02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 1995 ÇARŞAMBA HABERLER < GözaRmda Kayıplar' afişi I Istanbul Haber Servisi -Birleşık Sosyalist Parti'nin hazirladığı "Gözaltında Kayıplar" konulu afışler tstanbul Valiliği tarafindan yasaklandı. BSP tarafindan yapılan açıkJamada, "Gerçekler Mezarlann Altında" başlıklı afış ve "Ne Kadar İnsanız-Kaybeden sensin" başlıkh bildirinin tstanbul Valiliği tarafindan yasaklandığı belirtildi. AçıkJamada aynca, bu yasaklamantn yasal olmadıgı ve gerekli hukuki başvurulann yapılacağı ifade edildi. Dövizzedeler TBMM'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dövize endekslı konut kredisi alanlara borçlanna ödeme kolaylığı getiren teklifin yasalaşması istemiyle TBMM önünde toplanan dövizzedelerden iki kadın intihar ginşiminde bulundu. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı ziyaret etmek için bekleyen gruptan Zöhre Gün (42) ile Hatice Yılmaz (27) adlanndaki dövizzede iki kadın, Meclis'in karşısında bulunan bir binanın terasına çıktılar. İki kadının bu girişimini öğrenen ANAP Izmir Milletvekili Cengiz Bulut, terasa çıkarak kadınlan ikna etmeye çalıştı. Bulut'un konuşması sırasında fırsat kollayan güvenlik görevlileri, Gün ve Yılmaz'ı yakalamayı başardılar. Kapamürsel bunakmı • KARAMÜRSEL (Cumhuriyet)- Karamürsel'in Yalova'ya verilen 3 beldesi ile 13 köyünün geri verilmesi, TBMM îçişleri Komısyonunda görûşülecek. Belediye Başkanı Özcan Özalgın ve siyasi parti başkanlan dün Ankara'ya gittiler. Karamürserin topraklannın gen verilmesi çahşmalannın TBMM Içişleri Komisyonu'nda ele alınacagının öğrenilmesi ûzerine Karamürsel Belediye Başkanı Özcan Özalgın, smırlann düzeltilmesi çahşmalannı yerinde izlemek üzere Ankara'ya gitri. Tertip komisyonunun aldığı karar uyannca diğer siyasi parti ilçe başkanlan da Ankara'da gelişmeleri izleyecek. EmekH emniyet amiri öMürüUü tstanbul Haber Servisi - Komşulannın ve tanıdıklannın üç günden bu yana haber alamadıklan emekli emniyet amirlerinden Zahit Avcıbaşoğlu Fatih Sangüzel Caddesi 80/4 numaradaki evinde dün gece ölü olarak bulundu. Yetkililer, Avcıbaşoğlu'nun başında tek kurşun yarası olduğunu belirterek olayın cinayet ya da intihar olabileceğini bildirdiler. KKTC'de dinci gericilik tartışması Kuzey Kıbns'a şeriat ihracıYUSUFOZKAN ANKARA-Kıbns Türk Tabıpleri Birliği (KTBB) Başkanı Dr. Mustafa HamL Anadolu'dan Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) yogun şekılde köktendinci ve ırkçı akımlar taşındığını söyledi. Bunun sonucu Türkiyeli- Kıbnsh çatışması yaşandığıru belirten Hami, KKTC yönetiminin, düşünen ınsanlar üzennde büyük bir baskı oluşturdugunu öne sürdü. Geçen günlerde Ankara'ya gelen KTTB Başkanı Dr. Mustafa Hami, Cumhurivefin sorulannı yanıtladı. Ekonomik ve sosyal alanda büyük sorunlar yaşayan KKTC'dekı gelişmelerin Türkıye'ye doğru ve sağlüdı biçimde aktanlmadığını söyleyen Hami, yönetıcilerin ve medyamn tek taraflı görüşlennin anavatana yansıtıldığını bıldirdi. Hami, Anadolu'dan salt yüksek enflasyon ve ucuz işgücü değil'köktendinci ve ırkçı' akımlar gibi sosyal hastalıklann da adaya taşınmaya çalıştığını belirterek şöyle konuştu: "KKTC'de sosyal yapıyı değiştirme operasyonlan yapdiyor. Eğitimde yeni müfredat uygulanıyor. Zonınlu din dcrsi ve ahlak dersleri getirdiler. Türkiye'den öğretmeıı ve imamlar getiyor. Bunlann "Kıbns Türklen gâvurlaşmış. Bunlan kazanmak lazım' gibi bir önyargısı var. Kendi ideotojilerini taşunaya calışıyorlar. Köktendinci ve ırkçı ideokıjİleri Kıbns'ta yay gınlastırmay a çahşryorlar." Önceki aylarda Anadolu'dan görevlı gelen bir imamın Lefkoşa'nın göbeğınde bir camıde vaaz verirken bir gazeteci aleyhine fetva vermesinm camiye ibadet içın gelen halk arasında ve toplum düzeyınde tepkilere neden olduğunu anlatan Hami, "Yine Türkiye'den gelen öğretmenler, oiaylara köktendinci yaklaşımlan nedeniyle gerek öğrenciler gerekse ögretroenlerle sürekli sürtüşmeye giriyorlar. Bunlar binnı toplumumuzun sosyo-külfürel yapısıyla bağdaşmayan ideolojik porgramlardır. Sonuçta Türkiyeli-Kıbnsb çanşmasımn çizgisine giden bir olay var" dıye konuştu. Kıbns'taki üniversıtelerde okuyan Türkiye, Pakistan, Tunus ve Cezayir gibi Islam ülkelerinden gelen öğrenciler arasında da şeriatçı akımlann güçlendiğıni anlatan Hami, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir süre önce bir üniversitemizde iki öğrend arasında yapılan din konulu tarttşmanın ardından. Pakistan ve Türkiyeli şeriat yanlısı öğrenciler okul bahçesinde tckbir getirdikten sonra rektörlüğe baskı yaparak laik görüşlü öğrencinin uzaklaşürdmasınL, aksi takdirde şeriat yasalan uyannca ökhirüleceğj tebdidinde bulundular. lstanbul kökenli öğrenci, ne rektörlfikten ne de devietten koruma bulunca can güvenliği kalmadığı için hem okulunu bem de KKTC'yi terk ctti. Bu konuyla ilgfli taroşmalann sürdüğü günlerde Ankara'da Sayın Miüi Eğitûn Bakanı Nevzat Ayaz, KKTC'de imam-hatip lisesi açacaklannı açıkladı. Bu, KKTC'deki demokratik kitfe örgürterinin tepkilerine neden oldu." Kıbns'ta daha önce bu tür olaylann yaşanmadığını belirten Dr. Mustafa Hami. "Benim de orta eğföm sfirecini yaşadığım 1950'H yıDardan başlayarak 196O'lı yıllara kadar ülke genelinde bütün lise öfretmenlerimizin tamamı Anadolu'dan geliyordu. O dönemde gerek Anadolu'dan gelen öğretmenlerimizle gerek öğrencuer gerekse toplumumuz arasında bu tür çanşmalar kesinlikle yaşanmıyordu. Çfinkü öğretmenlerimizin tümü aydınhğın ve çağdaşlıgın öncüsüydükr" dedi. Devletin, olumsuzlukian eleştiren kitlelere karşı büyük bir 'susturma' operasyonuna giriştiğini belirten Mustafa Hami, ev ve arabalara bomba koyma ve tehdit mektuplan gibi etkinlıklerle insanlann susturulmaya çalışıldığını dile getirdi. Çok sayıda kişinin evinin ve aracının bombalandığını anlatan Hami, "Bunlann failleri bulunamıyor. Yeraltı örgürJerinin yayımladıgı bildirilerin, devlet matbaasında basıknğı beh'rienjyor" dedi. KKTC Cumhurbaşkanı, Nakşibendi Şeyh Nazım Kıbnsi'yi laik tepkilere karşı savunuyor Denktaş şeriatçılara destek • Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın Girne'deki camide gericilik propagandası yapan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel dahil birçok kişiye tehdit sallayan Nakşibendi tarikatı lideri Şeyh Nazım'ı savunarak laik KKTC polisini suçlaması, geniş tepkilere yol açtı. REŞATAKAR LEFKOŞA - Kuzey Kıbns'ta meydana gelen büyük yangın felaketinden sonra Gir- ne'deki Cafer Paşa Camii'nde hutbe ve- ren ve yangını "Allah'ın gazabı otan ateş" dıye nıtelendiren Nakşibendi tarikatının öncülerinden Şeyh Nazım Kıbrısi, laik KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tan büyük destek gördü. Hutbesinde Girne kentini manevi pislik içensindeki bir yer olarak tanımlayan ve o sıralarda KKTC'ye gelen Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel'i kastederek "Tayyareler geldi, içinde Cumhurreisi'ni de kebap ederim. Üzerimde çok dolaşma- sm motoıiannı durdururum. alınm içeri- ye yolunmuş tavuk gibi çıkar" diyen Şeyh Nazım Kıbnsi, Girne polisi tarafindan tu- tuklanmış ve 4 saat süreyle sorgulanmıştı. Girne polisi. karakolun 100 metre ileri- sindeki Cafer Paşa Camii'nden yükselen acayip sesleri duyduktan sonra bunun ya- KKTC Cumhurbaşkanı gericileri korumakla suçlanıyor Şeyh Nazım Kıbnsi, Nakşibendi tarikaünın lideri salara aykın olduğuna karar vermiş ve hoparlörün kablosunu kestikten sonra Şeyh Nazım'ı tutuklamıştı. Bu sırada şeyhin müritleri tarafindan camide dağıtı- lan ve laik düzeni hedef alan Risale'nin 153'üncü sayfası da polis tarafindan bir başka suç unsuru olarak kabul ediliyordu. Dağıtilan metinlerde şöyle deniyordu: "Bir Müslüman olarak böyie bir devieti benimsemek mümkün değildir. Lakin kerhen-mecbur olarak kabul etmek zo- rundayız. Çünkü İslam şeriatı, bulunduğu ülkenin kanununa itaat emretmekte ve Müslümanlara tövbe ve sabn tavsiye et- mektedir." Girne'deki olaydan yaklaşık 9 gün geç- tikten sonra, Şeyh Nazım'la iyi diyalog içensinde olduğu söylenen Asil Nadir'in "Kıbns" gazetesinde iki gün üst üste ve tam sayfa halinde ilanlan yayımlandı. Söz konusu ilanlarda "fngütere, Türki- ye, Almanya, Fransa, İtalya, Amerika, Kanada, Malezya ve Brunei* cemaatleri adına Şeyh Nazım'ın tutuklanması eleşti- rilerek yetkililer uyanlıyor. Gazete ilanla- nnda bir başka hususa da değınilıyor ve Şeyh Nazım Kıbnsi'nin müritleri arasın- da krallar, prensler, prensesler, sultanlar, lordlar ve çok sayıda ünlü, zengin kişile- rin bulunduğu da iddia ediliyordu. [Sihayet Denktaş devrede Gazete ilanlanmn ikinci gününde ise Kıbns Türk İslam Cemiyeti'nin yönetici- leri, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tara- findan kabul edildi. Cemiyet yöneticileri, Şeyh Nazım'ın polis tarafindan tutuklanmasını şikâyet edince Denktaş, resmi TAK ajansı aracılı- ğıyla geniş bir açıkJamada bulunarak, gö- revini yapan polisi suçlamayı ve Şeyh Nazım'a destek çıkmayı yeğledi. "Cami basıp, hopaıiör kesmek olacak şey değil- dir" diyen Denktaş, poli- sin bu hareketle idarenin başına, olayla ilgisi olma- yan makamlara dert açn- ğını iddia etti. Şeyh Nazım"dan "eski arkadaşım, eski komşum" diye bahseden Denktaş "Eğer söyledilderinde suç ve tahrik varsa bunu tespit ederek kendisi ile konuşui- ması ve ikaz edilmesi gere- kir. Eğer suç varsa keodi- sine dava açılır" dedi. Denktaş şöyle devam etti: "Bunu yapmanın yolu da herhalde cami basmak degildir. Hopariör kesmek hiç değUdir. l sul hai ile ca- miden sonra 'buyurun, gelin sizi görmek istiyo- ruz' demck varken, cami- deki cemaati tahrik edip üzmek ve olay yaratmak doğru değildir. Ben burada ge- reksiz bir dav ranış görüyorum." KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş'ın, polisi eleştirerek Şeyh Nazım'ı ko- ruması. yerel basın manşetlerinde yer al- dı. Ortam gazetesi haberi "trtica horthı- yor" başlığı altında verirken "Laik KKTC'nûı Cumhurbaşkanı, görevini ya- pan polise saldırdı, Şeyh Nazım'a arka çıktı'' dedi. Yen Düzen gazetesi de, Şeyh Nazım'ın bir zamanlar Dr. Küçük tarafindan sınır- dışı edildiğini anımsatarak "Denktaş'tan şeriatçılara destek" başlığını kullandı. Birlik gazetesi, Cumhurbaşkanf nın, dev- letin polisini yargısız infaza tabi tuttuğu- nu belirterek "Folise ağır itham" başlığını kullandı. Asil Nadir'in gazetesi "Kıbns" ise haberi iç sayfalannda "Polisi Denk- taş'a şikâyet ettiJer" başlığıyla kullandı. Kuzey Irak'ta operasyonlar sona erdirildi KEMAL YURTERf DtYARBAKIR/HAKKÂRİ - Eylem ha- zırlığı içinde olduğu saptanan 600 PKK mi- litanını etkisiz kılmak amacıyla 5 temmuz günü başlatılan Kuzey Irak'a yönelik sınır ötesi "Ejder Operasyonu" dün sona erdı. 6 gün süren operasyon boyunca 167 PKK mi- litanının öldürüldüğü, 21 erin de şehit oldu- ğu bildirildi. Ankara operasyona tepki gös- teren Avrupa ülkelerıni de sert bir dille eleştirdi. Bir yetkili, bazı Iran askerlerinin PKK'lilere göz yumduklannı ve sınıra ka- dar araçlarla getirdiklerini söyledi. Van tl Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Orhan Ballı, PKK'lilerin daha çok Iran'dan gelerek Türkıye'ye sızmaya çalıştığını bil- dirdi. Hakkâri Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Osman Pamukoglu da "lran sı- Dinndaki karakoüanmıza da Iran toprakla- nndan zaman zaman taciz ateşi yapddı" de- di. Bir asken yetkili, tran askerlerinin PKK militanlanna göz yumduklannı belirterek Iran'a yönelik bir askeri operasyon konu- sunda karann siyasi otoritenin elınde bu- lunduğunu söyledi. Pamukoğlu, "Barza- ni'nin karakoUarı PKK'lilere kiraladigı yo- lunda haberler var. Operasyonda buna rast- ladınız mı" sorusu üzenne. ne Barzani'nin ne de diğer yerel güçlerin bölgede herhangi bir otoritesine rastladıklannı söyledi. Genelkurmay Başkanlığı'nca sınır kara- kollanna yönelik olarak düzenlenen basın brifingi sırasında gazetecilere bilgi veren bir üst düzey komutan da PKK militanlan- nın tran'dan sızdıklarını dile getirirken 'Pastar'olarak adlandtnlan Iran askerleri- nin, milıtanlara göz yumduklannı ve bazen de araçlarla mılıtanlan Türk sınınna getir- diklennı söyledi. Aynı yetkili, Iran'a yöne- lik bir operasyon konusunda karann siyasi otoritenin elinde olduğunu bildürdi. Mesud Barzani liderliğinde Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren Irak Kürdıstan Demokra- tik Partisi (IKDP), Türkiye'nin işbirliği olsa da olmasa da sınır bölgesınde PKK'ye karşı aldıklan önlemleri sürdüreceklerini bıldirdi. Kaynaklar, TSK'nin Kuzey Jrak'a gerçek- leştirdiği son operasyonun, Ankara ile IKDP arasındaki sınır güvenliği ğörüşmele- rinin başansızlığa uğradığı anlamına gel- meyeceğini de kaydederek, Türkiye ile iyi ilişkileri korumaya kararlı olduklannı bil- dirdiler. Ankara, Bosna-Hersek'teki katli- amı görmezlikten gelen Avrupa'nın, PKK'ye yöneltilen smn" ötesi operasyonlara tepki göstermesini sert bir dille eleştirerek, Batı'yı "dengesizdavranmak"la_suçladı. Dışışlen Bakanlığı Sözcüsü Omer Akbel de dün bir soru üzerine yaptığı açıkJamada, Bosna-Hersek'teki Sırp saldınlanna göz yuman Batı'nın, PKK'ye karşı Kuzey Irak'ta girişilen operasyonlara karşı çıkma- sını eleştirdi. GLOBAL POLITIKULTUR ERGİN YILDIZOĞLU Kötü Teori, Kötü İlaç Gibidir Bu en çok, gerçek hayatta uygunluk halinde ol- mayan toplumsal degişim teorilerinde kendini açı- ğa vurur. Bu tür teoriler veya toplumsal dönüşüm projeleri, kolaylıkla hedeflerine taban tabana zrt et- kilerin altına girebilirler. 1970'lerden bu yana Avru- pa'da etkin hareketlerden biri olan "Ve?///er"in ta- banı içinde, aşın sağcı neo-Nazi akımlann son yıl- larda kendilerine taraftar bulmaya başladığı bildiri- liyor. (1) 1973'te Ekoloji Partisi olarak doğan, sonra tüm Avrupa'ya yayılarak Yeşiller hareketini oluşturan akım, "gezegeni ve üzennde yaşayan halkı" koru- mak temel prensibi üzerinde kuruldu. Yeşiller, "sürekli bir ekonomik büyüme arzusu- nun", sanayi üretiminin etkilerinin, büyük şirketlerin çevre sorunlanna aldırmayan tutumunun yol açtığı zarariara karşı mücadele ettiler, hâlâ da ediyorlar. Gezegeni korumak ve teknolojiye, ekonomik bü- yümeye karşı olmak gibi motifler, bilimsel düşün- ceyi reddeden, doğaya dönük, mistik yaşam, yeni- den doğuş -reenkarnasyon-, tek tannlı dinler ön- cesi dinleri yeniden yaşatmaya çalışan "Yeni Çağ" hareketinin "Yeşiller"e ilgi duymasına yol açtı. Birçok noktada bu iki hareketin taraftarlan örtüş- meye başladılar. Artık Yeşiller hareketinin içinde uzaylılara, gezegenin organik bir canlı olduğuna inananlaria hükümetlerin ve büyük şirketlerin ger- çekleri bastırdığına, faydalı teknolojileri halktan sakladığına inananlann yan yana yaşadığım ve her türlü komplocu, mistik teorinin savunulduğunu görmek mümkündü. Yeşiller hareketinin en büyük zaafı, çağımızda doğal çevrenin kirlenmesine yol açan ekonomik, toplumsal sistemi kökten bir eleştiriye tabi tutmak- tan kaçınmasıydı. Yeşiller, 1968 hareketinin yenilgi- sinden sonra ve Bahro gibi devlet kapitalizmini sosyalizm zanneden Doğu Avrupalı muhaliflerin de etkisi ile şekillendiği için olsa gerek, gelişme fikrine karşı tavırlı, buna karşılık kapitalizm ve sosyalizm dışında bir üçüncü yol arayan her türlü "yeni dû- şûnceye" açıktı. Yeşiller hareketi, düşüncesinin ve projesinin bir ağırlık merkezi, birleştirici ortak tutarfı bir düşünsel çimentosu olmadıgı için, giderek hemen her türlü mistik akımın barındığı bir koalisyona dönüştü. Şimdi bu koalisyonun içinde kendi birleştirici öğelerini katarak girmeye başlayan çok tehlikeli bir hareketi var: Neo-Naziler. Amerika'daki Milis, Vatanseverler, Hıristiyan Kişiliği gibi hareketler, Silah Lobisi ve Kürtaj Düşmanları vb. gibi aşırı sağ gruplardan beslenen bir akım, Ingiltere'deki Yeşiller ve Yeni Çağ hareketi taraftarlannı etkilemeye başladı. Neo- Naziler, Yeşiller'in kapitalizme radikal bir eleştiri yö- neltmemiş olmasından doğan düşünsel boşluğu, dünyanın ve özellikle şu günlerde "kunjlmakta olan yeni dünya düzeninin" tüm kötülüklerini "Yahudi bankehere ve tefecilere" yükleyerek "bin yıllık Ya- hudi komplolan" teorilerine başvurarak doldurma- ya başladılar. Yeşil hareketin dergilerinden Nexus, Yeşiller Par- tisi'nin eski sözcülerinden, yeni neo-Nazi sempati- zanı David lcke tarafindan ele geçirilmeden önce liberal, çok kültürlü, alternatif bir yayın organıydı. Şimdi 130 bine yakın okuyucusuna, Nexus, anti- elit, yeşil, populist, mistik görüşlere sarılmış bir şe- kilde Yahudi düşmanlığı yapıyor, Yahudi katliamı- nın palavra olduğunu anlatıyor; Amerikan aşın sa- ğının, insan beynini kontrol eden mikroçipler, Fe- deral Reserv'i kontrol eden Masonlar; yeni dünya düzenini kuran ve ABD'yi işgale hazırlanan Birieş- miş Milletler, BM'yi ve ABD hükümetini ele geçir- miş olan Yahudi bankerler vb. türünden hezeyan ve fantezilerini anlatıyor; ABD Devlet Başkanı Lin- coln ve Kennedy'nin, Hitler ve Mussolini nin te- feci sermayeye karşı çıktıkları için öldürüldüklerini savunuyor. Nexus'un kuruculan Avustralya'da milis hareke- tinin yazılannı yayımlıyor; Kaddafi'nin yeşil kitabını yayıyorlar ve her yerde korkutucu bir şekilde taraf- tar buluyoriar. Çevre ve ekolojiyi ilgilendiren konularda toplum- sal bilincin oluşmasında önemli bir rol oynayan ve içinden Greenpeace gibi son derecede militan, ka- rariı ve etkin kuruluşlar çıkarmış olan Yeşiller hare- keti, kapitalizme karşı kararsız tutumu ve eklektik teorisi yüzünden, bugün aşın sağın etkilerine karşı kendini korumakta zoriuk çeker hale geldi. Ne de- mişler; kötü teori, kötü ilaç gibidir, öldürür. (1) Londra'da yayımlanan New Statesman And Society isimli dergide, 23 haziran tarihinde bu konuyla ilgili "New Age Nazism" isimli bir araştır- madan yayımlandı. DÜZCE 2. ASLİYE HUKUK MAJHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1995/133 Davacı Selçuk Sevinç vekili Av. Sinan trdem tarafindan davalı Nurhan Sevuıç aleyhine açılan boşanma davasının mah- kememizde yapılan açık yargılaması sırasında: Davalı Nurhan Sevinç'in gösterilen Çilimli ilçesi, Yenivakıf Köyü'ndeki adresine tebligat yapılamamış, yapılan zabı- ta araştrmasında dahi yeni adresi tespit edilememiş olup bu kez adına dava dilekçesinin ilanen tebhğine karar verilmiş olmakla, Dava dilekçesi özetle. davacı Selçuk Sevinç tarafindan davalı eşi Nurhan Sevinç aleyhine boşanma davası açılmış olup (şıddetli geçimsizlik nedeniyle) ışbu dava dosyasınuı duruşmanın yapılacağı 19.7.1995 günü saat 9.00'da mahkememiz salonunda hazır bulunması, veya kendısini bir vekille temsil ettirmesi, aksi taktirde yokluğunda yargılamanın devam olu- narak karar verileceği HUMK'nin 213. ve 377. maddeleri uyannca davalı Nurhan Sevinç yönünden ilanen tebliğ olunur. Basın: 28460 İSKENDERUN 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1995/283 Davacı: Yasemın Jbin- Vekili av. Kaya Gürün Iskenderun Davalı: Mustafa Ibin- Adresi meçhul. Dava: Boşanma Davacı Yasemin Ibin Av. Kaya Gürün tarafindan davalı Mustafa Ibin aleyhine açılan şıddetli geçimsizlik nedeniyle bo- şanma davasının yapılan açık duruşmalan sırasında verilen ara karan gereğince; Davalı adına duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tanınmadığından iade edildiği ve adres tahkikahnda da bulu- namadığından bu nedenJe adına ilanen davetiye tebliğine karar venlmiştir. Duruşma günü olan 14.7.1995 günü saat 09.00'da duruşmaya gelmeniz veya sizi temsilen bir vekil göndermeniz, gel- mediğıruz veya bir vekil göndermediğiniz takdirde HUMK'NİN 509. ve 510. maddeleri gereğince davanın gıyabınızda kalacağı ve karar verileceği ilan olunur. Basın: 28480 ERZURUM 2ASLÎYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 994/141 Davacı Yunus Buğra Yılmaz vekili tarafindan davalı Ali Kocabozdoğan aleyhine açılan şirketin feshi davasının yapılan açık duruşması sırasında verilen ara karan gereğinAdana ili Kadirli ilçesi Cengiz Topel Mahallesi Cengiz Topel Ilkokulu karşısı 80. sokakta ikamet ettiği bildirilen davalı Alı Kocabozdoğan adına çıkanlan davetiyenin bila tebliğ iade edildiği ve zabıtaca yapılan araştırmalarda da davalının adresi tespit edilemediğinden adına dava dilekçe- sinin ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davalı Ali Kocabozdoğan'ın mahkememizde duruşmasının yapılacağı 13.7.1995 günü saat 10'da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde tahkikat ve yargılamaya davalının yoklu- ğunda devam edileceği ve hüküm verileceği davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 28.3.1995 Basın: 16161 KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ İLAN 1994/798 Halen, Bağdat Cad. Noter Sk. Biçener Apt 3/8 Kadı- köy adresınde ikamet eden Hekmet oğlu 1970 doğumlu Mustafa Özkan MK'nin 355. maddesi gereğince hacir altına alınarak, Mehmet kızı 1948 doğumlu annesı Nu- ran Ozkan'ın velayetı altına konulmuştur. Basın: 28949 ÇAYIRLIKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1993/36 esas Davacı Hazine tarafindan davalılar Osman Ali ve mi- rasçılan hakkında Çayırlı ilçesi Ortaköyü hudutlan da- hilinde bulunan 136 ada 101 parsel hakkında almış bu- lunduğu. hesaba tashihi davasının yapılan açık yargıla- ması sonunda; Olayın dahılı davalılan olan Abbas Oğuz mirasçılan lsmail, Müsliye, Halis. Fikriye Gülhanım, Sabriye, tsmet, Sinan, Cemile ve Müşkinaz Oğuz ile Osman Ali miras- çılan Fatma, Ayşe, Nukta Mehmet Huri, Meva, Hava, Ahmet ve Ali Osman Ali'ye bütün araştırmalara rağmen açık adresleri tespit edilip dava, dahili dava ve duruşma günü tebliğ edilememıştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun hükümlerine göre adresleri tespit edilemeyen davalılar Abbas Oğuz mıras- çılan lsmail, Halis, Fikriye, Sabnye, tsmet, Sinan, Müş- kinaz Oğuz, Müsliye Özcan, Gülhanım Yaman, Cemile Akyol ile Osman Alı mirasçılan, Fatma Ayşe, Nukta Mehmet, Huri, Meva, Hava, Ahmet ve Ali Osman Ali'ye tebliğine, duruşma günü olan 26.7.1995 günü saat 09.00'da duruşmada hazırbulunmalan, aksi takdirde du- ruşmay yokluklannda devam edileceği hususu ilan ol- unur. Basın: 29948 GAYRİJMENKULÜN AÇIKAKITIRMA İLANI SEFERİHİSAR MAHKEME SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN Satılmasına karar verilen gayrimenküllerin cinsi, kıymetı, adeti, evsafı: Seferihisar- Hıdırlık Mahallesi Tuzla mevkiinde vaki ve tapunun cilt: 27, sf: 2614 ve ada: 575, parsel no: 9'da kayıtlı 358 metrekare miktannda olup arsa vasfindadır. Taşınmaz arsa imar planı ıçerisinde olup konut yapımına müsaırtır. Muhammen bedeh: 268.500.000.- TL. Şanş şartlan: 1- Satış 18.8.1995 Cuma günü saat 14.00'ten 14.15'e kadar Seferihisar Yazı Işleri Müdürlüğü'nde açıkarttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış mas- raflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artnranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 28.8.1995 Pazartesi günü 14.00-14.15 'te ikinci arttırmaya çıkanlacaknr. Bu arttırmada da alacaklann alacağını ve satış masraflannı gecmesi şartıy- la en çok arttırana ihale olunur. Yûzde 40'ını geçmek şartıyla. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akcesi veya bu miktar kadar milli bir bankamn teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledır. alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tel- lâliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergıler satış be- delinden ödenir. Yüzde 15 KDV alıcıya aittir. 3- Ipotek sahibı alacaklılarla diğer ilgililenn (+) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı husususyla faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olrnadıkça pay- laşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Satış bedeh hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra ve Iflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. tki ihale arasındaki farktan ve yüzde 30 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet katmadan kendılerinden tahsil edilecektir. 5- Şartname, ilan tarihinden itıbaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup mas- rafi verildiği takdirde isteyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacak- larf, başkaca bilgi almak isteyenlenn 1995/5 sayılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmalan, davalılardan Ankara Başkır Mah. Paşa Sok. 21 no'da mukim Hüsnü Ba- loğlu'na dahi tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 30.6.1995 (+) hgifikT tabirine irtifiık hakkı sahipteri de dahikhr. Basın: 31937
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle