Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 MAYIS 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Alışyeriş için
TSE önerleri
• ADANA(AA)-
Tüketicilerden her gün çok
sayıda şikâyet alan TSE
uzmanlan bu
başvurulardan yola çıkarak
"önerilerpaketi" hazırladı.
TSE uzmanlan önerilerini
şöyle sıralıyorlar: Bir malı
aatın alırken sabırsızlık
göstermeyin. Ürünü
araştınn, daha önce satın
alanlann bilgisine
başvurun. Pazarlık
yaparken acele etmeyin.
Ucuz olduğu için kalitesiz
mala rağbet etmeyin. Aynı
kalitedeki mamullerin
farklı fıyatlan olduğunu
unutmaym.
LuftJıansa-SAS
• KOPENHAG(AA)-
Alman Lufthansa
Havayollan ile tskandinav
havayolu SAS, uçuş ve
bakım hizmetlerini
birleştirme karan aldılar.
tki havayolu şirketinin
ortaklık oluşturmayacağı,
bağımsız iki şirket olarak
faaliyetlerine devam
edeceği belirtildi.
Lufthansa tarafından
yapılan açıklamada
işbirliğinin gelecek yılın
ocağından itibaren
yürürlüğegireceği
bildirildi. fş ortaklığının
oluşması için Avrupa
Komisyonu tarafından
onaylanması bekleniyor.
ŞtRKETLERDEN
• SHF.IL değişık
performanslı motorlara
yönelik 3 yeni motor
yağını piyasaya çıkartıyor.
Heli.\Ultra, HelixPlus've
Helix Standard isimli
motor yağlannın
motorlann ömrünü
uzatacağı vurgulanıyor.
• FULDA yeni radial
binek lastiğı Genç Panter
Force'u Türk piyasasına
tanıttı.
• YKM'nin Anneler
Günii nedeniyle her yıl 100
kişiye Kıbns tatili
uygulaması 20. yılına eirdi.
• BERK ÇORÂP
mağazalar zincirine
Ankara Tunalı Hilmi,
tstanbul Galleria, Istanbul
Piramit'i ekledi.
• AUDİ AG, bu yılki
Ortadoğu Distribütörleri
Toplantısı'nı Istanbul
Çırağan Otel'de 15- 19
mayısta gerçekleştirecek.
• ŞARK HAYAT,
doğrudan pazarlama ağını
genişletecek. Bu karann
uzantısı olarak Avrupa
yakası doğrudan pazarlama
ofisini Gayrettepe'de açrı.
• KÖRFEZBA1VK,
yönetim kadrosunu Audi
ve Volksvvagen
otomobilleriyle
ödüllendirdi.
• ANADOLU
HAYAT, Yaşar Holding
üstdüzey yöneticilerini
sağlık sigortası kapsamına
aldı.
• MOTOROLA, Topkapı
Sarayı'na 10. Ayasofya
Müzesi'ne ise 5 telsiz ve
30 yangın söndürme cihazı
hediye etti.
• SEKA'nın 20 trilyon
öngörülen yıllık cirosunun
yansına mart sonu
itibanyla 10.7 trilyonla
ulasıldı
• DEMİR HAYAT
Sigorta, 3 Mayıs 1995'ten
itibaren sigorta şirketleri
arasında yerini aldı.
Şirketin ödenmiş sermayesi
ise200milyarTL.
• TCNİ TURAN Bezir
Yağ Sanayii. boya
üretimine de başlayarak
yeni ürûnlerini piyasaya
verdi.
• LUFTHANSA ile en
fazla uçan 10 yolcu. Telsim
ICart'lı mobil telefon
kazandılar.
• CANON, Bubble Jet
Printer cihazının stoklan
tûkenince yeni makine
Brogramını öne aldı.
lPOLYLEN,geneIkurul
toplantısinda seımayesini
400 milyara yükseltti.
I SAAB Ankara bayii
Çankaya'da hizmete girdi.
• LOGO YAZDLIM,
kullanıcıya verdiği telefon
desteğini 15 bin sorunun
standart cevabını içeren bir
veri tabanıyla genişletti.
• TEMSA-MITSUBİSHİ
yetkili satıcılar toplantısını
Antalya Dedeman Otel'de
Brçeİdeştirdi.
UMVERSAL HAYAT
Sigorta, dolara endeksli
Şok Sağlık Sigortası
hizmetini başlattı.
• IBM, 1995 yıhnın ilk
çeyreğinde 1.289 milyon
ABD Dolan kar etti.
• MİCROSOFTyeni
işletim sistemi Windows
95'i tanıttı.
• BA\ INDIR Sigorta
ilkbahar buluşması
Kuşadası KuşturTatil
Köyü'ndeyapıldı.
• FİNANSBANK'ın 1995
ilk. üç ayhk kân 1.072
trilyon TL olarak
gerçekleştı.
Dış Ticaret Müsteşan Nejat Eren, gümrük birliği ile ilgili olarak hassas sektörleri uyardı:
Karagün sermayesi bulımdıırun
ESRA YENER
ANKARA - Dış Ticaret
Müsteşan Nejat Eren. Avru-
pa Birliği ile 1995 yılında
gümrük birliğine gidilebil-
mesi için Ortaklık Konseyi
kararları çerçevesinde veri-
len vaatlerin gerçekleştiril-
mesinin şart olduğunu vur-
guladı. Kamuoyunda güm-
rük birliği için oluşan olum-
lu desteğin sürdürülmesi ge-
rektiğini belirten Eren. "Yel-
kendeki rfizgâr kaybolma-
mah" dedi.
Gümrük birliği cerçeve-
sinde özel sektörün rekabet
edebilmesi için finansman
sağlanması gerektiğini vur-
gulayan Eren, "Hassas sek-
törlerin korunması için ka-
ragün sermayesi bulundu-
rulması gerekiyor'" dedi.
Eren, gümrük birliği ve
dış ticaret konulannda yap-
tığı değerlendirmede, özel-
likle. hükümetin çıkarması
gereken yasal düzenlemeler
üzerinde durdu. Avrupa Par-
lamentosu'nun ekim ayında
yapacağı toplantıya değin
Türkiye'nin tamamlaması
gereken birçok düzenleme
olduğunu anımsatan Eren.
"Düzenlemelerin tümü ta-
mamlanmanuş olsa bile
adım atdmış. sonuca yakla-
şılmış olunmalı. Ortakbk
Konseyi karan çerçevesinde-
ki mevzuat ve yasalar Mec-
lis'e gitmiş olmalı" dedi.
Eren. toplu konut fonunun
indirilmesi. gümrük vergile-
rindeki oranların düşürül-
mesi gibi. mevzuat değişik-
liğiyle sağlanacak düzenle-
melere başlandığını da vur-
gularken, asıl sorunun yasa
değişiklikleri olduğuna dik-
kat çekti.
Gümrük birliğiyle birlikte
özel sektörü rekabet konu-
sunda zor günler beklediği-
ni kaydeden Eren. üretimde
kalite ve standardizasyonun
sağlanmasının şart olduğu-
nu vurguladı. Eren, "Özel-
likle çevreye uyumlu mal
üretilmesi gerekiyor. Artık
yalnız fiyat avantajıyla reka-
bet edilmesi şansı olmaya-
cak" uyansında bulundu.
Sektörlerin rekabet ede-
bilmesi için finansman sağ-
lanması gerektiğini de belir-
ten Eren, şu görüşleri dile
getirdi:
"Sektörlerin burada at-
ması gereken adımlar var.
Rekabete karşı kendilerini
korumak için ne yapmalan
gerektiğini. enflas>ona karşı
ne yapmalan gerektiğini bil-
meliler. Aynca, sektörlerin
rekabet şansı için finasman
yaratılması gerekiyor. Has-
sas sektöıier için bir kar a
gün sermayesi aynlmalı. Bu
ya dış krediden ya da toplu-
İuktan sağlanacak 2-3 milvar
dolarhk nıali yardımdan sağ-
lanabilir. Özellikle bu finas-
manın bulunnıası gerekiyor.'"
Türkiye'ye kabarık liste
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Türkıye. Avrupa
Birliği ile gümrük birliğine
uyum kapsamında 1995 yılı
içinde dış ticaret. gümrük.
rekabet hukuku başta olmak
üzere pek çok alanda birçok
düzenleme yapma vaadinde
bulundu. Başbakan Tansu
Çiller yayımladığı genel-
geyle gümrük birliğine iliş-
kin düzenlemeler konusun-
da yapılacak çalışmalarda
malzeme alımı ve eğitime
yönelik harcamalan tasarruf
genelgesi dışında bıraktı.
Avrupa Birliği ile gümrük
birliğine geçiş sürecinde ya-
pılması gereken düzenleme-
ler başlıklanna göre şöyle:
• Gümrük vergisi indi-
rimteri.
• Gümrük tarifesıne
uyum
• Toplu Konut Fonu'nun
kaklınlması.
• Madencilik fonunun ve
ıthalattan alınan diğer fonla-
nn kaldırılması.
• Tarımsal ürünlerin iş-
lenmesinden elde edilen bazı
madenlerin ticaretine ilişkin
AB mevzuatına yaklaşılma-
sına olanak verecek düzenle-
meler.
• Ticaret politikası araç-
lanna uyum.
• AB gümrük mevzuatı-
na uyum. AB gümrük kodu-
nu esas alan yeni bir Güm-
rük Yasası'nın yürürlüğe
konulması.
• Fıkrı \e sınaı mülkiyet
hakları konusunda güncel
uluslararası düzenlemelere
katılım ve iç yasal düzenle-
melerin tamamlanması.
• Rekabet politikasına
uyum.
• Tarını politikasına
uyum.
• Akaryakıt Fiyat İstik-
rar Fonu'nun gözden geçiril-
mesi. gelir kaybını giderici
olanaklann araştınlması.
• Sanayi ürünlerındeki
mıktr.r kısıtlamalarının kal-
dırılması.
• İhracatta uygulanan
kesintilerin kaldırılması.
• Ticaret politikası araç-
lanna uvum.
Gümrük birliğinden sonra Avrupa'yı giydirme iddiasındaki sektörün ihracat hedefı 7.5 milyar dolar
Tekstîlci ve koııfeksiyoncu hırsh
MERİH AK
İZMİR- Türkiye. güm-
rük birliğine hazırlanırken
tekstilci ve konfeksiyoncu-
lar geleceğe umutla bakı-
yor. "Avrupa'yı biz giydire-
ceğiz" diyen tekstilci ve
konfeksiyoncular, hazırlık-
lannı tamamladıklarını söy-
lüyorlar. Ege Giyim Sanayi-
cileri Derneği Yönetim Ku-
rulu Başkanı Remzi Peköz,
Türkiye'nin en yüksek fi-
yatla. en kaliteli malı satma
özelliğine sahip olduğunu
belirtti ve "En büyükeksik-
liğimiz, kendi modamızı ve
koleksiyonumuzu yaparna-
mak'*dedi.
Türkiye'nin gümrük bir-
liğinde en güçlü olacağı
sektör hiç kuşkusuz tekstil
ve konfeksiyon. Ülkeye en
çok döviz girdisi sağlayan
sektörlerin başında gelen
tekstil ve konfeksiyon. 1994
yılında yaşanan ekonomik
krize karşın 6.5 milyar do-
larlık ihracat gerçekleştirdi.
• 1994yılındaki
ekonomik krize karşın
6.5 milyar dolarhk
ihracat gerçekleştiren
sektörlerde şimdi tüm
gözler gümrük
birliğine çevrildi. 1995
yılı için 7.5 milyar
dolarhk ihracat
hedefleyen iki sektör
için gümrük birliği ve
GATT'la getirilen
kotalann
liberalizasyonu dış
pazarlarda büyük
potansiyel yaratıyor.
Sektörde şimdi tüm gözler
gümrük birliğine çevrildi.
1995 yılı için 7.5 milyar do-
larlık ihracat hedefi sektörü
hareketlendirirken
GATT'la getirilen kotalann
liberalizasyonu ve şu anki
miktarkısıtlamalannın kal-
dırılmasınınbellibirpotan-
siyelin uluslararası pazarla-
Türkiye'ye en çok döviz girdisi sağlayan sektör gümrük biriiğinde de iddialı.
ra yönelinmesini sağlayaca-
ğı bildiriliyor.
Sektör, gümrük birliği ve
ardından da gerçekleşebile-
cek Avrupa Birliği sayesin-
de yeni pazarlann ve potan-
siyellerin de oluşmasını
umuyor.
Sektör ihracatçılan. mev-
zuat ve teşviklerin bir an ön-
ce AB ile uyumlu biçime
getirilmesini. altyapı çalış-
malannın sonuçlandınlma-
sını. teşvik sisteminin
AB'de olduğu gibi oluştu-
rulmasını. Ar-Ge faaliyetle-
rinin desteklenmesini, çev-
re koruması gibi alanlarda
çalışmaların yoğunlaştınl-
masını ve sanayicileri ya-
kından ilgilendiren sınai
mülkiyet haklanna dair dü-
zenlemelerin yapılmasını
istiyorlar.
Sektör ıhracatçılarının
istediği.bir diğer düzenlerfıe
de teşvikler konusu.
1994'teki ekonomik krizin
ardından sektörde toparlan-
ma yaşandığı. tam bu aşa-
mada teşviklerin kaldırıl-
masının yanlış olduğu. ihra-
catçılar tarafından dile geti-
riliyor.
Ege Giyim Sanayicileri
Derneği Başkanı Remzi Pe-
köz, gümrük birliği çerçe-
vesinde, kotalarla **zapte-
dilme" engeiinden kurtu-
lunmasıyla Avrupada Tür-
kiye'nin önüne kimsenin
geçemeyeceğıni söyledi.
"Gümrük biıiiğinin ardın-
dan Avrupa'yı biz giydire-
eeğiz*
1
dıyen Peköz. "En bü-
yük noksanlığımı/. kcndi
koleksiyon ve kendi moda-
mızı yapamamamız. O ko-
nuda öncü firmalar var.
Türkiye'de bu değişim baş-
ladı. Biz bunun hızlanması-
nı istiyoruz. Bu amaçla bir
vakıf kurduk. Kendi firma-
lanmızda da bu konuda ça-
lışıyoruz. İnsan nitcliğindc
deçok şanslıy ız. Iddia ediyo-
rum. Avrupa'ya gümrük
biıiiğinin ardından cn fazla
parayla, en çok malı satan
biz olacağız" diye konuşnı.
Japonlar otomobil gümrük tarifelerini yükselten ABD'yi misillemeyle tehdit etti
Japonya, ABD'y^ meydan okuduW\SHINGTON7TOKYO(A\)-
Japonya. ABD ile giderek gergın-
leşen otomotiv anlaşmazlığı dola-
yısıyla bu ülkeye. arasında ticari
yaptınmlar da dahıl olmak üzere.
misilleme tehdidinde bulundu.
Japon otomobil üretıcileri de
ABDgazetelerine. *^icariyaptırıro-
lann bir sonuç vermeyeceği" yol un-
daılanlarverdiler. Japon firmalan-
nın. ABD hükümetinin isteklerine
boyun eğmeyeceği belirtilen ilan-
da, bağımsız şirketlerin kabadayı-
lık yöntemlenyle karşılaşmaması
gerektiği kaydedildi. Japon otomo-
tiv ürünleri için gümrük tarifeleri-
nin yükseltilmesinden Amerikan
tüketicisınin zarar göreceği ve fi-
yatlann artacağı ifade edilen ilan-
da. ABD'de ıstıhdam kaybına yol
açılacağı da öne sürüldü. Japon üre-
tıci firmalan. ABD'nin Japon oto-
mobillerine kısıtlama getirmesin-
den sadece üç büyük Amerikan o-
to üreticisi şirketin (Ford, Chrysler.
General Motors) yararlanacağını da
kaydettiler.
japonya Uluslararası Ticaret ve
Sanayi Bakanlığf ndan bir yetkili
deReuter Ajansı'nayaptığı açıkla-
mada. "ABD'nin listesine karşı tep-
kimiz, Dünya Ticaret Örgürü'ne şi-
kâyette bulunmakla sınırlı kalnıa-
yacakbr. Şu an, ne y apabUeceğimiz
üzerindeçalıştyonız" dedi.
Yetkili. Japonya'nın. WT0 ku-
rallannı ihlal etnîeyen, ancak yete-
rince güçlü adımlar üzerinde çalış-
Avrupa Birliğinden Amerikaya uyarı
BRLKSEL (A.A) - Av rupa Bir-
liği (AB). Japonya'ya karşı tek ta-
raflı bir kararla cezalandıncı tan-
feler uygulama karan konusunda
ABD'vi uyardı. AB Ticaret Tem-
silcisi Leon Brittan.. AB'nin tek
taraflı çözümleri desteklemediği-
ni belirterek ABD'nin ticaret an-
laşmazlıklarında çokuluslu çö-
zümlere ağırlık vermesi gerektiği-
ni söyledi. Bnttan. "AB,çokulus-
lu rejime bağtı kalınmasının ga-
ranti altına alınması konusunda
son derece hassas. Böylece bizim
çıkaıiarımız da ters yönde etkilen-
mez" dedi.
tığını belirterek, "ABD'nin yaptı-
nm olduğunu fark edeceği, güçlü
kararlan belirlemeye çalışıyoruz"
diye konuştu.
Kanada'da sürdürülen görüşme-
lerden bir sonuç alınamamasının
ardından. ABD'nin. Japonya'nın
otomotiv ürünlerine karşı gümrük
tarifelerini yükseltmesi bekleniyor.
ABD'nin, özellikle Lexus gibi
lüks Japon otomobillerı için güm-
rük duvarlarını yükselterek bu
ürünleri piyasadaki rekabet şansın-
dan yoksun bırakıp Amerikan paza-
nndan dışlayacağı ıfade edıliyor.
Japonya. her yıl ABD'ye2Ö0bin
kadar lüks otomobil ıhraç ediyor.
Japonya. Amerikan otomobil pıya-
sasının yüzde 25'ıne sahıp iken
Amerikan oto üretıcilerınin Japon
pazanndaki payı yüzde 2"ye bile u-
laşmıyor. ABD'nın otomotı\ sektö-
ründe Japonya ile ticaret açığı 37
milyar dolar.
ABD Dışişleri Bakanı Warren
Christopher, Japonya ile olan tica-
ri anlaşmazlıkların. Kanada'da ya-
pılacak G-7 zırvesınde çözümlene-
bileceğini ümit ettıklenni söyledi.
Christopher. "Kabul edilmez olan
bu ticaret açığında otomobil ve oto-
mobil parçalannın pay ının son de-
rece büyük olması nedeniyle
ABD'nin bu kararları almasının
doğal olduğu görüşündeyim" dedi.
Konuk
Yazar
Gümrük birliğinin dinamik sonuçlan/1
Doç. Dr. ERİNÇ VTİLDAN
Türkiye. geçen mart ayında Avrupa Birli-
ği (AB) ile imzaladığı 'gümrük birliği' anlaş-
ması uyannca birlik üyesi ülkelerden yaptı-
ğı ithalatta vergi ve fonlan kaldırarak ulusal
ekonomisini Avrupa pazarlan ile rekabete
açmaya hazırlanmaktadır. Konu üzerinde ka-
muoyunda ve basında bugüne değin sürdü-
rülen tartışmalar. gümrük birliğinin getirece-
ği olası gelişmeleri -bir iki istisna dışında- ge-
nelde siyasi beklentileraçısından irdelemek-
te, konunun iktisadi boyutlannı ise soyut ön-
görü tahminleri ile açıklamakla yetinmekte-
dir. Avrupa birliği ile ilişkilerimizin önemli
bir aşamasını oluşturan bu adımın, ulusal
ekonomimize getireceği gerek kısa, gerekse
uzun dönemli somut iktisadi etkilerin neler
olabileceği kanımca yeterince araştınlmış de-
ğildir.
Gümrük birliği ve buradan hareketle AB
ile tam üyelik koşullannın Türk ekonomisi
üzerindeki etkilerinin neler olabileceği; sek-
törel kaynaklann ve uzun dönemde yatırım-
lann nasıl dağılacağı; ücret-kârpaylaşımına
dayalı bölüşüm ilişkilennin nasıl gelişeceği
gibi daha teknik konular iktisat yazınımızda
bir bütünlük içinde ele alınmamakta. dağınık
parçalar halinde birbirinden bağımsız olarak
değerlendirilmektedir.
Türk-AB ilişkilerinde siyasi-sosyal etken-
lerin belirleyici birer öğe olduğunu yadsıma-
makla beraber, Türkiye'nin dinamıİc gelişme
hedefleri ve stratejik kaynak kullanımı tercih-
leri açısından AB ile olan iktisadi ilişkileri-
mizin formel birboyutta incelenmesinin son
derece önem kazandığını düşünüyorum. Bu
yazıda söz konusu iktisadi ilişkilerin. böyle-
si bir bütünlük içinde formel analizine ola-
nak tanıyan birçahşmanın sonuçlannı özet-
lemeye çalışacağız. Bu amaçla kullanılan ku-
ramsal çerçeve, Türk Harb-lş Sendikası ta-
rafından geçtiğimiz yaz aylarında başlatılan
Uretimde toplam etkinlik kazancı
(% Değişim olarak)
20
15
10 .
AB ile entegrasyon
sonucunda
; -10 t'!
Türkiye Ekonomisi İçin Bir Makro-Ekono-
mik Genel Denge Modeli çalışmasına dayan-
maktadır.
AB ile gümrük birliğinin ve giderek olası
tam entegrasyonun Türk ekonomisinde en
önemli etkisinin. sanayideki yerleşik piyasa
davranışlan ve üretim fiyatîama biçimleri
üzerinde olacağı beklenmektedir. Büyüyen
pazar ve artan rekabet, Türk sanayiinde gü-
dük, verimsiz işletmelerin tasfiyesine yol
açacak ve fiyat farklılaştırmasına dayalı aşı-
n kâr marjlannı eritecektir.
Formel kuramsal çerçevenin en önemli
özelliği, gerek Türk sanayiinde gerekse Av-
rupa'daki eksik re-
kabet koşullannda
faaliyet gösteren te-
kelci yapılan ya-
kından ele alması-
dır. Tarife dışı ko-
rumacı ticaret poli-
tikalanna veya öl-
çek ekonomilerine
dayalı tekelci fiyat-
îama biçimleri ge-
rek Türk ekonomi-
si içinde (Boratav,
!991;Kaytaz,Altın
ve Güneş. 1993;
Şahinkaya. 1993).
gerekse Avrupa ül-
kelerinde (Merce-
nier, 1995) yakın-
dan incelenmiştir. Ancak iktisat yazınımız-
da AB ile ilişkilerimizi ele alan bağımsız ça-
lışmalar ve kamuoyunda yürütülen tartışma-
lar, konuyu, taraf olan ülkelerde soyut bir ser-
best rekabetçi pazar anlayışı içinde incele-
mekte; tekelci fiyatlamanın var olduğu du-
rumlardaki etkinlik kayıplannı gözardı et-
mektedir.
Kanımca Türk ekonomisinin dış dünya ile
olan ilişkilerinin aynntıh bir çözümlemesini
yapabilmenin en önemli koşulu. gerek Avru-
pa, gerekse Türk sanayiindeki fiyatîama bi-
çimlerinin ve piyasa yapılannın gerçekçi ana-
lizinden geçmektedir.
Burada önemle ele alınması gereklı ikinci
husus, ekonominin kısa ve uzun dönemde
geçireceği yapılanmanın ayn ayn inceleme-
si konusudur. Ulusal sanayiin kısa dönemde
uğrayacağı 'şokian' nasıl karşılayacağı; bun-
lann uzun dönemdeki etkilerinin neler ola-
cağı: kısa dönemdeki refah ve etkinlik kayıp-
lannın uzun dönemde bertaraf edilıp edile-
meyeceği yazınımızda henüz yeterince tartı-
şılmamış olan konular arasındadır. Türkı-
ye'nin AB'yegirişi
genelde sadece bir
gümrük vergisr mu-
afiyeti olarak ele
alınmakta ve yal-
nızca kısa dönem
statik etkinlik mu-
hasebesi açısından
incelenmektedir.
Oysa ekonominin
uzun dönemli yapı-
lanması. kanımca.
kısa dönemdeki sta-
tik etkinlik analizi-
nin sonuçlanndan
daha fazla önem ta-
şımaktadır.
iktisat kuramın-
da 'durağan hal"
analizi diye bilinen bu uygulama, bıldiğimız
kadanyla Türk iktisat yazınında henüz izlen-
memiş olan bir metodolojik yaklaşımı içer-
mektedir. Bu metot sayesinde. bir yandan
ekonomik yapının zaman ıçindeki değişimi
sergilenmekte. bir yandan da uzun dönem
kararlılık dengeleri incelenebilmektedir.
Bu noktada. kuramsal düzeyde yürütülen
bir iktisadi model çalışmasının kullanım
amacı üzerine bir not düşmenin yararlı ola-
cağı düşüncesindeyim. Bihmsel bir sosyal
bilimler modelinden 'gerçek' yaşamı 'bire
bir'tasvir etmesinin beklenemeyeceğı açık-
tır. Zira özü itibanyla bir modelleme çalışma-
sı. gerçek yaşamın en önemli öğelerinin öne
çıkartılarak tahlil edilmesini. geri kalan de-
ğişkenlerin de ikincil planda (dışsal) tutulma-
sını gerekli kılar. Biz de konumuz dışında
kalan diğer sosyal değişkenleri kapsam dışı
bırakıyoruz.
Çalışmamızın ilk aşamasında Türk ve Av-
rupa ürün piyasalannda fiyat farklılaştırma-
sına dayalı tekelci işletmelerin faaliyet gös-
terdiği bir konumda olduğumuzu öngörmek-
teyiz. Böyle bir yapı altında gümrük birliği
sürecini tanımlayabilmek için ilk elde. ku-
ramsal modelimizi bir 'iktisadi laboratuvar'
gibi kullanarak. Türk ithalat rejıminde uygu-
lanan tarife ve benzeri vergileri sıfırlamakta-
yız. Bu adımın ithalat girdi ve nihai ürün fi-
yatlannda göreli bir ucuzlamaya yol açacağı
açıktır.
Gümrük koruma oranlannın kaldınlma-
sıyla. kısa dönemde (ortalama 5 yıl). toplam
sanayi kesimi ele alındığında ekonominin net
bir etkinlik kaybına uğraması beklenmekte-
dir. Bu kayip. fiyatlann gerilemesine paralel
olarak şirketlerin kârlılıklannda yaşadıklan
sıkışmanın doğal bir sonucudur. Burada bah-
settiğimiz toplam etkinlik kaybı. sektörler
bazında çeşitlilik göstermekte. bazı sektörle-
rin kazançlı duruma geçtıği görülmektedir.
Örneğin geleneksel ihracatçı sektörler olan
tekstil. hafif makine sanayii -ve daha az oran-
da da olsa- gıda sanay ii genişlemekte ve iş gü-
cünü diğer kesimlerden transfer etmektedir.
Taşıt ve kimya sektörlerinde ise büyük boy ut-
lu daralmalar söz konusudur. Bu arada mo-
del sonuçlanndan ortalama kâr oranının da.
ücretlere göre daha hızla düşmesinin beklen-
diğıni gözlemek mümkündür. Ancak fıyatlar
genel düzeyinin düşüyor olması. ücretlilerin
gelirlerinde reel bir artışı olası kılmaktadır.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Kurban Aranıyor
Istanbui, Ankara, izmir'de Kurban Bayrar"i'nın ilk
günü, kurbanlık hayvan kalmadığı haberini duyunca
kulaklarıma inanamadım. "Kurban fiyatları bu kadar
pahalılaşmışken bu yıl çok az insan kurban kesebi-
lir" diye düşünürken kurban keseceklerin ortalıkta
kalması gerçekten şaşırtıcı.
İlk aklıma gelen, "nasılsa bu fiyatlarla satılamaz"
kaygısı ile üretici ve aracıların kentlere çok az sayı-
da kurbanlık hayvan getirmiş olmalarıydı. Ancak ar-
kadan gelen bilgiler tam tersini, bu yıl rekor düzey-
de kurban kesildiğinin işaretlerini veriyordu. Deseni-
ze haram kazanç arttıkça kurban keserek aklanma-
ya çalışanların sayısı da artıyordu. Dahası kimi uz-
manlar fiyatların çekiciliği karşısında, üreticınin elin-
deki damızlık hayvanlarını satmaya kalkışması tehli-
kesinden söz ediyorlardı.
Uzun tatille birlikte tatil yörelerinin beklenenin çok
üzerinde bir turist akınına uğraması. alışverişte bir
patlama; derken fiyatlar el yakar, 10 mılyondan kapı
açılırken beklenenin üstünde bir kurban kesimi ne-
yin nesi?
Biz ekonomisi krizde olan. halk kitlelerinin durma-
dan, akıl almaz boyutlarda yoksullaştığı bir ülkede
yaşamıyor muyuz? Kimi ekonomistler ranttan, kayıt
dışı ekonomiden beklenenin üstünde, kolay kaza-
nan bir kitle olduğunu, onların davranış biçiminia
kitlelere de yansıdığını, bunun da tüketimi buyük öf-
çüde kamçıladığını söyleyebilirler.
Kurban olayını böylece geçıştırip unutup gidebile-
cek bir noktada olduğumuzu hıç sanmıyorum. in-
sanların yollara düşüp kurban aramaları olayına bi-
raz daha yakından bakmakta çok geç bile kaldığı-
mızı, kimi uzmanların ^damızlık hayvanların satılma-
sı tehlikesinden söz etmelenni" kulak arkasına at-
makla çok büyük bir yanlış yaptığımızı düşünüyo-
rum.
Zaman zaman kimi uzmanlar, Güneydoğu soru-
nunun gözardı edilen en önemli boyutlarından biri-
nin hayvancılığımıza olumsuz etkisi olduğunu söyle-
meye çalıştılar. Bir yandan da yurtdışına sık sık ve
çok hesapsız yapılan canlı hayvan satışının sakın-
calarını dile getırdiler. Durmadan da besıcilığın öl-
mesı ve meralann yok olması. var olanlannın kulla-
nılamaması ile gelen büyük tehlikeye işaret etmeye
çalıştılar.
Evet. bir türlü algılamıyor, anlamak istemiyoruz.
Ancak Türkiye, hayvancılığı katledılen bir ülke konu-
munda. Et fiyatları yıllardır akıl almaz olçülerde pa-
halılaşıyor, et tüketimi yıne akıl almaz olçülerde aza-
lıyor, bir yandan da hayvan varlığımız akıl almaz bir
hızla tükenıyor.
Çok değil. 15 yıl kadar önce, Türkiye'de beslen-
me sorunu. tanm ve hayvan varlığımıza. üretimine
dönük bir araştırma. yazı dizısı hazırlamıştım. "Bitki-
si, insanı, Hayvanı Aç Türkiye" başlığı altında tanm
ve hayvancılığımızı bekleyen tehlikelere, halkımızın
sağlıkh beslenememesi sorunlarına dıkkat çekmeye
çalışmıştım. O tarihlerde sayısal olarak hayvan varlı-
ğında dünyada ikinci sırada idik. Ancak büyük hay-
van varlığımıza karşın, havyanlarımızın yeterlı ve ka-
liteli beslenememesi sonucu et ve süt üretiminde
dünyada en geri ülkeler arasında yer alıyorduk. Yem
fıyatlarının yükselışi karşısında besıcilığımiz ölmek
üzereydi ve bu olumsuz gelışmeler hayvan varlığı-
mızı tehdit ediyordu.
Halkımız kuru ekmeğe doyuyordu belki, ancak
beslenme tablosu çok olumsuzdu. Istanbul'un. An-
kara'nın gecekondu bölgelerınde yeterince et, süt
alamıyan, beslenemeyen çocuklanmızın boy, kafa-
tası ve zekâ gelişmelerinin dünya ortalamalarının
çok altında kaldığını. zengin semtlerdeki çocuklarin'
gelişmesinin ise New-York, Boston çocuklan ile ay-
nı düzeyde olduğunu ünıversitelerimizde yapılan bi-
limsel araştırmalar ortaya koyuyordu.
1970'li yıllardan bu yana Türkiye'de çok büyuk
-değişimler yaşandı. Gelir dağılımı bozukluğu, yok-
sullaşma akıl almaz boyutlarda. bir 1980'lefcle. son-
ra Özal iktidarlarında ve en son geçen yılkı knzle
katlanmış olarak karşımıza çıktı. Hiç değilse doğal
meralarla güvencemiz olan Güneydoğu'da da PKK
terörü, askerı operasyonlarla bağlantılı olarak mera-
lann kullanılamaması, köy boşalmaları. hızla hayvan
varlığının erimesıni getirdi.
Düşünün ki hayvan varlığında dünyanın ikinci ül-
kesi konumunda iken dünyada et ve süt tüketimın-
de çok genlerde bir yerde, çocuklanmızın sağlıklı
gelişmesini sağlayamaz bir noktadaydık. Et fiyatları
akıl almaz biçimde pahalılaşır, halk aynı hızla yok-
sullaşmaya devam eder ve et-süt tüketimi hızla dü-
şerken şimdi acaba nerelerdeyız?
12 Eylül, yükselen değerler, YOK sayesinde artık
üniversitelerimizde böyle insana dönük. sosyal içe-
riklı araştırmalar yapılmaz oldu. Ben yeni verilerin.
araştırmalann olduğunu bılmıyorum. Varsa çok da-
ha çarpıcı, acıklı tabloların çıkmış olması gerekir.
Üstüne üstlük. gelecek için durumu düzeltmek bun-
dan sonra kolay olacağa benzemiyor. Çünkü bu
arada hayvan varlığımızda da uzmanların söyledik-
leri gibi damazhklann kesımine kadar uzanan, çok
büyük bir eksilme var.
Devlet, insanımız, buyükleri bırakınız, çocuklarin
beslenmesi, gelışmesi için yaşamsal olan bu tehli-
keyi görüp hemen çok ciddi önlemler alsa da asgari
normal koşullara ulaşmamız yıllar alır. Şimdi siz. ke-
secek kurban bulmak için İstanbul'da. Ankara'da,
İzmir'de insanların sokağa dökülmelerine ne bakı-
yorsunuz? Yoksulun gördüğü, göreceği et, payına
düşmüşse bu kesilen kurbanlardan olacak.
Sonra da utanmadan et yemeden, süt ıçmeden
büyüyen çocuklardan sağlıklı gelişme. zekâ. başarı
bekliyoruz.
TİSK BAŞK.4M REFİK BAYDl R;
Gümrük birliği
ertelenmezİSTA.NBUL
(ANKA)- Türki-
ye lşveren Sendı-
kaları Konfede-
rasyonu (TİSK)
Başkanı Refik
Baydur, insan
haklan ve de-
mokratikleşmede
iyileşınesağlana-
mamasına rağ-
men Türkivenin
Bavdur umutlu.
gümrük birliğine gireceğinı
söyledi. Baydur. gümrük bir-
liğinin sağlıklı gerçekleşme-
si için ekonominin bir an ön-
ce ayağa kaldınlmasının şart
olduğunu bıldırdı.
Baydur. Türkiye'nin güm-
rük birliğine geçışınin Avru-
pa Parlamentosu'nda onay-
lanacağını söyledi. Baydur.
demokratıkleşme ve ın;>an
haklannda ıstenen iyıleşme-
lerin yapılmadığını. ancak
bunların engel olmayacağını
anlattı. Avrupa'nın türk pa-
zarına ve mallarına ihtıvacı
bulunduğunu ifa-
de eden Baydur.
"Benim ölçüleri-
me göre gümrük
birliği /amanında
tahakkuk eder,
çünkü Avrupa'nın
dahİ7İmnnlaraih-
tiyacımız olduğu
kadar bizeihtiyacı
var. Endişe etmi-
yorum" dedi.
Baydur. gümrük birliği
öncesınde bir an önce çıka-
rılması gereken kanunlar bu-
lunduğunu belirterek TB-
MM'yi çalışmamakla eleş-
tırdı. Baydur. partilerın ko-
nuy u bir nııllı mesele lıalin-
dc görerck harckct ctmclerı
gerektiğini \urguiayarak
"Bir maddeyisekizay tarh-
şan Meclis'len kanunlar zur
çıkar. Gümrük hirliği önce-
sinde partiler birlikte hare-
kct etmeli ve gerekli kanun-
lar bir an önce çıkartıimah-
dfr" diye konuştu.