Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 HAZİRAN 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Mali denetim
istasyonları hazr
• ANKARA (AA) - Maliye
Bakanı Ismet Attila,
şehirierarası karayollannda
ilk aşamada 21 yerde
kurulacak sabit ağırlıklı
mali kontrol ve denetim
istasyonlannın mevkilerinin
belirlendigini söyledi.
Attila, yaptığı açıklamada,
daha önce Karayollan
Genel Müdürlüğü'nce
i'tasyon kurulmaya elverişli
noktalar dikfcate alınarak
tespit edilen 18 yerin
önceliğinde, mali denetim
ve Karayollan tarafindan
yapılacak denetim
bakımmdan tam çakışma
sağlanamadığının
görüldüğünü, bu nedenle 3
istasyon yerinin daha tespit
edilerek Karayollan'na
bildirildiğini kaydetti.
Hak-lş, SBCten
vazgeçemiyor
• ANKARA (ANKA)-
Hak-lş Genel Başkanı
Necati Çelik, yeniden
özelleştirme kapsamına
alınan SEK için ûretici
birlikleriyle toplantı
yapacaklannı, SEK'e talip
olup olunmayacağııun bu
toplantıda belırlenecegını
bildirdi. Çelik,
özelleştirmeye hazır hale
getirilmek ûzere Tanm
Bakanlığı'na bağlanan
SEK'in hazırlık anlamında
hiçbir adım atılmadan
yeniden özelleştirme
kapsamına alındığını
hatırlattı.
Petrol rthalaü
artıyop
• Ekonomi Servisi -
Türkiye Petrol Rafıneleri
A.Ş. (TÜPRAŞ) Genel
Müdürü Ergun Kuran, artış
gösteren talepler
doğrultusunda bu yıl daha
fazla ham petrol ithal
edeceklerini açıkladı.
TÜPRAŞ Genel Müdürü
Kuran, I994yılında
yaklaşık 19 milyon ton
hampetrol ithal edilerek, 2
milyar 45 milyon dolar
ödendiğini, aynca 8.4
trilyon lira karşılığında 3
milyon ton yerli hampetrol
alındığını bildirdi.
ŞİRKETLERDEN
• INTERBANK'ın yan
kuruluşu Intertech Bilgı
lşlem ve Pazarlama AŞ,
bugün Swissotel Balo
Salonu'nda "Finans 95 -
Teknolojide Yeni
Boyutlar" adı altında bir
organizasyon
Serçekleştirecek.
IIŞIKLAR Holding,
yeni tuğla ürünlerini 4 gün
süren fotoğraf çekimleri
eşliğinde tanıttı.
• TOPRAKBANK Birçok
banka Türki>e genelinde
şube sayısını azaltırken
İbprakbank büyümeyi
sürdürüyor. Banka 71.
şubesini '71. çiçek'
sloganıyla Taksim'de açtı.
Şube müdüriüğüne Nazan
Yıldınm getirildi.
• ARÇELİK'in
geleneksel basın pikniği
Arçelik Çayırova
tesislerinde gerçekleşti.
• PINAR Et,
dondunılmuş ürünleri
kapsamında yeni bir üriin
sunuyor: Tekirdağ Köfte.
• BAYRAKTAR
Holding'in Yürütme
Kurulu'na Sacit Katlaodur
atandı.
• TÜTÜNBANK,
lstanbul Altın Borsası'nda
faaliyette bulunmak için
Hazine'den izin aldı.
• GA-
RANTİ
Bankası
Hazine"den
Sorumlu
Genel
Müdür
Yardımcı-
lı&'na Ergun Özen atandı.
• YAŞAR Uluslararası
Teksnl'in Çiğli Atatürk
Organize Sanayii
Bölgesi'ndeki yeni
tesislerini Cumhurbaşkanı
Sükyman Demirel açacak.
• ECZACIBAŞI
Topluluğu'nun gelecek
görûşünü belirlemek,
rekabet stratejileri
oluşturmak amacıyla
başlattığı Arama
Toplantılan'nın
dördüncüsü 2-4 Haziran
1995 günü Silivri Klassis
Otel'de yapıldı.
• BMW 4. kuşak 5
serisinin tarutımını 14-24
E>lûl 1995'te Frankfurt
Motor Show'da
Brçekleştirecek.
FENİŞ Topluluğu'nun
m-urahhas üyeliğine
Yurdakul Yiğitgüden,
Terme Metal'in genel
m-ûdürlüğüne Atilla Gezer,
EjDengle'nin genel
m-ûdürlüğüne de Semih
A;ycan atandı.
IMF heyeti, hükümetin uzun vadeli programmm olmamasını eleştirdi
'Para politikaıuz ükaııdr• Ekonomiyi incelemeye alan IMF heyetinin, para piyasalannda
artan sıcak para dolammı ile iç borç üzerindeki faiz ve vade
baskısına dikkat çekerek, "Düzenli uygulayabildiğiniz, katı bir para
politikanız yok" uyansında bulunduğu bildirildi.
ESRA YENER üzere Türkiye'de bulunan IMF heyeti,
ANKARA- Ekonomiyi incelemeye alan
Uluslarası Para Fonu (IMF) heyetinin, pa-
ra piyasalannda yeniden artan sıcak para
dolarumı ile iç borç üzerindeki faiz ve va-
de baskısına dikkat çekerek, "Düzenli uy-
gulayabildiğiniz, katı bir para politikanız
yok" uyansında bulunduğu bildirildi. He-
yetin, ekonomik verilerde ohışan olumlu
gelişmeyi de kısa vadeli olarak değerlendi-
ği, uzun vaddede sonuç verecek hedefler is-
tediği ögrenildi.
Stand-by kredi anlaşmasımn devamı için
hükümetin sunduğu istikrar önlemleri ve
hedeflerdeki gerçekleşmeleri denetlemek
Lirası üzerinden devlet kâgrtlanna ya-
T tırmasu sistem de açık yaratb. IMF
kamu ve özel sektörle yaptığı toplan-
tılann ardından para piyasalannı in- fj
celemeye aldı.
İç borç stokunu 1 katriryon 200 tril- **İŞSğ&^ ği uyansında bulundu" dediler.
yon lirayı aşmasının ardından uyan ni- * * * * Mektupta sunulan para politikalan-
teliğinde bir rapor hazırlayan IMF, iç borç-
lanmada faiz oranlannın sistemli bir şekil-
de düşürülememesi ve geri ödemelerin
uzun vadeye yayılamaması üzerine, "para
poKtikanızı düzenleyin" koşulu getirdi.
Türkiye'de bulunan IMF heyetinin, iç
borç rakâmlan ve vadeler üzerinde yaptık-
lan çalışma sonucunda, mali piyasalarda-
ki likıditenin kamu tarafindan kullanıldığı-
na dikkat çektiğini anlatan yetkililer, "Ban-
• Heyetin, verilerdeki olumlu gelişmeyi kısa vadeli olarak
değerlendiği, uzun vadede sonuç verecek hedefler istediği ögrenildi.
Yetkililer, "1996 yıh için bile bir görünüm çizilemiyor. IMF ise 5 yıl
program ve hedef istiyor" açıklamasını yaptılar.
kalannyenidengctirdigidövizleriTürk dirdiği ögrenildi. Hükümetin, özellikle
özelleştirme, sosyal güvenlik sisteminin
iyileştirilmesi gibi yapısal önlemlerde iler-
leme kaydedememesinin IMF'yi huzursuz
ettiğini anlatan yetkililer, "Heyetteküer,
özellikle yapısal önlemlerde taviz verfldiği-
ni vurgulııyorlar'' açıklamasını yaptılar.
Niyet mektubunda sunulan hedeflerin
yalnızca 1995 yılını kapsaması ve yapısal
önlcmlerin geciktirilmesinin, IMF'de
"uzun vadeli progam yok"düşüncesi yarat-
tığını anlatan yetkililer. "Fon, uzun vadeli
program ve hedef istiyor. Hükümetin, 1996
ydı için bile hedef sunamamasu program-
dan taviz verileceği endişesi yaratryor. Biz
nın uygulanmadığma dikkat çeken
IMF'nin, "Döviz kuriannı baskı ahmda tu-
tarak, faiz ve likiditeyi denetleme" politika-
sının uzun vadede bankacılık sistemini üka-
yacağı uyansında da bulunduğu bildirildi.
Uzun vadeli hedef istendi
IMF'nin enflasyon, bütçe, ödemelerden-
gesi gibi makro verilerde yaşanan olumlu
gelişmeleri de kısa vadeli olarak değerlen- 1996 yıhm bile göremryoruz" dediler.
Ulaştırma Bakanlığı'nın nakliyatta rekabeti önleyen karan AB'den tepki gördü
Yanbş hesap Avmpa'dan döndü
ÖZGÜR ULUSOY
Ulaştırma Bakanlığı'nın,
uluslararası kara taşımacıhğı
işiyle uğraşan firmalara asgari
10 TIR alma zorunluluğu geti-
ren yönetmeliği, Avrupa Birli-
ği (AB) ülkelerinin tepkisine
neden oldu. Diplomatik kay-
naklar. konuyu Avrupa Komis-
yonu ve Avnıpa Konseyi'ne
ilettiklerini, Avrupa Komisyo-
nu'nun, yönetmeliğin gözden
geçirilmesi için Ulaştınma Ba-
kanlığı ile diyaloğa geçmesinı
beklediklerinı açıkladılar.
Bakanlığın çıkardığı yönet-
menlıği "konuk" olarak nıtele-
yen diplomatik kaynaklar, Is-
veç. Hollanda, Avusturya, Al-
manya gibi ülkeler başta olmak
üzere, hemen bütün AB ülkele-
rini olumsuz etkileyen bu yö-
netmeliğin, Türkiye'nin önde
gelen birkaç nakliye fırmasını
tekel konumuna getireceğine
dikkat çektiler. Diplomatik kay-
naklar, yıllarca Türkiye'ye ya-
tmm yapan pek çok acentenin,
şimdi lisanslannı kaybetme en-
dişesi taşıdığını dile getirdiler.
Ulaştırma Bakanlığı 20
Ağustos 1994 tarihinde çıkardı-
ğı yönetmelikle, taşıma işleri
komisyonculanna (uluslararası
adıyla freight fonvarder), ulus-
lararası karayolu taşımacıhğına
girebilmeleri için 300 ton kapa-
siteli araç alma (10 TIR) zorun-
luluğu getirmişti. Uluslararası
Nakliyeciler Demeği'nin
(UND) üst düzey yöneticileri-
nin girişimleri sonucu çıkanldı-
ğı iddia edilen yönetmelik, Tür-
kiye'de yabancı ortaklarla iş ya-
pan ve yaklaşık 10 bin kişiye
istihdam yaratan 200 dolayında
acenteyi etkiliyor. Sektörde
kamyon sahıbi firmalan temsil
eden UND'nin Yönetim Kuru-
lu Başkanlığı görevini Saffet
Ulusoy yürütüyor.
Uluslararası Taşıma İşleri
Komisyonculan ve Acenteleri
Derneği (UTlKAD) Başkanı
Lütfi Aygûler de Curnhuriyet'e
yaptığı açıklamada, hizmet sek-
törü kapsamında ele alınan ta-
şımacıhk sektöründe iş yapan
firmalara 300 ton araç alma zo-
runluluğunun getirilmesinin
Türk Ticaret Kanunu'na aykın
olduğunu savundu.
Türkiye'nin AB ile gürnrük
birliği gerçekleştirme sürecinde
olduğuna dikkat çeken Aygü-
ler. "Türkiye'de vannınvapmış
taşunaişleri komisyoocubn var.
Bunlar hem btrvük bir istihdam
sağlıyoriar, hem depo, bilgisa-
yar gibi alanlarda mihonlarca
doiarhkyabnm >'apıyoriar. Sek-
tördeki yaklaşık 20 şirket ya-
bancı sernıavelL kaldı ki bizûn
sektördeher şirketin bir yabao-
a ortağı var" dedi.
UND'nin 400 yüz üyesinin
çoğunluğunun da, taşıma işleri
komisyonculanyla çahştığını
belirten Aygüler, "Bu,
UND'nin üst düzey yönetimde-
Id bir »zınlıgın isteği doğnütu-
sunda hazırianılmış bir yönet-
metiktir. Uzmanlık gerektiren
'parsiyel taşımacılık'ta pazaruı
yûzde 9O'ı gibi büyük bir bölü-
münü ise bizinı üyelerimiz elle-
rinde rutmaktadır. Araç sahibi
olmak a> n şcydir, tasunacılıkla
nğraşmak a> n şeydir, taşunacı-
hk hizmet sektöriindedir'' dıye
konuştu.
Aygüler, bütün dünyada taşı-
macıhkta TIR'lardan vazgeçil-
meye başladığına işaret ederek
şöyle konuştu: "Bu yönetmefik-
le Türkiye'de sektör daha çok
TIR almaya zorianıyor. Oysa
tüm dünyada TIR'dan demiry»
da deniz yoüanna gecüiyor. Or-
neğin Avusturya, havini kirleti-
yor drye büyük kısrtlamalar ge-
nıtfi.""
Dava edilen yönetmelikle il-
gili olarak Danıştay da henüz
bir karara varmadı.
Kara taşımacıbğı yönetmeligi Avrupa Birliği'nin tepkisine neden oldu.
Kullanma
kılavuzunuzu alın
Mi
ersin'de bulamadığım Canon fotoğraf
makinesinin kullanma kılavuzunu
fstanbuf'daki bir arkadaşımdan istedim.
Kılavuzun fîyatının 700 bin lira olduğunu
söyleyen arkadaşıma bir şey sormadan
almasını istedim. Adresime yollanan kitapçık,
bekJediğim gibi çıkmadı. Bu kitapçığın değeri
700 bin lira olamazdı. Bunun üzerine Erkayalar*!
arayarak ftyatın niçin bu kadar yüksek
olduğunu sorduğumda, baskı maliyetlerinin
yüksek olduğunu söyleyen yetkililer, aslında
kitabı 1 milyon liraya satbklannı belirttiler. Söz
konusu kitapçığı sataş fişiyle biriikte size
gönderiyorum.
Lütfi Soner Ata/MERSİN
O
kurumuza 700 bin
liraya satılan
kullanma klavuzu,
basit bir kullanma
kılavuzuna benziyordu.
Konuya açıklık getinmek
üzere Erkayalar'ı
arayarak, pkurumuzun
bize ilettiği şikâyeti
aktardık. Okurumuza
700 bin liraya sartıklan
kitapçığı
orijinalinden
Türkçe'ye
çevirdiklerini
kabul eden
yetkililer,
kitapçığı
maliyetine
uygun olarak satmakta
özgür olduklannı dile
getirdiler. Canon
fotoğraf makinesi
satarken kullanma
kılavuzunu ücretsiz
verdiklerini vurgulayan
yetkililer, serbest
bölgeden veya
yurtdışından satın alan
kişilere kılavuz
Dlkkat!Satın aldığınız sanayi ürünleriyle biriikte mutlaka
Türkçe yazılmış tanıtım ve kullanma kılavuzu
isteyin. Tüketici Haklan Yasası getirdiği
düzenlemeyle rthalatçı ve yerli firmalara, sanayi
ürünü satarken, mutlaka Türkçe tanıtım ve
kullanma kılavuzu verme zorunluluğu getiriyor. •
verilmediğini
anımsatarak "Bizden
kullanma kılavuzu
isteyenler oluyor. Biz de
kitabı maliyetini
kurtaracak şekilde
satıyoruz" dediler.
Kitapçığı geri almayı
kabul eden Erkayalar,
satışın geçen ay
yapıldığını, KDV'yi
ödemiş
olduklannı
hatırlatarak,
100 bin lirayı
keseceklerini
bildirdiler.
Sonucu
okurumuza
ilettiğimizde, 100 bin
liranın kesilmesinin
önemli olmadığını
söyleyerek, Cumhuriyet
K'ıtap Kulubü aracılığıyla
600 bin lira değerindeki
Hasan Hüseyin'in
kitaplannın kendisine
yollanmasını istedi.
Okurumuza kitapları
gönderildi. •
Kıbns Vakü Başkanı Prof. Dr. Erol Manisalı:
IKV üanlarla gerçeği sakhyor
Ekonomi Servisi- tktisadi Kalkınma
Vakfı'nın, gümrük birliği metninin,
Türkiye ile Kuzey Kıbns Türk Cumhu-
riyeti'nin (KKTC) ilişkilerini etkileyen
bir husus içermediği şeklindeki gazete
ilanianna, Kıbns Vakfi Başkanı Prof.
Dr. Erol Manisalı, "Bu ilan gerçekkri
yansrtmıyor" sözleriyle karşı çıktı.
Anlaşmanın 64. maddesi çerçevesin-
de Türkiye'nin Avrupa Birliği
Adalet Divanı'nın kararlanna
uymakla yükümlü olduğunu
ileri süren Manisalı, yaptığı
açıklamada. "Bu kararlardan
birisi de, 1994 yılında KKTC'ye
karşı AB'nin ticari ambargo uygulama-
sıdu". 6 Mart anlaşması yürüriüğe girer-
se Türkiye. Adalet Divanı'nuı bu kara-
nna uymakla yükümlüdür" dedi.
Yunan vetosunun kaldınlması karşı-
lığında Ankara'nın. "Rumlann, Kıbns
Cumhuriyeti olarak adanın bütününü
temsilen ABfletam iryelik görüşmeleri-
ne başlamasının takvüne bağlanması-
m" kabul ettiğine işaret eden Manisalı,
1960'ta imzalanan Ankara Antlaşma-
sı'nın, Türkiye'ye bu süreci engelleme
hakkını verdiğini savundu.
Manisalı'ran açıklaması şöyle devam
etti: "24 Şubat 1995 tarihli, Ankara >a
\erilen AB Başkanhk Bikürgesinde, ÂB
şu sabrlara \er vermektedir; 'Brüksel,
Kıbns Cumhuriyeti'ni (ada-
nın bütünû), AB üyeliği için
uygun görmektedir ve adada-
ki Türk Cemaatinin de buna
destek vermesini tercih eder.'
AB heyeti, Nisan 1995'te ada-
yi riyaretierinde, Türk tarafi destek ver-
mesc de 'Rumlann adanın bütününü
temsilen AB'ye ahnacağını' Türk tara-
fina resmen bOdirmiştir. Geüşmeierböy-
le iken, verilen iUnda, 'Gümrük bırliği-
nin KKTC'yi ve Türkıye-KKTC ilişki-
lerini ctkilemediği' ifade edihnektedir.
Bu doğru degildir."
aı ılaııt ıııut
Türk
makarnası
gözaltında
NEW YORK (AA) - ABD
Ticaret Bakanlığı'nın Ame-
rika'ya ucuz makarna ve
spagetti ihraç ettikleri iddi-
asıyla, 4 Türk makarna fir-
ması hakkında başlattığı an-
ti-damping soruşturması sü-
rüyor.
ABD Ticaret Bakanlı-
ğı'nm isteğiyle açılan soruş-
turma kapsamında Amerika-
lı yetkililer, 26 hazirandan
önce Türkiye'ye gelerek, ih-
racatçı fırmalar ve hükümet
temsilcileriyle görüşmeler-
de bulunacaklar, ortaya atı-
lan damping iddialannın
ciddiyetini araştıracaklar.
Türk ihracatçılar, açılan
soruşturmanın yüzde 80 dur-
durulacağı kanısında olduk-
lannı belirtiyorlar.
ABD'li yetkililer tarafin-
dan haklannda arastırma ya-
pılacak Türk üretici firma-
lan arasında Maktaş, Anka-
ra Makarna, Filiz ve Piyale
Makarnacılık bulunuyor.
Araştırmanın, Amerikan
makarna üreticilerinden ge-
len şikâyet üzerine başlatıl-
dığı ögrenildi.
Amerikan şirketleri, söz
konusu Türk üreticileri,
ABD piyasasına iç piyasaya
verdikleri fîyatın altında ma-
karna ihraç etmekle suçla-
yıp, Ticaret Bakanlığı'na şi-
kâyette bulunmuşlardı.
ABD Ticaret Bakanlı-
ğı'nın Türk hükümetı hak-
kında da telafi edici vergi so-
ruşturması başlattığı ögre-
nildi. Bakanlık, hükümeri,
Gümrük Tarifeleri ve Ticaret
Genel Anlaşması (GATT)
kurallanna aykın olarak ih-
racatçı firmalara parasal teş-
vik vermekle suçluyor.
Lee'den ümit kesilmez
G
aleria'daki Lee mağazasından 18 şubat
tarihinde 318 model bir pantolon aldım.
Evde tekrar denediğimde, pantolonun
paçasındaki dikişterin öne kaydığını gördüm.
Bunun üzerine 20 şubatta pantolonu alıp
mağazaya gittim. Şikâyetimi Lee mağazası
yetkililerine ilettiğimde, pantolonu fabrikaya
göndereceklerini bildirdiler. Bir süre sonra
mağazaya tekrar uğradığımda pantolonda
üretim hatası bulunmadığı, 318 model Lee
Istanbullu okurumuz
bizı aradığında,
pantolonu 1.5 aydır
Galeria'daki Lee
mağazasında
değiştirilmek üzere
bekliyordu. Şikâyeti
ilk duydugumda
Nimet Ercan'ın
yetkili kişilere
ulaşamadığını
düşündüm. Çünkü
pazardan alınan
giysileri bile bir hafta
sonra 'beğenmedim'
ya da 'bedeni uymadı
HULYA G£NC
Ctımh<ırty«t Gazetesl
Turkocaöı Cad 39/4 7
Ca3aioğlu//STA
TEL 512 OS O5
FAX 514 07 51 gerekçesiyle geri götürdüğünüzde
satıcılar hiç zoriuk çıkarmryoriar.
Tabanı patlayan
ayakkabı değiştirildi
V
arol Sport Mağazası'ndan 13
yaşındaki oğluna Kinetix
marka bir spor ayakkabı alan
Bartınlı okurumuz Şevki
Bayraktaroğlu, kısa bir süre
sonra ayakkabı tabanının
yapıştırıldığı yerden
açıldığını görmüş.
Ayakkabıyı satın aldığı
mağazaya götürüp,
durumu yetkililere izah
eden Bayraktaroğlu'na
yetkililerin verdiği cevap şu
olmuş: "Ayakkabıyı kontrol için
üretici firmaya yollayacağız."
Daha sonra mağazaya uğrayan
okurumuza ayakkabıda kullanım
hatası bulunduğunu söyleyen
yetkililer, ayakkabıyı
değiştirmedikleri gibi iade de
etmemişler. Bunun üzerine Varol
Sport Mağazası'nı arayarak
yetkililere okurumuzun şikâyetini
ilettik. Tabanı açılan ayakkabının
fabrikada kontrol edildiğini
söyleyen Varol Sport
yetkilileri, üretim
hatası tespit
edilmediği için
ayakkabının
değiştirilmeyeceğini
okurumuza
bildirdiklerini söylediler. Mağaza
olarak 'müşteri memnuniyeti'
ilkesini benimsediklerini
kaydeden Varol Sport yetkilileri,
fabrikanın açıklamasına karşın
ayakkabıyı yenilemeye karar
verdiklerini bildirdiler. Okurumuza
yeni ayakkabısı verildi.B
pantolonlann tümünde dikişlerin öne kaydığı
söylendi. Böyle bir pantolonu grymek
istemediğimi söylememe karşın yetkililer,
değişikfik yapmanın mümkün olmadığını
belirttiler.
Daha sonra Lee'nin üreticisi Mavi Egeyi
aradım. Yine olumlu bir cevap alamadım. Şu
anda pantolonum Galeria'daki Lee
mağazasında bekliyor.
Nimet Ercan /İSTANBUL
Hatta pazaralar
satış sırasında
"Beğenmezsen,
küçük gelirse
haftaya burdayız,
getirebilirsin "
sözleriyle
müşterilerinin içini
rahatlatryortar. Jean
piyasasında isim
yapmış bir markanın,
hiç kullanılmamış ve
herhangi bir hasar
görrnemiş ürününü
değiştirmek için
tüketiciyi bu kadar uzun bir süre
bekletebileçeği bana mantıklı gibi
gözükmemişti. Mavi Ege'yi
aradığımda beni ilk önce Mustafa
Ateş ile görüştürdüler. Ateş,
kendisinin yetkili olmadığını
bildirerek konuyla ilgilenen Ismail
Zil Bey'in iş gezisi için bir
haftalığına şehir dışında
bulunduğunu kaydetti. 15 gün
uğraştıktan sonra sonunda Zil'le
telefonla görüşebildim.
Okurumuzun şikâyetini ilettiğim
Zil, konuyla ilgileneceğini söyledi.
Konuşmamızın üzerinden yine üç
gün geçmesine karşın, Lee'den
cevap gelmeyince tekrar Ismail
Zil'i aradım. Galeria'daki
mağazadan pantolonu istettiğini
söyleyen Zil, "Fabrikanın yaptığı
'318 model pantolonlann
tümünün dikişleri öne kayar
'açıklaması biraz şaşırtıcı.
Fabrikadan böyle biraçıklama
yapılmış olabileceğini
sanmıyorum. Pantolonu alıp,
fabrikaya yollayacağız. Pantolon
elimize ulaşır ulaşmaz da
tüketiciye yeni bir pantolon
vereceğiz" dedi. Mavi Ege,
umanm kısa bir süre içinde,
tüketici memnuniyetinin önemini
benimser ve uygulamaya geçirir.H
BENCE
İZZETTİN ÖNDER
Tükenmeyen İştahGeçen haftaki yazıda vermış olduğum söze sadık
kalarakaynı konuyu, son Vergi Yasası'ndan iki pasaj-
la sürdürmek niyetindeyim.
Birinci pasaj, "Aktif değerierin yeni olmasından
maksat, bunlann yurtiçinde veya dışında daha önce
hiçbir şekilde kullanılmamış bulunmasıdır. Yurtdışın-
da kullanılmış olsa dahi Hazine Müsteşarlığı'nca uy-
gun görülen makine ve tesislerin ithaii halinde, bu ak-
tif kıymetler yatınm indirimi uygulaması bakımından
yeni addolunur."
Bu pasajın hikâyesi 1964'lere kadar uzanmaktadır.
İthal ikameci politikaların uygulanmaya başlandığı
dönemlerde yatınmcılara, yaptıklan yatınmlann ma-
liyetlerini, belirli oranlarda, ileriki yıllarda sağlanacak
gelirierden indirilmesi olanağı sağlanmıştı. Ancak bu
hükmün uygulanabilmesi için yatınmın yeni olması
koşulu aranıyordu. Böylece, yatınmcılann yeni tek-
nolojilere yönelmeleri hedefleniyordu. Bu yapılırken
aslında, yatınmcılann maliyeti yaygınlaştınlarak tüm
topluma yıkılıyordu. Ne var ki 1980 politikalan ile baş-
layan yozlaşma, maalesef, son yasaya da yansımış
bulunmaktadır. O da şu: Artık yatınmlann yeni olma-
sı gerekmemektedir. Bu değişiklik ile ileri ülkelerin
terk ettikleri teknolojiye ait makineler ülkeye girdi ve
bundan sonra da girecektir. Bundan da önemlisi,
bunlann maliyeti de yine yaygınlaştınlacaktır.
Böyle bir politikada toplumun, ülkenin bir yaran
var mı? Hayır, toplumun bundan hiçbir yaran olma-
dığı gibi tam tersi, toplum, hızla ilerieyen teknoloji kar-
şısında yenik düşmektedir hem de bedelinı de yük-
lenerek! Diğer taraftan, bu politikalardan birileri ya-
rar sağlamaktadır. Tüm bu süreci işleten çatı ise ya-
sal düzenleme ile gerçekleştirilmektedir. Işte taraflar
bunlardır! Teşvik ve destek politikalannın amacı ve
özü ile ilgili bilinmesi gereken gerçekler bunlardır!
Ikinci pasaj: "1.1.1994-31.12.1998 tarihleri ara-
sında uygulanmak üzere, tam mükellefiyete tabi ku-
rumlann iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin
satışından doğan kazancın, satışın yapıldığı yılda ku-
rum sermayesine ilave edilen kısmı, kurumlar vergi-
sinden müstesnadır."
Bu pasaj hükmü ile geçen yıl ödenmiş olan olağa-
nüstü vergiler, üstü kapalı olarak kurumlara iade edil-
mektedir. Nereden bakılırsa bakılsın hatalı bir mad-
de! Geçmişe yürütülen bir hüküm olarak hatalı, öz-
varlıklardaki net artışın vergilendirilmesi ruhuna ay-
kınlığı itibanyla hatalı, vergi adaleti açısından hatalı!
Bu madde, toplumun ve ülkenin yaranna mı? Koca-
man bir hayır! Pekiyi, bu madde kimin işine yanyor?
Keza, bu maddeyi kim yasalaştırdı? Bu sorulann ce-
vaplan ise açıktır! Bu maddeyi böylece yasalaştıran-
lar, aynı dönemde ciddi maliyetleryüklenmiş olan di-
ğer gruplara ne yapmaktadır? Cevap, yine kocaman
bir hiç!
Şimdi meseleye biraz da şöyle bakalım. Bir yan-
dan piyasa ekonomisini savunuyorlar, diğer taraftan
devlet kanalı ile akıl almaz kaynaklan çekiyorlar. Teş-
vik ne demektir? Teşvik; bir üretim ünitesi veya sek-
törüne, piyasanın sağladığı kaynaklar dışında kaynak
sağlamak demektir. "Devlet, popülist politikalardan
vazgeçsin" diyerek program hazırlayanlar, teşvikler-
den, yani hiçbir karşılığı olmadan, toplumdan yapı-
lan aktarmalardan vazgeçmemektedir.
Sermaye güçlenip tekelleştikçe, artık silaha gerek-
sinme duymamaktadır. Bunun en belirgın örneği, 5
Nisan Kararlan'dır. 5 Nisan Kararlan, bir bakıma, 24
Ocak Kararian'ndan daha ağırdır. Ama bu iş için si-
lah kullanılmadı. Çünkü sermaye artık hâkimiyetini i-
lan etmiştir. Şimdiki mücadele, sermaye içi çekişme
ve çatışmaları yansıtmaktadır. Şimdi sermaye içinde
güçlü olan kesim, devleti yanına almaya çalışmakta-
dır. Buradakı amaç, ücretleri bastımıak ya da vergi
avantajı sağlamak dışında, bunlardan da önemli ola-
rak kredi vb. gibi kaynaklara uzanmaktır.
Asıl yiyicilerin, bu yiyici takımının işini kolaylaştıran
ve doğal olarak kendi hissesini de alan çevrelerin
kimler olduğu tartışılabilir de kesin olan şu ki yenilen
kaynaklar toplumundur. Toplumun kaynaklan, toplu-
mun geleceği hem de sapına ve çekirdeğine bakıl-
maksızın yenilip yutulmaktadır. Böyle bir sofraya ku-
rulanlara ise "Afiyet olsun!" denemez.
Soysal'dan özelleştirme uyansı:
Pendik Tersanesi
yabancılara satılacak
ANKARA (Cumhuriyet
Bfirosu) - Özelleştirme lda-
resi Başkanlığı (ÖlB) tara-
findan satış ilanı verilen
Pendik Tersanesi'nin Doğu
Akdeniz'in ikinci büyük
gemi yapım yeri olduğuna
dikkat çeken CHP Ankara
Milletvekili ve Dışışleri es-
ki Bakanı Mümtaz So>sal,
**tersanenin yabancılara ge-
çebüeceği" uya-
nsında bulundu.
Soysal, Hürri-
yet'ın dünkü sa-
yısuıda yer alan
makalesinde,
hükümetin 5 ni-
san kararlan çer-
çevesınde, Ha-
liç, Camialtı ve
Alaybey tersane-
Aiayoeyıersane- Sovsatuyznh.
lennın zarar et- • J
tikleri gerekçesiyle kapatıl- tarma programlanna karşın,
Pendik Tersanesi'nin Do-
ğu Akdeniz'in en büyük ge-
mi yapım ve bakım kurulu-
şu olduğunu belirten Soy-
sal, tersanenin 300 metre
uzunlukta gemileri alabile-
cek kadar büyük kuru ha-
vuzu ve 170 bin dedveyt
tonluk gemileryapabilecek
donanımı bulunduğunu
kaydetti. Bu büyüklükteki
bir tesisin yerli gi-
rişimciler tarafin-
dan alınmasının
olanaksız olduğu-
na da vurgulayan
Soysal, Pendik
Tersanesi'nin
abancılann eline
geçeceği uyan-
sında bulundu.
Hükümetin,
Boğaziçi'ni kur-
masının programlandığını
anımsattı. Yazısında,
ÖtB'nin Pendik Tersanesi
ve Motor Fabrikasını satışa
çıkarttığına dikkat çeken
Soysal, "Saöş Kstesine Pen-
dik Tersanesi ve motor fab-
rikasının konması, gerçek
amacı açıkça göstermekte-
dir; Tersaneler ve fabrika
para buhnak için saühyor"
değerlendirmesinı yaptı.
Istinye Tersanesi arsasının
da satışa çıkanldığına dik-
kat çeken Soysal. hüküme-
tin tersaneleri sarma politi-
kasına şu eleştirileri getir-
di: "Tersane kaparmak ve
satmak. denize, denizciliğe
ve dolayısıyla üç tarafi de-
nizlerle çevrili olduğu sakız
çiğner gibi söylenen bir ül-
keye ihanet degildir de ne-
dif?"
ABD-Japonya ticaret
görüşmeleri sonuçsuz
CENEVRE(AA)-ABD
ile Japonya arasında, oto-
mobil ve parça pazannın
Amerikan ürünlerine açıl-
ması konusunda sürdürü-
len görüşmeler başansız-
lıklasonuçlandı.
Dünya Ticaret Örgütü
(WTO) çatısı altında Ce-
nevTe'de sürdürülen görüş-
melerin ardından iki ülke
yetkilileri yaptıklan açık-
lamalarda, eski tutumlannı
sergilediler. İki ülke yetki-
lileri, şu an WTO çatısı al-
tında istişare görüşmeleri
planlamadıklannı kaydet-
tiler.
ABD Ticaret Elçisi
Andrew Stoler, yaptıgı
açıklamada, ülkesinin W-
TO kurallanna tümüyle uy-
duğunu söyledi. Stoler, ül-
kesinin otomobil ve parça
pazannı Amerikan ürünle-
rine açma konusunda Ja-
ponya'nın gösterdiği istek-
sizlik karşısında, hayal kı-
nklığina uğradığını bildir-
di.