Katalog

Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkava# Yazıışlen Mudürleri îbrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu) # Haber Merkezi Müdûrü Hakan Kara 9 Gorsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberier Ergun Balcı • lstıhbarat: Yalçın Çakır • Ekonorru Bnlent Kizanük # Radyo-TV- Uvgar Eremektar • Kultür Handan Şenköken • Spor Abdülİudir Yûcelman • Yurt Haberlen Mehmel Saraç • Makaleler Sami Karaören 9 Çe\ın Seşfettin Turhan # Düzeltme Abduliah Yazıcı • Fotoğraf Erdogan KÖMOğlu Yayın Kuruhr tlhan Selçak (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke, Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şûkran Soner, Ergun Balcv Dinç Ta> anç. tbrahim YUdız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbav Ankara Temsılcısı Mastafa Balbay • Haber Müdürû: Doğan AkmAtatürkBulvanNo. 125.Kat.4.Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 •Izmır Temsılcısı Serdar Kızık,H ZıyaBK. 1352S 2/3Tel.4411220,Faks.4419117 • AdanaTemsdcısı:ÇetinYiğenoğlıı,IııönüCd U 9 S No 1 Kat:l, Tel: 3522550, Faks: 3522570 Müessese Müdürü: Erot Erkut • MEDY A C: • Yonetım Kunılu Koordmatör Ahmet Korukan • Başkanı-Genel Müdur Gülbin Muhasebe Bülent Yener • Idare Erdnran # Koordmatör Rehı HüseyinGürerOlşletme.Önder Işıtman • Genel Mudur Yardım- Çelik •Bılgı-tslem Nail İnal• cısı Mine Akdağ • Halkla Ilış- BügjsayarSıstem MürirvetÇüer kılerMüdüni Nurten Berksoy Yayımlayan \e Basao: Yenı Gun Haber Aıansı Basın ve Yaymcıhk A Ş Turkocağıcad 39 41 CağaloŞJu 34354 lst PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0'212) 513 85 95 19MAYIS1995 Imsak: 3.48 Güneş: 5.36 Öğle: 13.08 Ikindi: 17.02 Akşam20.25 Yatsı: 22.06 MEDYACTei 514 07 53-513 9580-51384 60-61,Faks 5118466 Taksinfde trafik diizenlemesi • Istanbul Haber Servisi - Metro çalışmalan nedeniyle Taksim'de geçici trafik düzenlemesi yapılacak. Metro'nun, Taksım Meydanı altında yer alacak olan istasyonundaki çalışmalar devam edıyor. Istasyona hava verecek olan bacanın inşaaü için Taksim Gezi Parkı merdivenleri önünde bulunan İETT duraklan, bilet saüş bürolan ve PTT telefon kabinleri, geçici olarak The Marmara Oteli'nin önûne taşınacak. Yaklaşık 8 ay sûreceği tahmin edilen çalışmalardan sonra duraklar eski yerlerine taşınacak. Kamyon eve girdi • Istanbul Haber Servisi- Bayram Kırtıl (45) yönetimindeki 34 UJC 76 plakalı kamyon, dün akşam saat 18.30 sıralannda fireninin patlaması sonucu, önce Fatih Karadeniz Caddesi üzerinde seyreden 34UP524ve34KSU81 plakalı iki özel otomobile, daha sonra da Acar ailesinin Miralay Nazım Bey Sokak 40 numaralı evinın bahçesine girerek duvarlanna çarptı. Kazada, yaralanan Şehri Acar (43) ile kızı Kezban Acar (21) Çapa Tıp Fakültesı Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Kamyon sürücüsü Kırtıl ise kazada hafıf şekilde yaralanırken gözaltına alındı. Trafik yasa tasarısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Istanbul Milletvekili Orhan Ergüder, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı gündem dışı konuşmada, çeşitlı çıkar ve baskı gruplannın yasanın kendi istediklen gibi çıkması yönünde baskı yaptıklanm belirterek, bu nedenle trafık yasa tasansının yaklaşık 1 yıldır komisyonlarda beklediğini söyledi. Feministlerin içsavaşı • LONDRA(AA)- Ingiltere'de dûnya feminist hareketinin öncülerinden olan Germaine Greer ile Suzanne Moore arasında, bir köşe yazannın deyimiyle "sokak kadınlannın kavgasını da geçen" büyük bir polemik koptu. Polemiğe, 30 yıldır kadınlann iğdiş edilmesine karşı kampanyalar yapan Greer hakkında ortaya atılan "gençliğinde kısırlaştırma operasyonu geçirdi" iddiası neden oldu. Moore, Greer'i kastederek "O yaşlı feministlerin çocuğu yoktur" demesi kavgayı kızıştuırken rakibinesine yazdığı yanıt yayınlanmayan Greer, çahştığı Guardian gazetesinden istifa etti. Fakat Greer kavgayı bırakmayarak Moore'a "Ayakkabılan fahişelerin giydigi cinsten" deme firsatını buldu. Tarafsız gözlemcilere göre bu savaş, feminist hareketi bölme riski taşıyor. Onur plaketi • Haber Merked-KTl, ilk mezunlannı onurlandırmak amacıyla 'onur plaketi' verecek. Plaketler, üniversitenin 40. kuruluş yıldönümü kutlaması nedeniyle yann düzenlenecek gecede sahiplerine verilecek. Gece, saat 19.00'da Sûrmene Vakfi Tesisleri'nde başlayacak. Barüie'ye alternatil bebek H Çeviri Servisi- Çocuklann gözbebeği masum görünüşlü, bakımlı ve son derece düzgûn bir vücut ve yüze sahip olan Barbie bebeğin karşısına artık vahşi görünümü ile Cheryl bebek çıkıyor. Cheryl'in vücudu dövmeli ve bacaklan kıllarla kaplı. Kasıklan ve koltuk altlan tûylü, göğûs uçlan gözenekli. Vahşi Cheryl'in yaratıcısı Avustralyah Lee Duncan, temiz ve bakımlı Barbie ile ilgisi olmayan yaşam tarzını benimsemiş Avustralyalılar ıçin Barbie'ye altematıf olarak tasarlamış. Italya'da on maçta beş gol barajını aşabilirse işi daha kolaylaşacak ve pazan genişleyecek Başarısızhk Hakan'ın soııu olıııaz 24 yaşındald Hakan, Şampiyonlar Ligi deneyimini iki kez tatd. CUMHURCANBAZOĞLU Tûrk futbolundaki kıpırdanış sonunda ilk cid- di meyvesini verdi ve Hakan dûnya futbolunun sahnesi kabui edilen ttalya ligine transfer oldu. Şükrü Gülesin, Lefter, Metin Oktay, Bülent Es- en, Bülent Eken ve Can Bartu'dan sonra tüm za- manlann en zor ligi'nde top koşturmaya hazırla- nan Hakan'ın Torino'daki şansını bu kulübün ya- pısını inceleyerek değerlendirmek gerekıyor. Torino, Juventus'la birlikte Torino kentinin 1. ligdeki iki takımından biri. Juventus'a göre da- ha ekonomik transferler yapmasıyla ve gençlere verdiği önemle tanınıyor. Bu sezon ttalya genç- ler ligi şampiyonu olan Torinolu geçlerden en az beşinin A takıma monte edileceğini yazıyor ga- zeteler. tki sezon öncesine kadar gûçlü kadrosuyla Av- rupa kupalannda ve ttalya kupasında çok başa- nlı sonuçlar alan Torino, Lentini gibi bir süper klası Milan'a verdikten sonra değişik transfer politikası izle- meye başladı. Geçen sezon da AnnonL Carbone, Fortunato, Fusi, kalecı Galli, Sordo, Ven- turin'i bir kalemde sattı ve ye- rine Roma'dan RizziteüTyi al- dı. Yabancı trnasfer olarak da Fransa'dan Abedi Pele"yı, Angloma'yı ve 1994'te En lyi Fransız Oyuncu seçilen Jean-PierreCypri- en'ı getırdi. Bu üçlüye sezon başlamadan bir de Brezilyalı Marcao'yu kattı. Ancak bu ekipte ağjr sakatlık geçiren Cyprien ve Marca takıma yararlı olamadılar ve yeni se- zonda gidiyorlar; Pele ve Angloma, kâğıt üzerin- de Hakan'ın yanında sahaya çıkacak diğer yaban- cılar. Tonno bir iki yabancı daha transfer etse bi- le Hakan'ın takımdakı yeri garanti, çünkü kad- roda golcü yok denecek kadar az. tki sezon ön- ce 3 lig gol kralıyken Torino'ya alınan ve yeter- li derecede performans gösteremediği için Pes- cara'ya kiralık verilen Luiso'nun Hakan'ın yede- ği olarak geriye döneceğı söylenıyor. Torino, ttalya'da seksenlerin başında yeniden açılan yabancı transferinı genellikle hücum ala- nı için değerlendiriyor. Geçmişte Avusturyalı Schachner, Hollandalı Van De Korput3rezilya- h Müllerve Casagrande, Uruguaylı Aguikra ve Francescoli gibi dev yabancı golcülen kadrosun- da bulunduran kulüp, yeni sezonda ttalyan S3en- TORİNO GENEL SEKRETERİ Kendini ispatlamalıTorino Genel Sekreteri Booetto, telefonla Hakan ı neden seçtiklerini, bir Türk futbolculannın kulüplerine neler kazandıracağını anlattı: "Hakan'ı ara ay iztedikten sonra transfer etmeye karar verdik. Şüphesiz çok iyi bir oyuncu. Ancak önce kendini ltaKan liginde ispatlamalı. Takıma ne derece yararlı olacağmı tüm sezon boyunca değerlendireceğiz. ttalya - da top oynamanın zorluğunu biz de yakından biliyoruz. Ancak Türk futbolseverler Torino'nun Hakan'a aradığı \akmlıgı fazlasıyla göstereceğinden emin olsunlar._ Hakan'ın Italya'ya gelme konusunda kararsız olduğunu biliyoruz, ama dünya çapında adını duyurması için önüne bundan daha iyi bir fırsatın çıkması zor... Hakan'ı öncelikle yetenekli olduğu için alıvoruz ama Avrupa'daki Türk seyircisinin de bir bölümünü Torino'ya çekeceğini bili\oruz. Stadımız büyük, bekleriz... Hakan'ın transferiyle yabancı futbolcu konusunu kapatı\oruz. Pele ve Angloma kalı\or. Cyprien de sakathktan sonra form tutarsa gelecek sezon için Torino formasını givebilir." zi'nn yerine Hakan'ı monte edecek. Hakan'ın basında çıkan haberler doğruysa, ala- cağı para Italya standartlanna göre vasat bir ra- kam. Ancak Torino'nun transfer politıkasına uy- gun bir alışvenş Hakan'ın alınışı. Eğer başanlı olursa, ilk on maçta ttalya gibi bir ligde beş gol barajını aşabilirse ondan sonra işi daha kolayla- şacak ve pazan genişleyecek. Torino da onu Ital- ya içınde ya da Fransız takımlanndan birine al- dığının iki katına gönderebilecek. Hakan, Jtalya'da başanlı olur mu sorusuna şu anda kimsenin sağhklı bir yanıt verebileceğini sanmıyoruz. Çünkü 24 yaşına geldiği halde ken- di başuıa kararlar alamayan ve profesyonel ya- şarrun ne olduğunu pek bilmeyen bir insanın, bü- yük futbol endüstrisinin acımasız çarkına nasıl dayanacağını kestirmek zor. Ancak Sonneti (22 yıldırteknik direktör) gibi futbolcunun ruhundan çok iyi anlayan bir teknık adamla çalışacak ol- ması avantajı. Sonneti'nin takımın başında kala- cağı daha kesinleşmedi ama bu sezon (Şu anda 10. sırada) Tonno derbisinde iki kez 'şampi- yon'Juventus'u devirmesi sonucu yerini biraz sağlamlaştırdı... Ttalya'daki maçlarda kendini yaînız hissetme- yecek Hakan. özellikle Torino'daki karşılaşma- larda Isviçre 'den ve Almanya'dan gelecek gurbet- çilerin yanında, Türk medyası da Hakan'ın çiz- medeki her hareketini izleyerek bizlere ikinci bir 'Aachen Olayı' yaşatacak şüphesiz. Aynca Hakan uluslararası dene>ımı fazla olan, Arupa'da her futbolcunun yaşayamadığı Şampi- yon Kulüpler Ligi deneyimini iki kez tadan son derece yetenekli bir isim. Hakan'ın Tonno'da başansız olması da her şeyin sonu değil. Geçmişte Pancev, Papen, Rush gıbı ülkelennde gol kralıyken çizmeye gelip aradıklannı bula- mayanlar oldu. Gascoigne, La- catus, Hagi, Limpar. Sammer, Martin V'azquez. Zavarov, Mik- haiüchenko. Riedle, Brian Laudrup gibi birçok isim de bekleneni veremedi, ama hepsi başka lig- lerde eski basanlanm yakaladı. Hakan'ın ttalya liginde iki kişilik oynamaya çalışıp elinden geleni yapacagını, Türk futbolcu- lanna da yol açacağını herkes biliyor. Aynca Ha- kan, Torino'ya ucuz bir futbolcu diye gitmiyor, o Türkiye'nin yıldızı ve yıllardır ttalyan basının- da tanındığı gibi 'Boğaziçi'nin Van Basten'i'. ltal- yan basınında hakkında çıkan yorumlann birço- ğu olumlu. Bir, iki yerde Hakan'ın transferini yıllar önce Torino'nun Afrikalı gençler operasyonuna ben- zetenler çıktı. Torino, aralannda şu anda Adana- demirspor formasını giyen Duah gibi üç genci çok ucuza 16 yaşında renklerine katmış, daha sonra bir köşeye bırakmıştı... Son üç haftaya gelindiğinde iki maçını evinde zayıf rakiplerle oynayacak Tonno'nun UEFA şansı sürüyor. Böylelıkle Hakan'ın ılende Gala- tasaray'a İcarşı forma giyme olasılığı da var. Köyceğiz, doğayı sevenlerin tercih ettiği bir yöre Ses: Kiış. Koku: Deııiz • Köyceğiz'de yatak sayısı 500-600 civannda... Yatırımcı için hiç çekici değil. Çevredeki çok güzel denizlerin yanı sıra gölkenannda olması da bir dezavantaj. Yörenin özelliği kaphcalann bolluğu. Aııcak kaplıcalardaki tesisler son derece yetersiz ve kötü... SERPtLGÜNDÜZ KÖYCEĞİZyEKİNCİK Renk: Mavi-yeşil; Ses: Kuş; Koku: Deniz, hanımeli; Hava: Ince, ipince; Ağaç: Kaktüs, çam; Çiçek: Gül; Yol: Yamaca tırmanan patika; Komşu: Kaplumbağa. an, kurbağa; Yemek: Balığın herçeşi- di; Uyku: Geceyansıylagün ışıması arasındakı hiçlik; Isı: Kemiklenn en içınde sürekli bir okşayıcı türkü; Görünen: Dallar arasın- da birkaç adacık; Anımsanan: Zaman yok böyle şeyler ıçin; Şevilen: Yaşanan yaşam; Özlenen: Şimdinin sü- rüp gitmesi, bitmeyen bir hep-şimdi... Güneyde bir yerlerdeyse- niz eğer Yaşama Felsefe- si'nin ustası Nermi Uy- gur'un sözleri, gelir kulağı- nıza böyle fısıldar... Birkaç günlük bayram kaçamağının ardından, ka- zalarda yaşamını yitiren 226 kişinın arasında olma- dığınıza sevinerek, tstan- bul'dan bunlan yazmak ne hoş dıye düşünürsünüz... Nermi Hoca, "Böbürie- Kö\ceğiz'e en yakm koy: Ekincik. nenleri ormana salı\etmeli, kasılanlan dağa nrmanma- ya zorlamalı. çalım satanla- n enginkre götürmeli!'"di- yor doğadan korkanlara... Köyceğiz Gölü'nün kıyı- sında uyandığınızda birsa- bah. perdeyi açtığınızda sıs- ler içinde "Ölemez" dağla- nyla burun buruna gelirsi- niz. Adamın biri daglan gö- riince karşısında "Insanbu- rada ölemez" deyivermiş. Dağlann adı da "Ölemez" kalmışböylece... Çe\ re koylara ulaşım kolay Muğla'nmen eski ılçele- rinden bırisi Köyceğiz. Gü- nübirlık dınlenmeyi ve do- ğayı sevenlenn tercih ettiği bir yöre. Köyceğiz'i mer- kez yapıp, Marmaris'e, Fet- hiye'ye Dalyan'a ve çevre- deki koylara çok kolay ula- şabiliyorsunuz. Köyceğız'e en yakın koy Ekincik Koyu. Gölü deği- şik açılardan seyrederek tır- mandığınız dağın sonunda koya ulaşıyorsunuz. Yol bo- yunca gördüğünüz inek ço- banlan bile çağa ayak uy- durmuş. Her inek çobanı- nın altında bir 'dağ bisikle- ti.' Ekincik Koyu'nda ko- naklayan mavi "gezginkri- nin' uğrak yeri "My Mari- na"da>nz. "Tabagunızda bir bulut kadehimizde gökyüzü" Hemen aşagıda gördüğü- müz çınar Cevat Çapan'ın dizelerini fisıldıyor kulağı- nıza; "Ölüncej'e kadar se- ninim" diyor denize/kendı gölgesinde yanan bir çı- nar... 'My Marina", Türkiye koylannı gezmeye gelmiş yabancılara Türk yemekle- n yapıyor. "Türklüğümle gurur duyuyorum" diye duvanna yazmış adam. An- cak içeridekı servis Yunan müziği eşlığinde... Türk koylannda Yunan müziği eşlığinde tunzme hızmet veriliyor. tçinizden, "Türk- lüğümle gurur du>ıı>onım ya da Almanlığımla. İngiliz- liğimle gurur duyuyorum demenin ne kadar anlam- sız" olduğunu düşünüyor- sunuz. Köyceğiz ve yöresi, pa- muk. portakal ve susamıy- la ünlü... Köyceğiz Beledi- ye Başkanı Orhan Köroğtu, bayram tatil için başka bir yere gittiği için görüşemi- yoruz. Otel yöneticisi Gök- han Güler'le söyleşiyoruz. Güler, Malatyalı. 11 yıl ön- ce gelip Köyceğiz'e yerleş- miş... Hotel Kaunos'u işle- tiyor. Kazandığı parayia da Dalyan'da bir başka otel yaptınyor. Köyceğiz'in, koruma alanı içinde olduğunu anla- tıyor. Güler, Köyceğiz'ın Ankara'da yöreyi bilmeyen bir Çevre Koruma Kunılu kararlanyla korunduğunu söylüyor. "Köyceğizliler menfaatienna zarar verdiği için bu kurula pek sıcak bakmıyoriar. Koruma böl- gelerinin kimisinde \iizde 5 kimisinde yüzde 30 inşaat izni var" diyor. Köyceğiz Gölü, kirlen- mesı önlenebılirgöller kap- samında... Dalyan'la kanal bağlanhsı var. "DaKan'da çevremiz, çe- peçevremiz saz... Sazlann içinde kuşlar._ Su içinde ke- faller_. Onlar da denizden giriyoıiar bu su yoluna, yu- murtlama zamanında. Ka- nalın öbür ucu, Köyceğiz Gölü biliyorsun. İnsanoğ- lu'nun eline düşüvorlar son- ra.« Yumurtaİan alınıyor çoğunun. azı da bırakılıyor; gene çoğalsınlar diye. Likya bitiyor burada, Karya baş- hyor"dıyor Cengiz Bektaş birdenemesınde... "Köyceğiz 2000'U vıllar- da mukemmel olacak" di- yor otel işletmecisiGökhan Güler. 1998'de bitirilmek üzere Dalyan'dan başlayan ve Köyceğiz'i de kapsayan antma projesinden söz edi- yor. Köyceğiz Gölü yaşlan- mış çünkü... Göl yaşlanır mı hiç? "Yaşlanır" diyor Güler. Antma projesi tamamlanın- ca bu göl kurtulacak. Kir- lenmesi önlenecek. Köyceğiz'de yatak sayısı 500-600 civannda... Yatı- nmcı içm hiç çekici değil. Çevredeki çok güzel denız- lenn yanında göl kenannda olması da bir dezavantaj. Köyceğiz'i geliştirme pro- jesi kapsamında birçok yol denenmiş. Kaplıcalargeliş- tirilmeye çalışılmış. Yöre- nin özelliği termal sulann bolluğu. Ancak kaplıcalar- daki tesisler son derece ye- tersiz ve kötü... Köyceğiz'e en yakın yay- la Ağla Yaylası... Elmalan ve sulan ile ünlü... Köyce- ğiz'e 20 dakika uzaklıkta. Köyceğiz'ın yeriileri yaz aylannda buradakı dağ ev- lerine taşuuyor. Yaz aylann- da püfîir püfürbir serinlik... "Şimdi bir rüzgâr geçti buradan koştum ama yetişeme- dim." Gelin birlikte kovahya- lun der gibi... Asuman'ın. arük biri kız dört yavnısu var. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) Asuman ve çocuklarıAdr. Asuman. Sokakta doğdu. Orada büyüdü. Yeşildirek - Cağaloğlu arasında lokantalann çöp tenekelerinden beslenmeyı, Istanbul Lisesi'nin kantininden sucuk aşırmayı, azgın çomar tekirlerle kulağı kesık sarmanlarla baş etmeyi hep sokakta ögrendı. Bebekliğinı anımsamıyor. Ama çocukluğu, genç kızlığı filan hep sokakta ve hep yaşama kavgası vererek geçti. Ama o bütün bu sınavlardan yüzünün akıyla çıktı. tyice olgunlaşmış bir genç kızken bir raslantı Cumhuriyet gazetesinin kantinini keşfetti. Orayı daha önce de biliyordu. Birkaç kez sızmayı da denemişti. Ama her seferinde, her yıl en az sekiz enik doğuran, kendini Cumhuriyet'te koruma görevlisi sanan, aslında asalak ve başta Aydın Engin olmak üzere her gördüğü gözlüklüye havlayan o huysuz ve sinsi köpek, Kontes tarafından püskürtülmüştü. Ama bir gün Kontes'ın tayini çıktı. Galiba Mudanya taraflannda bir çiftliğe gönderilmışti ve artık Cumhuriyet gazetesinin avlusu Asuman içm tehlikeden anndınlmıştı. Avluya ustaca sızdı. Kontes'in tayininı ondan önce duyup gazete kantınine abone olmuş o arsız Tekir'le, sarman kırması erkek kedileri kimi kez tırmıklanyla geriletti, kımi kez fettanlığıyla baştan çıkardı ve o da bizim bahçenın kadrolu kedileri arasında kendine yer edindi. "Gazetenin kantinine kedifcr girsin mi, girmesin mi" tartışmalarının en hızlı döneminde gebe kaldığı anlaşıldı. Durumu iyiden iyiye zorlaşmıştı. Gebeliğine acıyanlar gene kantinden tavuk, köfte, et parçalan koyuyorlardı önüne, ama bir sokak kedisinin özen, ciddiyet, sabır ve sevgi gerektiren annelik mesleğinde sınıfı geçemeyeceğine inananlar çoğunluktaydı. Üstelik daha bahann ilk haftalanydı. Yağmur alabildiğine yağıyor, sabaha karşı ayaz ısınyordu. Pişkınce değil, bir sokak kedisinden beklenmedik bir zarafet ve yumuşaklıkla içeriye kaydı. tlk kattaki Pazar Dergi, Kitap Eki, Bilün Teknik, Grafik, Spor servıslerinden yüz bulamadı. Çizerler espri aramaktan, zaten onu fark etmemişlerdi bile. Bir kat yukan geçti. Kendisine en büyük ilgiyi Sanat- Kültür Servisi'ndeki "fisük aUalan" gösterdi, ama Asuman doğum hazırlığındaydı. Daha sakin bir oda aradı ve Aydın Engin, Oral Çahşlar, Musa Kart ve SerpO Gündüz'ün bölüştükleri odayı seçti. Alt dolaplardan biri boşaltıldı ve Asuman'a lohusa odası olarak tahsis edildi. Asuman hemen odasına yerleşti. Sonra o gün, o önemli gün geldi çattı. Kültür-Sanat'ın hepsi bekâr kızlan, kırk yıllık ebe imişler gibi doğumda hazır bulundular. Dört bebek birbiri ardına dünyaya geldı. Islak, fare gibi, ufacık, buruşuk, çirkin dört kedi eniği. Asuman günler boyu sabırla. bıkmadan usanmadan onlan yaladı, emzirdi. Odada sık sık alevlenen siyasal tartışmalara, ekonomik sorunlara aldırmaksızın bebeklerini yalayıp temizlemeye, emzirip beslemeye devam etti. O günlerde Whiskas'la tanıştı Daha önce hiç bilmediğı bir lezzetti bu. Ama şımarmadı. Tanıştı, ama alışmadı. Bir sokak kedisının içgüdüleriyle Whiskası da, salçalı köfte suyuna batınlmış ekmeği de, kaşarlı sandviçten kopanlan mınik bir lokmayı da aynı incelikle ve iştahla yemeye devam etti. Her geçen gün Asuman'ın biraz daha güzelleştiğini o günlerde fark ettik. Ona bir anne güzelliği gelmişti. Her zaman ıslak burnu pembeleşti. Tüylen daha bir parladı. Gözleri pek çok tekırin geceleri rüyasına girecek kadar baygın bakar oldular. Ama bizi Asuman'a bağlayan. güzelliğinden çok anneliği. Bu kadar iyi, bu kadar sevecen ve bu kadar disiplinli bir anne olacağını ummamıştık doğrusu. Gözleri çoktan açılmış, odada dört dönen, odaya gıren herkesin paçalanndan ensesine kadar birer ikişer tırmanan veletleri her gün bıkmadan usanmadan yalıyor, temizleyip tanyor. Yorulduklannda karnına yumulup hâlâ süt emmelerini anlayışla karşıhyor. Önce yürümesini öğretti onlara. Sonra tabaktaki sütü "çap çıp, çap çıp" diye yalayarak içmeyi. Bu günlerde köfte parçalannı önlerine atıyor ve "kaü besin yeme eğhimi" veriyor. Oğlanlardan biri dün köfte kemirmeyi becerdi. Kaytaranlan Asuman, patisiyle tutup köftenin önüne diziyor ve "Mav mhuv mırnav" diyerek derse devam ediyor. Dört ya\Tu, odada mutluluk rüzgârlan estiriyor ve bu rüzgâr, gazetenin tüm katlanna yayıldı. Şu anda o oda, artık Asuman'ın odası diye anılıyor ve yavru kedi mıncıklamaya gelen kızlı erkekli "Cumhuriyet amelesi" ile dolup dolup boşalıyor. Asuman, annelik smavını vermek ne söz. başkalanna annelik dersi verdi. O yüzden de 'oybüiiğine yakuı bir çoğunlukla' Cumhuriyet'te yüın annesi seçildi. "OvbirBğine yakm bir çoğunlukla" vurgusuna dikkatinizi çekeriz. Ülkemizin bölünme tehlikesi içinde olduğu yetmiyormuş gibi Asuman yüzünden gazetemızde de ciddi bir bölünme tehlikesi yaşanıyor. Ortak özellikleri "kedi düşmanhgı" olan bir bölücü azınlık, Asuman ve yavrulanna karşı sistemli ve sinsi bir karalama kampanyası yürütüyorlar. Kedilerin sağlığa zararlı olduklan, tüyleriyle kanserojen özellikler taşıyan kistlere yol açtıklan gibi palavralarla kamuoyu yaratmaya çalışıyorlar. Asuman'ı savunmaya kararlıyız.