05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya 9 Yazıışlen Müdürlen. fbrahim Yıldız (Sonımlu). Dinç Tayanç 0 Haber Merkezı Müdûrü Hakan kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Ergun Bakı • Istıhbaral Yalçın Çıkır • F.konomı Bülent Kızınlık 0 Radyo-TV- l'ygar Ercmekttr • Kültür Handın Şenköken • Spor Abdfllkadir Vûcelman 0 Yurt Haberlen Mehmet Sarıç • Makaleler Sami Karaören • Çevın SeyfettİD Turhan • Duzeltme Abdullata Yazıcı • Fotoiraf Erdogan Köseoğhı Yayın Kunılu tlhan Selçuk (Başkanı. Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şûkran Soner. Ergun Baku Dinç Tav anç. İbrahim \ üdız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbav. AnkaraTemsılcısı Mnstafa Balbav • Habcr Müdürü: Doğan Akm Atatûrk Bulvan No-125, Kat.4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 • lzmır Temsılcısı Serdar Kıak,H Zı>aBlv 1352S 2/3Tel 4411220,Faks:4419117 • Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, lnönü Cd. 119 S No 1 Katl, Tel: 3522550, Faks: 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erkut • MEDYA C: • Yönetım Kurahı Koordmatör Ahmet Koruban # Başkanı-Genel Mûdûr Gûlbin Er- Muhasebe Bûleot Yener • Idare duran • Kooıdınatör Reha Işıt- HüsevinGiîrer#tşletme Önder man V Genel Mûdür Yardımcısı- Çelik» Bılgı-l,Iem Nail lnal • Mine Akdağ • Halkla tlışkıler Bılgısayar Sıstem. Mürüvet ÇBer Mûdüıu Mnrten Berksoy Yayımlayan >e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A.Ş Tüıkocağı Cad 39/41 Cığalogiu 14"-kt PK 246 IsJanbuJ Tel (0/212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0/212)513 85 95 11 HAZİRAN 1995 Imsak: 3.25 Güneş:5.24 Öğle: 13.11 İkindi: 17.08 Akşam 20 43 Yatsı: 22.33 MEDVACTCI 5i40753-5i39580-5i38460-6i.Faks 5U8466 1995KPistal • Çeviri Serisi - Film endûstrisine yaptıklan katkılardan dolayı kadınlara verilen 'Kristal Film' ödüllenne bu yıl, Kathleen Kennedy, Sharon Stone, aktris Alfre Woodard, Meg Ryan, yönetmen Gillian Armstrong ve AIDS hastası Elizabeth Glaser layık görüldü. Glaser törenden önce hayatını kaybettiği için ödülü kocası Paul Michael Glaser tarafından alındı. (Resimde Sharon Stone, yapımcı Kathleen Kennedy ile 1995 Kristal Film ödüllerinin dağıtım töreninde görûlüyor. (Fotoğraf: AP) Nasutı dönüyor • HaDerMerkezi-Son25 yılda sadece 55 kişinin izleyerek zirveye ulaşabildiği kuzey rotasını takip eden ve Türk ve Yapı Kredi bayraklannı dûnyanın en yüksek tepesi olan Everest'e diken üiüü dağcımız Nasuh Mahnıki dönüş hazırlığı içinde. Mahruki, planlannda bir değişiklik olmadığı takdirde 12 haziranda (yann) Istanbul'a gelerek, Yapı Kredi Gençlik Festıvali çerçevesinde gerçekleştirilecek Ispanyol Ulusal Balesi'ni izleyecek. Kaçak yapılaşma ve çevre sorunu • GAZİANTEP (ANKA) - Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı Muhtar Küçükkömürcü, gecekondu ve kaçak yapılaşmanın başta gelen ulusal çevre sorunu olduğunu söyledi. Küçûkkömûrcü, gecekondu ve kaçak yapılaşma yüzünden kişi başına dûşen yeşil alanın dünya stardartlanmn altında bulunduğunu kaydederek "Buna karşın politik ve ideolojık girişimlerin çoğu yeşil alanlar ûzerinde" dedi. MHEğitimVakfı Genel Kurulu • ANKARA (AA) - Milli Eğitim Vakfi'nın (MEV) 15. Olağan Genel Kurulu Başkent Öğretmenevi'nde toplandı. Milli Eğitim Bakanı ve MEV Genel Başkanı Nevzat Ayaz başkanlığında toplanan genel kurulda, çahşma ve denetim raporlannın okunmasının ardından yönetim ve denetim kurullannm ibrası yapılacak. MEV 15. Olağan Genel Kurul toplantısı, Vakıf Genel Kurulu seçimlerle sona erecek. Hotel Prmcess Ortaköy • Haber Merkeri- Ortaköy"de ınşa edilen Hotel Prıncess Ortaköy'ûn bu ay sonuna kadar açılacağı bildirildi. Boğaz görüntüsüne hâkım 92 oda, iki king suit, bir junior suit ve bir senior suiti ile 180 yatak kapasitesi olan Hotel Ortaköy Princess'ın modern binasınm dekorasyonu mistik bir tarzda yapılmış. Aynca otel bünyesinde Tûrkiye'de ilk defa olmak ûzere "Fast Food Restaurant", "Rock Bar" ve "Gece Kulübü" olarak hizmet sunacak Rock House Cafe de yer alacak. TarHıi kitaplar korumada • SAFRANBOLU (AA) - Safranbolu'da üç yıl önce tarihi Kazdağlı Camii'nde harap halde bulunan ve aralannda tbrahim Müteferrika'nın ilk matbaa basımı kitaplannın da yer aldıgı tarihi yayınlar, Belediye tarafuıdan koruma alüna alındı, Safranbolu belediye Başkanı Mustafa Eren, koruma alüna alınan 2 bin kitap içinde, matbaayı getiren Müteferrika'nın, 750'ye yakın ilk matbaa harfleriyle yazılnuş kitaplannm da yeraldığını söyledi. Ukrayna ile TURBAN arasında yapılan anlaşma ile getirilen deniz hayvanlan, kötü koşullarda bekletiliyor Marmaris'te yunııs bunahmı• Gösteri amacıyla Türkiye'ye getirilen ve Brigitte Bardot'nun Çevre Bakanı Akçah'yı uyarmasına yol açan 6 yunus ile 2 denizaslanının hiçbir anlaşma yapılmadan Marmarisli girişimci Ahmet Mazgal'a verildiği ve hayvanlann balacılığını üstlenen Ukraynalılann da ülkemizde çahşma izni bulunmadığı belirlendi. tBRAHtVl GÜNEL/ÖZCAN ÖZGÜR Ukrayna hükümeti ile TURBAN arasında yapılan anlaşma sonucunda Marmaris'e getirilen 6 adet yunus ve 2 adet deniz aslamnın kötü koşullarda Marmaris Yat Limanrnda uygun ol- mayan kafeslerde bekletıldığı belir- lendi. Gösteri amaçlı ülkemıze getiri- len afalina (Tursiops truncatus) ve de- nizaslanlannın (Eumatopias jubatus) ise hiçbir anlaşma yapılmadan Mar- marisli girişimci Ahmet Mazgal a ve- rildiği ortaya çıktı. Hayvanlann bakı- cılığını üstlenen Ukraynalılann ise ül- kemizde çahşma izni bulunmadığı be- lirlendi. Unlü Fransız sinema oyuncu- su ve kendi adına vahşi hayvanlan ko- ruma vakfı kuran Brigitte Bardot. Çevre Bakanı RızaAkçata'ya bir mek- Uzmanlarca yapılan biHmsel incdemeierde hayvanlann bulunduklan ortamın uluslararası anlasmalara uygun olmadığı beUrlendt tup göndererek hayvanlann bu şekil- de sergilenmelerini eleştirdi. Bardot, Akçalı'ya gönderdiği mek- tupta, Çevre Bakanlığı'nın dunıma el koymasını ve hayvanlann serbest bı- rakılmasını isteyerek "1960-1992 yıl- lan arasmda yapılan bilimsel araşür- malar gösteri) or ki bu tür hay-vanlann tutsak edümesi, büyûklerin yaşamım 45, küçüklerin vaşamını ise 15 yıl kı- saltmaktadır. Vahşi hayvanlar özgür yaşamak için özgür dogmuşlardır. Siz- den bu konuya duyariı olmanıa bek- lerken Türitiye'nin bu konuda benim ülkemi, IngUtere'yi ve Brezüya'yı ör- nek almasını bekliyorum" dedi. Uzmanlann incelemesi Istanbul Ünıversıtesi Su Ürünleri Yûksek Okulu öğjetim üyelerinden Doç. Dr. Bayram Ozrürk Deniztemiz, (TURMEPA) demeğinden uzman su ürünlen mühendıslen Ayhan Dede ve Emre Erten'in 3-4 hazıran tanhlenn- de yaptıklan bilimsel incelemelerde hayvanlann bulunduklan ortamın uluslararası anlaşmalara ve sağlıklan- na uygun olmadığı belirlendi. Yapılan bilimsel incelemede anlaşmaya göre getirilen 6 yunustan ikisinin akıbetinın ne olduğu bilinmezken Marmaris'te bulnan 4 adet yunus ve 2 adet deniz as- lanında, deride sıynk, yara ve lezyon- lar saptandı. Aynca yunuslann rostum bölgelerinde mantaroluşumu gözlen- di. Hayvanlann çok kötü koşullarda banndınlmalan nedeniyle ise stres al- tında olduklan ve bunun sonucunda agresif davranışlar gösterdikleri sap- tandı. Bılim adamlannın hazırladık- lan raporda, Türk yetkililerinin izin verirken hayvanlann Uluslararası Nesli Tükenen Hayvanlan Koruma Anlaşması (CITES) kapsamına girip girmediği konusunu incelemediği, yi- ne yunus ve foklarda bulunan viral, bakteriyel ve diğer hastalıklar için ge- reken önemi göstermediği belirlendi. Uygun ortam sorunu Bayram Öztürk, yaptıklan incele- melerde, hayvanlann özel testlerden geçmedığini saptadıklannı belirterek "Hayvanlar için uygun ortam sağian- maladır. Söz konusu alan uluslararası standartlara uygun değildir. Bu stan- dartlar petrol kirliliğinin sıfir ohnası, suyun sertliğini belirten PH'nin ise 1 - 7-5 olması. koliform bakteri sayısuun litrede 50 adetin altmda ohnası, su SJ- caklığuun ha> r vunlan rahatsız edecek seviyenin amnda olması ve her şeyden önce saldn, gürüttüden uzak, gemi tra- fiğinden uzak olmayı gerektirir. Mar- maris Limanı ise yoğun bir gürültü al- ündadır. Hayvanlann bakımı, beslen- mesi, yemlenmesi için uygun değfldir" dedi.' Öztürk, hayvanlan doğal ortamabı- rakmamn uygun olmayacağım da öne sürerek "Çünkü bu havvanlar doğal ortamda dünyaya gehnedüer. Doğal or- tamda olduğu gibi avianmayı bikniyor- lar" şeklinde konuştu. Marmaris Be- lediyesi'nin hayvanlann bannması için verdiği limandaki yeni yerin de amacına uygun olmadığmı söyleyen ve hayvanlar için uygun ortam sağla- namıyorsa Ukrayna'ya gen götürül- mesi gerektiğini savunan Öztürk, şu önerilerde bulundu: "Uygun ortam sağlanamıy orsa Uluslararası Deniz Vfe- teriner Grubu ile Malta'ya gönderfle- rek bakımlannın sağtanması en uygun yoldur. Hayvanlar, Marmaris'te kala- cak ise bu hayvantar için en uygun ye- rin Cennet Adası kıyısı (eski Çekek ye- ri) olduğu da belirlenmiştir." LATÎN AMERİKA Adam kaçırma sektörleşiyor • Adam kaçırma olaylanndan en çok etkilenen ülkeler Meksika, Guatemala, Brezilya ve Kolombiya. Bu ülkelerde kaçırma olaylan yılda sekiz bini aşarken, koruma hizmeti veren kuruluşlann sayısı ve kazancı da hızla artıyor. Çeviri Servisi - Güney Amenka'da adam kaçırma olaylan giderek tırmanı- yor. Bir zamanlar. gerilla eylemlerini gerçekleştir- mek için yığınla para dö- ken para babalanna özgü olan kaçırma olaylan gide- rek her tür siyasal ve adi suçlar işleyen çetelerin işi oldu. Kaçırma olaylan genel- likle rapor edilmediğinden, bu konuda kesin istatistik- lere dayanmak çok güç ol- makla birlikte, polis ve özel güvenlik şirketleri ka- çırma olaylannın ülkenin en ciddi sorunu olduğunu dile getınyor. Etkilenen ülkeler Kaçırma olaylanndan en çok etkilenen ülkelerin ise sırasıyla Meksika, Guate- mala, Brezilya ve Kolom- biya olduğu bildiriliyor. Bu ülkelerde kaçırma olaylan resmi olmayan kayıtlara göre yılda sekiz bini aşıyor. Son üç yılda Meksıka'da meydana gelen kaçırma olaylannın ülkede bir sal- gına dönüştüğü dile getiri- liyor. Guatemala'da polis örgütü her hafta altı kaçır- ma olayının kayıtlara geçi- rildiğini vurguluyor. Bre- zilya'nm adam kaçırma merkezi Rio'da ise gün aşı- n adam kaçınhyor. Yine de adam kaçırma olaylannın yanı sıra öteki suçlarda da başı çeken ülke Kolombi- ya. Bu ülkede günde orta- lama 11 kişi kaçınlıyor. Adam kaçırma salgım gi- derek komşulan Venezüel- la, Ekvador ve Panama'ya da bulaşıyor. Adam kaçırma çeteleri- nin en gözde hedeflerini varhklı ışadamlan, çiftlik sahıpleri ve kamu görevli- leri oluşturuyor. Yerli işa- damlan karşılığında yûz- binlerce dolar fıdye istenir- ken, yabancılar için bu miktar bir milyon dolara ulaşıvor. Kazananlar Ancak adam kaçırma- dan kazanç sağlayanlar yalnızca eylemi gerçekleş- tirenler değil. Birey ve şir- ketlere koruma hizmeti ve- ren kuruluşlara bu konuda korkunç bir istem var. Gü- nümüzde Meksika'da 400'ü aşkın bu tür şirket hizmet veriyor. Bu arada kurşun geçirmez araba üre- ticileri de köşeyi dönüyor. Kaçırma ve fıdye konusu- na eğilen sigorta şirketleri- nin de işleri fena sayılmaz. Bu tür poliçelenn maliyeti yılda 60 bin ile 100 bin do- lar arasında değışıyor. Bu nedenle, bu tür sigortaya il- gi gösterenler aynı zaman- da kaçırma olaylanna he- def de olan varhklı kesim. Meksika'da şimdilerde geçerli olan ortalama fıdye tutan 4000 dolar. Bu ülke- de kaçınlan orta sımf iş- adamlan ve aileleri parayı sağlayana dek rehin tutu- luyor. Brezilya'da en çok kaçınlanlar, ellerinde sü- rekli nakit para bulunduran otobûs şirketi sahipleri. Guatemala'nın hedefı ise son derece acımasız: Ço- cuklar. Bu ülkede çocuk- lar, oyun yerleri, parİdar ve alışveriş merkezlerinden kaçınldıktan sonra ailele- riyle iletişim kurulup 1000-3000 dolar gibi bir bakıma düşük bir fıdye karşılığında birkaç saat içinde geri veriliyor. Hazine arazileri kapanın elinde • Hazine arazilerinin, Arazi Kanunnamesi'nden bugüne, çok sayıda yasal dûzenlemeyle bir bir elden çıkanldığım belirten Doç. Dr. Yücel Çağlar, 19 Şubat 1995 tarihinde yürürlüğe giren Hazine arazilerinin satışıyla ilgili yeni yasanın, « bu düzenlemelerin son ömeği olduğunu söylüyor. Turizmde umutlu bekleyiş İstanbul Haber Servisi - Ulkemizin önemti gelir kay- naklanndan biri olan turizm sektörü. yaz aylannın gel- mesiy le ivme kazandı. Ülkemizi en çok tercih eden ül- kelerin başında Bağunsız Devleder Topluluğu geürken Türkiye'ye gelen turist sayısuıda önceki yıllara oranla düşüş gözlendiYaz aylannuı gelmesi, turizm sektörü- nün canlanması yönündeki umudan arttutü. TÜR- SAB'dan ahnan bilgiye göre Türkiye'yi ziyaret eden ta- risderin sayısuıda 1994 >ılma oranla azalma görüldü. 1994 yıtanda ülkemize ilk üç ayda 963 bin turist geür- ken. 1995 yılı ilk üç ayında bu rakam 941 bine düştü. Bağımsı/ De^ leder Topluluğu'ndan 1995 \üı Ocak ve Mart aylannda toplam 279 bin turist gelirken bunu yaklaşık 95 bin turist ile Almanya Lriedi. ASUMAN ABAaOĞLU İZMİR - Kamu yaranna kullanılması gereken Hazi- ne arazileri "kapanın elinde kahyor." 19 Şubat 1995 ta- rihinde yürürlüğe giren "HazineyeAH Arazflerin Sa- bşı Hakkında Kanun" ile Hazine arazilerinin peşin ya da taksitle satışı sûredursun, ashnda bu arazilerin "ulu- fe" veya "sus payı" biçimin- de elden çıkanlması çok da- ha eskilere gidiyor. Kırsal Çevre ve Orman Sorunlannı Araşürma Mer- kezi Başkanı Doç. Dr.Yücel Çağlar, Hazine'nin en bü- yük varsıllıklannın başında gelen arazilerin, Arazi Ka- nunnamesi'nden bugüne, çok sayıda yasal dûzenle- meyle bir bir elden çıkanldı- ğım anımsatıyor. Doç. Dr. Çağlar'agöre 1950'liyıllar- da tanm yapılabilir Hazine arazileri ile orman ve mera- larözel mülke dönüştürülür- ken ne devietin ne de toplu- mun "gıkı büe"çıkmıyor. Talana yeni halka Yıllarca süren bu yıkıma karşı önlem almak yerine, yeni yasalarla hızlandınlıp yaygınlaştınlıyor. Doç. Dr. Çağlar, 19 Şubat 1995 tari- hinde yürürlüğe giren Hazi- ne arazilerinin satışıyla ilgi- li yeni yasayı, bu düzenle- melerin son öraeği olarak nitelendiriyor. Yasaya göre Hazine'nin tanm arazilerini satın almak için "sabşa ko- nu arazinin buhuıduğu köy ya da beldenin nüfusuna ka- yıth olmak, o köyde ya da beldede yeriesik olmak, ya- hut da 3.12.1993 tarihinden önceo köyde herhangi bir ta- şınmaz mala sahip bulun- mak ya da zilyet olarak kul- lanıyor ohnak" gerekiyor. Yine, daha önce Hazine'nin mülkiyetindeki tanm arazi- lerini kiralamış kişiler ile 31. 12.1993 tarihinden önce 10 yıl süre tanmsal amaçlarla kullananlar bu satışlardan yararlanabilecek. Doç. Dr. Çağlar; yasanın, "öncehTdi saün alma hakkı"na ilişkin bölümünûn son derece an- lamlı olduğunu belirterek şöyle diyor: "Yasanuı 8. maddesüıe göre 'Doğrudan satış hakkından yararlanma- mış ve 31.12.1993 tarihin- den önce Hazine'ye ait ta- nm arazilerini kullananlann (hangi amaçlarla kullanıldı- ğı belirtilmiyor) veya bun- lann mirasçılannın; a) taşın- maz malı halen kullanmala- n ve fıilen kullandıklannuı da Hazinece belirlenmiş olan, b) kendilerinin, eşleri- nin ve reşit olmayan çocuk- lanmn adma, aynı yerde, su- lu arazide 40, kuru arazide 100 dönümden fazla arazile- ri olmayan' kişiler, Hazi- ne'nin tanm arazflerini ön- cetOde satan alabilecek. Yasa, Hazine'nin mülkiyetindeki tanm arazilerinin saüşına herhangi bir genişlik kısırJa- masıgetirmediğigibitoprak ve su kaynaklanmn korun- ması yönünden gerekli ön- lemlerin ahnmasından da söz etmiyor." Doç. "Dr. Çağlar, Hazi- ne'nin mülkiyetindeki tanm arazilerini 31.12.1993 tari- hinden önce kiralamış kişi- lerin bu arazileri ihaleye gir- meden, nasıl ve kimin tara- fından olduğu belirtibneyen kişilerce takdir edilecek bir bedel üzennden satın alabi- leceğini arumsatarak "Buy- run devlet eliyle yapılacak olan yasal güvenceİi arazi ta- lanına" diyor. ÇEK-SENET TAHSÎLİ, KÎRACISORUNU, KUMARHANE HİZMETLERİVB ÜZERÎNEAYKIR1NOTLAR , demokrasinin lıizmetiııde!..AYDINENGİN Şu anda okumakta olduğunuz pa- ragrafın ashnda yazıyla ilişkisi yok. Asıl yazı aşağıda. Bu paragraf gaze- tenin yazıişleri yönetimini okuyucuya şikâyet etmek ûzere sonradan yazıl- dı... Sorun şu: Mafya konusunda cid- di bir çözümlemeyi içeren yazmıızı yazdık ve yazıişlerine teslim ettik. Be- cerebildiklerince nazik, iade ettiler. "Abi bu mizah yansı olmuş." dediler, J Biz bu konuda senden ciddi bir yazı istemiştik." Bunlar ya bizden ciddi bir yazı çıkmayacağına hükmettiler (yar- gısız infaz) ya da salt yaznıın başlığı- na bakıp yargıladılar (yargılı infaz) ve geri çevirdiler. Buyrun bir de siz oku- yun ve bir de siz yargılayın. Baştan belirteyim: Tıpkı cuma na- mazı tatilinden yana olduğum gibi mafyadan da yanayım. Mafyanın ülke- miz içinyararh okluğuna inamyorum. Demokratik hukuk devletinde mafya- mn işlevinin ciddiye alınması gerekti- ği kanısındayım. Kanımca; mafya, hu- kuk devletinin somutlanmasına hiz- met etmekte; demokratikleşmeyi ge- liştirmektedir. Dahası, mafya Türki- ye'de demokratikleşmenin bir... bir motor gücüdür. Galiba bu yargımı siz de ciddi bul- madınız, dudak büktünüz. Bence ace- le ettiniz. Buyrun. tartışalım. Hızlı adalet- Demokrasinin gelişmesi; kurumla- nn iyi, sağlıklı ve çabuk işlemesiyle doğru orantıhdır. Demokratik hukuk devletinde hak arayanın, aradığını ça- buk bulabihnesi, aradığına gecikme- den kavuşabilmesi esastır. İyi, çabuk işleyen, sonuca gecikmeden ulaşan adalet olmaksızın demokrasi yürür mü? Peki bugün Tûrkiye'de mahkeme ya da icra daireleri kanahyla, ödenmeyen bir senedin tahsilinin, karşılıksız bir çekin paraya dönüştürülmesinin bir hukuk devletine yaraşır çabuklukta gerçekleşebileceğine inanan var mı aranızda ? Hatta bunun mümkün oldu- ğuna inanan var mı ? Sizi bilmem ama bizim, bunca mes- lek deneyiminden sonra yanıtımız kı- • Bugün Tûrkiye'de mahkeme ya da icra daireleri kanahyla, ödenmeyen bir senedin tahsilinin, karşılıksız bir çekin paraya dönüştürülmesinin bir hukuk devletine yaraşır çabuklukta gerçekleşebileceğine inanan var mı aranızda? O zaman bunlann tahsilini sağlayan özel teşebbüs örgütlenmesini 'çek- senet mafyası' diye karalamak niye? sa ve kesin: Yok! O zaman ödenmeyen çekin, protes- to edihniş senedin tahsilini sağlayan özel teşebbüs örgütlenmesini çek- se- net mafyası diye karalamak niye? Bir başka örnek: Üç beş kuruş kira getirsin diye aldığınız bir evinız var- sa, hem kira ödemeyen hem evden çık- mayan kiracının tahliyesi için olağan adalet mekanizmasını işletmeye kalk- sanız en az sekiz ay sonra sonuç ala- bilirsiniz. Oysa bu konuda uzmaniaş- mış mafya, evinizi çabucak boşaltıp size teslim ediyor. Bitmedi. Otopark mafyası olmasay- dı tstanbul'da belli başlı semtlerde ara- banızı park edebilecek yer bulabilir miydiniz ? Her sokakta, her meydan- cıkta kafasına beyaz bir kasket geçi- rip, "sağyap,solyap,öylegel,gelabi geL Sofla şimdL Al biraz ileri. tamam. Anahtar üstünde kalsın abl Bir de 50 bin Kra rica edeyim" diyen mafya pro- letaryasının kentsel yaşarna getirdiğı düzeni inkâr edebilir misiniz ? Geçen kış, kömür mafyası olmasay- dı, belediyenin sağladığı kömür, Is- tanbullunun gereksiniminin sekizde birini bile karşılamazdı. Kimse kükürt ve karbon bilmemneoksit gazlanyla zehirlenmekten söz etmesın. Zehirle- nerek ağır ağır ölmekle, donarak öl- mek arasında bir seçenekle karşı kar- şıya kalsaydınız, hemen ölmeyi mı yeğlerdiniz? (İyi düşünün ve dürûst olun yanıtlarken). Peki kumarhane mafyasmın çabala- nna ne demeli ? Hayali ihracattan, gayri hayali ithalattan, patlayan rant- tan, naylon faturadan yanı bu ülkenin tüyü bıtmemış yetiminin hakkından elde edilen milyarlık, trilyonluk vur- gunlann yeniden piyasaya akışuıı sağ- layan mekanizmanın en önemli öğele- rinden biri değil mi lüks otellerde "Ca- sino", öteki semtlerde "Bitirimhane" diye adlandınlan kumarhaneler? O kumarhanelerin, o çek- senet tah- silinde, kiracı tahliyesinde, Hazine arazisi parsellemesinde uzmanlaşmış örgütlenmelerin (peki sizin dediğıniz gibi olsun: Mafyanın) korumalan, te- tikçileri, silahşörleri, erketeleri, knıpi- yeleri, trişörleri, kenef bekçileri, siga- ra, viski, "bir buçuk acıh Adana" te- darik eden ayakçılan, ödedikleri ev ki- rasını, bakkaldan alınan ekmeği, kasa- bın yanm kilo kıymasını, çocuğun defter, kitap, kalemini hangi kaynak- tan karşılıyorlar? Ekonominin canda- man bölüşüm - dağıtım - tüketim çar- kınm iyi işlemesıdir Özellikle bölü- şüm ve yeniden bölüşüm aşamasında 'mafya'mn katkısı inkâr edilebilir mi? Fıyat, kalite dengesi Şimdi bu noktada itirazlar geleceği- ni ve itirazlanna fiyatsorunu"nda yo- ğunlaşacağını bıliyorum. Ona da ya- nıtım var Sümerbank'tan ceket, pan- tolon ahrken ödediğiniz fiyatla Bey- men'den, Vakko'dan alacaklannız ara- sında bir fark hem de ciddi bir fark vardır ve bu serbest piyasa ekonomisi düzeninde hem doğaldır hem haklıdır hem de akla uygundur. Kalite ödül- lendirilir. Serbest piyasa ekonomisin- de ödül fiyatta somutlanır. Nasıl devietin Sümerbank'ı ödûl- lendirilmeyecek bir kalite sunuyorsa, yürüriükte olan mevzuatın belirlediği hak arama mekanizmalan da ödüle la- yık olamıyorlar. Hak zayii oluyor. Oy- sa mafya iyi servis sunuyor. Çabuk, sağlam ve sonuç alıcı. O yûzden de tercih ediliyor ve daha sık tercih edi- liyor. Çare basit. Ya servisinizin kalitesi- ni yükselteceksiniz, adalette hız, gü- venilirlık ve sonuç sağlayacaksınız; böylece demokratik hukuk devletinin işlemesıni sağlayacaksınız ya da bûke- mediğmiz bileğı öpecek, yiğidin hak- kını yiğide, mafyanın hakkını babala- ra verecek ve yakınmayacaksınız. Seçmen sızsiniz. Buyrun secin. >
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle