05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 HAZİRAN 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Afgan sımmnda çatışma • MOSKOVA (AA) - Rus sınır muhafizlannın dün gece, yasadışı yollardan Afganistan smıraıı geçmek isteyen iki Tacik muhafizı öldürdükleri bildirildi. Interfaks'm haberine göre olay Tacikistan'ın Pamir dağlık bölgesınde özerk Gorno Badakşan bölgesinde meydana geldi. - Sının geçmek isteyen Tacik . muhalifler ile sınır koruma muhafizlan arasmda çatışma çıktığı belirtildi. Aşın dınci iki muhalif - öldürülürken üçüncü kişi . sının geçerek Afganistan'a girmeyi başaıdığı kaydedildi. AB0-€.K0Pe Kolombiya'da ünlü Cali kartelinin patronu dün düzenlenen operasyonla gözaltına alındı Kokain kralı tutuklandı antaştı , •KUALALUMPUR (AA)-ABDileKuzey ' Kore arasmda Malezya'nın . başkcnti Kuala Lumpur'da , yapılan görüşmelerde, . Pyongyang'ınnükleer programı hakkında i mutabakat sağlandığı . bildirildi.Heyetler arasında, ABD Büyükelçiliği'nde üç • saat süren görüşme sonrası • açıklama yapan Kuzey Kore heyetinden bir yetkili "Heyet başkanlan masa - üzerinde bir mutabakata • vardılar" derken • "mutabakat" hakkında : bilgi vermedi. Diplomatik ' kaynaklar ise dün sağlanan ' mutabakatın "anlaşma taslağma çok benzer bir şey" olduğunu, taraflann ülkelerine dönerek ' görüşmeleri gözden geçirdikten sonra kesin bir karara varacaklannı söylediler. Bulgar muhatefeti ' BSOFYA(AA)- Bulgaristan'da parlamentoda grubu 1 bulunan üç muhalefet ' partisi, ıktidardaki eski Komünist Partı'nın devamı olan Bulgaristan Sosyalist .' Partisi'ne (BSP) karşı birleşme karan aldı. Aralannda üyelerinin çoğunluğunu Bulgaristan'da yaşayan Türklenn oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketrnın (HÖH) dc bulunduğu üç muhalefet partısı, sonbahar aylannda yapılmasi planlanan yerel r seçimlerde BSP'ye karşı \ ortak adaylar göstererek seçmenlerinden bu adaylan desteklemelerini isteyecekler. Ana muhalefet partisi konumundaki : Demokratik Güçler Birligi \ (DGB), parlamentoda 17 | milletvekilliği ile temsil f edilen Halk Birliği (HB) ve 15 sandaryeye sahip olan HÖH arasında vanlan prensip anlaşmasına göre ortak adaylann belirlenmesinde 3 partinin de eşit oy hakkı olacak. Dış Haberler Servisi - Kolombiya polisi ülkeyi kasıp kavuran kokain kar- telerine karşı yürüttüğü sa- vaşta dün büyük bir zafer kazandı. Dünyanın en çok aranan uyuşturucu kaçak- çılanndan Gflberto Rodri- gez Orejuela dün gerçek- leştirilen süpriz bir baskın- la tutuklandı. Kokain ticareti yapan kartellerin başında gelen CaH kartelinin liderlerin- den olan 56 yaşındaki Ore- juela'nm başkent Boga- ta'nın 290 km. güneybatı- sındaki Cali şehrinin San- ta Monika mahallesindekı bir eve yapılan baskın so- nucu yakalandığı bildiril- di. Orejuela'nın ele geçiril- mesi 1993 yıh aralık ayın- da ülkenin diğer önemli karteli MedeDin'in patro- nu uyuşturucu kralı Pabto Escobar'ın polis tarafın- dan öldürülmesinden son- ra ülkede gerçekleştirilen en önemli operasyon ola- rak değerlendiriliyor. Me- dellin ve Cali kartelleri ABD başta olmak üzere dünya kokain ticaretinin büyük kısmını kontrolleri altında tutuyorlar. Başanlı operasyon uyuşturucu ile savaş konu- sunda başansız olduğu için ABD tarafindan baskı al- tında tutulan Kolombiya Ünlü kokain kartelinin lideriermden Orejuela yoğun güvenlik önlemkri ahmda Bogota'ya götürûldü. Cumhurbaşkanı Ernesto Samper için de büyük bir zafer oldu. Operasyonun hemen ardından bir basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Samper "Bu Cali kartelinin başlan- gıcının sonudur. Sorunun tamamen ortadan kalknğı- nı görene kadar dunnaya- dedi. CKnton kuflacfa ABDBaşkanıBfllCiin- ton ise Orejuela'nın ele ge- çirilmesi üzerine Beyaz Saray'da bir açıklama ya- parak Kolombiya Cum- hurbaşkanı Samper, Ko- lombiya hükümeti ve ABD Uyuşturucuyla Mücadele tdaresi'ni (DEA) kutladı- ğını söyledi. Clinton'ın açıklması DEA'nın ope- rasyonda oynadığı rolün ne olduğu konusunda merak uyandırdı. Kolombiya Savunma Bakanı Femando Botero- da DEA'nın operasyona katkısı bulunduğunu açık- ladı fakat aynntılı bilgi vermekten kaçındı. Polis yetkilileri Oreju- ela'nın yerinin kimliğı be- lirsiz bir telefon ihban ile belirlendiğini, polısin Ore- juelas'ın adamlanndan bi- rini takip ederek adrese ulaştığını açıkladılar. Evi basan polis birlikleri içeri- de bulduklan 4 kişiyi tu- tuklarken yaptıklan arama sonucundâ Orejuelas'ı elinde iki adet tabanca ile bir tahta dolaba saklanmış biçimde yakaladılar. Yapı- lan aramada üzerinden 2 bin 300 dolar para çıkan göbekli ve sakallı kartel li- derinin polisleri görünce korkuya kapılarak "Sakin oiun çocuklar, beni öldür- meyin.Benbanşçılbirada- mnn, teslim ohryorum"de- diği öğrenildi. Orejuela daha sonra yoğun güven- lik önlemleri altında baş- kent Bogota'ya götürüle- rek gözaltına alındı. CALİ: Medellin kartelinin yerini aldı Dış Haberler Servisi- Gflberto ve kardeşi Miguel Rodrigez OrejueiaABD ve ltalya dahil olmak üzere pek çok ülkede uyuşturucu kaçakçılığı ve kirli para aklama suçlanndan aranıyorlardı. tki kardeş için kendi ülkeleri Kolombiya'da 30 yıla kadar hapis cezası ıstemiyle tutuklama emri çıkanlmıştı. iki kardeşin liderlıgini yaptığı Cali karteli Escobar'ın öldüriilmesinın ardından güç kaybeden Medeflin kartelinin payını da çalarak gıderek büyüyen bir pazan elinde tutuyor. Cali karteli, Medellin'in aksine şiddet uygulamaktan kaçmıyor ve işlerini rüşvet ve gözdağı verme yöntemleri ile hallediyor. Kartel yasal şirketler, bankalar, radyo istasyonları, ilaç fabnkalan ve otellerden oluşan bir imparatorluk kurmuş durumda. Cali kartelınden rüşvet aldıklan gerekçesi ile ülkenin önde gelen politikacılan hakkında yakın zamanlarda başlatılan soruşturmalar iki kardeşin ülkenin siyasi yapısında da büyük söz sahibi olduğunu kanıtladı. Türk askerine ımılıalefet• Güvenlik Konseyi üyeleri ve Yunanistan, Türkiye'nin Bosna'da görev yapacak Acil Müdahale Gücü'ne asker vermesine karşı çıkıyorlar. FUATKOZLUKLU WASHINGTON - NATO ve AB üyesi ülkelerin savunma bakanlan tarafindan Bosna'ya gönderilmek üzere kurulması ka- rarlaştınlan Çokuhıslu Acil Müdahale Gü- cü'ne ilişkin tartışmalar devam ederken Türk askerinin üste görevlendirilmemesi yönünde görüşler bulunduğu belirlendi. özellikle BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkeler ile NATO üyesi Yunanistan'ın Bos- na'daki savaşa tarafolduğu gerekçesiyle it- tifakın Türkiye'den asker talebinde bulun- mamasını önerdikleri belirtildi. Türk aske- rinin savaş bölgesinde "acak" görev üstlen- mesine tepki gösterilirken "Türkiye'den yahuzca hava gücüne katkısını artrjrması- nm yeterö otocağı" mesajımn iletildiği öğ- renildi. Türkiye'nin "Çokuhıslu Acil Müdahak Gncû"ne kara birliği vermek istemesine karşı çıkan ülkelerin, "Müdahale Gücü, BM Koruma Gücü'nö (UNFROFOR) dev Saraybosna yardım koridoru Igman Dağı'na 8 km menzillı i2ü mm'lık hsvfln toplv MfltoslMi BosnakSırptar Metkovıç'ı Kiseljak üzerinden Saraybosna'ya bağlayan yardım yotunun açılmasıra kabul ettıtef. Koridor Bosna başkentini çevreteyen Sırp cepheternden geçtyor. tekkmek üzere konuşlandınlacak Boşnak yanhsı ülkeler, müdahale gücünde yer ahr- sa bu Strp saktırganlığını artnracağı gibi sa- vaşm se>Tİnde de değişinüe karşı karşrya kaunabilir" görüşünü dıle getırdıkJen kay- dedildi. Diplomatik kaynaklar "Çokuhıshı Acfl Müdahale Gücfi'ne Türk askeri istenmedi- ği" yolundaki bilgileri doğrularken aynn- tıya girmekten kaçındılar. Gerekçder Aynı kaynaklar, şu an Zenica'da bulunan Türk birliğinin Hırvatlar ile Bosna-Hersek- lilerin arasında görev yaptığını ve taraflar arasında savaş olmadığını hatırlattı. Türk askerine itirazda bulunan ülkelerin gerek- çelerinı şöyle özetledikleri bildiriliyor "Boşnak-Hırvat Federasyonu ile BM.ço- ğunluğunu Boşnaklarm oluşturduğu Zeni- ca'da görev yapan Türk askerinden mem- nun. Bu durumun. savaşın hüküm sürdüğü bölgelerde değişeceği kesin. Sırplar, Boşnak- laıia tarihi bağa sahip Türklerc ateş köpü- rüyorlar. Türkrye'nin, savaşta Boşnak güç- lerine her anlamda katkı sağladığına inanı- yoriar. Boşnak-Sırpsavaş bölgelerüıde Türk askerinin hangi şemsiye altmda olursa olsun göreviendirilmesi, Sırp saldınsı riskini yüz- de yüz yükseltir. Bu nedenle Türkrye'nin daha önceleri olduğu gibi NATO'nun hava gücüne katkıda bulunmakla yetinmesu da- ha fazla \arar sagla>acakür." Bu arada "Çokuluslu Acfl Müdahale Gü- cü"ne agır silahlar, tanklar ve hava deste- ğiyle katılacak ülkelerin tamamının mas- raflannı kendilerinin karşılayacağı, NATO veya BM'nin parasal hiçbir katkıstnın ol- mayacağı bildirildi. NATO ile BM'nin ma- li kaynak ve bütçe dengeleme çabalannm sürdüğünü hatırlatan diplomatik çevreler, u Her fld örgütte çok sıkmüh günler geçiri- yor. Bu nedenle Bosna'da göre\ yapacak Çokuhıslu Müdahale Gücü'nün masraf- larının, güce katılacak ülkeler tarafin- dan karşılanması koşulu var" dediler. POLİTİKADA SORUIVLAR EBGUN BALCI Bosna'da Batı Cephesinde Çözülme Cumhuriyet'in dünkü sayısında Intemational He- rald Tribune'öen alıntı yaptığımız haber Bosna'daki durumu çarpıcı biçimde ortaya koyuyordu. Haberi SarayİDOsna'dan yazan muhabir şöyle di- yor "Bosna'da rehine krizi çözümlenirken, Sırp tero- rizminin amacına ulaştığı görûlüyor. NATO bombar- dımanlan durdu. Saraybosna'ya Sırp saldmlan ise yoğunlaştı. Sırplara bundan sonra NATO'nun hava akınlan düzenlemeyeceğine dair sessizce güvence verildiğı anlaşılıyor." 6 hazıran tarihli The New York Times gazetesi de Belgrad'da Başkan Clinton'ın temsilcisi Robert Frasure ile Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Mi- loseviç arasındakı görüşmelerden sonuç alınama- dığını haber veriyordu. Bilindiği gibi Robert Frasu- re, Mıloseviç'i Bosna-Hersek'i tanımaya ikna etmek için Belgrad'a gitmışti. ABD, buna karşılık Sırbis- tan'a yaptınmlann askıya alınmasını önenyor. The New York Times, Clinton'ın tutumunu yumuşattığı- nı, bazı mallardaambargonun kaldınlmasını kabul et- tiğini bildiriyor. Yani, ABD, Milosevıç'in istediği gibi ambargonun kaldınlması yolunda bir adım atmıştır. Ama Miloseviç, ambargonun derhal ve tümüyle kal- dınlması koşulunda ısrar etmiştir. Gazete, rehinele- rin serbest bırakılması için Batı'nın umutlannı Milo- seviç'e bağladığını, bu olgunun da Sırbistan lideri- nin pazarlık pozisyonunu güçlendirdiğini bildiriyor. ••• Rehıneler krizi patlak verdiğinde kimi çevrelerde iyimseryorumlaryapılmış, bu darbenin Batı'yı silke- leyecegi, Sırplara karşı kararlı davranmaya iteceği umulmuştu. Ama kriz Batı'nın toparlanmasına yol açacağına büsbütün bölünmesine neden oldu. Başkan Clinton, Avrupalı liderieri aratmayan bir kararsızlık ömegi sergileyerek Batı cephesindeki çö- zülmede büyük rol oynadı. ABD Başkanı geçen haf- ta yaptığı açıklamada, Bosna'daki BM bırtıklerınin "yeniden konuşlandınlmasına" yardımcı olmak üze- re bu ülkeye Amerikan kara birlikleri gönderebilece- ğini söyledi. Açıklama, Avrupa'da büyük sevinç ya- rattı. Amerika yaşlı kıtayı yalnız bırakmıyor, yardımı- na geliyordu. Ancak Clinton'ın "karahılık gösterisi" sadece 24 saat sürdü. Kongre ve kamuoyu ayaklan- mıştı. Amerikalı gençler Avrupa'yı ilgilendiren bir sa- vaşta ölüme gönderilemezdi. Ve Clinton ertesi gün geri adım atarak Amerikan askerlerinin ancak "Bos- na'dan çekilen BM birliklerini korumak için" gönde- rileceğini belirtti. 7 haziran tarihli The VVashington Post gazetesi Clinton'ın 24 saatte tutumunu değtş- tirmesinin Avrupa başkentlerinde şok etkisi yaratb- ğını, Batı Avrupa'nın ABD'ye güveninin sarsıldığını bildiriyordu. • • • Clinton'ın zigzaglı polrtikasından düş kınklığına uğ- rayan Batı Avrupa'nın ise Bosna bunalımının başla- masından bu yana sergiledığı kararsız ve iki yüzlü tu- tumu devam edıyor. Acil Müdahale Gücü'nün öncü- lüğünü yapan Fransa ve Ingiltere, bu birliğin sadece BM Banş Gücü'nü (UNPROFOR) korumastnda ısrar edıyor, işler karışırsa kuvvetlerini geri çekeceklerini belirtıyorlar. Ya Bosnalı sivilteri kim koruyacak? Bu konuya degınen yok, Boşnaklara silah ambar- gosunun kaldınlmasının ise sözü bile edilmiyor. Bu arada tarafsızlık görüntüsü altında Sırplan des- tekleyen ve siyasi çözümde ısrar eden Rusya'ya son günlerde Yunanisten da katılmış durumda. Mosko- va'nın Acil Müdahale Gücü'ne ilişkin tasanyı Güven- lik Konseyi'nde veto etmeyeceğini bildirmesine kar- şın Rusya da Yunanistan da bu güce stcak bakmı- yor. Sonuç ne? Şu: Görünüşe göre Bosna'yı gözden çıkarmış olan Batı, bu ülkede içine düşmüş olduğu kapandan bir an önce kurtulmaya çabalıyor. Son gelişmeleri, Batı'nın Bosna'dan çekilmesine kadar uzanabilecek olan bu çabaları açısından değeriendirmekte yarar vardır. ÖZOEMİK Hö«>ta KIUÇ SabTAŞ MaVfîKSB, ArlTÖNGEL TÜM ÖĞRENCİLERE, ÖĞRETİM ÜYELERİNE, ASİSTANLARA ÖĞRETMENLERE VE EĞtTİM EMEKÇtLERİNE ÇAĞRIMIZDIR, FAİLLERtN CEZALANDIRILMASINI İSTÎYORUZ. 16-17 nisan Çiftehavuzlar Katliamı davası başladı. însan onuruna sahip çıkan herkesi 15 Haziran 1995'te saat 09.50'de Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan DURUŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ. Dava hakkında bilgi almak için Kurtuluş Yolunda Devrimci Gençlik Dergisi Klodfarer Cad. Aksoy Işhanı No: 31/8-9 Sultanahmet/lstanbul. Tel: 638 70 53 KURTULUŞ YOLUNDA DEVRÎMCÎ GENÇLÎK DERGÎSİ, TÜRKÎYE ÖĞRENCt DERNEKLERÎ FEDERASYONU (TÖDEF), ÎSTANBUL YÜKSEKÖĞRENÎM GENÇLÎĞÎYLE DAYANIŞMA DERNEĞÎ (tYÖ-DER), DEMOKRATÎK LÎSE ÎÇÎN MÜCADELE KOMİTELERÎ (DLMK) Atina, Müdahale Gücü'ne karşıATtNA (AA) - Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, Bosna için kurulması kararlaştınlan Acil Müdahale Gücü'nün NATO'yu bir "sflahh çaüşmaya sürükleye- ceğini" öne sürdü. Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın Paris'te düzenlediği toplantıya ka- tılan Papandreu, Yunanlı gazetecilere yap- tığı açıklamasıda "Bu mesele bir süahh ça- nsmava,Sırplarlabojölçüşme>ekavacakür. INÛTO'nun Acil Müdahale Gücü'nü gön- dermesiylc bir kalite değtşikBği yapüacaktır. Bunlar Banş Gücü değB, NATO askerleri- dir. Büyüklük bakımından knçük olabilir, fakat bu kayma kötü bir başlangıçtır" dedı. Andreas Papandreu, Bosna krizine siya- si çözümde ısrar ettiğini söyledikten sonra "NATO için Bosna-Hersek'te bir zaferin ne- lere mal olacağını bazı rakamlar da vererek izah etthn. 'En azmdan 500 bin asker ve 5 ila 10 yıla ihtiyaç olacak' dedim" şeklinde konuştu. Papandreu, Ingiltere Başbakanı John Ma- jor'ın Acil Müdahale Gücü'nden yana açık tavıraldığını, Chirac'ın isebelirsizbirtutum sergilediğinı belırttikten sonra bir soru üze- rine "ÎNATO Acfl Müdahale Gücü'nün Bos- na'ya gönderümesi, ilk safhada doğrudan sa\aş anlamına gelmez. Fakat bu safhadan kola\ca genel bir çaüşmaya kavilabilir" de- dı. " Bu arada bir gazetecinin Acil Müdahale Gücü'ne karşı çıkan Papandreu'ya, Milli Savunma Bakanı Gerasimos Arsenis'in bu gücün kurulmasına ilişkin NATO karannı kabul edip imzaladığını hatırlatması üzeri- ne "Arsenis meseleyi ve tehlikeleri bfliyor'' diyerek cevap vermekten kaçındı. VVashington Post: ABD Sırp füzelerini vuracak WASHINGTON (AA) - Amerikan deniz ve hava kuvvetlerinin, Bosnalı Sırplann karadan havaya fuzelerinin vurulması için birplan hazırladıklan bildirildi. Washington Post gazetesinde verilen haberde bir hükümet yetkilisi, fuzelere karşı bir saldın hazırlığı yapıldığını söyledi. Haberde böyle bir konunun geçen yıl sonunda önerildiği, ancak NATO ve BM tarafindan reddedildiği belirtildi. Washington Post'un haberinde, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un NATO'ya başvurarak u Bosnalı Sırplann bütün fnzeierini nçuşa kapafa alandan çekilmesini'' istemesi yolunda bir ginşımde bulunmayı düşündüğü de kaydedildi. Gazetede, adının açıklanmasını istemeyen kaynaklara dayanılarak verilen haberde, Sırplann bu isteği reddetmesi durumunda, sabit ya da hareketli bütün SA-6 tipi fuzelerinin bombalanacağı bildirildi. Bir Pentagon yetkilisi de bu bombardımanın, Sırplann elinde bütün rehineleri serbest bırakmadan yapılmayacağmı söyledi. Haberde, Bosnalı Sırplann uçuşa kapalı alanda devriye uçuşu bulunmalannın bu bombardıman hazırhklanna neden olduğu ifade edildi. DemirePin Kazaldstan seferi IŞEKKANSU ANKARA - Cumhurbaşkanı Sük>man DemireL Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur- sultan Nazarbayev'in resmi konuğu olarak yann Kazakistan"a gidecek. Demirel'in zi- yareti sırasında, Kazakistan ile Türkiye ara- sında ileriye dönük mutabakatlan ıçeren bir ortak bildiri yayımlanması, hukuksal ve ad- li yardımlaşma ile çifte vergilendirmenin önlenmesine ilişkin anlaşmalann imzalan- ması bekleniyor. Demirel, Türkistan kentin- de Ahmet Yesevi Kazak-Türk Uluslararası Üniversitesi kampusunun açılış törenine de katılacak. Eğitime başlanan bu üniversitede, Türk ve Kazak gençlerin yanı sıra, Ortaasya ülkele- ri ve diğer ülkelerden gelecek öğrenciler; Türkçe, Kazakça, Rusça ve lngılizce eğitim olanağuıa kavuşacaklar. Üniversitede, hu- kuk, ekonomi, şarkiyat, ilahiyat, dil-tarih, tıp, ekoloji, pedagoji, mühendislik, iletişim fakülteleri ve turizm yüksek okulu bulunu- yor. Cumhurbaşkanı Demirerin, üç gün süre- cek Kazakistan ziyareti yann başlayacak. Kazakistan'ın bağımsızlığını kazanmasm- • Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Kazakistan gezisi yann başhyor. Demirel'in ziyareti sırasında iki ülke arasın- da adli yardımlaşma ile çifte vergilendirmenin önlenmesine ilişkin anlaşmalann imzalanması bekleniyor dan sonra geçen 3,5 yıl içinde Türk-Kazak ilişkilennin geliştiğini kaydeden diplomatik kaynaklar, iki ülke arasırida 50 anlaşma im- zalandığına dikkat çektiler. Kazakistan'da Türk işadamlannın üstlendikleri tasanmlar, 1.5 mılyar dolar düzeyine ulaştı. 1992'de 20 milyon dolar olan ticaret hacmı, geçen yıl 164 milyon dolara yükseldi. Yetkililer, Tür- kiye'nin Eximbank aracılığıyla Kazakis- tan'a açtığı 200 milyon doiarlık kredinin 110 milyon dolannın kullanıldığını belirte- rek "Türkiye'nin Ortaasya ûlkelerine açbğı kredilerin dipsiz kuyu olduğu yolundaki sav- lar doğru değfldir. Kredflerin geri dönüşün- de bir sorun yok. Kakh Id bu kredfler, Kaza- ldstan'da atölye, lokanta işleten, küçük fab- rikalar açan işadamlanna büyük yarariar sağhyor" dediler. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), içinde Bekbolat bölgesinin de bu- lunduğu 27 bin kilometrekarelik bir alanda Kazaklarla oluşturulan ortak şirketle arama, işletme ve üretim faaliyetlerini sürdürüyor. Bu bölgede, günlük 1000-2500 varillik de- neme üretimine de başlandı. Demirel'in gezisi sırasında, petrol boru hatlan ile ilgili gelişmelerin de gözden ge- çirilmesi bekleniyor. Azeri ve Kazakistan petrolünün Türkiye üzerinden Akdeniz'e aktanlmasma ilişkin tasanmın, uzun vade- de düşünülmesı gereken bir hedef olduğu- nu dile getiren diplomatik kaynaklar, gerek Kafkasya'daki istikrarsızlık, gerekse Hazar Denizi'nin statüsü üzerindeki tartışmalar nedeniyle bu tasanmın "uzun nefes" istedi- ğini vurguladılar. Umman, Rusya ve Kaza- kistan arasında oluşturulan, Kazak petrolü- nün mevcut boru hatlan da kullanılarak, Ka- radeniz kıyısındaki Novorosisk'e indirilme- si için kurulan konsorsiyumun, bu ülkedeki petrol üretimini yapan ABD'li Chevron şir- ketinin karşı çıkışı nedeniyle sürüncemede kaldığına dikkat çeken yetkililer, Kazakla- nn, 2010 yılında 100 milyon tona ulaşacak petrol üretimi karşısında, Novorosisk seçe- neğinin yanı sıra Türkiye üzerinden geçecek boru hattını da tercih ettiklenni bildirdiler. Aynı kaynaklar, Kazak yetkililerin, Karade- niz'deki iklim koşullan nedeniyle Novoro- sisk Limanı'nın zaman zaman kapanması ve Boğazlardan geçişe itiraz nedenleriyle tek boru hatünın yetersiz kalacağının bilin- cinde olduklannı ifade ettiler. Kazakistan'da Rusya faktöru Nüfusunun yüzde 36 sı Ruslardan oluşan Kazakistan, gerek Türkiye gerekse diğer ül- keierle ilişkilerinde "Rusya'yıtahriketme" politikasından özenle kaçınıyor. Diplomatik kaynaklar, Kazakistan'ın Rusya'ya karşı gibi görünen politikalardan kaçınırken bağımsızlığını güvence altına almak için çok yönlü bir dış politika izleme- ye özen gösterdiğini belirtiyorlar. Kazakis- tan bu çerçevede ABD ile "DemokratikOr- takhk" adı altında siyasi ve ekonomik ıliş- kilerin geliştirilmesini öngören bir anlaşma imzaladı. Kazakistan, Ingiltere ve Rusya ile de benzer anlaşmalar yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle