Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER
13 TEMMUZ 1995 PERŞEMBE
Toplumsal yaşam ve dengeler sorunu
Mıllı gelınn buyük bır kısmının küçük azınlık tarafından
paylaşıldığı bır duzende kararlı bır dengenın mevcut olacağını
soylemek mümkun olabılır mı9
Prof. Dr. İ. REŞAT ÖZKAN
T
oplumsal yaşam, bır den-
geler sıstemıdır Butunu
oluşturan faridı karakterde-
kı tüm öğeler, bır yandan
kendı ıçlennde bellı ko-
numlar cıvannda kalabıl-
mek ıçın gereklı koşullan korumak eğı-
lımı ıçınde bulunurlarken ote yandan da
bırbırlen arasındakı çok bo>utlu etkıle-
şımm (ınteraksıyon) sonuçlannı notralı-
zeetmekdurumundadırlar Bır başka de-
yışle farklı alanlar ıçındekı tek \e alan-
lar arasındakı 'çok boyutiu ve paramet-
reü dengeler'ın karakterlen kararlı (sta-
bıl) ya aa kararsız (ınstabıl) olmak ozel-
lıklenne bağlı olarak anı ve yoğun top-
iumsal degışımler karşısında süreklı bır
dayanıklılık sınavı ıçınde bulunmakta-
dırlar Ancak burada hemen şu gerçeğı
orta>a koymak gerekır 'Denge' ve 'ka-
rariihk" gıbı sözcuklenn doğal olarak
'adalet' ve 'hukuk' gıbı kavTamlan çağ-
nştırması olağandır fakat gunumuz dun-
yasında, özellıkle uluslararası ılışkıler
açısından geçerlı olan, güçlenn belırledı-
ğı 'konjonktürel denge'dır Bu yazımız-
da sadece ulusal çerçeve ıçınde kalınaca-
gından sonınun tanım alanını bır ulkenın
sınırlan ıle belırlersek konu ulusal so-
runlar, polıtıkalar ve stratejıler olarak
karşımıza çıkmaktadır
Sosyal bünye sıyasal, ekonomık. sos-
yal ve külturel bırçokolayı aynı anda ya-
şa>an bır organızmadır Zaman ıçındekı
her yenı oluşum ve gelışmeden etkılen-
mekte olmalan, bunyenın tamamen dma-
mık bır yapıya sahıp olmasının bır kanı-
tıdır Buna ek olarak sözü edılen 'her ke-
sit', kendı ıçınde de çeşıth alt sektörel
katmanlardan oluşmuşlardır kı butûn
bunlar buyuklûklenne bakılmaksızın sırf
farklı olmalanndan dolayı ayn bırer 'pa-
rametre' olarak goz önunde tutulmak zo-
rundadırlar
Örnegın ekonomı alanının endüstnyel
uretım kesıtıne bakıldığında 'verimlillk'
ve 'rüteHk' (kalıte) ıçın gereksınım duyu-
lan yuksek teknolojı ve ıyı eğıtılmış per-
sonel kullanılması olayı, fınansal kay-
naklar, ıstıhdam, sosyal güvenlık ve top-
lumsal moral değerler ıle yakından ılış-
kılıdır Bütûn bunlar çok doğal olarak
makro anlamda ekonomık ve sıyasal ge-
lışmelere bırer gırdı olarak etkı etmekte-
dır Bu alt sektörel örnekten bıraz daha
ılenye gıdılır ve ınceleme alanı rum eko-
nomı alanı olarak belırlenırse, o zaman
sektorler arası ılışkıler ve rekabet, coğ-
rafık dağılım ve nüfussal (demografık)
hareketlere ılışkın gerçekler, dunya eko-
nomısı ıle uyuşum, dış ve ıç pazar oluş-
turma öncelıklen gıbı bırçok faktor kar-
şımıza çıkacaktır Goruldugû gıbı çok de-
ğışkenlı bır sıstemde 'en az - en çok',
(ekstremum) sonınuna bağlanabılmek
mûmkûn değıldır Asıl gaye, sorunu, tüm
değışkenler ıçın bırlıkte en uygun bır mo-
del olabılecek bır optımızasyon sorunu
olarak gorebılmek ve onun çözümu ola-
rak bır optımal duruma yonelebılmektır
Tabu bu global gerçek, rekabet halınde-
kı alt sektorlenn kendı ıçlennde, kendı
yararlannı en ust dûzeye çıkarmak ıçın
sarf eönelen gereken gayretlenne hıçbır
şekılde engel teşkıl etmez ve sınırlama
getırmez ışte burada çok önemlı bır hu-
sus karşımıza çıkmaktadır Ulkenın ge-
nelı söz konusu olduğunda sorun, 'birfik-
te en uygun' bır modelı oluşturma olgu-
sudun ulke ekonomısıne sadece gereksı-
nımı olan zemın ve mekanızmalar sağla-
mak suretıyle ulkeyı yonetmek durumun-
da olanlar, hıçbır alt sektorûn dar kap-
samlı amaçlan ve öncelıklen ıle bağlı
olamazlar, olmamalan gerekır Aksı tak-
dırde ulkenın öncelıklen ve genel anlam-
lı çıkarlan, sektorlenn amaçlannın arka-
sında kalır kı boyle bır durumda yoneten-
lenn genelın yaranna bır uğraş ıçınde ol-
duklannı söyleyebılmek gerçekten mum-
kun değıldır
Ulkeyı yönetenlenn görevı ve perfor-
mansı, sadece makro ekonomık goster-
gelerle sınırlı kalamaz ve bunlarla açık-
lanamaz Asıl görev, huzur ve gûven or-
tamı ıçınde toplumu ekonomık refah du-
zeyıne ulaştırmak, bunu yaparken de ge-
lır dağılımında adaletı, fırsat eşıtlığını
mümkun kılan olanaklan, bıreyın sosyal
ve külturel açılardan gelışımını gerçek-
leştırecek poiıtı kalan benımsemelde
olur Mıllı gelınn büyuk bır kısmının ku-
çük azınlık tarafından paylaşıldığı bır du-
zende kararlı bırdengenın mevcut olaca-
ğını soylemek mümkun olabılır mı9
Evet, gerçekte bır denge olabılır, ancak
böyle bır denge, her zaman kuçük etkı-
ler karşısında bıle zorlanacaktır O halde
devletin görevi, sosvoekonomik ve sosyo-
kulturel alanda. ortak ulkenın geneii ka-
dar her bırevı ıçın de adil ve kabul edile-
bilir bır oluşumu ortava çıkaracak polhi-
kaiar oluşturmak, bunlann uvgulanma-
sını sağiamak, sonuçlannı gozlemek ve
bu çevrimi surekli olarak guncelleştir-
mektir. Devletin ve ulkenın genel anlam-
lı sorunlan, ıster tüzel ve ısterse ozel bo-
yutta olsunlar kışılenn 'kişisel' ıstek, ön-
celık ve amaçlanna bağlı olarak çozüle-
mez Çunku boyle bır yaklaşım, devletı
sadece özel ıstencın (ıradenın) emnne
sokar Genel ıstencın ortaya çıkmasına
ve gerçekleşmesıne engel olur lnsan,
belkı karaktennın ve zaaflannın dogal
bır sonucu olarak çoğu zaman toplumsal
tasalan, kışısel çıkarlanmn önune koy-
mayı başaramamaktadır tçımızdekıben-
cıllık ve gözumuzdekı hırslann toplumun
yuksek çıkarlannı arka planlara atabıle-
cek bır guç kazanmasına engel olmanın
tek yolu, ülke ve devlet yonetımınde ku-
rumsallaşmaktan ve ılkecılıkten geçmek-
tedır Bubaşanlmadığısürece,ülkekımı-
sı ıçın bır beyaz eşya fabnkası, kımısı
ıçın bır pamuk tarlası, kımısı ıçın bır fî-
nans şırketı, kımısı ıçın bır tür medya
egemenlığı olmaktan başka bır şey ıfade
etmez Aslında ulke, butun bunlar ve
bunlara eklenecek vu/lerce ve buılerce
gerçeğuı adıl ve dengelı bır ortakuğıdır,
öyfe olmak zorundadır.Ulkeyı yonetmek
üzere yetkı ıstemınde (talebınde) bulunan
ve bu yetkıyı alanlann hızmet etmek zo-
runda olduğu 'hedef kitle', bütûn ulustur
Mutlu edılmesı gereken ve karşısında he-
sap venlecek olan yıne odur Önemlı
olan, onun değer yargılandır ve onun de-
gerlendırmesıdır Sorumluluk, ondan alı-
nan yetkı ıle başlar ve onun benımseme-
sıyle sonuçlanır Gerçek anlamda ulus
egemenlığı de bunu gerektınr
ARADABIR
ERTAN İJNVERlbtsatçt-Anyarmaa
ıı
Teröre Olüm!"le Değil...
Gunumuzde ınsanlığı harmanlayan olgulardan
bırı teror Hem de çok yoğun ve derınden harman-
layan
Adı ustunde Yıldırı, yıldırma korkutmadır teror
Yığınlık (şıddet) uygulayarak baş eğdırmeyı amaç-
lar Nedenı, çozume gıden doğrultudakı duşunce
sapmasıdır Son zamanlardakı yoğunlaşma nede-
nı de dunya ve ınsanlığın yaşamak zorunda oldu-
ğu savrulma ve dağılmadır Bu savrulma ve dağıl-
madan kaynaklanan değer yargıları karmaşası,
umursamazlıklar, çozumsuzlukler ve bunlara koşut
oluşan "sosyoekonomıpolıtık' sapmalar, gunumuz
terorunun başat azgınlaşma nedenlerıdır Dunya
ve ınsanlığın yaşamak zorunda olduğu dağılma ve
savrulmanın -bır uzun ve başka araştırma konusu
olan- nedenı ıse uretım bıçımı ve toplum duzenının
evrensel anlamda donuşmekte olması gerçeğıdır
Sanayı uretım bıçımının ve toplum duzenının ege-
men yapısının sonuna vanlıyor olması gerçeğıdır.
Sanayı uretım bıçımı ve toplum duzenınden, sana-
yı sonrası ve ara donemı yaşayarak "teknokıtlesel"
uretım bıçımıne yonelmek zorunluluğu yaşanarak
dunya ve ınsanlık bu anaforun etkısıyle savrulup da-
ğılmaktadır
lşte bu asat etmenler sonucunda teror, gunu-
muzde hem bıçım hem bıçem ve hem yapı olarak
bır ılgınç ıvme kazanmaktadır Bu ıvmenın getırdı-
ğı boyutta teror, turiu yapısal ıçerık ve uygulama
ayırdımlarıyla dunya ve ınsanlık gundemıne aban-
maktadır Kan dokmektedır, yılgı, yıldırma ve sın-
dırmeyle baş egdırmeyı amaçlamaktadır
Terorun, sosyoekonomıpolıtık kapsamdakı en
genış uygulamalannda, kendı ıçsellığıne bağlı kay-
naklardan guç aldığı gozlenmektedır Bu kaynak-
lar sıyasal duşungu (ıdeolojı), dınsel ve budunsal
(etnık) ve de soysavcı (ırkçı) sapmalardan oluşmak-
tadır Bunun hemen yanında ekonomık sapmalar
kaynağı bulunuyor Karapara, kayıtsız ekonomı ve
kaçakçılık alanları bu uygulama kaynağını oluştu-
ruyor Kendı ıçsellığıne bağlı öbur kaynaklar, genel
toplumsal sındırmelerı -evrensel sosyoekonomı-
polıtık amaçlan elde etme amacına donuk olarak-
gerçekleştırmeye donuk olanlarıdır Ayrıca ıçsel
kaynaklı, ıç ıçe geçmış, devlet ve gudumu gızlı, be-
lırsız kalan terorun de gunumuzde yaygınlığı somut
ve gerçekçı olarak yadsınamamaktadır Gladıolar,
kontrgenllalar hep bır gız perdesı ardında kalmak-
tadır
Bu kendı ıçsellığıne bağlı kaynaklardan guç alan
terore ek olarak bır de "parça başı çalışan" taşe-
ron ya da yüklenıcı" teror olgusundan ıkıncıl an-
lamda soz edılebılmektedır
O tur teror de aslında sozunu ettığım genel ev-
rensel sapmalarca kullanılan bır başka yontem go-
runtusundedır, amacı ve -dışsal olsa da- uygula-
ma dızgesı (sıstemı) bır olan
Bu ozet "çızımden" sonra, terore evrensel ve ul-
kesel karşıtlar anlamında en önemlı yanı oluşmak-
tadır konunun Oyle ya, dunya ve ınsanlık terore baş
eğerek, boyun bukerek teror yazgısını evetleyecek
mıdır (kabul edecek mıdır?) Yoksa karşrtlaşmaya
kalkışacak mıdır?
Kuşkusuz dunya ve ınsanlığın nıtelıksel olmasa
da nıcelıksel anlamda, terore olumlu ve ıyı nıyetlı
bır karşıtlaşma kalkışmasını, tumuyle orgutlenme-
den de olsa gelıştırmeye çalıştığı soylenebılınır Bu-
nun bır başka yanında da önemlı olumsuz bır ka-
srtlılık bulunduğu ıse gerçeğın ta kendısıdır Bura-
da "terore olum1
" mantığı ve savsozculerı bulun-
maktadır.
llk bolumde terore olumlu ve ıyı nıyetlı ve de ger-
çekçı karşıtlaşma kalkışmasında, en önemlı guç
kaynağını ınsanlık dayanışması, ınsanlığın barış oz-
lemlerı ve ınsan mutluluğu oğelerı oluşturmaktadır
Buradakı mantığın temelını, terore toplumsal an-
lamda karşıtlaşma kalkışması oluşturmaktadır Bu
evrensel olguya, toplumsal anlamda "ınsanlık yan-
daşlığı" adını verebılırım
"Uçüncü paylaşım sürecı "nı de kapsayan bıçım-
de -sanayı sonrası ara geçış donemıyle- yaşana-
rak, dunya ve ınsanlığı dağıtıp savurarak, sanayı
uretım bıçımı ve toplum duzenı gezegenımızden
geçıp gıderken, teror azgınlaşması bır donem da-
ha gozlenecektır Ancak bu donemın sonu tyıden
lyıye belırıp ınsanlığın yenı uretım bıçımıne yonel-
mesıyle doğacak, örgutlenme, orgenleşme, kat-
manlaşma ıle varılacak kıtleselleşme noktasında
teror, dunya ve ınsanlık ıçın çok eskılerde kalan bır
karabasan olarak kalacaktır
Yeter kı ınsanlık yandaşlığı, "terore olum
1
" man-
tığını ve savsozculuğunu olumsuz bır kasrtlılıkla kul-
lanan kesımlerın, çarpık ve teror rantıyesı yapılan-
nı ıvedı olarak dunya ve ınsanlığın gundemıne bu-
yuk bır yaygınlıkta taşıyabılsın
Teror, "terore ölum1
" mantığı ve sözsavcılığı ıle
değıl, ınsanlığın gerçek anlamda ve koşullanna uy-
gun olarak oluşturacağı karşıtlaşma kalkışmasının
toplumsal dayanışmasıyla oluşturulan bılıncı ve bu
bılıncın eylemsellığı ıle yok edılebılır çunku
Hukuksal koruma sigortası
Masraf olacak kaygısma kapılmadan kışı haklannı sonuna kadar arayabılme
olanağına sahıp olacağından, hukuksal koruma sıgortalan hakjaramada
eşıtlık sağlama ışlevını görur
Dr. Av. TENNUR KOYUNCUOĞLU
Ş
ımdı, gerek bır demokrası atağı, hu-
kuksal koruma sigortası, özel sıgorta
şırketlennın gündemındedır 8 Mayıs
1991 tanhınde Anadolu Anonım Turk
Sıgorta Şırketı'nın başvurusu ıle baş-
layan hazırlık surecı Sıgorta Şırketle-
n Bırlığı'nın ve Müsteşarlık'ın katkılan ıle ta-
mamlanarak hukuksal koruma sigortası genel ko-
şullan 16 Nısan 1995 tanhınde Başbakanlık Ha-
zıne Musteşarlığı'nca onaylanmış, boylece ınsan
haklan bağlamında yepyenı bır ozel sıgorta, ul-
kemıze kazandınlmıştır
Bır yandan ülkemızde sanayıleşme sancılan
>asanırken aynı zamanda sanayıleşme otesı top-
lumlarla da ekonomık, külturel, sıyasal ılışkıler
kurmak kaçınılmazdır Bu arada, Turkıve'de he-
nuz bılgı ve bılınçle donatılmamış tüketıcı, dun-
ya pıyasasının albenılı ürun ve hızmetlennın bı-
lınmeyen tehlıkelen ıle karşı karşıyadır Dınme-
yen ıç-goç ülkemızde kültür karmaşası nedenıy-
le kırnlık bunalımlanna yol açarken, tüketıcı dün-
ya pazannda da hakkını aramak kendını savun-
mak gücünden yoksun olarak, hukuksal kımlığı
ıle yok sayılacaktır
Avrupa'da 199O'lı yıllardan bu yana hukuksal
koruma sıgortalan ıle tüketıcı bılınçlenmış ve
hak arama kolaylığını elde etmıştır Toplumda
öncelıkle, büyük çıkar gruplan oluşturan gemı,
taşınmaz, otomobıl sahıplen mal sıgortalan ıle
yetınmemışler, bu mallan dolayısıyla uyuşmaz-
lık ıçıne düştuklennde hak arama konusunda bıl-
gı alma, avukata gıtme ve gerektığınde mahke-
meye başvurarak hak arama ıle ılgılı masraf yu-
kü ıçın de sıgorta şemsıyesı altına gırmışlerdır
Yardımlaşma ıtıcı gucunden gerçek bır sıgor-
taya donuşen hukuksal koruma sıgortalan ıle bu-
gun yoksul ve bılgısız bırakılmış halk kıtlelen,
hak arama ozgürlüğüne daha yakındır Demok-
ratık bır toplumda yaşam gerçeğını vurguJayan
hukuk oznesı varlığımız, ancak hak ve özgürluk-
lenn garantısı de hak arama guvencesıdır
1982 Anayasası'nın 5 ve 36 maddelennde
'herkesın adalet hızmetınden yararlanmasr hak
arama ozgurluğu bu bağlamında dıle getınlmek-
tedır Ancak bırhakkın tanınması ıle gerçekleştı-
nlmesının boyutlan başka başkadır Aviıkat ya-
zıhanesının kapısından ıçen gırmek, mahkeme-
ye adım atmak hıç de kolay değıldır Kışının ön-
celıkle haklannın bılıncınde olması ve hak ara-
ması gerektığınde parasal engellerle karşılaşma-
dan adalet kurumlanndan yararlanabılmesı ola-
nağı bulunmalıdır Tersı durumda adalet hızme-
tınden yararlandırma soyut bır kuraldan ışı boş
bır kalıptan oteye geçmez
Gelışmış ulkelerde devlet bu amaçla bılgı al-
mayı, danışmayı gerçekleştıren sosyal hızmet bı-
nmlennı kurmak ve parasal sosyal yardımlarla
yoksul kışılenn adalet hızmetınden yararlandınl-
masını, kendı sorumluluğunda gormektedır Bu
yardımlann yoksulluğun kanıtlanmasına bağlı
olması nedenıyle, kımı kez kuçuk düşurücu. kı-
mı kez de doyurucu olmaması, ozel sıgorta şır-
ketlennın yapüğı hukuksal koruma sıgortalannın
gündemde tutmakta ve hızmetın düzeyını arttı-
rarak devletle yanş ıçıne sokmakta, gıderek ka-
musal adalet yardımımn yennı almaktadır
Teknolojının gelışımı polıtıkasından vazgeçı-
lememesı, buna karşılık bıreyın tehlıkelerle da-
ha çok yuz yüze gelmesı ve zararlandıncı olay-
lara karşı devletin bıreyı koruma yukumlüluğü-
nü yetennce yenne getırememesı, onu, yardım-
cı bulma>a ve özel sektor ıle ış bırlığıne ıhnek-
tedır Bır başka deyışle devletın ınsanı koruma
gorevı özel sıgorta şırketlenne yuklenmekte ya
da ozel sıgorta şırketlen doğrudan ınsana dönük,
çağdaş hızmet anlayışı ıle bu gorevı kendılığın-
den ustlenmektedır
Bu bağlamda ılgınç bır gozleme değınmek ge-
rekır Gunumuzde demokratıkleşme yolu ıle
özelleşmeden yana çözumler aranırken ozel ke-
sım kuruluşlan sessızce daha buyuk kıtlelere yay-
gınlaşmakta kendıne ozgu teknıkle sosyaîleş-
mektedırler Özel sıgortalar sosyal ışlevlen ıle
toplumda önem kazanmaktadır Özel sıgortalar,
Pop muzik dergilerinin
Mayıs ayı satışında
%53'lükpazar payıyla
Humber One 1 numara
"Farkı okuyun"
1 Yaşındayız!
1 Numarayız!
Okurlarımıza
Teşekkür Ederiz
bır bolümuyle "İnsan varhğuu guvence atana al-
maya özen göstermekte, 'herkesle ılgılı ozel sı-
gortalar la kamu gorevini pavlaşmaktadır."
Hukuksal koruma sigorta turleri: Bu sıgor-
tanın, genel amacı, sıgortalının hukuksal çıkar-
lannm gözetılmesıdır Sıgorta kapsamma gıren
nsklere ılışkın bır uyuşmazlık söz konusu oldu-
ğunda sıgortalının hak arama ve savunma ıçın
yapmak zorunda kaldığı yasal gıderler, bu sıgor-
tanın konusudur Mahkeme masraflan avukatlık
ücretı polıçede belırlenen sınırlarda sıgorta şır-
ketmce karşılanır
Sıgortalı ıstedığı avukata gıtmekte özgurdur
Hukuksal koruma sigortası genel koşullanna gö-
re, 'sıgortalı ısterse', hukuksal uyuşmazlık sıgor-
ta şırketının avukatlannın gınşım ıle sulhen ço-
zulebılır Bu sıgorta da pnmler tek bır dava ıçın
hesaplanacak. dava masraflan tutanndan çok da-
ha duşuktür Bır uyuşmazlık durumunda para
bulma sigortası gıbı sosyal bırışlev yuklenır Pn-
mın düşuk tutulabılmesı amacı her turlu uyuş-
mazlığın sıgortanın kapsamma gırmez
Bu sıgorta tumtopiumaaçıhmlıdır Sıgorta etı-
renın kendısmden başka eşıne, çocuğuna gıderek
bır yaşam bırlığı surdurduğu kışılen de kapsaya-
cak bıçımde genışletılebılır Hukuksal Koruma
Sigortası yaptıran kışı ve yakınlan, hukuk kural-
lanna aykın gelene karşı bır tazmınat hakkına da-
yanarak hak aradığında > a da kasıtlı olmamak ko-
şulu ıle herhangı bır cezasal suçlamaya karşı sa-
vunmasına ve özellıkle de traflk kazalanndan
dolayı bır hakka sahıp olduklan her durumda,
hak arama masraflan sıgorta korumasından ya-
rarlanır Masraf olacak ka\ gısına kapılmadan kı-
şı haklannı sonuna kadar arayabılme olanağına
sahıp olacağından, hukuksal koruma sıgortalan
hak aramada eşıtlık sağlama ışlevını görur
Çağımıza damgasını vuran, ınsan haklan ve
demokratıkleşmedır Ortada duran acı gerçek ıse
yalnızca 'hak sahıbı olmanın hak elde etmek' an-
lamına gelmedığıdır Bu nedenle gunumuzde
hakkı tanımak değıl. haklan kullanma fırsatı
tanımak onemlıdır Insanı once doğa, sonra top-
lumsal konumu sınırlar Çocuk haklan kadın
haklan, tüketıcı haklan, çalışanlann haklan av-
nmı hep ınsan haklannı soyut tanımından kur-
tanp, toplumsal bır gerçek kazandırmak ıçın gün-
deme gelır Hukuksal koruma sigortası soyut hak-
ianmızı uygulamaya geçırme fırsatı vermenın en
çağdaş, en özgun yoludur
Tüketıcının ozelhklı yaşam
alanlan ayırt edılerek bu sı
gortanın ozel turlen oluştu-
rulmuştur Motorlu araca
bağlı hukuksal koruma, sü-
rucu hukuksal koruma aıle-
kışı hukuksal koruma, taşın-
maza bağlı hukuksal koru-
ma gıbı Trafik hukuksal
koruma sigortası heT gun ka-
tıldığımız trafıkte ışletıcı,
sürücu, yaya olarak gördü-
ğumuz zararlara karşı hakla-
nrruzı arayabümek ıçın mas-
raflan karşılayan bır sıgorta
turudur Aıle hukuksal ko-
ruma sigortası ve bağımlı
çalışanın hukuksal koruma
sıgortasıdır
Dünyada hoyrat lıbera-
lızm dönemı son bulmuş,
sorumlu ve koruyucu bırey-
cılık onun yennı almıştır
Atatürk'un, heralandakı öz-
deyışlennden bın ıle konu-
yu bağlayalım "Kuvvetsiz
adalet aciz, adaletsiz kuvvet
zulümdür." Hem kuvrvetlı
hem adaletlı bır toplum ol-
manın yolu kapalı değıldır
Hukuksal koruma sıgortası-
nı bu anlamda özumsuyor
adalete açılan yolda karşıla-
şıyoruz
tLANEN TEBLtĞ
K.K.K.
GAZİANTEP 5. ZJRHLI
TUGAY
KOMLTANLIĞI 4SKERI
SAVCILIĞI
Mazaratı mucıp olacak şc
kılde nobet taiımatına aykın
hareket etmek suçundan Be
kır Emıne oglu 1972 dogum
lu YozgatYerkov ılçesı Saray
koy nufusuna kayıtlı ve halen
bulunmadığı bıldmlen sanık
Ismaıl Ozdemır hakkında 5
Zh Tug As Mahkemesı nm
10 12 1993 gun ve
1993 1413 925 esas ve karar
sayılı hukmu ıle mazaratı mu
cıp olacak şekılde nobet taiı-
matına aykın hareket etmek
suçu ışledığı sabıt gömlmedı
ğınden musnet suçtan beraatı
nekararvenlmışolup venlen
hukmun sanığm bıiınen tum
adreslenne yazılan musekke
reve rağmen teblığ edılmedı
ğınden ılanen teblığ olunur
Basın 28979
PENCERE
"İnsan Tükenmez..."
Mehmet Ali Aybar'ı son kez "Işçı Partısı"n\n 19
Mayıs toplantısında gordum
Açık Hava Tıyatrosu
Sıralan gençler dolduımuş, marşlar çalınryor, tur-
kuler soylenıyor, sloganlar atılıyor, çocuklar koşu-
şuyor, cıvıl cıvıl bır kalabalık dalgalanıyor.
Aybar geldı
Alkış kıyamet
Saygılannı sunanlar, sevgılerını ıletenler, elını sı-
kanlann ortasında, Aybar, efsanesını dık bedenın-
de taşıyan 87 yaşında bır onur anıtıydı
Yolun sonuna geldığını bılıyordu, hekımlenn "kal-
bıne pıl takalım" onerısıne karşı çıkmış, olumunu
gecıktırmek ıstememış, belk/ de yakınlaştırmıştı Pı-
rıl pınldı kafası, yaşlılıkla dalga geçıyor, kendısıyle
alay edıyor, sosyalızmde Sovyet denemesıne ılış-
kın duşuncelennı anlatıyor, umutlannı dıle getınyor-
du
Bır ara, onumuzde halay çeken genç kızlara ba-
karak kulağıma eğıldı
"-Genç kuşaklar guzelleşıyoriar "
Aybar "guleryuzlu sosyalızm" deyımının baba-
sıydı, ama, guler yuzlu muydu7
Kımı ınsan yaş-
landıkça "eksı bır ıhtıyar" olur, kımısı de gençle-
şır..
Yaşlandıkça guler yuzlu oldu Aybar.
•
1961 yılında "Vatan "da çalışıyordum, b»r gun ga-
zeteye sendıkacılar geldıler .
