28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç# Genel \ayın Koordinatörü. Hikmet Çetinkava # Yazıişlen Müdürleri: fbrahim Vıldız. DinçTayanç (Sorumlu), # Haber Merkezı Müdüni: Hakan Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı • Islıhbarat Valçın Çakır • Ekonomı BülentKmnlıkO Radyo-TV l yg«r Eremektar • Kultür Handaa Şenköken • Spor Abdiilkadir Yücelman • Yurt Haberlcn Mehmet Sarıç • Makaleler Sjml kıraören 0 Çevın Seyfettin Turhan 9 Düzeltme Abdullah Vazıcı # Fotoğraf Erdoğın Köseoğlu Yayın Kurulu: tlhan Selçuk (Bajkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke, Özgeo Acar, Hikmet Çetinka\a, Şükran Soner, Erguo Balcı, Dinç Tayanç, Ibrahinı V ıldız. Orhan Bursaİı, Mustafa Balbay. Ankara Temsilcısı. Mustafa Balbay • Haber Müdürü: Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020(7 hat), Faks: 4195027 • lanirTemsilcisı: Serdar Kıak, H. Ziya Blv. 1352 S 23 Tel 4411220, Faks: 44I9117 • Adana Temsılcısi Çetin Yiğeooğlu, Inönü Cd. 119 S. No:l Kat:I, Tel. 3522550. Faks- 3522570 MüesseseMüdürü ErolErkıı10Koonknatöc. Ahmet Konıkan 9 Muhasebe: Bülent Y ener # Idare Hüsevin Giirer # Işletme- Önder Çeiik • Bılgı-lşlem Nail İnaJ • Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiler • Reklam: JUh» Iptman • Halkla llıskıler Nurtetı Berktoy Yaymılsyaa ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve YayıncjJık A Ş Türkocagıcad 39 41 Cagaloğlu 34334 lsl PK 246 lsıanbul Tel (0.212) 512 05 05 (20 hall Faks (0212)513 85 95 12MART1995 lmsak: 4.50 Güneş:6.15 Öğle: 12.21 fkindi: 15.36 Akşam: 18.13 Yatsı: 19.32 Kedi Yünüyüşü' • Haber Merkezi - İngiltere'de her yıl dûzenlenen "Londra Moda Haftası" bu yıl da ilgiyle izleniyor. Moda gösterilerini izlemek üzere, dünyanm her yanından moda merakhfan ve müşteriler Londra'ya akın etti. Hafta kapsamında Stephen Fuller'in "Kedi Yürûyüşü" adını verdiği moda gösterisi de ilgiyle izlendi. (Fotoğraf: AP) 'Yeniden Kazanma Postası' • Haber Merkezi - Tetra Pak Paketleme AŞ'nin ürettiği karton içecek kutulannın, yeniden değerlendirilmesi amacıyla hazırlanan " Yeniden Kazanma Postası" kampanyası önceki gün Izmir'de yapılan bir törenle başladı. Çevre Bakanı Rıza Akçalı'nın bir konuşma yaptıgı törende Izmir'le birlikte (stanbul, Ankara, Bursa, Adana ve Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin de kampanyaya katılacağı bildirildı. Kampanyada toplanacak karton içecek kutulanndan geri dönüşümle yapılacak masa, sıra ve sandalyeler yardıma muhtaç çocuklann banndığı kurumlara armağan edilecek. Antalya- Venedik • ANTALYA (AA) -Antalya- Venedik arasında feribot seferleri, bu yıl haziran ayında başlayacak. Feribot seferlerinin bir hafta Marmaris'ten. bir hafta da Antalya'dan olmak üzere dönüşümlü yapılacağı bildınldi. Geçen yıl Antalya'dan Venedık'e 11 sefer düzenlenmiş ve bu seferlerde 3 bin 810 yolcu ile bin 430 araç taşınmıştı. İHüm atlayışı • ZONGULDAK (AA) - Zonguldak'ta binanın üçüncü katından atlayan üniversiteli kız, yoğun bakım ünitesinde yaşam mücadelesi veriyor. Zonguldak Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan Karaelmas Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği bölümii ögrencisi 20 yaşındaki Yasemin Büyükkarabulut, henüz bilinmeyen bir nedenle önceki gece arkadaşlan ile tartıştıktan sonra üçüncü kartakı odasının penceresinden atladı. Ağır yaralanan genç kız Zonguldak Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Tren yofculuğuna • A\KARA(AA)-Tren yolculuğuna ılgi özellikle bayramlarda artıyor. Geçen kurban bayramında TCDD tarafından taşınan yolcu sayısında, yüzde 15 oranında artış kaydedildiği belirtildi. TCDD yetkilileri, Ankara- Istanbul- Ankara arasında çalışan, normal günlerde ortalama 400 yolcu taşıyan Mavi Tren'in yolcu kapasitesinin arttınlarak 65O'ye, 350 yolcu taşıyan Başkent Ekspresi'nin de 50O'e çıkanlmasına karşın. talebin yeterince karşılanamadığını kaydettiler. Yabani Ottar • GAZtANTEP(AA)- Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Şahınbey Hastanesi Dıyet Uzmanı Meryem Y:lmaz, ısırgan otu, ebegümeci, çiğdem, yarpuz, su teresi ve kuzukulağı gibi yabani otlann, A, C ve E \raminleri ile mineral ycnünden zengin olduğunu bidirdi. Bu otlann, bağırsaklann çalışmasında yardımcı olan posayı da içerdigini belirten Yılmaz, "Taze olarak da yenebilen yabani otlarda vitamin k^bmı önlemek için iyice yıkadıktan sonra yeter mktarda ve su konulmadan piiirmeli ve hemen tütetilmelidir" dedi. Dinsel ağırlıklı şirket ve vakıflar Türk cumhuriyetlerinde kurduklan okullar için denklik istiyor VfiHi Eğftmı'e chş kuşatmaKÜItÜrÜ' OyUnU: Türk cumhunyetlen ve toplulukJannda "Türk kültürünü yaymak" adı aîtında 120'nin üzerinde özel okul açan dinsel ağırlıklı şirket ve vakıflar, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan okullannın denkliğini tanımasını istiyor. EMtVE KAPLAN ANKARA - Türk cumhuriyetleri ve topluluklannda özel okul açan dinsel ağırlıklı şirket ve vakıflar, öğrencilerine, Türkiye'de üniversite sınavına girebilmeleri için Milli Eğıtim Bakanlığı'nm bu okuliara denklik tanımasını istiyor. Şirketler. bu ülkelere Türk kültürünün ulaştınlabilmesi için hükümetten yardım isterken, okullannda görev yapan öğretmenlerin Milli Eğitim Bakanlığı'nca izinli sayılması ve Islamiyet'in buralara götürülmesi gerektıği görüşünü savunuyprlar. Bazı şırketlerin okullarda "İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" dersinin okutulması için Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yardım istemesi de "okul denkliğinin çıkanlması çabasında bir adınV' olarak İSteklerİ: Öğrencilerin TürkiyeUeki üniversite sınavlanna girebilmesi için okullann denkliğinin tanınması, okullarda görev yapan öğretmenlerin istifa etmeden Milli Eğitim Bakanlığı'nca izinli sayılması, vakıf öğretmenlerinin yol masraflannın bakanlıkça karşılanması. temsilcilerinin görüşleri ve önerilerine yer verildi. 120 lise ve 9 üniversite Rapora göre özel şirketlerin Türk cumhuriyetleri ve topluluklannda 120 ortaöğretim kurumu ve 9 üniversite açtıklan belirlendi. Şirketlerin ülkelere göre açtıklan okul sayısı şöyle: Şelale AŞ: Tacikistan (5), Şelale AŞ yorumlanıyor. Milli Eğitim Bakanhğı, 9-10 ocak tarihlerinde Türk cumhuriyetleri ve akraba topluluklannda şirket, dernek ve vakıflarca açılan özel öğretim kurumlan temsilcileriyle yapılan toplantıya ilışkin bir rapor hazırladı. Raporda, Türk cumhuriyetlerinde ve diğer toplulukîarda açılan okul sayısı ve okullann durumlan. şirket aklltil: TÜDAV Genel Başkanı Turan Yazgan, Türk dünyasının sıcak savaşlara hazır olması gerektiğini, Türkiye'den Türkistan'a ulaşmak için Ermenistan'ın delineceğini ve 26 milyon Türk'ün bulunduğu Iran'ın çatlatılması gerekeceğini belirtti - Eflak AŞ - Feza Gazetecilik. Kazakistan (28), Çağ Öğretim Işlermeleri AŞ: Kınm (1), Moğolistan (3), Yakutistan (1), Buryad (1), Tuva (1 j , Hakas (I), Pakistan (I), Azerbaycan (8), Fetih AŞ: Romanya (1), Moldova (I),y Serhat Eğitim Öğretim ve Hizmetleri AŞ: Başkurdistan (4), Sebat AŞ. Kırgızistan (10), Ertuğrul Gazi LŞ: Tataristan (5), Çuvaşistan Karşılıksızbir tutku: BaleBale sanatçısı olabilmek için yıllannı veren, elverişsiz k( prova yapan yüzlerj olanaksızlıklar şansı bulamıyc rda günde 8 saat ptenekli genç, ;n sahneye çıkma ŞÜKRAN SONER Ayçatnal, Türkiye'de dünya öiçülerinde bale sanatı için yeterli alt yapınıa, okuL egitici ve sanatçının bulunduğuna inanıyor. Ancak özel ve kamu örgütienmesi olmadığı için, bale sanaü gösteriye dönüşemiyor, halka ulaşamıyor. Sanatçıyı var eden halka, sevgisine. beğenisine ulaşmak doğru düriist vaşanamadan baİesevgisi, tutkusu kendi içlerinde gömülü kalıyor. (Fotoğraf: DEVRİM BARAN) Bale sanatçısı olmak için ilko- 'kul sonrası konservatuareğitimine başlamak gerekıyor. Ortalama 10 yıllık, gerçekten çok ağır orta ve yüksek öğrenimin ardından, başan- lı bir bale sanatçısı olabilmek için, üstün yetenek yanında, akjl almaz sıkılıkta. kesintısiz birdisiplinli ça- lışma ve yaşamın başka alanlar- daki tüm zevklerinden vazgeç- mek ön koşul. Narmal insan öl- çüsü ile hep aç kalmak, kadmla- nn çoğunluğu için aşın çalışma, yorgunluk nedeni ile adet dahi gö- rememek, eğlence yaşamının dı- şında yaşamak gibi ağır bedelle- ri olan bale sanatını meslek ola- rak seçmek ancak bir tutku ola- rak açıklanabilir. Karşılıksız kalan sevgi Ancak ülkemizde bale sevgi- si ve tutkusu, tekyanh, karşılık- sız bir sevgiye dönüşmüş bulu- nuyor. Ülkemizde çocuk yaşta, büyük düşlerle bu mesleği se- çenler bale sanatçısı olarak ya- şama atıldıklannda, tutku ve sevgilerinin karşılıksız, tek yan- lı olduğu gerçeğj ile karşı karşı- ya kalıyorlar. Ülkemizde dev- let memuru kadrolannda çaftş- tınlan bale sanatçılan için, var oluş amaçlan. gösteri yapma, sanatlan ile halka ulaşma ola- naklan akıl almaz ölçülerde sı- nırlı. Özel girişimler, örgütlenme- ler ise hiç yok. Bale sanatından vazgeçip dansöz olabilir, bir iki reklam şovuna, dans gösterisine de çıkabilirsiniz. Zaten çok üs- tün bir teknıgıniz, yeteneğinız yoksa, mesleğini- zin bıtiş yıllan 30-35 yaşı geçemez. Ondan sonra olsa olsa dans etmiye- ceğiniz gösteri roller kabul edebi- lir, özel ögrermenliği, çok az şans ola- rak da yönetmenliği yakalayabılirsi- niz.. Ayça tnal, yetenekleri, çalışkanlıgı. bale tutkusu nedeni ile öğrenimi için- de sınıf atlamış, en yüksek notlarla okul bitirmiş. 20 yaşlannda. meslek olarak en venmli. en gelisme çağında bir sanatçımız. Istanbul Opera ve Ba- lesi'nde kadro bekleyen birçok arkada- şı ile birlikte sırada. Katıldığı provalar ve gösterilere bağlı önce 6 ay kadar ücretsiz. şimdi komik bır saat ücreti ile çalı- şıyor. İngiltere Kraliyet Balesi yaz okulu, Çe- koslovakya, Alman- ya'da özel burs kazan- ma yolu ile deneyim- leri de var. Ancak baş- ka ülkelerde yaşamayı, sanatçı olmayı benim- seyemiyerek, ülkesine dönmüş. Burada geliş- mek ve sanatını uygu- lamak istiyor. Gelın görün ki. İcarşılaştığı gerçekler, içinde bu- lunduğu koşullar ne- deni ile de, gelişmek şöyle dursun, gerile- mekten, körelmekten çok korkuyor. -Ayça, Antakya'da hukukçu bir ba- banın kıa iken, çocuk yaşta balerinli- ğe karar vermek, ailene bunu kabul et- tirebilmek, bunu başarmak nasd bir iş? Ayça tnal-Kendimi bıldım bileli, müziğe ve dansa özel bir yetenek ve tutkum vardı galiba. Her an her yerde dans eder, ilkokul gösterilerinde yer alırdım. Baleye sinemadan, televiz- yondan galiba kapılmış, büyülenmiş- tim. Derken Ankara Balesi Antak- ya'yafestivalegeldi Kendimi kulisler- de, sanatçılann ayaklan arasında bul- dum. Beni çok yetenekli ve bedenımi de uygun bulduiar. Önerdiler. Yolumu çizmiştim. O kadar çok istemiş ve an- nemı etkilemiştim ki, annem- den destek alıp babamı önce sadece sınavlara girme ve şansımı deneme konusunda razı ettim. Aslında piyanoyu da çok seviyordum ve onun sınavını da kazandım. Fakat ba- le tutkum ağır bastığı için, anne- mi de razı ederek. babamdan piya- noyu kazandığımı saklayarak, ba- le bölümüne girmek üzere izin ko- parabildım. -Şimdi tutkun olduğunu sövledigin bir mesleği ıngulamanın en verimli vaşlanndasın. Çok başanlı bir eğitim ve dış deneyimlerin de ardından bale yapnorsun. murlu musun? Avça İnal- Baleyi çok sevdığim ve başka bir şey düşünmediğim için mut- luyum tabii ki. Ancak baleyi yapabil- diğimı söylemek, bu koşullardaolduk- ça zor. Bıze baleyi öğretenler. mesle- ğınizde ancak gösteriye çıktığınız öl- çüdegelişirsiniz dediler. Gösteriye çık- madan. halkın önünde dans etmeden, bale sanatını icra etmiş olmuyorsunuz. Günler, geceler boyu süren provalar, çalışmalar, hepsi gösteri için hazırlık. Ne yazık ki ülkemizde bale sanatçısı- nın gösteriye çıkabilme olanağı çok sı- nırlı. Özel girişimler hiç yok. Anlaşılır gi- bi değil belki. Ne yazık kı, heralana el Ayça İnal 20 yaşında. Bır balerinin en çok gelişebileceği yıllarda. Bütün arkadaşlan gibi sanatçının varlık nedeni gösteriye çok az çıkabilmenın mutsuzluğunu yaşıyor. Yeterli prova, uygun çalışma koşullan ve ortammın bulunmaması nedeni ile körelmekten kaygı duyuyor. Birçok arkadaşı gibi kadro sırası bekliyor. atmış özel sektör, büyük şirketler, ba- leye yönelik hiçbir örgütlenmenin içi- ne girmemişler. Bale sanatçısı için tek iş kapısı devlet. Okullanmız devamlı mezun veriyor. Devletin ise sadece 4 büyük kentımizde bale bölümü ve sı- nırlı kadrolan var. Eskilerin emekli ol- masını ve kadrolann açılmasını bekle- mek gerekiyor. Bu arada çok isteyen- leri, benim gibi bir süre gönüllü ücret- siz, sonra da katıldıklan prova ve gös- teri ile bağlı biryövmiye ücreti ile ça- hştınyorlar. Tabii sorunlanmız bunun- la da bitmiyor. Çok az sayıda gösteriye çıkabiliyo- ruz. Gösteriye çıkmayan. alkış alma- yan bale sanatçısı nasıl gelişir? Kendi- ni nasıl moral olarak ayakta tutabilir? Düşünün ki Istanbul kadrosunda 40 kadan gösteriye çıkmaya hazır konum- da lOOkişiyi bulan bir kadro var. Sah- ne olmadığı için ayda ortalama 2 gös- ten yapılıyor. -Başka ülkelerde, bak sanatçısının sahneye çıkması. gösteri yapabilmesi- nin ölçüsü var mı? Ayça İnal- Ne kadar çok çıkabilirse- niz, o kadar çok gelişırve sanatçı olur- sunuz. Bir bale sanatçısının her gün ortalama 8 saat yapmak zorunda oldu- ğu disiplinli çalışma, provalar, sadece kondisyonunuzu korumanız içindir. Gelışme, motivasyon, tamamen sah- neye çıkma ile bağlantılıdır. Bunun da bir asgari ölçüsü, sının yokrur. Ne ka- dar ıyi sanatçı olursanız, o kadar çok çıkabılir, ne kadarçok çıkarsanız o ka- dar iyi sanatçı olabilirsiniz. Ama biz- de en büyük basan ile gösteriye çıka- bilme olanağmız ayda 1-2'yi geçemi- yor. Bunun her gün, hatta birden fazla olabildıği ülkeler ve ortamlar da var. -Bu tabloda gelecek için ne düşünü- yorsunuz? Ayça İnal- Karamsar bir tablo çız- mek, sadece yakınmayı hiç isternez- dim. Ancak umutlu olabilmek için bir ışık göremiyorum. Bu koşullarda ge- lişmek şöyle dursun, körelmekten, ge- rilemekten kaygılanıyorum. Sadece gösteri yapacak sah- nelerin, olanağın ye- tersizliği değil ki so- run olan. Ailesınin desteği olmadan geçi- nemiyen arkadaşlan- mız, bulabilirlerse za- man zaman reklamla- ra, dans şovlara çık- mak zorunda kalıyor- lar. Bale santçısına, sa- natına değer verilme- mesi her şeyimize yansıyor. Kötü sahne- lerde prova yapmak, gösteriye çıkmak ne- deni ile soğuktan, uy- gunsuz koşullardan hastalanan. sakatlanan arkadaşlanmız oluyor. Bize bale ayakkabıla- nmız bile çok görülü- yor. Prova için bile sahne bulamadığı- mızdan, çalışma saatleri ve yerleri dur- madan değişebiliyor. Halka balenin sevdirilmesı için hiçbir şey yapılmı- yor. Gösterilerimizin doğru dürüst bir duyurusu bile olmuyor. Üstelik pek çok ortamda kötü bir mesleğin sahi- biymişız gibi davTanışlara. değerlen- dirmelere hedef oluyoruz. Ben ülkemde kalmak, ülkemde bale sanatımı uygulamak, sanatımda geliş- mek istiyorum. Ancak bunu başarabilecek miyim? Doğrusu ken- dime güvenim çoİc olduğu halde. bun- dan pek emin olamıyorum. (1), Şamanyolu AŞ: Fas (1), Sema Eğitim Hizmetleri AŞ: Ukrayna (1), Slim AŞ: Özbekistan (20), Gülistan Eğitim Yayın ve Ticaret LŞ: Amavutluk (2), Başkent Eğitim Yayın ve Ticaret LŞ: Türkmenistan (14), Fezalar Eğitim LŞ: Kuzey Irak (1), İslam ve Milli Kültüre Hizmet Vakfı: Romanya (2), Türk Dünyası Araştırmalan Vakfı: Azerbaycan (3), Tataristan (6), Kazakistan (5), Kırgızistan (1), Çuvaşistan (1), Asr Ticaret: Ukrayna (1). Türkiye'deki okuliara denklik Raporda, şirket temsilcilerinin önerilerine de yer verildi. Bu öneriler Şöyle: - Fizik, kûnya ve dil laboratuvan kurulması desteklenmeü. - Öğretmenlerin stajyerlikleri Milli Eğitim Bakanlığı'nca kaldınlmalı ve öğretmenlerin yurtdışındaki görev süreleri Türkiye'dekı hizmetlerine eklenmeli ve konut fonundan muaf tutulmalı. - Kaliteli ve tecrübeli öğretmen gereksûıimi nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışan görev lüer, istifa etmeden yurtdışına gıdebümeli ve izinli sayıİmalı. Okullardaki görevliierin askerlikleri tecii edilmeü. - Öğrencılerin Türkiye'de üniversite sınavına girebilmeleri için diplomalannın denklıği Milli Eğitim Bakanlığı'nca kabul edilmelı. - Devlet. kendi öğretmenterine ödediği kadar vakıf öğretmenlerine de maaş ödemeii ve yol masraflan karşılamnalı. - Bu ülkelere aşmya kaçmadan Islamiyet götürülmeli. - Türkiye'deki okullarla Türk cumhuriyetlerindeki okullar arasında öğretim programlannda biriik sağlanmaİL Bazı şirketlerin okullannda "Inkılap Tarihi ve Atatürkçülük" derslerinin okutulması için Milli Eğitim Bakanlığf nın aracı olmasını istemesi ise "okul denkliğinin kazamlması için bir yem" olarak yorumlandı. Irkçüıkyerine Turancıhk Raporda, Türk Dünyası Araştırmalan Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan' ın görüşlerine de yer verildi. Yazgan, Türk dünyasının sıcak savaşlara hazır olması gerektiğini belirterek, şu görüşlen savundu: "Türkiye'den Türkistan'a ulaşmak için ya Ennenistan delinecek ya da 26 milyon Türk'ün bulunduğu İran çatlatılacaktır. Ama mutlaka Hazar'a ulaşılacakar. Bu amacın i>i büinmesi ve devletten çok şey beklenmeyerek yapabUeceğûnizi yapmanuz gerekiyor." Yazgan, Türk soyunun kanında ırkçılık olmadığını, kendisinin "Turana" olduğunu belirterek, "Ölünceye kadar da Turancı olacağım. Haval etmeden hiçbir şey gerçekleşemez. Türkler kendi adlannı ko\acakiaru kendi okullannda okuyacaklar" dedi. Tûrkçeye yeni metot Yazgan, raporda belirtilen görüşlerinde aynca, Türk ve Türkçenin mevcut kitaplarla ögretilemeyeceğini de savunarak, alfabelerin hiçbirisinin Türk alfabesi olmadığını kaydetti. Yazgan, "Türkter; alfabe 0e bölündü, yine alfabe ile birleşecek. Alfabe; 29 harfden otuşuyor. Harflerde değişiklik vapıiamaz, ama mevcutlann üzerine çizgi, nokta gibi ekler konularak kulianılabilir" dedi. Çevrecilere göre, YÖK'ün bilim adamlan siyasilerin fermanma uydular Gökova raponı ısmarlamaASUMAN ABACIOĞLU tZMİR - Gökova Termik Santralf nın çalışmasına dayanak yapılan raporu ha- zırlayan bilim kurulu, çevrecilerin şim- şeklerini üzerine çekti. Öysa kurulu oluş- turan bilim adamlan santralın yer seçi- mine, daha yapım aşamasına gelmeden önce karşı çıkrruşlardı. Ancak o zaman görüşlerine başvurulmayan bilim adam- lanndan şimdi politikacılara kalkan ol- ması istendi. Santralı çalıştırmaya çok- tan karar vermiş olan siyasi çe\Teler, bu yetki ve sorumluluğu tek başlanna üst- lenmek yerine bilim adamlannın hazır- ladığı raporun arkasına sığınmayı seçti- ler. Çevreciler, başta Gökova Sürekli Ey- lem Kurulu ve SOS Akdeniz Bürosu üyeleri olmak üzere, YÖK'ün atamasıy- la oluşturulan bilim kurulunun raporunu "padişah fermanı, uydurma, ısmarlama, bilim dışı" diye nitelendirdiler. Bir anda tepkiler bilim kurulu üyelennde odak- laştı. Dön bakanlığın talimatıyla bilim kurulu üyeleri. Gökova'yı yok edecek santralın çalıştınlması sorumluluğuna •Başlangıçta santralın yer seçimine karşı çıkan ancak o zaman görüşlerine başvurulmayan bilim adamlan, siyasilere kalkan oluşturdu. Santralı çalıştırmaya çoktan karar vermiş olan siyasi çevreler. sorumluluğu üstlenmek yerine raporun arkasına sığındılar. "gönüllü olarak" ortak edildiler. Bilim kurulunu oluşturan Dokuz Ey- lül, Orta Doğu, Hacettepe ve Zonguldak Karaelmas üniversitelerinden dokuz öğ- retim üyesi, bu tepkilerle karşılaşacakla- nnı büyük olasılıkJa en başından biliyor- lardı. Prf.Uslu'yatepki ~ Bilim kurulu üyelerinin arasından özellikle DEÜ Denız Bilimleri ve Tekno- lojisi Enstitüsü Başkanı Prof.Dr. Orhan Uslu, geçmişte bu tür yatınmlara onay vermesiyle tanınıyor ve çevrecilerin ka- ra listesinde yeralıyordu. Prof.Dr. Uslu, Aliağa Termik Santralı'nın, Küçükdere ve Bergama'da altın işletmelerinin, Kör- fez çamurunun Urla'ya dökülmesinin çevreye bir zaran olmayacağı yönünde- ki raporlanndan sonra Gökova santralı için de onay verince, dikkatleri üzenne çekti. Oysa Prof.Dr. Uslu, Gökova sant- ralının ilk planlama aşamasında yer se- çimine en çok karşı çıkanlardan biriydi. Prof.Dr. Uslu'nun, altın madenciliği şirketlerinin istemı doğrultusunda ÇED raporlan hazırladığı, bu raporlannda kul- landığı uluslararası değerleri saptırdığı, hatta bir bilim kurulu önüne çıkanlarak yargılanması gerektiği savunuldu, kör- fez çamurunun Urla'ya dökülmesi ko- nusunda birbirine taban tabana zıt iki ra- por hazırladığı bildirildi. Prof.Dr. Uslu ise o dönemde yaptığı açıklamalarda, "İstemezük deyip kahraman olmak ko- lay, ancak biz bilim gözlüğüyle bakıp bu- nun olabilirliğinL çözümlerini anlatmaya çalışıyoruz. Oyle olunca da bütün suçla- maJara göğusgermek zorunda kalıyoruz. Ama ben bundan memnunum.çünkü bi- lim adamı sorumluluğu taştyorum" di- yordu. "Gökova santralı çalıştınlsın" diyen bilim kurulunun hazırladığı rapor, sant- ral kurulmadan önce ÇED incelemesinin yapılmadığını vurguluyor. Raporda, "Santralla ilgili olarak geçen yıliar içeri- sinde giderek büyüyen tartışmalı ortam ve bugün yaşanan belirsizlikler. tesisin ya- tınm karan verUmeden önce yapüması gereken ÇED çalışmalannın yer seçimi aşamasında elealuunamasından kaynak- lanmaktadır" deniyor. Bilim kurulu üyeleri, açıkça, "Madem bu santralı kurdunuz.bari çok sıkıönJem- ier alınmasj koşuiuyla çauştmn" diyordu. Ancak, rapordan da anlaşıldığı gibi, sant- ral bir yıl süreyle deneme amacıyla de- sülfürizasyon ünitesi kurulmadan, za- man zaman üç ünite birlikte çalıştınla- cak. Desülfürizasyon ünitesınin kurul- masının ise en az üç yıl alacağı göz önün- de bulundurulursa bu. santralın "hiçbir konıyucu önlem olmadan" çalışması ve Gökova'nın yok olması anlamına geli- yor. Bilim kurulu, "Bu ülke, 40 trilyonu bo$a harcavacak kadar zengin değil" der- ken, Gökova'ya kaç para değer biçiyor- du?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle