28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç « Genel Yayın Koordinatörü- Hikmet Çetinkaya # Yazıışlerı Müdürlerı fbrıhim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu) # Habcr Merkezı Müdürü Hakan Kara # Gorsei Yönetmen: Fîkret Eser Dtş Haberler Ergun Balcı • tsnhbarat Yılçıa Çakır • Ekonomı Bûlent Kızaıüık • Kültür' Handan Şenkökn • Spor AbdûlkMÜrYücelman •Makaleler Sami Karaöraı • Çevın Seyfettin Turtıın • Düzehme Abdullah YazKi* Bılgı-Belge: EdibeBuğr» • Fotoğraf Erdoğan Köaeoğhı Yayın Kurulu: tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet ÇetinJuya, Şükran Soner, Ergun Bakı, Dinç Tay anç, tbrahim Yıldız, Orhan Bursah, Mustafa Balbay. AnkaraTemsılcısı MustafaBafcay •Haber Müdürü: Doğan AkınAtalürkBuKanNo- 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • lzmır Temsılcısı Serdar Kıak,H.ZıyaBlv 1352S 2/3 Tel 4411220,Faks.4419117 •AdanaTemakısı.ÇeönYiğeııoğlu,tnönüCd 119 S.No.l Katl.Td 3522550,Faks 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erlaıt • Koordınatör Ahroet Korufauı 9 Muhasebe' Böient Yener •Jdare. Hüse\inGûrer#tşletme Önder Çeük»Bılgı-l,lem NaSlnalı MEDYA C: • Yönetun Kunılu Başkanı-Genel Mudur Gâlbîn Er- duran • Koordınatör Rehı Ijıt- man # Genel Mudur Yardımcısı Mine Akdag • Halkla Ilışkıler Bılgısayar Sıstem Mûrüvet Çüer Müdürü Nurten Berksoy YayunlayaD ve Basaıı: Ycnı G€n Haber Ajansı, Basm ve Yaymcılık A Ş Tüıiocağıcad. 39 41 Cagaloğlu 343341si PK 246 Islanbul Tei (0'2I2) 512 05 05 (20haI) Faks (0/212) 513 85 95 13TEMMUZ1995 Imsak: 3.41 Güneş: 5.36 Öğle: 13.14 tkindi: 17.13 Akşam20.43 Yatsı: 22.29 MEDYACTC! 5i40753-5i39580-5i3846O-6i,Faks 5118466 İstanbul, cep telefonu zengini • ANKARA(AA)- Türkiye'de her geçen gün hızla gelişen cep telefonlannı (GSM) kullananlann sayısı 162 bin 800'e ulaşırken, cep telefonuna sahip olanlann yûzde 65'ini lstanbul'da oturanlann oluşturdugu bildinldi. Tûrk Telekomûnikasyon AŞ'nin, şebeke ihalelcnni kazanarak vatandaşlara hizmetin götürûlmesıni sağlayan Turkcell ve Telsim'in katkılanyla cep telefonu kullanıcısı sayısı 1994 yılının nisan ayında 19 bin iken bugün 162 bin 800'ü buldu. Cep telefonu kullananlar yönünden en zengin il tstanbul. Türkiye'de cep telefonu kullananlann yüzde 65 'i lstanbul'da otunıyor. îstanbul'u sırasıyla Ankara, Bursa, tzmir, Adana, Mersin ve diğer iller izliyor. Uluslararası flzflc ofimpiyatı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uluslararası Fizik Olimpiyatlan'nda Tûrkiye, bir altuı, bir gümûş, üç bronz madalya alarak bugûne kadarki en büyûk başanyı elde etti. Dışışleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Avustralya'nm başkentı Canberra'da gerçekleştirilen ve 51 ûlkenin katıldığı Fizik Olimpiyatlan'na Türkiye 5 kişilik öğrenci grubu ile katıldı. Ote yandan TÜBlTAK'm Bilim Adamı Yetiştirme Gnıbu'nun, Olimpiyat Komitesi'nde yaptığı girişimler sonucu, 32. Uluslararası Fizik Olimpiyatlan'nın 2001 yılında Türkiye'de gerçekleştirümesi uygun görûldü. Müzjk-Seffden SSK'ye dava • ANKARA (AA)-Müzik ve Sahne Sanatçılan Sendikası (Mûzik-Sen) Genel Başkanı Mehmet Çınka, sanatçılar için öngörülen borçlanma hakkını Sosyal Sigortalar Kanunu'na aykın bir şekilde uygulanmaz hale getirdiği gerekçesiyle SSK aleyhine dava açacaklanm bildirdi. Uçağm bupnu piste çakıUı • İstanbuJ Haber Servisi - Atatûrk Havalimanı'na inmek isteyen özel bir uçağın burnu piste çakıldı. Kazada ölen ya da yaralanan olmazken Yibıtaş adlı şirketten kiralanan ve Trabzon'dan lstanbul'a gelen yedı yolcu kapasiteli uçakta maddi hasar meydana geldi. Köprüde onanm • İstanbulHaber Servisi- Karayollan 17. Bölge Müdürlüğü'nce yapılan açıklamada, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü gişeler sahasındaki bozulan asfaltın onanmına bugün başlanacağı bildirildi. 16 temmuza kadar sürecek çalışmalann bölümler halinde yapılacağı belirtilırken, trafık akışında herhangi bir aksama olmayacağı ifade edildi. İşaret levtıası tahpibao • ANKARA (AA)- Karayollannda yer alan işaret levhalannm her yıl yüzde 25'inin tahrip edildiği bildirildi. Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada trafik tanzim, tehlike, uyan, bilgi, duraksama, park etme ve otoyol levhalanndan oluşan 300 bini aşkın standart işaret levhasınm her yıl yaklaşık 75 bininin çalma, çarpma. devTİlme gibi nedenlerle kullanılamaz duruma geldiği belirtildi. Migros'un Edirne mağazası • Haber Merkezi - Mıgros'un 62. mağazası MM Migros Edirne, E5 karayolunda açıhyor. Yann açılacak mağazada gıdadan ev ihriyaç maddelerine, tekstilden şarküteri ve hazır yemeğe kadar her türlü ihtiyaçlar maddeleri satılacak. 1995 yılının ilk 6 ayında toplam 5 mağaza açan Migros, yann açacağı MM Migros Edirne ile Türkiye'de toplam 15 ilde hizmet vermeye başlayacak. Prof. Hayrettin Kılıç, savaşta çok sayıda çalışan santralın bombalanmasının büyük felaket yaratacağını vurguluyor •Niikleer, en sorunlıı enerji 1İBRAHİM GÜNEL Insanlık, 'nfikleer gûç'ü 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'yaatılanatombom- basıyla tanıdı. Aslında 1896 yılında Fransız bilim adamı Becquerel' in rad- yoaktiviteyi icadı. insanlık tarihinde yeni bir çağ açmıştı. Iki yıl sonra ise yine Fransız Marieve PiereCurie'nin radyoaktif element 'radyum'u izole etmeyi başarmalan, yaklaşan yeni yüzyılın nükleer güç çağı olacağının ilk işaretlenydi. Bugün ise hemen her devletin banşçıl amaçlar ilen sürerek gerçekte askeri bir güç olarak elde et- meyı düşündüğü nükleer teknolojiye sahip olma istemi, her geçen gün artı- yor. Nükleer enerjinin ne olduğunu, ne gibi tehlikelerinin bulunduğunu öğ- renmek için yaklaşık 22 yıldır başta ABD ve Italya gibi dünyanın çeşitli ül- kelerinde araştırmalar yapan, bugün- lerde ülkemizde uluslararası