05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 NİSAN 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI TurizmciteP birbirinj suçladı • ANTALYA (Cumhuriyet) - 1. Turizm Sempozyumu'nda, Alman turizmciler Kürt sorunu, demokratikleşme ve insan haklan ihlalleri bulunduğu için Aiman turistlerin Türkiye'ye gehnek istemediklerini, bu konulann sona erdirilmesi gerektiğini önerirken, Tûrk turizmciler de Alman basınını suçlayarak ön yargılı ve gerçek dışı yayın yapıldığı için Alman halkjnın gerçekleri öğrenemedikleri varsayımında bulundular. Sempozyuma katılan Alman Basın Ajansı (DPA) Editörü Klaus Tscharnke, Türkiye'nin "saydam" olmasını istedi. Almanya'da faaliyet gösteren Öger Tour'un sahibi Vural Öger, Alman basınının objektif olmadığını söyledi. TÜGİAD raporu • Ekonomi Servisi- Türkiye Genç lşadamlan Derneği (TÜGİAD), Türkiye'nin belli başlı sorunlanna yer verdigi raporlannın dokuzuncusunda, turizm sektöründe atılım yapılmasının kaçınılmaz olduğu vurgulandı. TÜGIAD'ın "2000'li Yıllara Doğru Türkiye'nin Önde Gelen Sorunlanna Yaklaşımlar: IX-Turizm" konulu raporunda, Avrupa Birliği'ndeki sınırlann kalkması ve AB ûlkelerinde turizmin teşvik edilmesi gibi unsurlann, büyük ölçüde AB pazanna bağımlı olan Türk turizmini olumsuz etkileyeceğine dikkat çekilerek, şimdiden bazı önlemler alınması gerektiği belirtildi. SSK haciz servisi • İZMtR(AA)-SSK lzmir Bölge Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan 'Haciz Servisi' aracıhğıyla, 3 ayda 50 mılyar lıranın tahsıl edıldiği bildirildi. SSK Bölge Müdür Yardımcısı Cumhur İnan Ahi, kuruma olan sigorta primi, gayrimenkul kiralan borçlan ve para cezalannın tahsili için oluşturduklan servisin geçen yıl kasım ayı sonlannda faaliyete geçtiğini, bugüne kadar 4054 dosyayı takibe aldıklannı söyledi. Bu dosyalardan 520'si için hacze gidildiğini bildiren Ahi, şunlan kaydetti: "Bu dosyalardan kaynaklanan toplam 50 milyar liralık alacağımızın tamamını tahsil ettik. Şu anda haciz işlemi uygulayacağımız 346 milyar liralık alacak mevcut. Bunlan da yıl sonuna kadar tahsil edeceğiz." Otomotiv üretimi düştu • ANKARA (AA) - Otomotiv sektörûnûn üretimi, bu yılın mart aymda yüzde 22 oranmda artarken i!k üç ay itibanyla geçen yılın gerisinde kaldı. Otomotiv Sanayii Derneği'nin verilerine göre, 1994 yılının ilk üç aymda 94 bin 47 adet olarak gerçekleşen sektördeki üretim. bu yılın aynı döneminde 62 bin 996 adette kaldı. Mart ayında ise üretim yüzde 22 arttı. 1995 yılı mart ayında 21 bin 185 otomotiv üretilirken, bu rakam 1994 yılı mart ayında 17 bin 344 adet olarak gerçekleşmişti. İlk üç aylık üretim, geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştınldığında en büyîük üretim düşüşü yüzde 46 ile otobüste yaşandı. Bu dönemde tek üretim artışı yüzde 13 ile çekici üretiminde oldu. Şemsi Denizer MPM Başkanı • ANKARA (ANKA)- Milli Prodüktivite Merkezi Başkanlığı'na Türk-lş Genel Sekreteri Şemsi Denizer seçildi. Türk-tş Genel Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) 34'üncü genel kurulu sonrası toplanan yönetim kurulunda Türk- lş Genel Sekreteri Şemsi Denizer başkanlığa seçılirken TOBB'den Av. Güngör Yener başkanvekili oldu. Yüksek Öğretim Kurumu'ndan Prof. DT. Kemal Çevik de muhasip üyeliğe getirildi. Hazine, gümrük birliğinin etkilerini belirlemek için Alman uzman Kruger'e rapor hazırlatıyor Once imza, soııra înceleme • Hazine, Dünya Bankası'ndan sağlanan yapısal uyum kredisinin bir bolümüyle uluslararası araştırmalara imza atan Anne Kruger'e gümrük birliğinin Türk ekonomisine etkileri konulu bir rapor hazırlatıyor • Önümüzdeki ay tamamlanması beklenen raporun, anlaşmanın imzalanmasından sonraya kalması "geç bir teşebbüs" diye nitelenmesine yol açtı. Raporun üç yıl önceki verilere dayanması da eleştiriliyor. ÖZGÜRULUSOY Hazine'nin gürnrük birliğinin Türk sana- yiine ve devlet bütçesine etkileri konusun- da hazırlattığı "Kriıger Raporu" önümüz- deki ay tamamlanıyor. Dünya Bankası'nın kredisiyle fınanse edilen raporun 1992 ra- kamlan baz alınarak hazırlandığı öğrenil- di. Kruger raporu. Hazine'nin Dünya Ban- kası kredisiyle yürüttüğü "veri sistemleri projesT çerçevesindeki çalışmalardan biri- ni oluşturuyor. Türkiye ile ilgıli çalışmala- nyla tanınan Prof. AnneO. Kruger tarafın- dan hazırlanan rapora a>Tica Hazine'den bir ekip, ikı Kanadalı profesör ve Hacettepe Iktisadi ve Idari îlimkrFakültesi iktisatBö- lümü öğretim üyesi Prof. Okan Aktan'ın da katkıda bulunduğu bildirildi. Cumhuriyet'e bilgi veren kaynakJar, bu tip bir çalışma için bıraz geç kalınmış ol- rriakla birlikte, Hazine'nin ileride böyle ça- lışmalan kendisinin yürütebilmesi açısın- dan önem taşıdığını belirtiyor. Konuya yakın kaynaklar, gümrük birliği- nin Türkiye'ye maliyetinin ne olacağı, han- gi sektörlenn nasıl etkileneceği gibi bilgi- Ieri içeren bir çalışmanın henüz pazarlık aşamasında yapılmış olmast gerektiğini ile- ri sürüyor. Raporun foniann kalkmasıyla birlikte gümrük birliğinin devlet bütçesine getire- ceği maliyet hesaplannda 1992 rakamlan- nı baz aldığııu belirten kaynakJar, gümrük ıı tıaııt ıiııısı vergilerinin şimdi genel olarak ithalatta yüzde 10'un altına indiğıne dikkat çektiler. Anne Kruger'in, çalışma süresi içinde i- ki kez Türkiye'ye geldiği ve en son kasım ayı içerisinde Türkiye'yi ziyareti sırasında gümrük birliğinin etkileriyle ilgili bir anket çalışması yürüttüğü bildirildi. Kruger'in raporu tamamlamak üzere, önümüzdeki ay yine Türkiye'ye gelmesi beklenıyor. Stanford Üniversitesi profesörlerinde Anne O. Kruger. Türkiye ile ilgili çalışma- lanyla tanınıyor. Son olarak Kruger'in "Svvimming Against The TTde" (Akıntıya Karşı Yüzmek) isimli, 1980'liyıllardaTürk ekonomisinin dışa açılmasıyla ilgili kitabı yayımlanmıştı. Hazine, Dünya Bankası 'ndan aldığı kre- diyle 8-9 çalışma yürütüyor. Dünya Banka- sı'nuı bu proje için ayırdığı yaklaşık 10 mil- yon dolarlık kredinin büyük bir kısmı kul- lanıldı. Aynca, Alman hükümeti, teknik eğitim çerçevesinde yaklaşık 4 milyon do- lar karşılıksız kredi sağladı. Dünya Bankası'na yakın kaynaklar, ban- kanın yalnızca makine alımlannı fınanse etmekle kalmayıp, Hazine'de ekipleri egi- terek, bu çalışmalan kendilerinin yapması- nı sağlamayı amaçladığını bildirdiler. tç borç, dış borç, finans kuruluşlan, KlT'ler, bankacılık, reel ekonomik göstergeler, pa- rasal büyüklükler, kamu dengesi, ödemeler dengesi ve dışticaret,proje kapsamında yü- rütülen diğer çalıştnalar arasında yer alıyor. Ev fiyatına hem ev hem otomobil kampanyasında soru işaretleri var Jetpa'da "ild anahtar' belirsizliği• Jetpa tarafindan 'GAP'tan sonra Jetkonut' sloganı ile başlatılan ev ve otomobil kampanyası, satış sözleşmelerinde yer alan 'Uan edilen koşullar değiştirilebilir' türünden rnaddeler nedeniyle tüketiciler açısından çeşitli belirsizlikJer içeriyor. AHMETÇELtK • Şirket, broşürde yer alan taahhütlere satış sözleşmesinde net bir biçimde yer vermezken, hukukçular bunun ileride çıkacak anlaşmazlıklar konusunda önemli sakıncalar doğurabileceğini savunuyorlar. Jetpa'nın başlattığı "Bir anahtar fiyatına ild anab- tar" kampanyası, peşinat yatıranlara imzalatılan satış sözleşmeleri açısından çe- şitli belirsizlikJer taşıyor. Şirket tarafindan Beylikdü- zü'nde. "Türkiye'dedünya- mn en büyük projelerinden biri dalia gerçekleşiyor, GAP'tan sonra Jetkonut" sloganı ile başlatılan tnl- yonluk dev kampanya. satış sözleşmesinde yer alan "i- lan edilen koşulîann ileride değistirilebileceği" gibi maddeler nedeniyle çeşitli sorulan gündeme getiriyor. Hukukçular ise bunun ileri- de çıkacak anlaşmazlıklar konusunda, tüketici açısın- dan önemli sakıncalar do- ğuracağı uyansında bulu- nuyorlar. Jetpa"nın uygulamasına göre taksitli satışlarda sö- zleşme başkasına devredilemıyor ve sadece taksitlerin daıre teslim tanhi sonrasına sarkan bölümleri için kefil isteniyor. Sözleş- mede noter tasdiki dahı aranmaması, Jetpa Bakır- köy Bölge Müdürü Tuncay Ozdil tarafindan. "Anlam- SE. Masraflan karşılarsaıuz noter söteşmesi de vapanz" dıye yanıtlanırken. "Fi- nansman kaynağı nedir" sorusuna verilen yanıt da "Siz vereceksiniz. biz yapa- cagH" şeklinde. Satış söz- leşmesinin şirketi bağlayıcı bir unsurunun bulunmadı- ğını belirten Ticaret Huku- ku uzmanı Prof. Dr. Hayri Domaniç, Jetkent 1 'in tanı- tımıyla ilgili broşür, afiş ve ilanlarda yer alan bilgiler- deki "Resmi kununlann ve Jetpa'nın gerekti göneceği değtşiklik ve düzenlemeler yapıUbilir" şeklındeki 14'üncü maddeyi "feJaket" olarak nitelendirdı. Doma- niç. "Tamam, resmi kuru- hışlann gerekMgördüğû de- ğişiklikler yapılabilir. Ama Jetpa'nın değişiklik yapma kıstası ne? Şirketin kendi yapacaği değişikiiklerkonu- sunda açtlacakdavalar 8-10 yıl sürer ki, zaten şirket iti- raz kapısını baştan kapatH yor" dedı. Kampanya nedeniyle ha- zırlanan broşürde Jetİcent'in özelliklen. "Jetkent doğal- gaz ile merkezi ısıtnıa siste- mine sahiptir. Her daire>e bir otomobil için kapalı ga- raj bulunmaktadır. Daireler duvardan duvara halı kaplı ohıp saJonlarparkedir. Inşa- at malzemelerinin tamamı lusmcn ithal olup birinci sı- nıftır. Bütün dairelerde ja- kuzi vardn: Sitenin çevresi kapalı olup, sadece site sa- kinlerinin yararianacağı te- nis korüan, vole> bol sahası, çocuk oyun alanlan, yüzme havuzu, kafeterva ve süper- market yer aimaktadır" şeklinde açıklanırken. Do- manıç, broşürde yer alan bilgilerin sözleşmede de y- er alması gerektiğini söyle- di. Konuyu hukuksal an- lamda değerlendır- dıgini belirten Do- maniç, "Zaten söz- lü va da broşürdeki taahhütieri gerçek- leştirmek konusun- da şirket kendine gmeımorsa, tüm bunlann sözleşmede yer almaması için hiçbir neden yok" dedı. Broşürlenn bağlayıcı olamayacağını belirten Do- maniç, broşürde yer alan. u tnşaat maizemeferinin ta- mamı ve mutfak mobihası kısmen ithal olup birinci sı- nıfhr" maddesinın de hiç- bir anlam ifade etmediğini kaydederek şöyle konuştu: "Bu madde de sözleşme- ye girmemiş. A>nca birinci sınıf olmanın ötçütü nedir? Sözleşmede l'inci sınıf işçi- lik ve malzeme deniklikten sonra aJtında bunlann nhe- Kği konusunda doküman çı- karnJması gerekir." Türkent Başkanı Oğuz Soydan, bu tür kampanyala- ra dikkatli yaklaşmak ge- rektiğini belırterek "Yöne- timine kabkbğınız, tapunun size ait olduğu ve inşaafta söz sahibi olacağınız >apı- laşmalar dururken belirsiz- liklerin vaşandığı bir sistem içine girmek risktir" dedi. TAnantarFiyatınazAnantar TL S A B İ T T A K S İ T L E EV ve OTOMOBİL 'Garantimiz, verdiğimiz otomobiller' • Jetpa Sınai Ürünleri Üretim ve Pazariama ortaklanndan M.FadûAkgündüz kampanya ve ortaya çıkan hukuksal belirsizliklerle ilgili olarak Cumhuriyet 'in sorularınıyanıtladı. bir projenın yanm kalma riski yoktur. rin tapulan daire teslimlen ile birlikte, IMüşteriye verilen garanti nedir? peşin seçeneklere gıren müşterilerin ta- - Proje konusunda verilen garanti, Jet- pulan. kat irtıfakı ile birlikte verilecek- Proje ile kaç konutun ne zaman ta- mamlanması planlanı\ r or? - Jetkonut, bırçok projeyı ıçine alan bir megaprojedır. Bu projeler, Istan- bul'dan başlamak üzere aşama aşama Türkiye'nin her tarafında uygulamaya geçınlecektır. Projelerin her bıri dünya- daki en gelişmiş ınşaatteknolojileri kul- lanılarak bir ile iki yıl arasında değişen sürelerde gerçekleştinlecektır. Fakat Jet- konut projesinin tamamını dıkkate ahr- sak 1995 yılında 17 bin konut ve 150 bin metrekare ış merkezi, 1996 yılında 32 bin konut ve 400.000 metrekare ış mer- kezi proje kapsamında yer almaktadır. Kademelı artacak bu rakamlar. 2000 yı- lında yıllık 80 bin konut ve 1 milyon metrekare ış merkezi yapımına ulaşa- caktır. Jetpa'nın 30 Mart 1995'te satışa suna- cagı ilk projenın, binncı etabında 2350 konut ve 47 bin metrakere ış merkezi vardır. Bu proje. şu an Istanbul'un en be- lirgin şekılde kaydığı Beylikdüzü'nde y- er almaktadır. tnsaata ne zaman başlanacak? - Jetkonutl 'ın mşaatına Mayıs 95'te başlanıp Ekım 97'de teslim edılecek. Proje fınansmanı nasıl sağlanacak? - Jetkonut projesinde ılk uygulama olan Jetkentl'in fınansmanını Jet Gro- up sağlamaktadır. Sonra yapılacak sıte- ler. birönceki sitenin