Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç «
Genel Yayın Koordinatörü- Hikmet
Çetinkaya # Yazıışlerı Müdürlerı
fbrıhim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu)
# Habcr Merkezı Müdürü Hakan Kara
# Gorsei Yönetmen: Fîkret Eser
Dtş Haberler Ergun Balcı • tsnhbarat Yılçıa Çakır •
Ekonomı Bûlent Kızaıüık • Kültür' Handan Şenkökn •
Spor AbdûlkMÜrYücelman •Makaleler Sami Karaöraı
• Çevın Seyfettin Turtıın • Düzehme Abdullah
YazKi* Bılgı-Belge: EdibeBuğr» • Fotoğraf Erdoğan
Köaeoğhı
Yayın Kurulu: tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet
ÇetinJuya, Şükran Soner, Ergun
Bakı, Dinç Tay anç, tbrahim Yıldız,
Orhan Bursah, Mustafa Balbay.
AnkaraTemsılcısı MustafaBafcay •Haber Müdürü: Doğan
AkınAtalürkBuKanNo- 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel:
4195020 (7 hat), Faks 4195027 • lzmır Temsılcısı Serdar
Kıak,H.ZıyaBlv 1352S 2/3 Tel 4411220,Faks.4419117
•AdanaTemakısı.ÇeönYiğeııoğlu,tnönüCd 119 S.No.l
Katl.Td 3522550,Faks 3522570
Müessese Müdürü: Erol Erlaıt •
Koordınatör Ahroet Korufauı 9
Muhasebe' Böient Yener •Jdare.
Hüse\inGûrer#tşletme Önder
Çeük»Bılgı-l,lem NaSlnalı
MEDYA C: • Yönetun Kunılu
Başkanı-Genel Mudur Gâlbîn Er-
duran • Koordınatör Rehı Ijıt-
man # Genel Mudur Yardımcısı
Mine Akdag • Halkla Ilışkıler
Bılgısayar Sıstem Mûrüvet Çüer Müdürü Nurten Berksoy
YayunlayaD ve Basaıı: Ycnı G€n Haber Ajansı, Basm ve Yaymcılık A Ş
Tüıiocağıcad. 39 41 Cagaloğlu 343341si PK 246 Islanbul Tei (0'2I2) 512 05 05 (20haI) Faks (0/212) 513 85 95
13TEMMUZ1995 Imsak: 3.41 Güneş: 5.36 Öğle: 13.14 tkindi: 17.13 Akşam20.43 Yatsı: 22.29 MEDYACTC! 5i40753-5i39580-5i3846O-6i,Faks 5118466
İstanbul, cep
telefonu zengini
• ANKARA(AA)-
Türkiye'de her geçen gün
hızla gelişen cep
telefonlannı (GSM)
kullananlann sayısı 162 bin
800'e ulaşırken, cep
telefonuna sahip olanlann
yûzde 65'ini lstanbul'da
oturanlann oluşturdugu
bildinldi. Tûrk
Telekomûnikasyon AŞ'nin,
şebeke ihalelcnni kazanarak
vatandaşlara hizmetin
götürûlmesıni sağlayan
Turkcell ve Telsim'in
katkılanyla cep telefonu
kullanıcısı sayısı 1994
yılının nisan ayında 19 bin
iken bugün 162 bin 800'ü
buldu. Cep telefonu
kullananlar yönünden en
zengin il tstanbul.
Türkiye'de cep telefonu
kullananlann yüzde 65 'i
lstanbul'da otunıyor.
îstanbul'u sırasıyla Ankara,
Bursa, tzmir, Adana, Mersin
ve diğer iller izliyor.
Uluslararası flzflc
ofimpiyatı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Uluslararası Fizik
Olimpiyatlan'nda Tûrkiye,
bir altuı, bir gümûş, üç
bronz madalya alarak
bugûne kadarki en büyûk
başanyı elde etti. Dışışleri
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamada, Avustralya'nm
başkentı Canberra'da
gerçekleştirilen ve 51
ûlkenin katıldığı Fizik
Olimpiyatlan'na Türkiye 5
kişilik öğrenci grubu ile
katıldı. Ote yandan
TÜBlTAK'm Bilim Adamı
Yetiştirme Gnıbu'nun,
Olimpiyat Komitesi'nde
yaptığı girişimler sonucu,
32. Uluslararası Fizik
Olimpiyatlan'nın 2001
yılında Türkiye'de
gerçekleştirümesi uygun
görûldü.
