05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyetImtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmem: Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışleri Müdürlerı fbrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç # Haber Merkezı Müdürii Hakan Kara • Görsel Yönetroen FikretEser Dış Habcrler Ergun Balcı • îstıhbarat. Yalçın Çalur • Yayın Kunılu Ilhao Selçuk Ekonomı Bülent kızanlık • Radyo-TV L'ygar EremekUr (Başkan). Orhan Erinç, Oktay • KülriirH»ndaDŞenk5ken«Spor AbdülkadirYûcelman Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet • Yun Haberlen Mehmet S»r«ç • Makaleler Sami Çetinkaya. Şükran Soner, Ergun Karaören • Çevın Seyfettin Turhan • Düzeltme Balcı, Diiıç Tayanç, tbnhim Yüdız, Abdullah Yazıa • Fotoğraf Erdoğan Köseoglu Orhan Bursalı. Mustafa Balbay. AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balbay •HaberMûdürü: Doğan AkmAtatüıkBulvanNo 125,Kat.4,Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • tzmır Temsücısı: Serdar Kızık, H. ZıyaBlv 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4419117 • Adana Temsüası: Çetin Yiğenoğhı, Inönü Cd 119 S Ncr 1 Kat 1, Tel: 3522550, Faks 3522570 Müessese Müdürii: Erol Erknt • MEDYA C: • Yöneöm Knnjln Koonhnatör Ahmet Konılsan • Başkanı-Genel Müdür. Gilbin Muhasebe Bülent Yener • ldare F.rduran • Koordınatör Rcha Hüseyin Gürer # Işletme Önder I}itman • Genel Mudûr Yardım- Çeük • Büg-tşlem Nail İnal • cısr Mine Akdağ • Halkla tl.ş- Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çier kılerMüdürû Nurten Bertuo) Yayımlayan ve Bajan: Yenı Gûn Haber Ajansı, Basm ve Yaytncilık A Ş Türkocajı Cad. 39,41 Cagaloğlu İ4334 ISL PK 246 Istanbul Tel (0-212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0,212)513 85 95 8NÎSAN 1995 Imsak: 5 01 Güneş:6.30 Öğle: 13.13 Dcındi: 16.49 Akşam: 19.42 Yatsı: 21.06 MEDYACTei 5140753-51395 80-5138460-61,Faks 5118466 Playboy'a poz veren polis • Dış Haberler Servisi - Ünlü Playboy dergisine üniformasıyla birlıkte açık pozlar verdikten sonra mesleki kariyennın sonuna gelen New Yorklu eskı pohs memuresi Carol Shaya'nın yıldızı, fotomodellik ve mankenlikte parladı. Shaya, New York'ta ünlü modacı Planet Claire'in koleksiyonunun tanıtıldığı defılenin en ilgi çeken mankeni oldu. Gezici işçi çocuklar • ADANA (Cumhuriyet) - Milli Egitim Bakanlığı ile UNICEF'in beş yıldır sûrdürdüğü 'Gezici Tanm tşçı Çocuklannın Eğitimi' programının dileyen herkesi kapsayacak şekilde devam edeceğı vurgulandı. Programın hedefınin çocuğa istediği takdirde annesi, babası, kardeşleri ve hatta ninesinin de dahil olabileceği ilkokul düzeyinde eğitim ve öğretim vermek olduğunu anlatan MEB Ilköğretim Genel Müdürii Ekrem Yangın, "Hem tarlada, çadırda eğitiyoruz hem de taşımalı ilköğretim okulunda eğitim yapıyoruz" dedi. SüMinler, doğaya salıverildi • KEMALİYE(AA)- Erzincan'm Kemaliye ilçesi Toybelen Köyü'nde bir hayvansever tarafından yetiştirilen 23 sülün. doğaya salıverildi. Toybelen Köyü'nde yaşayan hayvansever Hayati Eraydın'ın Erzincan ve yöresinde rastlanmayan sülünleri doğaya salmak istediğini Kaymakam Mümin Heybet'e bildirmesi üzerine, ilçe halkının da katıldığı bir tören düzenlendi. FestivahJe 'Geceyarısı' sürprizi • Kfiltür Servisi - Uluslararası Istanbul Film Fesrivali'nin geleneksel "Geceyansı Sineması" göstenminde bu gece saat 24.00'teFitaş-1 salonunda, daha önce festival programında yer ahnayan bir film izleyicilere sunulacak. Filmin süpriz olacağı ve hemen ardından, Nagisha Oshima'nın sinema dünyasında büyük sansasyon yaratmış olan üa filmınden "Tutku lmparator!uğu"nun gösterime gireceği açıklandı. Ünlü Japon yönetmen Oshima da bu gösterimlerde seyircılerle birlikte olacak. Bu arada, sürpriz filmin büyük olasılıkla Oshima'nın "Duygulann tmparatorluğu" adlı fılmi olacağı sanılıyor. 1 milyon 270 bin adaym yanşacağı Üniversite Seçme Sınavı yann yapılacak Bugün ders çahşma yok, diııleııme var FİGEN ATALAY Oniversite Birinci Basamak Sına- vı (ÖSS) yann yapıhyor. Sınava ka- tılacak bir milyon 270 bin adayda heyecan dorukta. Uzmanlar, sınav öncesinde adaylann sakin bir gün geçirmelerini öneriyor. Uğur Dershanesirehberlikuzmanı Sadık Cültekin. adaylara sınavdan önce ve sınav sırasmda dikkat etme- leri gerekenler konusunda çeşitli uyanlarda bulunuyor: Sınavdan önce -Sınava çok kısa süre kala yeni bilgiler öğrenmeye kalkmayın. Son anda yeni bir şeyler öğrenmeye kalkmak daha önce öğrendikleriniz üzerinde bozucu etki yapar. -Sınava kısa süre kala yorucu fa- aliyetler yapmaktan kaçının. Spor yapabilirsiniz, ancak yorulmamak koşuluyla. -Kaygının azı yarar, çoğu zarar. Kısa yürüyüşler, nefes egzersizleri kaygıyı kontrol altına almak için et- kilidir. -Dengeli beslenmeye ve dinlen- meye özen gösterin. -Sınavdan önceki geceyi aile bı- reyleriyle, sınav dışı konular konu- şarak sakin geçırmeye çalışın. -Sınavdan bir önceki geceyi uyku- suz geçirmemeye çalışın. Eğer uyu- yamazsanız bunu kendinize sorun etmeyin. Bir gecelik uykusuzluk ba- şanyı etkilemez. Alışık olduğunuz saatten önce değil her zamanki saat- te yatın. Doktor tavsiyesi dışında ke- sinlikle sakinleştirici türden ilaç kul- lanmayın. Sınav gfinü Sabah normal kalkış saatinizden daha erken uyanın. -Hafıf bir jimnastik yapm ve ılık duş alın. -Dengeli ve doyurucu bir kahvaltı yapın. Karbonhidratça zengin bir kahvaltı olsun (yumurta, haşlanmış patates, ekmek vb) -Trafik sıkışıkhğı olabileceğini dikkate alarak sınav salonuna en az yanm saat erken varabilecek şekilde evden çıkın. -Sınavda gerekli olan belgeleri ve araç-gereçleri yanmıza almayı unut- mayın. -Sınav salonuna girmeden önce diğer adaylarla sınavla ilgili konular- da konuşmaktan mümkün oldugun- ca kaçının. Sınavda.- -Cevap kâğıdınıza kitapçık türünü Oneriler # Sınava çok kısa süre kala yeni bilgiler öğrenmeye kalkmayın. # Sınava kısa süre kala yorucu faaliyetler yapmaktan kaçının. # Kaygının azı yarar, çoğu zarar. Kısa yürüyüşler, nefes egzersizleri kaygıyı kontrol altına almak için etkilidir. # Acele okumak yerine bir kez ama dikkatlice okuyun. # Sorulan gözucuyla değil, soru kökünü vurgulayarak ve önyargısız bir şekilde okumalısınız. # Sınavda hiçbir soru üzerinde aşm zaman harcamayın, sorularla inatlaşmayın. # Tek düşünceniz olabildiğince çok doğru yanıt vermek olmalı. işaretlemeyi unutmayın. Bunu yap- madığınız takdirde sınavınız geçer- siz sayılacaktır. -Cevap kâğıdının üzerindeki bilgi- ler adınıza düzenlenmiş olmalıdır. Eğer adınıza düzenlenmemişse du- rumu derhal sınav salonu başkanına iletmelisiniz. -Cevap kâğıdındaki kimlik bilgile- ri ile kodlamayı doğru yapıp yapma- dığınızı mutlaka kontrol edin, imza- lamanız gereken bölümü imzalama- yı unutmayın. -Soru kitapçığınızın sayfalannın tam ve noksansız olup olmadığını cevaplandırmaya başlamadan önce kontrol edin. -Sınav başladığmda bütün bildik- lerinizi unuttuğunuz duygusuna ka- pılabilirsiniz. Ama kesinlikle karam- sar olmayın. Bu gayet doğal bir du- rumdur, ilk doğru cevapla birlikte bu duygu yavaş yavaş kaybolur. -Acele okumak yerine bir kez ama dikkatlice okuyun. -Sorulan gözucuyla değil, soru kökünü vurgulayarak ve önyargısız bir şekilde okumalısınız. Tüm seçe- nekleri inceledikten sonra yanıü işa- retleyin. -Sınavda hiçbir soru üzerinde aşın zaman harcamayın, sorularla inatlaş- mayın. Çok zor bir soruyu çözdüğü- nüzde de, çok kolay bir soruyu çöz- düğünüzde de aynı puanı alacaksı- nız, unutmayın. -Tek düşünceniz olabildiğince çok doğru yanıt vermek olmalıdır. 'Şu kadar net çıkartmalıyım' diye kendi- nizi sınırlamayın. -Cevaplandıramadığınız, üzerinde tekrar düşünmek istediğiniz sorula- nn yanına soru kitapçığının üzerinde ışaret koyun. -Soru hakkında hiçbir fikriniz yoksa ve seçeneklerden eleyemiyor- sanız kesinlikle rastgele işaretleme yapmayın. -E>ört yanlışın bir doğruyu götür- düğünü dikkate alarak doğruluğun- dan kesinlikle emin olmadığınız so- rulan boş bırakın. -Sözel bölümde bulunan sorulann büyük bir kısmı paragraf sorulann- dan oluştuğu için zaman kazanmak açısından önce soru kökünü okuyun, daha sonra paragrafi okuyun. Böyle- likle paragrafla neyi arayacağınızı bildiğinizden sonuca daha çabuk ulaşabilirsiniz. -Beş cevap seçeneğinden üçünü eleyip, seçenek sayısını ikiye dahi indlrseniz yine de 'tercih hakkı' kul- lanmayın. Emin değilseniz bırakın boş kalsın. -Sınav sırasında kendinize 10-15 saniye kadar bir dinlenme aralığı ve- rin, bu kayıp zaman değildir, kendini yenilemedir. -Sınav sonunda kontrol için ken- dinize mutlaka zaman ayınn. -Sınavda amaç, size daha fazla puan getirecek bölüme öncelik taşı- mak şartıyla bilginizin yettiği tüm sorulan doğru çözmektir. Onlemler Smav yapılacak merkezlerde vali- lik ve belediye başkanlıklarınca adaylara kolayhk sağlamak için çe- şitli onlemler alındı. tstanbul'da sı- nav günü 06.30-09.00 saatleri ara- sında ek vapur seferleri düzenlene- cek. Adaylar bugün, sınav günü ve 10 Nisan Pazartesi günü ÖSS kartla- nnı göstererek ÎETT'ye bağlı oto- büs, tünel ve tramvay taşımacılığın- dan ücretsiz yararlanabilecekler. Bu arada Haydafpaşa Gan, Harem Va- pur Iskelesi ve Yeni Otogar'da kuru- lacak danışma bürolan, 07.00-23.30 saatleri arasında hizmet verecek. Gaziantep AA'nın haberine göre Gaziantep Çevre Müdür Vekili Ya- şar Eser, ÖSS süresince kentte gü- rültü yapılmaması konusunda vatan- daşlann dııyarh olmalannı istedi. Şanlıurfa muhabirimiz Mehmet Faraç'ın haberine göre, valilik ÖSS'nin yapılacağı bölgelerde da- vul-zurna çalma yasağı koydu.Vali Ziyaettin Akbulut, yaptığı yazılı açıklamada yasağın "huzurlu ve ses- siz bir ortam sağlamak" amacıyla konulduğunu belirtti. Müziğinde, ilkelerinde ödünsüz yürüyen bir sanatçı: Edip Akbayram Müzik, insana mutluluk vermeli ŞÜKRAN SONER Edip Akbayram, medyanın, iletişim araçlannın destek vermediği, tam tersi hep sansürlenmiş, ama müziği ile kitlele- re ulaşması engellenememiş, geniş halk kitlelerinin, hak ederek, sürekli ilgi ve sevgisinı kazanmış, özel, gerçekten öz- gün bir sanatçı. Yaptığı müziği, ulaşmaya çalıştığı kit- leleri, yaşama, müziğe bakışmı kendi de- ğerlendirmelen ile ıletmek ıstedik.. "Müziğimde kişiliğim, içimdekiler var. 25 \iktir yapOgım müziğin adını "Anadolu pop-folk' olarak adlandırabiliriz. Bizden türküler, bizden ezgüer. Yaşa>an şairterin, vaşa\an şürierinin müziği. Içinde ne alın- tL, ne çalıntı. ne de korsan var. Anadolu melodilerini ufak değişimlerie sergiliyor. Benim türûmde uğraşan hiç kimse yok" diye söze giriyor. Kimlere, nasıl seslen- meyi hedeflediğini ise şöyle özetliyor: "Tamamen tabandaki insanlann ya- nında yûrümeye çalıştığımı söyleyebili- rim. Otuşturduğum bir kaseti önce apart- manınuzı yöneten insana, bilinen adı ile kapıcımıza dinletirim. O beğenmişse 7'den 70'e bizden halk çoğunluğunun, köyden kente göç etmis, ezilen kitlelerin beğeneceğine inanınm." - Bu sözünü ettiğiniz, köyden göç etmiş, kentte yerini bulamamış kitlelerin müziği arabesk değil mi? Sizin yapdğınız müzi- ğin arabeskle bir Ugisi yok. Akbayram - Elbette yok. 1967-68'li yıllarda amatör, pop müziği orkestrası içinde yer aldım. İ972'de Altm Mikrofon Odülü'nü kazandım. O tarihlerde ünlü bata pop bestelerini Türkçe sözle okumak çok moda idi. Ünlü pop beste listelerden düştüğünde bizdeki de düşüyordu. Bense daha kalıcı bir seyler yapmak istiyordum. Fikret Kızılok ve Cem Karaca'nm Ana- dolu ezgilerini pop çizgisinde söylemele- rinı örnek olarak aldım. Renk ve çizgide tamamen bir Edip Akbayram olarak ge- lıştirdim. Toplumcu müzik yapmak iste- dim. Müziğimde geniş halk kitlelerinin yaşamı, sorunlan olmalıydı. Ancak sivri, ucuz kahramanlıklardan da uzak kalmaya çahştım. tnançlanmdan, düşüncelerim- den, politikamdan taviz vermeden, müzik tekniğinden yararlanarak, sorunlu, yok- sul, geniş halk kitlelerine ulaşmak, daha çağdaş, bir şeyler yapmak istiyordum. - Arabeskin gefiştiği yıllarda, onun ses- lendiği kitlelere farkb bir müzikle seslen- mek ye de ulaşabümek kolay olmasa ge- rek. Cstelik klasik Türk müziği, halk mü- ziği yıldızlannın bile arabeske teslim ol- duklan bir süreçte direnerek. Akba>Tam - 1975'li yıllarda arabesk okumayı kabul etmiş olsam, bugünkü de- ğerleri ile üç-dört evlik bir parayı bir par- çada kazanma olanağım vardı. Arabeske Üç-dört evlik bir parayı bir parçada kazanma olanağım vardı. Arabeske diretunem gerektiğine inandığım'icin, karşı ko> dum. (Fotoğraflar: ERDOĞAN KÖSEOGLU) direnmem gerektiğine inandığım için. karşı koydum. Göç eden insanlar iki farklı kültürden bk atmosferde yaşıyor- lardı. Ağıt, halay dinlemiş, büyük metro- pol müziğıne uyum sağlayamamışlardı. Çok ağır sorunlan, olumsuz yaşam ko- şullan vardı. Arabesk müzik onlann bu zayıf noktalanna seslendi. tçinde bulun- duğu ölümcül, olumsuz duygulan okşa- yan, ağdalı bir müzik gelişti. Arabesk müziğe, özellikle karamsarlı- ğına karşı çıkıyorum. 'Ah-vah' diyerek, ajitasyonu yükselterek, kitlelerdeki umutsuzluktan, mutsuzluktan beslenen bir müzik. Kitlelerin duygulan, zaaflan kullanılarak. dünyalan allak-bullak edıli- Edip Akbayram, müziği ile tamamen yoksul halk kitlelerine, tabandaki insanlara seslenmeyi hedef almış bir sanatçı. Aynı kitlelere seslenme iddiasındaki arabesk müziğe, ajitasyonu yükselterek, 'ah- vah' diyerek karamsarlığı beslediği için karşı çıkıyor. Müziğin yapıcı olması, inançlan, umudu, kardeşliği, direnişi, banşı beslemesi gerektiğini savunuyor. yor. İnsanlann müzikle ağlaması, orasmı burasını jiletle kesmeye kalkışması, ef- kârlanarak, kendine acıyarak, en yakınla- nnı, eşini, çocuklannı döverek incitmeye kalkışması, müziğin ulaşmak istediği so- nuçlar olmamalı. Müzik yapıcı, gerçekçi olmalı, insanla- ra umut, mutluluk vermeli. Ben hep in- sancıl bir müzik yapmaya çahştım. Kitle- leri birleştirici, her türlü insani değerlerin yanında olmaya çahştım. Ben insanlan gerçekten çok seviyorum. Müziğimde öne çıkardığım değerlere, inançlanma uygun bir yaşam sürmeye çalışıyorum. İnsanlann doğuştan kötü olmadığına, kö- tü yönlendirilebildiklerine inanıyorum. Bu nedenle güçlü, dinamik, ayakta kala- bilen, dürüst, değerleri olan bir toplum yaratmada sanatçının büyük işlevi ve so- rumluluğu olduğunu biliyorum. - BUebUdiğim kadan ile medyadan pek destek aldığuuz söytenemez. Akbayram - Özel televizyonlar, radyo- lann sansüre karşı bir güvence olduğu iz- lenimi var. Oysa öyle bir noktaya gelindi ki yılda 10 bin satmayan bir kaset, pop listelerinde başta yer alabiliyor. Müzikle, sanatla gerçekten ilişkisi olmayan parça- lar, klipler durmadan çahnıyor. İnsanlara müzik olarak, sanat olarak en kötüsünü durmadan durmadan verirseniz, sonuç olarak kalitesize, kötüye kulaklan. gözle- ri alışır, benimserler. Bir hit parça bu yol- la yaratılıyor, sonunda herkes ondan bir pay alıyor. Dünyada her şeye rağmen müziğe, sanata dair bazı değerler daha iyi korunabiliyor. Ben bu noktada sanatçıya büyük işlevler düştüğü kanısındayım. Sa- natçı var olmak, kitlelere ulaşmak için el- bette medyaya bağımlı. Ancak bu ilişki- de, mesafesini çok iyi tutmalı. Medyanın kendisini kullanmasına, sanatı yok etme- sine karşı direnmeyi başarmalı. - Bizim tamdığımız bir başka Edip Ak- bayram var. tnançlanndan ödün verme- yen, toplumsal, sosval olaylann içinde hep olması gereken yerde olan bir sorumlu in- san. Sizinle sık sık Zonguidak direnişinde, pek çok işçi eyleminde. siyasi eylemde karşıİaşük. Biraz da onu anlatır mısınız? Akbayram- Bir sanatçının, bütün in- sanlar gibi, toplumun, sorunlannın içinde olması kadar doğal bir şey olamaz. Sa- natçı olarak bir şeyler üretiyorsunuz. tn- san için üretiyorsunuz. Toplumun gözü önünde yasadığınıza göre, toplumun so- runlanna sahip çıkmak durumundasınız. Benim yapmaya çalıştığım bu. Elbette bunun bedelleri var. Sansür ediliyorsu- nuz. Düzene karşı çıktığınız için, önce- likle devletin elindeki medya araçlannda yıllarca yasaklı oluyorsunuz. Sizi yıllarca sansür edenler, müziğınize yasak koyan- lar bir gün bundan özür dileyip, Nâ- zun'dan bir bestenizi halka ulaştırsalar bile, özünde değişen fazla bir şey olmu- yor. Ister devlet, ister özel radyo televiz- yon kanallannda olsun, sansürün, yasak- lamanın devam ettiğini görüyorsunuz. "Türküler yanmaz"a, "Aşkolsun sanafa, "Bekle beni lstanbul"a ya tümden ya da "15 günde birden fazla yayımlamaym" türünden yasaklar, talimatlar geliyor. Si- ze kimliğinizi, inançlannızı, sanatımzı korumak, bunun için direnmek, çok çok çaba vermek ve en önemlisi inançlanmz doğrultusunda asla ödün vermeden yaşa- mayı bilmek düşüyor. Ben iddiasız. bun- lan yapmaya, kendime, seslendiğim top- luma saygımı koruyarak yaşamaya, sanatımı sürdürmeye çalışıyorum. Ddiııı Zirvesi'nde anlaşma sa^andı Çeviri Servisi - Al- manya'nın Berlin kentin- de 28 mart tarihınde baş- layan "Uluslararası tklün Konferana* 1 anlaşma sağ- lanarak sona erdı. Konfe- ransın son günü, 2000 yı- lına kadar sera etkisi ile mücadele hedeflerini be- lirlemeyen "Rio Konvan- siyonu" protokolünün 1997 yıhna kadar görü- şülmesine karar verildi. Dün sabah saatlerinde ya- pılan görüşmelerden son- ra 24 ülkenin çevre ba- kanlan 11 gün süren kon- feransın kapanış oturu- munda sunulması planla- nan ortak metin üstünde anlaşmaya vardılar. An- cak uluslararası nitelikte- kı zirveden ortak anlaşma metninin çıkabilmesi için öğleden sonraki oturum- larda diğer ülke delegele- rinın de onaylannın alın- ması gerekiyor. Toplantı- nın başkanhğmı yürüten Almanya Çevre Bakanı Angela Merkd, söz konu- su anlaşmanın Rio De Jc- nerio zirvesinde alınan kararlan pekiştirdiğini be- lirtti. Rio Anlaşması'na göre gelişmiş ülkeler kar- bondioksit oranlarını 2000 yıhna kadar 1900 sevıyelerine düşürecekle- rinı açıklamışlar ancak bunu gerçekleştirememiş- lerdi. Birçok petrol üreten ülkenin çekince koyduğu zararlı gazlann tüketimi- nin azaîtılması karannın alınmasına kadar 16 mil- yon dolara mal olan ve 11 gün süren Berlin görüş- melerinde gelişmiş ve ge- lişmekte olan ülkelerin görüş aynlıklanndan do- layı son ana kadar arzu edilen gelişme sağlana- mamıştı.Zirvenın son günkü oturumu ise öfkeli bir grup protestocunun akınma uğradı. Ellerinde pankartlarîa konferans sa- lonuna giren protestocular Birleşmiş Milletler gü- venlik görevlileri tarafın- dan dışanya çıkanldılar. Çtx vergi konusu, oldum bittim . \ yoluna konamamıştır. Bordro- 3T dan ücret alanlann 'kaynakta ktsilen' vergileri her ay cart diye kesilirken vergiyi bayramdan bayra- ma ödeyenlerin bayramı da hiç bit- raz. Oysa pratik yoldan vergilendi- rilecek nice iş var, ama kimse oralı değil. Biz de memlekete fayda ol- suı diye bu hafta "Nelerden vergi aknalı?.." konusu üzerinde biraz ça- lısük. Bakalım neler varmış? Küfiirden vergi aknrsa... J~x üşünüyor musunuz. şu her / l g u n ışitmekten bıktığımız I -S küfürlerden vergi alınsa na- sıi bir gelir kaynağı olur? Küfur et- raeyi yasak olmaktan çıkanrsınız. bı vergi tarifesi koyarsınız, bitti gfli. Ana-avrat, din-iman gibi kut- sıl konulara zamlı tarife, trafıkteki kifürlere biraz indirimli, toplu kü- firlere ekstra zamlı bir liste yapar- smz. Tıkır tıkır tahsilat yaparsınız. Kiıçük bir hesap yaparsak 60 mil- ynluk memleketimizde her gün en MESELA DEDİK ERDALATABEK Nelerden vergi almalı?.. azından 10 milyon küfiir edilir mi? Fazlası vardır, eksiği yoktur. Şündi küfûr başına on bin lira deseniz, günlük küfür tahsilatı on milyar lira olur mu? Fazlası olur, eksiği olmaz. Zamlı küfürler elli, ekstra zamlılar yüz bin oldu mu, parayı saymaya yetişemezsiniz. Maçlardaki küfurle- rin bir kısmını hakemlere tazminat olarak verirsiniz, geri kalanı nelere yetmez? Yalnız 'meşru müdafaa kûfürleri'ni vergi dışı bırakmak ge- rekir ki, bu da vatandaşın hakkı sa- yılır. Onun neler olduğunu da aynca listeyle belirtmeli. Işte gördünüz ki, memleketin çok zengin vergi kay- naklanndan bin, yıllardır heba olup gidıyor. Al sana tükenmez bir kay- nak. Küfiir edeceksen parayı hazır- la. Hem vatandaş rahatlasm hem et- tiğin küfür sana yol, baraj. hastane olarak geri dönsün. 'Ana-avrat ba- rajı' da ne yakışır ya? Tokat atma vepgisine ne buyrtdur? T~^u tokat' meselesi de gözden /•^kaçmış kaynaklardan biri. JLJ Nasıl olsa fırsatını bulan to- katı yapıştınyor. Ban vergisi alın- sın. Yalnız 'tokat vergisi' okkah ol- malı. Bir kısmı da tokadı yiyenin tazminatı sayılmalı. Çocuklannı dö- ven analarla, kanlannı döven koca- lan, bir de öğrenci dövmeye ahşık hocalan düzenli vergiye bağlamalı. Şöyle okkah bir vergi tarifesi ko- yunca, bakın bakalım neleT oluyor? Şimdı aklıevveller çıkıp da "Ca- nım, tokat atmak suç değil mi ki?" diyecek olabilir. Acaba tokat atmak suç mudur, değil midir, belli olmu- yor. Gücü yeten tokatı basıyor, gücü yetmeyen de sızlanıp duruyor. Ko- yarsınız vergiyi, bakalım tokat ata- nın gücü yetiyor mu? Ya bütün pa- rasını 'tokat vergisi'ne yatırmayı göze alır ya da bu huyundan vazge- çer. Hangisi olsa memleketin yara- nna değil mi? Ona da aynntılı bir tarife yapmak gerekir. Öyle ya, her tokat bir değil. Okşar gıbisı var, en- se kızartanı var, kabaya tokat var, Osmanh tokadı var, var oğlu var. Her gün memlekette ortalama bir milyon tokat atılsa diyelim ki elli bınden, al sana günlük elli milyar vergi geliri. Baraj yapsan güldür güldür sular akar, okul yapsan her taraf okul dolar. Bir de slogan bu- lursun, "Vatandaş, artiğın her tokat sana geri dönüyor" falan gibi. Al sana gelir. Sokağa tükörme vepgisine neofenuş? ,(££ <^» u sokağa tükürme konusuna ne dersiniz? Ne yapsanız önlene- 3 miyor; hoş, bir şey yapıldıgı da yok ya. Başınızı çevirseniz yetmi- yor, yüzünüzü buruştursamz fayda- sız, gidıp söyleseniz kavga hazır. lyisi mi bu işi vergiye bağlamalı. Vatandaş sokağa tükürdü mü pat, vergisini anında ödeyecek. Bu verginin gelirini belediyelere bırakmalı. Parası olmayana ne yapı- lacak? Onun da kolayı var, parası yoksa üç gün sokağı temizleyecek. Üstelik temizlik malzemesi, fırça mırça parası da onun cebinden çı- kacak. Ona da parası yoksa üç gün daha çalışacak. Yani tükürenin kur- tuluşu olmayacak. Tükürmeyi alış- kanhk haline getirenlerden katlan- mış vergi alınmalı ki, aklı başına gelsin. Alışılmadık yerlere tüküren- lere vergi milyonlardan başlamah. Melih Gökçek gibi 'sanaûn içine tû- kûren'lere hem milyonluk vergi koymah hem de boyunlanna tükü- rük hokkası asmalı. §imdi bu tükû- rûk vergisi'ni hesaplamaya ne ra- kam yeter ne de hesap makinesi. Bu vergiyle de yeni yollar, yeşil alanlar falan yapmah. Yalan soyteme vergisi... 7 alan söylemeyi de vergiye bağlamalı. Yalnız devlet bü- yüklerinin 'gerçeğe uygun konuşmama' hali vergiden muaf tutulmalı. Yoksa halleri ne olur, değil mı?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle