Katalog

SAYFA CUMHURİYET 24 HAZtRAN 1995 CUMARTES» 14 KULTUR Unkapanı sıkıntıdaKaset fiyatlanna yeni zam geliyor. Geçen hafta içinde kaset dolum fi- yatlanna yapılan yüzde 25 zammın yarattığı aşın maliyet, ay sonunda yerli kasetlerin fîyatlan arttınlarak tlengelenmeye çalışılacak. Kasetlere ne kadar fiyat bindirileceği henûz be- lirlenmedi... Unkapanı piyasası yeni ürünlerin ıbekJenen satışlan yapamaması sonu- cu moral çöküntüsü yaşarken patron- Jar ucuz, ama kaliteli prodüksiyon arayışlannı sürdürüyor. . Şu anda fıyatı 150 bin TL olan yer- Jı kasetlerin ancak bir iki tanesi genç tüketicinin ilgisini çekebiliyor. Her gün TV ekranlannda görûlen, büyük tanıtım kampanyalanyla mü- 'zik dünyasına giren isimlerin kaset- ieri en fazla 30 bin rakamına ulaşa- "biliyor. ' Bazı şirketler ay sonunda yerli ka- sete gelecek önemli fiyat artışını "klip maHyetleri T 'ne bağlayarak tü- keticiye kabul ettirmeye çalışıyor. Kaliteli klip izlemek isteyen müzik- "sever bedelini kaset alırken plakçıya ödeyecek. Oysa klip konusunda dunım fark- h. Unkapanı'nın elinde 300'e yakın hazır klip var. Ancak müzik kanalla- n bunlann ancak 50 tanesini sûrekli •tekrarlıyor, küçûk firmalara ticari sansür uyguluyor. Bu nedenle büyük firmalar hari- cinde klip yaptıranlann sayısı çok azaldı. Kasete klip nedeniyle zam ya- pılması büyük firmalann bir bulu- şu- Aksu, şirket mi değiştiriyor? Son günlerde Unkapanı'nın en fazla konusu- lan konular- dan bin de Sezen Ak- su'nun Tem- pa'dan aynlıp Raks'a trans- fer olacağı söylentisi. Şu anda Ayctan O s k a y ' ı n Tempa şirke- tine yeni al- bümünü ha- zırlayan Se- zen Ak- su'nun bu ça- lışmadan sonra Raks'a transfer ola- cağı, yanında Sertab Erener ve Le- vent Yüksd'i de götüreceği konuşu- luyor Unkapanı'nda. Konunun bu kadar ilgi çekmesinin nedeni son dö- 'nemde büyük atılımlar yapan Raks'ın Unkapanı dışında önemli bir güç haline gelmesi ve yapımcılara göre tekelleşmek amacıyla önemli isimleri teker teker bünyesine alma- ya başlaması. ' Transfer konusunda görüşlenni al- dığımız Aydm Oskay, Sezen Ak- su'nun yeni albümünü çıkardıktan sonra istediği şekilde hareket edebi- •leceğini, ancak Levent Yüksel'in Tempa şirketiyle anlaşmasının sür- düğünü söyledi. Raks'tan yapılan :açıklamada ise Aksu'nun transferi- -nin asılsız olduğu, bu tip dedikodu- lann şirketi rahatsız ettiği belirtildi. iSezen Aksu cephesinden gelen ha- jberler de Raks'la böyle bir anlaşma- -nın yapılmadığı, Sezen Aksu'nun de- t dikodulara neden olan Raks ziyare- .tinin bir dostunun prodüksiyonunu dinleme amacı taşıdığı yönündeydi. Raks'a açık açık cephe almaya _ başlayan Unkapanı piyasasında dola- 'şan dedikodulara göre son albümü 450 bin satan Sezen Aksu'dan başka yüksek tirajlı birçok isim de bu şir- ketle görüşme halinde. Görülen o ki genç isimlerle müzik pastasmı büyütmeye çabşan şirketler, "bu operasyondan aradıklannı bula- mayınca yeniden starlara dönüyor. Bundan sonra futboldaki bol sıfirlı kontratlara benzer anlaşmalara mü- zikçiler de imzalannı atabilirler. Hancock'tan yeni albüm ' Amerikan 'biack music'in en ka- ' liteli çalışmalanna ımza atan Herbie Hancock, bu kez de aynı çizgiyi sür- ' dürerek Dis Is Da Drum adlı başan- lı bir albüm çıkardı piyasaya. Avru- pa'dan iki hafta sonra Türkiye'de sa- tışa sunulan albümde Afrika ritim- 'leri, hip hop ve cazın bir 'fusion'ını ı denemiş Hancock. ' Bu albümle 1974 yapımı ünlü Butterfly sounduna geri dönmeye çalışan Hancock'un yeni yapıtında •özellikle enstrümanlann kullanı- mında çeşitli deneyler dikkat çeki- -yor. Dis Is Da Drum'da yer alan par- çalar: Qdfit95, Dis Is Da Drum, Sho- oz, The Mekxry, Majubu, Butterfly, Juju, Hum, ComeAnd See Me, Rub- bi SouL Bo Ba Be Da, Butterfly. Rod dünya turnesinde Temmuz ayında lstanbul'da kon- sere çıkacak olan Rod Steward (10.1.1945) The Sım gazetesinde çı- kan 'End of the Rod' (Rod'un sonu) haberine çok kızmış durumda. 8 haziranda Aberdeen'de başladı- ğı dünya turnesini sabote etmek için gazetenin yalan haber yazdığını id- 'dia eden Steward'ın bugünlerde Spanner In The Works adını verdiği yeni albümü piyasaya çıkıyor. Müzik dünyasındaki beste sıkıntısı geçmişin hit parçalanyla aşılıyor Ne varsa 'eskiler'de var"Güneşin alünda kullanmadık ar- moni kalmadL Bundan sonra iş mü- zikçinin yorumuna ve duy gusalltğına kabyor." On yıl önce dünyayı kasıp kavuran George Michaei'lı Wham grubu, kendilerini armoni hıreızlıgıy- la suçlayanlara böyle yanıt vermişti. Oysa eski parçalan yeniden yorumla- mak ya da bölüm bölüm eski hitler- den "etkflenmek'' Wham'dan çok ön- ce "ahşkanlık''halini almıştı. O tarih- ten sonra da artarak devam ettı bu mo- da. Alışkanlığın terk edilememesinin nedeni yeni bestelerin geniş kitleleri saramaması. sıcak beste bulamayan- lann klasik armonilerden ve eski par- çalardan yararlanarak ünlenni koru- mak istemeleri şeklinde özetlenebi- lir. Aynca sürekli "yeni yûz" yaratma peşindeki medyanın yeni beste riski- ni göze almadan eskinin garanti hit- lerini tercih etmesi de bir önemli ne- den olarak gösterilebilir. Bir de müzikçinin "kendi beste ve güftesini yvnımiama" arzusu ginnce işin içine kaliteyi bulmak amacıyla gecmişe yüz çevinnekten başka elle tutulur seçenek kalmıyor pop yayım- cılanna. Geçmişin güçlü parçalannı ısıtıp sofraya koymaya 'cover' diyor Batılı- lar. Bir başka adı da "dünya metodi- lerini yeniden yakalamak" bu operas- yonun. Uzun süredir dinlenmeyen, yeni kuşaklar tarafından bilinmeyen par- çalar, teker teker gözden geçirilerek bazen ikisi üçü bir araya getirilip iyi bir makyaja sokularak yeniden piya- saya sürülüyor. Coverlann bu derece yaygınlaşma- sında \VorM Music'in de payı var. 'World Music'çiler sürekli gelenekse- li araştınp güzel ve piyasa şansı olan örnekleri gündeme getiriyorlar. Di- ğer müzikçiler de onlann yolundan gidiyorlar. Örneğin Gips> Kings ve Los Lobos gıbi dünyaca ünlü iki grup büyük ölçüde "tarihi repertuvar r> ın üzerinde yükseliyor... Müzik eleştırmenleri cover moda- sına sıcak bakıyorlar, piyasanın can- lanması için çok önemli bir kaynak görüyorlar eski yapıtlan. Ancak kar- şı olanlar da bu işin tamamen bir mar- ket aldatmacası olduğunu belirtiyor- lar. Tabii bu eleştiride doğruluk payı yüksek. Bu işin de artık hızla tadı kaç- rtıaya başladı. Cover yapanlar ya da The Best Of, Greatest Hits şeklinde toplama albüm üretenler arasmda çıl- gın bir y'anş söz konusu. ÜJ D1JCUMHUR CANBAZOĞLU Mkhael Jackson HlStory Be büyük bir çıkıs v^parken, eski parçalan yeniden yorumlayanlar arasında ise LenncK'bı Duran Duran ön sınüardalar. Bir yıldız ölünce hemen hitleri al- bümlerde toplanıyor, araya tavan ara- lannda ve depolarda bulunduğu iddia edilen yayımlanmamış birkaç parça serpiştiriliyor. Yaşayanlar ise biraz tıkandıklann- da kariyerlerinin en parlak dönemle- rinde yaptıklan çalışmalan sandıktan çıkanyor, plak ve kasetlerdeki parça- lan CD halinde yeniden piyasaya sü- rüyor. Mkhael Jackson'ın trilyonluk çalışrnası HlStory'nin bir bölümü de eski çalışmalanndan oluşuyor. Eskiye rağbet bu kadarla bitmiyor. Son dönemde bir de •turne jdbümle- ri' çok moda. Müzikçilerin turneleri- ne katılmayabilirsiniz, konserlerine gitmeyebilirsiniz. Hiç önemli değil. En son teknolojiyle kayıt edilmiş tur- ne albümünü dınleyerek konsere git- miş kadar oluyorsunuz. Anı esprisiy- le turnenin albümünü odanızın bir kö- şesinde yıllarca saklayabiliyorsunuz. Ustüne üstlük, yedi, sekiz albümden seçilen bir repertuvara da tek albüm- de kavuşabiliyorsunuz. Piak Floyd'un, içinde Dark Sid« Of The Moon gibi birçok hıtinin bulunduğu Pulse adlı turne albümü şu anda dün- ya çapında en fazla alicı bulan bir "turne amsL" Eski parçalan yeniden yorumlayanlar arasında ise Annie Lennoxla Duran Duran ön sıralarda- lar. Annie Lennox, Medusa adlı albü- münde aralannda 6O'lı yıllann flaş parçası A Whiter Shade Öf Pale"in de bulunduğu geçmişin hitleriyle yeni- den zirveyi zorluyor. Duran Duran, tamamen söylemekten hoşlandıklan eski hitleri Thank You albümünde de- ğerlendiriyor. Bu iki albüm Türki- ye'de de iyi satıyor. 'Eski' bizde de moda Yerli popta doksanlann başından bu yana piyasanın hareketlenmesiyle The Best Of'lar moda oldu_. Bunun yanında daha önce Beş Yıl Once On Yıl Sonra, Zerrin (Gönül) ve NUüfer (lspanyol Meyhanesi) gibi birkaç sa- natçının denediği cover sistemi Emd (Hayat Bayram Olsa), Sevingül Ba- hadır (Arkadaş), Ayşegül Aldinç (Şık Latife) gibi isimlerle geliştikten son- ra günümüzde artarak devam ediyor. Ömekler çok. ilkaklagelenler arasın- da Orhan Cencebay'ın bestelerini seslendiren Linet ve kasetini tama- men geçmişin hitlerine ayıran Gönül Gûl var. Haluk Levent de 3 Hürd'in Sevenler Ağtarmış adlı parçasını ikin- ci albümde kullanabilmek için hazır- hklan sürdürüyor. Bu çılgın tüketim devam ettikçe is- ter canlı, ister konser kaydı olsun, adı The Best Of koyulsun ya da yayım- lanmamış damgası vurulsun eskiden ne kalmışsa satacak. Çünkü insanlar iyiyi özlemeye baş- ladı. Tekdüzelikten bıkan gençler geçmişi keşfetmek, orta yaşlılar 'anunsamak' istiyor iyi müzigi. 'Insanlara cazı ulaştıramıyoruz'1 temmuzdabaşlayacak2. Uluslararası tstan- bul Caz Festivali'nde çalacak Türk müzısyen- lennden biri de Kerem Görsev. Sanatçı 11 tem- muz gecesi Can Koztu, Neşet Ruacan ve Vblkan Ozsever'le, iki parçada bu ekıbe katılacak Ha- kan Çimenot, Emre Kayhan ve EroJ Duygulu'y1a Joshua Redman'dan önce sahne alacak. Kerem Görsev uzun yıllar çeşitli sanatçılarla çalıştıktan sonra 80'lerin ıkincı yansında cazda karar kılan, aralık ayında çıkardığı Hands and Lips albümüyle aduıı daha geniş kıtlelere du- yurmayı başaran bir piyanist ve bestecı. Görsev, bu CD'siyle tstanbul Sanat Vakfı'na başvurup festivalde kompozisyonlannı seslendirmek iste- miş ve başvurusu kabul edılmış. TRT'nin kad- rolu sanatçısı olan Kerem Görsev şu anda ıkin- ci albümü I Love May'ın hazırlıklanyla meşgul. - Caz festrvaüyle baslayalım. Neler çalacaksı- nız festivalde? Festivalde Hands and Lips adlı CD'dekı kom- pozisyonlanmla ikinci CD'de yer alacak parça- lan yaklaşık 50 dakikalık bir programda suna- cağız. Benimle birlikte Can Kozlu. Neşet Ruacan. basçı Volkan Özsever, bir parçada trombon ça- lacak gençler Hakan Çimenot ve Emre Kayhan. yine bir parçada saksofon çalacak Erol Duygu- lu sahneye çıkacak. - Türkiye'de caz konserterinin, festivaUerinin sayısı artmaya başladı. Caz, Türkiye'de nasü bir seyir izliyor? Türkiye'de caz konusunda kargaşa yaşanma- ya başladı. Örneğin caz festivaline rockçılar ge- tiriliyor, milletin kafası kanşınyor. Bizde beş bin tane bilinçli caz dinleyicisi var, onlar da za- ten o festivallere gitmiyor, ama bu tür yanlış uy- gulamalarla yeni yeni caz dinlemeye başlayan gençlere cazı tanıma ımkânı pck sağlanmıyor. Bir de medya \e gazetelerden fazla destek sağ- layamıyonız. Varsa yoksa pop. Türk popçulan- nın büyük bölümü evde bulaşık yıkarken üç şar- kı öğrenen, fızikleri düzgün, bir iki kliple şöh- ret olan insanlar. Medya bunlara sanatçı dıyor. Sanatçılık bu kadar ucuz mu? Sanatçı bir Suna Kan, Ayhan Baran. Idil Biret tşte bu tip beyin yıkama yapıldığında caz gıbı zor bır müziği gençlere ulaştırmanız daha da güçleşiyor. Oysa bugün diskoteklerde çeşitli müziklerle çılgınca dans eden gençleri yine bir 'bebop'la yerinden fırlatabilir ya da bır baladla romantik anlar ya- Kerem Görsev, uzun yıllar çeşitli sanatçılarla çalıştıktan sonra 80'lerin 2. yansında ray/ia karar kıldL samasını sağlayabilirsiniz. însanlara cazı ulaştı- rabilirsek eminim işler tersine dönecek. Ben ken- di açımdan büyük bir inatla çabalıyorum. TRT'ye radyoda bir caz programı yapabilmek ıçın başvurdum, cevabını beklıyorum. Yılma- dan devam etmek gerekiyor. - Türk cazı diye bir tür okhığunainamyor mu- sunuz? Türk cazı yok, Türk cazcılan var. Caz bir ta- nedir ve ülkeden ülkeye değişmez, farklı yorum- lar vardır. o kadar. Bizde Tüik folklor müziğini Türk aletlen ve Batılı sazlarla birlikte çalıyorlar, buna Türk cazı diyorlar. Cazda öyle kaptınp bir şeyler çalalım yok. Dünyada caz blues, swing formlannda ortaya çıkan yapıtlara denir. - tlk albümümüzün gördüğü ilgiden sonra popçuiardan düzenleıne yapmaıuz için teküfler gekümi? Benim yapacağım düzenleme pop albümünü sattırmaz, yapımcıyı da iflas ettirir. Türk popuy- la uğraşanlar benı iyi tanıyorlar, plastik müzik yapamayacağımı biliyorlar. Elektrikli klavyele- n hıç sevmiyorum. Oysa piyano canlı. Biri pi- yanonun ağacını toprağa dikmiş, sulamış, ağaç büyümüş. Piyano yapılma yaşı gelince kesilmiş, toprağa gömülmüş. 80 sene dinlenmiş. Piyano yaşıyor. Hava kötü olsun, güneşli olsun sesi de- ğişıyor. Etrafındaki ısının 21 derecede tutulma- sını istiyor. - Bu arada ikinci albümden de söz eddün. Ne zaman hazır oiacak? Ikincı albüm I Love May için 25 eylülde stüd- yoya gıreceğim. 13 parçanın hepsi hazır. Bu ne- denle çalışmalann fazla uzayacağını sanmıyo- rum. Albümün de ilk albüm gibi aralık ayında satışa çıkmasını planlıyorum. İkinci albümde Can Kozlu yine en büyük destekçilerimden biri oiacak. Aynca Amerika'dan ve Fransa'dan mü- zikçiler gelip bizimle birlikte stüdyoya girecek- ler. - Albümlerin isimleri neden lngilizce? Romantik bir insanım ben. İlk albümün adını Hands and Lips yani "'eller ve dudaklar" koy- dum. Bunu Türkçe yazsaydım CD'nin kapağı- na, bana arabeskçi de diyebilirierdi. Bir de uf- kum geniş, yalnız Türkiye için çalışmıyorum. Dünyaya açılıp bu ülkede de caz müziği yapıl- dığını, iyi müzisyenler olduğunu anlatmak isti- yorum insanlara. Bu nedenle Ingılızce isimler koyuyorum kompozisyonlanma. Queen serisi tamamlanıyor Queen'in Roger Tayior. Brian May, John Deacon ve Freddie Mercury dıskografisındekı eksıkler birer birer gidenlmeye başladı. Son olarak Kent Piakçıbk Quccn'ın Albüm I. Albüm IL Sheer Heart Attack, A Day At The Races, Hot Space albümlenni ıthal ettı. Şu anda piyasada bu yeni gelen albümlerden başka Queen imzalı A Kind Of Magk, The VVbrks, Remises, Greatest Hits, Greatest Hits 2, The Miracle, A Night At The Opera, Innuendo, Queen (lçuıde Keep Yourslef Alive, My Fairy King gibi yapıtlar var Queen 2 kasetleri rahatlıkla bulunabilıyor.) Aynca gruptan Brian May'ın The Brian May Band'le yaptığı Live At The Brixton Academy ve Back To The Light adlı çalışmalar. 25 Kasım 1991 'de ölen Freddie Mercury'nin Vlonserrat Caballe ile doldurduğu Barcelona albümü ve The Freddie Mercury Albüm plakçı raflannda Queen hayranlannı bekliyor. Queen'in 20 CD'sinden oluşan sen ise bir tablo halinde yaz ortasında satışa sunulacak. 20 CD'nin hangi fîyatla satılacağı daha belirlenmedi. Şeker gibi albüm Woodstock Dünya onu Donne adlı parçayla tanıdı. Paul \b- ung'la aynı parçayı Ingiliz- ce de seslendiıince birden uluslararası bir ısım oldu Italyan Zucchero (şeker). Yıllar geçti. Amerika için 'sugar'a dönüştü Zucche- ro'nun adı. 1987'de 'Mues' albümü bir miryon iki yüz bin, iki yıl sonra Oro, Incen- co e Birra albümü dört mil- yon altı yüz bin sattı. VVoodstock IM'ten sonra bölgede kalıp uzun bir ara- yışa girdi Zucchero. Blues kanına ışlemişti; New Orle- ans'ta, Missıssippi deltasm- da gezip 'şeytanın müziği'nı yakından inceledi. Honky tonky piyanoyu, dobro gita- n, ağız armonikasını keşfet- ti. Son olarak Pavarotti'nin katkılarıyla Miserere adlı 'karamsar' bır albüm yap- mıştı. Daha dünyevi bir al- bümle gelmek istiyordu Amerika'dan... Seks, aşk, neşe, kaçma is- teği üzerine blues kokan parçalar hazırladı Arnen- ka'da. Müzisyenlerin en ka- litelisiyle çalışmayı başar- dı. Bir yanda JeffBeck, Da- vidSancious,SheilaF-,Cla- rence Clemmons, Memphis Homs, Seward Copeland ve Miles Copeland gibi ulusla- rarası isimler, dığer yanda sokağuı devlen David and Rosaline, 70'lik Jonnie Johnson, LeoNocenteBL Pat MacDonald, New Orleans Gospel Choir.Zucchero için bir araya geldı. Albümün adını Spirito DiVTnokoydu. Kelime anla- mı şarap ruhu, ama aynı za- manda olağanüstü ruh diye de algılanabilir. tşte adından başlayarak Zucchero yeni albümünde blues yardımıy- la eğlenmek istedi. Çok iyi çalınmış, iyi yo- rumlanmış, yaz aylannda kaliteli bir şeyler arayanlan mutlu edecek bir albüm Spirito Divino. Ray Char- tes'la Joe Cocker arası se- siyle Pane e Saie ve Papa Perche adlı baladlan, sert Voodooo Voodoo ve Datemi Una Pompa'yı espnli O.L.S.M.M. ve Allduja'yı yorumluyor Zucchero, ge- lecek hafta Türkiye'de de yayımlanacak yeni al- bümünde. sonra bölgede kalıp uzun birarayışa girdi Zucchero. Blues krnıına New Orleans'ta, Mîssissippi deltasmda gezip 'şeytanın müziği'ni CÖRUS SELMİ ANDAK Film Müziği Konusunda.. Akın Ok'un araştırma ve az çok belgesel niteliği taşıyan de- ğerli çalışmalan içerisinde "Türk Sinemasında Film Müzikleri" adıyla yazdığı yeni kitabı Arion Yayınevi'rim Belge Dizisi 4.'sü olarak Mayıs 1995 (1. basım) te^ tanbul'da yayımlandı. Sanatçı ve aydın çevrelerimizin, özellikle müzikle uğraşanlann ve müzik- severierimizin olduğu kadar, Türk' filmlerini izleyen geniş halk kitle- sinin ilgi göstermesi gereken önemli bir eserin, ne kadar dol- gun bir içeriği olsa da ilk beste- ciler ve bazı bestecilerin yarattı- ğıfilmmüziklerinin repertuvarlis- tesi açılanndan unutulan eksikle- ri bulunması da doğaldır... Ama yayımlanmış bu eserin aktüel önemi gerçektir... 1967 yı- lında lstanbul'da doğan, öğreni- mi yanı sıra İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvan Halk Oyunlan Bölümü lisans öğrenci- si olan Akın Ok, çeşitli basın or- ganlarındaki yazılan dışında, özellikle ilk çalışması "68 Çığlık- lan", "Anadolu Pop", "Anadolu Rock", "Anadolu Profesfgibi müzikal araştırma, antropoloji ve belgesel çalışmalannı sürdürü- yor. "Türk Sinemasında Film Mü- zikleri" kitabının içeriğinde: Akın Ok'un sinema eteştirmenleri Bur- çak Evren ve Atilla Dorsay ile ülkemizde "film müzikferi'ne ilk hayat veren bestecilerimizden Nedim Otyam, Yalçın Tura, Selmi Andak, Metin Bükey, Cahit Berkay ile sonralan Melih Kibar, Onno Tunç, Sarper Öz- san, Mehmet So^rarslan, Tur- han Yükseler, Fahir Atakoğlu, Selim Atakan, Serdar Ateşer, Münir Nurettin Beken, Derya Köroğlu, Özkan Turgay, Cen- giz Onural, Mazlum Çimen, Serdar Keskin, Aydın Esen, Atilla Özdemiroğlu, Esin Engin ile film yönetmenlerinden Lütfi Akad, Osman F. Seden, Orhan Elmas, AtrfYılmaz, Erden Kıral, Tunca Yönder, Yusuf Kurçenli, Ömer Kavur, Irfan Tözüm, Şe- rif Gören, Yeşim Ustaoğlu, ya- pımcı Dinçer Sipahi, stüdyo yö- neticisi Ercan Okan ile oyuncu- lardan Türkân Şoray, Aytaç Ar- man, Hale Soygazi, Macit Ko- per, Hümeyra, Şahika Tekand ile söyleşiler, aynca Metin Üs- tündağ'ın "Içimizdeki Ritim Me- selesi", Yrd. Doç. Simten Gö- müş'ün "Film DinlemeyiBilmek" yazılan, Akın Ok'un "Film Müzik- lerimize Açılan Pencere" ön- süözü, "Türk Sinemasında Şar- kılı Mısır filmleri", "Sessiz Sine- mada müzik", "Sesli Sinemada Müzik" konulan yer alıyor. Türk popunda Mirketam, adını taşıyan albümüyle 1 numara. tzd, Adak'la ikinci Bendeniz, Bende- niz H'yle üçüncü. Türk sanat müziğinde Ebnı Gündeş "Ben Daha Büyüme- dBn"le zirvedeki yerini sağlamlaş- tınyor. Bülent Ersoy, "Alaturka 19^"le geçen haftayı da ikinci sı- rada kapadı. Muazzez Ersoy, Sen- siziik Bu'yla Ersoy'u izliyor. Türk halk müziğinde Arif Sa& "Umufla birinci sırada. Burhan Çaçan, "Neden Geldim tstan- boJ B yla listede kalmaya devam ediyor. Songûl Karfa da "Orahyam Baı''le yaklaşık bir yıldır listede. Yabancı popta Mkhaei Jack- son'ın double albümü HlStory pi' yasaya çıkar çıkmaz 1 numaraya yûkseldi. Duran Duran, "Thank You"ile 2. sıraya indi. Elton John, "Made in England''la üçüncü. Klasik Batı müziğinde "Farmd- K" adlı fılmin özgûn müziği en fazr la satan kaset. - HlStorj - Michael Jackson - Lover in The Oty - Tanita Ti- karam - A Tribute To Doc Pomus - Use Your Brain - Clawfinger - Panther - The Or. Mot. Pic. - The Neverending Story ffl - Uhimate Kaos - Kaos - Guest Of The Dream Warriors (cd) - A Sense Of Place - Eric Tigstad (CD) - The Art Of Nature - Michaçl Gittel (CD) - Arctic Bhıe - Peter Rodgerş Melnick (CD) - Ring - The Connels - Erathb'ng Radar - Cheapness and Beauty - Boy George - Animals or Humas - Captain Hollywood Project ; -Enration-Papa Wemba ' -ThoseWereTheDays-M.Hop- kins - The Beatles 20 Greatest Hits - Magnet Dance - Okay Temiz (CD) - Hayırh Olsun Semiha Yankı - Mirkelam - Mirkelam (CD) - Beyaz Vadi - Deniz Arcak