enerji ve çevre konulannda araştırmalar yürü- tecek bağımsız bir merkez kurma ha- zıriıklannı yürüten Prof. Dr. Hayret- tin Kıbç a sorular yönelttik. - Nükleer enerjinin ne gibi tehlike- lerinır? KILIÇ- Şu anda enerji üreten kay- naklara baktığınızda, nükleer enerji üreten santrallar gibi yakıtın maden- den çıkanlmasından, işlenip zengin- leştırilip, reaktörde kullanıldıktan son- ra çevreden yüzbinlerce yıl izole edil- mesi gereken yakıt atıklanna kadar sorunlu başka bir enerji kaynağı yok- tur. Bugün, normal bir reaktör operas- yonu sırasında atmosfere ve kurulduk- • Prof. Kılıç, "Bugün dünya üzerinde 430 nükleer tesis bulunurken 40 kadan da inşa halindedir. Sözde banşçıl amaç ve enerji üretimi için başlatılan nükleer çağ, asıl amacının dışına çıkartılarak, dünyadaki bütün canlılann geleceğini tehdit edecek şekilde nükleer silahlanmaya dönüştürülmüştür" diyor. lan yerlerdeki nehir, göl, deniz yatak- lanna düzenli olarak radyoaktif gaz- lann ve radyoaktif izotoplan içeren soğutma sulannın salınmasına izin ve- rilmektedir. Bunlara ek olarak yıne 3- 5 yıllık normal bir operasyondan son- ra kullanılmış nükleer yakıt çubukla- nnın reaktörden çıkanlarak yenıden aynştırma-zenginleştirme tesislerine gitmeden santrallann civanndaki ha- vuzlarda veya göllerde soğutulması gerekmektedir. Bu tonlarca kullanıl- mış yakıt çubuklan, reaktörlerin nor- mal çalışma süresince devam eden nükleer reaksiyonlar sonucunda yara- tılan, binlerce yeni rayoaktif izotop içerir. Yanı bu çubuklar reaktörden çı- kanldıklan zaman yaklaşık 1 milyon defa daha fazla radyoaktiftirler ve hâ- lâ yeni üretilen izotoplann radyoaktif bozunmalanndan dolayı ısı üretirler - Bu kadar tehlikeli bir olavsa sizce neden dünyadaki birçok devlet bu gü- ce sahip oünak istiyor? KILIÇ- Nükleer reaktörler dünya- da ilk kez 194O'lı yıllarda enerji üret- mek için tasarlandı. 1953 sonlannda o zamanki ABD Başkanı Eisenbovrer, ' Banş tçüı Atom" adı verilen bir prog- ramı resmen başlattı. O günden beri Atlantık'ın her iki yakasında da sivil amaçlı nükleer güç, süper devletlerin askeri nükleer programına politik ve ekenomik bağlılığını sürdürerek 'So- ğuk Savaş'ın kaçımlmaz bir dayanağı- nı oluşturdu. Askeri ve sıvil nükleer sanayi, araştırma ve geliştirmeyi, per- sonel ve fınansmanı paylaşarak yan yana bugüne dek çalıştılar. Bugün dünya üzerinde 430 nükleer tesis bu- lunurken 40 kadan da inşa halindedir. Sözde banşçıl amaç ve enerji üretimi için başlatılan nükleer çağ. asıl ama- cının dışına çıkartılarak, dünyadaki bütün canlılarm geleceğini tehdit ede- cek şekilde nükleer silahlanmaya dö- nüştürülmüştür. - Ban bilim adamlan santrallann güvenii olduğunu savunuyorlar. Sizce de böyle mi? KHJÇ-1957'den günümüze değin yaşanan birçok nükleer santral kaza- sı, kaza sonrasında yayılan radyasyo- nun sımrlanamayacağını göstermiştir. Dünyanın 'yoğun yerteşim kuşağı' di- ye tanımlayacağımız Alaska'dan Ja- ponya'ya kadar uzanan Kuzey Yanm- küre'de, 20. ve 60. paraleller arasında yaklaşık 600'den fazla askeri ve sivil amaçlı nükleer santral çalışmaktadır. Dinozorları çocuJdarsevdi20 hazirandan beri Dünya Tîcaret Merkezi'nde sergOenmeye devam eden Jurassic Dinozor Show, çocuklann ve gençlerin ilgi odağı olma\ı sürdürüyor. Günümüzden 150 milyon yıl önce yjaşamış bu yaratıklann görkemli prezantas>'onu bu kez yetiskinlere hitap etti. Önceki akşâm gerçekleştirilen Jurassic Dinozor Sbow gala gecesinde davetiiler yetiskinlerdL Ancak. dinozorlara gösterilen ilgi yine çocuklardandL (Fotograf. KUBtLAY TÜNTÜL) BODRUM Sürdürülen inşaata tepki BODRUM (Cumhuriyet)- Nurol lnşaat tarafından yü- rütülen Bodrum Ticaret ve Kültür Merkezi inşaatının durdurulmasını isteyen ve kendilerine 'Yurttaş Inisiya- tifi' adını veren Bodnımlu- lar, inşaat alanında toplana- rak inşaatı durdururken Bodrum Belediye Başkanı Tuğrul Acar ile Nurol tnşa- at yetkilılennı protesto ettı- ler. Yurttaş lnisiyatifi, bele- diye başkanına bir dilekçe vererek inşaatın durdurul- masını isterken SOS Akde- niz Bodrum Grubu Sözcüsü Bilge Contepe, Aydın Bölge Idare Mahkemesi'ne başvu- ru yapacaklannı bildirdi. Bodnım Ticaret ve Kültür Merkezi inşaatının durdu- rulmasını isteyen Bodrum- lular, dün inşaat alanında toplandılar. Burada inşaatın koruma panolannı yeşile bo- yayarak, "Ak Bodrum'a ka- ra leke Nurol Çarşısı'', "Baş- ka Bodrum ^ k " ve "Nurol- Bodrum Belediyesi el ele" yazılan yazan Bodrumlular, bir basm bildirisi okuduktan sonra belediyeye giderek di- lekçe verdiler. Dilekçede, "Bodrum a- nırian içerisinde yer alan Nurol lnşaat AŞ'ye" ah Kül- tür-Tkaret Merkezi inşaab- nuı turizm sezonu içerisinde yapılması ve valiliğin yazılı yasağuıa ragmen devam et- mesini >Bnhş buluyor ve bu faalryttin bir an ev"vel durdu- rulması hakkında gereğinin vapdmasmı arz ediyoruz" denıldi. Kâr için ağaç değişimi BANUSALMAN ZONGULDAK - Türkiye ile Al- manya'nin ortaklaşa gerçekleştırdiği "KaradenizBölgesi'ndeYapraklıOr- man İşJetmeciliği'' projesiyle, klasik ormancılık anlayışı yerine doğayla uyumlu ve yüksek verim elde etmeye yönelik işletmeciliğin hedeflendiği bildirildi. Projeyi yürüten yetkililer. "Şu ağaç daha kârfa, onun için bu ağaç türünü değiştirebın'' yaklaşımıyla or- man alanlannda yapılan tıraşlamala- nn olumsuz sonuç doğurduğuna işa- ret ederek, kâr amacıyla ağaç türü de- ğiştirilirken. doğayla uyumun göz ar- dı edilmemesi gerektiğini vurguladı- lar. Orman Bakanlığı'na bağlı Orman Genel Müdürlüğü ile Almanya Eko- nomik Işbirliği Bakanlığı'na bağlı Al- man Teknik tşbirliği kuruluşunca 1988 yılından beri yürütülen ve 3 kez uzatılan projenin 1997 yılının ağustos ayında tamamlanacağı belirtildi. Bolu, Sinop, Kastamonu ve Zon- guldak olmak üzere 4 bölge müdür- lüğüne aynlarak sürdürülen projede, Zonguldak'ta model alandan uygula- ma aşamasına geçildi. Proje Koordinatörü ve Dış Kaynak- lı Projeler Şube Müdürü Ahmet Ulu- kanhgil de projeye ilişkin şunlan söy- ledi: "Türkiye'de kabcı olabüecek en başanlı proje olarak degeriendirüiyor. Zaten bu yüzden 3 yıl uzatJdı. Birçok insan çeşitli projelerie yurt dışına gi- dip eğitim görüyor, ancak önemli olan projenin Türkiye için kabcıuğmı sağ- tamak." Yetkililer, geniş yapraklı ağaçlann yangına ve böcek ıstilası gibi biyolo- jik afetlere karşı daha dayanıkh oldu- ğunu vurgulayarak, proje kapsamın- da geniş yapraklı orman alanlannın korunması ve gençleştirilmesinin ya- nı sıra bozuk orman alanlannda da doğayla uyum sağlaması koşuluyla bu tür ağaçlann yetiştirilmeye çalışıldı- ğım belirttiler. Kayrn, meşe, gürgen gibi geniş yapraklı ağaçlan işleyen mobilya sanayiinin son yıllarda gös- terdiği gelişime koşut olarak "bu tür agaçlara olan gereksinimin arttığına dikkat çeken yetkililer, verimli orman alanlannın yüzde 14'lük bölümünü oluşturan bu ağaçlann gereksınımi karşılayamayacağını ifade ettiler. Proje, gruplar halinde kanşık or- man alanı oluşturmak, fıdan yetiştir- mek ve soğuk hava depolannda sak- lanmasının yanında işçi ve köylülere yönelik faaliyetlen de kapsıyor. SILAHU SOYGUN 1 Macaristan HÂSTA* 1 Yeni Zetanaa i Potonya 3 Çin 4 Anısbıralya 5 Kenya • Yunanistan 7 Endonezya 8 YunanAdalan 9 Butgaristan tO Karibik Silahlı soygun tehlikesinde Macaristan birinci sırada Tıırizmde güvenilîr iilkeyiz Haber Merkezi - Batı ve Kuzey Avrupalı turistler için dünyadaki en tehlikeli tatil ülkeleri ile ilgili bir açıklama, ilginç sonuçlar verdi. Yaklaşık 26 bin tatilci arasında yüz yüze anket yöntemiyle gerçekleştirilen araştırmada, dünyanın belli başlı tatil ülkeleri soygun, hırsızlık, hastalık ve kaza ölçütlerine göre değerlendirildi. Sıralamalann hemen hepsinde Türkiye'nin "en tehlikesiz ülkder" arasında yer alması dikkat çekti. Baü ve Kuzey Avrupa'da yaz tatili artık tam olarak başladı. Milyonlarca turist güneye. denize ve güneşe akıyor. ttalya'da 8 temmuz gününden itibaren tek bir boş yatağın bulunmadığı resmen açıklandı. lspanya'da da durum aynı. Buna karşıhk Yunanistan umduğunu hâlâ bulabilmiş değil. Özellüde Ege adalannda sezon indirimi altında damping uygulanmasına ragmen hâlâ pek çok yatak boş. Söz konusu araşürmanın yan sonuçlanndan biri de Türkiye'nin bu yıl gerçek bir "turizm boom"u yaşayacağını ortaya koyuyor. Tatile çıkan ya da çıkmakta olan Avrupalılara yardımcı olmayı amaçlayan "tehlikeli tatil ülkeleri araşünnasT, esas olarak tngiliz, Alman, Hollanda ve iskandinav turistler arasında gerçekleştirildi. Macaristan birinci Silahlı soygun tehlikesinin en yüksek olduğu ülkeler sıralamasında Macanstan yüzde 5.9'la ilk sırayı alıyor. Macaristan'ın • 26 bin tatilci arasında gerçekleştirilen bir araştırmada, dünyanın belli başlı tatil ülkeleri soygun, hırsızlık, hastalık ve kaza ölçütlerine göre değerlendirildi. yanı sıra Polonya ve Güney Afrika da soygun tehlikesinin en yüksek olduğu ülkeler arasmda yer alıyor. Silahlı soygunda Yunanistan dokuzuncu sırada. Türkiye ise yüzde l .2 ile sonuncu. Bir başka deyişle en güvenii ülke. Turistlere yönelik hırsızlık oranlan göz önüne almdığında Türkiye gene en güvenii ir ülke konumunu koruyor. Bu alanda Çek Cumhuriyeti birinci sırada. Araştırmaya göre yüzde 8.7 oranıyla Çek Cumhuriyeti'nde yaklaşık her on bir turistten biri hırsızlann kurbanı oluyor. Çekleri Gambia (yüzde 8.3), Polonya (yüzde 7.9), Hindistan (yüzde 6.2) izlıyor. Bu alanda hırsızlan ile ünlü Italya, Türkiye'nin hemen önünde yüzde 4. l ile yer alıyor. Türkiye ise yüzde 3.6 ile sonuncu sırada, yani en güvenii ülke konumunda. Hastalık tehlikesi Ishal, sıtma, güneş çarpması gibi tipik tatil hastalıklan ile bulaşıcı hastalıklar tehlikesinin göz önüne alındığı ama aynı zamanda bir hastalık halinde sağlık hizmetlerinin kalitesı ve fiyatının da değerlendirmeyi etkilediği "Hastahklar" başlıklı bölümde ilk sırayı yüzde 60 gibi çok çok yüksek bir oranla Hindistan alıyor. Hindistan'ı gene yüzde 53 gibi yüksek bir oranla Mısır, Fas (yüzde 52) izliyor. Türkiye bu alanda yüzde 46 ile yedinci yani tehlikeli bir tatil ülkesi konumunda yer alıyor. Bu alanda en güvenii ülkeler Almanya, Isveç. Avusturya gibi aslında turist alan değil turist veren ülkeler. Yunanistan da bu alanda oldukça iyi bir konumda (yüzde 16). Zehirli sinekler tarafından sokulma, vahşi hayvan saldınsına uğrama, kayalardan düşme gibi tatil kazalan sıralamasında ilk sırada Yeni Zelanda yer alıyor Yüzde 11,1. Onu Polonya, Çin, Avustralya, Yunan adalan izliyor. Türkiye bu alanda sıralamada yer almayacak kadar güvenii ülkeler sınınnda. Araştırmada kazalar bölümünde Yeni Zelanda gibi gelişmiş bir ülkenin ilk sırayı almasında. araştırmanın yorumunda "Rafting ve trekking gibi vahşi doğa sporlanndaki patlama"1 göstenliyor. Araştırmanın ülkeleri göz önüne almaksızın bölgeler ve kentler arası sınıflandırmada en güvenli tatil bölgesi olaraksa Portekiz'in Madeıra yöresi seçildi. Madeira'da son iki yılda tek bir hırsızlık ve soygun olayı kaydedilmedi. Kayıtlara geçen tek kazada ise Belçikalı bir turist, henüz havada olan deniz paraşütünden kendi isteğiyle suya atladı ve yaralandı. Aynı araştırmada Datça bölgesi soygun, hırsızlık ve hastalık açılanndan en güvenli beş tatil yöresi içinde yer aldı. Bazıları 4 bi' olmaktan hoşlanır Stephen ve Lori hem birbirieriyle, hem de hemcins- leriyle beraber olmayı tercih ediyoriar. Çeviri Servis - Stephen ve Lori ev- cimen diye nitelendirdiğimiz bir çift. Ancak Stephen, kansı ile cinsel iliş- kiyi sürdürürken aynı zamanda bir er- keğe de ilgi uyuyor. Lori ise bir başka erkekle de bırlikte olurken, bir yandan da kadın bir dost arayışı içinde. Çift cinsiyetlilik, cinsel kimliğimi- zin gizli ve yabanıl bir parçasını oluş- turuyor. Son günlerde Amerika'da çift cinsiyetlilik giderek su yüzüne çıkıyor. Televizyon dizileri ve müzik sahnesin- de çift cinsiyetli yıldızlar boy gösteri- yor. Kısacası, ülkede bir çift cinsiyet- lilik akımı yaşanıyor. Freud,çift cinsi- yetliliği evrensel bır "egOün" olarak nitelendiriyor. Bu ünlü ruhbilimciye göre hepımizde erkeksi ve dişi yönler mevcut. Hepimiz kendi cinsimize ilgi duymakla bırlikte bu yönümüzü sü- rekli bastınyonız. Freud'a göre, karşı cinse duyulan aşın düzeyde bir ilgi, gi- derilmesi gerekli bir sakatlık. Peki ama gerçekte her iki cinsiyeti de yaşamak olası mı? Her iki cinsle ilişİciye girenlerin büyük bir bölümü kendilerini "heteroseksüeJ-karşı cinse ilgi duyan" sınıfına sokmakla bırlikte, 1992 yılında kendilerini lezbiyen ola- •Michael Bailey çift cinsiyetliliğin genlerden kaynaklandığını savunuyor. Bailey'e göre, bireyde ilgili genler yeterli ise o kişi "eşcinsel" oluyor: Genler yetersiz olduğunda ise kişi çift cinsiyetli özellikleri taşıyor. rak tanımlayan kadınlar arasmda yapı- lan kapsamlı bir araştırma bu denek- lerin üçte ikisinin erkeklere ilgi duydu- ğunu ve erkeklerle ilişkiye girdiğini ortay^ koymuştur. Dahası, çoğu çift cinsiyetlilerin erkek ve kadınlara kar- şı duyduklan ilginin eşit olmadığı be- lirtilmiştir. "Amerikan Erkekkrinin Cinsel Ahş- kanlıklan" adlı araştırmayı gerçekleş- tiren John O. G. BUİy'ye göre, çift cin- siyetliliğin kesin bir tanımı yok. Uygu- lamada çift cinsiyetlilik, kiminin tek eşli, kiminin çok kişiye ilg iduyduğu, kiminin gelip geçici eğilimleri olan, kiminin ise yalnızca düşüyle yetindiği örneklerle son derece geniş bir yelpa- ze oluşturmaktadır. O halde, biseksüel sözcüğünden yo- la çıkarak kısaca "bi" adını verdiğı- miz bu çift cinsiyetliler kim ve nasıl bu duruma geldi? Bu kişiler gerçekten herkesten farklı mı? Kimilerine göre, her bireyin içinde çift cinsiyetilık bir gizh güç olarak bulunmakla bırlikte bunun sınanması olanaksız. İki yörüü çekim "tki Yönlü Çekim: Çift Cinstvetiili- ğin Kavranması" adlı araşörmanın ön- cüsü Waınberg bu durumu bir "ekte- me" olarak ele almakta, bireyin önce bir noktaya yöneldiğine, daha sonra ise öteki cinse olan eğüiminin giderek art- tığına inanıyor. Wainberg'e göre, bire- yin kendi cinsiyetinden beklenen yön- leri geliştirmekteki başansızlığı çift cinsiyetliliğe yol açıyor. Nortwestern Cniversitesi sosyolog- lanndan J. Michael Bailey ise çift cin- siyetliliğin genlerden kaynaklandığını savunuyor. Bailey'e göre, bireyde ilgi- li genler yeterli ise o kişi "eşcinser oluyor: Genler yetersiz olduğunda ise kişi çift cinsiyetli özellikleri taşıyor. Ancak Bailey'in verileri henüz kanıt- lanmış değil.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle