Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 MAYIS 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Referanduma
İHD'den tepki
• ANKARA (ANKA)-
tnsan Haklan Derneği
Genel Sekreteri Hûsnü
Öndül, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in
Terörle Mücadele
Yasası'ndaki 8'inci madde
için referandum yapılması
önerisine tepki göstererek
"Düşünce özgürlüğü bir
oylama konusu yapılamaz"
dedi. Hüsnü Öndül yaptığı
açıklamada, demokrasinin
çoğulculuk ve katıhmcılığa
dayanan bir sistem
olduğunu. bu sistemde
azınhkta kalanlann hak ve
özgürlüklerinin de güvence
altına alındığını belirterek
"Devlet, farklı düşüncede
olan insanlann nasıl
dûşüneceklerine karar
veremez. Devletin
yurttaşlannın nasıl
dûşüneceklerine karar
verdiği sistemlere de şu
anda Tûrkiye'de yûrürlükte
olan sistemde olduğu gibi
demokrasi denilemez"
dedi.
Partide vitrin
yeterli değil'
• ALANYA(AA)-
TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk,
DYP'nin, vitrinini
yenileme çalışmalanna
1991 yılından önce
başladığını kaydederek
"Bu yeterli değil. Tabii ki
halk sadece vitrine
bakmıyor. dükkânın içine
giriyor, eliyle bütûn
kaliteleri kontrol ediyor.
Ölçülerin kendisine uygun
olup olmadiğına bakıyor.
Bence bir siyasi partinin
vitrininden çok içeriği
önemlidir" dedi. TBMM
Başkanı Cindoruk, Kurban
Bayramı tatilini geçirdiği
Alanya'da AA'nın
sorulannı yanıtladı.
Cindoruk, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel"in
TMY'nin 8. maddesi ile
ilgili sözlenyle ilgili
olarak, "Terörizm ile ilgili
tedbirler alırken
demokratik ilkeleri
zedelememek gerekiyor"
diye konuştu.
Öldürmeden
yakalayan silah
• ANKARA (AA)-
ABD'de. "terör
eylemcilerini" öldürmeden
yakalamayı mümkün kılan
yeni silah ve yöntemler
geliştirildiği bildirildi.
Geliştinlen yeni silahlar,
"Hedefîn bedensel
özelliklerini geçici olarak
yok etme, donanımını
etkisiz kılma ve düşünme
merkezlerini geçici olarak
çahşmaz hale getirme"
esasına dayanıyor. Bilim ve
Teknik dergisi tarafından
tanıtılan yeni yöntem ve
silahlann, önümüzdeki
günlerde ABD'de antiterör
timleri tarafından
kullanılmaya başlanacağı,
daha sonra da satışa
sunulacağı belirtildi.
TRT aleytiine
başvuruya ret
• STRASBOURG (AA) -
Avrupa Insan Haklan
Komisyonu, lzmirli bir
avukatın, Türkiye Radyo
Televizyon Kurumu'nda
(TRT) gösterimi sırasmda,
haber vermeden aniden
yayından kaldınlan bir
fılmle ilgili olarak Türkiye
aleyhine açtığı davanın
incelenmesini reddetti.
Komisyon, bu ay içinde
yaptığı toplantılar sonucu,
Tûrkiye'de söz konusu
filmin yasak olmadığını,
başvuruyu yapan kişinin
aynı filmi başka altematif
yollardan seyredebileceğini
ve 10. maddenin ihlalinin
söz konusu olmadığını
bildirdi. lzmirli avukat
Noyan Özkan. 18 Haziran
1989'da TRT yayımlanan
"Yasak Oyunlar" fılminin
haber verilmeden aniden
kesilmesi üzerine önce
TRT'ye, daha sonra da
Ankara îdare
Mahkemesi'ne şikâyette
bulunmuştu.
Terör, egfthnle
çözülebilir
• GAZİANTEP (AA) -
Adıyaman Sanayi ve
Ticaret Odası Başkanı
Yusuf Çelebi, "Terör,
kalkınma ve
demokratikleşme ile değil,
egitimle çözülebilir" dedi.
Terörü, Türkiye'nin en
önemli sorunu olarak
değerlendiren Çelebi, şöyle
konuştu: "Türkiye,
ekonomik alanda gelişirse,
demokratikleşme
sağlanırsa, Güneydoğu'da
yaşanan olaylar biter
düşüncesine katılmıyorum.
Dünyanın en gelişmiş,
üLkelerinde de terör olaylan
yasanıyor."
TBMM Anayasa Komisyonu, görüşmelere 23 mayıstan itibaren devam edecek
Anayasaya makyaj hazırhğı
DÜRDANE KOCAOĞLU
ANKARA- DYP, ANAP ve CHP'nin
üzerinde anlaştığı 21 maddelik anayasa de-
ğişikliği, uzun bir maratonun ardından ha-
ziranda Meclis'in gündemine inecek. De-
mokratik katılım ve örgütlenmeye ilişkin
yasaklann kaldınlması. seçmen yaşmın
18'e indirilmesi ve milletvekili sayısınm
550'ye çıkanlmasını öngören anayasa de-
ğişikliği önerisınin, bu ay sonuna kadar ko-
misyonda görüşülerek Meclis'in gündemi-
ne ineceği bildirildi. Değişiklik gerçekleşe-
bilirse Avrupa Konseyi'nin Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'tan çekilmesin-
den sonra anayasa değişikliği koşulu da da
gerçekleşmiş olurken gümrük birliği için
gerekli önkoşullardan biri daha gerçekleş-
miş olacak.
TBMM Anayasa Komisyonu, daha önce
tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanan
Anayasa değişikliği önerisinin maddelen
üzerindeki görüşmelere 23 mayısta başla-
yacak. Komisyon, içtüzük değişikliği ile
dönüşümlü olarak ele alacağı anayasa de-
• DYP, ANAP ve CHP'nin üzerinde anlaştığı teklife RP, 24.
maddeyi kapsamadığı için karşı çıkıyor. Teklif, seçme yaşmın 18'e
indirilmesini, milletvekili sayısının ise 550'ye çıkanlmasını
öngörüyor. Değişikliğe göre memur, sendika kurabilecek; ancak
toplusözleşme yapamayacak. Dernek, sendika, vakıf, kooperatif ve
meslek kuruluşlannın siyaset yapma yasağı kaldınlıyor.
anayasa değişikliği önerisinin genel kuru-
la ınmesi halinde, burada da referandumu
gerektirmeyecek bir çoğunlukla kabul edi-
lebileceği belirtiliyor. Ancak burada,
ANAP'ın desteğini geri çekmemesi gere-
kiyor. Çünkü, ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yıhnaz, hükümetin ara seçimden kaç-
ması halinde anayasa değişikliği için ver-
diklen desteği geri çekebileceklerini açık-
lamıştı.
Alt komisyonun yeniden düzenlediği
anayasa değişikliği önerisi. komisyon ve
genel kurulda aynen kabul edilirse anaya-
sanın başlangıç bölümünün "12 Eylül Ha-
ğişikliği önerisini, gerekirse gece çalışma-
sı da yaparak ay sonuna kadar tamamlaya-
cak. DYP, ANAP ve CHP'li yöneticilerin
hazırladığı ve 300 dolayında milletvekili-
nin imzaladıği öneriye RP, din ve vicdan öz-
gürlüğü ile ilgili 24. madde yer almadığı
için destek vermiyor.
ANAP desteğini çekmezse
Anayasa değişikliği için gerekli oy ora-
nı daha öneri verilirken toplanan imzalar-
la sağlanmışdurumda. Bu nedenle, DYP Is-
tanbul Milletvekili Coşkun Kırca başkan-
lığındaki alt komisyonda son bıçimıni alan
ve tümü üzerindeki görüşmeleri tamamla-
narak maddelerine geçilmesi kararlaştınlan
rekâtı" ile ilgili ibarelerin yer aldığı ilk 2
fıkrası metinden çıkanlacak.
Memurlar, sendika kurabilecek. ücretle-
Başkaya ve Gerger'in terör
destekçisi olduğunu söyledi
Yılmaz, düşünce
suçunu tanımıyor
MERİHAK
MARMARİS - ANAP
Genel Başkanı Mesut Yd-
maz. şu anda düşünce öz-
gürlüğüyle ilgili maddeler-
de herhangi bir değişiklik
yapma gerekçesinin bulun-
madığını söyledi. Haluk
Gerger ve Fikret Başka-
ya'nm yazılanyla teröre
destek çıktıklannı savunan
Yılmaz, "Terör hiçbir ha-
lükârda hak aramanın
meşru bir yolu olarak kabul
edilemez. Türk halkının
sağduyusu, aydınlanmızm
özentisinden çok daha sağ-
hkhdır" dedi
Bayram dinlencesini
Marmaris'te geçiren Yıl-
maz, ülke gündemindeki
demokratikleşme konu-
sunda görüşlerini dile ge-
tirdi. Haluk Gerger ve Fık-
ret Başkaya'nın düşüncele-
rinden dolayı cezaevine
konmadığını öne süren
Mesut Yılmaz. "Bunu tar-
bşmak isteyen insanlar,
bunlann mahkeme karar-
larını masanın üzerine ko-
yup, öyle tartışsınlar. Eğer
herhangi bir kişi, sıfatı ne
olursa oLsun, ister profesör,
ister doçent, ister sokakta-
ki vatandaş, bölücü terö-
ristlere övgü düzüyorsa,
devietin onlarla çarpışan
askerlerine sövüyorsa ya da
terörü hak aramanın kaçı-
nılmaz bir yolu olarak savu-
nuyorsa bu, terörü teşviktir.
Bu, ya Batı özentisidir veya
duygu sömürüsüdür" diye
konuştu.
"Tûrkiye'de insanlann
etnik kökeni nedeniyle
farklı muameleye tutulduk-
lannı ve terörün de bu yüz-
den vazgeçilmez bir hak ol-
duğunu savunduğunuz za-
man bunun suç sayılması
gereldr" diyen Yılmaz, ko-
nuşmasında daha sonra şu
görüşlere yer verdi:
"Terör hiçbir halükârda
hak aramanın meşru bir
yolu olarakkabul edilemez.
Bu sadece Türkiye'ye özgü
bir tutum değiL Dünyadaki
en ileri ülkelerde de kabul
edilen bir ilkedir. Batıya
özenenlerin ilk önce Batryı
iyi değeıiendirmeleri lazım.
Batıda aynı durum yaşao-
sa, Türkiye'dcn çok daha
sert cezalaıia karşı karşıya
kalınırdı. Maalcsef Türkj-
ye'deki bu olaylar. özenti-
den öte>e gidememektedir.
Burada halkımızm sağdu-
yusunun, aydınlarımızın
özentisinden çok daha sağ-
lıklı olduğuna inanıyo-
rum."
rinin ve durumlannın iyileştirilmesi için
görüşmeler yapabilecek, diğer birtakım fa-
aliyetlerde bulunabilecek, ancak toplu söz-
leşme yapamayacak.
Anayasa değişikliği ile sendika, dernek,
vakıf, kooperatif ve meslek kuruluşlannın
siyaset yapmalanna ilişkin yasak kalkacak.
Bunlar, amaçlan doğrulrusunda siyaset ya-
pabilecekler. Siyasi partıler de dernek, sen-
dika, vakıf, kooperatif ve meslek kuruluş-
lan ile siyasi işbirliği içine girebilecekler.
Anayasada yapılacak diğer değişiklik-
lerle de seçme ve siyasi partilere üye olma
yaşı 21 'den 18'e indirilecek. Seçilme yaşı.
25'ten az olmamak üzere yasa ile belirle-
necek. Siyasi partiler, kadın ve gençlik kol-
lan kurabilecek.
'Senato kumlsurT
Anayasanın 75. maddesinde yapılması
öngörülen değişiklikle de milletvekili sayı-
sının 450"den 550'ye çıkanlması amaçlanı-
yor. Buna göre arttınlan 100 milletvekili-
nin seçim çe\Tesi Türkiye olacak. Buna,
RP ve bazı DYP milletvekil-
leri karşı çıkarken DSP Ge-
nel Başkanı BülentEcevitıle
CHP'li bazı milletvekilleri,
eğer milletvekili sayısı arttı-
nlacaksa senato kurulması-
nı öneriyorlar.
Anayasada yapılacak bir
başka değişiklikle de hâkim,
savcı, RTÜK üyeleri ve
Türk Silahlı Kuvvetlen
mensuplan milletvekili ada-
yı olabilmek için görevlerin-
den çekilecekler. Ancak.
bunlardan hâkim. savcı ve
Silahlı Kuvvetler mensupla-
n seçilemedikleri takdirde
görevlerine dönemeyecek-
ler.
Mesut Yılmaz, bayram tatilini Marmaris'te geçiriyor. (Fotoğraf: MERJH AK.)
CHP lideri Çetin, medyanm gerçek işlevini yerine getirmekte zorlandığını söyledi:
Basında tekelleşme eğflimi var
ANKARA (AA) - CHP Genel
Başkanı. Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Hikmet
Çetin, Anadolu Ajansı'nı ziyaret
ederek çalışanlann Kurban
Bayramı'nı kutladı.Çetin, AA'ya
gelişinde. Genel Müdür
Yardımcısı Elvan Baransel
tarafından karşılandı. Anadolu
Ajansı'nm çalışmalan hakkında
Elvan Baransel'den bilgi alan
Çetin. Tûrkiye'de medyanm genel
durumunu değerlendirdi.
Tûrkiye'de televizyonun uzun
yıllar devlet tekelinde kaldığını,
son yıllarda hızlı bir gelişme ile
özel televizyonlann sayısında
büyük bir artış olduğunu
kaydeden Çetin, yasa ve
anayasanın bu gelişmelerin
gerisinde kaldığını söyledi. Özel
radyo ve televizyonlann denetimi
için çıkartılan yasalann
uygulamasında ortaya çıkan
aksaklıklann zaman içinde yeni
düzenlemelerle giderilebileceğini
belirten Çetin. yazılı basın için bu
tür uygulamalann yaşama
geçirilmesinin oldukça zor
olduğunu söyledi. Yazılı basında
tekelleşmeye doğru bir eğilim
olduğunu ifade eden Çetin, bunun
medyanın gerçek işlevini yerine
getirmesınde olumsuz sonuçlar
doğurabileceğini kaydetti.
Anadolu Ajansı'nın yurtiçi ve
yurtdışı bürolan ile görüntülü
haber servisi hakkında da bilgi
alan Çetin. daha sonra AA
çalışanlannı servislerinde ziyaret
ederek bayramlannı kutladı.
Hikmet Çetin'in AA'yı ziyaretıne,
CHP Genel Sekreter Yardımcısı
Eşref Erdem de katıldı. Çetin. dün
aynca, Ankara'da temsilciliği
bulunan özel televizyonlann
bürolan ile TRT'yi de ziyaret
ederek çalışanlanyla bayramlaştı.
84. madde değişikliği
Anayasanın en çok tartışı-
lan maddelerinden ve Batı-
lılann en çok değişmesini is-
tedikleri maddelerden biri
olan 84. madde de değiştiri-
liyor. Buna göre TBMM
üyeliğine engel bir suçtan
dolayı hüküm giyen, kısıtla-
nan milletvekillerinin üyeli-
ği oylamaya gerek olmadan.
TBMM Başkanlığı'nın ge-
nel kurula bilgi sunduğu ta-
rihte düşecek. Milletvekille-
rinin istifası halinde genel
kurulda oylama yapılacak.
Milletvekilliği ile bağdaş-
mayan iş yapanlann üyeliği,
ilgili komisyonda görüşül-
dükten sonra gizli oyla ve
katılanlann salt çoğunluğu
ile belirlenecek. Buna göre
bugüne kadar aranan 226
şartı kaldınlıyor
Uyelik düşürme
Özürsüz, izinsiz 5 birleşı-
me katılmayan milletvekili-
nin üyeliği durumu başkan-
lık divanınca saptanıp birle-
şime katılanlann salt çoğun-
luğu ile düşürülebilecek.
Değişikliğe göre Meclis.
1 eylül yerine 1 ekimde ya-
sama yılına başlayacak.
Anayasa değişikliği ile
milletvekillerinin ödenek \e
yolluklanyla ilgili madde de
değiştiriliyor. Buna göre
milletvekillerine en yüksek
devlet memuru düzeyinde
emekli olabılmesi için borç-
lanma hakkı tanınıyor.
Değişikliğe göre 12 Eylül
döneminde çıkanlan yasa,
KHK, karar ve tasarnıflar
hakkında Anayasa Mah-
kemesi'nde iptal davası
açılabilecek.
Demokratik Cumhuriyet Hareketi partileşiyor
• Bazı sosyal
demokrat politikacılar
ile aydınlann
oluşturduğu
Demokratik
Cumhuriyet Hareketi
(DCH), ay sonunda
halka açılıyor.
Hareketin önderleri,
"Merkez solda yeni bir
parti mi" sorusuna
"Olabilir" yanıtını
vererek partileşme
konusunda açık kapı
bırakıyor.
MTYASEtLKNUR
Sosyal demokrat entelektüelle-
rin yedi yıldan beri düzenledikle-
ri Pera Palas toplantılanndan siya-
si bir hareket doğdu. Çoğunluğu-
nu Pera toplantılanna katılan sos-
yal demokrat politikacı ve aydın-
lann oluşturduğu hareketin prog-
ramı, tüzüğü ve adı hazır. "De-
mokratik Cumhuriyet Hareketi"
adı verilen bu siyasi oluşumun
partileşme çalışmalanna başladı-
ğı da biliniyor.
Ancak hareketin öncüleri şim-
dilik partileşme konusunu açıktan
dillendirmeye karşı. Partileşme is-
teği hareket içinde ağır basınca,
başından beri toplanhlara katılan
ve "tanm programı"nı hazırlayan
eski îstanbul Belediye Başkanı
Ahmet fsvan, partileşmeye karşı
çıkarak DCH ile ilişkilerini şimdi-
lik askıya aldı. Demokratik Cum-
huriyet Hareketi'ni oluşturan kad-
roda eski Sanayi ve Ticaret Baka-
Tarhan Erdem Necdet Uğur
nı Tarhan Erdem, eski İçişleri ve
Milli Eğitım Bakanı Necdet Uğur.
eski Îstanbul Belediyesi Başkanı
Ahmet lsvan, Prof. Dr. Üter Tu-
ran, Prof. Dr. Aydın Uğur, Dr.
Mehmet KabasakaL, Ali Turgan.
Şevki Bakırcı, Tavit Köletavitoğlu,
Nilüfer Arıak, H. Tahsin Emek,
Ayfer Hortaçsu, Hasan Mahir, Ba-
şar Yam ve Ferhat Kestel bulunu-
yor.
Orgüflenme tüzüğü
Pera toplantılanna katılan bu ar-
kadaş grubu, 1992 Nisanı'ndan
itibaren bir araya gelerek başta
anayasa olmak üzere "Türkiye
İçin Yenileşme ve Değişme Politi-
kaları" üzerine yaklaşımlar belir-
Iedi. Bu amaçla kitapçıklar yayım-
layan bu grup, belirlenen politi-
kalan geliştirmek ve siyasi hare-
ketin ilke, hedef ve yöntemleri ile
eylemlerini belirlemek için bir de
içtüzük ve örgütlenme tüzüğü ha-
zırladı. 5 Ekim 1994tarihınde ha-
Ahmetİsvan
zırlanan örgütlenme tüzüğünde
hareketin adı da resmen kondu.
Tüzüğün birinci maddesinde ha-
reket şöyle tanımlanıyor:
"Demokratik Cumhuriyet
programuıuı gelişmesi, ya> ılması,
iktidarı etküemesi ve gerçekkşme-
si yolunda çalışma > apmaya karar
vererek topluluğa katıbna isteğini
bildirmiş ve bu isteği kabul edilmiş
kişilerin oluşturduğu arkadaş top-
luluğuna 'Demokratik Cumhuri-
yet Hareketi' denilir."
Mart 1994'te yayımlanan "Tür-
kiye İçin Değişme ve Yenileşme
Programı" adlı kırmızı kitapçık,
DCH'nin olduğu kadar gelecekte
kurulacak olan partinin de progra-
mı olarak algılanıyor. Programda
cumhuriyetin temel ilkeleri, mer-
kezi yönetim ve yerel yönetimin
yetkileri, tanm, vergi ve maliye,
para ve sermaye piyasalan, özel-
leştirme, çevre ve din politikalan
konusunda belirlenen yaklaşımla-
n içeriyor. Programın yerel yöne-
Prof. Dr. Üter Turan
timler konusunda Necdet Uğur,
tanm politikalan konusunda Ah-
met lsvan aynntılı raporlar hazır-
layarak tartışmaya açtılar. Prog-
ramda: anayasanın bütun siyasal
eğilimlerin eşit ve özgürce katıla-
caklan genel seçimlerden sonra
hazırlanmış bir toplumsal uzlaş-
ma sonucu yapılması öngörülür-
ken, Paris Yasası'nda belirtilen il-
kelere uygun bir demokratik sis-
temin kurulması ve merkezi yöne-
timin yetkilerinin daraltılarak ye-
rel yönetimlerin güçlendirilmesi
hedefleniyor.
DCH'nin bu yılki toplantılann-
da "Partileşmeü mi" sorusu yo-
ğun bir şekilde tartışıldı. Tarhan
Erdem. Dr. Mehmet Kabasakal.
Prof. Dr. llter Turan ve Nilüfer
Anak, partileşmeyi savunan grup
içinde yer alırken Ahmet lsvan.
Şevki Bakırcı ve Deniz Tüfekçi,
partileşmeye karşı çıktılar. Nec-
det Uğur ise partileşme konusun-
da konuşmayı şimdilik erken bul-
makla birlikte bu konuda yi-
ne de bir açık kapı bırakıyor.
Kendisiyle konuştuğumuz
Tarhan Erdem, DCH'nin bu
ay sonunda düzenlenecek bir
basın toplantısıyla yaptığı ça-
lışmalan ve sorunlarkarşısm-
da önerdikleri politikalan ka-
muoyuna duyuracaklannı, bu
nedenle erken bir açıklama
yapmayı doğru bulmadığını
söyledi.
Prof. Dr. llter Turan. hare-
ketin program ve tüzüğünün
hazırlandığını. ileride parti-
leşmenin de mümkün olabile-
ceğini açıkladı. Tûrkiye'de si-
yasal yelpazenin sağında ve so-
lunda ciddi bir boşluğun olduğu-
na inandığını belirten Prof. Dr. Tu-
ran, yola çıkış gerekçelerini şöyle
açıklıyor: "Hemdeğişimi öngören
hem de devletin rolünü toplumda
yeniden belirleyen polirikalara ve
bu politikalan savunacak siyasal
hareketlere ihtiyaç \ar. Bu boşluk
bir paradigmadır. Bu yeni para-
digma. değişmeci. devieti ve yetld-
lcrini yeniden tanımlayan bir ha-
rekettir. Bizim birkaç anafikrimiz
var: Demokrasi. yerel yönetimle-
rin güçlendirilmesi. katılımcı yö-
netim biçimi, piyasa ckonomisinin
gelişmesi ve bunlara 0den yol ola-
rak da siyaserin tabiileştirilmesi-
dir. Tûrkiye'de siyaseti yönlendi-
ren paradigmanın nasıl çıkmaza
girdiğini görüyoruz. Biz, mutiaka
partileşeceğiz diye yola çıkmadık.
ama partileşme olmaz diye bir şey
de söylemiyoruz."
SÜRECEK
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Sınama...
Ege'nin o inatçı sıcağı Spil Dağı eteklerinden
Gediz Ovası'na yayılıyor...
Cem Boyner bir süre önce bu yörelerde dolaş-
mış...
Hürriyet'e şöyle diyor Cem Boyner:
"Trakya'da çok güçlüyüz. Akdeniz'de çok güç-
lüyüz. Ege'de güçleniyoruz..."
Manisa benim çocukluğumun ve gençlik yılları-
mın geçtiği bir yöre. Akdeniz'i, Karadeniz'i, Çu-
kurova'yı, Trakya'yı da iyi bilirim, ama Ege'nin 'si-
yasi nabzı'nı çok iyi tuttuğum söylenir.
Cem Boyner, Manisa yöresinde 'köylülerin ne
denli uyanık olduğunu' görünce şaşırıp kalmış.
Çogu gazeteci arkadaşımız da Boyner gibi 'küçük
dilleri'ni yutmuş.
Enis Berberoğlu Manisa'nın Paşaköy'ünde
Cem Boyner'in başına gelenleri, YDH liderini 'he-
yecanlandıran' sorulan şöyle sıralıyor:
"1- Hükümetin Kuzey Irak operasyonu meşru
mu?
2- Okullardaki zorunlu din dersini gerçekten
kaldıracak mısınız?
3- Kürt meselesini nasıl çözeceksiniz?
4- Ekonomik modeliniz nedir?"
. Dört köylü Cem Boyner'e bu dört soruyu yönel-
tiyor...
Cem Boyner, olayı Enis Berberoğlu'na şöyle
anlatıyor:
"Dehşet içinde kaldık. Soruyu yönelten, köyün
üniversitede okuyan genci değil, kasketi yamuk
köylüler. Ne gübreyi soruyor, ne taban fiyatını..."
Cem Boyner işte burada aldanıyor...
Köylüler gübre, tanm ilacı ve taban fiyatını sora-
cak kişiyi bilirler. O kişi de Tanm Bakanı'dır. Boy-
ner'e köylüler 'tuzak soru' yöneltmişler. Aşağı yu-
karı ne yanıt alacaklannı da önceden biliyoriar.
Üstelik kasketlerini de yana devirmiş köylüler...
Ege'de köylü, kasketini yana devirip (Boyner
'kasketi yamuk' diyor) politikacıya soru yöneltme-
ye başladı mı, işlem tamamdır. O, 'kır kurnazlı-
ğı'yia politikacıyı 'kurt kapanı'na almıştır.
•••
Gediz Ovası'nın köyleri çok politikacı canı yak-
mıştır. Şemi Ergin'ler, Nafiz Körez'ler (Bilmeyen-
ler için açıklayalım: DP döneminin Milli Savunma
ve Sağlık Bakanı), Mustafa Ok'lar, Muammer
Erten'ler (CHP'li bakanlar), Önal Şakar'lar, Sü-
mer Oral'lar (AP'li bakanlar), Ekrem Pakdemir-
li'ler, kimbilir Gediz Ovası'nın köylerinde ne gibi
'politik oyunlar'\a karşılaşmışlar, bir güzel işletil-
mişlerdir.
Cem Boyner 'dişiyle tırnağıyla' siyaset yapmış
birisi değil. 1995 Türkiyesı'nde 'medyatik' olmak
yeterli. Ayda 20 bin doları (YDH'nin aylık gideri.
Ama bana pek inandıncı gelmiyor) cepten harca-
mayı göze alıp, özel televizyonlan da yanınıza çe-
kerseniz, bir anda Türkiye'nin 'en popüler' siya-
set adamı olursunuz.
Manisa'nın, Aydın'ın, Denizli'nin ve Muğla'nın
öyle köyleri vardır ki politikacılara kök söktürür-
ler...
Yıllar önce Salihli'nin Dombaylı Köyü'nde saba-
ha dek süren tartışmayı hâlâ anımsıyorum. CHP
Manisa Milletvekili Veli Bakırlı, eski CHP Gençlik
Kolları Genel Başkanı rahmetli Erkin Topkaya'yla
birlikte (1977'de CHP Manisa Milletvekili) Türkiye
Işçi Partisi'nin yandaşı köylülerin elinden zor kur-
tulmuştuk.
Tartışma bir tütün çardağındaydı...
Orta yaşlı bir köylü, CHP'li Veli Bakırlı'ya aynen
şu soruyu yöneltmışti, "Artık uyuyalım, bak sabah
oldu" dediğimizde:
"Sayın Bakırlı, bana ekonomide 'artıdeger'/n ne
olduğunu anlat, 20 kişiyle birlikte CHP'ye geçe-
ceğiz..."
•••
Söke'nin Serçin Köyü'nü bilir misiniz? Torba-
lı'nın Yazıbaşı Köyü'ne gittiniz mi hiç? Atalan ve
Göllüce'ye hiç uğradınız mı?
Bizim '68 Kuşağı'nm devrimcileri, çok iyi bilirler
Ege'nin köylerini...
Yine yıllar önce Yazıbaşı Köyü'nde CHP Izmir
Milletvekili Dr. Lebit Yurdoğlu'nu nasıl terletmişti
köylüler?
Ben genç bir gazeteciydim. Nadir Nadi ile bir-
likte tartışmayı izliyorduk. Köylüler öyle sorular
yöneltiyorlardı ki Yurdoğlu gibi deneyimli bir politi-
kacı bile işin içinden zor çıkıyordu...
İnatçı bir mayıs sıcağında Manisa'da, Cem
Boyner'in 'nasıl bir politikacı' olduğunu konuşu-
yorduk.
Dediler ki:
"Cem Boyner iyi niyetli olabilir, ama çok ace-
mi..."
Ardından bir hikâye anlatıldı:
"Bizim partide bir milletvekili genel başkanlığa
adaylığını koymuştu. Genel merkezden aradılar
ve 'Yarın Manisa'ya geliyor, görkemli bir karşıla-
ma yapın' dediler. Vallahi 200 araçla Turgutlu
kavşağında karşıladık; akşam, onuruna bin kişilik
yemek verdik. Mevlana Gazinosu'ndaki yemekte
bizim genel başkan adayının gözleri doldu. Bana
dönüp 'Bu iş tamam' dedi. Ben de kulağına eği-
lip şu yanıtı verdim: 'Burada bin kişi var, ama bi-
zim kurultay delegemizin sayısı 15. Ne yazık ki
14'ü de burada yok. Bir ben varım. Kendini kap-
tırma.' Bizim milletvekili çok fena oldu. Bu kez
ağlamaya başladı..."
Galiba Cem Boyner'i de Gediz Ovası'nın verimli
topraklarında yaşayan 'uyanık köylüler' biraz iş-
letmişler...
Bize kalırsa Cem Bey, Kemal Anadolu her ge-
zisinde yanına almalı. Ondan yöre hakkında bilgi
edinmeli. Özellikle Zonguldak ve Aliağa'da emek-
çi kesimlerle ilişkiyi, Anadol kurmalı. Bizim Kemal
ne de olsa dört yıl önceye dek 'sıkı bir Marksist
olup' iki yılda üç parti değiştirse bile bu tür ilişki-
leri iyi yürütür.
Ege'nin köylüleri uyanıktır...
•••
Cem Boyner bizim insanımızı yeniden keşfetme
hastalığından hızla kurtulmalı. Dolaştığı köyler yıl-
lar önce tütün, üzüm, pamuk mitinglerinden geçti.
O köylüler ağaların topraklannı işgal edip, ekip
biçti. İşte o yüzden Ecevit "Toprak işleyenin su
kullananın" dedi.
Eğer yolunuz bir gün Yazıbaşı'na, Bafa Gölü kı-
yısındaki Serçin'e, Atalan'a ve Göllüce'ye düşer-
se, bakın köylüler neler soracaklardır size Cem
Boyner.
Analar 'yamuk kasketli' ve bıyıklı ne aslanlar
doğururmuş, göreceksiniz.
Size 'sulu dere-susuz dere' öyküsünü de o
zaman anlatırım...