Müzjk-Seffden
SSK'ye dava
• ANKARA (AA)-Müzik
ve Sahne Sanatçılan
Sendikası (Mûzik-Sen)
Genel Başkanı Mehmet
Çınka, sanatçılar için
öngörülen borçlanma
hakkını Sosyal Sigortalar
Kanunu'na aykın bir şekilde
uygulanmaz hale getirdiği
gerekçesiyle SSK aleyhine
dava açacaklanm bildirdi.
Uçağm bupnu
piste çakıUı
• İstanbuJ Haber Servisi -
Atatûrk Havalimanı'na
inmek isteyen özel bir
uçağın burnu piste çakıldı.
Kazada ölen ya da yaralanan
olmazken Yibıtaş adlı
şirketten kiralanan ve
Trabzon'dan lstanbul'a
gelen yedı yolcu kapasiteli
uçakta maddi hasar
meydana geldi.
Köprüde onanm
• İstanbulHaber Servisi-
Karayollan 17. Bölge
Müdürlüğü'nce yapılan
açıklamada, Fatih Sultan
Mehmet Köprüsü gişeler
sahasındaki bozulan asfaltın
onanmına bugün
başlanacağı bildirildi. 16
temmuza kadar sürecek
çalışmalann bölümler
halinde yapılacağı
belirtilırken, trafık akışında
herhangi bir aksama
olmayacağı ifade edildi.
İşaret levtıası
tahpibao
• ANKARA (AA)-
Karayollannda yer alan
işaret levhalannm her yıl
yüzde 25'inin tahrip edildiği
bildirildi. Bayındırlık ve
Iskân Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamada trafik
tanzim, tehlike, uyan, bilgi,
duraksama, park etme ve
otoyol levhalanndan oluşan
300 bini aşkın standart
işaret levhasınm her yıl
yaklaşık 75 bininin çalma,
çarpma. devTİlme gibi
nedenlerle kullanılamaz
duruma geldiği belirtildi.
Migros'un Edirne
mağazası
• Haber Merkezi -
Mıgros'un 62. mağazası
MM Migros Edirne, E5
karayolunda açıhyor. Yann
açılacak mağazada gıdadan
ev ihriyaç maddelerine,
tekstilden şarküteri ve hazır
yemeğe kadar her türlü
ihtiyaçlar maddeleri
satılacak. 1995 yılının ilk 6
ayında toplam 5 mağaza
açan Migros, yann açacağı
MM Migros Edirne ile
Türkiye'de toplam 15 ilde
hizmet vermeye başlayacak.
Prof. Hayrettin Kılıç, savaşta çok sayıda çalışan santralın bombalanmasının büyük felaket yaratacağını vurguluyor
•Niikleer, en sorunlıı enerji 1İBRAHİM GÜNEL
Insanlık, 'nfikleer gûç'ü 6 Ağustos
1945'te Hiroşima'yaatılanatombom-
basıyla tanıdı. Aslında 1896 yılında
Fransız bilim adamı Becquerel' in rad-
yoaktiviteyi icadı. insanlık tarihinde
yeni bir çağ açmıştı. Iki yıl sonra ise
yine Fransız Marieve PiereCurie'nin
radyoaktif element 'radyum'u izole
etmeyi başarmalan, yaklaşan yeni
yüzyılın nükleer güç çağı olacağının
ilk işaretlenydi. Bugün ise hemen her
devletin banşçıl amaçlar ilen sürerek
gerçekte askeri bir güç olarak elde et-
meyı düşündüğü nükleer teknolojiye
sahip olma istemi, her geçen gün artı-
yor.
Nükleer enerjinin ne olduğunu, ne
gibi tehlikelerinin bulunduğunu öğ-
renmek için yaklaşık 22 yıldır başta
ABD ve Italya gibi dünyanın çeşitli ül-
kelerinde araştırmalar yapan, bugün-
lerde ülkemizde uluslararası enerji ve
çevre konulannda araştırmalar yürü-
tecek bağımsız bir merkez kurma ha-
zıriıklannı yürüten Prof. Dr. Hayret-
tin Kıbç a sorular yönelttik.
- Nükleer enerjinin ne gibi tehlike-
lerinır?
KILIÇ- Şu anda enerji üreten kay-
naklara baktığınızda, nükleer enerji
üreten santrallar gibi yakıtın maden-
den çıkanlmasından, işlenip zengin-
leştırilip, reaktörde kullanıldıktan son-
ra çevreden yüzbinlerce yıl izole edil-
mesi gereken yakıt atıklanna kadar
sorunlu başka bir enerji kaynağı yok-
tur. Bugün, normal bir reaktör operas-
yonu sırasında atmosfere ve kurulduk-
• Prof. Kılıç, "Bugün dünya üzerinde 430
nükleer tesis bulunurken 40 kadan da inşa
halindedir. Sözde banşçıl amaç ve enerji
üretimi için başlatılan nükleer çağ, asıl
amacının dışına çıkartılarak, dünyadaki bütün
canlılann geleceğini tehdit edecek şekilde
nükleer silahlanmaya dönüştürülmüştür" diyor.
lan yerlerdeki nehir, göl, deniz yatak-
lanna düzenli olarak radyoaktif gaz-
lann ve radyoaktif izotoplan içeren
soğutma sulannın salınmasına izin ve-
rilmektedir. Bunlara ek olarak yıne 3-
5 yıllık normal bir operasyondan son-
ra kullanılmış nükleer yakıt çubukla-
nnın reaktörden çıkanlarak yenıden
aynştırma-zenginleştirme tesislerine
gitmeden santrallann civanndaki ha-
vuzlarda veya göllerde soğutulması
gerekmektedir. Bu tonlarca kullanıl-
mış yakıt çubuklan, reaktörlerin nor-
mal çalışma süresince devam eden
nükleer reaksiyonlar sonucunda yara-
tılan, binlerce yeni rayoaktif izotop
içerir. Yanı bu çubuklar reaktörden çı-
kanldıklan zaman yaklaşık 1 milyon
defa daha fazla radyoaktiftirler ve hâ-
lâ yeni üretilen izotoplann radyoaktif
bozunmalanndan dolayı ısı üretirler
- Bu kadar tehlikeli bir olavsa sizce
neden dünyadaki birçok devlet bu gü-
ce sahip oünak istiyor?
KILIÇ- Nükleer reaktörler dünya-
da ilk kez 194O'lı yıllarda enerji üret-
mek için tasarlandı. 1953 sonlannda
o zamanki ABD Başkanı Eisenbovrer,
' Banş tçüı Atom" adı verilen bir prog-
ramı resmen başlattı. O günden beri
Atlantık'ın her iki yakasında da sivil
amaçlı nükleer güç, süper devletlerin
askeri nükleer programına politik ve
ekenomik bağlılığını sürdürerek 'So-
ğuk Savaş'ın kaçımlmaz bir dayanağı-
nı oluşturdu. Askeri ve sıvil nükleer
sanayi, araştırma ve geliştirmeyi, per-
sonel ve fınansmanı paylaşarak yan
yana bugüne dek çalıştılar. Bugün
dünya üzerinde 430 nükleer tesis bu-
lunurken 40 kadan da inşa halindedir.
Sözde banşçıl amaç ve enerji üretimi
için başlatılan nükleer çağ. asıl ama-
cının dışına çıkartılarak, dünyadaki
bütün canlılarm geleceğini tehdit ede-
cek şekilde nükleer silahlanmaya dö-
nüştürülmüştür.
- Ban bilim adamlan santrallann
güvenii olduğunu savunuyorlar. Sizce
de böyle mi?
KHJÇ-1957'den günümüze değin
yaşanan birçok nükleer santral kaza-
sı, kaza sonrasında yayılan radyasyo-
nun sımrlanamayacağını göstermiştir.
Dünyanın 'yoğun yerteşim kuşağı' di-
ye tanımlayacağımız Alaska'dan Ja-
ponya'ya kadar uzanan Kuzey Yanm-
küre'de, 20. ve 60. paraleller arasında
yaklaşık 600'den fazla askeri ve sivil
amaçlı nükleer santral çalışmaktadır.
Dinozorları çocuJdarsevdi20 hazirandan beri Dünya Tîcaret Merkezi'nde sergOenmeye devam eden Jurassic
Dinozor Show, çocuklann ve gençlerin ilgi odağı olma\ı sürdürüyor. Günümüzden
150 milyon yıl önce yjaşamış bu yaratıklann görkemli prezantas>'onu bu kez
yetiskinlere hitap etti. Önceki akşâm gerçekleştirilen Jurassic Dinozor Sbow gala
gecesinde davetiiler yetiskinlerdL Ancak. dinozorlara gösterilen ilgi yine
çocuklardandL (Fotograf. KUBtLAY TÜNTÜL)
BODRUM
Sürdürülen
inşaata
tepki
BODRUM (Cumhuriyet)-
Nurol lnşaat tarafından yü-
rütülen Bodrum Ticaret ve
Kültür Merkezi inşaatının
durdurulmasını isteyen ve
kendilerine 'Yurttaş Inisiya-
tifi' adını veren Bodnımlu-
lar, inşaat alanında toplana-
rak inşaatı durdururken
Bodrum Belediye Başkanı
Tuğrul Acar ile Nurol tnşa-
at yetkilılennı protesto ettı-
ler. Yurttaş lnisiyatifi, bele-
diye başkanına bir dilekçe
vererek inşaatın durdurul-
masını isterken SOS Akde-
niz Bodrum Grubu Sözcüsü
Bilge Contepe, Aydın Bölge
Idare Mahkemesi'ne başvu-
ru yapacaklannı bildirdi.
Bodnım Ticaret ve Kültür
Merkezi inşaatının durdu-
rulmasını isteyen Bodrum-
lular, dün inşaat alanında
toplandılar. Burada inşaatın
koruma panolannı yeşile bo-
yayarak, "Ak Bodrum'a ka-
ra leke Nurol Çarşısı'', "Baş-
ka Bodrum ^ k " ve "Nurol-
Bodrum Belediyesi el ele"
yazılan yazan Bodrumlular,
bir basm bildirisi okuduktan
sonra belediyeye giderek di-
lekçe verdiler.
Dilekçede, "Bodrum a-
nırian içerisinde yer alan
Nurol lnşaat AŞ'ye" ah Kül-
tür-Tkaret Merkezi inşaab-
nuı turizm sezonu içerisinde
yapılması ve valiliğin yazılı
yasağuıa ragmen devam et-
mesini >Bnhş buluyor ve bu
faalryttin bir an ev"vel durdu-
rulması hakkında gereğinin
vapdmasmı arz ediyoruz"
denıldi.
Kâr için ağaç değişimi
BANUSALMAN
ZONGULDAK - Türkiye ile Al-
manya'nin ortaklaşa gerçekleştırdiği
"KaradenizBölgesi'ndeYapraklıOr-
man İşJetmeciliği'' projesiyle, klasik
ormancılık anlayışı yerine doğayla
uyumlu ve yüksek verim elde etmeye
yönelik işletmeciliğin hedeflendiği
bildirildi. Projeyi yürüten yetkililer.
"Şu ağaç daha kârfa, onun için bu ağaç
türünü değiştirebın'' yaklaşımıyla or-
man alanlannda yapılan tıraşlamala-
nn olumsuz sonuç doğurduğuna işa-
ret ederek, kâr amacıyla ağaç türü de-
ğiştirilirken. doğayla uyumun göz ar-
dı edilmemesi gerektiğini vurguladı-
lar.
Orman Bakanlığı'na bağlı Orman
Genel Müdürlüğü ile Almanya Eko-
nomik Işbirliği Bakanlığı'na bağlı Al-
man Teknik tşbirliği kuruluşunca
1988 yılından beri yürütülen ve 3 kez
uzatılan projenin 1997 yılının ağustos
ayında tamamlanacağı belirtildi.
Bolu, Sinop, Kastamonu ve Zon-
guldak olmak üzere 4 bölge müdür-
lüğüne aynlarak sürdürülen projede,
Zonguldak'ta model alandan uygula-
ma aşamasına geçildi.
Proje Koordinatörü ve Dış Kaynak-
lı Projeler Şube Müdürü Ahmet Ulu-
kanhgil de projeye ilişkin şunlan söy-
ledi: "Türkiye'de kabcı olabüecek en
başanlı proje olarak degeriendirüiyor.
Zaten bu yüzden 3 yıl uzatJdı. Birçok
insan çeşitli projelerie yurt dışına gi-
dip eğitim görüyor, ancak önemli olan
projenin Türkiye için kabcıuğmı sağ-
tamak."
Yetkililer, geniş yapraklı ağaçlann
yangına ve böcek ıstilası gibi biyolo-
jik afetlere karşı daha dayanıkh oldu-
ğunu vurgulayarak, proje kapsamın-
da geniş yapraklı orman alanlannın
korunması ve gençleştirilmesinin ya-
nı sıra bozuk orman alanlannda da
doğayla uyum sağlaması koşuluyla bu
tür ağaçlann yetiştirilmeye çalışıldı-
ğım belirttiler. Kayrn, meşe, gürgen
gibi geniş yapraklı ağaçlan işleyen
mobilya sanayiinin son yıllarda gös-
terdiği gelişime koşut olarak "bu tür
agaçlara olan gereksinimin arttığına
dikkat çeken yetkililer, verimli orman
alanlannın yüzde 14'lük bölümünü
oluşturan bu ağaçlann gereksınımi
karşılayamayacağını ifade ettiler.
Proje, gruplar halinde kanşık or-
man alanı oluşturmak, fıdan yetiştir-
mek ve soğuk hava depolannda sak-
lanmasının yanında işçi ve köylülere
yönelik faaliyetlen de kapsıyor.
SILAHU SOYGUN
1 Macaristan
HÂSTA*
1 Yeni Zetanaa
i Potonya
3 Çin
4 Anısbıralya
5 Kenya
• Yunanistan
7 Endonezya
8 YunanAdalan
9 Butgaristan
tO Karibik
Silahlı soygun tehlikesinde Macaristan birinci sırada
Tıırizmde güvenilîr iilkeyiz
Haber Merkezi - Batı ve Kuzey
Avrupalı turistler için dünyadaki en
tehlikeli tatil ülkeleri ile ilgili bir
açıklama, ilginç sonuçlar verdi.
Yaklaşık 26 bin tatilci arasında yüz
yüze anket yöntemiyle
gerçekleştirilen araştırmada,
dünyanın belli başlı tatil ülkeleri
soygun, hırsızlık, hastalık ve kaza
ölçütlerine göre değerlendirildi.
Sıralamalann hemen hepsinde
Türkiye'nin "en tehlikesiz ülkder"
arasında yer alması dikkat çekti.
Baü ve Kuzey Avrupa'da yaz tatili
artık tam olarak başladı.
Milyonlarca turist güneye. denize ve
güneşe akıyor. ttalya'da 8 temmuz
gününden itibaren tek bir boş
yatağın bulunmadığı resmen
açıklandı. lspanya'da da durum
aynı. Buna karşıhk Yunanistan
umduğunu hâlâ bulabilmiş değil.
Özellüde Ege adalannda sezon
indirimi altında damping
uygulanmasına ragmen hâlâ pek
çok yatak boş. Söz konusu
araşürmanın yan sonuçlanndan biri
de Türkiye'nin bu yıl gerçek bir
"turizm boom"u yaşayacağını
ortaya koyuyor.
Tatile çıkan ya da çıkmakta olan
Avrupalılara yardımcı olmayı
amaçlayan "tehlikeli tatil ülkeleri
araşünnasT, esas olarak tngiliz,
Alman, Hollanda ve iskandinav
turistler arasında gerçekleştirildi.
Macaristan birinci
Silahlı soygun tehlikesinin en
yüksek olduğu ülkeler
sıralamasında Macanstan yüzde
5.9'la ilk sırayı alıyor. Macaristan'ın
• 26 bin tatilci arasında
gerçekleştirilen bir
araştırmada, dünyanın belli
başlı tatil ülkeleri soygun,
hırsızlık, hastalık ve kaza
ölçütlerine göre
değerlendirildi.
yanı sıra Polonya ve Güney Afrika
da soygun tehlikesinin en yüksek
olduğu ülkeler arasmda yer alıyor.
Silahlı soygunda Yunanistan
dokuzuncu sırada. Türkiye ise
yüzde l .2 ile sonuncu. Bir başka
deyişle en güvenii ülke.
Turistlere yönelik hırsızlık oranlan
göz önüne almdığında Türkiye gene
en güvenii ir ülke konumunu
koruyor. Bu alanda Çek
Cumhuriyeti birinci sırada.
Araştırmaya göre yüzde 8.7
oranıyla Çek Cumhuriyeti'nde
yaklaşık her on bir turistten biri
hırsızlann kurbanı oluyor. Çekleri
Gambia (yüzde 8.3), Polonya
(yüzde 7.9), Hindistan (yüzde 6.2)
izlıyor. Bu alanda hırsızlan ile ünlü
Italya, Türkiye'nin hemen önünde
yüzde 4. l ile yer alıyor. Türkiye ise
yüzde 3.6 ile sonuncu sırada, yani
en güvenii ülke konumunda.
Hastalık tehlikesi
Ishal, sıtma, güneş çarpması gibi
tipik tatil hastalıklan ile bulaşıcı
hastalıklar tehlikesinin göz önüne
alındığı ama aynı zamanda bir
hastalık halinde sağlık hizmetlerinin
kalitesı ve fiyatının da
değerlendirmeyi etkilediği
"Hastahklar" başlıklı bölümde ilk
sırayı yüzde 60 gibi çok çok yüksek
bir oranla Hindistan alıyor.
Hindistan'ı gene yüzde 53 gibi
yüksek bir oranla Mısır, Fas (yüzde
52) izliyor. Türkiye bu alanda yüzde
46 ile yedinci yani tehlikeli bir tatil
ülkesi konumunda yer alıyor. Bu
alanda en güvenii ülkeler Almanya,
Isveç. Avusturya gibi aslında turist
alan değil turist veren ülkeler.
Yunanistan da bu alanda oldukça iyi
bir konumda (yüzde 16).
Zehirli sinekler tarafından sokulma,
vahşi hayvan saldınsına uğrama,
kayalardan düşme gibi tatil kazalan
sıralamasında ilk sırada Yeni
Zelanda yer alıyor Yüzde 11,1.
Onu Polonya, Çin, Avustralya,
Yunan adalan izliyor. Türkiye bu
alanda sıralamada yer almayacak
kadar güvenii ülkeler sınınnda.
Araştırmada kazalar bölümünde
Yeni Zelanda gibi gelişmiş bir
ülkenin ilk sırayı almasında.
araştırmanın yorumunda "Rafting
ve trekking gibi vahşi doğa
sporlanndaki patlama"1
göstenliyor.
Araştırmanın ülkeleri göz önüne
almaksızın bölgeler ve kentler arası
sınıflandırmada en güvenli tatil
bölgesi olaraksa Portekiz'in
Madeıra yöresi seçildi. Madeira'da
son iki yılda tek bir hırsızlık ve
soygun olayı kaydedilmedi.
Kayıtlara geçen tek kazada ise
Belçikalı bir turist, henüz havada
olan deniz paraşütünden kendi
isteğiyle suya atladı ve yaralandı.
Aynı araştırmada Datça bölgesi
soygun, hırsızlık ve hastalık
açılanndan en güvenli beş tatil
yöresi içinde yer aldı.
Bazıları 4
bi' olmaktan hoşlanır
Stephen ve Lori hem birbirieriyle, hem de hemcins-
leriyle beraber olmayı tercih ediyoriar.
Çeviri Servis - Stephen ve Lori ev-
cimen diye nitelendirdiğimiz bir çift.
Ancak Stephen, kansı ile cinsel iliş-
kiyi sürdürürken aynı zamanda bir er-
keğe de ilgi uyuyor. Lori ise bir başka
erkekle de bırlikte olurken, bir yandan
da kadın bir dost arayışı içinde.
Çift cinsiyetlilik, cinsel kimliğimi-
zin gizli ve yabanıl bir parçasını oluş-
turuyor. Son günlerde Amerika'da çift
cinsiyetlilik giderek su yüzüne çıkıyor.
Televizyon dizileri ve müzik sahnesin-
de çift cinsiyetli yıldızlar boy gösteri-
yor. Kısacası, ülkede bir çift cinsiyet-
lilik akımı yaşanıyor. Freud,çift cinsi-
yetliliği evrensel bır "egOün" olarak
nitelendiriyor. Bu ünlü ruhbilimciye
göre hepımizde erkeksi ve dişi yönler
mevcut. Hepimiz kendi cinsimize ilgi
duymakla bırlikte bu yönümüzü sü-
rekli bastınyonız. Freud'a göre, karşı
cinse duyulan aşın düzeyde bir ilgi, gi-
derilmesi gerekli bir sakatlık.
Peki ama gerçekte her iki cinsiyeti
de yaşamak olası mı? Her iki cinsle
ilişİciye girenlerin büyük bir bölümü
kendilerini "heteroseksüeJ-karşı cinse
ilgi duyan" sınıfına sokmakla bırlikte,
1992 yılında kendilerini lezbiyen ola-
•Michael Bailey çift
cinsiyetliliğin genlerden
kaynaklandığını savunuyor.
Bailey'e göre, bireyde ilgili
genler yeterli ise o kişi
"eşcinsel" oluyor: Genler
yetersiz olduğunda ise kişi
çift cinsiyetli özellikleri
taşıyor.
rak tanımlayan kadınlar arasmda yapı-
lan kapsamlı bir araştırma bu denek-
lerin üçte ikisinin erkeklere ilgi duydu-
ğunu ve erkeklerle ilişkiye girdiğini
ortay^ koymuştur. Dahası, çoğu çift
cinsiyetlilerin erkek ve kadınlara kar-
şı duyduklan ilginin eşit olmadığı be-
lirtilmiştir.
"Amerikan Erkekkrinin Cinsel Ahş-
kanlıklan" adlı araştırmayı gerçekleş-
tiren John O. G. BUİy'ye göre, çift cin-
siyetliliğin kesin bir tanımı yok. Uygu-
lamada çift cinsiyetlilik, kiminin tek
eşli, kiminin çok kişiye ilg iduyduğu,
kiminin gelip geçici eğilimleri olan,
kiminin ise yalnızca düşüyle yetindiği
örneklerle son derece geniş bir yelpa-
ze oluşturmaktadır.
O halde, biseksüel sözcüğünden yo-
la çıkarak kısaca "bi" adını verdiğı-
miz bu çift cinsiyetliler kim ve nasıl bu
duruma geldi? Bu kişiler gerçekten
herkesten farklı mı? Kimilerine göre,
her bireyin içinde çift cinsiyetilık bir
gizh güç olarak bulunmakla bırlikte
bunun sınanması olanaksız.
İki yörüü çekim
"tki Yönlü Çekim: Çift Cinstvetiili-
ğin Kavranması" adlı araşörmanın ön-
cüsü Waınberg bu durumu bir "ekte-
me" olarak ele almakta, bireyin önce
bir noktaya yöneldiğine, daha sonra ise
öteki cinse olan eğüiminin giderek art-
tığına inanıyor. Wainberg'e göre, bire-
yin kendi cinsiyetinden beklenen yön-
leri geliştirmekteki başansızlığı çift
cinsiyetliliğe yol açıyor.
Nortwestern Cniversitesi sosyolog-
lanndan J. Michael Bailey ise çift cin-
siyetliliğin genlerden kaynaklandığını
savunuyor. Bailey'e göre, bireyde ilgi-
li genler yeterli ise o kişi "eşcinser
oluyor: Genler yetersiz olduğunda ise
kişi çift cinsiyetli özellikleri taşıyor.
Ancak Bailey'in verileri henüz kanıt-
lanmış değil.