26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12MART1995PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Emekliler Çetin'i tenletti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Başkanı Hikmet Çetın, SHP'nın hükümettekı tavnnı eleştiren emekJilere, tek başına iktıdarda olmamanm zorluklanna dikkat çekerek "Ortaklık hükümetinden her şeyi beklemeyin" dedi Demetevler'deki "emekliler kahvesi"nde. CHP liderini eleştin yağmuruna tutan emekliler. koalisyon hükümetinin çalışanlara yönelik turumu. Mılli Eğitim Bakanlığı ve okullardaki köktendincı kadrolaşma ve partide yapıldıği iddia edilen yolsuzluklardan yakındılar. Sosyal demokratlann iktidar ortaklıği dönemindeki gelişmeler nedeniyle toplumda CHP'li olduklannı söylemeye utandıklannı belirten bır emekli Çetin'e, "Çiller hükümetinde apak yüzünüz çilli olmasin" dedi. 'Htıkuka Aykırı DelHler' • İstanbul Haber Servisi - Istanbul Barosu Başkanlığı ve Marmara Üniversitesi'nce diizenlenen "Hukuka Aykın Deliller" konulu sempozyumun dünkü bölümünde konuşan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Malı Şube Müdürü Salıh Güngör, Avrupalı meslektaslannın delilleri elde etme sırasında daha rahat çalıştıgını söylerek, "Sistemi tartışırken hiçbır zaman kendimize haksızlık etmeden, kendi gerçeklerimızi bilerek. 'Bunlan nasıl tamir edebilinz' dıye düşünmeliyiz" dedi. Emil Galip Sandalcı anıldı • İstanbul Haber Servisi - tnsan Haklan Derneği. Türk- Yunan Dostluk Derneği. Helsinki Yurttaşlar Derneği ve Türkiye Insan Haklan Vakfi kuruculanndan Emil Galip Sandalcı. ölümünün 2. yılında Zincırlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında diizenlenen törenle anıldı. Törende, Insan Haklan Derneği istanbul ŞubeBaskanlığı'nı sürdürdüğü sırada 1992 yılmda yaşamını yitiren Sandalcı'nın 73 yıllıkyaşamı boyunca sürdürdüğü insan haklan mücadelesinden kesitler verilerek aydın kişiliği vurgulandı. Cindoruk, gümrük birliği ve demokratikleşmeye ilişkin gelişmeleri değerlendirdi: AB, Türkiye'ye hayalANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk. Avrupa Birliği (AB) ıle gümrük birliğı- ne giriş için alınan karann Türkiye için •bayram >apılacak" boyutlarda olmadığı- nı belirtirken. "Giimriik birliği, Türki- ye've teselli ödülüdür. 2001 yüına kadar AB'>e giremeyiz. .AB takviminde Kıbns ve Maita, Türkiye'den önceükli" dedi. Türkıye'nin uluslararası hukuk kriterle- rinin altında kaldığını. biryazann ceza- evınde bulunmasını açıklayacak gerekçe bulamadığını \Tirgulayan Cindoruk, "Bir Meelis Başkanı olarak gücümün bunia- ra yetmediğini itiraf ediyorum. Milletie- rarası hukuk kriterieri u\ gulanmaya baş- landiğı zaman Türkiye eleğin altında ka- lır. Türki>e. demokral ohnanın karannı vermeü" dedi. Dünya birhukuk rönesan- sı yaşarken. Zambiya'da insan haklan- nın olmadığından bahsederek bahane bu- lunamayacağını aktaran Cindoruk. "De- mokraside korkuya yer yoktur. Bu siste- me tümüvle güveneceksiniz. Bövlesine davatmacı bir sistemi daha fazla götüre- mezsiniz. Türkiye, dayatmayla hiçbir ye- re varama/*" diye konuştu. TBMM Başkanı Cindoruk, Cumhuri- yet'ın. demokratikleşme, insan haklan \e gümrük birligine ilişkin sorulannı ya- nıtladı - AB ile gümrük birliği konusunda ge- linen noktayı nasıl değeriendiriyorsunıız? CİNDORUK - Türkiye gerçekten önemlı bır olgu yaşıyor 1959'dan beri hedeflenen bir amaca ulaşılmış izlenımı var. Brükserde imzalanan belge. 