Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 1995 ÇARŞAMBA
10 DIŞ HABERLER
Burmah
muhaliften
udaşma çağrısı
• RANGON(AA)-
Bunna muhalefet lideri
Aung San Suu Kyi, 6 yıllık
ev hapsinden önceld gûn
serbest bırakıldıktan sonra
dûn ilk kez kamuoyu
önüne çıkarak uzlaşma ve
diyalog çağnsı yaptı. Suu
Kyi, Rangon'daki evinde
kalabalık bır gazeteci
topluluğuna yaptığı
açıklamada, Burma'nın
diyalog ya da mutlak yıkım
seçeneği ile karşı karşıya
olduğunu söyledi. 20
Temmuz 1989'da
hükümete karşı ayaklanma
kışkırtıcılığı yapmakla
suçlanarak ev hapsine
mahkum edilen Suu Kyi ve
Burma askeri cuntası,
geçen yû eylül ayında
Fngiltere'de yaşayan Budist
rahıp Revata Dhamma
aracılığıyla görüşmelere
başlamışlardı.
Clmton'öan
hastaanneye
çorba
• VVASHINGTON (AA) -
ABD Başkanı Bill Clinton,
Yardımcısı AI Gore'un
hastanede yatmakta olan
annesine zencefîl kökü ve
havuç ile hazırlannuş
çorba götürdü. Bir
konferansa katılmak üzere
Tennesee'ye gıden Clinton,
Nashvılle'e iner inmez
progTamını değiştirerek
doğruca geçen hafta beyin
ameliyatı geçiren 82
yaşındaki Pauline Gore'un
kalmakta olduğu hastaneye
gıtti. Geçmiş olsun
dıleklerini ileten Başkan
Clinton, Beyaz Saray'da
özel olarak hazırlattığı,
zencefîl kökû ve havuçtan
yapılmış bir termos
çorbayı da Bayan Gore'a
verdi.
Irakh
muhaliflepe
yurtdışı yasağı
• TAHRAN(AA)-
Irak'ta, 1000 dolaymda
muhalifın ülke dışına çıkışı
yasaklandı. IRNA
Ajansı'nın, yönetim
aleyhtan yayın yapan Irak
Haİkınm Sesi Radyosu'na
dayanarak vcrdiğı habere
göre milli emniyet teşkilatı
tarafından ülke dışına
çıkışı yasaklanan
muhalifler arasında
aydınlar, eski politikacılar,
emekli asker ve sivil
bürokratlar ile bazı kamu
şirketlerinin genel
müdûrleri de bulunuyor.
Ispafl-FKÖ
anlaşması
KAHİRE (AJL) - Israil ile
FKÖ arasında, Batı
Şena'dakı sivil iktidann
bazı alanlarda Filistinlılere
devri konusımda ilke
anlaşmasına vanldıgı
bildirildi. Mısır'ın
başkenti Kahire'de dün
akşam yapılan görüşmelere
katılan FKÖHeyeti
Başkanı Cemil Tarifi
yaptığı açıklamada, sekiz
alanda ilke anlaşmasına
vardıklannı belırtti.
Tarifi, "Sekiz alanda
iktidann devri konusunda
formül ûzennde anlaştık.
" diye konuştu ve bu
alanlannj "ıstatistikler, gaz
ve petrol, endüstri ve
ticaret, posta hizmetleri,
tanm, belediye işleri,
çalışma hayatı ile sigorta"
oldugunu belirtti. tsrail
Heyetı Başkanı General
Oren Shahor ise, daha
ihtiyatlı davranarak, "Bir
anlaşmaya çok yakınız.
Tamamen bitirdik sadece
detaylar kaldı" dedi.
Rusya Devlet Başkanı kalbinden ani bir rahatsızlık geçirerek dün sabah hastaneye kaldınldı
Yeltsin'in kalbi dünyayı korkuttu
• Doktorlar, Rus liderin
durumunun yaşamsal tehlike
taşımadığını ve bilincinin
yerinde oldugunu bildirerek
Yeltsin'in görevini
hastaneden sürdüreceğini
açıkladılar.
HAKANAKSAY
MOSKOVA - Rusya Devlet Başkanı Bo-
ris Yehsin dün kalp rahatsızlığı nedeniyle
hastaneye kaldınldı. Yeltsin'in rahatsızlan-
ması sadece Rusya'da değil bütün dünyada
heyecan yarattı. Yardımcılan ve doktorlar,
ılk müdahaleden sonra yaptıklan açıklama-
da Rus liderin durumunun yaşamsal tehlike
taşımadığını ve Yeltsin'in yaşamına tehlike
oluşturabilecek herhangi bir tehdıdın bulun-
madığınısöylediler.
Ancak olay, son zamanlarda politik den-
gelerin sık sık değiştiği Moskova'da çalka-
ntıya yol açtı. Kremlin'den yapılan açıkla-
ma, 64 yaşındaki Rusya lidennin, bu yaşta
olağan sayılabilecek bir kalp rahatsızlığı ne-
deniyle hastaneye kaldınldığı, ancak ülke
yönetimıni sürdürdüğü doğrultusundaydı.
Devlet Başkanı Basın Sekreteri Sergey
Medvedev, Merkezi KJınik Hastanesı'nde
yapılan ilk muayenenin sonuçlannın iyim-
serlık vericı oldugunu ve Yeltsin'in bu haf-
Kremlin'in hasta lideri
MOSKOVA(AFP)- Rusya Devlet
Başkanı Boris Yeltsin'in dün geçirdıği bir
kalp rahatsızlığı sonucu hastaneye
kaldınlması, Rus liderin son yıllarda
geçirdıği rahatsızlıklara bir yenisini daha
ekledi. Hiçbir resmi açıklama olmaksızm
siyaset sahnesinden bazen gûnlerce, hatta
haftalarca uzak kalan 64 yaşındaki
Yeltsın'in ıçkiye düşkünlüğünden
kaynaklanan bazı sağlık sorunlan olduğu
bildiriliyor. 1990 yılında uçağının
îspanya'da mecburi iniş yapmasınm
ardından bir disk kayması geçiren Yeltsin
doktorlar tarafından ameliyat edildi.
Yeltsin daha sonra pek çok kez sırt
ağnlanndan yakındı. 1993 mayıs ayında
Halk Temsilcileri Meclisi, Rus lidenn
görevinden almmasını tartişırken bile
hastalığı nedeniyle ortalıkta yoktu. Bu
tanhten sonra Yeltsin'in hastalıklan ve
devamsızlıklan arttı. 1994 kasım ayında,
Rusya'nın Çeçenya operasyonunun
başladığı tarihlerde, bumundan bir
ameliyat geçirmek içın hastaneye
kaldınldı ve siyasetten 10 gün uzak
kaldı. Eşinin ve resmı yetkılilerin süreklı
inkar etmelerine karşın Yeltsin'in sağlık
durumu ve ülkeyi yönetebilecek
dunımda olup olmadığı son aylarda
tartışma ve dedikodu konusu oldu.
31 Ağustos 1994 tarihinde Almanya'dan
aynlan Rus birliklerinm veda törenine
katılan Yeltsin'ı sarhoş halde gösteren
fotograflar Rusya'da olduğu kadar bütün
dünyada da yankı yarattı. Bütün bunlann
ardından ABD'den dönen Yeltsin
trlanda'daki Shannon havaalanında
verilen molada zorlandı. Yeltsin,
kendisiyle el sıkışmak için bekleyen
Irlanda Başbakanı'nı görmesine rağmen
oturduğu koltuktan kalkamadı. Nisan
ayında ikı hafta için çıktığı
Kafkasya'daki tatılinı bir hafta daha
uzattı.
ta ıçinde hastaneden çıkacağını söyledi.
Medvedev; Devlet Başkanı 'nın gelecek haf-
ta yapacağı açıklanan Norveç ziyarerinin ip-
tal edılmedığını belirtti.
Rusya Anayasası uyannca devlet başka-
nının sağlık nedeniyle uzun süre görevini
yapamaması durumunda, yetkilerbaşbaka-
na devrediliyor. Ancak Kremlin sözcüleri,
Yeltsin'in yetkilerinı Başbakan VTktorÇer-
nomirdine devretmesinin söz konusu ol-
madığını vurguladılar.
Daha önce de bırkaç kez tedavi altına alın-
mış olan Yeltsin'in son aylarda oldukça yor-
gun olduğuna dikkat çekiliyordu. Rusya
Devlet Başkanı'nın alkole karşı zaafı da
tüm dünya medya organlanna defalarca ko-
nu olmuştu.
Yedi aydır süren Çeçen savaşı boyunca.
parlamento, basm ve toplum içinde yoğun;
eleştirilere hedef olan Yeltsin, önceki hafta
muhalefetin baskılanna dayanamayarak hü-
kümetin üç bakanını feda etmişti. Bu hafta.
başından ıtibaren de Rusya Anayasa Mah-
kemesi'nde, Devlet Başkanı'nın Çeçenya
harekatını başlatan karannın yasalara uy-
gun olup olmadığı görüşmeye açıldı.
Öte yandan parlamento altmeclisi Du-
ma'da, komunist milletvekillerinin girişi-
mıyle Yeltsin'i düşürmek için girişimlerbaş-
latıldı. Tüm bu etkenlerin, Rusya liderinin
sağhğmın bozulmastnda rol oynamış olabi-.
leceği tahmin ediliyor.
Kremlin'de iktidar kavgası
Öte yandan Yeltsin'in sağlık durumunun
ciddi ölçüde kötüleşmesi veya ölmesı duru-
munda, Kremlın'dekı iktıdarkavgasının na-
sıl gelişebileceğini öngörmek oldukça zor.
Son zamanlarda giderek güçlenen Çerno-
mırdin, anayasaya göre ülke yönetimini dev-
ralac'ak.
Ancak Kremlin'in sertlik yanlısı kanadı-'
nın liderlerinden, Yeltsin'in koruma görev-
lısı General Aleksandr Korjakov'un ve Sa-
vunma Bakanı General PaveJGraçov'un bu-
na sessiz kalması olasılığı kuşkulu gö-
rünüyor.
Talabani ile Barzani yanhlan arasında yeniden başlayan çatışmalarda 20 kişi yaralandı
Kıızey Irak'ta çataşma: 5 ölüLEFKOŞA (AFP)- Kuzey Irakta
Celal Talabani ve Mesut Barzani li-
derliğindeki Kürt gruplann arasında-
ki ateşkesin bozulması üzerine en az
5 kişinin öldüğü, 20 kişinin ise yara-
landığı bildirildi.
Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB)
ve Kürdistan Demokratik Partısi
(KDP)geçen nisan ayından beri yü-
rürlükte olan ateşkesin bozulmasın-
dan birbirlerini sorumlu tutuyorlar.
KDP tarafından yapılan bir açıkJa-
mada, KYB'nin Kuzey Irak"taki en
önemli kent olan Erbil yakınlanndakı
Kesnazan köyünü bombaladığı, köy-
de bulunan 5 kadın ve çocuğun haya-
tını kaybettiği bildirildi.
Bildiride KYB'nin geçen pazargü-
nünden bu yana Şakiava kenti yakın-
lanndaki KDP mevzilerine karşı sal-
dınya geçtıkleri, fakat başanlı olama-
yarak püskürtüldükleri açıklandı.
KYB ise KDP'nin açıklamalannı
yalanlayarak yayımladığı bır bıldıri ile
KDP'nin Balisan, Heran ve Balian
bölgelerinde saldınya geçerek ateşke-
sı bozduğunu, Iran sının yakınlannda-
ki Halepçe bölgesinde de Barzani yan-
hlannın saldınlar düzenledığını öne
sürdü.
ABDdevrede
ABD ve Iran'ın Kuzey Iraklı Kürt
lıderler arasında 15 temmuzda dola-
cak ateşkesi uzatmak için devreye gir-
miş, Robert Deutch başkanlığındaki
bir ABD heyetmin çabalan sonucu
KYB ve KDP yetkililen Tahran'da bu
konuyu görüşmek üzere bir araya gel-
mişlerdi. Iran kaynaklan Tahran gö-
rüşmelerinin ardından ateşkesin 1 ay
süreyle daha uzatılmasına karar veril-
diğini duyurmuşlardı.
Hem Barzani hem de Talabani, böl-
gedeki vergı gelırlerinın paylaşımı ko-
nusunda ortaya çıkan anlaşmazlıkla-
nn görüşmeler yoluyla çözülmesı ko-
nusunda olumlu fıkir belirtmişlerdi.
Kürdistan Demokratik Partisı An-
kara temsilcisı Safin Dizayi de
AFP'nın haberini doğrulayarak
KYB'nin geçen pazar günü gerçek-
leştirdiği saldınlarda beş sivilin öldü-
ğünü, yirmı sivilin ise yaralandığını
söyledi.
Çaftşmalar sfirüyor
Dizayi geçen pazar günü KYB güç-
lerinin başlattığı çatışmalann devam
ettığini belirterek "Çabşmalar Şakia-
va ve Erbil civaruıda sürüyor" dedi.
KDP yetkilisi, mevzilerine yönelık
saldmîan KYB yönetimınin önde ge-
len isimlennden Cabbar Fannan'ın
yönettiğını de belirtti.
KDP radyosunun verdiğı haberde
ise, KYB'nin, KDP'nin Selahaddin
bölgesındeki karargahını çevirmek
amacıyla başlattığı saldınnın püskür-
tüldüğü bildinldi. Aynı haberde KYB
birlılderinın geri çekılirken çok sayıda
ölü ve silah bıraktığı öne sürüldü.
-J- 3& paraİBİ
1 5-
U
\. Sülevmanıye
KDP
denetımındekı
bölge
KYB
denetımındekı
bolge
KYB ve KDP arasında geçen nisan ayında flan edilen
ateşkesin bozulması üzerine eatısmalar yeniden basladı.
Geçen pazar gününden beri süren çattşmalaruı Erbfl ve
Şaklava bölgelerinde yogunlaşöğı bOdiriliyor.
Ji İ 1 A VI 'rlrlf>t rliıttn Portadown'da polisin Protestanlann, Katoliklerin çoğunhıkta olduklan bir
I V . i n a i K i a a a Ş i a a e i a i i r m u y o r bölgedeyürü>Tİşyapmalannaizinvermemeleri üzerine çıkan çatışmalann
önceki gece boyunca sürdüğü bildirildi. Polis yetkililen yapükları açüdamalarda Protestanlann Batı Belfast'ta 70 molotof
kokteyli attıklannı ve Londonderry kentinde yollara barikatlar kurmaya çaltşüklannı fakat başanlı olamadıklannı bildirdi.
Temsilciler MeCİİSİ
Kesiııtili yasa
tasarısı
onaylandı
VVASHINGTON (AA) - Türkıye'ye ve-
nlen yardımlarda kesıntinin de öngörül-
düğü ABD dış yardım tahsisler yasa tasa-
nsı, Temsilciler Meclisi 'nden geçti. Tem-
silciler Meclisi 'nden, Başkan Bill Clinton
yönetiminin ıstediği miktardan yüzde 20
oranında kesınti yapılarak geçen tasan,
89'a karşı 333 üyenin ona>nnı aldı. 1996
mali yılı bütçesi çerçevesınde ve 12 mil-
yar dolar tutanndaki Dış Yardım Tahsis-
leri Yasası'nda, sadece tsrail ve Mısır, ve-
rilen ABD yardımlannda kesınti yapılma-
yan ülkeleri oluşturuyor. Tasan, madde-
ler halinde tartışılırken Türkiye aleyhtan
lobilerin yoğun karalama ve propaganda
çabalan sonucu, ekonomik hibe yardımın-
da (ESF) 25 milyon dolar kesintı yapılmış-
tı. Türkiye tartışılırken askeri kredilerde
(FMF) kesinti öngörülmemiş, komiteden
sevk edildıği gibi 320 milyon dolar düze-
yindetutulmuştu. Kongre'debirtasannın
yasalaşması için alt komite ve komitele-
rin ardından yasama organının her iki ka-
nadının genel kurullanndan onay alması
ve başkan tarafından 1 ekimden önce im-
zalanması gerekıyor. Tüm tasanlann,
Temsilciler Meclisi ve Senato'dan aynı ifa-
de şekliyle geçmesi gerekıyor. Farklı ifa-
delerle geçen tasanlar, ortak komitelerde
ele alınarak uzlaşma yoluyla tek yasa met-
ni haline getıriliyor ve onay için her iki ka-
nadın genel kurullanna tekrar yollanıyor.
Konuk
Yazar
Gümrük Birliği, Türkiye ve Avrupa
Prof. Dr. EROL MANÎSAU
Türkiye'de Gümrük Birliği konusunda
çok garip bir şeyler oluyor. Birçoğu, 6
Mart GB anlaşmasını, Türkiye'yi Batılı-
laştıracak ve Avrupa Birliği'ne sokacak
bir anlaşma zannediyor. Gümrük Birliği
suya düşerse, Türkiye'nin Batı'dan uzak-
laşacağına inanıhyor. 6 Mart belgesi AB
Parlamentosu tarafından kabul edilir ve
GB anlaşması yürürtüğe girerse Türkiye,
tam üye yapılmadığıiçin AB tarafından
idare edilen, "yan sömürge"bir ülke du-
rumuna gelecektir. Diğertaraftan, 6 Mart
belgesi, dengesiz ve tek yanlı bir belge
olduğundan, işletilmeyecek ve Türkiye
ile Avrupa Birlıği'nin arasını açan birçok
sorunun doğmasına yol açacakrır.
6 Mart anlaşması, "Iferafsızönyargısız
w konuyu bilen uzmanbr" tarafından i n-
celendığınde, Türkıye'mn "yan sömür-
ge" konumuna nasıl sokulduğu çok açık
bir şekilde görülür. Kaba birbenzetme ile
durumu açıklamak gerekerse: Kumalık,
kadını erkeğe yaklastınr, ancak bu yak-
laştırma, dengesi^,ve uygar olmayan bir
yöntemdir. 6 Mart belgesi de, tek yanlı
ve antı demokratik bir biçimde. Türki-
ye'yi AB'ye yaklaştırmakta ve bağla-
maktadır. Şimdi biz, "kumalık" siste-
minde olduğu gibi "Her nekoşul altında
oiursa obun AB'ye bağlanalım mı diye-
ceğiz?" Eğer kamuoyu, 6 Mart belgesi-
nin ne anlam taşıdığını gerçekten bilmiş
olsa, -Türkiye'nin sömürge olmasını is-
teyenler dışında- herkesin bu belgeye
karşı çıkması gerekır.
Sorun nereden kaynaklanıyor?
Sorun, Türkiye'nin tam üye yapılma-
masından kaynaklanmaktadır. AB, artık
bir ortak pazar veya gümrük birliği de-
ğildir. Bunun çok ötesınde. özellikle.
1991 Maasrricht Anlaşması 'ndan sonra,
kendıne özgü bir "konfederasyon"olma
yol unda ilerlemektedir. Kendı parlamen- 7
tosu. bakanlar kurulu. icra organı (ko- 6 M a r t belgeseü
misyon) vardır ve bu konfederasyonun,
ortak dış politikası. savunma politikası,
dış ekonomik ilişkiler politikası, sosyal
politikası bulunmaktadır.jBu kuruluşa
(AB'ye), ya tam üye oiunarak girilir ve-
ya lsviçre, Norveç ve diğer bazı ülkele-
rin yaptığı gibi "imtiyazlı ticaret anlaş-
mabn" imzalanarak ilişkiler sürdürülür.
O zaman soralım: 6 Mart anlaşması na-
sıl bir ilişki düzeni kuruyor? Türkiye'nin
tam üyeliği, kesinlikle söz konusu değil,
ilerisi için de hiçbir ümit ve taahhüt yok.
Buna karşıhk Türkiye, tek yanlı olarak,
tam üyelerinkine yakın yükümlülükler
altına sokuluyor. Tam üyelerin oluşturdu-
ğu parlamento, bakanlar kurulu ve onla-
nn belirledikleri iç ve dış politikalar, Tür-
kiye tarafından, otomatik olarak uygula-
nıyor. AB'nin üst kuruluşlan, bütün bu
politikalan ve uygulamalan, kendi ulu-
sal çıkarlartnın gerektirdiğı dogTultudan
belirliyorlar, Türkiye ıcra organlannda
yok. veto kullanamaz, çünkü tam üye de-
ğildir. Türkıye'ye sadece bilgi veriliyor.
Bu belgenin maddeleri incelendiğinde,
"çok vahim" özelliklerin bulunduğu gö-
rülür. Türkiye, AB'nin "Dış ticaret poli-
tikalarma uvmakla yükümlüdür." Günü-
müzde dış ticaret politikalan, dış politik
ilişkilerle ıç ıçe geçmiştir. Tam üyelerin
kendi çıkarlan doğrultusunda belirledi-
ği dış ticaret politikalanna, Türkiye. tam
üye olmadığı halde bir tam üye gibi uy-
mak zorunda kalıyor. Dolayısıyla, Türkı-
ye'nin dış ilişkileri de ipotek altına alın-
mış oluyor (madde 52).
Diğertaraftan Türkiye, AB'nin, bugü-
ne kadar üçüncü ülkelerle ımzalamış ol-
duğu ve bundan sonra ımzalayacağı
"Ozel veimtiyazlı ticaret anlaşmaJanna"
beş yıl içinde tam uyum sağlamak zorun-
da. AB üçüncü ülkelerle bu anlaşmalan,
"Tam üyelerin politik veekonomik çıkar-
lan doğrultusunda'
>
'ımzalıyor. Türkiye
olayın dışında, tam üye değil, ancak uy-
rnakla yükümlü (madde 16 ve 55). Tür-
kiye üçüncü ülkelerle ticaret anlaşması
yaparken, AB denetimi altına giriyor.
Türkiye'nin yapacağı anlaşmanın GB'yi
olumsuz etkilememesi gerekir. Bir üye
ülke veya AB firması AB'nin Adalet Di-
vanı'na başvurarak itıraz edebilir ve ka-
ran Türkiye uygulamak zorundadır
(madde 56).
AB'nin kendi uluslarüstü hukuk düze-
ninin tepesinde oturan ve tam üyelerin
hâkimlerinden meydana gelen Adalet
Dıvanı'nm kararlannı, Türkiye uygula-
makla yükümlüdür (madde 64). Adalet
Divanı bu madde ile TBMM'nin üzerin-
de bır konuma gelmektedir. Tam üyeler
için geçerli olan bu "hak devri", Türki-
ye için kesinlikle kabul edilemez.
16. madde ve 52'den 65 'e kadar olan
maddeler incelendiğinde, Türkiye, tam
üye yapılmadan tam üyeler gibi yükıim-
lülük altına sokulduğu görülmektedir. 6
Mart belgeseli ile Türkiye "AB'nin tica-
ri çarkına monte edilmekle, sadece tkari
pazar yükümlülukleri altına girmemek-
te, siyasi, sosyal, savunma, mali polirika-
laruı, ticari çark üzerindeki yansımalan-
nı da kabul edip uygulamak zorunda kal-
maktadır."(*) Bu teknik konu yetennce
anlaşılmadığı içın kamuoyu GB konu-
sunda kolayca yanıltılabilmektedir.
(*) Gümrük Birlığfnın Siyasal ve
Ekonomik Bedeli, E. Manisalı, Bağlam
Yayınlan, 1995, Istanbul.
BASIN
Türkiye zor durumda;
Türkiye'yi
Avrupa
Birliği'ne (AB)
bağlayacak
gümrük birliği
anlaşmasına yeşil ışık
yakmak içın Avrupalılar
tarafından ıstenen
demokratikleşme sûreci
askıya alınmış durumda.
Başbakan Tansu Çiller,
geçen hafta, kendi partisi
DYP'den de çok sayıda
parlamentenn
katılmasıyla güç kazanmış
bir muhalefet karşısında
1980 asken darbesinden
mıras kalan anayasanın
reformuna ılışkın
projelerini "dondurmak"
zorunda kaldı. Kendı
parlamento grubu
karşısında,
demokratikleşme yolunda
ılerlemek karannda
oldugunu geçen cuma
belirtmiş olsa bile Türk
tarihinin ılk kadın
başbakanı içın önemli bır
başansızlık bu. Tansu
Çiller ile koalisyonun
öteki ortağı CHP lideri ve
Başbakan Yardımcısı
Hikmet Çetin, Avrupalı
hükümetlere güvence
vermeye yönelık reform
paketı üstünde
anlaşmışlardı. Meclis'te
15 gün süren tartışmalar
sonucu üçte ikılik
çoğunluk sağlanamadı.
Başlangıçta reform
pakerinden yana olan
başlıca
muhalefet
partisi ANAP,
tutumunu
çabucak değiştirerek
Tansu Çıller'in
demokratikleşmeyi
gerçekleştiren başbakan
olmasını engelledi. Refah
Partisi ise dine dayalı
siyasal partilerin
kuruluşunu yasaklayan
maddenın kaldınlması
halinde projeyi
desteklemeyi kabul
etmişti. Geçen 6 martta
15 lerle imzalanmış
gümrük birliği anlaşması,
tam bir Avrupa
entegrasyonuna doğru
atılmış bir ilk adımdı.
Avrupalı parlamenterler,
anlaşmanın onanması
hakkında sonbaharda
kesin karan vermek
zorunda. lnsan haklannın
ihlalı ve Kürt sorununda
herhangi bir siyasal
çözüm yoklugu,
Strasbourg'daki
milletvekillerinin
muhalefetini arttınyor.
Ankara'ya gelen Avnıpalı
heyetlerin tekrarladığı
mesaj budur. Türk
makamlan ise bunu kulak
ardı ederken
tedirgmliklerini de
gızlemiyorlar. Ordu da
kamuoyu tartışmalanna
doğrudan müdahale
etmekte tereddüt etmedi.
(10 temmuz)
3
Evet sayın Chirac,
herşey yolunda.
Merak etmeyin.
Le Mond'dan
Arafat'a destek
Israi! ile"
Filistın_
Kurtuluş
Örgütü (FKÖ) arasında
süren banş görüşmelerinin
seyn oldukça cesaret venci.
Taraflar, Israil'ın, hatta tüm
Ortadoğu'nun hantasıru
değıştirecek bir gelışme
için, yani Filıstin
özerkliğınin genışletilmesi
içın ilke olarak görüş
birliğine vardılar. Bu
konuda kararlaştınlan
takvime uyufabilırse, ikı yıl
önce Oslo'da çerçevesi
çızilen ve Beyaz Saray'da
imzalanan anlaşma hayata
geçinlmış olacak. 1967'den
bu yana Israil ışgalı
altındakı topraklarda
yaşayan Filistinlilenn
büyük çogunluğu. gelecek
yıla kadar Filıstin yönetımı
altına gırecek. Tüm bu
planlann gerçekleşmemesı
olasılığı hala var. Örneğın
özerkliğın aşamalan içın
belırlenen tarihler süreklı
olarak erteleniyor. Israıl
askerlennın Batı Şeria'dan
çekilmeyı geçen yıl
başlatmalan gerekiyordu.
Her ikı taraftan aşın uçlann
ginşebıleceği terönst
eylemler, banş sürecıni
sekteye uğratabilır. Banş
surecı
konusunda
yoğun
olumsuz baskı altında
bulunan Israıl Başbakanı
Rabin, aşamalı bir süreçten
yana. Ozennde çalışılmakta
olan anlaşma metnine göre
Batı Şena'nın en büyük
yerleşim merkezleri olan
Cenin, Nablus, Tulkarm ve
Kalkılya yakında Filistin
yönetimine girecek. Kudüs
bölgesinde Yahudi
yerleşimcUer için özel >
transıt yollar inşa edilir
edılmez. Israil askerlen bu
bölgedekı Beytüllahim ve
Ramallah gibi kentlerden
de çekilecekler. Her iki
tarafça da başkent olarak
kabul edilen Kudüs'ün
statüsü, Yahudi yerleşim
merkezlerinin geleceğı ve
Araplarla Yahudilerin bir
arada yaşadığı El Halil
kentınde alınacak
güvenlık önlemleri gibi
yaşamsal önem taşıyan ve
çözümü güç konular ise,
gelecek yıl başlayacak olan
yenı tur görüşmelerde ele
alınacak. Rabin sürecın
hızını düşük tutmaya
çalışırken Filistinlilenn
çoğu sabırsızlanıyor.
(10 Temmuz)