29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 TEMMUZ 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMt HarçtoPteMği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bütçeye gelir kaydedılen ticaret sicili harçlannın yansı, işlemi yapan odaya verilecek. Harçlar Kanunu Genel Tebliği'ne göre ticaret sicili harçlan. mükelleflerce harca konu işlem yapılmadan önce, işlemin yapıldığı yerdeki sûreksiz yükümlülüklerle ilgili iş ve işlemleri yürûten vergi dairesine makbuz karşıhğı ödenecek. Harçlann kanuna uygun surette ödenmesinin sağlanması bakımrndan harca konu işlemi yapan idareler, mükellefın vergi dairesine, ödenecek harcın mahiyet ve miktarlannı gösteren bir yaa gönderecekler. Motorhı taşıt vergisi • ANKARA (AA)- Motorlu taşıtlar vergisi ikınci taksidinin, bu ayın sonuna kadar ödenmesi gerektiği bildirildi. Maliye Bakanlığı'ndan yaptlan açıklamaya göre, ocak ve temmuz aylannda iki eşit taksitte ödenmekte olan motorlu taşıtlar vergisinin ikinci taksidinin, Ziraat Bankası şubelerinden taşıt pulu alınmak suretiyle ödenmesi gerektiği kaydedildi. Taşkömüpüne dolar zammı • ZONGULDAK (AA) - Tûrkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), sanayi kuruluşlanna sattığı taşkömürü fîyatma, dolar bazında zam yaptı. TTK, sanayi kuruluşlanna sattığı Armutçuk kömürünün tonunu 40 dolardan 46 dolara, Amasra kömürünün fiyatım ise 36 dolardan 42 dolara çıkardı. Tofaş'ın yıllık tatili ağustosta • ANKARA (ANKA)- Tofaş, fabrikanın periyodik bakımının yapılabilmesi için bu ay sonunda işçilerini toplu tatile çıkaracak. 21 ağustosta sona erecek toplu tatil döneminde çahşacaklann dışında kalan personelden yıllık izin hakkı olanlar ücretli, yılhk izin hakkı olmayan ya da iznini daha önce kullanmış olanlar da yan ücretli olarak tatil yapacak. Fmdığın geleceği tarüfilacak • SAMSUN (Cumhuriyet) - Fındık Tanm Satış Kooperatifleri Bırliği FİSKOBİRLÎK, 1995 ürünü fındığın devlet tarafindan destekleme kapsamına alınması için atağakalktı. Fındığın geleceği konusunda, bölge toplantılan yapacak olan Fiskobirlik, bu toplantılann ilkini 22 Temmuz 1995'te Düzce'de gerçekleştirecek. Tekel: lfergi borcumuz yok • İSTANBUL (AA) - Tekel Genel Müdürü Mehmet Akbay, Tekel' in vergi borcu bulunmadığını, devletin kendilerine sübvansiyonlardan dolayı borçlu olduğunu söyledi. Defterdarhklar tarafindan Türkiye genelinde dün açıklanan vergi borçlulan listelerinde, en üst sıralarda, geçen yıl en fazla kurumlar vergisi ödeyen TEKEL'in yer alması şaşkınlık yarattı. Halen devletten 80 trilyon lira alacaklan olduğunu belirten Akbay, şunlan söyledi: "Borcumuzun alacagımızdan mahsup edilmesi gerekiyor. Ancak bütçe teknikleri nedeniyle, kâğıt üzerinde Tekel sürekJi borçlu görülüyor'.' ŞİRKETLERDEN • RIB LOC Plastik Boru Sistemi 1995'in en iyi yapı ürünü seçiidi. • HYUNDAI Ortadoğu servisler toplantısı Türkiye'de yapıldı. • MOTOROLAnın 1994 yılının ilk altı ayında 665 milyon dolar olan kân , 1995 yılının aynı döneminde 853 milyon dolara ulaştı. • KLM 94'te son 75 yılın en yüksek kânna ulaştı. I AKBANK'ın yeni yayını Akgüvercin'in ilk sayısı çıktı. • FORD-OTOSAN tarafindan başlatılan ve mart ayı sonunda ilk mezunlannı veren Ford satış eğitim programında ikinci dönem mezunlan da diplomalanna kavuştu. Tüccar ürünü kapattı, un fiyatı iki katma çıktı, ekmekte zam hazırlığı başladı, bürokrasi yine yavaş Buğday ithali vurgundan sonra Aşın yağışlar yüzde 20-30 üriin kaybına neden olduğu için ithâlaü zorunlu haJe geldi. BULENT KIZANLIK Hükümet, şeker ve etten sonra gıdada bir vurguna daha seyirci kalıyor. Buğ- dayda yaşanan sıkıntıya karşın. önlem alınmakta geç kahnması, spekülatörlenn halkın ekmeğı ıle oyrıamalanna olanak sağhyor. Tüccar tarafindan kapatılan buğday depolarda bekletilirken, un fiyat- lan 3 haftada neredeyse ikiye katlandı. Buğday ıthalatı ile ilgili hazırlıklann ay sonuna kadar tamamlanacağını belirten yetkıliler, "Ekmekte rekabet yüzünden un fiyatlanndaki artış ekmeğe yansı- maz" türünden rahat açıklamalar yapı- yorlar. Fmncılar ise zam için kazan kal- dırmaya başladılar bile. Geçen yılki kurakhğın ardından, buğ- day bu yıl da aşın yağışlardan darbe ye- di. Aynca özellıkle Iç Anadolu'da hasta- lık ve zararlılarla mücadelede başanlı olunamaması, bu bölgede yüzde 20-30 dolayında üriin kaybına ve buğday üreti- minin düşük kalmasına yol açtı. Tanm Bakanlığı'ndan yapılan açıklamalann aksıne, buğdayda bu yıl da geçen yılki 17,5 milyon tonluk üretimin üzerine çı- kılması beklenmiyor. Geçen yıllarda, an- cak 21 milyon ton civannda seyreden yıl- lık üretim, Türkıye'nin tüketimmi karşı- lamakta yeterli oluyordu. 3,5-4 milyon ton civannda olduğu tah- min edılen buğday açığını firsat bilen tüc- car, kısa sürede organize olarak stokçu- luğa başladı. Taban fıyatın, bu yıl makar- nalık unda yüzde 134, ekmeklık unda da yüzde 100'ün üzerinde arttınlmasına karşın, talebin yoğun olduğu Trakya'da • Hasadın beklenenin altında kalmasını firsat bilen tüccar, 7 bin 500 liralık taban fiyatı 8-9 bin liraya çıkanp ürünü depoya kaldırdı. ıthalat karan alındı, ancak hazırhklann ay sonuna kadar süreceği belirtiliyor. üretıci malını TMO'ya satmaya yanaş- madı. Creticilerin bir bölümü ürününü kendi depolannda saklarken, bir bölümü de kiloda 1 -2 bin lıra daha fazla fıyat tek- lif eden tüccann stoklannı besledi. Al- manya'da çalışan ışçılerden, mahalle bakkalına kadar elinde para olan herke- sın buğdaya yatınm yaptığı belirtiliyor. Fiyatiar farmanıyor Yaşanan kıthk ve TMO'dan buğday bulamayan un fabnkalannın yoğun tale- bi yüzünden 7 bin 500 bin lira taban fi- yatla açılan buğday, 10-11 bin liraya ka- dar çıktı. Hatta Anadolu Ajansı'nın ha- benne göre Şanlıurfa Ticaret Borsası 'nda geçen haftaya 10 bin 700 liralık fîyatla başlayan buğday, dün kilosu 14 bin 300 liradan alıcı buldu. Buğdaydakı zam, un fiyatlanna dayansıdı. Oç hafta önce 500 bin lira olan bir çuval un 750-800 bin li- raya çıktı. Ekmesan Genel Müdürü Hüseyin Ça- lık, pıyasadaki genel beklentiyı dıle ge- tirerek, "Unun çuvalı ayın sonuna ka- dar 1 milyon lirayı bulur" dedı. Çalık da, bürokratlar gibi un fiyatlanndaki ar- tışın ekmeğe aynı oranda yansımayaca- ğı, çünkü ekmek fıyatının rekabet ve si- yasetle orantılı belirlendıği görüşünde. Ancak buğday ve un fiyatlanndaki ar- tış, başta ekmek olmak üzere, unlu temel gıda maddelerinin tümünde tüketiciyi de tehdit etmeye başladı. lstanbul Ekmek Sanayii Işverenler Sendikası'ndan yapılan açıklarnada buğ- day değirmenlerinin ekmeklık unun 50 kiloluk çuvalının fiyatım 550 bin liradan 850 bin liraya yükselttiği ileri sürülerek, bunun vurgun olduğu iddia edildi. Açıklamada. "Bu vurgunun önlen- mesi için hükümetimizin çok acele ola- rak buğday getirmesi ve belli bir fiyat- la TMO'niın ekmeklik buğday satma- sı gerekir. Bu yapılmadığı takdirde ek- mek fiyatlarının aşın bir şekilde art- masını önlemek mümkün olmayacak- tır" denıldı. Nıtekım, ekmeğe zam da gecikmedi. Bursalı finncılar. gramajını düşürdüklen ekmeğın fıyatını 5 bin lira- dan 7 bin 500 liraya yükselterek zam star- tı verdi. Hükümetin buğday ithalatıyla ilgili ka- rannı açıklamasının bıle, stokçuluğa ve zamlara son vereceği, depolanan buğda- yın açığa çıkacağı belirtiliyor. lthalatla il- gili karann ise çoktan verildiği öğrenil- di. Ancak Tanm Bakanlığı ve Hazine'de prosedür tamamlanmadan bu konuda bir açıklama yapılamıyor. Yavaş işleyen bü- rokrasi yüzünden ithalat geciktıkçe vur- gunculara gün doğuyor. Gelecek aylar- daki ithalatla bugünkü sıkıntı aşılsabıle, buğday ve un fiyatlanndaki spekülatıf artışlann neden olacağı zamlardan dö- nüş olmayacağını herkes biliyor. Plansız yapılan üretim, bir yıl önce iyi para eden ürünü bir yıl sonra sokağa döküyor Türkiye tarmıla kumar oynuyor OZGURULUSOY Tanmdaplansızlık çıftçiyi kumara itıyor. Ürün ekımin- de pek çok çiftçinin başvur- duğu tek ölçüt, bir öncekı yıl en çok kâr getı- ren üriinler. Ta- ban fiyatlannın neredeyse ha- sada yakın açıklanması, çıftçiyi kumara iten ikinci ne- den. Sonuçta, bu yıl olduğu gibi 500 TLden alıcı bulama- yan domatesler sokaklara dö- külüyor, üretici halinden şıkâ- yet ederken piyasaya arzı az olan kimi üriinler de tüketıcı- nin elini yakıyor. Türkiye Ziraatçiler Derne- ğı Başkanı tbrahim Yetkin, bugün serbest pıyasa ekono- • Pazar bilgileriyle desteklenen bir üretim planının gerçekleştirilememesi Türkiye 'ye bolluğun arkasından kıtlığı getiriyor. • Tanmsal üretimdeki eksiklik ise vurguncular ve ithalatçılann ekmeğine yağ sürüyor. misınin savunulduğu Avrupa Birliği ve ABD gibi ülkeler- de bile tanmda planlamaya gidildiğine dıkkat çekerek, "Türkiye'de hâJâ ultısal bir tarun politikası söz konusu değiL Devletin üretimden tü- ketime kadar ya raüdahaleci ya denetieyki olarak bir rol üstlenmesi ge- rekir" dıyor. Planlama, devletin çiftçi- lere yalnızca şu veya bu ürünü ekmele- ri doğrultusun- da öneriler ge- tirmeşiyle mümkün olmuyor. Ürün ihti- yacına göre tohumun sağlan- masından gübre ihtiyacının saptanmasına, ihtiyaca göre belirlenmiş taban fiyatlannın ekim öncesınde açıklanma- ÜRÜNLERİN SEYRİ • Bu yıl fireticiyi zarara uğratacağı tahmin edilen üriinler: Soğan, kavun, karpuz, pamuk, domates, çeltik. patates (Geçen yıl prim yapmışlardı) • Bu yıl diğerlerine kıyasla daha kârlı olacağı tahmin edilen üriinler: Mısır, ayçiçeği, buğday, mercimek (Geçen yıl daha az kâr getirmişlerdi) sına kadar pek çok aşamada devletin üretim sürecine ka- nşması gerekiyor. Yetkin'e göre planlama bütün bölgelerde ışletme öl- çeklennin saptanması ve kaç dönüm toprakta ekim yapıl- dığının belırlenmesinden başlıyor. Söz gelimi sebze ve meyve üretiminin yaygın ol- duğu Ege Bölgesı'nde kaç ailenin tanmla uğraştığının, toprak büyüklüklerinin sap- tanması gerekiyor. Bundan sonra, ne kadar gırdiye ıhti- yaç var, ne kadar gübre la- zım, toplam maliyet nedir gj- bi hesaplara sıra geliyor. Ta- bii, taban fiyatlannın mutla- ka ekim zamamndan önce açıklanması gerek. Uzmanlar. üretimden tü- ketime kadar uzanan bu sü- recin denetlenmesı ve Türki- ye'nin ihtiyaçlan doğrultu- sunda gerekli müdahalelerin yapılabilmesi için Tanm Ba- kanlığı. DPT, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve üretici birlık- lerinın, ekim zamamndan önce mutlaka bir araya gel- mesi gerektiğini belirtiyor. Bağ-Kur primini ödemeyene hapisANKARA (AA) - Bağ- Kur'a prim borcunu öde- meyen 34 bin 463 sigorta- lı, hapis cezasına çarptınl- dı. Bağ-Kur Genel Müdürü Rıd\an Selçuk, kurumun prim alacaklanrun 33 tril- yon lirayı bulduğunu, bu- nun 12 trilyon lirasının tah- silinin mümkün olmadığını bildirerek sigortalılann prim borçlannı ödemede duyarlı davTanmalannı is- tedi. Rıdvan Selçuk, kurumun prim alacaklannm tahsili için 944 bin 659 dosyanın idari takibatının yapıîdığı- nı, bunun sonucunda 654 milyar lira tahsil edildiğini anlattı. Selçuk, bu idari ta- kibattan sonuç alınamama- sı üzerine, 5 trilyon 129 milyar liralık alacağı oluş- turân 467 bin 374 dosyanın icraya intikal ettirildiğini kaydetti. lcraya intikal ettirilen 467 bin 374 dosyadan 118 bin 810'unun sonuçlanarak 1 trilyon 153 milyar liralık alacağm tahsil edildiğini ifade eden Selçuk, Bağ-Kur sigortalılannı, kuruma kar- şı yükümlülükleri konusun- da uyardı. Bağ-kur Genel Müdürü şöyle konuştu: "Yaprjgunızrüm uyanla- ra karşın. sigortalılar prim borçlannı ödememekte ıs- rar ediyorlar. Yapıian idari ve icrai takibat sonucunda, prim borcunu ödemeyen 34 bin 463 kişu çeşitfi mahke- mcler tarafindan hapis ce- zalanna çarpünldı. Hapis cezasına çarponlan sigorta- hlar ya borcuna itiraz ede- cek ya ödeyecek ya da mal beyanında bulunacak. Yü- kûmlü bunlan jerine getir- mezse. mahkemelerûı ver- diği hapis cezasMU çekecek. StgDrtahlanmız prim borc- lannı ödemededaha duyar- lı oJsunlar."7 Rıdvan Selçuk, Bağ-Kur sigortalılannı, cezai bir du- rum ile karşılaşmamalan için kuruma karşı yüküm- lülükleri konusunda uyar- mak üzere. "otomatik mek- tup servia''ne geçecekleri- ni söyledi. 5 işletmenin satışı, koalisyonun CHP kanadının karannı bekliyor SEK'te top CHPde, Petlas'a taKp yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Süt Endüstrisi Ku- rumu'nun (EBK) 75 milyar liranın üzerinde satılan 5 iş- letmesi ile isim hakkının sa- tışma ilişkin onay, CHP gru- bundaalınacak karan bekli- yor. Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (ÖYK) tek CHP'li üyesi Sanayi ve Tica- ret Bakanı Hasan Akyol sa- tışlan partisinin grup toplan- tısında alınacak karar doğ- rultusunda onaylayaca- ğını. karann partiye ait olacağını bil- dirdi. SEK'in ay başında ihalesi yapılan 30 işletmesinden 75 milyar liranın altında satılan 25'inin karan, ÖYK'nin ver- diği yetki çerçevesinde Özelleştirme Idaresi Baş- kanlığı'nca onaylanarak Resmi Gazete'de yayımlan- dı. SEK'in, 75 milyar liranın üzerinde satılan Balıkesir, Akyol: Karar grubumuzun. Burdur, îstanbul, tzmir, An- kara-Lalahan işletmeleri ile isim hakkının satışı için ÖYK'nin onayı gerekiyor. ÖYK'nin tek CHP'li üye- si Sanayi ve Ticaret Bakanı Akyol, Cnmhurivefe, yaptı- ğı açıklamada"SEK'insatış- lannın onaylanması karan benim değil; gnıbumun ka- ran olacak. Gruptan aiına- cakkarar doğrultusunda on- ay vereceğinı''dedi. • Özelleştirme Yüksek Kurulu üyesi Sanayi Bakanı Hasan Akyol, "SEK'le ilgili karar CHP grubunun olacak" dedi. • Petlas'a müşteri çıkmazken, Adıyaman Çimento'ya 6 şirket talip oldu. CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Hik- met Çetin. "Guneydoğu Onanm Projesi'' kapsamın- da, hayyancılığın desteklen- mesi için Et ve Balık Kuru- mu' nun bölgedeki kombina- lannın satışmdan vazgeçile- bileceğini belirtirken, geliş- meler farklı oluyor. Çetin, kombinalann satışı konusunda bölgedeki valile- rin görüşüne başvurulacağı- nı belirtirken kurumun Ağn, Bayburt, Elazığ, Kars, Şan- lıurfa, Tatvan, Van ve Yük- sekova kombinalannın satış ihalelerinin 26-27 temmuz günlerinde yapılması karar- laştınldı. Petlas'a teklif yok Özelleştirme Idaresi Baş- kanlığı (OlB) tarafindan da- ha önce ihalesi yapılan an- cak, kurumu alan Muhtar Pencependur'un, vadeye bağlanan 60 milyon dolar için teminat mektubu getire- memesi üzerine satışı iptal edilen Petlas için açılan yeni ihaleye teklif veren olmadı. Sanayi ve Ticaret Bakan- lığı'ndan özelleştirilmek üzere ÖÎB'ye geçen ay dev- redilen Çimento Sanayi'nin ihaleye çıkanlan ilk fabrika- sı Adıyaman Çimento için ise aralannda Uzanlara ait Rumeli Çimento A.Ş. ile ÖmerSabancı Holding'inde bulunduğu 6 fırma teklif verdi. Cep telefonlannda rekabet cebe yaradı • SlM kart firmalanndan Telsim, rakibi Türkcell'e üstünlük sağlamak için satıcı kuruluşlara telefon başına 10 milyon lira sübvansiyon uyguluyor. Satıcılann bir bölümü bunun bir kısmını fıyat indirimine yansıtırken, bir bölümü de fiyatlan 10 milyon lira aşağıya çekiyor. Ekonomi Servisi- Cep telefonun- da layasıya rekabet, ucuzluk getir- di. Ancak, rekabet cep telefonu cı- haz satışlannda değil, SlM kartlar- da gerçekleştı. Cep telefonlannın kendi SlM kartlan ile satılması için amansız bir yanşa giren iki fırma- dan Telsim, daha geniş bir şebeke ağına sahip olan Türkcell'e üstün- lük sağlamak için. satıcı firmalara telefon başma 10 milyon lira teşvik venyor. Satıcılar da bu teşviki fark- lı oranlarda fiyatlanna yansıtıyor. Ötneğin en pahalı cep telefonu olan Ericcson 337'yi Türkcell abo- nesi olarak 62 milyona ahrken, Tel- sim aracılığıyla 52 milyona almak mümkün. Ancak, cep telefonu sa- tıcılannın çoğu, 10 milyon lirayı fı- yata yansıtmayıp. 5-6 milyon lira- lık indirimle yetiniyorlar. PTT hat ücretlerinin tamamı ya da peşinatı- nın ödenmesi gibi aynntılar da fi- yatlarda karmaşa yaratıyor. Pazara Türkcell 'den iki ay sonra giren Telsim, kendi kartının kulla- SlM kart nedir? SIM kart Türkçe'ye "Abone Kimlik Modülü" dıye çevirebileceğimiz Ingilizce "Subscnber Identity Module" sözcüklerinın ilk harfleri kullanılarak yapılan bir kısaltmadır. GSM sisteminde mobil cep ve araç telefonlannın çalışması, içlerine takılan bu kartlarla sağlanır. SIM kartın telefon içine yerleştirilmesiyle telefon bir kimlik kazanır. Karilarda bulunan mikrochip'lere abone ile ilgili tüm bılgiler ve abonenin uluslararası numarası kaydedihr. Programlanmış kimlik kodu , kartın usulsüz kullanımını engeller. nımiBa yönelik uyguladığı sübvan- siyonla rakibiyle arasındaki abone farkıru kapatmaya çalışıyor. Türk- cell ise sübvansiyona ayıracağı pa- yı, yatınma yönlendirerek kaplama alanını genişletme yoluna gidiyor. Her iki şebekenin PTT'yle yaptığı anlaşma uyannca gelir üzerindeki toplam payı yüzde 32,9. Şirketlerin bu orandaki paylannı arttırmak için rekabete girdiİderi gözleniyor. Telefon aboneleri ise cihazı han- gi SlM kartla aldılarsa, aynı kart- la kullanmak zorundalar. SIM kart- lan değıştirmek için PTT'ye başvu- ruda bulunulması ve şu anda 13 milyon 800 bin lira olan PTT hat ücretinin yan tutannı ödenmesi ge- rekiyor. SÎM kartını kaybeden ya da kullanılmaz hale getirenler de aynı SfM kartın yenisini. yine PTT'ye başvurarak 2 milyon lira- lık bedelle edinebiliyorlar. Teknolojinin gelişmesi sonucun- da dünyadaki rekabet ortamının Türkiye'ye de yansıdığını söyleyen Telsim Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Özcü, Telsim'in fiyat destek politikasının haksız bir rekabet or- tamı yaratmadığını savunarak, Av- rupa'da bu sübvansiyonun yüzde 8O'l_ere vardığım hatırlattı. Özcü " Tüketkrye yansrtûğımız destekle abone sayımız arüyor. Biz bir yandan rakibimizle aramızdaki abone farkmı kapaürken, bir yan- dan da aşın kârlarla telefon saüşını önhıyoruz. \apdğımız sübvansö'on- lar hiçbir şekilde teknikyaünmımı- a engeUenûyor" dedi. Türkceil Halkla Ilişkiler Müdü- rü Neslihan Ayık ise bu konudaki görüşlerini şöyle ifade etti: "Türkcefl y^aünma verdigiönem- le daha geniş bir alanda daha güve- nilir hizmet veriyor. Sübvansiyon yoluyla insanlançekmeye çahşmak doğru değil. Türkcell planladığı doğrultuda ilerüyor. Sübvansiyon sistcmiyk- pazarda ucuza rağbet e- den başka bir kitle oluşuyor. Ancak bu kitk'nin bizim potansiyel abone sayumza bir etkisi yok. Hem yadnm hem de 15 mihonluk bir sütnansi- yon bütün denğeleri ahüst eder, böy- İe bir şey mümkün dcgikür." İ BENCE İZZETTİN ÖNDER Bir Panelin Düşündürdükleri Ekonomi alanında son yıllarda tartışılan, finansal li- beralizasyon, uluslararası parasal akımlar ve kriz ko- nulan gündeme geldiğinde, aynı anda sahneye La- tin Amerika ülkeleri ve Türkiye gibi ülkeler çıkmakta- dır. Senaryo gayet açık ve net. Milyarlarca dolar tu- tanndaki serseri sermaye, kendisine yüksek getiri sağlayacak bir yer ararken, kapitalist dünyanın finan- sal yörüngesinde seyreden, gelişmekte olan bir ül- keye geldiğinde, bu gelişten hem ev sahibi ülke hem de sermaye mutlu olmakta. Zira döviz rezervi art- makta, fiyatiar denetlenebilmekte, ülkede yapay bir bolluk yaşanmaktadır. Bu arada dövizin net getirisi de inanılmayacak oranlara yükselmektedir. Ne var ki cari işlemler açığının artması ve devalüasyon olasılı- ğının ufukta görünmesi ile bu tatlı rüya bitmektedir. Sıcak para alan ekonomi, çok tatsız bir açmazla kar- şı karşıya gelmektedir. Devalüasyon yapmadığı du- rumda ithalat patlayıp ihracat çökecek ve cari açık tutulamaz boyutlara çıkacak. Devalüasyon yapsa, sıcak para ertesi gün kaçacak ve ülkede büyük bir mali buhran yaşanacak. Kur-fiyat makasından ka- zanç sağlamaya yönelik finans-kapital, devalüasyon karan alan ülkeleri tehdit dahi edebilmektedir. Döviz girişi ile baskı altında tutulan döviz fiyatı, fa- iz politikası ile yukan çekilmeye çalışılmaktadır. Böy- lece, yüksek faiz ve Merkez Bankası'nda oluşan ya- pay döviz stoku ortaya çıkmaktadır. Faiz bastınlma- ya çalışılırsa döviz fiyatı yükselmeye başlayabilir. O da dövizin net getirisini sıkıştırarak yaygaraya neden olur. Geçen günlerde Iktisat Fakültesi Mezunlar Cemi- yeti ve Iktisat gazetesinin organize ettiği fevkalade üst düzeyli ve doyurucu bir panelde konuşan dört otori- te (Prof. Dr. Melıh Celasun, Prof. Dr. Salih Neftçi, Dr. Kemal Derviş ve Dr. Rüşdü Saracoğlu) bu ko- nulan enine boyuna tartıştılar. Ani devalüasyonların ekonomileri derin krizlere sürükleyebileceğini belirten konuşmacılar, kısa vadeli sıcak para girişlerinin faz- la özendirilmemesi ve politikaların sürdürülebilir ol- ması gereğini de vurguladılar. Bu doyurucu panelin hafızalarda bıraktığı bazı so- rulara değinmek yerinde olur kanısındayım. Bu soru- ları şöyle sıralayabiliriz: - Finansal liberalizasyon ve uluslararası sermaye hareketleri, acaba ne tür ekonomileri, nasıl etkife- mektedir? - Uluslararası sıcak para hareketleri, alan ve veren ekonomilere karşılıklı yarar sağlayan bir ekonomik işlem mi yoksa tek tarafı aşın derecede kârlı kılan bir operasyon mu? Bu soruya verilecek farklı cevaba göre, acaba sınırsız finansal liberalizasyon, uluslara- rası sermayenin içerideki destekçileri ile gerçekleş- tirdiği bir dayatma mıdır? - Bir defa başlatılan bu sürecin ani bir krize dönüş- memesi için, bastınlmış kur ve yüksek faiz politika- sının uygulanması kaçınılmaz olduğuna göre, bupo- litikanın iç ekonomide sosyal politikalara yansıması nasıl olmaktadır? - Bir ekonomide faiz haddi, uzun dönemde serma- yenin getirisi tarafindan belirlenir ve ona eşit olıtr. Eğer kalkınmakta olan ekonomiterde yatınmlann ve- rimliliği, söz konusu yüksek faizlerin altında kafıyor ise bundan yatınmlann uzun dönemli trendi nasıl etkilen- mektedir ve bu faizi kim ödemektedir? Bu sorular daha da uzatılıp çeşitlendirilebilir. Be- nim buradaki amacım, söz konusu güzel paneli, fi- nans çevrelerinin isteksel algılamasına kurban etme- den, panelin satıraralarında gizlenmiş öneri ve görüş- leri ön plana çıkarmaktır. Zira bilimin görevi "nasıl" ka- dar, "niçin'i de araştırmaktır. Günümüzde inanılmaz boyutlara ulaşmış olan finansal operasyonlan; arka planlan, taraflan ve olası gelişme ve etkilerı ile ince- lemenin, sadece akademik değil, fakat sosyal ve in- sani bir görev olduğunu düşünüyorum. Fransa ile gümrük anlaşması imzalandı MİŞEL PERLMAN PARİS - Fransa ile Türki- ye arasında teknik ışbirliği- ni hedefleyen iki ülke ara- sındaki gümrük protokolü Paris'te imzalandı. Türkiye adına gümrük işlerinden so- rumlu Devlet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Edip Aktaş belgeye imzasını atarken, Fransız Gümrükle- ri Müdürü Jean-Luc Vlalla da kendi ülkesi adına bel- geye imzasım koydu. Imzalanan protokol, tüm gümrük işlemlerinin oto- matizasyonunu sağlayacak işlemlerle lstanbul yöresin- deki gümrük noktalanna ileri teknolojili pilot SlT'le- rin, Fransız gümriiğünün desteğiyle yerleştirilmesini öngörüyor. Bunun yanı sıra Türkiye'ninprensipte 1996 başında AB Gümrük Birli- ği'ne girişi dikkate alınarak. Fransa'nın Türk gümrük idaresinin modernizasyo- nunu desteldediği belirtili- yor. Protokolün imzalanması sırasmda gerek Edip Aktaş gerekse Jean-Luc Vialla, vanlan sonucun önemine dikkat çekti. Edip Aktaş, Fransa'nın gümrük birliği karşısındaki 'olumlu tavnndan çok memnun olduklannı' ifade etti ve Cumhurbaşkanı Jac- ques Chirac ıle Başbakan Alain Juppe'nin bu konuda- ki tutumunun "Türkiye'de olumlu tepki yaratbğuu" söyledi. Aynca başkanlığı- nı yaptığı Türk heyetinin 'ziyaretinin son derece önemli bir zamana rastgel- diğine' işaret etti. Öte yandan Fransız güm- rükleri müdürü Jean-Luc Vialla, Fransa'nın lstanbul başkonsolosluğuna atanmış bir gümrük ataşesinin 'iyi sonuçlar verdiğini' de kay- detti. Eğitimde çatişma Fransız yetkili, aynca eğitim konusunda daha bü- yük çapta çalışmalar yapıla- bileceği görüşüne yer verdi. Bilgi işlemin bir idarenin modernizasyonunun kalbi- ni oluşturduğunu belirterek, imzalanmış protokolü baş- ka anlaşmalann izlemesi di- leğinde bulundu. Fran- sa'nın uyguladığı "Sofa" sisteminin, Türkiye'deki ilk aşama projesi. lstanbul Ata- türk Havalimanı ile Halka- lı-lstanbul'u öngörüyor. Başlıca gümrük noktalan- nın yaklaşık bir yıl içinde işlerlik kazanabileceği be- lirtiliyor. Çoğu kişinin cebine yerleşen cep telefonu fiyatlan istikrarsız. Demir Sigorta'dan Sabah'a 10 milyar avans Ekonomi Servisi - Demir Sigorta, Sabah Gazetesi tesislerinde sel felaketi sebebiyle oluşan hasann tazmini için 10 milyar lira avans ödedi. Demir Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sema j Cıngıllıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Sabah Gazetesi'nde meydana gelen hasarla ilgili olarak Türk ve yabancı sigorta eksperlerinin zarar tespit çalışmalannın sürdürüldüğünü, ancak sigortalımn mağduriyetinin önlenmesi için hemen avans ödemesi yapıldığını bildirdi. Açıklamada, en kısa zamanda ekspertiz çalışmalannm tamamlanacağı ve bakiye tazminatın Sabah Gazetesi'ne ödeneceği ifade edildi. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle