Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 MAYIS 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ecevit,
(bragimov'ıı
vazgeçirdi
• İstanbul Haber Servisi -
Rusya'nın. Çeçenıstan'daki
işgaline son vermesi
amacıyla ölüm orucunda
bulunan Çeçenistan
Ulaştırma ve fnsan Haklan
Bakanı Said Emin
Ibragimov. kendisini
ziyaret eden DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit'in
isteği üzerine, eylemine 9
mayıs salı günü son
verecek. Eylemini 13
gündür sürdüren
Çeçenistanlı Bakan Said
Emin tbragimov'a destek
ziyaretleri dün de sürdü.
TUYAP Fuar Merkezi'nin
yanındaki parkta ölüm
orucunda bulunan Çeçen
Bakan tbragimov'u ilk
olarâk Türkiye Birlik
Haber-Sen'e üye bir grup
PTT çalışanı ziyaret ederek
destek verdi.
Kafemfi, Bonn'da
sempozyumu
terk ettj
• BONN(AA)-TBMM
Başkanvekili Mustafa
Kalemli. Körber Vakfı'nın
Bonn'da düzenlediği
"Türk-Alman Kültür
llişkileri" fconulu
sempozyumda bir konuşma
yaptı. Kalemli,
konuşmasından sonra,
Türkiye aleyhinde
propaganda ve turizm
boykotu çağnsı yapan Kürt
Dernekleri Birliği
(KOMKAR) yöneticisinin
de sempozyuma katılmasi
nedeniyle salonu terk etti.
Partteinden
ÇiHer'e suçlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu))-DYP Genel
Başkan Yardımcısı Nihat
Akpak. Başbakan Tansu
Çıller'in ekonomik
sorunlara pembe
gözlüklerle bakarak halkı
aldattığını öne sürdü.
Akpak, ANAP lideri Mesut
Yılmaz'ın da "Ara seçim
yapılmazsa Meclis'ten
çekilirim" açıklamalanyla
"ucuz kahramanlık"
yaptığını söyledi. Akpak,
dün düzenlediği basın
toplantıstn'da Hükümet
Sözcüsü ve Devlet Bakanı
Yıldıflm Aktuna'yâyapılan
saldınya ilişkin olarak da
TBMM'nın ortak bir
deklarasyonla yanıt
vermesi gerektigini
kaydetti.
Yük gemisi battı
• lZMİR(Cumhuriyet
Bürosu) - Cezayir'e ihraç
edilmek üzere Alsancak
Limanı"ndan yükleme
yapan 800 grostonluk
"Çamburnu" adlı Türk
bandıralı yük gemisi, hatalı
yükleme sonucu battı.
Ölayla ılgili olarak
soruşturma başlatıldı.
Alsancak Limanı 7
numaralı nhtımda,
Cezayire ihraç edilmek
üzere 500 ton gresyağmın
gemiye yüJdenmesi
çalışmalan sırasında yükün
kayması sonuoı yan
yatmaya başlayan gemi,
îımandaki 3 romorkörün
yardımıyla halatlarla kıyıya
bağlandı. Bu sırada gemi
kaptanı ile bırlikte 8
mürettebatı da görevlilerce
kurtanldı.
Trafik kazaları:
14ÖIÜ
• Haber Merkezi-
Kurban Bayramı'nın
yaklaştığı ve tatilcilerin
hazırlıklannı tamamladığı
günlerde trafik
kazalanndaki ürkütücü
artış da devam etti. Dün
yurdun çeşitli bölgelerinde
meydana gelen trafik
kazalannın acı bilançosu,
14 ölü. 53 yaralı oldu. Dün
meydsma gelen kazalarda
Rıza Soysüren. Halil
tbrahim Mert, Omit Yaşar
Işık. Ahmet San Hikmet
Tuncay. Rukiye Özbaş,
Ahmet Kaya. Hatice Kaya,
Demet Kaya Duygu Kaya,
Mehmet Türker ve kızı
Nilüfer Türker. Bekir Şahin
ve Tevfik Tabakoğlu
yaşamını yitrdi.
kütüphanesi
kurtuMu
• İstanbul Haber Servisi-
İstanbul 1 Njmaralı Kültür
ve Tabiat Va'lıklannı
Komma Kurulu, Eminönü
Belediyesi terafindan
Ragıppaşa Kütüphanesi'nin
duvanna yaplan
dükkânlann kaldınlmasına
karaı verdi. Eminönü
Belediyesi Lalelide
bulınan Ragppaşa
Kütiphanes nın duvanna
bir süre önce dükkân
yaptrmaya başlamıştı.
Diyarbakır DGM Başsavcısı Selçuk, 6-7 yıl sonra Hizbullah sendromu yaşanabileceğini söyledi:
Hizbııllah tehlikesi kapıdaERGÜNAKSOY
ANKARA- Diyarbakır Devlet Güvenlik
Mahkemesı (DGM) Başsavcısı Bekir
Selçuk. şeriatçı terör örgütü Hızbullah'ın
üzerine ciddi olarak gidildiğini, ancak
radikal dinci gruplann, Türk Ceza
Yasası'nın (TCY) 163. maddesinin
kaldınlmasının ardından örgütsel ve
siyasi faaliyetlerini yoğunlaştırdıklannı
söyledi. Selçuk, Terörle Mücadele
Yasası'nın (TMY) 8. maddesinin sadece
bölücü içeriklı faaliyetleri kapsadığına
dikkat çekerek, "Dini kullanarak rahat
rahat toplanıyorlar ve propagandalannı
yapıyorlar. Bunun ceza gerektinen bir
yaptınmı da yoktur" dedi. "6-7 yıl sonra,
PKK'den çok daha ciddi bir şekilde
Hizbullah sendromu yaşanabilir" diyen
Selçuk, yakalanan Hizbullahçılar
• Diyarbakır DGM Başsavcısı Selçuk, Hizbullah'ın yasal boşluktan
yararlanarak örgütlendiğini, faaliyetinin 163 kalktıktan sonra daha
da yaygınlaştığını ileri sürdü. Selçuk, "Yakalananlann büyük
bölümü imam hatip lisesi mezunlan" dedi.
arasında imam hatip lisesi mezunlannın
çoğunlukta olduguna işaret etti.
Güvenlik güçlerince Hizbullah'a yönelik
operasyonlann yoğunlaştınlması üzerine,
örgüt mılitanlannın son eylemlerinde
ateşli silahlar yerine. rambo bıçağı veya
satır kullandıklan bildirildi. Hizbullah
operasyonlannda ele geçirilen ateşli
silahlann balistik incelemesinin temiz
çıktığı kaydedildi. Diyarbakır DGM
Başsavcısı Bekir Selçuk. "Hizbullah'ın
Diyarbakır'da gerçekleştirdiği son
eylemlerde artık ateşli silah
kullanmadığını saptadık. Yakaladığunız
silahlann hepsi temiz çıkıyor. Tabancayi
yakalatan kişj de örgütle ilgisinin
bulunmadığniL silahın kendisine ait
olduğunu söylüyor. Son dönemlerde
eylemlerinin tünıünü rambo bıçağı ve
saörlagerçekleştiriyorlar''dedi. Selçuk.
Hizbullah'ın üzenne ciddi bir şekilde
gidildiğini. yapılan soruşturmalarda
belirli yere kadar ulaştıklannı, ancak
daha sonra tıkandıklannı anlatırken
şunlan söyledi: "Hizbullah İran'da,
Sume'de, Lübnan'da, çok za>if olmakla
birlikte Irakta var. Türk Hi/bullahı
hakkında belirii bir yere kadar geliyoruz
Sonay:
Kazanılan
haklardan
ödün yok
İZMİR(AA)-Türkiye
Gazeteciler Sendikası
(TGS) Genel Sekreteri
Ziya Sonay, basında uy-
gulanan itibari hizmet
süresinin yaş haddine
bağlanmasına 'asla' izin
vermeyeceklerini bildir-
di. TGS Izmir Şube-
si'nin Olağan Genel Ku-
rulu'nun açılışında ko-
nuşan Sonay, Türki-
ye'nin zor günlerden
geçtiğini, basının da
bundan payını aldığını
belirtti. TGS'nin örgütlü
olduğu gazetelerde, önce
taşeronlaştırma, ardın-
dan da sendikasızlaştır-
ma girişimleri başlatıldı-
ğını ve bunun hâlâ de-
vam ettiğini kaydeden
Ziya Sonay, gazete pat-
ronlarının insana önem
vermediğini, promosyon
yoluyla tiraj arttırmaya
çalıştığını anlattı. Ziya
Sonay, şöyle konuşru:
"Basın ve düşünce öz-
gttrlüğûnfi savunan gaze-
teciler, kendi özgüriükJe-
rini savunamıyorlar. Ön-
celikle. basın çahşanlan-
nın kendilerme çekidfi-
zen vermeleri gereldr."
ÇİZMEDEN YUKARI /MUSA KART
GANtLP/Gf KADAR
ve ondan öteye gidemiyoruz.
Örgütün siyasal yapılanması hakkmda
fazla bilgûniz yok. Askeri kanaüa ilgili
bilgilere sahibiz: ancak yurtiçinde mi.
vurtdışında mı egitüiyoriar, bunu henüz
çözemedik. Kullandıklan silahlar genelde
demirperde ülkelerine ait silahlar. Neden
Belçika veya Alman silahı
kullannuyoıiar? Bunu da bOemiyonız.
Bu gibi şeyler kafamızda soru işaretleri
yaratıyor. Diğer ülkelerdeki Hizbullah ile
Türkiye'deki Hizbullah'ın yapılanmalan
farklı. Ama özde biriikleri var. Türk
Hi/bullah'ı örgütlenmede değişik
yöntemler uyguluyor. Aralannda imam
hatip lisesi mezunlan fazlalıkta.
Kendilerine yakın insanlan saptayıp daha
sonra örgütlemeye başuyoriar. Siyasi
çahşmaiannda davet ve tebliğ çağnsında
bulunuyorlar. Radikal
dincı gruplann TCY'nin
163. maddesi kalktıktan
sonra örgütsel ve siyasi
faaliyetlerini
yoğunlaştırdıklanna dikkat
çeken Selçuk. "6-7 yü
sonra PKK'den çok daha
ciddi bir şekilde Hizbullah
sendromu yaşanabilir.
Bundan korkuluyor" dıye
konuştu. Selçuk, şu
görüşleri dile getirdi:
"TMY'nin 8. maddesi
sadece bölücülük
propagandası ve bölücülük
için toplantı ve gösteri
yürüyüşüne yaptınm
getiriyor. TMY'de
yapdinası tasarlanan
değişiklikle ilgili ilk
hanrianan taslakta, dini
propaganda da yasak
kapsamına alınmıstı. Daha
sonra bu kaldırüdı. Serbest
bırakıldı. Bunun
propagandası serbest. Dini
esaslara dayalı devlet
kurmak için örgütlenmek,
taban oluşfurmak, örgüt
olmazsa bile dini
kullanarak rahat rahat
toplanıyoriar ve
propagandalannı
yapıyoriar. Bunun cezai bir
yaptınmı da yok.
Yakaladığımız kişiler daha
sonra serbest kalıyor ve
ey lemlerine devam edryor.
Gizli örgütlerin olaylannı
çözmek oldukça zordur.
ıkrar ahyorsunuz, Yargrtay
yan delil Lstiyor.
Hâkimlerimu de
tutuklamadan önce yan
delil anyor."
Yılmaz: 'Sine-imillet'gündemdeYUSUFÖZKAN
ORDU - ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz. hükümetin anayasayı hiçe saya-
rak zorunlu ara seçimden kaçması duru-
munda Meclis'ten çekilmeyi ifade eden
'sine-i millet''in sürekli gündemde olaca-
ğını belirterek "Bu konuda eğttün var, ar-
kadaşlarımızla konuşup karar veririz.
Umut ederim böyle bir şeye gerek kal-
maz" dedi. Yılmaz, 4 haziranda yapıla-
cak yerel ara seçimlerin hükümetin başa-
nsı konusunda bir gösterge olmayacağını
söyledi. Yılmaz, ANAP-DYP koalisyonu
kurulması konusunda da "Eğer bir genel
seçimde millet önümüze DYP'yi koyarsa
vatandaşın kararına saygılı oluruz" dc-
ğerlendirmesini yaptı. Yılmaz. Cumhur-
başkanı Süleyman Demirerin. Rusya'nın
Çeçenya'daki tutumunu protesto ederek
Nazilerin yenilgisinin 50. yıldönümü için
düzenlenen törenlere katılmamasına kar-
şın Başbakan Tansu Çiller'in Mosko-
va'ya gitme karan almasını eleştirdi.
Hükümeti erken seçime zorlamak ama-
cıyla başlattığı yurt gezilerini Karade-
niz'de sürdüren Yılmaz, dün Ordu'da
yaptığı açıkhava mitingi öncesinde gaze-
tecilerin sorulannı yanıtladı. Yılmaz, er-
ken seçimle ilgili bir soru üzerine. hükü-
meti ekim ayında erken seçime gitmeye
çağırdı. Hükümetin, prestijini kurtarmak
için 4 hazirandaki yerel ara seçimJeri gö-
züne kestirdiğini kaydeden Yılmaz, şun-
lan söyledi:
"Bu ara seçimler sadece iki Uçede ve 36
Başbakan, konuşması sırasında Devlet Bakanı Aktuna'ya saldınyı kınadı
ÇUler, Edirne'de Yunanistan 'a çattı
HATtCETUNCER
EDİRNE - Başbakan Tansu
Çiller, Devlet Bakanı ve Hükü-
met Sözcüsü Yıldırım Aktu-
na'nın Yunanistan'da uğradığı
saldınyı kınayarak. "Size misafir
geleni misafir gibi görmediniz.
Mehmetçik, Kuzey Irak'ta insan
haklan dersi verdL Siz kendi bay-
rağmızı kirlerriniz" dedi.
Tansu Çiller, dün bahan müj-
deleyen Hıdrellez Günü nedeniy-
le Edirne'ye bir gezi düzenledi.
Çiller'in gezisı. Yunanistan'da
Yıldırım Aktuna'nın uğradığı
saldırıya cevap niteliği taşıdı
Çiller'in konuşması sırasında bir
Yunan bayrağı yakıldı. Başba-
kan, helikopterle Edirne'ye gel-
meden önce DYP seçim otobü-
sünden sürekli, "Buradan Yuna-
nistan'a sesimizi duy uracağız. Bir
Bakana saldırmak ne demektir
göstereceğH" anonslan yapıldı.
Edirne Saraçlar Meydam'nda
halka hitaben bir konuşma yapan
Çiller, Silopi'den yenı döndüğü-
nü belirterek, "Size onlardan se-
lam getirdim. Allah birligimizi,
bütünlüğümüzü bozmasın" dedi.
beldede yapüacak. Topiam 91 bin seçmen
oy kullanacak. Geçen seneki yerel seçim-
lerde olduğu gibi hükümet muhtemelen
her türlü devlet imkânmı kullanarak ufak
beldeleri rüşvet karşılığı kazanma strate-
jisi izlemektedir. Buna rağmen başanlı
olacaklanna inanmıyorum. Ama böyle
rüşvetle, devlet imkânlanyla kazanılmış
bir başan hükümet için bir güvenoyu an-
lamına gelemez. Yapmaları gereken; ya
bir an evvel ara seçime gitmek ya da ara
seçimleri genel seçünlerie birleştirip ekim
ayında erken genel seçime
gitmektir. Türkiye hiçbir
zaman bugünkü kadar se-
çime muhtaç olmamıştır. 4
yıllık bir süre bir hüküme-
tin başarısını ölçmek için
yeteıü bir zamandır. Hükü-
metin arkasında millet ço-
ğunluğu yoktur."
Başbakan Tansu Çiller'in Edirne Saraçlar Meydanı'ndaki mitingi sırasında Yunan bayrağı yakıldı.
Güneydoğu'da ve Türkiye'nin
çeşitli kentlerinde bir yıl önce
yangınlar olduğunu ifade eden
Çiller, "Bütün dünya kamuoyuna
seslenivorum; biz, PKK'yi sadece
kovmakla kalmaz, kovalarızda.
Masum insanlan öldürenleri sınır
ötesine kadar takip eder çil yav-
rusu gibi dağıtınz. Gerekirse yine
gireriz. Türk devleti güçlüdür.
Tek başma iistesinden gelebiliriz.
Terör ya bitecek, ya bitecek" diye
konuştu.
Türkiye'nin, 'demokrasi müca-
hidi' olduğunu belirten Çiller,
Devlet Bakanı Yıldırım Aktu-
na'nın Batı Trakya gezisi sırasın-
da uğradığı saldınya değindi.
"Sine-i millet
gûndemde*
Yılmaz, Hürriyet gazete-
sinde yayımlanan hüküme-
tin seçimden kaçması du-
rumunda 'sine-i millet'e
dönecekleri yolundaki söz-
lerinin anımsatılması üze-
rine de bu konunun her za-
man gündemde olduğunu
söyledi.
Yılmaz, iktidann anaya-
sanın zorunlu hükmüne
rağmen ara seçim yapma-
ma karan alması durumun-
da 'sine-i millet'e dönme-
nin gündeme geleceğini yi-
neleyerek "Bu konuda tek
başuna karar verecek ko-
numda değilim. Parti ola-
rak buna karar vereceğiz.
Ama arkadaşlarımtzın da
bu konuda eğilimleri var.
Bu konu ciddi bir ihtimal
olarak gündemdedir. Böyle
bir noktaya gelmeyeceğini
umut ederim" diye konuş-
tu.
Cumhuriyet, İstanbul olaylanna ilişkin Meclis Komisyonu'nun hazırladığı taslak raporu açıkhyor
Büyük çoğımluk tek kurşuıüa öldürüldü
DÜRDANE KOCAOĞLU
ANKARA - Göstericilerin arasından
polise ateş açıldığı ve 6-7 polisin
kurşunla, 30-40 kişinin taş, cop, gazoz
şişeleri ile yaralandığı, bir kişinin de
öldüğü belirtilen taslakta, polisin bir
pazar gecesi meydana gelen olayı
önleyecek kadar örgütlü olmadığının da
ortaya çıktığı vurgulandı.
Gerilimin O4.30'da bir kişinin ölmesi ve
ertesi gün cenazelerin kaldınlması
sırasında tırmandığı bıldinlen taslakta.
cenaze törenleri esnasında su deposunda
bir ölü bulunduğu, cenaze kortejinin sağ
ve sol yanından karşılıkJı geçen
panzerlerin "adam ezdiği'" gibi anında
doğrulanamayan söylentilerin gerginliği
doruk noktasına ulaştırdığı belirtildi.
Rapor taslağında, polisin verdiği bilgiye
göre panzerlerin su almak için manevra
yaptığı. göstericilerin üzerine
gidilmediği, otopsi sonuçlanna göre de
ezilerek ölen kimse olmadığına dikkat
çekildı.Rapor taslağına göre, gerilimin
patlama noktasına ulaşmasının ardından
"uykusuz, yorgun, arkadaşlan gözkrinin
önündeyaralanan,göstericilerin 'katil',
'faşist' suçlamalanmn etkisi altuıda kalan
polis, kendini taraf görerek" karşılıkJı
çatışmaya girdi.
'Ölümler engeUenebilirdi'
Bu çatışma sırasında çoğu tek kurşunla
olmak üzere 16 kişi kafasından aldığı,
birkaç kişi de göğsünden aldığı
kurşunlarla yaşamını yitirdi. Raporda,
"tlk gün sokağa çıkma yasağı ilan
edilseydi, cenazelerin kaJdınlması da
kontrollü olarak yapılsaydı, ertesi ve
sonraki gün 19 kişinin daha ölmesi
engeüenirdi" dendi.
Komısyonun. ölenlerin vücutlanndan
çıkanlan kurşunlann balistik raporlannın
gelmesinden sonra rapora son şeklini
vereceği bildirilirken, başta Erzurum
Millervekili Ismail Köse olmak üzere
DYP'li üyelerin polisi suçlayan ifadelere
karşı çıkacaklan kaydedildi.
BİTTİ
POLİTÎKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Grînin Yalnızlıgı...
Ayışığı vuruyor odanın içine...
Son tren o eski anıları yükleyip aynlıyor istasyOTi-
dan. Zaman, çocuksu bakışlann içinde bilinmeyen
bir kente kaçıyor birden...
Saat gece yarısını çoktan geçmiş...
Duvarda bir eski fotoğraf... Kazdağı eteklerind«
çekilmiş 25 yıl önce.. Beyaz yaşmaklı üç kız çcx;u-
ğu... önlerinde zeytin sepetleri duruyor.
Masanın üzerinde bir çini vazo... İçinde iki sap
kırmızı karanfil... Farkına vanlmayan bir uzak umu-
dun içindeler. Sanki size bakıyoriar gibi.
Uzun ve sessiz bir gece...
Elinde olmadan bölük pörçük anılar doluyor yü-
reğine...
Bir taşra kasabasındaki 'yılbaşı gecesi'ni anımsı-
yor. AJaşehir'den getirilen 'caz takımı' tango çalı-
yor:
"Papatya gibisin beyaz ve ince "
Birden kaymakamı görüyor. Yakışıklı, genç ve
uzun boylu... ,
Siyah kaytan bıyıklı, saçları briyantinli.
Kruvaze bir siyah ceket var üzerinde, yelekli;
pantolonu gri çizgili, dar paça. Ayakkabılan siyah
rugan, beyaz gömleginin yakalan iğneli; kravatı si-
yah ve kırmızı benekli.
Tam karşı masada keçiboynuz'u tüccan Remzi
Efendi, karısı Frtnat ve kızlan Şükran oturuyor.
Remzi Efendi, Kaymakam Refik'i kolundan tut-
tuğu gibi kaldırıyor...
Altın dişleriyle sıntıyor üstelik. Ve 'caz takımı'na
komutunu veriyor:
"Harmandalı çal bakayım..."
Remzi Efendi'nin kızı Şükran'ın içi bir hoş oluyor.
Simsiyah saçlan, zeytin karası gözleri onu, -ne bi-
leyim- okyanus ötesine götürüyor.
Kalın dudaklannda, kocaman memelerinde befli
bir tadı yaşıyor zamana inat. Ayaklanndaki topuklu
beyaz rugan ayakkabının birini çıkanyor, fark edil-
me korkusuyla yeniden giyip bir an duraksıyor. Işte
o anda gözü, saksofon çalan gence takılıyor.
İçinde fırtınalar kopan taşralı kız, kaymakamla
saksofoncu genç arasında gidip geliyor...
Dışanda kar yağıyor..
O taşra kasabası, o küçük salonda kırmızı karton
fenerlerin ışığı altında yeni bir yıla giriyor...
Eski bir masalın kahramanları, işte bir gece yansı
ansızın karşımıza çıkıyor.
Biraz özlem ve biraz da hüznü kucaklayarak..
•••
Ayışığı vuruyor odanın içine...
Duvarda asılı duran fotoğraf ve zeytin toplayan
üç kız çocuğu...
O eski defter yeniden açılıyor...
Edremit'in Yanıkdeğirmen Mahallesi'nden Ak-
çay'a doğru uzanıveriyor.
Kazdağı'na yaslanmış bir köyü görüyor şimdi...
Bir ilkokul, öğretmen evleri, kahvehane ve değir-
men...
Geniş salonu ve iki odası olan öğretmen evinin
önünde bekleşen kadınlan, çocuklan, gençleri...
O yıllar sarılık hastalığı yaygın...
öğretmenin annesi, Tahtakuşlar'dan gelen has- ..
talann alınlanna jilet dokundurup kanı göz kapakia-
rının içine sürüyor ustaca.
Aga marka radyodan haberler dinleniyor. Türk
askerleri Kore'de kahramanca vuruşuyor.
Bir köylü kadın haberleri okuyanın nasıl olup da
o radyonun içine girdiğini çözmeye çalışıyor...
Elektrik yok, ama su bol...
Akçay'da maden taşıyan tren...
Sabarıları 'bal/kçııı' diye taze sardalye satan Ka-
zım Amca, 'San Kız Efsanesi', Hasan Boğuidu ve
Sabahattin Ali.
Bir sabah uyandığımda görmüştüm çizmeli, sü-
vari jandarma komutanını. Öğretmen evi basılmıştı
ve kitaplar çuvallara doldurulup jandarmalar tara-
fından götürülmüştü.
O sabah dedem, elimden tutmuş ve başımı ok-
şamıştı...
Bana demişti ki:
"Oğlum, öğretmen komünistmiş, iyi ki de bize
bir şey yapmamış..."
Içimde tarifsiz acılar duymuştum dedemin bu
sözleri üzerine...
Remzi'yı Hasan'ı ve Osman'ı hemen bulup an-
latmıştım:
"Öğretmen komünistmiş..."
•••
Ayışığı vuruyor odanın içine...
O yılbaşı gecesinin sabahında kaytan bıyıklı ve
yakışıklı kaymakamı, Şükran'ı ve saksofon çalan
genci düşünüyordum.
Babam evin bahçesinde kar kürüyordu, annem
ise hastaydı.
Ben pencereden babamı izliyordum...
Az sonra jandarma komutanı, o yakışıklı kayma-
kam geldi bir ciple evimizin önüne...
Bizim evin karşısındaydı jandarma komutanlığı...
Dört-beş jandarma eri koşarak evin bahçesine
girdi...
Annem yer yatağındaydı...
Salonda ceviz kütüphane vardı.
Babam, kaymakam, komutan ve erler salona
girdiler...
Kitaplar toplandı...
Kaymakam ve komutan babama şöyle seslendi:
"Usak'a götüreceğiz kitaplatia bihikte..."
Bir tutanak hazıriandı salonun ortasında...
"Adı Nazım, oğlunun adı Hikmet ve çok sayıda
Nâzjm Hikmet'/n kitabı bulunmuştur..."
Tam iki çuval kitap götürdüler...
Babamı da...
Babam cipe bindirilirken hiç ağlamadım...
Giderken keçiboynuzu tüccan Remzi'yi gör-
düm...
Bıyıklannı buruyordu...
Sıntıyordu....
Hoşver, Meclis'e devam
için dayak önerdi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DYP Bolu
Milletvekili Necmi Hoş-
ver, miHetvekillerinin
Meclis çalışmalanna dü-
zenli katılımını sağlamak
için 'dayak' önerdi.
Vergi yasa tasarısının
görüşülmesi sırasında ka-
rar yetersayısı bulunama-
ması dolayısıyla verilen
aralardan sıkılan DYP'li
Hoşver, bu işe son ver-
mek için kendi çözüm
önerisinı ortaya attı. "Da-
yak cennetten çıkmadır"
diyen Hoşver, şöyle de-
vam etti:
"Millervekilinin asli gö-
revi nedir? Meclis'e de-
vam edip yasama çalışm*-
lanna kaülmakür. Bu mS-
letvekilkrinin bundan da-
ha önemli ne işleri var an-
lamıyorum. Bakın, 'Da-
yak cennetten çıkma' der-
ler. Dayaguı da zaman za-
man çok işe yaradığını
herkes bilir. Ben grup baf-
kanvekili olsam, bakın o
zaman nasıl devam ediyor
mUletvekflleri?''