24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 MART 1995 PAZAR HABERLERIN DEVAMI HAFTAYA BAKIŞ • Baştarafı 3. Sayfada Ama Atatürk tutuk katmadı! Kafasındaki dünya, bir ortaçağ Türkiyesi'nde yaşadığı halde, 20'nci yüzyıl Avrupalısından daha genişti. Dayandı- ğı kültürel birikim de diğer Islam ülkelerinden çok farklıydı. Türklerin Islamı kabul etmelerinden yaklaşık 500 yı! son- ra bıle, Orta Asya'da kadın-erkek ayrımı yok denecek dü- zeydeydi. Timurlenk'in Semerkand'da yabancı elçiler ıçin verdiği ziyafete, kadınlar da erkekler de biriikte katılmışlar- dı. Orta Asya'da Hz. Muhammed'den sonra en kutsal kişi sayılan Ahmed Yesevi, "cemiyette ve dergâhta" kadınla erkeğin bir arada olmasını savunuyordu. Hem de bundan yaklaşık 8 yüzyıl önce. • • • Atatürk şöyle diyor: "Daha esenlikle, daha dürüst olarak yürüyeceğimiz yol vardır. Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak etmek, ya- şamımızda onunla birtikte yüriımek, Türk kadınını bılimsel, ahlaki, sosyal, ekonomik yaşamda erkeğın ortağı, arkada- şı, yard/mcısı ve desteği yapmak yoludur esenlikli yol. Eğer kadmlanmız (...) erdeminin gerektırdıği davranış ve hareketlerie aramızda bulunur, ulusun bilim, sanat ve sos- yal hareketlenne katılırsa, bu durumu inanın ulusun en tu- tucusu bile beğenmekten kendini alamaz." Kurtuluş Savaşı'nın en korkulu günlerinde, Meclis'in - daha güvenli olduğu gerekçesiyle- Kayseri'ye taşınması önerilerinin yapıldığı bir Ankara'da, Mustafa Kemal, bir eğitim kurultayı toplamıştı. Kurultayın amacı ise "Türk ka- dın ve erkeğıne verilecek eğitim"\n ilkelerini saptamaktı. Geçen gün sınrfta öğrencilerime sordum: - Atatürk kadının eğitimi ve toplumsal yaşama katılması konusuna, sizce, niçin bu kadar önem verdi? Bir kız öğrenci, "İyi eğitilmlş bir anne çocuğunu da iyl yetiştirir" diye yanrtladı. Yanıt yanlış degiidi, ama asıl önemli noktayı içermiyor- du. Atatürk demokrasiye niçın inanıyorsa, kadın konusuna da onun için önem veriyordu. Demokrasi halkın gücünü harekete geçirebilmenin. halkı etken kılmanın en iyi yoluy- du. Kadın ise, o halkın yarısıydı. Toplumsal gücün, neredeyse tamamen devre dışı bıra- kılmış "yan "sı! • • • Kadının gücü toplumsal atılıma katılırsa "ahlak" gider mi? Atatürk şöyle diyor: "Bizim örtünme konusunda dikkate alacağımız şey, bir yandan ulusun ruhunu, öte yandan yaşamın gereklerini düşünmektir. örtünmede her iki yöndeki aşınlıklardan ka- çınmakla bu ikı gereksınimı de karşılamış olacağız. Kendı zevkimize, kendı terbıye ve düzeyimize gore ıstediğımiz kıyafetleri seçebilıriz. (...) Bazı uluslann zevk alemlerini ül- kemizde uygulamaya kalkmak elbette hata olur. Bu yol sosyal yaşamımızı iieriye ve erdeme götürmez." Sonra ekliyor: "Kadın konusunda biçim ve kıyafet ıkinci derecede ka- lır. Kadmlanmız ıçın asıl savaşım alanı, başarılı olunması gereken alan, kültürle, aydınlıkla, gerçek erdemle donan- maktır." • • • Bugün bazı iskandinav ülkelerınde, milletvekıllennin ya- nya yakını kadın. Bakanların da... Bırakın yarısını, Türkiye'de bu oranı yüzde ona, yirmiye çıkann; bakın neler olur! Boş sıralann utancı azalır... Küfür ve kavgaların utancı azalır... Verimlilik ve ciddiyet artar... Ve Türkiye, yeniden "Atatürk'ün Türkiyesi" olma yoluna girer! Vehbi Belgfl toprağa verildi tstanbul Haber Servisi - Ga- zetemiz yazarlanndan Vehbi Bd- gü'in cenazesı. dün Fatih Ca- mrınde kılınan öğle namazının ardmdan Edırnekapı Sakızağacı Şehıtlığı'ndeki aile kabristanın- da toprağa verildi. Gazetemizde bilım yazılan yazan Belgil, ön- ceki gün su parasını yatırmak için gittiği tş Bankası Bahçeliev - ler Şubesi önünde sıra beklerken fenalaşmış ve kaldırıldığı Bah- çelıev ler Ömür Hastanesi'nde yaşamını yitırmışti. 1916 yılın- da tstanbul "da doğan Vehbi Bel- gil. Siyasal Bilgiler Fakülte- sı'nden mezun oldu. Uzun yıllar dıplomatlık yapan Belgil, lTO'da Etüd Şube Müdürlü- ğü'nden emekli oldu. Vatan gazetesınde bir süre ça- lışan Belgil, daha sonra Cumhu- nyet gazetesınde bilim yazılan yazmaya başladı. ELÎF ile MESUT'un nişan mutluluklannı bütün kalbimizle paylaşırız. (11 Mart 1993 Cumartesı) CAN ve ABDULLAH G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada dığı karar, Cindoruk'un cinlerinin tepesine çıkmasına neden oluyor. Böylesı önemli bir karara hüküme- tin kayıtsız kalmasına anlam vere- miyor. Karardan bazı bölümleri ak- taralım: - Türkiye'deki insan haklannın durumunun, Türkiye'de yapılması plantanan gümrük birliğinin şu an- da gerçekleşmesine müsaade et- meyecek ölçüde vahim olduğuna inanıyoruz. - Türkiye'de demokrasinin ve in- san haklannın korunmasını daha iyı güvence altına almak ve aynı za- manda Kıbns meselesınin çözümü- ne de katkıda bulunmak üzere Türk anayasasında esaslı bir reform yapmak hususunda. Türk hüküme- tine ve Türkiye Büyük Millet Mecli- si'ne çağrıda bulunuyoruz. - Anayasa değişiklikleri ve daha genel olarak hukukun üstünlüğünü takviye etmek üzere alınmış ve alı- nacak tedbirler hakkında muayyen aralıklarla raporlar verecek bir sis- tem ihdas etmeye çağmyoruz. Av- rupa Pahamentosu Komısyonu ve Konseyi şunu da hatırlatır ki AB ile Türkiye arasındaki gümrük birtiğinı tescil edecek anlaşma, pahamen- tonun muvafakatine sunulmak zo- rvndadır. Parlamentonun bu muva- fakatınde kaydedilecek ılerlemeler hakkında verilecek ara raporlan şart kılma niyetı vardır. - Avrupa Pariamentosu işbu ka- rarı konseye, komisyona ve Türk hükümetine iletmesi için kendi baş- kanına talimat verir. Bu karann alındığı günlerde Tür- kiye'nin gündeminde solda birlik vardı. Bu yüzden Türkiye'de fazla Cindoruk'un Kaygıları... yankı bulmadı.' Karann tam metni, Türkiye'deki makamlara mart ba- şında ulaştı. Cindoruk'la öncekı akşam, konu- tunda, önce "Kastamonu sıkması" saray helvası yedik. Sonra "acı acı" sohbet ettik. Cindonjk'un gümrük biriiğıne iliş- kin değerlendirmelerinden birkaç satırbaşı aktaralım: - Arife günü bayram kutlandı. - Avrupa Parlamentosu'nun kara- rından sonra ben 7 marta sevine- medim. - Bu koşullarda bizi ne Avrupa Birliği'ne alırlar, ne de gümrük birii- ğıne. - Demokratikleşmeyi gerçekleşti- remedik, anayasayı değiştiremedik. 3.5 yıllık Meclis Başkanlığı deneyi- mimle söylüyorum. bu Meclis eylü- le kadar Avrupa Parlamentosu'nun istediklerini gerçekleştiremez. Cindoruk'un görüşlerinin ayrıntı- larını diğer sütunlanmızda bulacak- sınız. Cindoruk'un üzerinde özenle durduğu, adeta titrediği bir konu var: - Meclis'in saygınlığı. Dünyanın pek çok kıtasından pariamento başkanlarıyla ilişki ku- ran Cındoruk, daha geçen ay Nor- veç ve Israil meclis başkanlarını ağırladı. TBMM Başkanı'nın bu konuda bir sitemi var: - özellikle Avrupa ülkelerinden dönüşte açıklama yapıyorum. "Du- rum aleyhimize gidiyor" diyorum. Bir Allah'ın kulu çıkıp, "Niye aleyhi- mize, ne oluyor" diye sormadı. Çünkü görüyorum, durmadan ba- na soruyohar, "Bu anayasayla ne- reye kadar gideceksiniz?" diyortar. Yıllardır bir 84. maddeyi bile değiş- tiremedik. Yazının başında sözünü ettiğimiz karar, Cindoruk'un demokratikleş- me kaygılarının üzerine tuz-biber ekmış görünüyor. Bu karar uyarın- ca, Avrupa Pariamentosu Türk'rye'yi izlemek üzere kalıcı bir kurul oluş- turuyor. Bu kurul Türkiye'yi belli aralıklarla denetleyecek, inceleye- cek, raporlar hazırlayacak. Parla- mento bu raporlar ışığında, Türki- ye'de demokratikleşmede yeterli adımlar atıldığına inanırsa, ancak o zaman gümrük birliğine girişimizi oylayacak. Gümrük birliğinin 60 sayfalık an- laşma metninde ne var ne yok, bunları bir yana koyalım. Avrupa Pariamentosu Türkiye'nin gümrük birliğine girişinin denetimini kendi- sinin yapacağı şartlara bağlıyor ve hiçbir garanti vermiyor. Burada bir başanyı küçümsüyor ya da "peşin hükümlü" bir muhale- fet anlayışıyla "hiçbir şeyi beğen- miyor" anlayışında değiliz. Ortada bir gerçek var, Avrupa Pariamento- su Türkiye'nin yapması gerekenleri anımsatıyor, "Bunlan tamamlarsan evime daha kolay girip çıkmanı sağlanm" diyor. Ama biz deyim ye- rindeyse "ödevleri" unutup, bunları yaparak elde edeceklerimizle övü- nüyoruz. Daha ilk günden iç politi- ka malzemesi yapıyoruz. Cindoruk'un bu konuda bir uyan- sı var: - Dış başanlar her zaman iç poli- tikada kullanılıyor. Bu doğaldır. An- cak başanyı efcfe etmeden kullan- maya kalkarsanız geri tepebilir. Ancak Çiller bütün derslerden pekiyı almış bir öğrenci edasıyla havalarda uçuyor. Cindoruk'a göre Avrupa Parla- mentosu'ndaki temel sorun ne Müslüman oluşumuz, ne de ekono- minin kötüye gitmesi; demokrasi. "Ispanya, Portekiz ve Yunanistan da AB'ye girerken ekonomik olarak çok kötüydüler. Ancak sağlıklı bir demokrasi yoluna girmişlerdi" di- yor. Müslümanlık gerekçesine de yanıtı şu: "Pek çok Avrupa kuruluşuna üyeyiz. NATO'ya üyeyiz. Oralarda niçin sorun olmuyor?" Cindoruk'un değerlendirmelerıni şöyle bir sloganla özetleyebiliriz: - Tek yol demokrasi. Bunun için temel koşul, Meclis'in iyi çalışması, "eksiksiz demokrasi" zemininde buluşup gündemdeki yasaları süratle çıkartması. Cındo- ruk, "Kısa dönemde güç" diyor. Bir de Meclis'e "haydi"\\ bir sloganla seslenelim: - Haydi Meclis, utandır başkanı- nı. Devletin tepesindeki kaygılar bunlar. Peki sokakta ne oluyor? Bir sabah, gazetemizin şoförü Sedat'la Çankaya'dan Bakanlık- lar'a iniyoruz. Kuğulupark'ın yanın- da siyah bir BMW vızzt yanımızdan geçti. Sedat'a takıldım: - Güzel araba değil mi? İç çekip gülümsedi: - Evet abi, ama gümrük birliğine gıriyoruz. Bızım de olur. YDH Genel Başkanı Cem Boyner, il kongresinde seçim sistemini eleştirdi 'Seçim sîstemi on para etmez' İstanbul Haber Servisi - Yenı Demokrasi Hareketı İs- tanbul II Kongresi'nde konu- şan Cem Boyner, hızla örgüt- lenmek ıçın çalıştıklannı söy- ledi. Bir daha böyle acele kongreler yapmayacaklannı belirten Bo>Tier, seçim sistemi- ni eleştırerek, "Bu on para et- mez, sistemin ortaya çıkardığı saçmasapan seçim usulleriUe partililerin arası bozulmakiste- ni> or. VDH önce bunudeğiştir- mekistiyor"'dedı. YDH İstanbul II Kongresı dün The Marmara Oteli'nde yapıldı. 29 ilçeden 569 delege- nin katıldığı \e divan başkan- lığını Tuğnıl Erkin"in yaptığı kongrede YDH kurucu üyesi Meüh Bulut ile tstanbul tl Baş- kanı Haluk Dinçer yanştı. Kongreye eşi Ümit Boyner ile birlikte gelen Cem Boyner, adaylara başan dileklerinde bulundu. Burada yaptığı ko- nuşmada hükümeti eleştiren Boyner, gümrük birliğinin Tür- kiye'nin sadece iktisadi haya- tını değil, aynı zamanda sos- yal, kültürel ve siyasi hayatını da değiştireceğini ifade etti. Gümrük birliğine girişin başa- nsızlıkla sonuçlanması halin- de, kendilerini de iktidar kadar sorumlu göreceklerini anlatan Cem Boyner, "Saçmasapan sistem partiiilerin arasnn bozuyor. Once buıra degis.tim.egiz Boyner. a Bu hükümetin bizi . . . .-r»., - v J ^ ^ • • ^_ « - ıstenıyor. V DH once bunu değıştırmek ıstiyor. Boyner'den sonra söz alan Tstanbul İl Başkanı Haluk Dinçer, YDH 'de, "sağcı, soku, Kürtçü, şe- riatçı'' gibi bolünmelerin olmaması gerektiğini söyledi. Parti içinde "hizip'' meydana geldiğini öne süren Dinçer, "Bu htripler diğer dûzen par- tilerinin hastalıklandır. Bizde olmamalıdır" de- dı. Melih Bulut ise YDH'nin parti olduktan son- ra sorunlar yaşamaya başladığına dikkat çekti. Partinin hızlapopülist olmayabaşladığını öne sü- ren Bulut. "Hiç kimse siyasi hırslan için YDH'yi kullanamaya£ak,bunaizin vermeyecegjm'' dedı. dedi. (Fotograf:HÜLYATOPCU) OLAYLAREV ARDINDAKİ GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada geri döndürmek yoktur" di- yor. Ancak kapıdan döndür- mediği konuklaria, töreleri- miz gereği sohbet edip çay, kahve içmek varken neden "100 trilyonluk bir arsa kay- nağı yaratmak için yöntem değişikliği istediğini" belirt- miyor. Başkent kulislerinde yeni bir çalkalanma yaratan ola- yın, CHP-DYP koalisyonu- nun geleceği konusundaki görüşmelerin sürdüğü birdö- neme rastlaması, özellikle CHP açısından da önem ta- şıyor. Koalisyon ortağının ge- nel başkanı adına ve devlet geleneklenne de ters düşen bu tür girişimlerden kaynak- lanan gayri ciddi görünüm CHP'ye umut bağlayanlan da etkiliyor. Bay ve Bayan Çıller'ın ken- dilerini doğrudan ilgilendir- meyen konularda sonuç alı- cı girişimlerinın son günlerde arttığı da gözlemlenen ger- çeklerden bir başkası. Somut bir örnek olarak ANAP Genel Başkanı Sayın Mesırt Yılmaz'ın. TOFAŞın satışını gerçekleştirecek ku- rumu beliriemek ıçin açılmış olan ıhale konusundaki açık- lamalannı göstermek yeterli. Sayın Yılmaz, "ihaleye fesat kanştınldığım" belirterek şöy- le demişti: "Devlet adına bir ihaleye gönderilen teklif zarflarını Başbakan hiçbir yetkisi ol- madan açmıştır, hangisini uygun görmüşse ihalenin ona verilmesini komisyon üyelehne bildirmiş, onlar da aidıklan talimat dognıltusun- da hareket etmışlerdir." Abartmalı olsa da hem Bay Çiller'in hem de Bayan Çil- ler'in kendi yetkileri içinde ol- mayan konularia ilgilenmeyi nprmal görevleri saydıklan söylenebilir. Aile boyu yöne- tım konusunda Çiller ailesi- nın. Özal ailesini bile geride bırakması, ülkenın taîihsiz- liğine eklenecek noktalardan bıri olmaktadır. • • • AB, Kıbns'ta • Baştarafı l. Sayfada lendirerek sürdürürse ve BM'de Türkiye'nin kazanımlan birlik platformuna taşınırsa, birliğin ginşimleri de desteklenebilir. AB üyesi tngiltere ve Fransa'nın aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi'nın üyeleri olduğuna dikkat çekıliyor. Türkiye, 20 küsur sene Kıbns meselesini anlatmaya çaiıştı. AB, yan kulağı ile dinledi. Tür- kiye'nin gümrük birliğine geç- mesinin resmileşmesi ile Kibns sorununu anlamaya çalışıyorlar. AB troykası (bir önceki, şim- diki ve bir sonraki dönem baş- kanlan) Almanya, Fransa ve Is- panya dışişleri bakanlannm Tür- kiye ve birlik arasında kurumsal işbirliğini güçlendirmek ama- ciyla 22 martta Türkiye'ye geli- yorlar gümrük birliğine sokma başansuıı göstereceğine, gereken reformlan gerçeklestireceğine dair kuş- kularumz çok fazla" dedı. Çok kısa bir sürede ana muhalefet partisi ola- caklan iddiasında bulunan Boyner, şunlan söy- ledi: "Bizi, bugünkü hükümetin başanstzlığı daha çabuk iktidara gctirir. Ancak demokratik reform- ların gerçekleşnıesiiçinyapıcıolmak zorundayız. Türkiye'nin bekleyecek zamanı yok. Biz bir da- ha böyle aceleyle kongre yapmayacağız. Bu on para etmez sistemin ortaya çıkardığı saçmasa- pan seçim usuUeriyle partililerin arası bozulmak GALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT) ı ^ Nuri İyem AFA kitabevi GALERİSİ Bekar Sok. 17 - Taksım İstanbul Tel: 249 22 18 NEDRET SEKBÂNDESEN-RESIM 8 Mart-8 Nisan '95 Galeri Lebriz Eytam Cad. Açıkhava Apt. No: 16/2 Nişantaşı 240 22 82 166. MÜ2AYEDE 19 MART 1995 Pazar 1995 Saat: 14 ÇIRAĞAN SARAYI 300 Çeşit Tablo ve Antika Gelecek Müzayede Tarihi 9 Nisan 1995 ANTIK A.Ş. MÜZAYEDE OROANİZASYONU 00 Tombak Nargile Eytam Cad. No:l6 Nişantaşı-İST. Tel: (212) 230 7482 - 231 4465 Hoca AliRıza (55x46 cm.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle