Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19MAYIS 1995 CUMA
10 DIŞ HABERLER
Kinkel
istifaetti
• BONN (A.A) -
Almanya Dışişleri Bakanı
Klaus Kinkel, partisinin
başkanlığından istifa
ettigini açıkladı. Kinkel,
basma yaptığı açıklamada,
partisinin Almanya'da 4
gün önce iki bölgede
yapılan seçimlerde aldığı
yenilgilerin sorumluluğun
üstlenmesi gerektiğini
vurgulayarak Lıberal Parti
(FDP) liderliğinden istifa
etti. Liberal Parti (FDP)'
Başkanlık Divanı, dün
öğleden sonra olağanüstü
olarak Bonn'da
toplanmıştı. 58 yaşındaki
Kinkel.yürütmekte olduğu
Almanya Dışişleri
Bakanlığı görevini-
sürdüreceğini de açıkladı.
bkeçe müftüsu
için karar günü
• ATlNA(AA)-Lansa
Cezaevi'nde dört aydan
beri kapalı rutulan
lskeçe'nin seçilmiş
müftüsü Mehmet Emin
Aga'nm, 10 aylık
mahkûmiyet karanna
yaptığı itiraz, bugûn
Atina'da, Yunan Temyiz
Mahkemesi'nde (Arios
Pagos) görüşülecek.
Atina'daki duruşmaya
getirilmeyecek olan
Mehmet Emin Aga'yı,
avukatı Sebahattin
Emin'in temsil edeceği
bildirildi. Aga, 24 Ocak
1995 tarihinde, Larisa
Istinaf Mahkemesi 'nde,
"kendisine müftü sıfatı
verdiği" iddiasıyla
yargılanmış ve 10 aylık
hapis cezasına
çarptınlmıştı.
Bulgaristan'da
ciisellik
• SOFYA(AA)-
Bulgaristan'da Iise
öğrencilerinin yüzde
70'inin düzenli cinsel
ilişkide bulunduklan
belirlendi. Hamileliği
önleyici ilaç ûreten bir
şirket tarafindan ülke
genelinde yapılan
araştırma sonuçlanna göre
orta dereceli okullarda
okuyan öğrencilerin büyük
bir bölümü, daha okulun
ilk yıllannda cinsel ilişkiye
başlıyorlar. Araştırma,
cinsel ilişkide bulunan
öğrencilerin sadece yüzde
30'unun hamile kalmamak
için tedbir
ortaya koyuyor.
Denlz korsanlığı
hortladı
• KUALALUMPUR
(AA) - Deniz korsanhğının
tüm dünyada giderek
artmakta olduğu, ağir
silahlann kullanıldığı
Doğu Afrika'daki
korsanlığın, kaygı verdiği
bildirildi. Uluslararası
Denizcilik Bürosu (IMB)
tarafindan yayımlanan bir
raporda, korsanlık
olaylannın sık sık
meydana gelmesinin, yakıt
taşıyan tankerlere
saldınlması ve bunlann
büyük hasar almalan
halinde, çevre kirliliği
felaketine yol açabileceği
de kaydedildi.
Yeltsin ile
Niyazov göpüştü
• MOSKOVA(AA)-
Rusya Devlet Başkanı
Boris Yeltsin ve
Türkmenistan Devlet
Başkanı Saparmurad
Niyazov arasmda dün
Moskova'da yapılan
görüşmelerin ardından 23
ikili anlaşma imzalandı.
Yeltsin, görüşmelermin
ardından yaptığı
açıklamada, ele alınan
konular arasında 'Hazar
Denfei'nin hukuki
statüsünün' de
bulundugunu ve tüm
konularda görüş birliği
sağladıklannı belirtti.
Görüşmelerin ardmdan, iki
ülke arasında stratejik
işbirliğini kapsayan çeşitli
anlaşmalar imzalandı..
Makedonya'da
açlık gnevi
• ÜSKÜP(AA)-
Makedonya'nın Negotino
şehrinde 7 aydır maaşlannı
alamadıklan gerekçesiyle
belediye meclisi binasını
işgal eden 400 işçinin bir
hafta önce başlattıklan
açlık grevi devam ediyor.
Maaşlan ödenene kadar
eyleme devam
edeceklerini belirten
işçiler, belediye meclisi
binasını kesinlikle terk
etmeyeceklerini
açıkladılar. Bu arada açlık
grevi yapan işçilerden
10'u sağlık durumlannın
kötüleşmesi üzerine
hastaneye kaldınldı.
BM'den Kıbrıs'ta yerd fortnül• BM, kurulacak bir
Federal Kıbns
Cumhuriyeti'nin Avrupa
Birliği'ne tam üyeliğine
paralel olarak
Türkiye'nin adadaki
garantörlûk hakkının
devam etmesini önerdi.
LALE SARIÎBRAHİMOGLU
ANKARA - Birleşmiş Milletler
(BM), kurulacak bir Federal Kıbns
Cumhuriyeti'nin Avrupa Birliği'ne
(AB) tam üyeliğine paralel olarak Tür-
kiye'nin adadaki garantörlük hakkının
devam etmesini önerdi. BM, Avrupa
Birliği'nin Kıbns'ta devreye girmesi
yönünde Türkiye'nin sıcak bakmadı-
ğı gelişmeyi, sorunun çözümünde
önemli bir unsur olarak görüyor.
Kıbns Türk ve Rum toplumlan li-
derlerini yeniden biraraya getirme gi-
rişimleri hız kazanırken, Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri Burros But-
rosGaH'nin Kıbns Özel Temsilci Yar-
dımcısı ve adadaki BM Kıbns Misyo-
nu Şefi Gustave FeısseL son gelişme-
lerle ilgili Cumhuriyefin sorulannı
yanıtladı.
AB rolü gerçeâ
Feissel, Kıbns Rum Kesimi'nin tek
yanlı olarak yaptığı tam üyelik sürecı-
Ankara: BM'nin Kıbns için önerdiâi formül kabul edilemez
Türkiye ve KKTC'ye dörtlü kıskaç
ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Türkiye ve
Kıbns Türk kesiminin, Birleşmiş Milletler'in.
kurulacak bir Federal Kıbns Cumhunyetf nın
Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyeliğine paralel
olarak Türkiye'nin adadaki garantörlük hakkının
devam etmesi yolundaki formülünü kabul
edemeyeceğini belirttiği öğrenildi. Türkiye ve
Türk kesimi, Ankara'nın tam üye olmadığı
Avrupa Birliği içinde böyle bir formülün geçerli
olamayacağını bildirdiler.
Türkiye ve Kıbns Türk toplumu. Kıbns
sorunuyla ilgili son gelişmeler ışığında Kıbns
konusunda BM. ABD, AB ve lngıltere'nin
kıskacına girdi.
Kıbns Rum kesiminin tek yanlı olarak yaptığı
tam üyelik sürecini hızlandıran Avrupa
Birliği'nin Troyka'sını oluşruran Almanya.
Fransa ve Ispanya temsilcilen. tam üyelik
konusunu ele almak üzere bugün KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbns Rum
Yönetimı lideri Glafkos Klerides ile biraraya
gelecekler.
AB, Kıbns konusunda böylece aktif biçimde
devreye gırerken. ABD ile Kıbns
garantörlerinden tngiltere de her iki lideri
önümüzdeki hafta başında Londra'da
buluşturuyor.
KKTC Cumhurbaşkanı, AB heyeti ile görüşme
sonrasında aynı gün geç saatlerde danışmalar
için Ankara'ya geliyor. BM Genel Sekreteri
Burros Gali'nin Özel Temsilcisi Joe Clark ile
dün biraraya gelen Denktaş. AB sürecinin, Kıbns
sorununun vanlacak bir anlaşma ile çözümünün
ardından ele alınması gerektiğine dikkat çekti.
Diplomatik kaynaklar, BM'nin, kurulacak bir
Federal Kıbns Cumhuriyeti'nin AB'ye tam üye
olması halinde de 1959 Londra, Zürih ve 1960
anlaşmalan çerçevesinde Türkiye'nin adadaki
garantörlüğünün devam etmesi yolunda bir öneri
getirdiğini söylediler. ,
Ancak Türkiye şu gerekçelerle böyle bir formülü
kabul edemeyeceğini bildirdi:
% Kıbns garantörlerinden tngiltere ve
Yunanistan aynı zamanda AB üyesi, ancak
Türkiye bir diğer garantör olarak AB üyesi değil.
Önenlen fonnül de yine AB standartlan içinde
değerlendırilır.
% BM'nin Kıbns'takı rolü bir iyi niyet misyonu
çerçevesinde yapılıyor. Ancak, bir çözümü AB
formülüne dayatması üstlendiğı iyi niyet rolüne
aykın.
BM Güvenlik Konseyi'nin 1990 yılında kabul
ettiği bir karara göre, BM taraf durumuna
düşmemeli.
ni hızlandıran AB'nin, bu süreç ıçıne
Türk tarafinı da katma çabası içinde ol-
duğunu belirterek. BM'nin birlığın
adada üstlendiği rolü gözardı edeme-
yeceğini söyledı.
Feissel, "AB'nin rolü bir gercektir.
Bu roL, Kıbns sorununun dinamizmi-
ni yansrayor" dedi
Feissel. Kıbns sorununun çözümün-
de kurulacak bir Federal Kıbns Cum-
huriyetı'nin AB'ye tam üyeliğinin ön
koşul olmadığını ancak çözüm için
önemli bir unsur olduğunu vurguladı.
Son aylarda her iki toplum liderini
somut bir sonuç alınması yolunda bi-
raraya getirecek önemli gelişmeler ol-
duğunu belirten Feissel, şu görüşleri
dile getirdi:
"Bu gelişmelerden biri benim evim-
de geçen yıl ekim ayında her iki Uderle
vaprjgım yemekli görüşmelerden alı-
nan sonuçlar. Diğeri ise,AB'nin,her iki
topluma da yarar sağlayacak olan
AB'ye tam üyelik sürecini başlatmış ol-
masidır. BM olarak bu iki gelişmenin
çözüm için önemli unsurtan biraraya
getirdiğine inamyoruz. Bu nedenle de,
ilgili taraflarda gerekli irade varsa eğer,
bu gelişmeier ışığında bir çözüm olma-
sı şart"
Feissel'in evinde geçen ekim ayın-
da bir dizi yemekli toplantılarda bira-
raya gelen Denktaş ve Klerides, lsviç-
re modeli dahil bir dizi anayasal dü-
zenlemeler yapılması, yerlerinden ol-
muş kişilenn yeniden iskânı ve güven-
lik garantileri gibi çeşitli konulan ele
almışlardı.
Gustave Feissel'in, Kıbns sorunun-
da bu iki unsuru çözüm için önemli
gelişme olarak nitelendirirken Denk-
taş'ın ısrarla ve öncelikle ele alınma-
smı istediği güven arttıncı önlemler
paketini (GAO) geri plana attığı göz-
leniyor.
Feissel birbaşka soru üzerine, "Kıb-
ns sorununa bir çözüm olacaksa bıı-
nun yabancı güçlerin adadan çekilme-
sini de kapsaması gerektiğine tüm ta-
rallar katüıyor" değerlendirmesini
yaptı.
Çelişki yok
Gali'nin Özel Temsilcisi Joe Clark
ile bırlıkte hafta başında Ankara'ya
yaptığı zıyaret sırasında gerek Türki-
ye'nin gerekse Türk tarafının, bir Fe-
deral Kıbns Cumhuriyeti'nin AB'ye
tam üyeliğinin Türkiye'nin adadaki
garantörlük hakkı dahil yaratabilece-
ği çeşitli endişeleri dile getirdiğini de
anımsattı.
Feissel. Türkiye'nin garantörlük sta-
tüsünün federal bir Kıbns Cumhuri-
yeti'nin AB'ye tam üyeliğinin gerçek-
leşmesinden sonra da devam edebile-
ceğini belirterek, bu iki şeyin birbiriy-
le çelişmediğini savundu.
BM Temsilci Yardımctsı Feissel, bu-
lunacak bir çözümün mutlaka her iki
tarafın endıselennı de gidericı nitelik-
te olması gerektiğini de vurgulayarak.
Belçika'nın başkentı Brüksel'de yapı-
lan Türkiye ve AB arasındakı Ortak-
lık Konseyi toplantısında da bırliğin,
tekbaşına Rum kesiminin üyeliğıni is-
temedigını anımsattı.
BM Temsilci Yardımcısı Feissel,
Denktaş ve Klendes'i. görüşmelerden
somut bir sonuç alınacağına ınandık-
lan zaman biraraya getireceklerini de
sözlenne ekledı.
Ege için meldk diplomasisiANKARA (Cumhurtyet Büro-
so) - NATO ve Türkiye arasında,
Yunanistan'ın Ege'de tek yanlı so-
rumluluk iddialan yüzünden itti-
fak faaliyetlerini sekteye uğratan
karargah ve tümen sorunlannın
çözümü konusunda görüş aynlı-
ğı ortaya çıktı.
Ancak Türkiye, NATO Genel
Sekreteri VYiUyCtaes'in dün An-
kara'ya getirdiği paket çözümü
reddetmedi ve üzerinde çalışılabi-
lir buldu. Milli Savunma Bakanı
Mehmet Gölhan. NATO karar-
gahlan konusunda taviz verilme-
yeceğini söyledi. NATO, sorunla-
nn çözümü için Türkiye ve Yuna-
nistan arasında "mekik diptoma-
sfcT başlatma karan da aldı.
NATO Genel Sekreteri Claes,
Yunanistan'ın ittifak kararlan çer-
çevesinde öngörülen hava va ka-
ra karagahlannı eş zamanlı ola-
rak kurması ancak hava kararga-
hının faaliyetlerinin daha sonra
müzakereler yoluyla çözülmesi
önerisini getirdi.
Claes, buna karşıhk da Cok
Uluslu Tümen Karargahınm Tür-
kiye yerine Yunanistan'ın Selanik
kentinde kurulmasını önerdi.
Türkiye ise Yunanistan'ın
Ege'de sorumluluğun kendisine
ait olduğu yolundaki iddialanna
son verecek nitelikte her iki karar-
gahın da eş zamanlı olarak kurul-
masını ancak hava karargahınm
faaliyetlerinin kuruluşundan önce
kesin olarak belirlenerek ittifak
belgelerine geçirilmesini istedi.
Ankara buna bağlı olarak çok
uluslu tümen karargahınm yer se-
çimi konusunun çözülebileceğini
Claes'e bildirdi.
Claes, dün Avrupa Müttefik
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
DIS BASIN
NATO Genel Sekreteri Wîlry Claes, Ankara'da önceki gün ilk olarak Dışişleri Bakanı Erdal İnönü ile göriiştü.
MikeJouhvanilebirlikte Mıllı Sa-
vunma Bakanı Mehmet Gölhan
tarafindan kabul edildi. Görüşme-
lere Orgeneral Joulvvan ve Genel-
kurmay tkinci Başkanı Orgeneral
Ahmet Çörekçi de katıldı.Claes.
Gölhan ile göriişmesinin ardından
Başbakan Tansu Çiller tarafindan
kabul edıldı. Kısa süren görüşme-
nin ardından gazetecilere bilgi ve-
ren Claes. "Ozel konulara gjrme-
dik. Biz buraya NATO'nun güney
kanadını güçlendirmek düşünce-
shle geldik. Türkiye >e Yunanis-
tan'ın ittifakın güne> bölgesinde
çok daha önemli stratejik rol oy-
nayacağını bilivoruz." dedı.
Claes ve Oraeneral Joulvvan. te-
maslannı tamamlamalannın ar-
dından dün Ankara'dan aynldılar.
Milli Savunma Bakanı Mehmet
Gölhan, görüşmelerin ardından
gazetecilere yaptığı açıklamada.
NATO'nun aldığı kararlara dik-
kat çekerek. "Bu kararlan uygu-
lasınlar. UygulamavBcaklarsa, ni-
ve bu kararlan aldıîar?" dive sor-
du. Gölhan, Türkiye'nin. NA-
TO'nun eski dökümanlannın or-
tadan kaldınlması koşuluyla ka-
rargahlann kurulmasma evet di-
yeceğini belirterek, "Eski dökü-
manlann iptali ve karargahlar ko-
nusu bir paket halinde eşzamanh
olarak gelsin. Bir kez taviz verdik.
Bir daha vanılınz" dedi.
Avrupalı azınlıklar, haklanna kavuşuyor
EDİPEMİLÖYMEN
LONDRA - Geçen hafta
imzalanan Avrupa Azınlık-
lar Sözleşmesi'ni ilk onayla-
yan ülke, Romanya oldu.
Sözleşmeye göre Avrupa
Konseyi'ne üye ülkeler,
'ukısal azmhktaırnı tanımla-
yacaklar' ve bu tanım uya-
nnca 'uhısal azmuk' saydık-
lan azınlıklannı koruyacak-
lar.
Romanya, sözleşmeyi
onaylayarak komşusu Maca-
ristan ile son 50 yıldır azın-
lık haklan konusunda bitme-
yen bir gerginliğe nokta koy-
ma niyetini de belli etti. Ro-
manya'da yaklaşık 2 milyon
Macar yaşıyor. Romanya,
sözleşme hükümleri uyann-
ca Macar azınlığın haklannı
koruyacaksa da onlara
özerklik anlamma gelecek
başka hak tammayacak.
Romanya ile Macaristan
arasında, azınlıklar konu-
sunda ikili biranlaşmaya vanlma-
sı için uzun süredirçalışılıyor. An-
cak Romanya. Avrupa Konse-
yi'nin. "Azınhklara yerel parla-
mento kurma hakkı vçriJebilir" di-
yen ünlü 1201 sayılı karannın bu
ikili anlaşma kapsamına alınması-
nakarşı.
'Roman Krah'
Öte yandan Romanya'da resmi
verilere göre sayılan 400 bine va-
ran Roman ise sözleşmenin onay-
lanmasının, kendilerine hiçbir ya-
rar sağlamayacağı görüşünde. Ni-
tekim 'kralian" luüan Radulescu
açlık grevine başladı. Çünkü hü-
kümet, tam sözleşmenin onaylan-
dığı aşamada, Romanlann resmi
Orta Avrupa'hıri'
sorunu azınlıklar
RUSYA
ÎJRJÖJDA
ATLAS
OKYANUSU
sıfatlannı değıştırerek onlan 'Çi-
gan' diye tanımladı.
Romencede 'Çigan' sözcüğü,
'Çingene' anlamına geliyor. 'Ro-
man' ise Romanlann dilinde *er
kişi' anlamında. İki sözcük arasın-
daki bu fark. Romanlann büyük
tepkisine yol açtı. 'KraT Radules-
cu. Romanya'da hükümetin söyle-
dığı gibi 400 bin değil. 4 mih/ona
yakın Roman yaşadığını iddia edi-
yor. Romanlann ülke ekonomisin-
de ağırlığı var. Çoğu varlıklı ışa-
damı.
İkili anlaşmalar
Avrupa Birliği veya NATO üye-
si olmak isteyen Doğu Avrupa ül-
kelerinin, ancak azınlık sorunlan-
nı ve sınır anlaşmazlıklannı ikili
görüşmelerle çözdükten sonra
üyeliğe başvurabılecekleri ise
(Fransa'nın gınşımiyle) karara
bağlanmış durumda. Bu çerçeve-
de, Romanya-Macaristan ve Ma-
caristan-Slovakya arasında ikili
anlaşmalara vanlarak bu sorunla-
nn çözülmesi gerekiyor. Roman-
ya- Macaristan arasında çalışma-
lar sürüyor. Macaristan-Slovakva
arasında böyle bir anlaşma için ge-
çen mart ayında ortak zemin sağ-
landı. Slovakya'da resmi verilere
göre 500-600 bın Macar yaşıyor.
Macaristan ise Slovakya ile sınınn
'adil olmadığı' görüşünde.
Doğu Avrupa ülkeleri içinde
AB üyeliğine en yakın görünen
• Avrupa
Azınlıklar
Sözleşmesi'ne
geçen hafta
imza koyan
ülkeler, 'ulusal
azınlıklannı'
tanımlayacak
ve
koruyacaklar.
• Sözleşmeyi
ilk imzalayan
ülke olan
Romanya,
Macaristan'la
arasındaki
azınlıklar
sorununu
çözme yolunda
ilk adımı attı.
Çek Cumhunyeti'mn
ise bu konuda aşması gereken zor-
lu bir engel var. Çünkü Almanya-
Çek Cumhuriyeti arasında ise
azınlıklar konusunda henüz anlaş-
ma zemini bulunabilmiş değil.
1945'e kadar Çekoslovakya'da
yaşayan 3 milyona yakın Südet
Almanı, Nazi işbirlikçisi olmakla
suçlanarak Ikinci Dünya Sava-
şı'ndan sonra Almanya'ya sürül-
dü. Sürgün sırasında çok cıddi in-
san haklan ihlalleri oldu. Çek ve
Alman kaynaklan bu konularda
görüş birliği içinde değilse de ör-
neğin bir aşamada 2 bine yakın
Alman sivilin Çekler tarafından
sıstemli biçimde öldürüldüğü bi-
lınıyor.
Sürgün sırasında yaşanan şid-
det olaylan ve linç girişimleri. sa-
vaş sonrasının karmaşası içinde
oldu bitti kabul edildiyse de bugü-
nün insan haklan ölçütleri açısın-
dan çok ciddi ihlaller olarak görü-
lüyor. Çekoslovakya, sürülenlere
tazminat ödemedi. Almanya da bu
yüzden Çekoslovakya'ya savaş
tazminatı ödemedi.
Çek Cumhurbaşkanı Vaclav
HaveL geçen şubat ayında, Çek-
Alman ilışkileri hakkında yaptığı
'tarihi' diye nitelenen konuşma-
smda bu İconuya değindi ve bin
yıldır yanyana yaşayan iki ulus
arasındakı ilişkinin trajik biçimde
sona erdiğini söyledi. Çek Cum-
huriyeti'nin Almanya ile bu ko-
nudakı anlaşmazlığını çözerek
Avrupa Birliği üyeliği doğrultu-
sundâ ikili bir anlaşma için siyasi
zemin hazırlaması olasılığı, şün-
dilik çok uzak görünüyor.
Öte yandan iki ülke arasındaki
ticari yakınlık çok güçlü. Alman-
ya, Çek Cumhuriyeti'nin en bü-
yük ihracatçısı. Alman firmalan
Çek Cumhuriyeti'nde en büyük
yabancı sermaye bloğunu oluşru-
ruyor. Çek para birimi, büyük öl-
çüde Alman Markı'na endeksli.
Çek Cumhuriyeti"ni en çok ziya-
ret eden tunstler, Almanlar. Ve ni-
hayet, Çeklerin petrol konusunda
Rusya'ya bağımlılıklanna son ve-
ren yeni petrol boru hattı, Alman-
ya'nın Bavyera eyaletine bağlanı-
yor.
Avrupa Komisyonu ise Doğu
Avrupa'da henüz çözülmeyen sınır
ve azınlıklar sorunlanna rağmen
Çek Cumhuriyeti, Polonya. Ma-
caristan, Slovakya, Bulgaristan ve
Romanya'nın AB üyeliği yönün-
de 'ekonomilerini hazırlamalan'
çağnsı yapmaya hazırlanıyor.
Türkiye güçlü olmah
Türkiye, günümüzde
Amerika için eskisinden
önemlidır. Günümüzde bu
ülke, Sovyet
imparatorluğunun
dağılmasından sonra oluşan
yeni bölgesel sistemin
ortasında bulunuyor. Zayıf
bir Türkiye, bu bölgenin
sorunlanna sürüklenir ve o
sorunlan Avrupa'ya taşır.
Şu sıralarda Türkiye'nin
kendi kimliği tehlikede. İyi
haber, Türkiye'nin gümrük
birliğine girme hazırlıği
içinde olması. Bu,
Amerika'nın çıkarlan
açısından da çok önemlidır
Kötü habere gelince.
kendileri için tarihi bir
firsatın doğduğu sırada
Türkler, Ortadoğu
politikasının batağına
sürükleniyor. Kuzey Irak'ın
ABD tarafindan Saddam'a
yasaklanmasından bu yana
bölgede bir otorite boşluğu
var. Bu boşluğu Marksist
PKK örgütü doldurdu.
Türkiye. PKK'ye karşı
bölgede bir askeri harekât
düzenledi. Ama ne oldu
bıliyor musunuz? Avrupa
Parlamentosu'nda Kün
millıyetçiliğine romanrik
bir yakınlık duyan ve
Müslüman olduklan için
Türklerden nefret eden
birçok milletvekli.
Türkiye'nin PKK'ye karşı
gerçekleştırdiği harekâtı.
ülkeyi gümrük bırliğinin
dışında bırakmak için bir
koz olarak kullanmak
istiyor AB ile Türkiye'yi
yakınlaştırmak için kararlı
bir politika izleyen Clinton
yönetimi, bu çabalannın
boşa gitmemesi için şimdi
diplomatik saldınya
geçmelidir. Washington'ın
Türkiye politikası sağlıklı,
ama Kuzey Irak politikası
sakattır. Beyaz Saray bu
politikayı düzeltmezse
Türkiye AB'den uzaklaşıp
Kuzey Irak batağına
sürüklenebilir. Biz Kuzey
Irak için dört seçenek
görüyoruz: Türkiye'nin
tercih ettiği ilk seçenek,
Saddam'ın Kuzey Irak'ta
otoritesinin tekrar
kurulmasıdır. Ancak ABD
bunu kabul etmiyor. Ikinci
seçenek. VVashington'ın
tercih ettiği yoldur. Yani,
ABD ile Türkiye, Kuzey
Irak'ta Talabani ve Barzani
ile işbirliği yapmalıdır.
Üçüncü seçenek,
Türkiye'nin gerektiğinde
Kuzey Irak'a operasyon
düzenlemesidir ki. bu
takdirde Ankara'nın AB ile
ilişkileri gergınleşir.
Dördüncû seçenek ise
Saddam'ın devrilip yerine
"terbiyeli bir başka
diktatörün" gelmesidır. Bu
takdirde ABD, Kuzey
Irak'ın tekrar Bağdat'ın
otontesi altına gimıesıne
ızin verir. Eğer Washington
2. seçenekte ısrar ediyorsa
o zaman Türkiye'ye bü>Tİk
teknık yardım yapıp Irak
sınınnın güvenlı hale
getirilmesine katkıda
bulunmalıdır. (16Mayıs)
Herald Tribune'den
Kıııliis için hesaplar
îsrailli sağcılar ve iç
polirikada puan kazanmaya
çalışan Amenkalı
politikacılann oluşturduğu
ittifak. Kudüs'te Araplarla
Israilliler arasında güçlükle
korunan hassas dengeyı
bozmaya çalışıyor. ABD
Senatosu'nun çoğunluk
liden Bob Dole ile
Temsilciler Meclisi
Başkanı Nevvi Gingrich,
ABD'nın lsrail
temsilcilığinin Tel Avıv "den
Kudüs'e taşınmasına ilişkın
bir yasa teklifi hazırladılar.
Bugüne dek hiç bir
Amerikan yönetimi
Kudüs'ü Israil'in başkenti
olarak resmen tammamış.
ancak Kudüs gayri resmi
bir kabul görmüştür. Kentte
yaşayanlar, Yahudilerle
Araplar. laik ve aşırı dıncı
Yahudiler. sağcılarla
solcular arasında bir denge
bulmaya çalışıyor. Ancak
Îsrailli politikacılar da
soruna banşçı çözüm
arayışlannı baltalamak için
birbirleriyle yanşır
durumdadırlar. Kudüs'ün,
Washington'da orurduklan
yerden dengeyi bozmak
için çaba gösteren
politikacılara daha fazla
ihtıyacı yoktur. tsrail'in
Filıstinliler ve Arap
dünyasıyla ilişki kurmaya
çalıştığı bu kritik dönemde,
bu ışgüzarlık tsrail'ın Arap
müttefiklerinı rahatsız
edecektir. Sağcı Amenkalı
Yahudilerin desteğiyle
başlatılan Dole-Gingrich
girişimi, lsrail ile olumlu
ilişkıler kurma yanlısı olan
Arafat, Ürdün Kralı
Hüseyin ve Fas Kralı
Hasan'ı, Araplan
Kudüs'ten atmaya yönelik
bir hareketin ışbirlikçileri
durumuna düşüımüştür.
(16 Mayıs)