14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19MAYIS1995CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tartışmalann odağındaki Cumhurbaşkanı Demirel, görüşlerini Cumhuriyet'e anlattı-2 'Devlet lepeden tırtıağa değişmeli'MUSTAFA BALBAY / DOĞAN A H N ANKARA - Cumhurbaşkanı Süie>man Demirel, devlette "tepeden nrnağa" reform yapılması gerektiğini, yeni bir anayasanın şart olduğunu söyledı. Demirel. "Çankaya'yı Meclis'in üzerine koymayacak düzenlemeler eşliğinde" seçimleri yenileme yetkisi verilmesmi istediği Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesini önerdi. Başbakan Tansu ÇiDer'in birkaç yıl içinde Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üye olacağını iddia etmesine karşın, görünür gelecekte kimsenin böyle bir sonuç izlenimi alamadığını vurgulayan Demirel, Türkiye'nin AB'den sadaka beklemediğinin altiru çizdi. Cumhurbaşkanı. Başbakan ile aralannda gerginlik olduğu haberlerinin "senaryodan ibaret" olduğunu söyledi. Bazı konularda halkoyuna başvurulmasının "nkanıkhklan çözecegini" vurgulayan Demirel. "Hakem mıllet olsun" dedi. Cumhurbaşkanı. Kuzey Irak harekâtının başanlı olduğunu, ancak bölgenin yakında PKK'IiIertarafından tekrar doldurulacağını bildirdi. Son haftalardaki çıkışlanyla yoğun eleştirilere hedef olan Cumhurbaşkanı Demirel, Cumhuriyet'in sorulannı, şöyle yanıtladı: - AB ile gümrük biıiiği için referandum öneriniz de aynı endişenin sonucu olarak mı? - Hayır. Türkiye'de halkın bu rejime daha çok sahıp çıkması lazım. Ben bunu 25 senedir söylüyorum. 4 senede bir defa yapılan seçimler. halkın kafi derecede parlamentosunu kucaklamasına yetmiyor. Parlamento, siyaset ve siyasetçi ağır eleştirilere uğruyor. Ben. devletimin işlemesinde bırtakım aksaklıklan bugün değil, dünden ben görüyorum. Onun ıçindir kı. bir devlet projesi üzerinde buraya geldıgimden bu yana çalışıyorum. Zaten bu zamana kadar söyleyıp geldığim şeylerin çoğunu toparladığım zaman, bu devlet projesinin ana hatlan çıkmaktadır. Eğer Türkiye; mevzuatına, yasalanna, anayasasına referandum müessesesini dahil ederse, Türkiye'de birtakım ihtilaflar önlenir. Hatta bırtakım bunalımlar önlenir. Göz gözü görmeyecek tartışmalar oldu geçmişte. Bugün de olabilir, yann da olabilir. Bu tartışmalarda hakem aranacaktır. Hakem millet olur. Millet iradesı üstünlüğünü fıilen göstermiş oluruz. "Hakimiyet kayrtsız şartsız miUetindir" diye duvara yazmakla bu bitmiyor. Onu hayata geçirmek lazım. Hayata geçırmenin yollanndan birisi, hür ve serbest seçımdir. Türkiye, referandum müessesesini mutlaka hukukuna getirmelidir. Sadece anayasa değısiklığinde bu referandum müessesesi var. Meclis'ten gececek yasalar üzerinde de referandum müessesesi olsa, her yasa için demiyorum. Meclis'in karar verdiği bir şeyi bir de millet tasvip etse, bu lüzumsuz bir iş mi olur? Hiç olmazsa Türkiye, senede bir defa halkın nabzını sandiktan alabilmeli. 'önüne gelen ta$ atıyor' - 1963 yılından beri işleyen Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde 7 kez Başbakanlık yapmanıza karşın neden halkoyu önermediniz? - Farzet ki, ben getırmedim. Bu halktan kaçmayı gerektirmiyor. Ikincisi, "Halka gjdin r> dediysem, bu kadar önüne gelenin eline aldığı taşı bana atmasına ne gerek var? Hem bir taraftan. "Demokrasiye gidûTdiyeceksin, bir taraftan da "Halka gidin" dediğim zaman küplere bineceksın. Oldu mu? - Veni bir devlet projesi üzerinde mi çalışıyorsunuz? - Kafamda şu var benım, Türkiye'nin kurumlan var, bu kurumlar güzel kurumlardır. Yalnız devlet, vatandaş için vardır. Vatandaş, devletten daha çok memnun olmalıdır ki. devletıne daha çok sahip çıksın. Yani, devletin daha iyi işlemesi, daha az masrafla işlemesi, vatandaşlann işlerinin daha çabuk görülmesine kım itiraz eder° Veya şöyle diyeyım. bugün devletin çok iyi işlediği. 'Devlet iyi işlemiyor' vatandaşın devletten çok memnun olduğunu kim söyleyebilir? Öyleyse gel, bu devletı daha iyi işler hale getirelim. Ben bir devlet projesi çalışması yaptınyorum. Bu projede söylediğim şey şu' Türkiye Cumhuriyeti'nde demokrasi daha iyi işlemeli. Daha iyi işlemeliden maksat, halkı memnun edecek, açık, adil, kararlı \e verimli bir sistem. Burada kjşi yok. kırtasiyecılik, ağırlık, hantalhk. yolsuzluk, kayırma, haksızlık, rüşvet, keyfılik dünyanın her ülkesinde devletin anzalandır. Devleti rahatsızlıklardan kurtarabildiğimiz takdirde, işieyen rejime ve işieyen de\ lete yaklaşınz. Yani böyle bir şeyi Türkıye canı gönülden benimsemelidir. T.C Devleti'nin ve Türk demokrasisinın daha iyi işlemesi için çok araştırma yapılmıştır. düşünceler ortaya lonmuştur. Bunlar da dikkate ahnarak. çalışma yapılması, halkın önüne işte devlet projesi diyebileceğimiz bir yeniden yapılanma projesiyle çıkılmasını önemli görüyorum. Tutarlı, uygulanabilir, anlaşılır, akılcı ve pragmatik bir tedbirler manzumesi çıkarmak üzere çalışılıyor ve Allah kısmet ederse. TBMM'nin 1 eylülde açılmasıyla vaktin müsaade ettiği şekilde düşüncelerimi oradan halkın önüne ve meclisin önüne koyacağım. - Yeni bir anayasa gerekli mi? - Yeni bir anayasa şarttır. Geç bile kalınmıştır. - Değişiklik yerine yeni bir anayasa mı öneriyorsunuz? - Nasıl yaparsanız yapın. evvela değişiklik yapın. Ama yeni bir anayasa 'Yeni anayasa sart' şarttır Ben. bugün için konuşmuyorum, önümüzdeki 10 sene için konuşuyorum. 10 seneden ötesi için de konuşmuyorum. onu da söyleyeyim. Türkiye önümüzdeki 10 sene içinde mutlaka kendine yeniden bir çeki-düzen vermelidir. Türkiye, çok gelişmiş bir ülkedir. gelişmeye devam edecektir. Elbisesi bugün dar gelmektedir. Türkiye tepeden tırnağa her şeyinı \enilemelidir. Bunu deyince, "Neyi yenilemelidir'* diye bana soracağı yerde. veya "Evet bu doğnıdur, şunlan yenilemeüdir" dıyeceği yerde. "Neden yenilemeledir, niye bu lafları söytüyorsun, milletin aklını niye kanştımorsun?** diye bana karşı çıkılıyor. iyi mi? Anlatıyorum işte. Ondan sonra, yani ben Türkiye'de kimsenin kafasını filan kanştırmıyorum. bunlan yapacaksınız ve nüfusunun yüzde 75'i 35 yaşından aşağı olan bir Türkiye'desiniz. Milyonlar. sizden yeni ış istiyor. aş istiyor. Hayat tarzı değişmiştir. yann daha çok değışecektir. Nüfusunun yüzde 45'i tanmda olan bir Türkiye olmaz. Türkiye, büyük bir transformasyona gitme mecburiyetındedir. Adım adım da gidiyor zaten ve nüfusu yüzde 2.5-3 artan bir Türkiye, 5 milyon, 6 milyon, 8 milyon ışsızı olan bir Türkiye de olmaz ve nihayet nüfusunun yüzde 4O'ı, millı gelirinin yüzde 14'ünü alan bir Türkiye de olmaz. Ve nüfusunun yansı mılli güvenlik şemsiyesinin dışında olan bir Türkiye de olmaz. - Kendi icraatınızı nereye koyuyorsunuz? - Sen bunlan yapsaydın? Benim aldığım Türkiye karanlıktaydı. Ben bu Türkiye'yi bir ucundan bir ucuna aydınlık hale getirdim. Benim aldığım Türkiye'de ancak ilkokula gidebilecek çocuklann yüzde 60'ı ilkokula gidebılıyordu. Ben bunu yüzde 100'e getirdım. Benim aldığım Türkiye'de ortaokula, liseye gidenlerin sayısı yüzde 20lerde, 25'lerdeydi. bugün yüzde 60'lara. 70"lere çıkmıştır. Benim aldığım Türkiye'de 200 bin kişi üniversıteye gidiyordu, bugün 1 milyonun üstünde. Benim aldığım Türkiye'de lzmır'den Hopa'ya gıtmeniz mümkün değıldı. Benim aldığım Türkiye'nin 54 bin tane traktörü vardı, bugün 650 bin traktörü var. Hepsini ben yapmadım bunun. Söylüyorum, ama benim idare ettiğım devırler de bu şeye dahildir. Bu kadannı yapabildi Türkiye. Yani "Şunlar yapılsın" dendiği zaman. "Sen niye yapmadın?'" olursa. bunun .yapılmasının önünü kesiyorsunuz demektir. - Başbakan, 1993'debıraktığuuz 'Türkiye'yi aydınlığa getirdim' Türkiye'yi eleştiriyor.- - O tartışmaya girmem. Ben, o tartışmayı 14 Nisan 1993 tanhinde bitirdim. Herbiriniz benden hiçbir şey istemeden arşivinizi açar bakarsınız, benim size verdiğim kitap var. O kitabın içerisinde bir de benim söylediğim sözler var. Benim 500 günlük ıcraatım parlaktır. Şahsen benim değil o. Benim başında bulunduğum hükümetin ve o hükümete vücut veren iki siyasi partının bize verdiği güçle yaptığımız işler parlaktır ve o gün yapılmış anketler var, o anketlere bakarsanız, o gün iki partınin yüzde 50'ye yaklaşan oyu vardı. - Anketlerin bugün farklı sonuçlar vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz? - tşte sen diyorsun. beni niye sokuyorsun? - Başbakan'la aranızda soğukluk, sonın varmı? - Cumhurbaşkanı ile Başbakan birbirine niçin soğuk olur ki? Soğuk veya sıcak ışı biraz subjektıf değil mi? Ölçüsü ne bunun? Benim önüme 4 bin küsur tane kararname gelmiş, bunlann yüzde 95'ıni imzalamışız. kanunlann hemen hemen yüzde 98-99'unu kabul etmişız. Devletin işlemesıne menfi etki yapabilecek hiçbir hareketımiz olmamıştır. Benım Sayın Tansu Çiller ile insanı münasebetlerımde hiçbir bozukluk yoktur. Açıklıkla şunun altını çızerek söylüyorum. Benım başında bulunduğum devletin toplu iğnenin başı kadar zorluğa sürüklenmesi beni fevkalade muzdanp eder. Kişılerin hisleri ne olursa olsun hidderi, öfkeyi, kırgınlığı 'Seçim yenileme yetkisi verilsin'- Bunun dışında kalan konularda» - Bunun dışında. anayasa "Cumhurbaş- kanı icranın içmdedir" diyor ya. yani yürüt- menin ıçindedir, onu biraz daha sarahate ka\-uşturmak lazım. Ben söyledim, yine de söylüyorum. seçimin yenılenmesı yetkısı- nın cumhurbaşkanına verilmesi lazım. Re- jimın ışlemesine yardımcı olacaktır. Bugü- nün meselesi değil. Ben kendım için istiyor degilim, ben Cumhurbaşkanı olduğum sü- re içerisinde böyle bir yetkıyı veımesinler. Türkiye Cumhurbaşkanı'nın seçımi yenile- me yetkisi olmalıdır. Bu rejımi çok daha iyi çahştınr. Bugün neyi tartışıyorsunuz? Za- ten seçilmiş kişileri seçime götürmek kolay bir şey değildir. Seçilmiş kişileri seçime gö- türmenin dünyanın her tarafinda böyledir, kolay olmadığından dolayı Italya'da, kolay olmadığından dolayı Portekiz'de, Fransa'da seçime götürme yetkisi cumhurbaşkanın- dadır. Daha başka ülkelerde de vardır. -Cumhurbaşkanı'nın >etkileri konusun- da başka önerileriniz olabilir mi? - Onlan ben sıze şimdı söyleyemem. - Mesela veto hakkı daha kesin olabilir mi? - Yok, öyle bir şey düşünmemek lazım. Meclisin üstüne Cumhurbaşkanlığı'nın çık- mış gıbi bir duruma sokmamak lazım. Tür- kiye sıcak bir dış politika takip ediyor. Bu- nun. bugünkü devlet düzeninde birtakım tesirleri var. Türkiye. çoğulcu kurumlar devleti kurmuş, ama bugün devletin kurum- lannın doğrusal bir çizgi üzerinde olduğu görüntüsü yok. Bunlann hepsi bir zemin üzerindedir Yani. bunlann birbinyle olan münasebetlerinı anayasa tayın etmiş. Bu ta- yin edilen yetkiler ve sorumluluklar aslın- da hıçkimseyi küçük düşürmez. Kim kimin üstünde. kim kimın altında di- ye bir sorun yok, herkes yennde. "Ben se- çildim geldim, bütün hakİar benimdir'Me- mek mümkün mü? Sen seçildin geldın, a- ma şu anayasa içindeki kurumlara bak. Yar- gı kimin adma görülüyor, halkın adına gö- rülüyor. Yargının Türk milleti adına görül- mesi bu anayasadan çıkıyor. Neden çıkı- yor? Bu anayasa halktan geçmiş de onun için. Cumhurbaşkanına bu yetkıleri veren bu anayasa. Bu anayasa. halktan geçtığı için. onlar da Cumhurbaşkanı seçilmiş ol- sun. seçilmemiş olsun bu yetkilerle müceh- hez sayılabiliyor. Ben, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmiş olması taraftan- yım. Halk tarafından seçilmiş bir cumhur- başkanı, halk tarafından seçilmiş bir Mec- lis'in ortaya çıkardığı başbakandan daha fazla oy almış olacaktır. Yani nefıcede iki turlu olacaktır. - Yan başkanhk sistemini cağnştıran bir öneri değil mi bu? Siz önerir misiniz >an başkanhk sistemini? - Hayır, yan başkanhk sistemini önermi- yorum. Başkanhk sistemini de önermiyo- rum. Bunlann tartışılması gayet doğaldır. Bunlann hiçbırisini önermiyorum. Sadece ben divorum ki. her şeyi tartışın. Benim aradığım; işieyen demokrasi, işieyen dev- let ve işieyen ekonomi. - Bu durumda, yürütmenin iki başı ara- sında nasıl bir denge kurulabilir? - tki başlı devlet olmaz. tkı başlı iktidar da olmaz. iktidar paylaşılmaz. Olmayacak şekilde tanzim etmek lazım. Iktidann pay- laşıldığı anlamına gelmeyecek şekilde. Bu- gün zaten böyle tek başına bütün iktıdan elinde tutan bir yer yok. Kurumlar var. bu kurumlann her birisinin yetkisi var. Meclis kanun çıkanyor, Anayasa Mahkemesi bu- nu bozuyor. Bu suretle Anayasa Mahkeme- si Meclis'in üstüne mi çıkmış oluyor? Ha- yır. En kuvvetli organ Anayasa Mahkeme- si mi oluyor? Hayır O. ona venlen görevi- nı yapıyor. Böyle bir sistem bu. Bunu anla- yabilmek lazım. - Demokrafikleşme 49. hükümetin en önemli hedeflerinden biriydi. O konuda ne- reye getinebildi? - Demokratikleşme dediğimiz olay. 19 kasımda koalisyon protokolü yapılmış ve bu protokolde yazılmış Bunlann bir kısmı yapılmış, öbür kısmının yapılmasına mani bir şey yok ki. Demokratikleşme dendiği zaman ne anlaşılacağına iyi bakmak lazım. Neyi yaparsa Türkiye demokratikleşmiş olacaktır? Bunu 19 Kasım 1991 koalisyon protokolü tarif etmiş. Bunlan yaparsa Tür- kiye. demokratikleşmiş savacak kendısıni. Bunlann bir kısmını da yapmış. Öbür kıs- mını da TBMM'nin yapmaması ıçın bir se- bep yok. - Smır ötesinde gelinen nokta konusunda görûşünüz nedir? - Başarı. Yalnız, orası dolacaktır yakın- da. Dolduğu zaman yeni tedbirler düşün- mek gerekecektir. - Yani harekât eksik mi bırakıku? - Hayır. Harekât amacına vardı. 2 bin 500 kışi vardı. 550 kışınin ölü olarak ele geçı- rildığı, bir o kadarının da ölü olduğu şek- linde tahmınler var. ama geride 1500 kışı var. Bunlar geri gelecek oraya. Benim de- diğim sözler, o kadar tersındenanlaşıldı ki, orta yerde bir hudut meselesi var. 1800 met- re dağ var. "Bu hudut yanüşör" dediğiniz zaman dışardan sesler çıkabilir. Ama, içer- den "Aman de\ letin başına iş çıkarma. ne diyorsun sen" diyen sesler olur mu? Evet bu hudut yanlıştır. Bunun düzeltiimesi bugü- nün meselesi değıldir. Türkiye'nin zor kul- lanmak suretiyle hiçbir şe> i düzeltme, top- rak kazanma gibi düşünceleri yoktur. Ama nihayet iki ülkenın insanlan biraraya gelip, birtakım şeyler yapabilırdik. Söylenen şey buydu. Yine aynı şeyi söylüyoruz. - AB'ye görünür gelecekte Türkiye'nin alınabileceği yönünde bir izleniminiz >ar mı? - Kimsede yok ki bende olsun. 'Kuzey Irak dolacak' - Sayın Başbakan "1998 yıünda" dedı.. - Olabilir, demiştir. O dedı diye ben de av- nı şeyi mi diyeyim? Aynı şeyi demedim di- ye ters düştüler mı diyecekîer? A\Tupa bi- zi 30. sıraya ko>muş. daha 15. devletteler. Düşüncem şudur: açık söyleyeyim Türkiye. AB'ye endekslı değildir. Girerse girer. gir- mezse kıyamet kopmaz. Ben, AB'nin taraf- tanyım. Ama. açıklıkla söylüyorum ki, Tür- kiye kimsenin sayesinde var değildir, ken- di sayesinde vardır, bu kadar büyük, bu ka- dar önemli birülkenin herhangi bir şey için eğilir. sarsılır gibi görünmesi fevkalede yanlıştır, gösterilmesi de fevkalade yanlış- tır. Biz AB'den sadaka falan istemiyoruz. Kimseden istemiyoruz. Biz ortaklık alıyo- ruz. tşbirliği ve beraber çalışma anyoruz. Türkiye dendiği zaman herkes, "Aman bunlar yine ne istiyor"diye bakmamalıdır. Türkiye, hasta adam falan değildir. Fevka- lade sağlıklı bir ülkedir. Bugün birçok sı- kıntıları vardır. ama bunlann hepsini aşa- caktır. Bütün bunları söylerken Türkiye kendı kişıliğinı. kendi kimlığini. kendi hü- vıyetinı. kendı onurunu mutlaka koruya- caktır. - Cumhurbaşkanı'nın ne \apmak istedi- ği merak ediliyor» - Benim istedığim şey, Türkiye yüksek moralını muhafazaetmeli. De\lete. demok- rasiye ve kendımıze güvenı muhafaza etme- Iıyiz. Türkiye gelişmeye devam etmeli. Da- ha iyi yönetilen bir Türkiye olmalı. Bırlığı- nı. beraberliğinı mutlaka muhafaza etmeli. tdare edilebilir olmaktan çıkmamalı. Tür- kiye, 2000'li yıllara geldiği zaman bir bü- yük transformasyonu mutlaka yapabilmeli. Bunun şartlan şunlardır, demokrasisini da- ha iyileştirmeli. Devletin daha iyi işlemesini sağlayacak reformlannı yapabilmeli, sokakta yaşayan nüfus benim her zaman büyük kaybımdır. Sokakta yaşayan nüfusun miktannı azal- tabilmelı, sanayıleşmesıni daha çok geliş- tirebilmeli, dünyayla daha çok kucak- laşabilmelı. Nüfus artışını daha çok kont- rol altına alabilmeli. Yer dağılımı düzel- tebilecek birtakım tedbirlere gidebilmeli ve sosyal güvenlik şemsiyesini ülkenin yüzde 100'üne teşmil edebilmelı. - ANAP'ın görev sürenizi tartışmaya aç- masını nasıl değerlendiriyorsunuz? -Görev süresinin tartışılır yönü yok. Görev süresi bana ait değil. anayasaya ait. Benım görev süremi tartışıyor değil. tar- tışanlar. anayasanın görev süresini tayin e- den maddesini tartışıyorlar. -Cumhurbaşkanlığı'ndakiüslubunuzsık sık 8. Cumhurbaşkanı TurgutÖzal ile kar- şılaştırılıyor... - Sayın Özal böyle ^apmıyordu şöyle yapıyordu. Veya Sayın Ozal da böyle yapar- dı gibi bırtakım benzetmeler beni fe\ kalade sıkıyor. Ben Cumhurbaşkanlığını kendi üs- lubumla yapıyorum. Kendi anladığım şekil- de yapıyorum. Devletimin, milletimin, ba- na kazandırdığı birikimle yapıyorum. Tür- kiye'nin her köşesinin ve her kişisınin sorunlanyla ilgiüyim. Ülkenin Alevisinı, Sünnisini. hangı kökenden gelirse gelsin tüm vatandaş- larımızı kucaklıvorum. devlet ışlenne kanştırmalan fevkalade ayıptır. Cumhurbaşkanını Meclis seçiyor. ama Meclis'in seçtiği cumhurbaşkanı da rastgele bir adam değil. Onun da şartlan var, ya Meclis'ın üyesı olacaksın ya da Meclis'in üyelerinin 5'te l'ı tarafından teklif edılmiş olacaksın. Sonra hükümete güvenoyunu da Meclis venyor. Yani yetkı kaynafiı. milleti temsil eden Meclis. Anayasanın 8. maddesı "Yürütme >etkisi ve göroi, Cumhurbaşkanı ile Bakanlar Kurulu tarafından anavasa \e kanunlara uygun olarak kullanılır \e verine getirilir" dıyor. Yani cumhurbaşkanını \ürütmenin ıçınekoyuyor 102ve 104 maddelerde "Cumhurbaşkanıdevletin başıdır. Bu sıfatla TC'nin \e Türk Millen'nin birliğini temsil eder. Ana>asanın uvgulanmasının, devlet organlarınm düzenli \e uyumlu çalışmasını gözetir" deniyor Gelelim yemine. "Cumhurbaşkanlığı sıfatıvla devletin varlığı \e bağımsızlığınL vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, Türk Milleti'nin kavıtsız sc şartsız cgcmenliğini komvacağıma, anayasaya. hukukun üsrünlüğüne, demokrasi) e, Atatürk Uke ve inkılaplanna ve cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma.- r deni>or Yani bunlann korunması gerektiğı verde cumhurbaşkanı tarafsız değil. taraftır. Ülkenin bölünmez bütünlüğünde. millet egemenliginin korunmasında tarafsız olamaz cumhurbaşkanı. Buralarda eğer cumhurbaşkanı tarafsız olacaksa. o zaman ışın içınden çıkamazsınız. Bu sistemde cumhurbaşkanı ve başbakanın her şevı aynı düşünmesi mümkün değildir. Gerekli de değildir Herhangi bir meselede cumhurbaşkanının hükümet ve 'Basbakanla sürtüsme yok' hükümet başkanından farklı düşüncelen olabilecektir. Bunda şaşacak ne var' Cumhurbaşkanı kevfi olarak "Ben bir şe>iimzalamıvorum" demez Çıkar ortaya der ki. "Şu şu sebeplerle bunu doğru bulmuvonım." Bu. cumhurbaşkanı ile başbakan arasında sürtüsme. "tepede kavga" değildir. Bu, görevım ıcabıdır. Eğer oturup da bir uzlaşma sağlanamıyorsa. gayet tabiı kı. herkes Fıkrini muhafaza eder Millet kimi doğru bulursa, onu doğru bulur. Bunlann olabıleceğini \arsaymak lazım. - Gerginlik olduğu söylentilcrinin dayanağı yok mu? - Başbakan cumhurbaşkanının. cumhurbaşkanı başbakanın memuru değildir. Işbirliği diye bir ka\ ram var. Verdiğim tablolar, benım işbırlığinc azami şekilde riayet ettiğimı de gösterir. Zaman zaman "Sürtüsme var" gıbi şeyler gösterilıyorsa. onlar farazi senaryolarşeklinde kapalı odalarda bırtakım maksatlara hızmet edecek şekilde düzenlenmiş hayalı şeyler olmamalı. Benim düşündüğüm gibi olmayan kanunlan iade etmem. cumhurbaşkanının Meclıs'le sürtüşmesi mı? Cumhurbaşkanı'na veto vetkısı verilmiş. O yetkı niçin lazım' Eğer ben bu yetkıyı kullanırsam. Meclıs'le cumhurbaşkanı arasında surtuşme olacak idıyse, bu yetkiyi koymasavdı Taraflar bırbirini ikna etmiyoı>a, herkes kendi bildiği istikamette gidecektir. o da askıda kalmış hemen hemen hiçbir mesele yoktur. Bu gerginlik senar\olan Iaftan ıbarettir. Başbakanın benım sö> lediğımin aksini söylemesinde şaşacak ne \ar? - Tepeden tırnağa yenilenme önerinizi açar mısımz? - Seçim sıstemimizden parlamentomuzun çalışmasına kadar. mahalli. yerel yönetimlerimizın çalışmasına kadar halkı daha çok yönetime katacak şekilde ve halkı nemelazımcılıktan kurtaracak şekilde, birbeldede oturan ınsanlann beldesinin, ülkesinin ve dünvanın sorunlanyla daha çok meşgul olmasını bağla>acak şekilde bir örgütçü toplunı şarttır Bu örgiitlü toplumla beraber devletin bütün kurumlan ba^tan tırnağa bir reforma. bir yenileşmeye tabi tutulmalı ve bütün bunlann hedefi devlet daha iyi ışlemelidir Şımdı bunun için bir 'Devlet rahat çalışmair proje yaptınvorum. -Önerdiğiniz referandum uvgulaması, hangi konularla sınırlanabilir? - Şöyle olabilir. Cumhurbaşkanı herhangi bir yasayı referanduma göndermeden önce TBMM Başkanlığı'na veya parti başkanlarına danışır. ona göre gönderir gibi kayıt da konabılir. Her yerde vardır bu çeşit kayıtlar. - Anayasa değişikliği çerçevesinde Cumnurbaşkam'nın yetkilerinde bir değişiklik önerir misiniz? -Olabilir. Devletin ışleyişinde kırtasiveciliğı azaltmak lazım. Birtakım tedbirler almanız lazım. Birtakım işler var, bence ilk elde bitmeli. birtakım işler varbakanlıkta bitmelıdir, birtakım işler var hükümette bitmelidır. Birtakım işler buraya kadar gelmemeli. Buraya çok geliyor ve her zaman savunarak geldim. Cumhurbaşkanlığı'nın günlük işini azaltmak lazım. Biz bunlan vaktiyle söyledik. "Efendim by-pass mı vapmak istiyorsunuz?" Mesele Cumhurbaşkanı'nı askıya almak değil. Cunıhurbaşkanlığı'na lüzumsuz kağıt gelmesini önlemek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle