05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 NİSAN 1995 CUMARTESİ 14 KULTUR Türk sanat müziği sanatçılannın çoğu, poptan farkı olmayan çalışmalar seslendiriyor Türk mıısikisiııe ldııı sahip çıkacak?Doksanlı yıllarda arabeskin kaset tirajlannı kendine çekip en fazla kazandıran tûr hahne gelen pop, dı- ğer müzik türlerinı de etkiliyor. Şu anda gözde olan Türk sanat müziği ve Türk halk müziği sanatçılannın bırçoğu poptan farkı bulunmayan çalışmalarla hayranlanna sesleni- yorlar. Listeler de bunu gösteriyor. Bu iki türe liste tahsis edilmiyor, tüm çalışmalar 'kokteyl'ya da 'fiın- lazi' denılen türde bir arada değer- lendiriliyor. Gençler halka ulaşamıyor Oysa özellikle klasık anlamda Türk musikisini radyo ya da TRT'deki birkaç programda çok ge- niş bir kitle izliyor, ancak bu şarkı- lan kasetlerde bulmak olanaklı ol- muyor. Genç kesim, kendine tek müzık diye sunulan pop dışında Türk musikisine ulaşamayınca bu türün geleceğine kimin sahip çıka- cağı sorunu başlıyor. Türk sanat müzikısi yıldızları söyleşilerde, klasiklere kasetlerinde yer vermek istediklerinı, ancak plak yapımcıla- nnın 'satmaz' diye buna yanaşma- dıklannı söylüyorlar. Plak yapımcı- lan ise kaset mahyetlerinin çok faz- la olduğunu, bu nedenle tüketici kitlesini genişletebilmek amacıyla popa yakın Türk sanat müziğinden yana olduklanru belirtiyorlar... Pekiyı Türk musikisine kim sa- hip çıkacak? Türk musikısinin son durumunu, daha geniş kitlelere na- sıl tanıtılabileceğinı bu camiayı iyi taruyan isimlere sorduk: tnci Çayırü (Konservatuvar eskı öğr. görevlisi, ses sanatçısı): Genç- lerin bu tur müzige ilgileri yok di- yemem. Ünıversite korolanndan, konservatuvarlardan değerli hocalar gözetiminde birçok insan yetişiyor. Yalnız daima kötünün verildiği bir dönemde iyinin de verilmesi için firsat yaratılmıyor, bu gençler halka ulaşamıyor. tnsanlar da iyinin ne olduğunu anlama şansını bulamı- yor. Mukayese fırsatı olmaması. CUMHUR CANBAZOĞLU • Türk sanat musikisi yıldızlan, klasiklere kasetlerinde yer vermek istediklerini; ancak plakçılann, 'satmaz' diye buna yanaşmadıklannı söylüyorlar. Plakçılar ise kaset maliyetlerinin çok fazla olduğunu, bu nedenle tüketici kitlesini genişletebilmek amacıyla popa yakın Türk sanat müziğinden yana olduklannı belirtiyorlar. müzığe büyük zarar \enyor, ulaşa- madığımız kocaman bir kıtle mey- dana geliyor. Ben öncelıkle TRT içindeki konserlerin dışanya taşma- sı gerektığıne manıyorum. Kasetçı- ler de lütfedıp klasik Türk sanat müziği kasetlenne eğilsınler. Bu müziğin de geniş dinleyici kitlesi olduğunu görecekler. Tabıi basın da Türk musikisini biraz daha öne çı- kanrsa büyük yardırru olur bizlere. Meral Uğuriu (lst. Dev Konser- vatuvarı Türk Musikisi solistı): Klasik Türk sanat musikisine vâkıf olup onun gerektirdiği yolu kat et- mek bir çile işı Bir iki klasik şarkı öğrenıp son derece kötü yorumla okumakla bıtmıyor bu iş. Bu ne- denle şu anda assolist diye tanımla- nanların Türk sanat müziği söyle- yememekten rahatsızlık duydukla- nnı sanmıyorum, onlar aslında ba- sit formlu günlük eserlen okumak- tan memnunlar. Bir de klasik müzik konusunda TRT'nin polıtikası çok değişken. Yayın anlayışı tamamen günlük eserlere yöneldı... Kültür Bakanlığı'nın da bu müzı- ğe bakışını değiştirmesi lazım. Kül- tür Bakanlığı kendi etemanlannı nasıl değerlendirebıleceğinın far- kında değil. Durum böyle olunca. herhangı bir dış organızasyona kimlenn gönderildığıni, ne tür mü- zığın yabancılara tanıtılmak isten- dığini hep beraber görüyoruz. Ben genç nesilden fazla umutlu değilim. Bu işin gerektirdiği büyük özverıyı göstermeye hazır öğrenciye pek rastlamadım. Bekir Sıtkı Sezgin (İTÜ Türk Mus. Dev. Kons. öğr. üyesi): Milli eğitimin çarpık sisteminde yeni ne- sillere Türk kültürünün özellikleri iyi tanıtılmadı. Bu musikiyi tanıma- yan çocuk, musiki zevki olarak or- talıkta ne görüyorsa, onun üzerine gidıyor. Özel TV'lerin değersiz mü- ziği destekJedıği söylenıyor; ondan önce TRT, bu zaafa uğradı. "Halk bunu istiyor, biz de bunu verece- ğiz"dedıler. Oysa halkı eğitmektir önemli olan. Bu durumu firsat bilen esnaf zıhnıyetlikişiler işi iyice de- jenere ettiler. Üç beş kuruş verip abur cubur şeyler okuttular; öz mi- rasımızı istismar ederek durumu bu noktaya getirdiler. Biz beş sene ço- cuklara bu kültürü veriyoruz, gön- deriyoruz. Gidiyorlar, müesseseler- de çürük zihniyetli müzik yapmaya mecbur ediliyorlar. Ama umutsuz değilim, yeter ki mücadeleden vaz- geçihnesin. Geçen yıl sadece bizim okulun ses eğitımi bölümüne dokuz yüz genç başvurdu. Diğer bölüm- lerle bu sayı birkaç bine ulaşıyor. Gençler kendilerine gelince Türk musikisine meyletmeye başlıyor. Devlet bu işe sahip çıkarsa bu sanat güçlenerek geleceğe devredilebilir. Toplum bir çöküş yaşıyor Gönûl Paçacı (lst. Ün. Türk Mus. Icra Heyeti üyesi-öğretim gör.): Dünyanın her yerinde klasik müzik ve gerisinde ciddi sanatsal kriterler yatan işler az müşteri buluyor. Olay ticarileştiğinde işin içine başka en- dişeler giriyor. Klasıklerimizin kali- tesı bugün ıstenilenin çok üzerinde olduğu içın müşteri bularruyor. As- lında her alanda toplum bir çöküş yaşıyor Musiki daha önde olduğu için dikkat çekiyor. Ama yine de gençlerin faaliyetlerinden umutlu- yum... Bir de geçmişte bu musiki bir müddet yasaklanmış, insanlann günlük hayatlanndan çekip alınmış Bir nesil önceyi düşünün; ailelerde ut çalanlar vardır. Giderek zengin- ler piyano, daha az varlıklılar man- dolin çalmaya döndüler. Yetişen ço- cuk, Türk musikısinin seslerinı nor- mal hayatında duyamayınca bir kopma yaşandı Slash'tan bağımsızlık denemesi'Arkadaşlaria aramızda eğlen- mek için çahşıyorduk. Plak yapma fikri sonradan doğdu.' Slash, Guns N'Roses dışındakı ılk plak dene- mesi It's Five O'Oock Somewhe- re'in öyküsünü böyle özetliyor. Arkadaşlar diye söz ettiği müzik- çiler bu plak için Snakepit (Yılan Deliğı) adlı grubu oluşturan, vo- kalde Eric Dover(Jellyfish'in gita- risri). ntm gıtarda Gilby Clarke, davulda Matt Sorum ve basta Mi- ke Inez (Alice in Chains). Bu iyi hard-rock grubu 70 daki- ka içinde 14 parçadan oluşan sert müzik sunuyor dinleyene.Albüm- den iyi bir hard-blues Neither I Can, lıstelerde yükselen Hangers- on, Aerosmith'in stilini andıran Good To Be AHve, nıtelikli sözsüz parça Jizz Da Pit öne çıkıyor. Bun- lann yanında VVhat Do Vbu Want To Be gibiler de puan kaybettiri- yor. Organizatörler Slash'ten albü- mü sattırması için büyük bir tur düzenlemesini istiyorlar. Ancak yalnız eğlenmek için kurduğu Snakepit'in Guns N'Roses kariye- rinde bir parantez olduğunu, son- baharda yeniden Axl'la bir araya gelip yeni albüm için çalışacakla- nnı söylüyor Slash. Ünlüler Lennon'ı yorumlayacak Beatles eskilerinin yarattığı ılgi Yoko Ono'nun bu konuda iki proje başlatma- sını sagla- dı. Y o k o Ono, John Lennon'ın bestelerini seslendir- meleri için E 1 t o n John, Da- vid Bovtie, Pearl Jam ve tabii ki Paul McCartney gibi ünlü müzik- çılerle görüşmelerini sürdürüyor. lkincı proje ise hayli ilerlemiş du- rumda. Unlü rock yıldızlannın menajeri Lindy Goetz'ün yönettiği projede bu kez Red Hot Chili Pep- pers, Candlebox, George Clinton, Live, Flaming Lips, White Zombie, Screaming Trees, Smithereens. VVillie Nelson, Alice Cooper ve Ozzy Osbourne, John Lennon'ın bestelerini birlikte yorumlayacak- lar. Bu albüm yaz sonunda piyasa- ya sürülecek ve geliri hayır ku- nımlanna bırakılacak. Bu arada Beatles hayranlan, Fa- nnelli filmınde kullanılan teknikle Lennon'ın sesinin diğer elemanla- nnınkiyle bir araya getinleceğı ye- rn Beatles plagmı bekliyorlar. 6 Rock'çı ldıııliğiyle yaşıyorum' Haluk Levent Haluk Levent, bu yılın en dikkat çeken isimlerinden biri. Kaseti ay- lar önce piyasaya çıkmasına karşın, yeni yeni keşfedilıyor gençlerce. Konserlenni izleyenlenn yaş ortala- malan on sekizle sınırlı değıl. Cin- selliğinı sergıleyen şımarık pop starlanndan bıkanlar, türkülerimızi seslendiren, çevreyle, insanlıkla il- gilı naif şarkılar söyleyen bu genç şarkıcıyı çok seviyorlar. llgınç bir müzik öyküsü var Ha- luk Levent'ın. Adana'da bilgisayar satarken her şeyi bırakıp Ortaköy'e geliyor ve sokakta gitar çalmaya başlıyor. önce kazandıklarıyla Cüzzamla Savaş Derneği'ne yar- dım edıyor, ardından Erzincan dep- rem bölgesinde çalışıyor ve Türki- ye'nin çeşitli yerlerinde kasaba ka- saba konsefler veriyor. Kendı deyimiyle 'Yollarda'adh kasetınde anlattiğı gıbı rockçı kım- liğiyle yaşıyor, hayallerinı gerçek- leştiriyor, olaylara tavır koyuyor. tlk kasetindeki Ankara, Ybllarda ve Gökova'yla önemli yol alan Le- vent, parçalannın büyük bölümünü hazırladığı ıkinci kasetını sonbahar- da piyasaya çıkarmayı planlıyor. -Kaset neden böyle geç taıundı? Kaset, Türk popunun patlaması- 'nın içinde yer almadı. Türk pop yıldızlannı ekrana çıkaran televiz- yonlar, benim ripimi beğenmediler, galiba bebek yüzlü ınsanlar istiyor- lardı. Kasetin altyapısı da pop ri- timlerine benzemıyordu. 'Getirin, başına bant, boynuna da madaryon takıp ona bir imaj yaratalını'demiş- ler. Dolayısıyla televizyondan yar- dım görmedim. Kaseti önce üniver- site çevresi sahıplendi. Bu kitlenin sesı radyolara yansıdı, sonra tele- vizyon fark ettı. Kaclııı ozaıım ye Elde bir akustık gitar, etkileyicı ses ve anlatılmaya değecek bir öykü. Batı müzik pıyasasında gitannı kapıp yürekten gelen şarkılar söyleye: kadın ozanlann yeri bambaşka. Bu hafta, sahnede daha çok fiziksel özellikler arayan rocktan farklı olarak öykülerinin sıcaklığıyla yo- la çıkan kadın ozanlardan söz edeceğiz. Kadının seyredilecek, arzulanacak, sevilecek ve nefret edile- cek meta olarak algılandığı piyasada, inceleyen, seven, düşü- nen ve kişiliği olan kadın müzikçi kavramının yerleşmesinde en büyük pay bu ozanlann şüphesiz. Kadın ozan deyince akla gelen ilk isim folk şarkıcılannm sembolü Joan Baez. Bob Dylan'la birlikte 'tarih yazan" Ba- ez. yorulmadan dünyayı gezip insanlarla fikir alışverişini sürdürüyor. Rickie Lee Jones \e Joni Mitchell de üstün müzik ve söz yazma yeteneğıne sahip iki isım olarak müzik tari- ( hindeki yerlennı daha şimdıden ayırmış durumdalar. Bir de Bonnie Raitt gibi müziğe bir ömür verdıkten sonra ancak 90'larda hak ettiği yere gelen us- talar var. Bu ekibe Carly Simon ile Carol King de katılabilir. Usta kadın ozanlann mı- rasçılan olarak son on yılda ortaya çıkan isim- lere de bir göz atalım: Suzanne Vega, Tracy Chapman, Toni ChDsgibi yerlerini sağlamlaştı- ran yıldızlan, Tori Amos ve 'şanssız' Vîctoria WilHamsizliyor. Bir adım geriden de country, folk ve rock arasında gezinen Sara, --- ' Hickman, Brenda Kahn. Michelle Malone ve Cindy Lee Berryhill geli-/ yor. Tabii yalnız yumuşak müzık ve duygulu sözlerle ılerle- yenler yok piyasa- da. Kate Bush'ın başı çektiği, Melis- sa Etheridge, Sheryl Crow gibi sert söylemleri olan kadın ozanlan da katmak gerek listeye. Akorlar değişi- yor, gitara elektrik ginyor, ama onla- nn da en az diğer- leri kadar güzel seslen ve anlatacak 'derin öyküleri' var. SÜRECEK TORI AMOS Little Earthquakes (1992) Çok başanlı piyano arajmanlan, çok iyi bir ses ve nitelikli parçalar. Kate Bush'ın yardımıyla müzik dünyası hırslı, yetenekli bir ses ka- zandı bu albümle. TRACY CHAPMAN Tracy Chapman (1988) Folk ve sosyal sorunlan bir ara- da vermek için yola çıkan Chap- man, bu çabasını kaliteli bestelerle de destekleyince hem müzikseverlerin hem de plak şirketlerinm gözdesı oldu. RICKIE LEE JONES Traffic From Paradise (1993) Uzun süre dinlendikten sonra or- taya çıkan olağanüstü müzikal yapı ADINLARI ve derin sözlerle dolu 'sade' bir başyapıt. Bu al- büm Rickie Lee Jones'un kariyeri- ni ummadığı ölçüde ileriye taşıdı. JONİ MİTCHELL Turbolent Indigo (1994) Joni Mitchell, geçen yıl söyleye- cek daha çok şey olduğunu göstc- np, bu çalışmasıyla yeniden sahne- ye çıkü. AJbüm, kısa sürede iyi sa- tış grafiği çizerek Mıtchell'in aynı kararlılıkta yoluna devam ettiğini ispatladı. BONNİE RAIT Nickofrım(1989) Bu albüm, Rait'e. ticari müzikle sanatsal ağırlıklı müziğin bir arada sunulabileceğini gösterdi ve ulusla- rarası piyasanm kapısını açtı. -Yaptığınız müziği hangi tûre so- kuyorsunuz? Bir de parçalarda ver- meye çalıştığını/ ortak mesajı öğ- renmek istiyoruz— Benim ilk kasette amacun, kendi- mi tanıtmaktı. On binlik satışın çok iyi olacağını düşünüyordum. Param yoktu, amatörce bir çalışma yaptım. Ama hedefimi çok aşıp satışı iki yüz binlere geldi. Daha baştan beri Anadolu rock yapmak için yola çıktım. Çünkü bu müziği Anado- lu'ya tanıtmak gerekiyor. lstan- bul'da bir barda rock'ı yaşayamaz- sınız. Rockın felsefesi halkın içinde yatıyor. Kimse gitmemiş oralara. Konserlerde karşılaştığım gençler- den hiçbiri rock müziğini tanımadı- ğını söylüyor. Şündi ikinci kasette daha sertleşip hard-rock yapaca- ğım. Mesajım polıtik değil, insancıl temalar taşıyor. Örneğin Bosna der- ken Müslümanlığa yönelik bir par- ça değil, emperyalizme karşı bir parça söylüyorum. Türkilerle zen- gin kültürümüzü tanıtmaya çalışı- yorum. Sorunlar karşısında tavır koyuyorum bir rock'çı olarak. -En fazla yardım konserlerine çı- kan sanatçısınız. Bu konuda önemli bir yozlaşına yaşanryor müzik dün- yasında. Bu mekanizma nasıl yürü- yor? Ben katıldığım yardım konserle- rinde toplanan gelirlerin nasıl kulla- nıldığının peşine düşüyorum ve yardımın anlamlı olabilmesi için 25 milyon orkesrra masrafından başka bir şey almıyorum. Ama bazen öyle şekillerde kullanılıyoruz ki insanın morali bozuluyor Örneğin bizi bir şekılde ücretsız sahneye çıkaranlar, bir pop şarkıcısına aynı konserde gizli olarak 200 milyon para veri- yor. Bu ne biçim yardım konseri, ne biçim dayanışma? -Anadolu rock'la Türkçe rock arasında ne gibi fark görüyorsu- nuz? Cem Karaca, Banş Manço. Edip Akbayram, Üç HüreL MoğoDar gibi ustalar. geçmişte. Anadolu'ya yüz- lerini çevirerek çok güzel şeyler yapmışlar, oralara gitmişler, kon- serler vermişler Şimdiki rock'çılar, geçmişte yapılanlan yakalayamadı- lar. Türkçe rock kasetlerinm yüzde 90'ının ne dedığini anlayamıyorum. Yabancı gruplann soundunun aynı- sını getirmeye çalışıyorlar. Oysa Avrupa'da sanatın, demokrasinin, insan haklannın gelişmesiyle orta- ya çıkmış bir sound o. -ıkinci kaset ne zaman hazır ola- cak? Neler dinleyeceğiz yeni çauş- mada? Yeni çalışmanm şarkılan üç aşağı beş yukan hazır. Kasetin adı 'Op- mek lsterdim'olacak ve eylülde çı- kacak. tki türkü koyacağım, bir ta- nesi 'Şarköy' adlı Trakya türküsü. Şu anda türküler deyince akla yal- nız Diyarbakır. Urfa yöreleri geli- yor. Ancak diğer yörelenn de çok güzel türküleri var. Aynca Üç Hü- reller'den eski bir parçalannı isteye- ceğim. 'Nereye Saklarsın' diye bir parça var; trafik canavannı anlatan parça var. 'Hocam'adlı parçada ise eğitim sistemindekı çarpıklığı, öğ- rencilere hocalar tarafından cinsel tacızlen, çeşıtlı kaprislerle bir insa- nın hayatıyla oynayanlan sevdiğim bir hocaya şikâyet ediyorum. UvlvUS S E L M j Telifte son viraj Artık işin ucuna geldik mi ne dersiniz? Acaba uzun süreden beri beklenen "5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserlen Yasası'nın bazı maddelerinin değiştirile- mesine ilişkın yasa tasarısı" TBMM Milli Eğitim Komisyo- nu'nun kabul ettiği biçimde Meclis'ten geçerek yasallaşa- cak mı? Işte bütün çözüm bu noktada! Çünkü, müzik dünyamızda bütün bestecileri, söz yazaria- nnı, aranjörleri, varsa editörleri, prodüktörieri (yapımcı) ve ses- lendirenleri (yorumcu) candan ve doğrudan ilgilendiren bu yasanın artık gerçekleşmesi ve yürürlüğe girmesi kaçınılmaz- dır ve zorunludur. Bu gereksin- meyi, son günlerde yeni Kültür Bakanı Sayın Ercan Karakaş olumlu görüşleriyle dile getire- rek umut vermiştir. Pek doğaldır ki bu önemli yasanın uygulanması, her şey- den önce meslekleriyle yaşam savaşı veren ve geçimlerini teklif haklanna bağlanmış olan gerçek yaratıcılan, yorumcula- n, yapımcıları sevindirecektir. Yoksa kendi kendilerini yeterii görerek "asfronom//f"maddi kazanç sağlayan bazı sanatçı- lar buna kulak asmayabilirler! Ne var ki dünyada müzik en- düstnsı gelişmış bütün ülkeler- de telif hakları, doğrudan insan haklanna dayanan ve anaya- salann zorunlu kıldığı bir varlık- tır. Türkiye de bu konuda yeni bir döneme gırmiş bulunmak- tadır. MESAM'dan atak Türkiye Müzık Eseri Sahipleri Meslek Birliği'nin (MESAM) ku- rulduğundan bu yana yaptığı çetın uğraşın semereleri, arada bazı yanlış anlamalara, tüm üyelerin konulara gereğiyle sa- hip çıkmamalarına rağmen, olumlu yönde alınmaya başla- mıştır. MESAM'ın 1 Nisan 1995'te "Amelıyat Günü" adı altında tüm üyelerine açık yaptığı top- lantıda, önemli konulara deği- nilerek bazı kararlar alınmıştır. Şöyle kı: 5846 yasanın TBMM Adalet Komisyonu'ndan geç- miş olan son biçimiyle, bir an önce Medis'ten çıkarak yürür- lüğe girmesi içın çabalann sık- laştınlması ongörülmüştür. MESAM'ın Dünya Uluslara- rası Telif Hakları Konfederas- yonu CISAC ile başanya ulaş- mış anlaşmalan doğrultusun- da; özellikle anayasaya aykırı olan 43. maddenin değiştiril- mesi, TRT'nin tarife ayartama- sı, özel TV ve radyoların öde- melerdeki yasadışı tutumları, mekanik haklar ile temsil hak- lannın aynca korunması, basın ve TV'ler gibi medya ile sıkı ilişkiler, konserler ve diğer et- kinlikler oluşturulması kpnula- rında durulmuştur. MÜ-YAP (Müzik Yapımcılan Derneği) ve POPSAV ile MESAM'ın "kar- deş kuruluşlar" olarak işbiriiği, önemle dile getirilmiştir. Türk pop müzigınde geçen haf- ta liderlik koltuğuna Aydak adlı kasetiyle İzel oturdu. Kayahan, Benim Penceremden adlı yapıtıyla ikincilığe inerken Aşkın \ur Yen- gi, Kara Çiçeğimie üçüncü oldu. Türk sanat müzigınde Bülent Ersoy, Alaturka 1995'le yine binn- ci. Muazzez Ersoy, TV programla- nnın getirdiği destekle Sensizlik Bu_ 'yla ıkinci. Ebru Gündeş ise piyasadaki ilk haftasında Ben Da- ha Büyümedim'le üçüncü sırayı aldı. Türk halk müzigınde satışlar çok az. Lıstede değışıklik yok: 1. Burhan Çaçan (Neden Geldim Is- tanbui'a), 2. Songûl Karlı (Oralı- yım Ben), 3. Nura>- Hafiftas (Şim- di Oldu). Yabancı popta Bruce Springste- en, Greatest Hits'le 1 numara. Ikinci The Cranberriers (No Need To Argue), üçüncü Annie Lennox (Medusa). Klasik batı müziğinde Bet of Classk'94 lıder. ¥ e n i l e r - From Now On - Glenn Hughes - The Lion King - Origınal M. P. Soundrack - Medusa - Annıe Lennox - Without Walls - Tammy Wynette - Performs The Musk of Sting - The London Symphony Orc. (CD) - Chill Out - John Lee Hooker (CD) - It's Five O'Clock Somevvhere - Slash's Snakepit - Your Funeral, My Trial - Nick Cave - The Bends - Radiohead - Ben Daha Büyümedim - Ebru Gündeş - İşte Tanju Okan '95 - Tanju Okan - Lfak Yürû Toz Kaldırma - Ba- hadır Aydoğan.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle