servisi - Güney Kore'de kadın nüfusunda
görülen azabna, ülkedeki kadın-erkek nüfusu arasındaki
dengenin bozulmasına yol açıyor. Bellibaşlı kentlerin
duvarlannda yer alan "Bir gün gefecek «<am»tiar gefinsiz
kalacak" şeklindeki sloganlar, evlenme çağındaki
erkeklerin endişelerini dile getiriyor.
Kore Aile Planlaması Kurumu, şimdiki eğilimin devam
etmesi durumunda, 2010 yıhnda nürus dengesinin daha
da bozularak evlenme çağına gelen 1.28
erkeğe 1 kadın düşeceğini ileri sürüyor.
Güney Kore Sağlık ve Sosyal Yardım
kurumu, erkek çocuk isteyen genç
çiftlerin kürtaja başvurmalan sonucunda
doğal dengenin bozulduğunu belirtiyor.
1983 yıhnda dünyaya gelen her 100 kız
çocuğa 107.4 erkek çocuk düşerken on yıl
sonra bu farkın biraz daha açılarak her
100 kıza 115.6 erkeğin düştüğü görülüyor.
tlkokullardaki geleneksel İcız-erkek
öğrenci eşitliği artık sağlanamıyor.
Güney Kore'de ekonomik koşuîlann
zorlamasıyla aileler ikiden fazla çocuk
istemiyor.
Gdeneksel tercih
Öte yandan geleneksel olarak erkek
çocuğu kıza tercih eden çiftler, doğumdan
önce ultrasonografi yoluyla cinsiyetini
öğrendikleri cenini aldırma yoluna
gidiyorlar. Nüfus dengesini bozan bu
uygulamanın ülke çapında yaygınlık
kazanması üzerine harekete geçen
yetkililer, son derece sert önlemler alarak
cinsiyet saptama ve çocuk aldırma
girişimlerine kısıtlamalar getirdiler.
Yürürlükte olan yasalar, doğmamış
çocuğunun cinsiyetini ebeveyne açıklayan
doktoru, üç yıldan başlayan hapis cezasına ve ek olarak
13 bin dolar tutannda para cezasına çarptınyor. Aynca
doktorun çalışma izni de iptal ediliyor.
Ne var ki pek çok kimse bu yasalan dikkate almıyor.
Sağlık Kurumu, 1993 yıhnda çocuğunun kız olacağını
öğrenen 20.800 kadının kürtaj olduğunu bildiriyor.
Kurum aynca cinsiyet saptama ve çocuk aldırma
operasyonlanna yılda 26 milyon dolar harcandığıru ileri
sürüyor.
Gelinhfaali
Sağlık ve Sosyal Yardım Kurumu Başkanı Ço Nam-ho
-Kadın erkek nüfusu arasmdaki eşitsizliğinin devamı
halinde dışandan gelin ithal etme yoluna gidebiliriz. Tek
çözüm, ailelerin erkek çocuk merâkından vazgecmeleri"
diye konuşuyor. Güney Kore'de aile planlaması
1970'lerde şu sloganla başladı:tt
BakabUeceğİniz kadar
çocuk yapm." Aile planlaması kurumu, kadınlan en fazla
üç çocukla yetinmeleri ve 35 yaşından sonra doğum
yapmamalan doğrultusunda eğitmeye çalıştı. Ancak
teknolojik gelişmeler sonucu ultrasonografi yöntemi ile
doğmamış çocuklann cinsiyetinin saptanması, Kore gibi
erkeğin egemen oldugu toplumlarda nüfus
dengesizliğine yol açh.
Yeni stratejiler
Yetkililer bu beklenmedik gelişmeler karşısında, yeni
stratejiler geliştirmek zorunda kaldı. Eskiden nüfus
kontrolüne ağırlık veren aileden sorumlu bakanlık, şimdi
cinsiyetler arası nüfus dengesizliğine öncelik veriyor.
Devlet Istatistik Bürosu, 1 temmuz itibanyla ülke
nüfusunu 44.85 milyon olarak bildirdi. Güney Kore
bugün, dünyanın en kalabalık 25. ülkesi.
POLİTtKADA
SORUNLAR
ERGU1N BALCI
Bosna ve Bah'nın Amacı
Bosna trajedisinde ortaya çıkan gerçeklerden bi-
ri de, Avrupa'nın büyük bunalımlarda ABD'nin lider-
liği olmadan hiçbır etkinlik gösteremediğidir.
Bu bağlamda Avrupa Biriiği'nin (AB) ortak dış po-
litika ve ortak savunma gibi iddialı hedefleri daha
uzunca bir süre kâğıt üzerinde kalmaya mahkûm
görünüyor. Beyaz Saray'da Bill Clinton gibi karar-
sız bir başkanın bulunması ise bunalımın bu boyut-
lara ulaşmasında kuşkusuz önemli rol oynarruştır.
Amerikalı ünlü yorumcu William Safire geçen haf-
ta The New York Times'da çıkan yazısında "Clinton
aslında Müslümanların teslim o/masır» isteyen Av-
rupalı liderlere boyun eğdi" diyordu.
Diğer tanınmış Amerikalı yazar Anthony Lewis
ise "BM ve NATO, Amerikan Başkanı'nm lidehiği ol-
madan büyük bunalımlarda etkinlik gösteremez.
Amerikan Başkanı'nın Strp saldırganlığı karşısında
zayıfdavranması sadece Bosna halkı için değil dün-
ya banşı için bir felaket olmuştur" diyor.
Sırplann Doğu Bosna'yı tümüyle denetimleri altı-
na almak üzere olduğu şu sıralarda bile Batılı ülke-
ler bir ortak tutum saptayamıyor.
Fransa, Srebranica, Zepa ve tehdit altındaki Go-
rajde'yi Sırplardan kurtarmak için askeri kuvvet kul-
lanılmasını öneriyor. Ne var kı Ingiltere bu öneriye hiç
sıcak bakmıyor. Italya da tartışmada Ingiltere'nin ya-
nında yer alıyor.
Fransa ile Ingiltere arasındaki tartışmada iki ülke-
nin liderierı birbirlerine sert suçlamalar da yöneltti.
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, askeri ha-
rekâta yanaşmayan Ingiltere'yi "Sırplan kollamakla"
suçlayınca, Ingiltere Dışişleri Bakanı Malkolm Rif-
kind, Chirac'ın göze çarpmak için "ucuz kahraman-
lık gösterisi" yaptığını, Avrupa'nın ABD'nin yoğun
hava desteği olmadan Doğu Bosna1
da bir askeri ha-
rekât gerçekleştiremeyeceğini Fransa Cumhurbaş-
kanı'nın da iyi bildiğini söyledi.
Ingittere ve Italya yan çizer de ABD onlardan geri
kalır mı?
Amerikan Genelkurmay Başkanı General John
Şalikasvili, pazar günü Londra'da yaptığı açıklama-
da ABD'nin Doğu Bosna'daki güvenlı bölgeleri kur-
tarmak için gerekli helikopterleri (200 dolayında) sağ-
lamaya hazır oiduğunu, ancak bunun için önce kong-
renin onayını almak gerektiğini söyledi.
Bu ne demektir?
Clinton yönetiminin, Bosna'ya uçak ve helikopter
göndermeye niyeti yok demektir. Çünkü Cumhuri-
yetçilerin çoğunlukta olduğu kongre, Müslümanla-
ra ambargonun kaldınlmasını ve Sırplann NATO ta-
rafından bombalanmasını ıstiyor. Ama Bosna'ya
Amerikan askerlerinin ya da cepheye birlik taşıya-
cak helikopterlerin gönderilmesine kesinlikle karşı çı-
kıyor.
Böylece Batı'nın Bosna bunalımının başlamasın-
dan bu yana sergilediği kararsız, iki yüzlü politikası
devam ediyor.
•••
Avrupa'nın umudu Bosna'dataraflann çarpışmak-
tan yorularak banş masasına oturmalanydı. Doğal
olarak zayıf taraf (Boşnaklar) en çabuk yorulacaktı.
Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Müslümanlar
toparlanıp, düzenli ordu kurmayı başardı. Bu olgu da
Batı'nın hesaplannı altüst etti. Boşnaklar yenilgiyi
kabul etseydi hem Avrupa'nın ortasında bir Müslü-
man devletinin kurulması önlenmiş olacak, hem de
Batı bunalıma sürüklenmekten kurtulacaktı.
Bu görüş uyannca Müslümanlara taviz vermeleri
için sürekli baskı yapıldı.
Türkiye'ye ziyareti son anda ertelenen BM Genel
Sekreteri Butros Gali, basınımızda sert eleştirilere
hedef oldu. Bosna'daki facianın baş sorumlusu otâ-
rak gösterildi. Ama unutmamalı ki Gali'nin bu yıl baş-
lannda yaptığı güvenli bölgelerin korunması için 34
bin asker gönderilmesi çağnsına, tek Batılı ülkeden
bile olumlu karşılık gelmemişti.
* • •
Ve temellerinden yanlış olan politika geri tepti.
Sırplar tavize doymuyordu. Batı'dan umudunu ke-
sen Müslümanlar ise "iş başa düştü" diyerek topar-
lanıp düzenli ordu kurdular. Batı da geniş ufuktan
yoksun, dar görüşlü politikasınm yol açtığı batağa
saplanmatehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Bosna'dan
çekilse dünyaya büsbütün rezil olacak, kalsa ya Sırp-
laria savaşa girişecek (ki buna niyeti yok) ya da çar-
pışmalan çaresiz biçimde seyrederek tüm dünyada
alay konusu olacak.
Size bir şey söyleyelim mi?
Batı'nın bugün de umudu hâlâ Müslümanlann
Sırplara boyun eğerek masaya oturmasıdır. "Güven-
li bölgeleri kurtaralım, Sırplara ders verelim" nutuk-
lan boş laflardır.
Batı'nın tek amacı var: Kendi yarattığı çıkmazdan
kendini kurtarmak.
Çernişev çantası
kabank geliyor
• Rusya Dışişleri Bakanı
Yardımcısı'nın yann başlayacak
ziyaretinde bölgesel konular ele
alınacak
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye ve Rus-
ya arasında, iki ülkeyi ya-
kından ilgilendiren bölge-
sel konular ile ikili ilişkiler
Rusya Federasyonu Dışiş-
leri Bakan Yardımcısı A1-
bert Çernişev'in yann baş-
layacak ziyareti sırasında
masaya yatınlacak.
Çernişev'in temaslan sı-
rasında, iki ülke arasında
anlaşmazlık konusu olan
Kafkasya, Hazar Havzası
petrollerinin uluslararası
piyasalara taşınması konu-
sunda rakip olan Ceyhan ve
Novorosisk hatlan ile Çe-
çenistan dahil, bölgesel ko-
nular ve ikili siyasi-ekono-
mik ilişkiler ele alınacak.
Uzun bir süre Rusya'nın
Türkiye Büyükelçiliği gö-
revini >'ürüttükten sonra
Dışişleri Bakan Yardımcı-
lığı görevine getirilen Çer-
nişev'in, bağımsızlık istek-
lerini Rusya'nın askeri mü-
dahaie yoluyla bastırmaya
çalıştığı Çeçenya'ya, Tür-
kiye'de bazı gruplann ver-
diği destekten Mosko-
va'nın duyduğu rahatsızlı-
ğı da dile getirmesi bekle-
niyor.
Türkiye ve Rusya arasın-
da diğer önemli anlaşmaz-
lık konulanm, AKKA '
Moskova'nın kanat bölge-
sinde uymayacağı yolun- •
daki açıklamalan ve yine '
Moskova'nın Gürcistan ve
Ermenistan'da asker bulun-
durması oluştunıyor.
Rusya, Hazar Havzası
petrollerinin Karadeniz'de-
ki Novorosisk Lima-
nı'ndan uluslararası piya-
salara taşmmasında diret-
meye devam ederken, Tür-
kiye arkasına aldığı ABD
desteği ile Bakü-Ceyhan
hattının en ekonomik gü-
zergâh olduğu konusunda
ısrar ediyor. Rusya ise, Ha-
zar Denizi'nin statüsünün
kendi isteği doğrultusunda
değiştirilmesi ve böylece
Azeri petrolleri üzerinde
hak sahibi olmak istiyor.