satışından gelen fı- nansman ile yapılacak. Hiçbir zaman. pa'nın bugüne kadar onbınlerce kişıye. taahhüt ettigı günde otomobilini vermış olmasıdır. İlk konut kampanyası olma- stna rağmen. satışa sunulan konutlann, tamamına yakınının ılk hafta içinde sa- tılması da. bu güvenin ayn bir gösterge- sıdır. Daireterin ic dûzenlemesi konusunda salonun parke. odalann halı olması ve jakuzi dışında belirlenmiş hiçbir malze- me yok. Sözleşmede olmadıgı için de ya- pılmaması dunımunda, müşteri bu hak- kını nasıl arayacak? - Daırelerin ıç dûzenlemesi konusun- da, yer döşemesı ve jakuzi dışında deta- ya girilmemıştır. Çünkü inşaatın birinci yılı. kaba ınşaatla geçiyor. ınce işçılık- ler ınşaatın ıkıncı yılında yapılmaktadır. Jet Konut projesi, çok yüksek sayıda ko- nut üretımını ıçerdıği için çok büyük miktarlarda malzeme alımı yapılacaktır. Bu alımlarda. yerli ve yabancı fırmalar- dan teklıfler alınacaktır. Bu teklıflerden kalıte standardı eşıt, fakat en uygun fı- yatlı olan tercih edılecektir. Bir yıl son- ra alımı yapılacak olan malzemelenn marka ve cmsi verilememiş olup, I. sı- nıf olacaklan belırtılmıştir. Tapular ne zaman dagmlacak? Kat ir- tifakı ne zaman verilecek? - Taksitli seçeneklere giren müşterile- tır. ilgili kurumlann verdıği bılgilere gö- re, kat irtifakı tapulan, Ağustos-Eylül 1995"te verilebılecektır. Sözfeşmedeki 14. maddede yer alan Jetpa'nın gerekligöreceğideğişikliklerin kıstası nedir? - Sözleşmenın 14. maddesınde Jet- pa'nın gerekli göreceğı hallerde değişik- lik yapılacağı söylenmıştır. Büyük pro- jelerde değişikiikler kaçınılmazdır. Bu değişikliklere daha iyi şeylerortaya ko- yabilmek veya daha iyı bir estetık yaka- layabilmek için başvunılur. Sözleşmede böyle bir madde yer almazsa, sıtedekı en ufak değişiklikten dolayı her müşte- ri ile ayrı ayn bir ıtilaf söz konusu olur. Bu durumda. yapımcı firmanın bu inisi- yatıf elmde tutması çözüm sağlar. Nıte- kim konut ışı yapan bir banka, hiçbir sa- tış sözleşmesı vermemekle birlikte tanı- tım broşürlerinde de, "Bu broşürde yer alan bOgiler bir taahhüt degüdir, baıika istediği değişikUkleri >apmakta serbest- tir" anlamında bir ıbare kullanümakta- dır. Fakat bugüne kadar. hiçbir müşteri "Bana broşürde anlaüldığından daha kafa'tesiz bir konut verilmiştir" şeklinde bir ıddiada bulunmamıştır. Okurlannıza ılanlanmızda yer alan bılgiler dışında aydınlatıcı bılgiler sunabılme imkânını tanıdığınız için teşekkür ederiz. EBK ve Sümerbank'taki iptallerden sonra Petlas ve Havaş'm satışı da tehlikede Ozelleştirme kördüğüm oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özelleştirmeden sonımlu Devlet Bakanı AB Şevki Erek'ın, Havaş'la Pet- las'm satışlannın datehlike- ye gırmesi üzerine Ozelleş- tirme Idaresi Başkanlığı yet- kililerine "Bu işi çözün" ta- limatı verdiği öğrenildı. Hükümetin, 26 kasımda Ozelleştirme Yasası'nm onaylanmasının ardından başlattığı özelleştirme sefer- berhği, ÖYK'nin EBK'nın satış karannı kamuoyundan gelen tepkiler üzenne ıptal etmesiyle yavaşladı. ÖYK ihaleyi ıptal ettigi 10 şubat- tan 26 marta kadar hıç top- lanmazken, şubat ayında sa- tışa çıkanlması programla- nan Petrol Ofisi ve Petkım'ın özelleştirme çalışmalan da başjatılamadı. OYK, EBKnın satış ka- rarının ardından, Sümer- bank'ın ıhalesinı de, kuruma verilen 45 milyon dolarlık teklifin çok düşük olduğunu belırterek ıptal ettı. İki ıptal karannın ardından. ÖYK'nin işletme olarak blok satış karan verdıği Ha- vaş ve Petlas'ın da özelleşti- rilmesi tehlikeye gırdi. ÖYK'nin 6 şubatta aldığı karar çerçevesinde. Petlas, 5 milyon dolan peşın olmak • Petlas'ı alan Nadir lmpex Şirketi'nin Iranlı sahibi Pencependur, sözleşmenin imzalanması için 60 milyon dolarlık teminat mektubunu bulamazken, Havaş'ı alan Yazeks Şirketi de, sözleşme için yeni koşullar öne sürdü. üzere 65 milyon dolara Iran uyruklu Muhtar Pencepen- dur' un şirketi Nadır tmpex'e satıldı. Satışın hemen ardın- dan Petrol-lş Sendikası satış karannın ıptalı için Danış- tay'a başvurdu. Satışın üze- nnden 2 ay geçmesıne kar- şın. Pencependur'un, 60 milyon dolarlık teminat mektubunu getirememesı nedeniyle satış sözleşmesi ımzalanamazken, ÖlB yetki- lilen. Danıştay'a dava açıl- dığı için finans şırketlerinin teminat mektubu vermek is- temedıklenni söylediler. Satış sözleşmesının imza- lanması ıçın kesın bir tarih verılmezken. konuyla ılgılı olarak ÖYK ve ÖlB üyele- ruıden da farklı açıklamalar geldı. Özeleştırmeden so- rumlu Devlet Bakanı Ali Şevki Erek, Pencepen- dur'un, 65 milyon dolarlık bedelin tamamını ödemesı yönündekı talebı üzerine sözleşme için iki aylıksüre venldığını bildırirken, Özel- leştirme Idaresi Başkanveki- li Can Veşuada, hafta içinde yaptığı açıklamada, Petlas'ın sözleşmesı için 1 haftahk sü- re tanındığını söyledi. Havaş 'a yeni koşul ÖYK'nin 26 martta aldı- ğı karar çerçevesinde de Ha- vaş. 14 milyon dolan peşın ödenmek üzere 60 milyon dolar bedelle Yazeks firma- sına satıldı. Ancak Havaş'ta yaklaşık 2 aydır süren grev nedeniyle, kurumla çalışan 14 özel şirketm anlaşmalan- nı feshetmelen üzerine. Ya- zeks firması da satış sözleş- mesinı ımzalamak ıçın yeni koşullar öne sürdü. ÖlB yet- kılılerı. Yazeks firmasının sözleşmenın ımzalanması için. Havaş'la anlaşmalannı fesheden şirketlen gerekçe göstererek tazminat istedıği- ni bıdırdiler. Yetkilıler, EBK \ e Sümer- bank'a ilişkın iptal karannın ardından, özelleştinne çalış- malannın büyük yara aldığı- na dikkat çektiler. İŞÇİNİN EVREİNİNDEN ŞÜKRAN SONER Opal Günler, SafirGeceler Bu haber başlığını genç işadamlanmızın derneği TÜGIAD'ın "Elegans" dergisınden aldım. TÜGİAD Elegans Magazin'in "95'e Merfıaba Kokteyli" BAR- O-METRE Cafe Bar'da yapılmış. "Yumak Ajans" portföyündeki müşteriler, TÜGİAD Yönetim Kurulu üyeleri, basın mensuplan, medya reklam temsilcile- ri katılmış. Sayfa ünlü şık bay ve bayanlann isim lis- teleri ve fotoğraflan ile doldurulmuş. Günün ve gecenin güzelliğini pahaJı taşlann, "opal, safır" adı ile algılayıp anlatmak, "elegans", "portföy" sözcükleri ile konuşmak, farklı olma adına sözcüğü bölerek "BAR-O-METRE" adını kullanma.. bir baş- ka dünyada, ayncalıklı yaşama duygusunu algıla- mak için olmalı. Gelişmiş ülkelerin "yup/ieri, bizim prens ve pren- seslerimiz var. Ayncalıklı eğitim görmüş, üstün ze- kalı oldukian söylenen, çalıştıklan holdinglere büyük para ve çıkartar sağlayan, bu arada özel paylar alan, kendileri büyük sermaye sahibi olmasa da halkın dı- şında yaşama ayncalığına kavuşmuş, özel mahal- lelerde yaşayan, özel eglence yerieri, restoranlarda toplanan, özelleştirilmiş insanlar. Sıradan insan gibi düşünme, algılama, yaşama biçiminden uzaklaştıklan, toplumdan koptuklan öl- çüde kendilerini özel ve başanlı görüyor olmalılar. Dünyada "yupi"\er, ülkemizde prens ve prensesle- rin, şiricetler, şiyasal yaşam, devlet yönetiminde, ik- tidan ele geçirdiklerinde, hiç toplumsal kaygı duy- madan, kendi özel çıkar ve degerieri ile, çok acıma- sızca karariar verip işler yaptıklan, gözlerini kırpma- dan binlerin, yüzbinlerin yaşamlannı alt-üst edecek kararian verdikleri biliniyor. Tekölçünün "iktidarve kişisel başan, kollanan şir- ket ya da kurum adına çıkar sağlama" olduğu bir dünyada, bilgisayar düğmelerine basarak, eldeki te- lefonlardan talimatiar vererek iktidar gücü kullanıl- dığında, bunlann insanlar üzerindeki sonuçlan gali- ba hemen hemen hiç düşünülüp, algılanmıyor. ingilizlerin yüz yıllık bankasını batıran genç "yupi", bankanın kumarcısı, kazandırdığı paralar karşılıgın- da, bir birey için akıl aJmaz primler alıp, sınırsız hırs- landıkça, toplumlar için çok ağır bedel getirebilecek riski büyütmekte bir sakınca görmüyordu. Sonuçta batacağı akla gelmeyecek bankanın iflası ile de iş bitmedi. Biz olayı unutup gittik. Ancak Batı ülkeleri- nin tamamına yakınında, bu olayla bağlantıh para de- ğerterinde 2-3 puanlık değişimler oldu. Yüzbinlerin banka borcundan kredisine kadar bütün para iş- lemleri üzerinde olumsuz etkisi görüldü. Dünya Bankası'nın gelişmekte olan ülkeler için hazırladığı 1995 yılı reçetesinde, asgari ücret de da- hil her tür sosyal önlem ve güvencenin kaldınlması- nı öneren beyinler, yaşamlannı bu güvencelere bağ- lamış yüzmilyonlar üzerindeki sonuçlannı hiç düşü- nüyor, algılıyor olabilirler mi? Güzel geçen bir gün ya da geceyi "opal, safır" gi- bi pahalı taşlarla ölçebilen bizim prens ve prenses- lerimizin böylesine büyük güç ve iktidariara sahip olamadıklannı düşünüp, ülkemizdeki yüzbinleri, mil- yonları, kendimızi biraz daha güvenli görebilir miyiz? Ateş, büyük olmasa da düştüğü yeri yakıyor. Yan- gın büyük olduğunda, alevler umulmadık uzakJıkJa- ra sıçrayıp, yeni yangınlara yol açıyor. Hani şu günlerde büyük tartışma konusu olan, emeklilik yaşının gelişmiş ülkeler düzeyine çıkartıl- ması, bize dışandan gelen bir dayatma. IMR Dünya Bankası'na verilmiş sözler yerine getirilecek. Türki- ye'de öze\ sektörde çalışanlann yansından fazlası kara sanayide, kayıt dışı ekonomide, iş akdi olmak- sızın, sigortasız çalıştınlıyormuş. Sigortalı bir iş bu- labilmiş ve 30-35'inden sonra işini kaybetmiş bir iş- çi, uzman, kalifiye değilse, bir daha kolay kolay bir başka sigortalı iş bulamıyormuş, bizde ortalama ömür zaten 65'i geçmiyormuş... Kararian veren "yu- jp/"ler, prensler, prensesler dünyasında, "kJtlelere, insana ne olacağı" sorusuna yer yok. Orada insan- sız rakamlar, hesaplar yapılır. En verimli, kârlı gele- ni üzerinde karar kılınır. 5 Nisan Kararian ve sonuçlan değeriendirilirken, ölçüler, dolann, markın, ihracat, ithalat, banka faiz- leri, şirket kârlan üzerindeki hesaplardır. Tabii ki bü- tün bu rakamlardaki en küçük oynamalar, yüzbinler, milyonlann yaşamında çok önemli, olumlu, çoğun- lukla olumsuz etkiler yaratıriar. Karan veren prens ve- ya prensesin, yüzbinlerin, milyonların yasamına ne getirip, neleri götürdüğünü algılamaması, böyle bir kaygı yaşamaması için dünyaya "opal günler, safir geceler'öen bakması, bu düzenin böylece sürüp gitmesi için elbette bir zorunluluktur. Bu dünyada yaşayan, bu kararlardan payını alan yüzbinler, milyonlar adına çıkan örgütlü, güçlü ses- ler olmadıkça, kararian dünyaya "opal günler, safir geceler" penceresinden bakanlar verecek, birileri vurgunlar vurur, akıl almaz boyutlarda zenginleşir- ken, kftleler durmadan yoksullaşmaya devam ede- cektir. Sağlığa zararlı ürünlere ithal yasağı getiriliyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dış Ticaret Standardizasyon Rejimi uyannca, sağlığı tehdit eden, çevreye zarar veren ve kalitesiz olan ürünlerin ithalatı önlenecek. Dış Ticaret Müsteşan NejatEren, bugün yürürlüğe girecek olan Standardizasyon Rejimi gereğınce bundan böyle denetim- lerin Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın 7 bölge müdürlüğüne bağlı 50 merkezde yüriitüle- ceğini bildirdi. Çevreyi tehdit eden, can ve mal güvenliğini korumayan ürünlerin itha- latının önleneceğini belirten Eren, yazılı açıklamasında şu bilgileri verdi: " Yürürlüğe girecek tebliğlerte, özellikle sanayi ürünlerinin ithalatı bir disiplin al- tına alınacaktır. Buna göre yurtiçinde zo- runlu uygulamada bulunan 829 standart, ithalatta da zorunlu uygulanıada olacakür. Daha açık bir ifadeyle inşaat malzemeleri, elektrikli ev aietleri. beyaz eşja, demir-çe- lik ürünleri kim\e\i maddeter, bazı gıda maddeleri, plastik ürünler,pamuk ipliğu ei aletteri, otomobil parçalan, muslukçu eşya- su televiz>ün, kablo, elektrik malzemeleri, ötçü aletkri gibi ürünler ait oldukian Türk standartJanna ve\a uluslararası standart- lara uygun değilseler yurda girişlerine ion verümeyecektir.'' Eren, uygulamayla, üreticilerin ithal mallann haksız rekabettne karşı korundu- ğunu vurgulayarak, "Her ülkenin, kendi sana>isinin ulaşüğıkaütenin altındaki mal- lann ithaline denetim getirmesi dogaldır" dedi. Devlet Bakanı Ali Şevki Erek'in, Havaş'la Petlas'ın satı- şlannın da tehlikeye girmesi üzerine OzeUeştirme Idare- si Başkanlığı yetkililerine "Bu işi çözün" talimatı verdi- ği öğrenildi. Türk sivasi hayatının perde arKasını ifdeleyen bu Kitabı severek okuyacaksınız
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle