27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA IŞDC KANSU Aramızda kalsın! D ışışlen Bakanı Erdal Inönü, Makedonya Başbakanı Branko Crvenkovski onuruna verdiği yemek öncesi, konuğuna aralannda kalması kaydıyla, şunlan söyledı: "Makedorrya Başbakanı'nın sosyal demokrat olması beni çok mutlu ediyor." Inönü'nün yıne aralannda "gız" olarak saklanmasını istediği bir görüşü daha vardı: "Sayın Crvenkovski'nin etektrik mühendisi, benim de fizikçi olmam neden/yJe aramızda ayn bir bağ var." Sıra 33 yaşındaki Crvenkovski'deydi: "Aramızda kalması dileğiyie söylüyorum. Ben, 28-29 yaşJanndayken Makedonya'ya en çok omuz verenler; Türkiye ve SHP'ydi. O dönemde SHP Genel Başkanı Sayın Erdal Inönü ve genel sekreteri de Hikmet Çetin'di. Bugün her ikisi ile bir arada olmak, beni mutlu kılıyor." Anayasa CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, memuıiara daha genış sendikaJ özgürtükler tanınmasına ilişkin önergelerinin kabulü için Başbakan Tansu Çiller ile çoğu kereler görüştüğünü, ama "maatesef bu haklann önünün tıkandığını açıkladı. Çetin, engellemeyi DYP'nin değil, Anayasa Komisyonu'nun DYP'li sözcüsü Coşkun Kırca'nın yaptığını söyledi. Kendisinı yakından tanıyanlara Coşkun Kırca'yı sorduk. Kırca'nın portresi çizilirken şu noktalara dikkat çektiler: - Coşkun Kırca, 12 Eylül darbesi öncesi Ankara Oteli'nde, 12 Eylül'ün Malıye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu ile birlikte askerlere "anayasa taslağı" iietmıştı. Bu taslak, dönemin Denız Kuvvetleri Komutanı, daha sonra 12 Eylül'ün Başbakanı olacak cı Bülent Ulusu'ya iletilmişti. Şimdı Coşkun Kırca, "sivil anayasa" için uğraş veriyor. - Coşkun Kırca, 1960 öncesi Demokrat Partı'den (DP) Dışişleri Bakanlığı yapan Fuad Köprülü'nün damadıydı. 1960 sonrası, Yasstada duruşmalan sırasında DP'liler aleyhıne tanıklık yaptı. Şimdi Coşkun Kırca, DP'nin devamı olduğunu savunan DYP milletvekıli. Gözleniyorsunuz Güneri Cıvaoğlu'nun, anayasa değişikliği oylamalannın gizli kamera ile izlendiği yolundaki savlan, TBMM'detartışma yarattı. ANAP Grup Başkanvekili Oltan Sungurtu, bu savın, Medis'in iradesine ipotek koymaya yönelik bir "şantaj" olduğunu ileri sürdü. DYP Grup Başkanvekili Turhan Tayan içinse, bu savlar vız geliyor, tıns gidiyor. Başbakan Tansu Çiller'i, genel kurul salonunda bir an yalnız bırakmıyor. Oy kullanmaya da Çiller ile birlikte gidiyor. Tayan, oyunu kullanıp, ıskarta kutusuna atacağı diğer markalan atmadan once de Çiller'e gösterip, lidenne ne kadar sadık olduğunu kanıtlıyor. Başbakan da Tayan'ın elindeki oy markalanna bakıp, kendısine bir gülücük fırlatıyor. Turhan Tayan, sevinıyor. Fotoğraf: RIZA EZER İntegral Özer DYP Genel Başkan Yardımcısı Ibrahim Yaşar Dedelek, hazır Bakanlar Kurulu'nda değişiklik gündemdeyken görüntüsünü değıştirmek istedi. Gömlek almak üzere Bahçelievler'de bir mağazaya girdi. Dedelek, bir yandan gömlek seçerken bir yandan ülke sorunlan ile ilgili olarak mağaza sahiplen ile söyleşmeye başladı. Dedelek'e ilk soru şöyleydi: "Sayın Dedelek, DYP iyiye gidiyor da Sayın Özer Uçuran Çiller, partinize çok zarar veriyor." Dedelek, yüzünü buruşturup, "Sormayın" dedi, "Ben kaç kere Sayın Başbakan'a bu konuyu ilettim. Ama biliyorsunuz, Başbakan'a böyte şeyler, fazla sık söylenmez." Mağaza sahıpleri üşteledıler: "Özer Bey'e yönelik bir sürü dedikodu var." Dedelek, daraldı, yutkundu. Sağa sola bakındı. Üstündeki "Beymen Club" marka gömleğı çıkarıp, beğendığı saks mavisı gömleği giyerken yanıtını verdi: "Geçenlerde Sayın Başbakan ile bir kokteylde, ayaküstü görüşüyorduk. Ozer Bey meselesini açtm. Başbakanımız, 'Ibrahim, öyle deme. Ben 17 yaşında evlendim. Çocuğumuz olacaktı. Herkes benim için Tansu okuyamaz filan derierdı. Oysa Özer, bana integral çalıştırdı. Onun integrali iyidir. Cosinusu, sinusu öğretti. öyle okulu bitirdim' dedi." Korkmayın, Türkiye'nin tngonometrisi, çapı yüksek ellerde. Alkışlarla G azetelere bakılırsa, Başbakan Tansu Çiller, Batı Avrupa Bırliği (BAB) Parlamenterler Asamblesi'nde bir konuşma yapmış ve büyük alkış toplamış. Toplamış toplamasına, ama BAB'da, Kürtlere bir tür siyası ve idari özerklik tanınması, Türk askerinin Kıbns'tan aşamalı olarak çekilmesine ilişkin rapor da kabul edilmiş. Emekli Büyükelçı Osman Olcay'dan bu durumu değerlendırmesinı istedik. Uluslararası toplantılarda konuşmacılann, kürsüye çıkarken ve görüşlerini açıkladıktan sonra alkışlanmasının çok doğal bir olay olduğunu vurgulayan Olcay, şunlan söyledi- "Devrtet adamlannın, uluslararası örgütlerde konuşma yapmadan önce çok iyi hazırianması lazım. Alışkın olmalısınız, alkışlara, güzel sözlere. El öpmelere hatta. El öpme, Fransa'da mümkündür. ingilizler ise el öpmez örneğin. Bütün bunlan bilirseniz, daha iyi değeıiendirirsiniz, oradaki başan veya başansıziığı." "Kürtlere özerklik" ısteklerine karşılık Olcay, şu göruşleri savundu: "Kürsüde bu işleri savunan insanlann çok bilgi sahibi olması lazım. Mesela; Fransa'daki dil azınlıklannın acaba ne ölçüde otonomileri olduğunu. Korsika, bunun en büyük ömeği. Korsika dilinin, Fransız Anayasası'nda adının geçmesine teşebbüs edilmesi bile, Fransız pariamentosunda kıyamet koparmıştr. Hem de sosyalist hükümet sırasında. Fransa'da, Fransız dili dışında kesinlikle böyle bir kavramın bile kabul edilemeyeceğini söytediler. Türkiye, anayasasına Kürt dilinin adını koysa, Fransa nezdinde en muteber devlet mi olacak? Değil. Hangi istemin nereye kadar gidebildiğini ve bunu istemekte kimlerin haklı olup olmadığını iyi düşünmek lazım." Unutmadan. Osmanlı'da, padişah cuma selamlığındayken alkışçıbaşının işareti üzerine saray hademeleri bağınrlarmış: "Aleyke avnullah, maşallah, uğurun hayrola, yaşın uzun ola, yolun açık ola, ikbalin efzun ola, sattanatna mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var..." Perde ve alkışlar... Bilimin aydınlığı Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Doç. Dr. Olcay Birgül Eğitim Vakfı'na bağlı Bilimce AŞ Genel Müdürü Banu Gündoğan, 4-6 yaş arası çocukları "bilim bahçesi'ne, 7-15 yaş arası öğrencilerı de "bilim okulu" ve "bilim kampı"na çağınyor. Gündoğan, yaz boyunca düzenlenecek etkinliklerin içeriğini şöyle özetliyor "Etkinliklerimizde, evde ve çevrede bulunabilen kolay malzemelerle, basit malzemelerle pratik deneyler yapılıyor. Bu deneylerin konulan, temel ve popüler bilim konulan. Örneğin; bilim okulunda, minik kanat ve uçak modelleri yapıp, bir saç kurutma makinesinden hava vererek değişik ortamlarda uçabilme özellikleri gösteriliyor. Daha sonra Esenboğa HavaaJara'na bir gezi düzenleyip, uçaklar, kontrol kulesi gezJliyor. Ya da bilim kampında çocuklar, sıcaklığı ölçmek için siyah torbalara su doldurup bir düzenek kuruyor ve kendi rasat parklannı, meteoroloji istasyonlannı oluşturuyorlar. Toprağın nemini ölçmek için toprağı kazıp, üstüne naylon örtüp, altına bir kap koyarak çalışma yapıyorlar. Ardından yöredeki gerçek bir meteoroloji istasyonunu ziyaret edip, ölçümleri karşılaştınyorlar." Bilim okulu, ODTÜ'de. Bilim yaz kamplan da Uludağ, llgaz ve Sinop'ta. Çocuklannızın yaz boyunca bılimle kucaklaşmasını istiyorsanız, 468 83 04-05 numaralı telefona başvurun. Yaz okulunun ücreti 6,5 milyon, yaz kampının ücreti de 12 milyon lira. BALARISI İyi ki doğdun Puro dumanından göz gözü görmeyen kulüpte, işadamları dertleşiyorlardı. Somurtkan olana, yanındaki arkadaşı sordu: "Ne o? Yüzünden düşen bin parça..." Adamın kaşlan daha bir asıldı: "Hiç sorma. Bizim işyerinde çalışan sanşın bir kız, geçen gece beni, evine yemeğe çağırdı." Öbürü, heyecanla gobeğinı hoplattı: "Oh, oh. Ne güzel." Adam, anlatmaya devam etti: "Gayet güzel bir sofra. Yedik, içök. Kız, 'Sıze bir sürprizim var. Ben yan odaya geçeceğım. Siz de beş dakika sonra içeri gırersıniz'dedi." Arkadaşı, ellenni ovuşturmaya başladı: "Aman, aman, eeeee...." Adam, iç geçirdı: "Kız, odaya geçti, kapıyı kapadı. 5 dakika sonra ben daldım içeri. Işıklar yandı. Bütün personel karştmdaydı. Doğum günümü kutluyorlardı." Karşısındakı, "Ne var bunda" diye soracak oldu, adam patladı: "Çınlçıptaktm." KATKIDA BULUNANLAR: ZİYA AKSOY, KEMAL YURTERİ. KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇtZGtLfK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİHPOROY GADDAR DAVUT NURİKURTCEBE Z\DAHACHKÖrÜSÜ7İİBk:Ül.E8İ HAUtA MAL . OEVLE7İN A4AJJNI HAUCfN A1AU yAFYHA\H* CUfZET NEKOE KAlM/ŞTtKİ GA - DEVLETt* BULUT BEBEK MJRAYÇIFTÇI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 24 Haziran SJtSöiSSŞE,, /STANBUL'A MBTRO!. 1954'rs &o6üu, METGOAJUAI '/* >rtf>rLAMSi FESÖR , 8U 'LSfÜ PfLflN SOMPAJLAeP*, HALİÇ PAK/ SÖLSE OtŞfNOA, ÇOK Ot-UMLU SOfitOÇ- LAg. AC/NPtötNt,M£neo /NŞAArf /ÇffJ 7T>^- Ğ UY6UPJ OLDOĞUfilU £ÖrL£MİŞri. 8O- İ O£, MeTTeOMUM, ASMA UCUZ OLAS/t£C£Ğ/Nt İLAN TUNCEÜ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1995/12 Davacılar: Sabit Gözler, Paşa Gözler, Onnan Idaresi, Hüseyın Arslan. Davalı: Musa Dönmez, Mehmet oğlu, 1939 d.lu Dolukûp köyü Tunceli. Dava: Kadastro tespitine itıraz. Davatar.: 28.11.1985 Davalı parsel: Doluküp köyü, 155 nolu parsel. Yukanda adı geçen davacılar tarafından davalı Musa Dönmez aleyhine mahkememize açılmış bulunan kadastro tespitine itiraz davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karan uyannca: Bütün aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen davalı Tunceli Merkez Doluküp köyünden Mehmet oğlu 1939 d.lu Musa Dön- mez'e duruşma gününün ilanen tebliğıne karar verilmiş olup, duruşma günü olan 11.8.1995 günü saat 9.00'da mahkememızde ha- zır bulunmanız, (bütün delillerinız ile birlikte) hazır bulunmadığınız takdirde duruşmaya yokluğunuzda devam edileceği ve karar verileceği hususu davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 28870
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle