Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 TEMMUZ1995 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Meclis, üniversiteyi
dînlemiyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Milletvekillerinin,
"seçim üniversitesr istem-
leri sınır tanımadı. TBMM
Genel Kuruhı'nda görüşme-
lerine başlanan 14 yeni iini-
versiteye ek olarak Milli
Eğitim Komisyonu'ndan
sonra Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda da 27 ilin yanı sı-
ra, verilen önergeyle ilk kez
bir ilçeye de üniversite ku-
rulması kabul edildi.
TBMM Genel Kuru-
lu'nda görüşülmesine baş-
lanan 14 yeni üniversite ku-
rulmasına ilişkin yasa öne-
risi, kendi illerine de üniver-
site kurulmasını isteyen mil-
letvekillerince engellenince,
dûn Plan ve Bütçe Komis-
yonu toplanarak 27 yeni üni-
versite kurulmasına ilişkin
yasa önerisi gûndeme alın-
dı. Komisyonda, bazı üye-
lerle Milli Eğitim Bakanı
Nevzat Ayaz'ın itirazlanna
karşın 27 ilin yanı sıra Düz-
ce'ye de üniversite kurulma-
sına ilişkin DYP Bolu Mil-
letvekili Necmi Hoşver'in
önergesi kabul edildi. "Üni-
versitesiz il kalmamasına
karşın" millervekillerinin,
ilçeleri için de üniversite is-
temelerine sinirlenen Ko-
misyon Başkanı Aktaş, tep-
kisini, "Bundan sonra Al-
Uh'ın oğlu önerge verse ka-
buleönem" diyerek dile ge-
tirdi. Milli Eğitim Bakanı
Ayaz da "Nizip'e de üniver-
site kunılması isteniyor. O
zaman bütün ilçelere de üni-
versite kunüım olsun bıtsin"
diye tepki gösterdi.
Komisyona yetki
Komisyonda, Düzce'ye
üniversite kurulmasuıuı ya-
nı sıra bazı büyük ilçelerde
en az bir meslek yükseko-
kulu kurulma zorunluluğu
getirilmesi konusunda ko-
misyona yetki verilmesi ka-
rarlaştınldı.
TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nun dünkü top-
lantısına, komisyon üyeleri
dışında illerine üniversite is-
teyen çok sayıda milletveki-
lınin de ilgi gösterdiği göz-
lendi. Çok sayıda milletve-
kilinin söz alıp uzun uzun
konuşmasına tepki gösteren
llyas Aktaş, "Nasüsa hepi-
niz üniversite isrhorsunuz.
Artık dağa taşa üniversite
kuruyoruz. daha bizi komis-
yonda oe diye uzun uzun ko-
nuşarak uğraşünvorsunuz"
dedi. ANAP Ankara Millet-
vekili Nedim Budak ise
"üniversite fiıryasını" eleşti-
rerek
u
.Vladem bu kadar ıs-
rarusuuz,buteklife, 'Millet-
vekillerinin çocuklan bu
üniversiteler dışında okuya-
maz, başka bir tercihte bulu-
namaz' diye bir madde ko-
yalım var mısınız" diye sor-
du. Seçim bölgesi Aksa-
ray'a üniversite kunılması
için önerge veren DYP'li
Mahmut Öztûrk ise Bu-
dak'a, "Evladımı Aksa-
ray'da kurulacak ünrversite-
de okutmazsam namerdim "
yanıtını verdi.
ANAP tstanbul Milletve-
kili Gflneş Taner de üniver-
site enflasyonunu eleştire-
rek "Önümüzdeld seçimler
nedeniyle her ile boncuk da-
ğıtır gibi üniversite dağıt-
mak doğru değil, vapamaya-
cağunız işi yapacakmış gibi
göstermeyeiim" derken RP
Kayseri Milletvekili Abdul-
lah Cül. "Her ik üniversite
kuralım derken mevcut üni-
versitelerin de yok edileceği'
endişesini taşıdığını söyle-
di.
Görüşmelerin tamamlan-
masının ardından yasa öne-
risi oyçokluğu ile kabul edil-
di.
TBMM Genel Kuru-
lu'nda önceki akşam 14 ye-
ni üniversite kurulmasına
ilişkin yasa önerisinin gö-
rüşmelerinde de "üniversite
kavgasT yaşandı. tlleri, öne-
ri kapsamında yer almayan
milletvekilleri sert muhale-
fete geçtiler. fki önerinin
birleştirilerek TBMM'de ele
alınmasını isteyen bazı
ANAPlı milletvekilleri,
"14iledaha önceüniversite''
müjdesi gitmesini engelle-
mek için yoğun çaba göster-
diler. Görüşmeler sırasında
DYP Tekirdağ Milletvekili
Muhtar Mahramh ile
ANAP Ordu Milletvekili
Şükrü Yürür kavga etti.
Mahramlı. "Bakanlık yap-
tın, bu isteri öğreneme-
dinrl
deyince Yürür, "Sen
önce oturmayı öğren" diye
bağırarak DYP sıralanna
dogru yûrüdü. Kavga, araya
giren milletvekilleri tarafın-
dan yatıştınldı.
Genel Kurul'da söz alan
ANAP Yozgat Milletvekili
Mahmut Orhon," Yozgat'ta
ahyapı var, üniversiteııin ha-
vuzu bile hazır" derken ku-
listegazetecilerin sorulannı
yanıtlayan CHP Kırşehir
Milletvekili Sabri Yavuz,
"Bizjmlojmanımız.sıcaksu-
yumuz bile hazır; Kırşehir
halkı bunu yıUardır bekli-
yor" diye nispet yaptı.
Yerel heyecanlar
ayakta
TBMM Milli Eğitim Ko-
misyonu Başkanı ve DYP
Hatay Milletvekili Nurettin
Tokdemir, Cumhuriyet'in
sorulannı yanıtlarken çok
üniversite yapılmasından
çekinmemek gerektiğini be-
lirterek "Zaten, bunlann ne
zaman açılacağını YÖK be-
lirleyecek. Biz, 'Hemen açıl-
sın" demiyoruz, altyapısı ta-
mamlandıkça açılir" dedi.
Yeni üniversite kurulması-
nın, "yerel heyecanlan"
ayakta tuttuğunu savunan
Tokdemir, "Bakıyorum va-
li, belediye başkanL halk, bi-
nasını yapmaya,arsasını ver-
meye hazır. Bu heyecanlan
gönnezden gelemeyiz. Ma-
dem halk da yardım ediyor,
neden üniversite açılmasın
ki" görüşünü dile getirdi.
6
Bu hataları
durdurtnahyız9
FİGEN ATALAY
Üniversite rektörleri ve
ögretim üyeleri, yeni üniver-
siteler açılması için yapılan
girişimlere sert tepki göster-
diler.
Mimar Sinan Üniversite-
si Rektörü Prof. Dr. Gûndüz
Gökçe, köklü, geçmişi uzun
yıllara ve deneyimlere da-
yanan üniversite ve fakülte-
lerin bile ihmale uğradığına
dikkat çekerek şunlan söy-
ledı: "Yeni kurulanlar ise
her ne kadar arazi ve bina,
belki de bazı ahyapı dona-
nımlan açısından göz ka-
masöncı imkânlara kavuş-
turulmuş izJenimi uyandır-
salar bile >üksek eğitim ku-
rumlannın esas özünü oluş-
ruran eğitici ve araştıncı
kadrolan yönünden iç ka-
rartKi bir bilanço sergile-
mekten öteyegidememekte-
dirter. Türkiye bugün ilkög-
retim veortaöğretim alanla-
nnda yıDarydıyapmış oldu-
ğu, akhn ve insafın kabul
edemeyeceği dev hatalan da-
ha yiiksek düzeyde yinele-
mek hevesindedir. Bunu
durdunnanın, yerimiz ve
görevimiz ne olursa olsun
hepimizin en önde gelen vie-
dan ve vatan borcu olduğu-
na Mimar Sinan Üniversite-
si olarak bütün mantığunız
ve varhğımjzla inanıyoruz."
Istanbul Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Bülent
Berkarda, iki yıl önce açılan
üniversitelerin 8-10 yıl ol-
gunlaşma sürecinden geç-
tikten sonra belli bir aşama-
ya geldiklerinde yeni üni-
versitelerden söz edilebile-
ceğini belirtti. Prof. Berkar-
da, "Bu gerçekleşmeden 27
yeni üniversite açmak im-
kânsızdır. Imkânsızı müm-
kün kılmaya çahşmak faci-
aya yol açacaktır. Ortaöğre-
timdeki yetersizlikler, üni-
versitede çok daha büyük
bo>utlarda ortaya çıkacak-
ör. Yeni üniversite açılması
karannın ertelenmesi gere-
Jdr" diye konuştu. Yıldız
Teknik Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Turgut Uzel, "Mfl-
li eğitime aynlan bütçe git-
tikçe azalmaktadır. Mevcut
üniversitelerimiz büyük sı-
kıntılar çektiği halde yeni
üniversitelerin açıhnasmı
dogru bulmuyorum. Sayın
miUervekillerimizin popülist
yaklaşımlardan vazgeçerek
ülkenin gerçeklerini göz
önüne alarak karar verme-
lerigerekir''dedi.
ITÜ Rektörü Prof. Dr. Re-
şat BaykaL yeni üniversite-
ler açılmasına olumlu görüş
vermenin mantık kurallan-
na aykın olduğunu vurgula-
yarak, "1992'de açılan 20
üniversite ve iki yüksek tek-
nolojisi enstirüsünün sorun-
lan ortadayken seçim bölge-
lerine hoş görünmek için bir
müdür, bir mühürle üniver-
site açılamaz. Mali sorunlar
çöziûnlense bile yetişmiş in-
san kaynağı yeterli değUdir"
diye konuştu.
Üniversite Ögretim Üye-
leri Derneği Yönetim Kuru-
lu adına bir açıklama yapan
Prof. Dr. Burhan Şenatalar
ise son günlerde TBMM'de
yapılan oylamalar ve tartış-
malann, parlamenterlerin
çoğunun, üniversitenin iş-
levleri ve üniversite-politi-
ka ilişkisi konulannda çağ-
daş, tutarlı ve demokratik
birbakış açısına sahip olma-
dıklannı gözler önüne serdi-
ğinı söyledi.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Amerika, Avrupa ve Rusya üçgenin-
de kalan Bosna-Hersek, 'denge hesap-
lanna' kurban ediliyor.
"Güç, hak doğunır."
Bosna-Hersek'in özeti budur.
BM Barış Gücü'nün (UNPROFOR)
Bosna Hersek'teki işlevi, Sırpların elde
ettikleri 'başanlan' onaylamak ve dün-
yaya duyurmaktan başka bir şey değil.
Barış Gücü'nün bir diğer görevi de
Sırplara esir düşüp onlann kalkanı ol-
mak. Böylece, Sırpların daha rahat iler-
lemesini sağlamak. En başarılı oldukla-
n eylem bu. BM askerlerinden olsa ol-
sa Hollywood figüranı olur.
Son iki günü özetleyelim.
Salı oğleden sonra, BM'nin güvenlı
bölge ilan ettiği Srebrenica'nın Sırpla-
nn eline geçmesi kesinleşti. Zaten gü-
venli bölge, Sırplann güvenlik içinde
ilerleyebildiği bölge anlamına geliyor
Sırplann ilerieyişi sürerken NATO da
hava harekâtını devam ettiriyordu. Her
nasıl oluyorsa, NATO'nun harekete geç-
mesi, Sırplann hızlı ilerlemesini sağladı.
Srebrenica'nın düştüğünü dünyaya
kim duyurdu?
Tabii ki BM sözcüsü. Saraybosna'da-
ki BM sözcüsü Gary Covard, Boşnak-
lann kuzeye doğru kaçtığını, BM Banş
Gücü Sözcüsü Aleksander Ivanko da
kentin denetiminin Sırp ordusunun eli-
ne geçtiğini duyurdu. Böylece işlevleri-
YDD'nin Bosna Başarısı...
ni yerine getirmiş oldular.
Gelelim bu aşamadan sonraki geliş-
melere.
Bu sırada, BM Genel Sekreteri But-
ros Gali ne yapıyordu dersiniz?
Atina'da 250 bin dolarlık Onassis
ödülünü almaya hazırtanıyordu. Gali'ye
sordular
- Srebrenica düştü. Şimdi diğer gü-
venli bölgeler, Zepa ve Gorazde, Sırp-
lardan konınabılecek mi?
GaJİ'den yanıt:
- Bunun teknik olarak mümkün olup
olmadığını bitemiyonım.
Daha sonra Rusya'dan müthiş bir
saptama geldi:
"NATO uçaklarının hava harekâtı
yapması Sırplan tahrik etti. Bu yüzden
Srebrenica'ya saldırdılar ve kent onla-
nn eline geçti."
Rusya Dışişleri, Sıvas davasını çok iyi
izlemiş ve uluslararası dersler çıkarmış
olmalı.
Ruslara göre, NATO uçaklannın uç-
ması, Strplan tahrik etmiş.
Srebrenica'nın düştüğü saatlerde
Bulgaristan televizyonunda Bosna-
Hersek sorunuyla ilgili bir program ya-
yımlanıyordu. Adının Ylıra olduğunu
söyleyen Rus askeri, ayda 35 mark kar-
şılığı Sırplarla birlikte savaştığını söyle-
yip devam ediyor:
"Ancak para önemli değil. Önemli
olan Müslümanlan yok etmek. Müslü-
mantar, Ruslardan çok korkuyor. O yüz-
den Rus üniformasıyla savaşıyorum..."
Bir de biliyorsunuz, BM Gevezelik..
affedersiniz Güvenlik Konseyi var.
Güvenlik Konseyi önceki gece, Irak'a
uygulanan petrol ambargosunu iki ay
daha uzartıktan sonra Srebrenica'nın
durumunu ele aldı. Fransa, bir karar ta-
sansı sundu:
"Sırplar Srebrenica'dan çekilsin.
Kentte son olaydan önceki duruma dö-
nülsün."
Bu tasan için bazı ülkeler, "Hemen
oylayalım" derken bazılan şunu söyle-
diler:
"Başkentlerimizden talimat almalıyız.
Bunun için aradan 24 saat geçmesi ge-
rekli."
Cepheden kaçıyorsunuz, bari masa-
dan kaçmayın.
Alınacak dersler...
Bütün bunlar olup biterken Bosna
Sırplarının lideri Radovan Karadziç'in
keyfine diyecek yoktu:
"Avrupa'nın ortasında birMüslüman
devlete izin vermeyiz. Bunu başanrken
Avrupa bize teşekkür etmeli. Dış güç-
ler müdahaleyi sürdürürse savaş bütün
Avrupa'ya yayılır."
Karadziç, NATO'ya kafatutmadan da
geçmedi: "NATO'ya karşıgücümüz var.
Operasyon düzenlerterseyanıtımız sert
olur."
Bugünlerde Sırplann eline esir düşme
rolünü Hollandalılar oynuyor. Halen 42
Hollandah asker esir.
Yanıtı belirsiz önemli bir soru daha
var:
- Islam dünyası nerede?
Dün akşam saatlerine dek ajans bül-
tenlerini tek tek taradım. Gözümden
kaçmış olabilir, ama Islam ülkelerine ait
bir tek tepki mesajına rastlamadım.
Bosna'da, Batı'yı eleştirirken şeriatçı-
lann oyununa da düşmemek gerekiyor.
Bosna Sırplan, olayı Hıristiyan-Müslü-
man çatışması gibi yansrtıp tüm Avru-
pa ve Rusya'y arkalarına almak istiyor-
lar.
Srebrenica halkı kenti terk ediyor. 40
bin kişi yollarda. Sırplar saldınlannı sür-
dürüyor.
BM seyrediyor. Islam dünyası seyre-
diyor. NATO'nun eli işte gözü oynaşta.
Niçin?
Çünkü, yeni dünya düzeninin (YDD)
patronlanna 'sorunlu bölgeler' gerekli.
Gelişmiş ülkeler aralarındaki sınırlan
kaldıracak, az gelişmişler birbirine sal-
dıracak...
Bosna'da yaşananlar, sırtını Avru-
pa'ya dayayıp Arıadolu'ya saldıranlara
dadersolmalıdır...
Balkan barısı tehlikede• Baştarafi 1. Sayfada
ğı Amavutluk'ta, Cumhur-
başkanı Sali Berişa'nın onu-
runa verdiği yemekte, Bos-
na-Hersek'te Srebrenica'yı
da işgal eden Sırplann, Bal-
kanlar'da banşı tehdit ettiği-
ne dikkat çekti.
Türkiye, başta Yunanistan
olmak üzere, komşulannın
yanı sıra kendi aralannda da
sorunlar bulunan Amavut-
luk ve Makedonya'ya Bos-
na-Hersek'teki çatışmalarla
barut fıçısı haline gelen böl-
gede istikrann sağlanması
için telkinlerde bulunuyor.
Demirel, Arnavutluk ve
Makedonya liderlerine ye-
niden itidal tavsiye edecek.
Demirel, Arnavutluk'a
hareketinden önce Esenbo-
ğa Havaalanfnda yaptığı
açıklamada, Türkiye ile Ar-
navutluk arasında siyasi iliş-
kilerin dostane ve yapıcı bir
hava içinde geliştiğini, her-
hangi bir sorun bulunmadı-
ğını bildirdi. İki ülke arasın-
da 4 yıl önce 20 milyon do-
lar civannda olan ticaret
hacminin 1994 yılında üç
kat artarak yaklaşık 60 mil-
yon doiara yükseldiğini kay-
deden Cumhurbaşkanı,
"Ekonomik ve tkari ilişkile-
rimizi her iki ülkenin ve hal-
kın >aranna daha da geliş-
tirmek için ortak çaba gös-
termemiz gerektiğini düşü-
nüyorum" dedi.
Demirel, Makedonya ile
ilgili olarak da şunlan söy-
ledi: "Makedonya Cumhu-
riyeti'nin bağnnsızhğını ka-
zanmasuıı i/Je\en dönemde,
Türkh^-Makedoma Uişkile-
ri sürekli ve istikrariı bir ge-
lişme göstermiştir. Türkiye,
Makedonya'yı ilk tanı>an v«
Üsküp'te ilk büvükelçiJik
açan ülke ohnuştur. Ziyare-
tim sırasında ülkelerimiz
arasuıda bir dostluk, iyi
komşuluk ve işbirtigi antlaş-
ması imzaJanması öngörül-
mektedir. Tarihi nitelikteki
bu anlaşmanın yanı sıra, ya-
tınmlann karşılıklı korun-
ması ve teşv iki anlaşması da
imzalanacaktır. Zivaret ay-
nca, bölgesel ve uluslararası
konuları da ele ahnamıza
imkân sağla>acaktır."
Makedonya'nın istikran-
nın esasen banş arayışı için-
de olan tüm Balkanlar böl-
gesini ilgilendirdiğini kay-
deden Cumhurbaşkanı, "Ay-
nca Makedonya'nın istikra-
nnı muhafaza edebflmesi
için gerek siyasi gerek eko-
nomik dış destege ihtiyacı
bulunduğu, bugün uluslara-
rası toplum taranndan ka-
bul edilen bir husustur" de-
di.
Sofuk savaş öncesinde,
Balkan ülkelerinin dağılan
Varşova Paktı, Bağlantısız-
lar gibi bloklara bağlı olma-
lan ve Amavutluk'un uygu-
ladığı dünya ile ilişkileri ko-
puk "tecrit" politikalan.
Türkiye'nin Balkanlar'la iş-
birliği olanaklannı sınırlı
tutru. Bu nedenle Türkiye,
ancak Balkanlar'ı atlayarak
Avrupa'ya ulaşabildi.
Ancak bloklann dağılma-
sı ve 1990'lı yıllardan itiba-
ren bu bölgedeki ülkelerin
demokrasi ve serbestpiyasa
ekonomisine geçmeleriyle
birlikte Türkiye'nin Balkan-
lar'da işbirliği potansiyeli
arttı ve bölge Türk dış poli-
tikasında önemli bir yer tut-
maya başladı. Diplomatik
kaynaklar "Türkiye'nin, ar-
bk Balkanh olduğu ölçüde
Avrupah, Balkanlar'da rol
oynadığı sürece Avrupa'da
etkili olabilecek hak geldiği-
ne" dikkat çektiler.
Demirel'in ilk duragı Ar-
navutluk ile siyasi, askeri ve
ekonomik ilişkiler gelişmiş
durumda. Türkiye, bu ülke-
nin yanı sıra Romanya, Bul-
garistan ile dostluk ve işbir-
liği anlaşmasi, yatınmlann
teşviki gibi anlaşmalan da
tamamladı. Demirerin Ma-
kedonya'yı ziyareti sırasın-
da yapacağı benzer anlaş-
malar ile Türkiye, Balkan-
lar'daki alt kuşak ülkeleri ile
ilişkilerinin hukuki temelini
de tamamlamış olacak.
Arnavutluk, Doğu-Batı
kara ulaşımında Karadeniz'i
Adriyarik 'e bağlayacak Bal-
kanlar'ın en uç noktasında
yer alıyor. Amavutluk'un,
komşusu Yunanistan'ın ya-
nı sıra Makedonya. Sırbis-
tan ve Karadağ'dan oluşan
Yeni Yugoslavya Cumhuri-
yeti ile de sorunlan bulunu-
yor. Makedonya'daki genel
nüfus içindeki oranı yüzde
23'ü bulan Amavutlann
özerkliğe yakın ayncalık ta-
lep etmelerine Arnavutluk
da destek veriyor.
Kosova, KKTC gibi
Amavutluk'un Sırbistan
ile sorunu ise Amavutlann
yaşadığı Kosova'da odakla-
nıyor. Sırbistan, Yugoslav-
ya'nm dağılmasından önce
özerk cumhuriyet olan Ko-
sova'yı, eyaleti ilan etti.
özerklik statüsü elinden alı-
nan Kosova ise bağımsızlı-
ğını ilan edince, yalnızca
Arnavutluk taranndan ta-
nındı. Kosova, bu yönüyle
yalnızca Türkiye'nin tanıdı-
ğı KKTC konumunda.
Demirel her üç komşusu
ile sorunlan bulunan ve ha-
fıfe alınmayacak kadar güç-
lü olarak nıtelendirilen Ar-
navutluk'a, komşulanyla bir
çatışma ortamına girmeme-
si için itidal tavsiye etti.
Demirel, Arnavutluk ge-
zisinin ilk gününde Cum-
hurbaşkanı Sali Berişa'nın
onuruna verdiği yemekte,
son Sırp saldırganlığına da
ad vermeden dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı, Sırplann
Srebrenica'yı ele geçirme-
sinin ardından Balkanlar'da
meydana gelen hukuk dışı
davranışlardan ve banşı teh-
dit eden çağdışı etnik ve sal-
dırgan milliyetçilik kaynak-
lı çatışmalardan duyulan en-
dişeyi dile getirdi.
Yunanistan'ın antik He-
len adı ve sembollerini kul-
landığı gerekçesiyle tanıma-
yarak ticari ambargo uygu-
ladığı Makedonya. Eski Yu-
goslavya Makedonya Cum-
huriyeti adı altında Birleş-
miş Milletler üyeliğine ka-
bul edildi. Aralannda 300
ABD askerinin de bulundu-
ğu bir BM Banş Gücü, Bos-
na'daki çatışmalann yayıla-
rak tüm Balkanlar'ı etkisi
altına almasını önlemek
amacıyla Makedonya'da bu-
lunuyor.
Topraklannda yüzde 4'ü
Türklerden oluşan 5 etnik
grubun bulunduğu Make-
donya'da geçen yıl yapılan
seçimlerde, Türk Demokra-
tik Partisi ile Demokratik
Eylem Partisi-lslam Yo-
lu'nun ortak aday gösterdik-
leri Dr. Kenan Hasip, bu ül-
ke parlamentosuna millet-
vekili olarak seçildi. Türk
azınlığından Güner tsmail
de halen kabinede Devlet
Bakanı ve Hükümet Sözcü-
lüğü görevini sürdürüyor.
Demirel'e Amavutluk ve
Makedonya gezisinde Dı-
şişleri Bakanı Erdal lnönü.
TBMM'yi temsilen millet-
vekilleri Azimet Köylüoglu,
Hasan Dikici, Cavit Erde-
mir,AliRızaGönül ilebilim
adamlan. meslek kuruluşla-
n temsilcileri, işadamlan ve
basın mensuplanndan olu-
şan bir heyet eşlik ediyor.
Cumhuriyet'te teras söyleşileri
Haber Merkezi - Bir süre önce başlayan ve
geniş ilgi gören 'Cumhuriyet Teras Söyleşile-
ri' sürüyor. Bankacı. sendikacı ve belediye baş-
kanlan ile başlayan sigortacılarla süren söyle-
şilerin ana teması Cumhuriyet gazetesi ve gün-
cel konulardan oluşuyor.
Teras söyleşilerinin öğle yemeği konuklan
arasında yer alan Istanbul Valisi Hayri Kozak-
çıoğlu ile Istanbul Emniyet Müdürü Necdet
Menzir ülkernizin şu andaki durumunu değer-
lendirdıler, Istanbul'un sorunlannı aktardılar.
Gazetemizin yönetici ve yazarlan ile yemek
yiyen Kozakçıoğlu ve Menzir. özellikle son ya-
ğışlarla karşı karşıya kalınan sorunlann sistem-
sizlikten meydana geldiğini vurguladılar. Nec-
det Menzir aynca. emniyet teşkilatındakı son
gelişmeleri, bilgisayar sistemini ve bisikletli
polislerin halkın sorunlannı hemen çözmek
açısmdan öneminı anlattı. Emniyet birimi için-
deki bürokratik sorunlar ve eğitimle ilgili bil-
giler verdi.
Konuklar arasında yer alan tstanbul Defter-
dan Alper Kuş, Sangazi Belediye Başkanı
Fikret Şahin ve Sultançiftliği Belediye Başka-
nı Sırn Çevik de önümüzdeki günlerde yap-
mak istedikleri projelerden söz ettiler. Söyle-
şiler önümüzdeki günlerde de sürecek.
Köye döniiş asker îzniyleBaştarafi 1. Sayfada
Batman, Bingöl. Bitlis, Di-
yarbakır. Elazığ, Erzincan,
Erzurum, Hakkâri, Iğdır,
Kahramanmaraş, Kars,
Mardin, Muş. Siirt, Şanlıur-
fa, Sıvas, Tunceli ve Van va-
lileri ile geniş kapsamh bir
toplantı yapacak. Valiler-
den, illerindeki durumu de-
ğerlendirmelerinin istenece-
ği toplantıda, yapılacak ya-
tınmJar ve hangi köylere ye-
niden dönüşün sağlanacağı
ele alınacak.
Insan haklanndan sonım-
lu Devlet Bakanı Algan Ha-
caloğlu, Cumhuriyet'in so-
rulannı yanıtlarken bütün
köylere dönüşün sağlanma-
sının bu aşamada zor oldu-
ğunu belirterek Genelkur-
may Başkanlığı'ndan, 'han-
gi köylerin güvenli olduğu'
konusunda bilgi istendiğini
ve toplantıdan önce bu bil-
gilerin gelmesini bekledik-
lerini bildirdi.
Hacaloğlu, cumartesi gü-
nü yapılacak toplantı önce-
sinde hafta başında Çetin'le
bir toplantı yapıldığını ve
projenın aynntılannın tartı-
şıldığını söyledi.
Hacaloğlu, bölgeye yöne-
lik iyileştirme çalışmalan-
nın, 'Güneydoğu Onanm
Projesi' adı altında ele alın-
dığını belirterek bu kapsam-
da ilk olarak 'köylere güven-
li dönüş' ve 'acil destek" pro-
jelerinin yaşama geçirilece-
ğini bildirdi. Hacaloğlu,
hayvancılık ve dokumacılı-
ğın özendirilerek köye dö-
nüşün sağlanması için top-
lam 1.3 trilyon liralık kay-
nak aynlacağını söyledi.
Hacaloğlu'nun verdiği bil-
giye göre, hükümet, bölge-
de yeni yatınm projelerini
öngören acil destek projesi
için ek bütçeyle toplam 3
trilyon 650 milyar liralık
kaynak ayıracak.
Bu kaynak; yol, içmesu-
yu, elektrik, eğitim hizmet-
leri ve konut yapımı için
il
Bitlis
Bingöl
Hakkâri
Kars
Mardin
Muş
Şırnak
Siirt
Tunceli
Van
Batman
Toplam 11
Köy sayısı
46
91
39
27 •
146
62
66
84
45
28
27
661
1994 Ağustos resmi liste.
Nüfus
(Bosartmadan önce)
11365
23637
11755
14845
26108
9136
16676
20229
1449
3624
8189
147.013
Insan Haklanndan Sorumlu Devlet Bakanlığı
kullanılacak. Proje kapsa-
mında aynca Şırnak, Bin-
göl, Diyarbakır, Hakkâri ve
Van'da kısa sürede tamam-
lanmak üzere 2 bin konut
yapılması. belediyelere
Toplu Konut Fonu'ndan 130
milyar liralık kredi verilme-
si de planlanıyor.
Hükümet, köylere güven-
li dönüş projesini başlatma-
ya hazırlanırken boşaltılan
köyler ve göç eden yurttaş-
lann sayısı konusunda açık-
lanan resmi rakamlarda çe-
lişki ortaya çıktı.
Insan haklanndan sorum-
lu Devlet Bakanlığfnın il
valilerinden aldığı rakamla-
ra göre, bugüne değin, top-
lam 972 köy ve 1222 mezra
boşaltılırken 229 bin yurttaş
da göç etmek zorunda kaldı.
Ancak bu rakamlarla, Ola-
ğanüstü Hal Bölge Valiliği
ve Genelkurmay Başkanlı-
ğı'nın rakamlan birbirini
tutmadı.
Olağanüstü Hal Bölge
Valisi Ünal Erkan, dün,
1984 yılından bu yana bo-
şaltılan köy sayısını 988,
mezra sayısını 1675 olarak
açıklarken 311 bin 229 kişi-
nin de göç etmek zorunda
kaldıgını bildirdi. Genelkur-
may Başkanlığı ise önceki
hafta gazetecilere verdiği
brifingde, 477'si tamamen,
129'u kısmen toplam 606
köy ve 1408 mezranın bo-
şaltıldığını açıkladı.
Genelkurmay'a göre, bu
köy ve mezralardan yalnız-
ca 66'sı terör nedeniyle bo-
şaltıldı.
Göç yollan tuttu
Resmi verilerçerçevesin-
de sadece köylerinden göç
eden yurttaşlann 300 bin
dolayında olduğu açıklanır-
ken Insan Haklan Vakfı kay-
naklanna göre, köylerle bir-
likte, ilçe, hatta yaşadıklan
i1leri terk etmek zorunda ka-
lan yurttaşlann sayısı 2 mil-
yonu buluyor.
Devlet Bakanlığı verileri-
ne göre, köylerini terk et-
mek zorunda kalan yurttaş-
lar, büyük kent merkezleri-
ni yerleşim merkezi olarak
tercih ettiler.
Yaşadıklan merkezlerden
göç etmek zorunda kalan
yurttaşlann, ekonomik zor-
luklar ve konut yetersizliğı
nedeniyle yeni gecekondu
alanlan oluşturduklanna
dikkat çekildi.
Insan haklanndan sorum-
lu Devlet Bakanlığı verileri-
ne göre, göç eden yurttaşlar.
yeni yerleşim için bölgede
ağırlıklı olarak Van, Diyar-
bakır, Batman ve Sürt'i, böl-
ge dışında da Adana, Mer-
sin, Istanbul, Izmir ve Iz-
mit'i tercih ettiler.
OLAYLARIN
ARDEVDAKİ
GERÇEK
I Baştarafi 1. Sayfada
ni'nde başlayan çatışma-
lar, Balkanlar'da insanlığı
utandıracak bir kanlı kırı-
ma dönüşmekle kalmadı,
bölgeyi bir barut fıçısına
çevirdi.
Bu kanlı olaya karşı ça-
resiz ve yetersiz kalan Is-
lam coğrafyasında ise tüm
toplumlar Batı'ya karşı
düşmanlığın tohumlannı iç
siyasette kullanmak iste-
yen şeriatçıların etkisine
açıldı. Bosna-Hersek'te
olanlar, bütün dünyada
köktendincilerin değirme-
nine su taşıyor.
Adaletsiz bir dünyada
gücü, gücü yetene yasası
işliyor; cangılda vahşetin
kuralları geçeriidin altta
kalanın canı çıkmaktadır.
Türkiye'yi de bu tür bir
cehennemin içine çekmek
isteyenler, etnik aynmlann
arklanna düşmanlığın to-
humlannı ekmek istiyorlar.
21 'inci yüzyıla 5 kala, in-
sanlığın içinde debelendi-
ği çukurdan kurtulması
gerekmektedir.
Bugün gelinen noktada
yalnız doğa yok edilmiyor;
insanlık da kirlenmektedir.
Bu gidişe karşı ulusal sınır-
lan aşan bir uyanış ve bi-
linçlenme çağı bugün
başlatılamazsa yann çok
geç olacaktır.
•••
TGS:AA
kambur
değüdir
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Türkiye
Gazeteciler Sendikası
(TGS) Yönetim Kurulu,
Anadolu Ajansı'ndaki
işten çıkarmalar nedeniyle
Ankara'da yaptığı
toplantıda, AA'nın
'devlerin sırtında bir
kambur gibi gösterilmesini'
kınadı. Sendika
açıklamasında, ajans
çalışanlannın kadrolannın,
kunılması gündemde olan
Anadolu Radyo ve
Görüntülü Haber Anonim
Şirketi'ne aktanlması
girişimi eleştirildi.
TGS Yönetim Kurulu'nun
dün yaptığı açıklamada,
"AA'yı devletten yardım
almadan, 'kendi yağıyla
kavrulan'bir kurum haline
getirme düşüncesinden
önce. anayasadaki özerk
statüsüne ka>ıışturulınası
konusunda gerekli
adımlann atıiması için
çaba harcanmalıdır"
denıldi. 7 ajans çalışanının
işe iadeleri yolunda
herhangi bir somut adım
atılmadığına dikkat çekılen
açıklamada, ajans
gelirlerini arttırma
yöntemlerini bilmemeyi
mazeret olarak gösteren
ajans yöneticileri
eleştirilerek şu görüşlere
yerverildi:
"Daha etldn ve >"ayguı
hizmet ve üretimin
gerçekleştirilebilmesinde,
mevcut personel sayısı bile
azdır. Bu nedenle, iş
hacminde ve üretimde arüş
görünmediği halde,
personel sayısında
astronomik artışlar
olduğunu söylemek;
mevcut imkânlan iyi
şekilde değerlendirememek
ve ajans personelinin
veteneklerini tanımayacak
kadar kurumla ve
çalışanlaria yabanalasmış
ohnaktan
kaynaklanmaktadır.''
Yönetim kunılunda aynca,
ajans çalışanlannın
kadrolannın. ajansın
kurmayı planladığı
Anadolu Radyo ve
Görüntülü Haber Anonim
Şirketi'ne aktanlmasmın
'TGS üyelerinin haklanmn
gaspı anlamına geldiği"
vurgulanarak "Kadrolan
bu yeni şirkete aktanlmak
istenen üyelerimizin,
buraya gitmeleri haiinde,
Anadolu Ajansı ile bir
ilişkileri kaJmayacakür. Bu
uygulama. bazı gazetelerde
de daha önce hayata
geçirilmiş, istifa ederek
veya tazminatını alarak
şirket değişrirmiş olan
arkadaşlanmız kısa bir
süre sonra işsiz
kalmışlardır. Ajansta
çalışan üyelerimizin,
muhtemel böyle bir
duruma düşmemeleri için
sendik°mızın bilgisi dışında
hareket etmemeleri, kendi
yararianna otacakür"
denildi. Sendika
hukukçulannın, şirketin
ana sözleşme taslağını
inceledikleri belirtildi.