Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19MAYIS1995CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tartışmalann odağındaki Cumhurbaşkanı Demirel, görüşlerini Cumhuriyet'e anlattı-2
'Devlet lepeden tırtıağa değişmeli'MUSTAFA BALBAY / DOĞAN A H N
ANKARA - Cumhurbaşkanı Süie>man
Demirel, devlette "tepeden nrnağa"
reform yapılması gerektiğini, yeni bir
anayasanın şart olduğunu söyledı.
Demirel. "Çankaya'yı Meclis'in üzerine
koymayacak düzenlemeler eşliğinde"
seçimleri yenileme yetkisi verilmesmi
istediği Cumhurbaşkanı'nı halkın
seçmesini önerdi. Başbakan Tansu
ÇiDer'in birkaç yıl içinde Türkiye'nin
Avrupa Birliği'ne (AB) tam üye
olacağını iddia etmesine karşın, görünür
gelecekte kimsenin böyle bir sonuç
izlenimi alamadığını vurgulayan
Demirel, Türkiye'nin AB'den sadaka
beklemediğinin altiru çizdi.
Cumhurbaşkanı. Başbakan ile aralannda
gerginlik olduğu haberlerinin
"senaryodan ibaret" olduğunu söyledi.
Bazı konularda halkoyuna
başvurulmasının "nkanıkhklan
çözecegini" vurgulayan Demirel.
"Hakem mıllet olsun" dedi.
Cumhurbaşkanı. Kuzey Irak harekâtının
başanlı olduğunu, ancak bölgenin
yakında PKK'IiIertarafından tekrar
doldurulacağını bildirdi.
Son haftalardaki çıkışlanyla yoğun
eleştirilere hedef olan Cumhurbaşkanı
Demirel, Cumhuriyet'in sorulannı, şöyle
yanıtladı:
- AB ile gümrük biıiiği için referandum
öneriniz de aynı endişenin sonucu olarak
mı?
- Hayır. Türkiye'de halkın bu rejime daha
çok sahıp çıkması lazım. Ben bunu 25
senedir söylüyorum. 4 senede bir defa
yapılan seçimler. halkın kafi derecede
parlamentosunu kucaklamasına yetmiyor.
Parlamento, siyaset ve siyasetçi ağır
eleştirilere uğruyor. Ben. devletimin
işlemesinde bırtakım aksaklıklan bugün
değil, dünden ben görüyorum. Onun
ıçindir kı. bir devlet projesi üzerinde
buraya geldıgimden bu yana çalışıyorum.
Zaten bu zamana kadar söyleyıp
geldığim şeylerin çoğunu toparladığım
zaman, bu devlet projesinin ana hatlan
çıkmaktadır. Eğer Türkiye; mevzuatına,
yasalanna, anayasasına referandum
müessesesini dahil ederse, Türkiye'de
birtakım ihtilaflar önlenir. Hatta bırtakım
bunalımlar önlenir. Göz gözü
görmeyecek tartışmalar oldu geçmişte.
Bugün de olabilir, yann da olabilir. Bu
tartışmalarda hakem aranacaktır. Hakem
millet olur. Millet iradesı üstünlüğünü
fıilen göstermiş oluruz. "Hakimiyet
kayrtsız şartsız miUetindir" diye duvara
yazmakla bu bitmiyor. Onu hayata
geçirmek lazım. Hayata geçırmenin
yollanndan birisi, hür ve serbest
seçımdir. Türkiye, referandum
müessesesini mutlaka hukukuna
getirmelidir. Sadece anayasa
değısiklığinde bu referandum müessesesi
var. Meclis'ten gececek yasalar üzerinde
de referandum müessesesi olsa, her yasa
için demiyorum. Meclis'in karar verdiği
bir şeyi bir de millet tasvip etse, bu
lüzumsuz bir iş mi olur? Hiç olmazsa
Türkiye, senede bir defa halkın nabzını
sandiktan alabilmeli.
'önüne
gelen
ta$
atıyor'
- 1963 yılından beri işleyen Avrupa
Birliği'ne üyelik sürecinde 7 kez
Başbakanlık yapmanıza karşın neden
halkoyu önermediniz?
- Farzet ki, ben getırmedim. Bu halktan
kaçmayı gerektirmiyor. Ikincisi, "Halka
gjdin
r>
dediysem, bu kadar önüne gelenin
eline aldığı taşı bana atmasına ne gerek
var? Hem bir taraftan. "Demokrasiye
gidûTdiyeceksin, bir taraftan da "Halka
gidin" dediğim zaman küplere
bineceksın. Oldu mu?
- Veni bir devlet projesi üzerinde mi
çalışıyorsunuz?
- Kafamda şu var benım, Türkiye'nin
kurumlan var, bu kurumlar güzel
kurumlardır. Yalnız devlet, vatandaş için
vardır. Vatandaş, devletten daha çok
memnun olmalıdır ki. devletıne daha çok
sahip çıksın. Yani, devletin daha iyi
işlemesi, daha az masrafla işlemesi,
vatandaşlann işlerinin daha çabuk
görülmesine kım itiraz eder° Veya şöyle
diyeyım. bugün devletin çok iyi işlediği.
'Devlet
iyi
işlemiyor'
vatandaşın devletten çok memnun
olduğunu kim söyleyebilir? Öyleyse gel,
bu devletı daha iyi işler hale getirelim.
Ben bir devlet projesi çalışması
yaptınyorum. Bu projede söylediğim şey
şu' Türkiye Cumhuriyeti'nde demokrasi
daha iyi işlemeli. Daha iyi işlemeliden
maksat, halkı memnun edecek, açık, adil,
kararlı \e verimli bir sistem. Burada kjşi
yok. kırtasiyecılik, ağırlık, hantalhk.
yolsuzluk, kayırma, haksızlık, rüşvet,
keyfılik dünyanın her ülkesinde devletin
anzalandır. Devleti rahatsızlıklardan
kurtarabildiğimiz takdirde, işieyen rejime
ve işieyen de\ lete yaklaşınz. Yani böyle
bir şeyi Türkıye canı gönülden
benimsemelidir. T.C Devleti'nin ve Türk
demokrasisinın daha iyi işlemesi için çok
araştırma yapılmıştır. düşünceler ortaya
lonmuştur. Bunlar da dikkate ahnarak.
çalışma yapılması, halkın önüne işte
devlet projesi diyebileceğimiz bir
yeniden yapılanma projesiyle çıkılmasını
önemli görüyorum. Tutarlı,
uygulanabilir, anlaşılır, akılcı ve
pragmatik bir tedbirler manzumesi
çıkarmak üzere çalışılıyor ve Allah
kısmet ederse. TBMM'nin 1 eylülde
açılmasıyla vaktin müsaade ettiği şekilde
düşüncelerimi oradan halkın önüne ve
meclisin önüne koyacağım.
- Yeni bir anayasa gerekli mi?
- Yeni bir anayasa şarttır. Geç bile
kalınmıştır.
- Değişiklik yerine yeni bir anayasa mı
öneriyorsunuz?
- Nasıl yaparsanız yapın. evvela
değişiklik yapın. Ama yeni bir anayasa
'Yeni
anayasa
sart'
şarttır Ben. bugün için konuşmuyorum,
önümüzdeki 10 sene için konuşuyorum.
10 seneden ötesi için de konuşmuyorum.
onu da söyleyeyim. Türkiye önümüzdeki
10 sene içinde mutlaka kendine yeniden
bir çeki-düzen vermelidir. Türkiye, çok
gelişmiş bir ülkedir. gelişmeye devam
edecektir. Elbisesi bugün dar
gelmektedir. Türkiye tepeden tırnağa her
şeyinı \enilemelidir. Bunu deyince,
"Neyi yenilemelidir'* diye bana soracağı
yerde. veya "Evet bu doğnıdur, şunlan
yenilemeüdir" dıyeceği yerde. "Neden
yenilemeledir, niye bu lafları söytüyorsun,
milletin aklını niye kanştımorsun?** diye
bana karşı çıkılıyor. iyi mi? Anlatıyorum
işte. Ondan sonra, yani ben Türkiye'de
kimsenin kafasını filan kanştırmıyorum.
bunlan yapacaksınız ve nüfusunun yüzde
75'i 35 yaşından aşağı olan bir
Türkiye'desiniz. Milyonlar. sizden yeni ış
istiyor. aş istiyor. Hayat tarzı değişmiştir.
yann daha çok değışecektir. Nüfusunun
yüzde 45'i tanmda olan bir Türkiye
olmaz. Türkiye, büyük bir
transformasyona gitme
mecburiyetındedir. Adım adım da gidiyor
zaten ve nüfusu yüzde 2.5-3 artan bir
Türkiye, 5 milyon, 6 milyon, 8 milyon
ışsızı olan bir Türkiye de olmaz ve
nihayet nüfusunun yüzde 4O'ı, millı
gelirinin yüzde 14'ünü alan bir Türkiye
de olmaz. Ve nüfusunun yansı mılli
güvenlik şemsiyesinin dışında olan bir
Türkiye de olmaz.
- Kendi icraatınızı nereye koyuyorsunuz?
- Sen bunlan yapsaydın? Benim aldığım
Türkiye karanlıktaydı. Ben bu Türkiye'yi
bir ucundan bir ucuna aydınlık hale
getirdim. Benim aldığım Türkiye'de
ancak ilkokula gidebilecek çocuklann
yüzde 60'ı ilkokula gidebılıyordu. Ben
bunu yüzde 100'e getirdım. Benim
aldığım Türkiye'de ortaokula, liseye
gidenlerin sayısı yüzde 20lerde,
25'lerdeydi. bugün yüzde 60'lara. 70"lere
çıkmıştır. Benim aldığım Türkiye'de 200
bin kişi üniversıteye gidiyordu, bugün 1
milyonun üstünde. Benim aldığım
Türkiye'de lzmır'den Hopa'ya gıtmeniz
mümkün değıldı. Benim aldığım
Türkiye'nin 54 bin tane traktörü vardı,
bugün 650 bin traktörü var. Hepsini ben
yapmadım bunun. Söylüyorum, ama
benim idare ettiğım devırler de bu şeye
dahildir. Bu kadannı yapabildi Türkiye.
Yani "Şunlar yapılsın" dendiği zaman.
"Sen niye yapmadın?'" olursa. bunun
.yapılmasının önünü kesiyorsunuz
demektir.
- Başbakan, 1993'debıraktığuuz
'Türkiye'yi
aydınlığa
getirdim'
Türkiye'yi eleştiriyor.-
- O tartışmaya girmem. Ben, o tartışmayı
14 Nisan 1993 tanhinde bitirdim.
Herbiriniz benden hiçbir şey istemeden
arşivinizi açar bakarsınız, benim size
verdiğim kitap var. O kitabın içerisinde
bir de benim söylediğim sözler var.
Benim 500 günlük ıcraatım parlaktır.
Şahsen benim değil o. Benim başında
bulunduğum hükümetin ve o hükümete
vücut veren iki siyasi partının bize
verdiği güçle yaptığımız işler parlaktır ve
o gün yapılmış anketler var, o anketlere
bakarsanız, o gün iki partınin yüzde
50'ye yaklaşan oyu vardı.
- Anketlerin bugün farklı sonuçlar
vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- tşte sen diyorsun. beni niye
sokuyorsun?
- Başbakan'la aranızda soğukluk, sonın
varmı?
- Cumhurbaşkanı ile Başbakan birbirine
niçin soğuk olur ki? Soğuk veya sıcak ışı
biraz subjektıf değil mi? Ölçüsü ne
bunun? Benim önüme 4 bin küsur tane
kararname gelmiş, bunlann yüzde 95'ıni
imzalamışız. kanunlann hemen hemen
yüzde 98-99'unu kabul etmişız. Devletin
işlemesıne menfi etki yapabilecek hiçbir
hareketımiz olmamıştır. Benım Sayın
Tansu Çiller ile insanı münasebetlerımde
hiçbir bozukluk yoktur. Açıklıkla şunun
altını çızerek söylüyorum. Benım başında
bulunduğum devletin toplu iğnenin başı
kadar zorluğa sürüklenmesi beni
fevkalade muzdanp eder. Kişılerin hisleri
ne olursa olsun hidderi, öfkeyi, kırgınlığı
'Seçim yenileme yetkisi verilsin'- Bunun dışında kalan konularda»
- Bunun dışında. anayasa "Cumhurbaş-
kanı icranın içmdedir" diyor ya. yani yürüt-
menin ıçindedir, onu biraz daha sarahate
ka\-uşturmak lazım. Ben söyledim, yine de
söylüyorum. seçimin yenılenmesı yetkısı-
nın cumhurbaşkanına verilmesi lazım. Re-
jimın ışlemesine yardımcı olacaktır. Bugü-
nün meselesi değil. Ben kendım için istiyor
degilim, ben Cumhurbaşkanı olduğum sü-
re içerisinde böyle bir yetkıyı veımesinler.
Türkiye Cumhurbaşkanı'nın seçımi yenile-
me yetkisi olmalıdır. Bu rejımi çok daha iyi
çahştınr. Bugün neyi tartışıyorsunuz? Za-
ten seçilmiş kişileri seçime götürmek kolay
bir şey değildir. Seçilmiş kişileri seçime gö-
türmenin dünyanın her tarafinda böyledir,
kolay olmadığından dolayı Italya'da, kolay
olmadığından dolayı Portekiz'de, Fransa'da
seçime götürme yetkisi cumhurbaşkanın-
dadır. Daha başka ülkelerde de vardır.
-Cumhurbaşkanı'nın >etkileri konusun-
da başka önerileriniz olabilir mi?
- Onlan ben sıze şimdı söyleyemem.
- Mesela veto hakkı daha kesin olabilir
mi?
- Yok, öyle bir şey düşünmemek lazım.
Meclisin üstüne Cumhurbaşkanlığı'nın çık-
mış gıbi bir duruma sokmamak lazım. Tür-
kiye sıcak bir dış politika takip ediyor. Bu-
nun. bugünkü devlet düzeninde birtakım
tesirleri var. Türkiye. çoğulcu kurumlar
devleti kurmuş, ama bugün devletin kurum-
lannın doğrusal bir çizgi üzerinde olduğu
görüntüsü yok. Bunlann hepsi bir zemin
üzerindedir Yani. bunlann birbinyle olan
münasebetlerinı anayasa tayın etmiş. Bu ta-
yin edilen yetkiler ve sorumluluklar aslın-
da hıçkimseyi küçük düşürmez.
Kim kimin üstünde. kim kimın altında di-
ye bir sorun yok, herkes yennde. "Ben se-
çildim geldim, bütün hakİar benimdir'Me-
mek mümkün mü? Sen seçildin geldın, a-
ma şu anayasa içindeki kurumlara bak. Yar-
gı kimin adma görülüyor, halkın adına gö-
rülüyor. Yargının Türk milleti adına görül-
mesi bu anayasadan çıkıyor. Neden çıkı-
yor? Bu anayasa halktan geçmiş de onun
için. Cumhurbaşkanına bu yetkıleri veren
bu anayasa. Bu anayasa. halktan geçtığı
için. onlar da Cumhurbaşkanı seçilmiş ol-
sun. seçilmemiş olsun bu yetkilerle müceh-
hez sayılabiliyor. Ben, cumhurbaşkanının
halk tarafından seçilmiş olması taraftan-
yım. Halk tarafından seçilmiş bir cumhur-
başkanı, halk tarafından seçilmiş bir Mec-
lis'in ortaya çıkardığı başbakandan daha
fazla oy almış olacaktır. Yani nefıcede iki
turlu olacaktır.
- Yan başkanhk sistemini cağnştıran bir
öneri değil mi bu? Siz önerir misiniz >an
başkanhk sistemini?
- Hayır, yan başkanhk sistemini önermi-
yorum. Başkanhk sistemini de önermiyo-
rum. Bunlann tartışılması gayet doğaldır.
Bunlann hiçbırisini önermiyorum. Sadece
ben divorum ki. her şeyi tartışın. Benim
aradığım; işieyen demokrasi, işieyen dev-
let ve işieyen ekonomi.
- Bu durumda, yürütmenin iki başı ara-
sında nasıl bir denge kurulabilir?
- tki başlı devlet olmaz. tkı başlı iktidar
da olmaz. iktidar paylaşılmaz. Olmayacak
şekilde tanzim etmek lazım. Iktidann pay-
laşıldığı anlamına gelmeyecek şekilde. Bu-
gün zaten böyle tek başına bütün iktıdan
elinde tutan bir yer yok. Kurumlar var. bu
kurumlann her birisinin yetkisi var. Meclis
kanun çıkanyor, Anayasa Mahkemesi bu-
nu bozuyor. Bu suretle Anayasa Mahkeme-
si Meclis'in üstüne mi çıkmış oluyor? Ha-
yır. En kuvvetli organ Anayasa Mahkeme-
si mi oluyor? Hayır O. ona venlen görevi-
nı yapıyor. Böyle bir sistem bu. Bunu anla-
yabilmek lazım.
- Demokrafikleşme 49. hükümetin en
önemli hedeflerinden biriydi. O konuda ne-
reye getinebildi?
- Demokratikleşme dediğimiz olay. 19
kasımda koalisyon protokolü yapılmış ve
bu protokolde yazılmış Bunlann bir kısmı
yapılmış, öbür kısmının yapılmasına mani
bir şey yok ki. Demokratikleşme dendiği
zaman ne anlaşılacağına iyi bakmak lazım.
Neyi yaparsa Türkiye demokratikleşmiş
olacaktır? Bunu 19 Kasım 1991 koalisyon
protokolü tarif etmiş. Bunlan yaparsa Tür-
kiye. demokratikleşmiş savacak kendısıni.
Bunlann bir kısmını da yapmış. Öbür kıs-
mını da TBMM'nin yapmaması ıçın bir se-
bep yok.
- Smır ötesinde gelinen nokta konusunda
görûşünüz nedir?
- Başarı. Yalnız, orası dolacaktır yakın-
da. Dolduğu zaman yeni tedbirler düşün-
mek gerekecektir.
- Yani harekât eksik mi bırakıku?
- Hayır. Harekât amacına vardı. 2 bin 500
kışi vardı. 550 kışınin ölü olarak ele geçı-
rildığı, bir o kadarının da ölü olduğu şek-
linde tahmınler var. ama geride 1500 kışı
var. Bunlar geri gelecek oraya. Benim de-
diğim sözler, o kadar tersındenanlaşıldı ki,
orta yerde bir hudut meselesi var. 1800 met-
re dağ var. "Bu hudut yanüşör" dediğiniz
zaman dışardan sesler çıkabilir. Ama, içer-
den "Aman de\ letin başına iş çıkarma. ne
diyorsun sen" diyen sesler olur mu? Evet bu
hudut yanlıştır. Bunun düzeltiimesi bugü-
nün meselesi değıldir. Türkiye'nin zor kul-
lanmak suretiyle hiçbir şe> i düzeltme, top-
rak kazanma gibi düşünceleri yoktur. Ama
nihayet iki ülkenın insanlan biraraya gelip,
birtakım şeyler yapabilırdik. Söylenen şey
buydu. Yine aynı şeyi söylüyoruz.
- AB'ye görünür gelecekte Türkiye'nin
alınabileceği yönünde bir izleniminiz >ar
mı?
- Kimsede yok ki bende olsun.
'Kuzey
Irak
dolacak'
- Sayın Başbakan "1998 yıünda" dedı..
- Olabilir, demiştir. O dedı diye ben de av-
nı şeyi mi diyeyim? Aynı şeyi demedim di-
ye ters düştüler mı diyecekîer? A\Tupa bi-
zi 30. sıraya ko>muş. daha 15. devletteler.
Düşüncem şudur: açık söyleyeyim Türkiye.
AB'ye endekslı değildir. Girerse girer. gir-
mezse kıyamet kopmaz. Ben, AB'nin taraf-
tanyım. Ama. açıklıkla söylüyorum ki, Tür-
kiye kimsenin sayesinde var değildir, ken-
di sayesinde vardır, bu kadar büyük, bu ka-
dar önemli birülkenin herhangi bir şey için
eğilir. sarsılır gibi görünmesi fevkalede
yanlıştır, gösterilmesi de fevkalade yanlış-
tır.
Biz AB'den sadaka falan istemiyoruz.
Kimseden istemiyoruz. Biz ortaklık alıyo-
ruz. tşbirliği ve beraber çalışma anyoruz.
Türkiye dendiği zaman herkes, "Aman
bunlar yine ne istiyor"diye bakmamalıdır.
Türkiye, hasta adam falan değildir. Fevka-
lade sağlıklı bir ülkedir. Bugün birçok sı-
kıntıları vardır. ama bunlann hepsini aşa-
caktır. Bütün bunları söylerken Türkiye
kendı kişıliğinı. kendi kimlığini. kendi hü-
vıyetinı. kendı onurunu mutlaka koruya-
caktır.
- Cumhurbaşkanı'nın ne \apmak istedi-
ği merak ediliyor»
- Benim istedığim şey, Türkiye yüksek
moralını muhafazaetmeli. De\lete. demok-
rasiye ve kendımıze güvenı muhafaza etme-
Iıyiz. Türkiye gelişmeye devam etmeli. Da-
ha iyi yönetilen bir Türkiye olmalı. Bırlığı-
nı. beraberliğinı mutlaka muhafaza etmeli.
tdare edilebilir olmaktan çıkmamalı. Tür-
kiye, 2000'li yıllara geldiği zaman bir bü-
yük transformasyonu mutlaka yapabilmeli.
Bunun şartlan şunlardır, demokrasisini da-
ha iyileştirmeli.
Devletin daha iyi işlemesini sağlayacak
reformlannı yapabilmeli, sokakta yaşayan
nüfus benim her zaman büyük kaybımdır.
Sokakta yaşayan nüfusun miktannı azal-
tabilmelı, sanayıleşmesıni daha çok geliş-
tirebilmeli, dünyayla daha çok kucak-
laşabilmelı. Nüfus artışını daha çok kont-
rol altına alabilmeli. Yer dağılımı düzel-
tebilecek birtakım tedbirlere gidebilmeli ve
sosyal güvenlik şemsiyesini ülkenin yüzde
100'üne teşmil edebilmelı.
- ANAP'ın görev sürenizi tartışmaya aç-
masını nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Görev süresinin tartışılır yönü yok.
Görev süresi bana ait değil. anayasaya ait.
Benım görev süremi tartışıyor değil. tar-
tışanlar. anayasanın görev süresini tayin e-
den maddesini tartışıyorlar.
-Cumhurbaşkanlığı'ndakiüslubunuzsık
sık 8. Cumhurbaşkanı TurgutÖzal ile kar-
şılaştırılıyor...
- Sayın Özal böyle ^apmıyordu şöyle
yapıyordu. Veya Sayın Ozal da böyle yapar-
dı gibi bırtakım benzetmeler beni fe\ kalade
sıkıyor. Ben Cumhurbaşkanlığını kendi üs-
lubumla yapıyorum. Kendi anladığım şekil-
de yapıyorum. Devletimin, milletimin, ba-
na kazandırdığı birikimle yapıyorum. Tür-
kiye'nin her köşesinin ve her kişisınin
sorunlanyla ilgiüyim.
Ülkenin Alevisinı, Sünnisini. hangı
kökenden gelirse gelsin tüm vatandaş-
larımızı kucaklıvorum.
devlet ışlenne kanştırmalan fevkalade
ayıptır. Cumhurbaşkanını Meclis seçiyor.
ama Meclis'in seçtiği cumhurbaşkanı da
rastgele bir adam değil. Onun da şartlan
var, ya Meclis'ın üyesı olacaksın ya da
Meclis'in üyelerinin 5'te l'ı tarafından
teklif edılmiş olacaksın. Sonra hükümete
güvenoyunu da Meclis venyor. Yani yetkı
kaynafiı. milleti temsil eden Meclis.
Anayasanın 8. maddesı "Yürütme >etkisi
ve göroi, Cumhurbaşkanı ile Bakanlar
Kurulu tarafından anavasa \e kanunlara
uygun olarak kullanılır \e verine getirilir"
dıyor. Yani cumhurbaşkanını \ürütmenin
ıçınekoyuyor 102ve 104 maddelerde
"Cumhurbaşkanıdevletin başıdır. Bu
sıfatla TC'nin \e Türk Millen'nin birliğini
temsil eder. Ana>asanın uvgulanmasının,
devlet organlarınm düzenli \e uyumlu
çalışmasını gözetir" deniyor Gelelim
yemine. "Cumhurbaşkanlığı sıfatıvla
devletin varlığı \e bağımsızlığınL vatanın
ve milletin bölünmez bütünlüğünü, Türk
Milleti'nin kavıtsız sc şartsız cgcmenliğini
komvacağıma, anayasaya. hukukun
üsrünlüğüne, demokrasi) e, Atatürk Uke
ve inkılaplanna ve cumhuriyet ilkesine
bağlı kalacağıma.-
r
deni>or Yani
bunlann korunması gerektiğı verde
cumhurbaşkanı tarafsız değil. taraftır.
Ülkenin bölünmez bütünlüğünde. millet
egemenliginin korunmasında tarafsız
olamaz cumhurbaşkanı. Buralarda eğer
cumhurbaşkanı tarafsız olacaksa. o
zaman ışın içınden çıkamazsınız. Bu
sistemde cumhurbaşkanı ve başbakanın
her şevı aynı düşünmesi mümkün
değildir. Gerekli de değildir Herhangi bir
meselede cumhurbaşkanının hükümet ve
'Basbakanla
sürtüsme
yok'
hükümet başkanından farklı düşüncelen
olabilecektir. Bunda şaşacak ne var'
Cumhurbaşkanı kevfi olarak "Ben bir
şe>iimzalamıvorum" demez Çıkar
ortaya der ki. "Şu şu sebeplerle bunu
doğru bulmuvonım." Bu. cumhurbaşkanı
ile başbakan arasında sürtüsme. "tepede
kavga" değildir. Bu, görevım ıcabıdır.
Eğer oturup da bir uzlaşma
sağlanamıyorsa. gayet tabiı kı. herkes
Fıkrini muhafaza eder Millet kimi doğru
bulursa, onu doğru bulur. Bunlann
olabıleceğini \arsaymak lazım.
- Gerginlik olduğu söylentilcrinin
dayanağı yok mu?
- Başbakan cumhurbaşkanının.
cumhurbaşkanı başbakanın memuru
değildir. Işbirliği diye bir ka\ ram var.
Verdiğim tablolar, benım işbırlığinc
azami şekilde riayet ettiğimı de gösterir.
Zaman zaman "Sürtüsme var" gıbi
şeyler gösterilıyorsa. onlar farazi
senaryolarşeklinde kapalı odalarda
bırtakım maksatlara hızmet edecek
şekilde düzenlenmiş hayalı şeyler
olmamalı. Benim düşündüğüm gibi
olmayan kanunlan iade etmem.
cumhurbaşkanının Meclıs'le sürtüşmesi
mı? Cumhurbaşkanı'na veto vetkısı
verilmiş. O yetkı niçin lazım' Eğer ben
bu yetkıyı kullanırsam. Meclıs'le
cumhurbaşkanı arasında surtuşme olacak
idıyse, bu yetkiyi koymasavdı Taraflar
bırbirini ikna etmiyoı>a, herkes kendi
bildiği istikamette gidecektir. o da askıda
kalmış hemen hemen hiçbir mesele
yoktur. Bu gerginlik senar\olan Iaftan
ıbarettir. Başbakanın benım sö> lediğımin
aksini söylemesinde şaşacak ne \ar?
- Tepeden tırnağa yenilenme önerinizi
açar mısımz?
- Seçim sıstemimizden parlamentomuzun
çalışmasına kadar. mahalli. yerel
yönetimlerimizın çalışmasına kadar halkı
daha çok yönetime katacak şekilde ve
halkı nemelazımcılıktan kurtaracak
şekilde, birbeldede oturan ınsanlann
beldesinin, ülkesinin ve dünvanın
sorunlanyla daha çok meşgul olmasını
bağla>acak şekilde bir örgütçü toplunı
şarttır Bu örgiitlü toplumla beraber
devletin bütün kurumlan ba^tan tırnağa
bir reforma. bir yenileşmeye tabi
tutulmalı ve bütün bunlann hedefi devlet
daha iyi ışlemelidir Şımdı bunun için bir
'Devlet
rahat
çalışmair
proje yaptınvorum.
-Önerdiğiniz referandum uvgulaması,
hangi konularla sınırlanabilir?
- Şöyle olabilir. Cumhurbaşkanı herhangi
bir yasayı referanduma göndermeden
önce TBMM Başkanlığı'na veya parti
başkanlarına danışır. ona göre gönderir
gibi kayıt da konabılir. Her yerde vardır
bu çeşit kayıtlar.
- Anayasa değişikliği çerçevesinde
Cumnurbaşkam'nın yetkilerinde bir
değişiklik önerir misiniz?
-Olabilir. Devletin ışleyişinde
kırtasiveciliğı azaltmak lazım. Birtakım
tedbirler almanız lazım. Birtakım işler
var, bence ilk elde bitmeli. birtakım işler
varbakanlıkta bitmelıdir, birtakım işler
var hükümette bitmelidır. Birtakım işler
buraya kadar gelmemeli. Buraya çok
geliyor ve her zaman savunarak geldim.
Cumhurbaşkanlığı'nın günlük işini
azaltmak lazım. Biz bunlan vaktiyle
söyledik. "Efendim by-pass mı vapmak
istiyorsunuz?" Mesele Cumhurbaşkanı'nı
askıya almak değil. Cunıhurbaşkanlığı'na
lüzumsuz kağıt gelmesini önlemek.