Toplandık .
Içlennden bın
"- Bız" dedı, "Işçı Partısı'nı kurduk, aydınlardan
destek ıstıyoruz"
Turkıye Işçı Partısı'nı Kemal Türkter, Rıza Ku-
as, Şaban Yıldız'ın aralannda bulunduğu on bır*
sendıkacı kunmuştu, 27 Mayıs Devnmı bır ozgur-
luk patlamasıydı, alıntennın haklannı kuşatan du-
varları yıkmıştı, ama, polıtıkada yetışkın emekçı
yoktu, sendıkacılar kendılerıne bır baş ararken
Mehmet Alı Aybar'ı buldular
Emekçıler, bır "senyor"u lıder seçmışlerdı.
Aydınlar, eskı tufekler, bılım adamlan, oğretmen-
ler, doktorlar, avukatlar, muhendısler, yazariar, sa-
natçılar, gazetecıler, Turkıye Işçı Partısı'ne el ver-
dıler
1965 seçımlerınden sonra, parlamentoda bır
"sosyaJıst grup" kuruldu
Mehmet Alı Aybar, yukselen sosyalıst hareketırr
guvenılır lıdenydı
•
Aybar, bağımsızlığa ınanıyordu
1968'de 'Kızıl Ordu" Çekoslovakya'yı ışgal edın-
ce Turkıye solunda kıyamet koptu
Yol aynmına gelınmıştı
Aybar'ın sosyalızme donuk fikırlen aydınlandık-
ça durumu guçleştı, bırçok soruya yanıt anyor,
Sovyetler'ın "super" rolunden doğan guç denge-
lennın mengenesı arasında sıkışan sosyalıst oğre-
tıyı bağımsızlığın bılıncıyle yoğurmaya kalkıştıkça
tepkı goruyor, yalnızlaşıyordu
Insan, kımı zaman, haklı olsa da yalnızlaşır; ıs-
tenç gucu varsa dıretır
Aybar dırettı ve kazandı •
• -
Aybar koşucuydu..
1928 ıle 35 yıllan arasında mılli takımda yer aldı,
bayrak yarışlanna katıldı
Şımdı bayrağı genç kuşaklara emanet etmış bu-
lunuyor
Koşu daha brtmedi
Koşunun bıttığı yerde ınsan tükenir.
Oysa "ınsan tükenmez "
Yoksulluktan gelıp "Ben zengınlen sevenm"ö\-
yen Özal orneğının yanında, zengınlıkten gelıp
"Ben yoksullann yanındayım" dıyen Aybar, ınsa-
nın tukenmeyeceğını vurgulayan soylu bır ornek-
hr
HOTEL MAVt
Bardakçı koyunda, kJımalı odanızda, tertemız bır
denızle ıç ıçe, dûşledığinız gıbı bır Bodrum tatıh ıçın
f ÖZEL TAMTIM İNDtRİMİ
Tel 0 252 313 03 71-74
Faks 0252 313 03 75
VEFAT
Baromuzun 2900 sıcıl sayısında kayıtlı
AVUKAT
MEHMET ALİ AYBAR
vefat etmıştır
Azız meslektaşımızın cenazesı 13 7 1995 günü (bugün)
Bebek Camıı'nde kılınacak oğle namazmı müteakıp
Aşıyan Mezarlığı'na defhedılecektır
Merhuma Tann'dan rahmet. kederh aılesıne ve
meslektaşlanmıza başsağlığı dılenz
ISTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
Sosyalıst hareketın maraton koşucusu,
yaşamı ve mücadelesıyle ömek ınsan,
ağabeyımız ve hocamız
MEHMET ALİ
AYBAR'ı
yıtirdik. Kalanlara selam olsun.
68'LİLER BtRLtĞt VAKFI
ISTANBUL UMRANIYE'DE y
ECZANE OPTIK
Mülkle bırlıkte satılık 45m2 (+ 30 m2 Asma kat)
15 yıllık yuksek cırolu bolgenın ılk eczanesı.
özel optık dolapları, otomatık optık cıhazları,
bılgısayar ve dığer demırbaşlar yenı. §
Bilgi için: (0.216) 325 31 08 3