22 yıl önce belirlenen takvıme göre yaklaşık 4 ay gecikmey le ımzalanmıştır. Bu, 19 ara- lıkta imzalanacaktı. Bu. Türkiye Cumhu- riyeti kurulduğu zaman Atatürk'ün he- defidır. Cumhuriyet kuşaklannın. devle- timizın hedefidir. Türkiye'de bazı siyasi partiler. bu konuda çeşıtli itirazlar ileri sürmüşlerdır. Demokrasinin gereği ya- pılmıştır. Demek kı. aşağı yukan bütün Türkıye'nin hedeflediğı birgelişme. Bu- raya kadar tablo iyimser. Ne var ki zorluk şuradan başlıyor: Tür- kiye çok kolayca varabileceği hedefe çok zorlukla varmakta. Kendi çıkardığımız engellerle bu iş gecikmiş. yavaşlamış ve tehlikelerle gelmiştir. Türkiye'nin sık sık demokrasiden cayması, askeri rejimler, terör ve anarşinin ortaya çıkardığı hukuk dışı tutum ve davranışlar Türkiye'nin önündeki engelleri teşkil ediyor Avrupa Topluluğu da. AB'ye Türkiye'nin tam üye olmasmı o şartlar içinde mümkün görmüyor. Dağılmışolan Sovyetler Bir- liği, Avrupa mimarisini değiştirmiştir. Bugün Brüksel'in hedefi Ankara değil, Bükreş, Sofya, Prag gibi şehirlerdif: On- lanaralarınaalacaklar. Gereklı rehabJli- tasyon çalışmalannı yapıyorlar. - Bu ülkelerdeki demokratikleşme ça- lışmalannı nasıl değeriendiriyorsunuz? CtNDORUK - Bu ülkeler de bizden daha hızlı bir şekilde demokratikleşme sürecinı yaşıyorlar. Aydınlanmızın bır kesimi Türkiye'nin Müslüman olduğu içın geciktirildiği inancını taşımaktalar, kesinlıkle yanlıştır. Türkiye. NATO'ya da Avrupa Konseyi'ne de Müslüman bir ülke olarak katılmıştır. Müslümanlıkşar- tı. Avrupa'nın düşündüğü bir şart değil- dir. Bunun hangi amaçla düşünüldüğünü bilemiyorum. Türkıye'yi NATO'ya. A\rupa Konse- yi'ne kabul ederken de. başka Avrupa kurumlanna üye alırken de kimse Müs- lümanlığımızı düşünmemiştir. Menfaat ilişkileri, çatışmalar, demokratik rejim açısından incelenmektedir. Iki ayağı vardır. Ekonomik ayağında Türkiye en bunalımlı dönemini yaşıyor. Yüzde 160 enflasyon, eksi kalkınma hı- zı. tek olumlu gösterge döviz stokumuz ve az da olsa gelişme gösteren ihracat tempomuz. Bunun dışında ekonomik göstergeler Türkiye'nin çok aleyhinedir. »unedenleTürkiye,'ekönomikbûnalım- la yakalanmış, artı demokratikleşme w- recinde 1983'ten beri beklenen gelişme- yi sağlayamamıştır. Haklı mazeretimiz, terör ve anarşidir. Batı, terör ve anarşi mücadelemizi haklı bulmaktadır. Bunu insan haklanna uy- gun biçimde Ispanya'nm. Portekiz'in, In- Giffiirük birliği: Gümrük birliği, AB'ye kabul edilmeyen Türkiye'ye Batı'mn verdiği bir teselli ödülüdür. Türkiye bu koşullarda 2001 yılında AB'ye giremez. AB'nin takvimi belli. Türkiye şu anda Kıbns ve Malta'nın da arkasındadır. Demokratikleşme: Bizden istenen bugün sadece demokrasimizin kalitesini yükseltmektir. Türkiye'nin demokrasi kalitesi, güven verici, özendirici boyutlara ulaştınlmalıdır. Söylediğimiz kurallan uygulayamadığımızı ben de görüyorum. Bir Meclis Başkanı olarak gücümün bunlara yetmediğini itiraf ediyorum. Milletlerarası hukuk kriterieri uygulanmaya başlandığı zaman Türkiye eleğin •altında kalır. giltere'nin. Almanya'nın, Italya'nınyap- tığı gibi yapmamızı koşul olarak öne sü- rüyor. Türkiye. çok kolayca bu topluluğa gi- rebilırdi. Anayasasım değiştirseydi, 84. madde gibi bir garibeyi ortadan kaldır- saydı, parti genel başkanlan mitinglerde Meclis'ten millervekili alacaklan yolun- da propaganda yapmasalardı. terör yasa- sı demokratik kurullara uygun normlar getirseydi, Türkiye'nin demokratikleş- me hızı devam etseydi. ekonomik sorun- lara rağmen Batılı siyasetçilerTürkiye'yi kucaklarlardı. Onlar. "İspanya'nm, Portekiz'in, Yu- nanistan'ın da ekonomik zorluklan var- dı, bizonlann demokratik süreçlerini hız- landırmak amacıyla büytik fedakâriık- lar yapük" diyorlar. Yunanistan'a 25-30 milyardolarparaakıtan Batı kulübünün. demokratik bir Türkiye'ye en azından aynı oranda katkida bulunması içten de- ğıldır. Böyle bir katkı, Türkıye'nin dı$ borç stokunun yansı demektir. Çok bü- yük ekonomik avantaj sağlardı Türki- ye'ye. Gümrük birliği, AB'ye kabul edil- meyen Türkiye'ye, Batı'mn verdiği bır teselli ödülüdür. Onu da henüz vermiş değildir. AB, Rusya'yı ne zaman kabul ederse. Türkiye'yi o zaman arasına alır. Rusya Federasyonu ile Türkiye, bence aynı çiz- gi içinde yer almaktadır ve Türkıye'nin demokratikleşmedeki gecikmesi ya da geri adımlan, Rusya'daki diktatörlük te- mayüllerini örtmektedır. Batı da bundan üzgündür. Türkiye örneği Yeltsin'e ve Rusya'ya örnek teşkil ettiği için de Ba- tı. Türkıye gibi demokrasiye yatkın eski birdostunu belli noktalarda uyarmak ve belli bir demokratik çizgiye getirmeye uğraşmaktadır. - Bu. Meclis'teki bazı kesünleree ege- menlik haklanna avkın olarak vorumla- nıyor. CtNDORUK - Bu eleştiriler, 50 sene evvelki hukuk kurallanna göre doğruy- du, ama 50 sene içinde imza ettiğimiz anlaşmalarla egemenlık haklannda ulus- lararası paylaşım formülü gelmiştir. Bu paylaşım, o devletin egemenlik haklann- da temel ilkelerden vazgeçmek anlamı- na gelmez. Egemenlik hakkının köfüye kullanılması halinde. onun engellenme- si tavsiyesi bence egemenlik hakkının ih- lali değildir. Egemenlik hakiannın iyi- leştirilmesi, milletlerarası anlaşmalara tabidir. Soruna yapıcı, çağdaş hukuk an- layışıyla yaklaşmamız gerekmektedir. Türkiye, egemenlik haklannda bu kadar rufucu ise AB'ye girmeyı niçin istemiş- tir? 1987'den beri AB'ye girmek iste- mektedir. Gümrük birliği için Batfnın bizden istediği, egemenlik haklanmız- dan vazgeçmek değildir. Bir üye devlet- ten beklenen uyumdur. Bizden istenen bugün sadece demokrasimizin kalitesini yükseltmektir. Türkiye'nin demokrasi kalitesini güven verici. özendirici. içle- rine sindıncı boyutlara ulaştıımaktır. Bu değer yargısına. ben de katılıyorum. - Türk siv asetçileri bu yargıyı ne kadar dikkate alıvor? CtNDORUK - 40 senedir yaptığımız siyaset tartışmalannda söylediğimiz ku- rallan uygulayamadığımızı görüyorum. Bir Meclis Başkanı olarak, gücümün bunlara yetmediğini de itiraf ediyorum. Elime, Dünya Parlamentolar Birligi'nin Türkiye'ye gönderdiği iki değerli îsviç- reli profesörün raporu geçti. Fehmi Işık- lar"ın milletvekilliğinin düşmesini hu- kuk açısından anlamış değiller. Fehmi Işıklar'ın üyesi olmadığı birpartinin ka- parılmasıyla. milletvekilliğinin düşme- sini sağlayan bir 84. maddeyi hâlâ değış- tiremedik. Anlayamadıklanbirşeydeşu: Birpar- tinin kapatılmasıyla, bazı milletvekille- rinin üyeliğinin düşmesi. Milletlerarası hukuk kriteleri uygulanmaya başlandığı zaman Türkiye eleğin altında kahr O ele- ğin altında kûldıgımız sÜFece; "bırakın AB'ye girmek. Dünya Parlamentolar Birliği gibi 80 ülkenin üye olduğu bir parlamentolararası organizasyon bile si- zi kınayabiliyor. SÜRECEK YENI ŞAHIN S'LE TANIŞMANIN EN AVANTAJLl ZAMANI. Y E N I , E K O N O M İ K V E G U C L U M O T O R . • ŞimdiTofaş, yeni moddi Şahin S için % 6 onuundalri Ek TaşıtAlımVergisi kadar, yam 20 MîlyonTLyaşan bir Etjntflvantajısunuyw • • Bo avaıılajı kaçmnadan ve Ek TaşıtAlım Vetgfot MartsonundaH 12ye yıfcm1madan,8izdc Şahin Sletanıyn. Hemen bir Tofaş bayi veya yetkili satıcısına gelin. Dilerseniz eski otomobilinizi yepyeni bir Şahin S ile değiştirin. Ikinci el değeri her zaman yüksek olan yeni otomobilinizle birlikte, yaygın servis ağı, bol ve hesaplı, orijinal yedek parça güvencesine de kavuşun. POLtTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Masal... Bir taşra kasabasında geçen çocukluk düşlerinizi anım- sar mısınız hiç? Kapılarında hanımeli kokularının yayıldığı geniş avlulu evinizi düşler misiniz? O ıhlamur ağacı tüm güzellikleri her sabah çepeçevre do- natırdı aynlıkların üzerinde. Bir tuhaf iklim yanı başınızda tarifsiz imbatlan alıp götürürdü körfezin derinliklerinden. Nar ağacı kırmızı çiçekleriyle lyonya'nın tarih bilmece- sinden ansızın önünüze çıkar; belki tannlann anlaşılmaz dil- lerinden Bafa'nın sessiz çığlıklanna, şu bizim 68'lılerin tür- küleriyle bezendiği Söke Ovası'na yayılırdı. Çocukluk düşleri delikanlılık masallannı selamlardı anı- lardenizinde... O ıhlamur ağacı... Yanı başında nar... Taş avlulu o ahşap ev... Fırtınalı aşklann hiç yaşanmadığı sakin, ağırbaşlı gece- ler. Tren saatleri... Delikanlıların tek avuntusu, tek eğlencesi olan istasyon- lar. O saatlerde babalar şehir kulübünde, anneler mal mü- dürü Osman Bey'in genç ve güzel kansı Şehnaz Ha- nım'ın kabul günündedir. Mevsim ilkbahardır... Yalancı bahar, önce badem ağaçlarından pembe gülü- cükler dağıtır. Bir genç kızın naftalin kokan güllerle süslü çeyiz sandığında inanılması güç masallan yaşama geçirir. Şarkılardan kopup gelen rüzgâr, bir baş ağnsı, bir tuhaf ür- pertiyle birlikte o vazgeçilmez sevdalarda sizi alıp bir baş- ka yerlere götürür. Insan ne denli büyürse büyüsün kendi çoçuksu düşle- riyle yaşar ve çoğalır. Umutsuzluk bazen umut yüklü heyecanlar getirir... Bir eski zaman masalından kimi zaman yorgun gölgeler düşürür. Saate bir bakın... Gece yansını çoktan geçmiş. Birkaç saat sonra sabah olacak. Masal yeniden başlayacak... ••• Bir taşra kasabasında çocukluk düşlerinizi anımsar mı- sınız hiç? Kapılarından hanımeli kokulannın yayıldığı ge- niş avlulu evinizi şimdilerde düşler misiniz? Turuncu bir şafakta yalnız bir kentin sokak lambalan sö- ner. Birşarkı yükselir... Bir şiir, bir öykü upuzun özlemlerde denizin köpükleriy- le buluşur. Ben ise o tren saatlerine göre ayarlarım çocukluk düş- lerimi. Basmane-Ankara posta trenı gecıkme yapmazsa eğer, kırmızı şapkalı ıstasyon şefi Kamil Bey'in yüzünün güldü- ğünü anımsarım. Istasyonda bir hareketlenme başlar... Delikanlılar briyantinli saçlan, beyaz gömlekleriyle akas- ya ağaçlannı siper ederler. Birinci ve ikinci mevki vagonlar hiç de çekici gelmez taş- ralı delikanlılara. llle üçüncü mevkilerdir... Yatılı kız öğrencilerin dağılan saçlan ve gözlerindeki sev- gı dalgacıkları, beyaz gömlekli, saçlan briyantinli delikan- lıları bir anda duygulandırır. V-AI'.A •• . <• ı Hemen bir bılet aknır oracıkta. Istasyon şefi Kamil Bey, kaşlannı kaldırarak bakar... Taşralı gencin aşto üç-dört saniyede bir yerlere tırmanır. Bir yalnızlık olanca hızıyla sizi kuşatır kırk yıl sonra bir gece yansı. Geçmişle gelecek, kilitlenmiş anılan hiç zorla- madan açar. Şimdi saat kaç biliyor musun? Odanın içinde dolaşmaya başJarsınız... Pembe kaplı bir defter masanın üzerındedir... Kırk yıl önceyi yaşarsınız doya doya. Galiba dışanda kar yağıyordu. Babam 38 yaşındaydı. Kalp krizi geçirmişti. Annem başucundaydı. Ben pencereden dışanyı seyrediyordum... Acaba Basmane-Ankara treni gecikme yapacak mıydı? ••• Bir taşra kasabasında geçen çocukluk düşlerinizi anımsar mısınız hiç? Kapılannda hanımeli kokularının yayıldığı geniş avlulu evinizi şimdilerde düşler misiniz? Yağmurlu bir akşamüstü on altısındaki yeşil gözlü kız. delişmen delikanlı otuzyıllık birlikteliğin kalın çiz- gisinde kendi çoçuksu düşlerini fotoğraflarla süsler- ler uzaklarda olsalar bile. Bir çocuk pazar sabahlannda doya doya uyumayı sever tüm çılgınhğıyla. Renk renk boyalar, kartonlann üzerinde kelebekler gibi uçuşur. Bir taşra kasabasındaki çocukluk düşlerinizi saktn ola ki hiç kimseye satmayın... Ben uzun saçlı, gözleri miyop bir kız çocuğunun tüm çılgınlığında onu kendi düşleriyle büyütüyorum. O kimi zaman kızgın, kimi zaman sevecen... Bir ıhlamur ağacının kokusu var onda. nar çiçekle- rinin güzelliği... Bir şiir, bir öykü o... Tren saatleri, istasyon şefi Kamil Bey, mal müdürü- nün kansı Şehnaz Hanım... Bugün pazar ve ben, tren saatlerini düşünüyorum. Kent kendi kargaşası içinde sanınm yalnız kalmak istiyor. Bir fotoğraf düşüyor önüme. Pembe kaplı bir def- ter. Kırk yıl öncesinin sevda yüklü heyacanlan yeniden yükseliyor. Yeniden... *'• TBMM/İçtüzük değiştiriliyor Meclis'te gümrük birliği için yoğun tempo mmş EN IYI HIZMETI DAIMA TOFAS VERIR. ANKARA (AA) - JBMM Genel Kurulu, gümrük birli- ği ile ilgıli çok sayıda yasayı çıkarmak için yoğun bir tem- poya hazırlanırken, Anayasa Komisyonu da bu tempoyu hızlandırmak amacıyla içtü- zük değişikliğine çahşıyor. Gümrük birligine geçişte ge- rekli yasalann çıkışını hız- landırmak için Meclis içtü- züğü de değiştiriliyor. TBMM Anayasa Komis- yonu Başkanı Şerif Ercan, gümrük birliği ve sonrasında Avrupa Birliği için gerekli yasalan hızla çıkarabilmek amacıyla öncelikle içtüzükte değişiklik yapacaklannı bil- dirdi. Anayasa Komisyonu üye- leri. çok sayıda yasanın kısa sürede geçmesini sağlayacak 170 maddelik içtüzük deği- şikliğinin en kısa zamanda yapılabilmesı için öncelikle iki maddelik yasa teklifi ve- recek. Bu tekliflerden birisi- ne göre içtüzük. maddeler halinde değil, bölümler ha- lınde göriişülebilecek. Daha sonraki yasalann da çabuk görüşülebilmesini sağlaya- cak diğer bir içtüzük değişik- lik teklifine göre de yasa tek- Iif ve tasansının görüşülme- si sırasında 20'den az imza ile önerge venlemeyecek. Anayasa Komisyonu'nun hazırladığı bu teklif genel kurulda yasalaştığı takdirde, komisyon bu değişiklikten yararlanarak yeni içtüzüğü kısa sürede bölümler halinde görüşüp genel kurula indire- bilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle