Katalog

13 MAY1S 1995 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 ARADABİR Dr. MAHMUT TOLON B Baştarafi 2. Sayfada Kuduran bır ınsana yardım edememek Gencecık bır dığer ınsanın karacığerındekı kıstlerden amelıya- tına ve olumune şahıt olmak anlayabılene karar ıçın yeterlıdır O zaman ne yapmalı7 A) Meskûn mahallerde ınsanlar kedı ve kopek sa- hıbı olabılmelı, B) Dığer ınsanlan gurultu, koku ve yerdekı pıslık ıle rahatsız etmemek kaydı ıle Sağlık kontrollerını yap- mak şartı ıle Uremelennın beledıyenın belırleyeceğı mekânlarda, dengelı, bılgılı sahıplerın elınde yapıl- ması haJınde1 Doğal olarak kedı ve kopeklerın ne ka- dar bakımlı oluriarsa olsunlar bır ıfrazatları vardır Aşılann duzenlı yapıldığını kontrol ıçın kedı ve ko- pek sahıplennden şehnn bu hızmetı verebılmesı ıçın yeterlı -mesela Istanbul'da kedı veya kopek başına yıllık 10 mılyon lıra gıbı bır ucret- beledıyece tahsıl edı- lebılır Bu tıp bır ızın ve vergı yetmışlı yıllarda vardı ve cuzı bır meblağdı, takıp edılmedı ve kaldınldı Evcıl hayvan sahıbı olmak mesulıyet ve bılgı ıster Hayvanını meskûn mahalde bağlı bır şekılde dolaş- tırmak, gurultu ıle çevreyı rahatsız etmemestnden sc- rumlu olmak gerekır Bunun ıçın beledıyenın cezaı şart da ıçeren yenı yonetmelıkler yapıp uygulaması yeterlı Uygar bır şehırde ınsanlara huzur ıçınde yaşama or- tamı sağlamak, sahıplı, aşılı kedı ve kopeklenn de ge- zebıleceğı parklar yapmak tabıı kı seçılmış temsılcı- lenn gorevlendır Aynı şekılde medenı cesaret ıle şe- hırlerı başıboş tasmalı veya tasmasız, sorumlu sahı- bı olmayan mahlukattan anndırmak da gorevlendır Maddı ımkânlar dahılınde bu hayvanların şehır dı- şında ısteyenlerce bakılmalan veya sterılıze edılme- len veya ıtlaf edılmelen, bu seçımlerı kazanan polrtı- kacılann duşuneceğı gereklı mercı ve ılgılılerle tartı- şacağı şeylerdır Çocukların gozu onunde çıfte ıle hayvan vurmak veya çuval ıçınde yavru hayvanlann ateşe atılması ınsancıllık değıldır Fakat başıboş ke- dı ve kopeklenn pıslığı ve gurultusu ıle bır arada ya- şamak da medenıyet değıldır' w w G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Tanrı baba fazla duşunmeye gerek gormeden yanıtlamış - 2050 yıllannda gelır Clınton, "Ben göremeyeceğım, ben goremeyeceğım" dıyerek, gozyaşlannı sılerek, şapkasıyla yuzunu orterek çe- kılmış huzurdan Sonra, Yeltsın gelmış Aynı soruyu sormuş Tanrı baba, "2070yılından on- ce gelmez" demış Yeltsın de ağlayarak ve ulkesınde demokrasının yerleştığını goremeyeceğıne yanarak çekılmış Sıra Demırel'e gelmış Cumhurbaş- kanımız sormuş - Ya Tannm, yaş 70'e geldı, Cılkeye demokrası gelmedı Şu anda uyguladı- ğımız, demokrasının bıraz hamı, ne za- man gelır bunun tamû Ben görebılecek mıyım oanû Tanrı baba, duşunmuş, taşınmış Çevresınde melekler şaşırmışlar Ne oluyor9 Aradan bır haylı zaman geçmış, Tanrı baba ağlayarak mırıldanmaya başlamış - Ben de göremeyeceğım, ben de goremeyeceğım Her demokrası çırpınışımızda bu fık- ra aklıma gelır Fıkranın SO'lı yıllardakı kahramanlan ıse Gorbaçov, Reagan ve Evren'dı Bır bakıma kışıler değıştı, sorunlar de- ğışmedı Yıllardır demokrasının tamı, çeyreğı, eksığı, fazlasıyla uğraşıyoruz Yonetıcı- lenmızın tumu demokrasıyı kendılen ıçın ıstıyorlar Kendı ozgurluklenne dokun- mayan yasak bın yıl yaşasın Sakınca- Ahiı Demokrasi sı yok Kendı sıyaset ozgurluklerı, ko- nuşma ozgurfuklen zedelenınce kıya- met kopuyor, aynı hakkı başkaları ıste- yınce demokrası bıtıyor Bazen kuçuk bır ayrıntj, genel bır so- nuç çıkarmaya yarar Terorle Mucade- le Yasası'ndakı (TMY) değışıkhk tartış- masında da bunu yaşıyoruz TMY'de teror ve duşunce suçu tanımı çok ge- nış ve yoruma açık tutulmuş Orneğın ben anneme mektup yazsam ve halen cezaevınde yatan aydınlar ıçın uzuldu- ğumu soylesem Bu mektup bır baş- kasının elıne geçse ve yargı organlan- na ulaşsa Benım hakkımda TMY'nın sekızıncı maddesıne dayanarak dava açılabılır ve benım mektup yoluyla pro- paganda yaptığım ıddıa edılebılır Çunku, "Her ne maksatla olursa ol- sun " tanımlamasının ıçıne her şeyı koyabılırsınız Daha once de vurgulamıştık, ozunde bu madde kaldınlsa bıle Turk Ceza Ya- sası'nın (TCY) 311 ve312 maddelenn- de de benzer ışlevı gorecek hukumler var Yanı, TMY'nın 8 maddesının orta- dan kaldınlmasıyla ne duşunce suçlan tumuyle son buluyor, ne de terorle mu- cadeleyı zaafa uğratacak bır durum or- taya çıkıyor Ne var kı bu madde bır de- mokrası olçegı, adeta "demokrasımet- re'halınegetınldı TMY'nın sekızıncı maddesını bılme- yen, bır kez okumamış kışıler bıle tar- tışmanın tarafı halıne geldı Oysa konunun ozu bu değıl, şu - Demokratıkleşmeyı ıstıyor muyuz, ıstemıyor muyuz? Yonumuzu bıraz Batı'yaçevınp baka- lım 198O'lı yılların sonuna dek ulkesın- den Turk azınlığı acımasızca asımıle et- meye çalışan Bulgarıstan bugun par- lamentosunda Turklenn yer aldığı bır ul- ke Az otesınde Macarıstan, 1989'un hemen ertesınde yapısını yenıledı ve çok partılı sıstemı acısız-sancısız bu- yuk olçude rayına oturttu Polonya'da çok partılı deneyım, 100 partıyle başla- dı Baraj yuzde 5'tı Telaşlanıp barajı yuzde 10'lara çekmedıler Yerel barajlar getırmeyı duşünmedıler Ikı seçım son- ra partı sayısı 2O'lı rakamlara ındı ör- nekler çoğaltılabılır Ama bız hâlâ konunun ozunu bırakıp goruntusunu.zemınınıtartışıyoruz Go- runen o kı halen cezaevınde bulunan Fikret Başkaya, TMY dekı değışıklık- ten once cezasını doldurup cezaevın- den çıkacak Halen haklanndakı karar- lann kesınleşmesını bekleyenler de ce- zaevıne gırecek ve ondan sonra belkı bır karara varılacak Demirel ve askerier Demırel'ın oncekı gunku demecı, ko- nuyla ılgılı tartışmalan bambaşka bırze- mıne çektı Cumhurbaşkanı ıkı noktaya dıkkat çekıyor - Bunu askertere sormamız lazım - Parlamentoda kırgınlıklara neden olacaksa bır de halka sormamız lazım Bırıncı şık onemlı Demirel, devletın en tepesınde oturan, deneyımlı bır kışı As- kerlerden bır "duyum" almasa bunu soylemezdı Geçen gunlerde, yuksek rutbelı bır subayla "ayakustu" sohbet ettım. Se- kızıncı madde ıle ılgılı şu yorumu yaptı "Bu maddenın bızım açımızdan mo- ral önemı var Terör suçu sıvıl mahke- melere gıderse nasıl bır seyır ızleyece- ğı bellı olmaz Farklı durumlar ortaya çıkar Şu anda bu suçlann DGM kap- samında kalması gereklı " Bu yorumu yapan subay, aynı za- manda onemlı bır koltuğu da dolduru- yordu Bır konuya askerı bakışın fazla bır elastıkıyetı olmadığını dıkkate alır- sak, 8 madde kamuoyunda tartışıldık- ça askerlerın de Cumhurbaşkanı'na, "Ağırtığınızı koyunuz Bu madde değış- memelı" goruşunu ılettıkien ortaya çı- kıyor Fransa Dışışlen Bakanı Juppe'nın ne demek ıstedığını tumcelerın arkasından okuyan Demırel'ın, askerlenn ne demek ıstedığını anlamaması olanaksız Cum- hurbaşkanı'nın Fransızlan anlayıp, as- kerlere "Fransız" kalması duşunulemez Gorunen o kı demokrası yolunda da- ha yapılacak çok ış var Demokrası tes- tınde bır yanlış beş doğruyu goturuyor Sınıfı geçmek zor Demokrası oyununu futbola benzetr- sek, tnbundekı koltuklara mınder yap- tınyoruz, sahadakı sıvn taşları temızle- me gereğı duymuyoruz Topun en lyısı- nı ıthal etmeye kalkıyoruz, kale dırekle- nnın çurumuş olmasına aldırmıyoruz Duşme hattındayız, şampıyon olacağı- mıza ınanıyoruz Keııtiıı asıl salıipleri 4 Demirel yetkisiz' • Baştarafi 1. Sayfada mışlar Balık ekmek 20 bın lıra Kofte ekmek de oyle Tavuk döner alana 50 bın lı- ra karşılığında ayran beda- va Eteklennden çocuklannın çekıştırdığı başörtülu kadın- lar - bellı kı evden getırdık- len - bır masa ve çevresınde dort ıskemleyle tezgâh kur- muşlar Bır kuçuk tupun uzenne koyduklan tencere- de cığer kavurup satıyorlar Yemesenız de kokularla doyuyorsunuz, hızlı hızlı yü- rümenın mumkun olmadığı kaldınmlann uzennde Nay- lonlar senlmış yerlere Ne ararsanız buluyorsunuz Tum unlu markalann taklı- dı olan ayakkabıdan parfiı- me, jean pantolondan goz- luğe kadar Çocuklar ınsan- lann ortasında ayakustu gıy- dınlıp soyunduruluyorlar Yaşı daha buyük olanlar bır satıcınm tuttuğu mukavva- nın arkasında denıyor alma- ya nıyetlendığı pantolonu, gomleğı Alı, moru, sansı, yeşılıyle cıvıl cıvıl ışporta tezgâhlan Otobusler mı 9 Bınmek mumkun değıl Rengârenk jlbıselı, kalın dokulu ten renklı çoraplı, pınl pınl ru- gan denlı ayakkabılannı gıymış, en ünlü markalann taklıdı guneş gozluklennı takmış, saçlannı vıcık vıcık bnyantınlemış ınsanlar ken- tın sokaklan, caddelen. meydanlanyla bırlıkte, oto- büslen. tramvaylan doldur- muşlar Kent ıçı ulaşım be- davaya tstanbul ışgal altında Kentın varoşlannda yaşa- yanlar dağlardan, bayırlar- dan. tepelerden akıp sokak- lan, caddelen, meydanlan doldunnuşlar Intıkam alır- casına, hesap sorarcasına "bu kentte biz de vanz* der- cesıne yüklenıyorlar kente Yriın 360 gunu "kannca"gı- bı çalışıp, "kente ve kentü- ye" hızmet edenler bu kez kannca surûlen gıbı kentı dolduruyorlar Alan da, sa- tan da, yıyen de, ıçen de, kır- leten de, gezıp-tozup çılgın- lık yapan da onlar Kısacası bu bayram kent, varoşlara teslım Pazartesı gunu her şey normale donecek bır sonra- kı bayrama kadar bayram- lıklar naftalınlenıp sandıkla- ra kalkacak Genye ne mı kalacak 9 Her bayram sonra- sı oldugu gıbı ıçecek kutula- n,petşışeler ezılmışçımen- ler, kâğıtlar, ağzına kadar dolmuş çop konteynerlen, naylon torbalar Ama en onemlısı, bagn açık delıkanlılann, kara goz- luklennm ardından yanık yanık suzduklen, babalan- nın yanında uslu uslu oturan al yanaklı, bol eteklı kızlar- la fantezıde de olsa > aşadık- lan bayram aşklan • Baştarafi 1. Sayfada halkı her meselede son M>/ sahibi vapın. Ka- nun, anavasa >apmasını bılmıvorsanız, bi- lenlerden ogrenin" karşılıgını verdı Cumhurbaşkanı Suleyman Demırel'ın son çıkışıyla ılgılı olarakCumhunyet'ebıl- gı \eren anayasa uzmanlan şoyle dedıler "Anayasamıza gore, cumhurbaşkanı an- cak anayasa değışıkliğıneılışkınvasalanha]- koynna sunabilır Cumhurbaşkanının refe- randunı ıstemesı içın >a anavasa değışecek ya da bir >asa çıkacak \e altında dnecekler ki 'bu vasa halko\ una sunulacaktır' Bunun dışındakı konularda bızde halko\ una sunul- ma yontemı yoktur." Kultur Bakanı Ercan Karakaş, Terorle Mucadale Yasası'nın (TMY) 8 maddesı- nın kaldınlması ıçın referandum yapılma- sını doğru bulmadığını soyledı Duşunce ozgurlugunün butun ozgurluklenn temelı olduguna dıkkat çeken Karakaş "Demok- rasinin temel değerkrini ve ilkelerini refe- randıuna sunamazsımz. Bu vanhşür. Refe- randuma sunulacak konular başka konu- lardır" dedı Kurban Bavramı nedenıyle Istanbul'da CHP Kartal flçe Merkezı'nı zıyaret eden Kultür Bakanı Ercan Karakaş, daha sonra Taksım'e geçerek buradakı esnafın bayra- nunı kutladı Bayram kutlamalan sırasında gazetecılenn sorulannı da > anıtlayan Kara- kaş, TMY'nın 8 madddesının kaldınlma- sının acılıyetı olduguna dıkkat çekerek şun- lan soyledı "Bu maddeden dolaıı binlerce açdmış da- va var. BuTurkı>e'\ı ıçtevedışta çokzor du- ruma duşuru\or İsthoruz ku ınsanlar du- şuncelerını ozgurce ıfade edebılsınler. Banş- çıl vonden ıfade edebılsinler. Elbette şıdde- te, terore ve zora karşıvız. \ma ınsanlar farklı goruşlennı ıfade edemezlerse, bu go- ruşler ba.ştınlırsa o ulkede ıç banş obnaz, so- runlan çozemeyız. 8. madde bayramdan sonra hukumetın, paıiamentonun oncelikli konusudur Bu maddenın kaldınlması ıçin referandum yapılması doğru değıl. Çünku demokrasının temel değerlerini, ilkelennı referanduma sunamazsınız. Buyanlışür. 11- ke olarak demokrasiyı kabul ettiyseniz, de- mokratık uike olmayı hedefledhseniz. de- mokrasının bazı ilkelen referanduma sunu- lamaz. Duşunce ozguriukleri, butun ozgur- luklenn temeli. Bunu referanduma suna- mazsınız.*' CHP Genel Sekreter Yardımcısı Birgen Keles.de Cumhurbaşkanı Demırel'ın sozle- nyle ılgılı olarak "Genel Başkanımızın da soylediği gibı, referanduma gıdılmesi nor- mal mekanızmanın ıçınde degıl. Kaldı ki. orada D\ P'lılenn bile razı oldugu, 8. mad- denın kaldınlıp Turk Ceza \ asası'na bır fik- ra ekJenmesı. bundan daha kola\ elde edıle- bılır bır şe> Sa\ ın Cumhurbaşkanı. demek kı onu bıle kabul etmıyor. Havretedilecek bır durum"dedı Genel sekreteryardımcılann- dan Kenan Coşar da "Duşunce ozguıiuğu. insanın duşuncelennı hıçbır vaptırımla kar- şılaşmadan açıklama ozgürluğudur Temel bır ınsan hakkı olarak demokrasının \ azge- çilmezoğeleruıdendir. Şıddetıçermeven du- şunceyı açıklamayı suç savan 8. maddenın kaldınlmasu gerçek demokrasinin zorunlu kıktığı bir dunımdur. Ya bunu kaldınrsaıuz \a da bu ay ıbı taşırsınız" dı\e konuştu Demirel: Ne lazımsa yapın Demirel ıse tatılını geçırdığı Alda Tatıl Koyu yakınındakı Beldıbı Camıfnde kıldı- ğı cuma namazından sonra, gazetecılenn referandum onensı ıle ılgılı tepkılen anım- satmalan ve "Hangi maddeye dayanarak referandum yapılmasmı istiyorsunuz*" so- rusunu voneltmelen uzenne şunlan soyle- dı "Yeni bir madde yapın Bugunku şekli içinde kalamazsımz ki. Kanunlan.anayasa- yı siz yapıyorsunuz. Turkıyıe'ye hangi çeşit kanun, anavasa lazımsa onu yapın. Bu ulke- nın halkınu bu ulkenin ıdaresinde son soz sa- hibi vapın. Her meselede soz sahıbı vapın ve son soz sahıbı yapın. Ben. bu ınsanlann hu- kukunu koruyorum. Kanun. anayasa yap- masını bılmıyorsanız, bilenler var, bflenler- den ogrenın." Demırel'ın bu sozlen camıde kendısını dınleyen yurttaşlann "bravo" sozlen ve al- kışlarla karşılandı Clinton, AKKA'dan ödün vermedi • Baştarafi 1. Sayfada Oysa Rusya Devlet Başkanı Bo- ns Yeltsın zırve sonrasında duzen- lenen basın toplantısında "Clinton, \KKA'nın değiştirilmesı konusun- da Rusya'nın rurumunu destekleyi- ci bir tavir sergiledi'* demış ABD Başkanı Clınton ıse 'AKKA'da ba- zı duzeltmelere gıdilebilecegini' soylemıştı Katıtutum Adı açıklanmayan Rus dıplo- mat, dun Interfaks ajansına yaptı- ğı açıklamada Clınton'ın zırve sı- rasında kati bu- tutum ızledığını be- lırterek şunlan söyledı "Beyaz Saray'ın sahibi, AK- KA'nuı gozden geçirilmesi konu- sunda Moskova'nın tutumunu des- tekledi. Ama bu hiçbir şey ifade et- miyor; Clinton'ın, NATO'nun sert tutumunun dışına çıkbğı anlamına gelmıyor. Çunku tum NATO ulke- len gibi ABD Başkanı da AK- KA'nın gerektirdiği kuvvet indi- nmlennın bu yılın 17 kasım tarihi- ne kadar mutlaka yenne getırümiş olması gerektiğini vıırguladı. Ken- disinin de kabul ettığı değişıklık ge- reksiniminjn ise, ancak 1996y ılının Mayıs ayında Vlyana'da toplana- cakolan AKKA konferansmda tar- tışılabileceğini, degişiklik olacaksa bu tarihten sonra olması gerektiği- ni belirtti." Rusya'nın ıse AKKA'nın bu- günku halınde olan ındınm mık- tarlannı 17 kasımda uygulamak ıs- temedığını anlatan dıplomat, "Bu nedenle ABD'nın oncekı kab tutu- munun yumuşadığı soylenemez" dedı Rusya Savunma Bakanı Pa^el Graçov un "AKKA'dan çekilebiü- riz" şeklındekı sozlennı ıse "Bu sozler deNİetin değıl, yalnızca Sa- vunma Bakanlığı'mn gömşlerini yansrtnDr" dı>e yorumlayan dıplo- mat, "AKKA'dan çekilmeyeceği- mizi ümit ediyorum. Çunku çekil- memız, AKKA'da NATO ıçin de öngörulen sınıriamalann ortadan kalkması anlamına gelir Bu da bi- rim çıkanmıza olmaz" dedı Dıplomat 'AKKA'dan çekilme olmasa bile Kuzey Kafkasya'daki suııriamalara uyulmamasr şeklın- de Rusya Dışışlen Bakanlığı tara- fından daha once dıle getmlen go- ruşler konusunda ıse yorum yap- madı Rusya Dışışlen Bakanlığı yetkı- lılen tarafindan oncekı gün basına venlen demeçlerde de 'kasım ay> na kadar Kuzev Kafkasya'da yeri- ne getırilmes) gereken sınırlamala- ra uyuhnayacağı' belırtılmıştı 'Zirve başansız' Rus basını, Yeltsın-Clınton zır- vesının Rusya ıçın başansız oldu- ğunu yazdı Moskova'dakı dıplo- matık çevTelere hıtap eden Mos- cow Times ve Moscovv Tribune ga- zetelennde dun yer alan yorumlar- da, "Zirve sırasında.onemlı ulusla- rarası konulann hiçbirinde olum- lu bir gelişme kaydedilemedr de- nıldı Yeltsm'ın danışmanlanndan Devlet Başkanlıgı Konseyı üyesı ve akademısyen Sergey Karaga- nov da basına yaptığı açıklamalar- da, "Zirvede sorunların çozumu er- telendı. N4TO'nun genışlemesi**- ya genışlememesı, Rusya'nın AK- KA konusundaki tutumu, Çeçen- ya'da dunınıun düzehilmesi gibi onemlı konularda goruş bırlığı sağ- lanamadı. Bu uç onemli sorun er- telendi" dedı Karaganov, Yeltsın"ın NA- TO'nun genışlemeyeceğı guven- cesı almadan NATO'nun Banş Içın Ortakhk (BtO) planına gırmeyı ka- bul etmesını de eleştırerek, bunun karşılıksız venlmış bır odun oldu- ğAınu savundu Karaganov, bazı sorunlann çö- zümlendığını ancak bütûnuyle ele alınması halınde zırvenın 'Rusya açısından başansız' olarak nıtele- nebıleceğını, bu başansızlığın ne- denının de Andrey Kozirev'ın ba- şında oldugu Rusya Dışışlen Ba- kanlığı'nm yetersızlığı ve becenk- sızlığı olduğunu savundu Kaygı,foaskıyıdoğurdu • Baştarafi 1. Sayfada mak ısteyen çevrelerin ehni zayıflaöyor. Sosya- list adı altında ırkçdık yapan çevrelerin de eli- ne knz venlmış oluvor Her şeye \vrupa düş- manuğı açısından bakmamak lazım Avrupa tabii çıkan neyi icap edıyorsa onu yapacakür, ama bfivükdev1ettenAlmanya.İngiİtere, Fran- sa Türkrye'yi dışlamakta bır çıkar görmüyor- lar. Beyajıları gayet açık Takvim fikrini redde- diyüriar. Onemlı olan Turkı\e ıle dıyalog, bı- zımle bırlıkte kalsın' diyt>rlar. Ama, bır yandan da Türkiye'yi gümrük birliğine alabilmek için bukuk rcfornılannın vapılması gerektiğinin b4- lincindeler.AK ite AB arasında bir işbirhgi baş- lıyor. Bız, AK'den smıfi geçelım kı gûmrûk bır- lığme gırelım meselesi ortaya çüoyor. Baskınrn pozitif olarak yorumlanabilecek yonıi, bu işin eytûl ayma kadar bitiribnesiııin öngorülmesL f urkiye'nin de kendi \erdigj sözleri tutmakyo- nünde faalıyet gostermesi bekfcniyor ki eyiükk gümrök birfigi gerçekiesebilsin." Kaygıvar Demıralp,Türkı>'e"nınAvrupa ıçınde yeral- masını her ıkı tarafın da yaranna goren ve bu- nun ıçra çalışan ulkelenn, demokraükleşme açısından duyduklan kaygj nedenıyle baskı uy- guladıklannı belırttı Türkıye'nın, AKPM ka- ranna gösterdığı haklı tepkınm meyvelennı verdığmı vurgula\an Demıralp, $u goruşlen dıle getırdı "Bazı Avrupalı çevreler. terörle Tiirkiye'nin yaptığı mucadeleyı anlanıı- yorlar; PKK'ye bizfan baküğımız gibi bak- maktagüçlükçekjyorlar.Türkiye'nindoietya- pısı haldunda Ueri geri laflar ediyorlar. Bunla- ra karşı sıkıduracağımtz, bizön herhangi bir ül- ke otmadığunız, Avrupa Oe ilişkimizin eşitler arasında bır diyalog şeklinde olacagı, 1 urki- ye'nin hiçbir zaman kısıtlama altına alınacak bir ülke olmayacağı mesajı da açıkça verıldi kendilerine. karşılannda büyûk bir ülke oUu- ğunu anladılar. 71 'Dh alogla çözülecek' Denuralp, Avrupa nm, Türkıye ıle dıyalog- dan vazgeçeceğı vonünde ışaret bulunmadığı- nı, ancak ozellıkle anayasa degışıkhğı çahşma- lanyla başlayan sürecın devam etmesının ısten- dığmı kaydettı Demıralp "AvTupa'nında dev- let yapımızın temel nifclikfcrini anJaması. te- rorle mucadelenin anlannnı ka\Taması lazım. Karşıiıkta anlayiş \e diyalog içinde bu sürecek. Türkhe. Avnıpa'nın içinde. Bir yanda Avrupa, bir yanda Türkiye diye bir olay yok" dedı Dıplomatik kaynaklar, Bakanlar Komıte- sı'nııı, Avrupa Konseyı Parlamenterler Meclt- sı karanna karşı sonuç metnıne koyduğu cûm- lenın, sıyası düzeyde "Ba konuy u görmezlik- ten getauyoruz" yönunde bır mesaj olduğunu belırtfıler AKPM'nm tavsıye karannın esas gorûşme- len 22 mayıstatoplanacak Avrupa Konseyı De- legelerKomıtesı'ndeyapılacak DelegelerKo- mıtesı'nm, hazıran ayından önce bır ara yanıt hazırlaması beklenıvor OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK B Baştarafi 1. Sayfada ka ıle Rusya, bolge ulkele- rının yetışemeyeceğı bır duzeyde pazariık etmek- tedırler Bu tur pazarlıklann Sov- yetler Bırlığı dağılmadan once de yapıldığı bılınıyor Ancak o gunlerdekı kes- kın kutuplaşma nedenıy- le, her ıkı kampta superfe- re bağımlı olan ulkelerın manevra alanları yoktu ya da kısıtlıydı Bu kez eskı dısıplın kalmamıştır blok- lar yıkıldığı ıçın, bolge, da- ha esnek bır yapıya ka- vuştu Turkıye bakımından bu nokta çok onemlıdır, çun- ku ulkemız, Kafkasya ıle Ortadoğu arasında ıkı pet- rol bolgesının arasına sı- kışmıştır Ikı supenn kendı aralarında anlaşarak Tur- kıye'nın yazgısını da ılgı- lendıren kararlar alması, bızı nasıl etkıleyecektır? Açık soyleyelım, bu ko- nuda lyımserız, Turkıye kendı kendısını bılırse, manevra alanı daha genış, superierın kararlarına kar- şı daha bağımsız bır tanh- sel aşamaya geçıldığının bılıncıne de varabılır Superierın elınde elbet- te kullanabıleceklen sılah- lar bulunmaktadır, etnık çelışkılerın koruklenmesı, nezhep çatışmalarının pompalanması, ekonomık muslukların * kısılması, komşuların bırbırferıne karşı kışkırtılması gıbı vak- tıyle çok sınanmış yon- temlenn uygulamaya kon- ması, her zaman "Yenı Dunya Duzenı" kapsa- mında geçerlı olabılır Ancak butun bunlar, Turkıye'yı kendı ıçınde da- ha çok butunleşmeye ıte- bılır dışarıya karşı ulusal guçlerın bırleşmesı sonu- cunu da verebılır Geleceğe bakarken ka- ramsarlığa gerek olmadı- ğını duşunuyoruz Yeterkı 1989-90 donu- şumunden sonra dunya- da oluşan yenı dengelenn gerçeklığını kavrayabıle- cek yonetım kadrolan An- kara'da sıyasal ıktıdara geçebılsınler, Turkıye bu- gunku dağınık halınden kı- sa surede kurtulabılsın ••• Trafik kazalarında 25 kişi öldü Haber Merkezi - Bayra- mın uçuncu gununde mey- dana gelen rrafık kazalann- da 25 kışı öldü, 54 kışı yara- landı IstanbuKda Gurbet Kap- lan ıle 6 yaşındakı Erol Ay- doğan oldu 8 kışı yaralan- dı Van'da tbrahim Balkı ıle EkremTurk Muğla'daHa- cı Aslan. Mustafa Fındıkçı- oğlu ve Mehmet Serdar Kü- çüksün Çanakkale'de Fat- ma Kaplan. Sabri Çıçek Konya da Ufuk Vasar, Vleh- met Karaman Malatyada Ozlem Sunar. Turgay Kınç, SerhatBulut Izmır'de Huse- yın \M\I Tokathoğlu. Kutah- ya'da Mehmet Ipek, Kayse- n'de Ramazan Ozcan, Ah- met Kavasoğlu. Rıze'de Ze- liha Sormaz, Tuncay Sor- maz, Sedat Sormaz \nka- ra'da tbrahim Kılıç. Kars'ta Yunus Ertem *\ydın da Fîk- ret Yddıran, Adana da Fur- kan Kaya oldu Si zın ıçın en ıyısı Eskisini verip yerine yepyeni bir AEG almak mı? Eskı çamaşır makınenızı ya da bulaşık makınenızı 5.000.000 eskı buzdolabınızı 3.000.000 eskı fırınınızı 1.750.000 TL peşınata sayıyoruz Ön ödemeli seçenekle Ağustos ya da Eylül'de almak mı? Uç seçeneğın satın alma koşullarını ıncelemek ıçın, hemen bır AEG Yetkili Satıcısına gıdın sızın ıçın en lyısını seçın Ustun teknolojı urunu AEG'lere kolayca sahıp olun Ekonomik taksitlerle hemen bîr AEG ya da Telefunken almak mı?