Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 MAYIS 1995 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
SPOR 19
Cünün İcinden
Vücut geliştirme
Vücut Geliştirme Milli Takımı, Balkan
şampıyonasına katılmak içın, dün demiryo-
lu ile Bulgaristan'a gıtti. Mılli takım, Bul-
garistan'ın başkenti Sofya'da 18-22 mayıs
tarihlerinde gerçekleştirilecek şampiyona-
da 12 sporcu ile mücadele edecek. Vücut
Geliştirme Federasyonu Başkanı Mehmet
Küçükler, Balkan şampiyonasının, 16-19
haziran tarihlerinde tstanbul'da yapılacak
Avrupa şampiyonası içın iyi bir hazırlık ola-
cağını söyledı.
Steffi Graf birinci sırada
WTA (Bayan Tenisçiler Bırliği), dünya
bayanlar tenıs klasmamnı açıkladı. Klas-
manda geçen yılın birincisi Alman Steffi
Graf başta bulunuyor. Onu Fransa hesabına
yanşan, fakat Kanada'da yaşayan Mary Pı-
erce izlemekte. Daha sonrakı sıralarda ise i-
ki Ispanyol var; Fransa şampiyonu Arant
Sanchez Vicario ve Wımbledon şampiyonu
Canohita Martınez.
Vokybolculariddiata
(A) Bayan Voleybol Mıllı Takımrnın ant-
renörü Adnan Kıstak, "Avrupa Şampiyona-
sı Eleme Grubu'nda Avusturya'yı yenerek
ve bundan sonra sahamızda üst üste yapa-
cağımız iki maçı da kazanarak final şansı-
mızı yükselteceğiz" dedi Kıstak. yann
Avusturya ile grupta ikinci maçlannı yapa-
caklannı hatırlatarak, "Avusturya maçı ile
bundan sonra sahamızda Yunanistan ve Is-
panya ile yapacağımız maçlan kazanırsak
gruptakı fınal şansımız yükselecek" dıye
konuştu.
Son haftanın hakemleri belH oldu
Türkiye Bırincı Futbol Lıgi'nde bu hafta
oynanacak son hafta karşılaşmalannı yöne-
tecek hakemler belli oldu. Maçlar ve ha-
kemler şöyle: Zeytınburnu - Galatasaray:
Orhan Erdemir; Vanspor - Antalyaspor:
Mustafa Kömürcü; Bursaspor- Gençlerbir-
liği: Mustafa Çulcu; Ankaragücü - Beşıktaş:
Metın Tokat; Kocaelispor - Kaysenspor Bü-
lent Yavuz; Adanademirspor - Altay: Turgut
Sığıç; Trabzonspor - Petrolofisı: Erol Er-
soy; Fenerbahçe - Gaziantep. Alican Lakot;
Denızlıspor - Samşunspor: Selami Şimşek.
Çavuşoglu Koleji yan finalde
Macanstan'ın Sopron kentinde yapılan
Liselerarası Dünya Basketbol Şampiyona-
sı'nda ülkemizi temsil eden Özel Çavuşoğ-
lu Koleji. grup birinciliğini garantiledi. Gru-
bundaki son maçında Lüksemburg'u 88-24
yenen Çavuşoğlu Koleji, bugün yan final-
de Fmlandiya ile karşılaşacak Yan fınalin
dığer maçında ise Israil ile Yunanistan kar-
şı karşıya gelecekler.
Ziraat Gençlik Koşusu
Gençlık haftası dolayısıyla Ziraat Banka-
sı tarafindan düzenlenen Ziraat Gençlik Ko-
şusu '95, pazar günü Ankara'da koşulacak.
5 bin metrelik yanşa yaklaşık 500 atletin
katılacağı açıklandı.
AJülı 18 milyar verdi
Dün koşulan Bursa at yanşlannda altılı
ganyanda l/10/l/6/12'4 kombinesini bılen
bir kişi, 18 milyar 143 müyon 979 bin 100
lira ödül kazandı.
Zorlu, gövde gösterisini İzmir'de yaptı
'Futbolumııza aynmcılık
olgusunu getirdüer'
Juventus'u yine bir Juventuslu yıktı
Dino Baggio'nım büyük intikamıROMA (TSA) - Avrupa Kupa Galıplen Kupasfndan sonra
UEFA Kupasf nda da şampiyon belli oldu: Parma.
Geçen yıl Inter'in kazandığı UEFA Kupası şampiyonluğu-
nun ttalya'da kalacağı, fînale Juventus ile Parma'nın yüksel-
mesi üzerine kesinleşmişti. Ne var ki otoritelenn favorisi, Ju-
ventus'tu. Fakat, son yıllann ftalya ve Avrupa futbolunun dev-
leri arasına giren küçük kentin büyük takımı Parma, sahasın-
da 1-0 yendiği Juvenrus'la Milano'da 1-1 berabere kalmakla
tüm hesaplan altüst etti. 82 bin seyırcınin "Meazza" Stadı'nda
izlediği rövanş maçının yıldızı ilk maçta takımını galıp geti-
ren Dino Baggio'ydu ve bu ünlü, beraberlik golünü atmakla.
takımını şampiyonluğa taşırken kendisini sattıran Juventus'un
Teknik Direktörü Lippiden de intikamını müthiş bir şekilde
almış oldu.
Daha geçen sezona dek Juventus'ta başanyla oynayan Di-
no Baggio, kulıs faalıyetlerinde bulunduğu gerekçesiyle satıl-
mıştı. 168 milyar gelir sağlayan rövanş maçından sonra Par-
ma takımı. 200 bin nüfuslu kentte 80 bin kişi tarafindan gör-
kemli bir törenle karşılandı. Buna karşın Tonno üzüntüye bü-
ründü. Iki takım. önümüzdekı pazar günü Torino'da Italya Li-
gi şampiyonluğunun düğümünü çözecek maçta karşı karşıya
gelecekler.
Altılı Ganyan'ı tek başına bildi
162 bin liraya 26 milyar kazandı
Halit Doğan, 26 miryarlık çekini aldı.
Spor Servisi - Istanbul At Ya-
nşlan'nda, rekor ıkramıye kaza-
nan talıhlı Halit Doğan, 25 milyar
903 milyon 318 bin 900 liralık
ikramiyesini aldı.
Veliefendi Hıpodromu'nda
önceki gün yapılan ve (2-13-1-8-
1-7) kombinesi şeklinde büyük
sürprizlerle sonuçlanan altılı
ganyanı 162 bin liralık kuponun-
da tek başına bılen Halit Do-
ğan'a, 25 milyar 903 milyon 318
bin 900 liralık ikramiye çekini,
Türkiye Jokey Kulübü Genel
Müdür Yardımcısı Erden Oda-
başı verdı.
Rekor ikramiyesini almaya
ağabeyi ve bir banka müdürüyle
gelen 35 yaşındaki elekrnk tesi-
satçısı talihli Halit Doğan, ikra-
miye çekini aldıktan sonra hızla
hipodromdan uzaklaştı.
Talihli Halit Doğan, ikramiye-
sini nasıl değerlendireceği yolun-
daki sorulan ise cevapsız bırak-
tı.
NÜVİTTOKDEMİR
İZMİR - Türkiye Futbol
Federasyonu'nun seçimli
genel kurulu öncesi Başkan
Adayı Kemal Zorlu, çalış-
malannı görkemli toplantı-
larla sürdürüyor.
Izmir'deki son toplantıda
lzmir ve Ege'nin diğer ille-
rinin dışında birçok delege-
nin katılımıyla tam anla-
mıyla bir 'gövde gösterisi'
yapan Zorlu, Şenes Erdk
yönetimini eleştirdi
Zorlu, "Kendileri gjbi dü-
şünmeyen herkesi düşman
sayan bir anlayış Futbol Fe-
derasyonu'nu sarmışür. Ay-
nmcılık olgusunu maalesef
Türk futboluna sokmuşlar-
dır" dedı.
Ege Palas Oteli'nde ger-
çekleşen toplantıya tzmir ve
ilçelerinin yanmda Ege'nin
tüm illerinden kulüp yöneti-
cileri, antrenörler, futbolcu-
lar ve futbol adamlan ile sa-
nayici ve işadamlan katıldı.
Bu arada. 'Türk futboluna
eşittik ve adalet geliyor' adı
altında düzenlenen toplan-
tıya Fenerbahçe ve Beşiktaş
kulüplerinden de katılımlar
olduğu görüldü.
Ogün Altıparmak, Ateş
Böceği Ercan ve eski mılli
futbolcu Cemil Turan, Zor-
lu'nun yanında olduklannı
vurguladılar. Kemal Zor-
lu'nun seçim çalışmalannı
başlattıktan sonraki ikinci
büyük toplantısına Ankara,
Bolu, Bursa, Eskişehır,
Kırklareli, Adana ve Mar-
din'den de katılımlar olduğu
gözlendi.
Futbolumuzdaki
çarpıklıklar
Zorlu'nun 'seçim öncesi
buluşma' niteliğindeki top-
lantısında kısa süreli multi-
vizyon göstensinde Türk
futbolundaki çarpıklıklar,
sahalardakı olaylar yer aldı.
Gö sterimden sonra söz alan
Zorlu, seçimın yasal ve de-
mokratik bir hak olduğunu,
demokrasilerde muhalefetin
doğrulann bulunması ıçin
varlığından söz etti.
"Bizler mahkeme kapıla-
nna gitmedik. Zorla \oUan-
dık. Hukuka saygımızdan
dolayı yaklaşık on avdır ada-
tetmücadetesi veriyoruz" dı-
yen TFF Başkan adayı Ke-
mal Zorlu, sözlenni şöyle
sürdürdü:
"Kanuni haklan gasp et-
meden, kendUerini destekle-
meyenleri fişleyen, aynmcı-
lık yapmaktan çekinmeyen,
koltuğa >apışmış, seçimden
kaçmak için her >ola başvu-
ran zihniyetle mücadele etti-
ğimizin bilinmesini isteriz.
Kendileri gibi düşünmeyen
herkesi düşman sayan bir
anlayış Futbol Federasyo-
nu'nu sarmıştır. Aynmcilık
olgusunu maalesefTürk fut-
boluna sokmuşlardır. Bizler
ihtiras ile idealizmi kanşn-
ranlara, doğrulann günde-
me getirilmesini >apa\ fırtı-
na olarak değerlendirenlere
karşıyız. Gazetelere "Türki-
ye'de futbol yok' diye de-
meçler verip, milli takünımı-
zm başansını kalkan olarak
kullanma çabasında olanla-
rakarşıyız.
Düne kadar TFF milli ta-
kım sonuçlan ile endeksle-
nemez diyenlerin son davra-
nışlanna şaşmamak müm-
kün değildir. Futbolun yöne-
timini seçim hesaplanna gö-
re planlayan, sadece ikridar-
da kalmayı kendüerine he-
def seçmiş bir yönetimin,
Türk futboluna yarariı ola-
mayacağını bir kez daha be-
lirtmek isthoruz."
FİKRET
DAĞLIOĞLU
1. KOŞU: F: Selas (4), P: Tan (1).
2. KOŞU: F: Pınltı 1 (8), P: Tutku (3), PP: Çıkmazbey
(2). S: Seheryıldızı 1 (6).
3. KOŞU: F: Gentility (1), P: Devirbank (5), PP: İlk-
kan (6), S: Muradıye (9).
4. KOŞU: F: Milla (5), P: Intikam 1 (12), PP: Asid (3),
S: Sürmeli (4).
5. KOŞU: F: Milas (3), P: Sirocco 1 (5), PP: Prince
Line(l), S: tsyan (7).
6. KOŞU: F: Handan 1 (11). P: Roza 1 (8), PP: Kaba-
dayı (4), S: Sakincan (15), SS: Mert-Kan (4).
7. KOŞU: F: Yurtseven (7). P: Sevenler 1 (6), PP: Ci-
van 3 (3), S: Burgazlı (4).
Günün İkitisi: 3. Koşu: 1/5
TabelaBahis: 11.8. 3. 15. 4
ALTILI GANYAN
8 1 5
3 5 12
11 7
6
3-4
OTORİTRBtiNGÖRÜ!
Necıp Gulen
E Kapusuz
T Atmaca
ErolTeber
8-3-4
8-3
8-3-4
8
1-6
1-5-9
1-5
1-5-6-9
ifflİ
12-3-5-8
12-6-3
12-5-3
12-3-4-5
3-5-7-2
5
3-5-7
5-3
11-15-8
11-7-3
11-3-8
11-15-3
4-6-7
4-7
4-7
4-6-7
HABERLERIN DEVAM
Jose Marti'nin heykeOeri, HarvaHa^daki tarihsel mev-
danlan süslüyor. (Fotoğraf: OKTAY EKÎNCl)
PORTRE / JOSE MARTİ
Bir külftir emekçisi
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Meclis'te ortaya çıkan görüntü "cu-
ma "nın iki nedenle kullanıldtğını gös-
terdi:
- Şeriat isteyenlere moral destek.
- Hükümeti yıpratmak için malzeme.
Cuma namazının arkasından şu tür
yasa önerileri gelirse şaşmamak gere-
kir:
- Ikindi namazı izni.
- Herkesin "inancı doğrultusunda"
giyinmesi, dileyenin takke, sarık giyme-
sine izin verilmesi.
- Haftanın belli günlerinde "zikir" izni
verilmesi.
- Cuma gününün resmi tatil ilan edil-
mesi.
Bunun sonu gelmez. Türkiye'de şe-
riat isteyenleryönetime gelse, hangi ta-
rikat ağırlıklıysa, işe diğer tarikatları yok
etmekle başlarlar. Bunların değıl ülke-
ye banş getirmek, kendi içlennde bile
"kardeş" olmadıklan gün gibi ortada.
Birtarikat,Türkiye'yi "darülharb" ilan
edip cuma namazı kılmıyor. Bir tarikat,
elde asa sadece siyah giyinilmesini is-
tiyor. Bir tarikat, kadınların çarşafının
mutlaka siyah olmasını istiyor.
Dığeri ipek de olabilir, renkli de olabi-
lir diyor.
Bunlar kendi içlerinde 32 parçaya bö-
lünmüşken Türkiye'ye nasıl kardeşlik
getirecekler?
Olayın bu yönünü bir kenara koyalım.
Meclis'e gelelim. TBMM'de partilerüs-
tü bir "kutsal ittifak" var. ANAR DYR
RR MHP ve BBP'li mılletvekillerinden
oluşan bu ittifak "ha" deyince 100'ü bu-
luyor. "Halkın vicdanını" okşayacak (cu-
ma namazı gibi) konularda ise bu sayı
daha da artıyor.
Son ittifakı sağlayan yasa değişikliği
iki yıldır gündemde. Gaffar Yakın, bu
yasa önensini 31 Mart 1993'te vermiş-
ti. Yakın'ın yasalaşmasını istediğı önerı
şu:
"657 sayılı kanunun 100. maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
Günlük çalışmanın başlama ve biîme
saatleri ile öğle dinlenme süresi, bölge-
lerin ve hizmetin özelliklerine göre mer-
kezde Başbakanlık Devlet Personel
Başkanlığı'nın teklifi üzerine Bakantar
Kurulu'nca, illerde valiler tarafından
tespitolunur. Isteyen cuma günleri öğ-
le dinlenme süresini cuma namazı vak-
tinde kullanır."
Yürüıiükteki yasada sadece son tüm-
ce yok. Bu tümcenin eklenmesiyle, cu-
ma namazı kılmak isteyen bir kişi, her-
kes öğle tatihne çıkarken çalışacak, na-
maza yakın tatilini kullanmaya başlaya-
cak. Her türiü karmaşaya uygun bir or-
tam.
Yakın, herkese yakın bir kişi. "Ben"
diyor, "mini eteklinin de hakkını savu-
nunım, türtıanlının da."
Daha önceki konuşmalanndan bazı-
larını Hikmet Çetin de beğenmiş ve
"Gel seni bizim partiye alalım" demiş.
Yakın, önensini insan haklanna, dü-
şünce özgüriüğüne dayandırıyor. İnsan
Haklan Bakanlığı'nın kurulması için de
panmak kaldırdığını söylüyor.
Maksat cenaze namazı
Ne var ki, önerinin Meclis'e yansıma-
sı böyle değil. Refah'tan DSP'ye kadar
herkes cuma namazı üzerinde oynuyor.
Refahlı Şevket Kazan oylamadan son-
ra koalisyon sallanınca yorumunu yap-
tı:
"Cuma namazı ne kadar hayıriı. Hü-
kümeti yıkılma noktasına getirdi."
ANAP'lı Oltan Sungurlu da dünkü
basın toplantısında şöyle dedi:
"Hükümeti yıkacaksa, yasa değişik-
liğini tabii ki destekleyeceğiz."
DSP'lilerin tavrı da ilginç. Uluç Gür-
kan, birinci oylamada katılıp, "hayır"
oyu verdi. Ikincisinde yoktu. Diğer
DSP'liler de toplantıya katılmadılar.
DSP'lilerin yaklaşımı da şu:
"Hele şu CHP'yi bir görelim."
Anlaşılan bunlann niyeti hükümetin
cenaze namazını kılmak, cuma bahane.
Ama hükümet "kriz bağışıklığı" ka-
zandığı ıçin, sallandıkça yerieşiyor.
CHP ise henüz "kıblesini" bulabılmiş
değil. Koalisyon beşiğinde sallanırken,
"laiklik eşiğimiz" demekle iş bitmıyor.
Seccadeyi kapan Mekke'yı geçti, ama
CHP henüz kendine bir yol seçemedi.
Milleti uyutma kurulu... affedersiniz
Merkez Yürütme Kurulu'nda konu gö-
rüşüldü. Saatler süren toplantından
sonra şöyle bir karar alındı:
"Bu konuyu sonraya bırakalım."
CHP'lilerin gözü 4 haziran seçimlerin-
de. "İyi oy" alırlarsa, birleşmenin arka-
sından beklenen, ama bir türiü gelme-
yen rüzgân yakalayabileceklerini düşü-
nüyoriar. Ama bu biraz, bilet almadan
piyango çekilışini beklemek gibi bir
şey...
Geçen gün Zaman gazetesinin birya-
zarı köşesinde şöyle diyordu:
"CHP başkanı-hükümet ortağı-Hik-
met Bey, Kutlu Doğum Haftası'nda
Peygamberimiz (S.A. V.) için iki çift gü-
zel söz etti; ayakta alkışladık. Ardından
'Kurban derilerini istediğiniz gibi değer-
lendirebilirsiniz' ıcazetini verdi diye ne-
redeyse Sn. Çetin'e sanlıp ağlayacak-
tık..."
CHP, Zaman'cıları mutlu ettiği kadar
bir de solcuları mutlu etse...
Jose Julian Marti: 28 O-
cak 1X53 "te Havana'da doğ-
du; 19 Mayıs 1895'te Kü-
ba'nra Dos Rios bölgesinde
İspanyol sömürgecilere kar-
şı savışırken öldürüldü. 19.
yüzyıl sonlanndaki Kü-
ba'nn bağımsızlık mücade-
lesinh simgesi olmuş, aynı
zamaıda ünlü bir şair ve de-
nemeyazan. 18. yüzyıldan
sonra Küba'da güçlenmeye
başla'an 'a>n veözgür bir u-
lus otaıa' bılinci ve özlemi-
nın €Q kararlı savunucusu
olan >ir aydın ve kültür ada-
mı.
îlkşiirleri henüz 15 yaşın-
daylcn yayımlanan Jose
Mart. löyaşındaLapatria
libnegazetesini kuranık öz-
gürlik mücadelesine başla-
dı. li68'deK.übalıdevrimci-
lerinıyaklanmasına katıldı-
ğı i ç n aİ6 ay kürek cezasma
çarpınldı. 1871'de, îspan-
ya" 3'. sürüldü ve yaalanna
sürjg-jıde de\am ederken ay-
nı a t d a Saragoza Üniversi-
tesi'ıde öğrenim görerek
hukzık veedebiyat bölümle-
rinm Stini. Fransa, Meksika
ve Cüıateınala'da ya2^rlık ve
öğr-«medikyaptıktan sonra
18~7'1de K.üba'ya dönen Jo-
se îartı. daha sonra yine
yurtdışına çıkmak zorunda
kaldı ve yaşamının son yıl-
lanna dek çogunlukla New
York'ta kaldı.
Buenos Aires'te yayımla-
nan La Nacion adlı gazete-
deki özgürlükleri savunan
köşe yazılanyla tüm Latin
Amerika ülkeleri halklan
üzerinde hayTanlık uyandı-
ran Jose Marti, 1890'larda
Küba Devrimci Partisi'nin
kurucu üyesi oldu. Aynı par-
tınin önderlerinden Masimo
Gomez ve bır grup yurtse-
verle birlikte 11 Nisan
1895 'te Küba'ya gelerek Is-
panyol sömürgecilere karşı
bağımsızlık savaşını yönet-
meye başladı. 19 Mayıs
1895'te ise Küba'nın doğu-
sundaki Oriente vılayetinin
Dos Rios ovasındaki çatış-
malarda vurularak öldürül-
dü. Latin Amerika kültürü-
nün en ünlü edebiyatçılan
arasmda sayılan ve bu kıta-
da şiırin ve düzyazının geliş-
mesinde öncü sanatçı olarak
kabul edilen Jose Marti'nin
yaşamını adamış olduğu
Küba, bugün onu ulusal
kahraman olarak kabul edi-
yor ve hemen tüm kentlerin
en güzel meydanlannda
heykelleri bulunuyor...
OKTAY EKtNCİ
Bu yılın 19 Mayıs tarihi, sadece bizim için
değil, bir başka ulus için de büyük anlam
taşıyor.
Küba halkı, ünlü özgürlük savaşçısı ve
ulusal kahramanlan Jose Marti'yi,
tspanyol sömürgecilere karşı direnirken
öldürüldüğü 19 Mavıs 1895 tarihinin "100.
yTMönümünde", çok daha görkemli
törenlerle ve çok daha derin bağlılık
duygulanyla anıyor.
Bizler de yine ünlü özgürlük savaşçımız
ve ulusal kahramanımız Mustafa Kemal'ı,
aynı şekilde sömürgecilere karşı 'Ulusal
Kurtuluş Savaşı'mızı başlatmak üzere
Samsun'a çıkışınm 76. yıldönümünde,
yine giderek derinleşen bağlılık
duygulanyla ve dahası "ödemfc"
anıyoruz.
Bu nedenle, böylesine bir tarihsel
buluşma, herhangi iki ülkenin. yine
herhangi ulusal günlerinde. öyle sıradan
bir takvim çakışması anlamına gelmiyor.
Küba, Jose Marti'nin kışiliğinde ve onun
önderliğinde yazılan "bağımsızlık
mücadelesi destanıyla", özgürlüğünün
utkusunu kutluyor.
Türkiyemiz de Atatürk'ün kişiliğinde ve
onun önderliğinde yazılan "Kuvayı
Milliye destann'la". aynı bağımsızlık
mücadelesinin utkusunu kutluyor.
Kısaca denebılir ki 19 Mayıs 1995,
aralannda binlerce km. mesafe olan ve
hatta farklı kıtalarda bulunan iki ülkenin,
sanki hem "yazgı birüğini" hem de buna
bağh olarak kıvanç birliğini simgelıyor.
Yine Jose Marti ile Atatürk, iki halk
arasındaki bu tarihsel sözleşmenin
"evrensel kahramanlan"* olarak insanlığın
ortak geleceğine de ışık tutuyorlar...
Küba'da yaşatüan gelenek
Geçen yılın kasım ayında Havana'da
düzenlenen "Küba Halkryla Dayanışma
Dünya Konferansı". bir hafta süren
çalışmalann sonunda geniş kapsamlı bir
eylem planını yine uluslararası düzlemde
mesajlar içeren bir "dayaıuşma büdirgesi"
ile birlikte ilan etmiştı.
Konferansın bittiği 28 Kasım 1994 günü,
yüzü aşkın ülkeden üç bine yakın
katılımcının dakikalarca süren ayakta
alkışlanyla ve oybirliğiyle kabul edilen
bildirgede. ölümünün 100. yılı nedeniyle,
1995 'in tüm dünyada "Jose Marti Yılı"
olarak kutlanması karan da vardı.
Bu anlamlı karan, diğer tüm katılımcılar
gibi yine ayakta alkışlayan Fidel Castro,
konferansın kapanış konuşmasında da
Küba'nın yüzlerce yıldır sömürgecılere
karşı nasıl hep direndiğini anlatmış,
kendilerinin de aslında yine bu yüzlerce
yıllık bağımsızlık mücadelesine dayalı bir
geleneğın "kararlı ve inançlı takipçileri"
olduklannı vurgulamıştı.
Nitekim, bu anlayışın ve "tarihsel geçmişe
saygının" Küba halkına ve Havana kentine
sunduğu armağanlar da tanhsel
meydanlann hep Jose Marti heykelleriyle
bezenmesi ve bir "İspanyol kökenli" şair,
yazar ve yurtsever olan bu 19. yüzyıl
aydırunın, 1959 devnminden sonra da
yine en saygın ulusal kahramanlardan
birisi olarak uğruna yaşamını verdiği
ülkesinde ölümsüzleşmesiydi...
Küba Halkıyla Dayanışma Konferansı'na
da katılma ve izleme olanağmı
bulduğumuz Havana ziyaretimizde,
Türkiyeli Küba dostlannın ekip şefi olan
Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz
Çapan'la birlikte kentin belediye başkanı
ile de bir görüşme yaptık.
Havana Belediye Başkaru Corrado
Martinez Corona, aynı zamanda yme
Havana Yerel Halk Meclisi Başkam'ydı
ve anlaşılan "valilik" yetkileri de bulunan
bir kent yöneticisıydi.
Havana'ya Atatürk heykeli
Bu nedenle Dr. Gürbüz Çapan'ın
"Havanaya bir Atatürk heykeli armagan
edelim. biz de İstanbul'a Jose Marti'nin
heykelini dikelim" şeklındekı önerisini
hemen kabul etmiş ve özellikle Atatürk
heykeli için en anlamlı yer olarak kendi
ülkelerinde bir "üniversite bahçesini"
uygun gördüğünü belırtirken gerekçesını
de şöyle özetlemişti: "Kübalı öğrencUerin,
tıpkı Jose Marti gibi, kendi ulusunun
bağnnsızhğı için sa% aşmış \e
emperyalistleri dize getirmiş Atatürk'ü
tamyarak yetişmelerinde bü\ük yarar
\ar_"
Yaklaşık 6 ay önce gerçekleşen bu
görüşmedeki ortak dileğin ilk adımı,
şimdi Istanbul'un Esenyurt Belediyesi
tarafindan atıliyor.
Hem Jose Marti'nin ölümünün 100.
yıldönümünde, hem Mustafa Kemal'in
bağımsızlık savaşımızı başlatmak üzere
Samsun'a çıkışının
76. yıldönümünde, sadece Küba halkınm
değil. dünyadaki özgürlük tutkunu tüm
halklann sevgilisi olarak tarihe geçen bir
yurtseverin heykeli, Esenkent
yerleşmesindeki Abdullah Baştürk
Parkında
tstanbul'u da bezemeye başlıyor.
Böylesine bir yer seçimiyle yine Jose
Marti'nin bu kez DİSK'in ve
Türkiye işçi sınıfının yürekli
liderlerinden Abdullah Baştürk'ün
anılanyla da kucaklaşması ise
Esenkent'teki buluşmaya ayn bir anlam
katıyor.
Bugün saat 11 OO'de
yapılacak törende, Baştürk'ün parkı, Jose
Marti ile Atatürk'ün büstünü
"yan yana" ağırlamanın coşkusunu
kûtlayacak.
Aynı coşkuyu DtSK de yine bu "tarihsel
buluşmanın" onuruna düzenlediğı
kültürel etkinliklerine taşıyacak...
OLAYLARIN
ARDINDAKİ
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
ya da şartlanmış kişi ve
kesimlerimiz, doğaldır ki
Demirel'in önerilerinden
çok kendisine bakacaklar,
kişiliğine takılacaklar, geç-
mişini kurcalayacaklar,
söylediklerinin içeriğinden
çok arkasında neler bu-
lunduğunu araştıracaklar-
dır.
Böyle bir lüksün bugün-
kü Türkiye için çok paha-
lıya geldiğini söyiemek za-
manıdır.
Ülkemizin kökten bir
değişime ihtiyacı olduğu-
nu söyleyenlerin çoğu da
anayasanın ve devletin te-
peden tırnağa değiştiril-
mesini istemiyoriar mı?
Siyasal partilerin ve par-
lamentonun, bu yolda tez
elden seferberliğe geçe-
rek 12 Eylül'ün mirası olan
82 Anayasası'nı kökten
değiştirmeleri için kendi-
lerinin dışında hiçbir engel
yoktur. Ordu, bu işin kar-
şısında değildir. Cumhur-
başkanı açıkça "köklü de-
ğişim" gereğini dile getiri-
yor. Koalisyon hükümeti-
nin bu işin başını çekme-
si, lokomotiflik yapması
gerekiyor...
Ancak parlamento ço-
ğunluğunun yaklaşık dört
yıldan beri her türiü de-
mokratik atılıma ve değişi-
me duvar çektiği bir or-
tamda, suçu Çankaya'ya
yıkmak da haklı bir yakla-
şım olabilir mi?
Cumhurbaşkanı'nın ö-
nermek için üzerinde ça-
lıştığı "devlet projesi", ki-
şileri değil, fikirieri birbiri-
ne çatıştırmak için gerekli
zemini önce medyada
bulmalıydı.
Ama medyamızın bu tür
bir serinkanlıhk ve sağdu-
yuya kapalı göründüğü
anlaşılıyor. Sinirler çok
gergin, hırçınlık çok yo-
ğun...
Yoksa medyada şimdi-
ye değin söylenen bütün
"değişim " sözcükleri gös-
teriş miydi?
•••
Kimliğimı kaybettim.
Hükümsüzdür.
HAKANÇELENK