14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 NİSAN 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA ku lisi IŞIK KANSU Genç'in başının derdi CHP'Iİ TBMM Başkanvekili Kamer Genç, Meclis'teki kutsal rftrfakın şimşeklerini yine üstüne çekti. Genç, başkanlık kürsüsünden Tunceli'ye yaptığım seyahatte güvenlik güçleri; PKK'yi, teröristieri değil, Tuncelilileri temizlemekte" dedi ya, "Vay, sen misin?" DYR ANAR RR MHP ve BBP'li miltetvekilleri ayaklandı. Kamer Genç için güven tazelenmesi istendi. Kamer Genç ile görüştük, "Kaderimizde var"diye yakındı: "Benimle uğraşan insanlardan daha çok ûlkemi, vatanımı, milletimi seviyorum. Ama haksızlıklara tahammülüm yok. Bizim politikacı ve vatandaş olarak bu ülkede doğrulan söylemek görevimiz. Birtakım insanlan tenkitten yoksun kılarak bunlann her yaptıklan hareketi makul görerek ve onlann suçlannı örterek bir yere geiinmez. Cumhurbaşkanı da hata yapıyorsa, onun da hatas/nı söylemek lazım. Devletin hiçbir organı tenkitten yoksun btrakılamaz. Ben, birçok keyfiliğin, haksızlığın yaşandığı, insan yaşamının çok büyük tehlikelere girdiği bir yörenin milletvekiliyim. Buradaki insanlann acılannı, sıkıntılannı her gün dînliyorum. Böyle bir durumda, gerçekleri hiç saklamadan, problemlere de çözüm bulacak şekilde hareket ediyorum. Bu da yağcılan, ucuz politika yapanlan rahatsız ediyor." Genç'e göre; TBMM, ne dokuzuncu, ne onuncu ne de on birinci köy. Disiplin CHP Yüksek Disiplin Kurulu, birteşme sonrası görev bölümü yaptı. Ister inanın, ister inanmayın hiç kavga, dövüş çıkmadan. CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanlığı'na CHP kökenli Ali Şahin, Başkan Yardımcılığı'na SHP kökenli Metin Şekercioğlu sekreter üyeliğe de yine SHP kökenli Ali Rıza Öztürk getirildi. Eh, ne de olsa "disiplin" kurulu. Seçimi de çok disiplinli oldu. İma edilen Sincan'ın RP'li Belediye Başkanı BekirYıldız, Teknik Elemanlar Derneği'nin yayın organı Teknik 3ülten'in nisan sayısında kendisini şöyle tanıtmış: "1964yılında Gümüşhane'de doğdum. Ziraat mühendisfyim. Seçimlerden önce Milli Gençlik Vakfı Sincan Temsilciliği Saşkanlığı'nı ifa ettim." Oysa, Sincan'ın Sesi" gazetesine göre Bekir Yıldız, lenüz ziraat mühendisliğini ifa edemiyor. Çünkü, <endisi Ankara Jniversitesi Ziraat -akültesi Tarla Bitkileri Bölümü son sınıfında tek dersten aekliyor. Üstelik, Bekir Yıldız, Ziraat Fakültesi'ne1985 yılında girmiş. Yani, Sayın Yıldız, tam 10 yıldır da "üniversite i>ğrenciliği"ni ifa ediyor. Haydi gençler Gençlenn doruk koşusunun ilk aşaması yann. 1 milyon 270 bin aday, 3 saatlik uzun yürüyüşe çıkacaklar. Gençler, bir çit düşünün. Dikenli dağ böğürtlenleri ile sanlmış. Âşmanız gerekiyor. Boynunuzu uzatsanız, gerisi görünüyor. Yaşamdaki ilk ufuk çizgisi. Ha gayret, yay gibi gerilip hoppala öbür tarafa düştünüz. Serin bir ağacın altında soluklanıp istediğiniz geleceği kazıyın gövdesine. Yok, olmadı, çıti geçemedinız. inanın, umudun böğürtlenleri güçlendirecek sizi. Dikenlerden sakınıp yılmadan ellerinizle koparın, o kan kırmızı böğürtlenleri. Içinizdeki güvenin aşısını vurdunuz kendinize. Yürümeye devam. Yaşam durmuyor. Gün geceye gebe, gece güne özlemli. Bugün parka gidin. Adam gibı yürüyen güvercinleri seyredın. Bugün şiir okuyun. uzak kent, ülke şiirleri. Bugün, babanızı ya da annenizi çekin köşeye. Kızdıklan, sevdıkleri yanlarıyla geçmişlerini anlattınn. Bugün müzik dinleyin. Bach, örneğin. Dingin ve çarpıcı. Ya da Kenan Doğulu dan "Sımsıkı"yı. Dilediğinizi yapın. Bir dilek kuşu uçurun yüreğinizden, posta kodu bilinmeyen. Aksoy•• •••••• oduluDilci, eğitimci. yazar Emin Özdemir, Almanya'daki Türk ışçilerinın Berlin'de kurduklan "Dil Derneği"nin toplantısından dönüyordu. AJmanya'daki dilciler, Ömer Asım Aksoy u hiç tanımıyorlardı, ama hasta olduğunu duymuşlardı. Bir şeker yaptırdılar, "Bu şekeri belki kendisi yiyemez, ama konuklanna ikram eder" diyerek Emin Özdemir aracılığıyla "Geçmiş olsun" dileklerinin Aksoy'a iletilmesini istediler, Ondan sonrasını Özdemır'den dinleyelim: "Ömer Asım Bey, güçlükle soluk alıyordu. Almanya'daki dilcilerin şekerini verince, ağlamaya başladı: - Ben, dedi, burada yataktayım. Fiziksel gücüm • iyice tükendi. Ama tüm bunlar beni çok mutlandınyor. Iştahım kesilmişti, ama şimdi açıldı. Bunları görmek ömür defterinde varmış, onun için son mutluluklanmı yaşıyorum." Ömer Asım Aksoy'u, 30 Ekim 1993'te yitirdik. Dil devriminin ödünsüz savaşımcısı, bir roman ödülü ile yaşayacak. Dil Derneği ile Ömer Asım Aksoy'un ortaklaşa düzenledikleri ödül için son başvuru tarihi, 31 Mayıs 1995. Ödül için ayrıntılı bilgi isteyenler, "Dil Derneği, KonurSok, 30/1 06640, Kızılay/ANKARA" adresi kanalıyla iletişim kurabilirler. Müdürden öğretmene ders Sarar llkokulu'ndaki küçük Emrah, uçanlığın yelinde arkadaşlan ile top oynuyordu. Zil çalmıştı. Oğretmen uyardı. Emrah ve arkadaşlan deli fişek. Doyulmaz oyunu sürdürdüler. Oğretmen S.S., sinirlendi. Uyansına uymayan Emrah'a birkaç tokat aşketti.Konu, Çankaya Kaymakamlığı Idare Kurulu'na gitti. idare Kurulu'nun karannda, şöyle bir bölüm vardı: "... Toplumumuzun töreteri gereği öğretmenin baba, anne gibi bir eğitim görevlisi olarak kabul edildiği, öğretmene itaat etmeyen, çağırmasına gelmeyen öğrenciye, öğretmeni tarafından atılan birkaç tokatın onu suçtu yapamayacağı görüş ve kanaatine vanlmıştır." Bu karar ile "Oğretmen Dünyası" dergisınin son sayısında yer alan Fakir Baykurt'un eğitimci M. Rauf inan'a ilişkin bir anısını karşılaştıralım. Olay, Çifteler Köy Enstitüsü'nde geçiyor: "H. Hüseyin Yılmaz adında çalışkan, sağlam yapılı bir öğrenci, gece tavla nöbeti tutmuş, uykusuz kalmıştı. Gündüz, dersten sonra Seydisuyu'nun kıyısına gidip bir söğüdün altına yattı. Yeni gelen sanat öğretmeni geçiyordu. Hüseyin Yılmaz'ın, hemen toparlanıp kendisini selamlayacağı yerde, yatmayı sürdürmesine sinirfenip yanına gitti. Bağınp çağırarak uyandırdı ve dikettti karşısına. Sordu: 'Nıçin kalkıp beni selamlamadın? Ben, oğretmen değil mıyim?' Öğrenci: 'Uyuyordum. geldiğinizi gormedım.' Oğretmen: 'Yalan söyluyorsun! Gördün, uyuyor numarası yaptın!' . diyerek ona bir tokat yapıştırdı. Öğrenci: 'Yemin ederim haberim olmadı! Beni haksız tokatladınız. Bir daha vurursanız, karşılık veririm.' 'Küstah! Şimdi de bana gözdağı mı veriyorsun?' deyip bir tane daha yapıştınnca, öğrenci de ona yapıştırdı. Hem de kaç tane yapıştırdığını saymadı. Oğretmen yüzü gözü mor, müdüre geldi: 'Bir öğrenci beni tokatladı, eğer onu okuldan uzaklaştırmazsanız, ben çeker giderim' dedi. Rauf Inan, öğrenciyi çağırdı: 'Öğretmenini niye tokatladın?' O da olanı biteni anlattı açıklıkla. inan, öğretmeni oturttu: Beni bir müdür gibi değil, ağabey gibi dinle. Çok gençsin daha, bak onurun, gururun var. Ama aynısından bu çocuklarda da var. Hem yann onlar bizim meslektaşımız olacak. Bir kusurlan olabilir, onları eğitim yoluyla düzefteceğiz. Dövmek bunu sağlamaz, daha ters sonuçlar verir." Neymiş? Gönül telinden Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Ihsan Doğramacı'nın, 80. yaşgününü kutlamamızın ardından, Sayın Şinasi Özsoylu, Sayın Doğramacı'nın yüksek niteliklerini içeren "Ihsan Doğramacı ile 40 Yıl" adlı kitabını göndermiş. Kitaptan, Sayın Doğramacı'nın ne büyük bir bilim adamı ve hekim olduğunu öğrenıyoruz. Ancak, kaçırdığımız bir nokta var ki, bugüne değin, heyhat, Sayın Doğramacı'nın "şaiı^1 tarafını bilememişiz. Sevenlerince "Hoca Bey" diye anılan Ihsan Doğramacı'nın, "Erbil Hasreti1 ' adlı şiınnden bazı bölümleri köşemıze aktarmadan edemedık: "Erbil mektebinde geçti günlerim, / Orada yeşerdi milli hislerim, / O demleri anıp şimdi inlerim, / Içımde oralı bir bülbül vardır Şimdi kalan tek şey mezar taşlan; / (Jmutsuz ninelerin gözyaşlan: / Meyus dedelerin çatık kaşlan: / O yangın yerinde soğuk kül vardır. Hey Ihsan kederin başından aşkın, / 'Bitip tükenmeyen elem-ı aşkın' / Aynaya baktıkça olursun şaşkın, / Karşında bir mahzun, bir melül vardır." Bu dizeler karşısında olduk şaşkın; düşüncelerimizin hepsi mahfuz, Tannm ihsan eyle bize böylesi melik ve dahi meleke. BALARIS1 Horoz Temel, kahvede derin derin iç çekti: "Askerde bir arkadaşım bile yoktu." Arkadaşlan, "Yine çok konuştuğundan olacak" dediler. "Hayır" diye karşı çıktı Temel, "Çok öttüğümden. Bölüğü uyandırmakla görevli borazancıbaşıydım." KATKIDA BULUNANLAR: ZİYA AKSOY, DÜRDANE KOCAOĞLU KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇİZGtLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMlHPOROY BULUT BEBEK NVRAYÇIFTÇÎ TARİHTE BUGÜ1V MVMTAZ AJUKAN 8 Nisan K.DUNYA \St*> 1981 'OE 8O6UM, ÜNLU AME&KALI 6EHE&AL BKADLEY 88 YıtÇfNM ÖLPÜ. 2T- DÛAJYA StKASfNDA ALCHĞı yÜKSEK KOMU7A GÖgEvLE- RfYL£ &//&ĞATİ Ç£&WifT7. ÖNCE, •f94S'T£J AL- VS İ774LYANL4/2A tZA/S-Şf YAPfLAAI KUZEY Ç<(ZARA/)AS{ VE TUMiiS 'u/j İŞGAUNbE *COLX)KOUSUYLA ÇOK £TK/U OlMüf, jgU/JU Sİ- ClLYA »AREMTf fZİjEAAİŞTT• PAHA SONISA, AL- MAM IŞGAÜMDeie/ f^AMSA 'AJffiJ KUJZEYİNE YA- P/LAAJ 8ÖYUK A/OffA^AAJP/yA ÇHCAfZAAASINPA ÖNEkALl R.OL OYNAMfŞTt- BUNUA/ /V2o/Nl>AMy ÇiZMeSİK/pSAJ KUBTUUUASt İÇİN ALMAN- M4 Û2SJBİA/E ytjRÜMÜŞTÜ. EMgiMDE 1.SOO.OOO Halkımıza, Katliama uğrayan Gazi halkına yönelik operasyon ve gözaltılan şiddetle protesto ediyor, kamuoyunu Gazi halkıyla dayanışmaya çağınyoruz. Operasyonlann bir an önce son bularak; gözalhndakilerin serbest bırakılması, kayıplann açığa çıkanlması ve kaybedilmek istenen HASAN OCAK'ı sağ istiyoruz. Tek Gıda-İş Giiney Anadolu Böige Yönetimi, Tek Gıda-lş 3 No'lu Şube Yöneimi, Yol-İş 2 No'hı Şube Yönetimi, Petrol-îş Şube Başkanı Yusuf Doğan. OLEYIS Şube Başkanı liyst Kaplan. Belediye-İş Şube Başkanı Nusret Birdir. DİSK Gıda-İş Bölge Temsilciliği, Genel-tş Sendikası Adana şubeleri Birleşik MeteJ-İş Şube Başkanı, Adana Kamu Sendikalan Plat- formu, Yüreğir Dajanışma ve Kültür Derneği Başkanı Nebi ,\kkuyu, İHD Adana Şubesi Yön. Kur. Lyeieri, Halkevi Adana Şubesi Sekreteri Sinan Bahar, Tuncdililer Derneği Şube Yönetimi, MKM Temsifcisi Hasan Kaya, AKSAM Temsücisi Şeyda Gergin, Haklar ve Öz- gürlükler Platformu, Aühm Gazetesi Âdana Temsilciliği. kurtuluş Gazetesi Adana Temsil- cttiği, tşçi Hareketi Gazetesi Adana Temsikiliği, Emeğin Aiuıteri Gazetesi Adana Temsücili- ği, Partizan Sesi Dergisi Adana Temsikiliğj, KûJtûrde ve Sanatta Tavır Dergisi Temsilciliği, Adana Sosyaüst Kadın ve Ö^ür Gençlik Okurlan, Adana EKBB Okurian, Bir Grup Çu- kobirfik İşçisi. Bir Grup DDY İşcisi. Bir Grup Seyhan Belediye İşçisi. tskenderun İHD Yön. Kurulu Üyeteri Sadullah Çağlar-MAli Türki. fsk. Aülım Gazetesi Temsilcisi Vlesut İnanç, tsk. Hacı Bektaşı V'eli Der. Başk. Salman Büyükocak. İsk. Halke\i Başk. Doğan Bektaş, İsk. EKBB Okurlan, İsk. Sosyalist Kadın ve Ozgür Gençlik Okurian, Ali Haydar, Vasfi Eroğlu, Selçuk Sağlam, İsmail Cömertoğlu, Ali Oğretmen, Ali Upçin, A. Rıza Alparslan, Yusuf Ak- taş, Nazife Gülenay, Temim Salmanoğla OKUDUNUZMU? İSAMESİH'İN TARİHSEL VASAAM VE ÖİRETİ}LE*I HAKKINDA İİLCİ IPİNMEK İSTERSENİ2. »İZE YAZINIZ. S C C J 1 C MECİDİYEKÖY 80303 İSTANIUL ATİLLA COŞKUN UĞUR M U M C U CİNAYETİ 3. Baskı Uğur Mumcu'yu kim ya da kimler öldürdü. 180.000 T L / 3. BASKI VEFAT Müteveffa Nizamettin Evrentuğ'un eşi ve Metin Evrentuğ'un annesi CEMÎLE BEDİA EVRENTUĞ vefat etmiştir. Aziz naaşı, (yann) 9 Nisan 1995 Pazar günü öğle namazını müteakip, Teşvikiye Cami'nde icra kılınıp Zincirlikuyu Aile Mezarlığı'nda defhedilecektir. AJIah rahmet eylesin. AİLESİ Nüfus cüzdanımı, ehliyetımı, sıgorta kartunı, kredi kartlanmı ve öğrenci kimlık kartımi kaybettim. Hükûmsüzdür. ARZU ÜRÜN Ümraniye yakasında satılık telefon 0216-31818 59/ 31832 89 TEŞEKKÜR Yokluğunu her geçen gün yüreğimizde hissettiğimiz, ailemizin temel direği, babamız; HALİL İBRAHİM ABALI'mn cenaze törenine katılan, acı kaybımız nedeniyle bizleri yalnız bırakmayan, telgraf ve telefonla taziyede bulunan dost ve yakınlanmıza, merhumun Fethiye SSK Hastanesi'nde tedavisi sırasında yakın ilgilerini esirgemeyen başhekim, hekim, hemşire ve tüm personele teşekkür eder, şükranlanmızı sunanz. Aile adına ALİ ABALI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle