28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• 14 HA2İRAN 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Moğultay, cumhuriyet savcılarını uluslararası sözleşmelerin iç hukukta uygulanması konusımda uyardı: ILO sözleşmelerine uyıılsıııı• Moğultay'm cumhuriyet başsavcılıklanna gönderdiği . genelgede, kamu çalışanlanna örgütlenme özgürlüğü tanıyan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerinin 'kanun hükmünde' olduğuna ilişkin Yargıtay karan örnek gösterildi. GÜNEŞ GÜRSON ANKARA - Adalet Bakanı Mehmet - Mogultay, cumhunyet başsavcılıklan ve •'- mahkemeleri, "mennırseııdikalannaiBş- kin yorumlann. onaylanan uluslararası sözleşmeierie yapüması" konusunda ge- nelgeyle uyardı. Dışişleri Bakanı Erdaltnönü'nünBaş- • bakan Yardımcısı oldugu dönemde ya- yunladığı genelgenin ardından, Moğul- tay da yargı organlannın memur sendika- "" lan konusundakı "yorunı farkhhklarmı" - gidermek üzere bir genelge yayımladı. Cumhuriyet başsavcılannı, uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin iç hukukta uy- gulanmasında "hassasiyet göstermeteri" konusunda uyaran Moğultay, genelgesin- de. kamu çalışanlanna örgütlenme öz- gürlüğü tanıyan Uluslararası Çalışma Ör- gütü (ILO) sözleşmelerinin "kanun hük- münde" olduğuna ilişkin Yargıtay kara- nnı ömek olarak gösterdi. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış llişkiler Genel Müdürlüğü'nün "tnsan haklan hukuku ve buna ilişkin utuslararası bdgderin Türk hukukunda- Id yeri" konulu genelgede, insan haklan hukukunun kaynağını oluşturan ve Tür- kiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleş- melerin Türk hukukundaki yeri ve değe- ri konusunda "farkh yonımlar yapüdığı iztenimi ediniküği" kaydedilerek ulusla- rarası anlaşmalann "kanun hükmünde oiduğu" vurgulandı. Danıştay 12. Dairesı ile Yargıtay 1. Ce- za Dairesf nin uluslararası anlaşmalann iç hukukta uygulanmasını öngören ka- rarlannın da yer aldığı genelgede, me- mur sendikalannın tüzel kişılik olduğu- na dair Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin ka- ranna değinildı. Genelgede, "Sörieşme- terin uygulanmasında azami hassasiyetin gösterümesi, anayasamızın 2. maddesin- de ifade olunan insan haklanna saygılı hukuk devletinin gereğktir" diyen Mo- ğultay, genelgede memur sendikalan ile ilgili olarak şu örneği verdi: "(Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 11.07.1994 jfinlfi karannda Sendfka Özgüriüğü ve Orgüt- lenme Hakkuun Korunmasına tlişkin 87 Sayıh Sözleşme, 3847 sayın kanunla; ke- za_ Kamu HizmetindeÖrgütlenme Hak- kının Korunmasına ve tstihdam KoşuUa- nnın Belirlenmesi Yöntemlerine tlişkin 151 Sayılı Sözleşme de 3848 sayılı kanun- la, TBMM'ce 25.11.1992 günü onaylan- mış veher iki kanun da 11.12.1992 tari- hindeyürürlüge gimıiştir. Anayasanuı 90. maddesi uyannca, usulüne göre yürürlü- ğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar, kanun hükmündedir. Bu dunımda, \ uka- nda belirtilen ve onaylanan sözleşmeier, iç hukukumu/Ja bfitfinleşerek baglaytcı- lık kazanmışür. Hal böyle otduğuna göre, >asa koyucunun onayladığı sözkşmelene kural olarak devlet memurlanna sendika knrma hakkını verdiği ve memur sendt- kalanna da tüzel kişilik tanıdıg) kabul edflmeli ve memur sendikalanna ilişkin yonımlar, söz konusu onaylanan sözleş- melerle >apılmalıdır. tç hukukumuzda halen memur sendikalaruun kurulması ve özcOikfc sendikal haklanyia ilgili bir düzenleme yapdmamış olması da kuruJ- muş olan sendikanın tüzel kişilik kazana- mayacağı şeklindeyonımlanamaz) denil- meksuretiyle, uluslararası antiaşmalann iç hukukumuzdaki yeri ve değeri konusundaki yukandaki görüsler somııt- laşmaktadır." Içişleri Bakanlığı, memurlann sendika kurrnasının "anayasal bir hak" olduğu- nu ve bu konuda "acüen yasal düzenleme yapılmasızorunluluğu" bulunduğunu ka- bul ettı. Bakanlık, memurlann sendıka- laşma gırişımlerini yasaya aykın bulan idarenın görevini "mahkemeye başvur- makla" sınırlayan yargı karannı dikkate aldı. Içişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Erol Akdogan. Danıştay 10. Dairesi'nin karan doğrultusunda, bakanlığın memur- lann sendika kurma ve sendikal faaliyet- te bulunmasının mümkün olmadığı yo- lundaki genelgesinin iptal edilmesi ve kamu sendikalannın kayıt ve işlemlenni dûzenleyen yeni bir genelge çıkanlması gerektığını bıldirdi. Geri sayım başladı eylMemurlar için halktan destek istedi em • Kamu çalışanlan, dördüncü Ankara ° eylemi için geri sayımı başlattı. 31 memur sendikası halka 50 bin bildiri dağıtarak, : mücadele programmı açıkladı ve • kamuoyundan destek istedi. ~ Haber Merkezi - 300 bi- "ni aşkın kamu çalışanı, 4. .Ankara yürüyüşü ve oturma c eylemi içın, geri sayımı baş- ' lattı. 31 memur sendikası, "dün Ankara'da halka 50 bın '.bildiri dağıtarak, mücadele ' programını açıkladı ve ka- ,'muoyundan destek istedi ' Kamu Çalışanlan Sendika- ." lan Konfederasyonlaşma : Kurulu (KÇSKK) Sözcüsü ve Eğıtim-Sen Genel Başka- c nı Yıkünm Kaya. "Bizim için "artık geri sayım başlanuşur. Yol yakınken. siyasi iktidan •"bir kez daha uyarmak istiyo- ' nım. Bu tavırlanndan vaz- geçsinler. İstediklerimizi ka- bul etsinler" dedı. Ankara'daki memur sen- . dikalannın genel başkanlan, eyiem takvımini ve hedefle- rini, dün Ankara'da basına "•verdiklen yemekte açıkla- dıktan sonra, Kızılay'da hal- ka bildiri dağıtular. Yıldınm " Kaya, basına yaptığı açıkla- mada, yanndan itibaren Tür- kiye genelinde kamu çahsan- lannın ayağa kalkacagını be- lırterek "Bundan hiç kimse- nin kuşkusu olmasın. İnsan- ca bir yaşam ve çahsma hak- kını elde etmek için, kurdu- ğumuz sendikalanmız de- mokrasi dersi \«recektir. Bu -^der».herkeseörnekolsun. Al- dığunız kararlarda, her aşa- mada kamu çahşanlan söz\e karar sahibiobnuştur. Iştebu yüzden, mücadelemizin gii- cü, gün geçtikçe artmakta- dır" dıye konuştu. Bıldınle- rinde, toplusözleşme ve grev haklannın seçün meydanla- nnda, seeim yatınmı olarak kullanılmasını eleştıren ka- mu çalışanlan, sendikalan ortadan kaldırmaya yönelık gırişimlere son verilmesinı istediler. Bıldıride, kamu çalışanla- nnın ısteklen şöyle sıralandı: - Sendikal hak ve özgür- lükler mücadelemızde bıze yönera'len baskılann son bul- ması, bugüne kadar verilen cezalann kaldınlması, sür- günlerin durdurulması, mağ- dur olan arkadaşlanmızm görev yerlenne ıade edilme- - Siyasi iktidann yargı üzerindeki baskısuıın kaldı- nlması ve yargının siyasi ka- rar vermesinın son bulması. - Anayasa komısyonunun kabul ettığı, sendikal hak ve özgürlüklen yok sayan, top- lusözleşme ve grev içerme- yen anayasa değişıkliği mad- desınin geri ahnması. - 12 Eylül Anayasası'nm toptan kaldınlması, özgûr bir ortamda, demokratik bir ana- yasanın tartışmaya açılması. Eyiem programı KÇSKK'nin mücadele programına göre yann saat 12.30'da Yüksel Cadde- si'nde toplanacak olan sendi- ka yönetıcılen, saat 13.00'te Güvenpark'ta basın açıkla- ması yaparak, oturma eyle-' mini başlatacaklar. Ankara Demokrası Platformu da 31 sendika genel başkanının oturma eylemını, şenlik dü- zenleyerek destekleyecek. Gece de devam edecek olan oturma eylemi, 16 haziran cuma günü saat 20.30'da ka- mu çalışanlannın mücadele- sıni anlatan slayt göstensi ile sürecek. Fıili mücadeleleri 5. yılını dolduran kamu çalı- şanlannın, oturma eylemini desteklemeye yöneliİc 4. An- kara yürüyüşü, Samsun, Ma- latya, Istanbul, tzmırve Mer- sin illeri başta olmak üzere, ülkenın her bölgesınden kit- lesel olarak başlatılacak. 17 haziran cumartesı günü baş- kente varacak olan memur- lar, Hipodrom Alanı'nda karşılanacak. Eyiem süre- since kamu çalışanlannın ai- lelerinın yanı sıra işçi sendi- kalan, meslek odalan ve de- mokratik kıtle örgütlerinın de destekleyeceğı oturma ey- lemine, tstanbul'da Özgürlük Kitabı'na ımza atan aydınla- nn da destek için katılması yönünde girişimlerde bulu- nulduğu belirîendi. Öte yan- dan'kamu çalışanlannın ka- ran nedenıyle, Olağanüstü Hal Bölge Valiliğı kapsanun- daki illerde, 15-18 haziran tarihleri arasında memurla- nn il dışına çıkmasının ya- saklandığı ılen sürüldü. Operasyon 16 PKK'Iİ terörist öldürüldü • Tuncelı, Hakkâri, Diyarbakır ve Mardin illerinde güvenlik güçleriyle gerçekleştirilen operasyonlarda dün de toplam 16 terörist ölcürüldü. Haber Merkezi (Cum- huriyet) - Tunceli'de önce- ki ıkşam 18 güvenlik gö- re\iisinin PKK'liler tara- fuıian pusuya düşürülerek ş e h t edilmesmden sonra bölgenin tamamında geniş çajlı operasyon başlatıldı. Tuıceli, Hzkkâri, Diyarba- krrve Marcin illerinde ger- çelleştiriJeı operasyonlar- d a dün de »plam 16 terö- risöldürüklü. vlmanjj'nın Aşağı Sacsonya Eyaleti hüküme- ti , ddığı yeni bır kararla sı- ğrırma ba>vurulan kabul e<dlmeyer,bölücülerin sı- n ı d 4 ı edihıeyeceğini bil- didi. , •jnceki pin 18 güvenlik jg<&evusinıpusuya düşüre- Ş*st öldüra grubun başın- dLaapi^K'mı tkinci adamı »lrngu öie sürûlen ve 'ParmaksızZeki' kod adıy- la tanınan Şemdin Sakık'ın bulunduğu ıstıhbaratlan üzerine, bölgeye çok sayı- da özel eğitilmiş komando ve asker gönderildi. Dünden bu yana güven- lik güçleri ile teröristler arasında şiddetli çatışma- lann yaşandığı Pülümür, Kutuderesi ve Ahvanos bölgesinde 7 PKK'linin öl- dürüldüğü bildirildi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açık- lamaya göre, güvenlik güç- lerince sürdürülen operas- yonlar sırasmda Hakkâ- ri'm'n Yüksekova ilçesi Dereiçi ve Taşyazı köyle- rinde 5, Diyarbakır'm Çı- nar ilçesinde 2 ve Mar- din'in Yolbaşı Köyü'nde 2 olmak üzere toplam dokuz terörist öldürüldü. Destekçiişçiyepoüsten müdahale tstanbul Haber Servisi - Eminönü Belediyesi'nin işten attığı 265 işçınin beledıye önünde başlattıklan direniş 30. gününü doldurdu. Direnişteki işçilere destek vermek için Edirnekapı'daki Temizlik ve Fen tşleri Müdürlüğü önünde toplanan işçilere polısin müdahale etmesi sonucu 10 işçınin hafıf şekilde yaralandığı belirtildi. Olaydan sonra Genel Iş Sendikası 7 nolu Şube Başkanı Erol Eldci ve üç arkadaşı gözarrma alındı. Eminönü Belediyesi başkanlık bınasmda görevli polis memuru Mustafa Hazar'ın, "silahını temizlerken' kendini yaraladığı öğrenildi. Eminönü Belediyesi'nden atılan işçilerin, işlerine geri dönmek için belediye önünde aileleriyle birlikte başlattıklan oturma c>lerru 30. gününu doldurdu. Dün ışçilen ziyaret eden DİSK. başkanlar kurulu üyeleri, işçilerden serinkanlı ve sabırlı davranmalannı istedi. DtSK Genel Sekreteri Mehmet Ata>, "Burada \erdigimiz ekmek mücadelesklir. Bu eylemimizde biz hakbyız. Belediye başkanının burasını babasının çifUigi gibi kuüaıunasına izin vermeyeceğiz^ dedı. Mehmet Atay, DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'ın, dün sabah Edimekapı'da meydana gelen olay sonrasında gözaltma alınan Erol Ekici ve üç arkadaşmın serbest bırakılması için görüşmeler yaptığını ve bu nedenle ziyarete gelemediğini söyledi.Tüm Bel Sen 1 nolu şube sekreteri Şehmuz EroL Eminönü Belediye Başkanliğı'nın memurlara baskı yaparak, 10 gün mazeret ızni almalannı istedığini ve bunun için bir kağıt imzalatmaya çalıştiğmı öne sürdü. (MEHMET DEMİRKAYA) İki gün sürecek olan 'Türk Hukukunda Kadın' sempozyumu başladı 6 Kadınlar toplıımuıı her alanında yer almah 9 tstanbul Haber ServisJ- Başbakan Tansu ÇüTer, kadının her alanda yer alrnadığı bir toplumda çağdaşlaşmamn ve ilerlemenin sağlanamaya- cağına, demokrasinın de kök salamayacagına i- nandığını belirterek "Kadınlanmıa 2000'li yıl- lann Türidyesi'ne varaşır bir konuma getirroek en öncdikU hedefimizdir" dedı. Başbakan Çıller, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile Türk Hukukçu Kadmlar Derneğı taranndan düzenlenen 'TürkHukukunda Kadın' konulu sempozyuma gönderdiği mesajda şu görüşlere yer verdi: "Kadmm her alanda yer almadıgı bir toplum- da çağdaşlaşmamn ve ikTİemenin saglanamay a- cağîna, demokrasinin de kök salamayacagına i- nanryonım. Kadmlanmızı 200fl'İi yıllann Türidyesi'ne yaraşır bir konuma getiımek en öncetikli hedefimizdir. Geleceğin örnek ve önder Türkryesi'ni yaraürken eibette kadınlanmız da sosyaL kültüreL ekonomik ve siyasal alanlardaki yerlerini hak ettikieri şeküde aimalıdırlar. Çagdaş ve geüşmiş Türkiye'ye hep birtikte, kadın-erkek el ele, omuz omuza vererek,çahşarak, eşh olarak, pavlaşarak uiaşacagB." fki gün sürecek sempozyumun açılışında konuşan Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Omer Faruk Baürei de, Türkiye'de kadının layık olduğu yen aldıgını belirterek "Türkiye'de kadın- la ilgffi hukuki altyapıda a> runcılık yoktur. Sonın, kadının egitinıindc. kamu ve özel kesimdeki yöne- tim ve karar mekanizmalanndaki yerinde dügümlenmektedir. Kadmlarm yasama görevin- den başlayarak ülkenin siyasal veekonomikyöne- timinde söz sahibi olma savaşımı bulunmaktadır" diye konuştu. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fehim Üçıştk da, genç çocuklu hanım- lann part-time iş talebinde bulunabilmesi, an- nelere belirli dönemlerde çocuklanyla il- gilenebilmeleri için eğitim parası verilmesi ve evlenecek genç kızlara 'çeyiz kredlsi'açılması gerektiğini belirtti. Açılış konuşmalannın ardm- dan yapılan 'Kadmın Eğhimi ve Hukuld Sonuçlan' konulu oturumda konuşan Türk Hukukçu Kadmlar Derneği Başkanı Avukat Nazan Moroğlu, Türkiye'de kadınlann en büyük sorununun eğitim eksikliği olduğunu vurgula- yarak, kültürlü. eğitimli ve aydm kadınlann toplumun çağdaş uygarlık yolunda ilerlemesinin başlıca itici gücü olduğunu dile getirdi. Türkiye'de okur-yazar olmayan kadınlann o- ranının yüzde 28 olduğunu anlatan Moroğlu, kadınlann eğitimsiz kalmasının başlıca nedeninin erken evlılikler olduğunu ifade ederek "Bunun için, Medeni Kanun'da e% lilik yaşıyla ilgili madde degiştirilerek. evlilik yaşının alt sının erkek ve kadın için 18 yaş olarak kabul edilmelidir" dedi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Osmanirdan Osmanlıcı'ya TokatL Osmanlı hanedanının son ismi, Orhan Osmanlı- oğlu. Geçen yılın başında, Türkiye'deki tanınmış birşe- riatçıya yolladığı mektupta şu satırlar vardı: "Ardımda bıraktığım 85 senelik maziyi düşündü- ğümde, hilafet konusunu gûndeme getiren şahıs- lann daima başka memleketlerin menfaatine hlzmet eden kişiler olduğunu hatıriamaktayım. Yanm asır- dan beri, bu gibi teşebbüslere alet edilme girişim- leriyle birçok defalar karşılaştım, hepsini reddettim ve edeceğim." Ve mektup şöyle noktalanıyordu: "Sizler gibi aile dışından kişilerin adımıza yaptığı garip teşebbüsleri s/eyakıştjrmalan tel'in ediyorum." • • • Hitter'in "propaganda nazın" Göbbete'ti. Erba- kan'ınki de Hasan Hüseyin Ceyian... Yöntemleri arasındaki benzerilkler ıse çarpıcı. Mussolini çağdaş insanın "hayret verecek ka- dar"inanmaya hazır bir yaratık olduğunu söyiüyor- du. Bir yalan ne kadar çok yinelenirse, insanlarda "doğnj"olduğu inancı o ölçüde artardı. Göbbels'in çıkış noktası bu oldu. Şimdi de Sayın Ceylan "aynı yo/"un yolcusu... O yolun nereye götürdüğünü tarihe sormak gereğini btleduymadan... Kendi ideolojisi uğruna Osmanlı'yı kullanmayaça- lışıyor... Mustafa Kemal'i Samsun'a götüren gemi- nin transatlantık olduğu savlan, kargalan da güldü- recek hale mi geldi? Çek dosyadan bir yenisini... Tıpkı Göbbels gibi... Halka yalan üzerinde düşün- me fırsatı vermemeli! Söylediklerine inanç mı azaldı? O çanağa tüküre- nin sadece sen olmadığını kanıtlamaya çalış: "Sultan Vahdettin böylesine önemli bir kahra- man. 2. Cumhuriyetçiler, Vahdettin'inkahraman ol- duğunu anladılar. Can Dündar, Fatih Çekirge ve Mehmet Altan da aynı görüşte." Arkasından, Kültür Bakanlığı Müsteşan'nı işe bu- laştır. Prof. Emre Kongar'ın da "tarih kitaplannda Atatürit'le ilgili yazılan bazı şeylen'n doğru olmadı- ğını" söylediğini söyle. Üstüne üstlük, bir de kendisine "teşekkür" et... Dündar ile Çekirge'yi bilmem ama... Hadi baka- lım, Kongartemizleyebilirsetemizlesin böyle bir "//- tifam ••• Osmanlı'da her şey iyiydi; Atatürk geldi, bozdu (!) Cenap Şehabeddin'in sözünü yazıp tüm duvar- laraasmalı: "Tariheyalan söyletilebilir, çünküölüter konuşamaz!" 16. yüzyılda, Takiyüddin'in kurduğu ilk gözleme- vi, Şeyhülislamın fetvası ileyıkılmadı mı? Müslüman Osmanlılann da basımevini kullanabilmeleri için, Şeyhülislam fetvayı Gutenberg'den (1450) ancak 270 yıl sonra vermedı mi? Oysa itk basımevi Osmanlı'ya, "Müslüman olma- yan kullar"\n yararlanması için, Gutenberg'den az sonra gelmemiş miydi? Padişahın baş çevirmeniAli Bey'in Incil çevirisi orada basılmamış mıydı? Astronomi ve tıp, Osmanlı'da "yarahı bilim" sayıl- mak için, acaba neden 18. yüzyıla kadar bekledi? Felsefe, Osmanlı'da niçin hep "zarariı" sayıldı? Özal'ın bakanlan, acaba niçin felsefeyi 21. yüzyıla girerken bile zarariı saydılar? Kopemik güneş sistemini 1543'te aydınlattığı hal- de, Osmanlı niçin, 1800'lerde bile, dünya merkezli güneş sistemini okutuyordu? Diyorum ki: Numaracı CumhuriyetçiTV'ciler... Din- sel "cemaat" temsilcilerinı, tarikat şeyhlerini, RP'nin "propaganda nazın'rv ve de cümle yakın ve uzak numaracı akrabalannı yanlanna alsalar... Tarih Ku- rumu'nun fetvacılannı da kapının yantna oturtsalar... Osmanlı'nın karanlık dönemlerini aydınlatacak prog- ramlar yapsalar, fena mı olur! Hele bir de Osmanoğlu'nun, "daima başka mem- leketlerin menfaatine hizmet eden kişiler" sözüne ışık tutsalari." ••* Işte Osmanlı!.. Işte Osmanoğlu!.. Işte Yeni Os- manlılar!.. Ve işte, yanlışlan değil doğrulan öğreten imam okulu öğrencilerinin ortak sloganı: "Dinimi öğrene- ceğim ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kurtaracağım!" Acaba kimlerden?!.. 'Grev hakkı verilmezse sonuçlan sert olur' GÜNNURtLHAN Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfederasyonlaşma Kurulu dönem sözcüsü Yıldınm Kaya grev ve toplu sözleşme haklannı kullanmalanna kimsenin engel olamayacağmı belirtti ve "Eğer iktidar 25 yıl öncesinin 15- 16 haziranını tekrariamak istiyorsa kamu çalışanlan aynı gelenekle yanıt verir ve sonuçlanna da katlanır" dedi. Kamu çalışanlan grev ve toplu sözleşme haklannı kullanabilmek için yann eyleme başhyor. Eyiem öncesinde Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfederasyonlaşma kurulu çatısı altında toplanan 31 sendikanın dönem sözcülüğünü yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Yıldınm Kaya sorulanmızı yanıtladı -Kamu çaüşanlan sendikalan beş yıldır sürdürdükleri mücaddey le ne elde etti? KAYA: Kamu çalışanlan beş yıl önce fiili-meşru mücadeleye dayanarak ve ağır bedeller ödeyerek sendikalannı kurdu. Biz 1990 yılmda Anayasa ve Uluslararası sözleşmelerden doğan haklannuzın var olduğunu biliyorduk, sendikalanmızı da bu bilinçle kurduk. Ancak ülkemizde siyasal iktidann haklan görmemezlikten gelme gibi bir alışkanlığı olduğu için, bilinç yaygınlaşmamıştı. Kamu çalışanlan sendikalannın mücadelesi bu bilinci açığa çıkarttı. Sendikalanmızın yasallık tartışmasını 1991 ve 1992 yillannda tamamladı. 1993'te sendikalanmızı tanıyan yargı kararlan, imzalanan ve mecliste onaylanan ILO sözleşmeleri, ardından o dönemin başbakanı Erdal Inönü'nün imzasıyla çıkartılan ve çalışmalanmızın engellenmemesini isteyen Başbakanlık Genelgesı, 'yasal olup olmama tartışmasını' bitirdi. Kamu çalışanlannın şimdi sorunu, toplu sözleşme ve grev hakkuıı kullanabilmek. Biz 20 Aralık ve 20 Nisan'da görüldüğü gibi grev hakkımızı da fiili olarak kullandık.Tüm Belediye Memurlan Sendikası ise bu süre içinde toplam 133 ayn toplu sözleşme imzaladı. Bunlardan bir kıstnı belediye • Grev ve toplusözleşme haklannı kullanmalanna kimsenin engel olamayacağmı belirten Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfederasyonlaşma Kurulu dönem sözcüsü Yıldınm Kaya, 'Eğer iktidar 25 yıl öncesinin 15-16 haziramnı tekrarlamak istiyorsa kamu çalışanlan aynı gelenekle yanıt verir ve sonuçlanna da katlanır' dedi. yönetimleri değişmiş olmasına karşın hâlâ uygulanıyor. Bu gelişmeler kamu çalışanlannda ve kamuoyunda "grev ve toplu sözleşme haklanmızın bulunduğu" düşüncesini de yaygınlaştırdı. -Şimdi isteğiniz ve hedefiniz nedir? KAYA Biz sendikalanmız aracılığıyla toplu sözleşme dönemine girdiğimizi ilan ettiğimizde. iktidar bu mücadelenin öniinü kesmek için siyasi bir karar aldı Dedikleri de şuydu: "Biz kamu çalışanlannı dizginlemek için mevcut haklannın gerisinde bir yasa çıkartalım, sonra da dıyelim ki 'sizin zaten toplu sözleşme-grev hakkımz yoktu. Sendika hakkınızı da işte veriyoruz." Şimdi çözüm bekleyen sorunbu. Biz de diyoruz ki: siz bize hiç bir şey vermediniz. Bu haklanmız zaten vardı. Şimdi onlan elimizden sadece bızi ezerek alabilirsiniz. Kamu çalışanlan son derece kritik bir dönem yaşıyor. Biz kazandığımız haklanmızı kesinlikle ama kesinlikle geri vermeyeceğız. Bu bizim Anayasa'dan, uluslararası sözleşmelerden doğan hakkımızdır. Eğer gerekiyorsa kamu çalışanlan bu uğurda yeni bir 15-16 Haziran yaratacaktu'. Biz işçi sınıfının bir parçasıyız ve bu geleneği kullanınz. Eğer bize 25 yıl öncesini tekrarlatmak istiyorlarsa biz bu mücadeleyi veririz ve bedelini de öderiz. -Anayasa Komisyonu'nun Anayasa Degişiklik Taslağı ve Tüm Haber- Sen'in kapaülmasına ilişkin yorumunuz nedir? KAYA: Türkiye karanlık birortama sürüklenmek isteniyor. Şeriatçılar diz boyu örgütleniyor. Gericiler, faşistler ülkede cirit atıyor. Sermaye ve emek cephesinin karşısmdaki güçler özelleştirme politikasıyla sistemarik bir saldın içinde. Bütün bunlarla Türkiye yeniden yapılandınlmak isteniyor. Bu süreçte emekçi kitlelerin, özgür demokratik Türkiye talebiyle sesini yükseltenlerin sesi kesilmek isteniyor. Bunun örneği Münır Ceylan'da, Atilay Ayçin'de yaşandı. tşte Tüm Sağlık- Sen Genel Başkanı Fevzi Gerçek'e 20 ay hapis cezası verildi. Düşüncelerini söyleyenler cezalandınlıyor. 'Sistem çürümüştür ve yeniden örülmelidir' diyorlar. Doğru, biz de öyle diyoruz. Ancak bu sistem, bir kez daha sistemi çürütenler tarafmdan değil, emekçi kitleler taranndan örülmeli. tşte bu noktada bizım hak alma eylemlerimiz verilen demokrasi mücadelesine çok ciddi bir katkıda bulunacaktır. Tüm Haber-Sen'in kapatılma karan Hukuk Genel Kurulu taranndan "iç hukukta düzenleme yapılmadığı" gerekçesiyle verildi. İç hukukta düzenleme yapma işi bizim işimiz mi? Siz görevinizi yerine getirmiyorsunuz diye bedelini bize ödetemezsiniz. -Kamu çahşanlan bugün aynı zamanda bir demokrasi mücadelesi verdiginin farkında mı? Bu mücadelesinin olumsuz sonuçlanna katlanabilecck mi? KAYA: Türkiye'de kamu çalışanlannın ekonomik sıkmtısı had safhada. Bizim ekonomik sorunlanmızm çözürnü demokrasi mücadelesiyle birlikte mümkündür. Kamu çalışanlannın bütünü belki bunu tam olarak anlamış değil. Ama kamu çalışanlan sendikalan bunun tamamen farkında ve üyelerine de bunu kavratmaya çalışıyor. Ancak şunu da vurgulamalıyım, kamu çalışanlan bu ülkede sadece kendi ekonomik sorunlannı ve özlük haklannı tartışan ve onu isteyen bir topluluk değil. Bu bilinç var, bizim üzerimize düsen görev ise bu bilinci yaymlaştırmak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle