28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3ŞUBAT 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ Otomotivciler süreclen vazgeçti • İSTANBUL(ANKA)- Otomotiv sektörii gümrük birliğinde geçiş süresı istemekten gönülsüz de olsa vazgeçti. OSD Başkanı AH Ihsan tlkbahar, sektörün kamuoyunda yük gıbi gözükmesini istemediklerini, ancak ayakta kalabılrnesi ve kendisini emniyete alması için AB dışındaki ülkelere sırurlama getirilmesi görüşünü savunur hale geldiklerini bildirdı. Nadir'e kefalet desteği • LONDRA (AA)- tşadamı Asil Nadir'in tutukluluk halinin kaldınlması için 1 milyon sterlin ile kefil olan işadamı Ramadan Güney'in, kefalet borcunun olmadığına karar verildi. Bugün sonuçlanan temyiz duruşmasmda ise yargıçlar, 1 'e karşı 2 oyla "Güney'in kefalet sorumluluğunun olmadığına" karar verdiler. Türk işadamtannın ticari çıkanması • İSTANBUL(AA)-Türk işadamlan. 5-19 mart tarihleri arasında Orta Amerika ülkeleri Meksika. Guatemala, El Salvador ve Panama'ya, ticari çıkanna yapmaya hazırlanıyor. ÎTO Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu, İTO ve Türkiye'nin Meksika Büyükelçiliği'nin işbirliğiyle cumhuriyet tarihinde ilk defa bir Türk işadamlan heyetinin, Orta Amerika'yı ziyaret edeceğini bıldırdi. Konya Şeker, kooperatife satddı • ANKARA (ANKA)- Konya Şeker Fabrikası'ndaki yüzde 24 kamu hissesi, 400 mılyar liraya Konya. Akşehir, Ilgın ve Ereğli pancar ekicileri kooperatiflerine satıldı. Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun karan Resmi Gazetede yayımlandı.Pancar ekici kooperatifleri 24 milyar lira nominal değerdeki hisseler için sözleşme tarihinde peşinat olarak 60 ftıilyar lira ödeyecek. ECİD yönetbnimte değişikliklep • Ekonomi Servisi - Elektronik Cihazlar lmalatçılan Derneği (ECİD) Başkanhğı'na, Profilo Holding yöneticisi Ferzat Kuçhani getirildi. Önceki Başkan Lütfı Yenel'in, Vestel'deki görevinden aynlması nedeniyle dernek başkanlıgı ve üyeliğinden de istifa ettiği belirtildi. Birliklerin işlevlerini azaltmaya çalışan Başbakan Çiller bir yandan da yenilerini açtınyor Bir karadelik de GAP'atZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Hükümet, bir yandan tarım satış kooperatiflerince oluşturulan birliklerin işlevleri- ni azaltırken bir yandan da yeni birlikler açmaya çalışıyor. Gü- neydoğu "da GAP"ın devreye girmesıyle bölgedeki birliklerin yetmeyeceği görüşünün ağırlık kazanması üzerine Başbakan Tansu Çiller, Çukobirlik'in ön- derliğinde GAP Birlik'in kurul- ması için çalışmalann başlatıl- masını istedi. Çiller'in 5 karadelikten biri olarak değerlendirdiği birliklere bir "kardeş" daha geliyor. Şu anda 13 birliğe bağlı bölgelerde 415 kooperatif bulunuyor. Bu birlikler, 750 bin üretici ortağı ve 30 bın çalışanıyla tanm sek- törüne çeşitli hizmetler veriyor. Bu birliklerin; yüzlerce çeşit yan mamül ve mamül üreten tanmsal sanayı tesisleri ile yıl- da yaklaşık 300 milyon dolarlık ihracat potansiyelı bulunuyor. Birlik genel müdürlerinin or- tak deklarasyonunda GAP Bir- liği'ne ihtiyaç duyulduğu belir- tildi. Ortak açıklamada. "Yakın gekcekte ûlkemiz tanmsal üre- timinin bfiyûk ölçüde artışını sağlayacak olan Güneydoğu Anadolu Projesi'nin tümüyle •Güneydoğu"da GAP'ın devreye girmesiyle bölgedeki birliklerin yetmeyeceği görüşünün ağırlık kazanması üzerine Başbakan Tansu Çiller, Çukobirlik önderliğinde GAP Birlik'in kuruîması için çalışılmalann başlatılmasım istedi. hayata gecirilmesi halinde böi- gede üretilen üriinün değerien- dirilmesi amacıyla en kısa za- manda balen bölgede faaliyet gösteren tanm satış kooperatif- lerinin katılımıyla GAP-Birlik adında bir birliğin kunümasuu gerekli görmekteyiz" görüşüne de yer verildi. Çukobirlik Genel Müdürü Mustafa Gökçedağ, GAP'la birlikte bölgede pamuk üretiminin büyük ölçüde arta- cağını söyledi. "Birtiğiınize bağlı 17 koope- ratif bölgede faaliyetfcr göster- mektedir. Biz burada kütlû pa- muk üreticikrine hizmet sağla- maya çahşmaktayız. Ancak, çok geniş bir saha içerisinde yer alan bu bölgedeki kooperatifleri hizmetin gerektiği şekilde ve ekonomik olarak verilmesi, gi- derek ağırlaşan ekonomik ko- şullar nedeniyle pek mümkün olamamaktadır" dıyen Gökçe- dağ sözlerinı şöyle sürdürdü: "GAP ile bölgede meydana gelecek firetim artışlan göz 5- nünde tutularak başta küdü pa- muk üreticileri olmak üzere, Antepnstığı. yağh tohum ve di- ğer tanmsal ürün üneticüerinin. mevcut tanm saüş, kooperatifle- rinin ekonomik ve yapısal dunı- mu güçlendirilerek tek bir birlik haline dönüştürülmek veya sa- nayiye da>alı tarım ürünleri olan kütlü pamuk ve vağlı to- humlar ürericilerinin, kurula- cak yeni bir tanm satış koope- ratifleri birliği çatısı altında top- lannıak suretivle yeniden >apn landırılmaları gerekmektedir. Gerek bölgede faaliyette bulu- nan tanm satış kooperatifleri bûiiklerinin güçlendirilmek su- retivle tek bir birlik haline dö- nüştüriilmesi. gerekse bölgede, örneğüı GAP Birlik adı altında yeni bir tanm saüş kooperatifle- ri birliğinin oluşrurulması, böl- gedeki kooperatifleşmeyi çoğal- tacak, aynca artacak gelişimin doğal bir sonucu olarak, bölgeye ekonomik yönden ve istihdam »çısından katkı sağlayacakbr." Çiller- Hem azalüyor hem de yeni birlikler açıyor. Üreticiler, artan KDV oranlannı şimdilik fiyatlara yansıtmayacaklannı dile getirdiler Müjde: Sigaraya vergi zammı yok HÜLYAGENÇ Sigara tiryakılenne müjde. Tütün ve tütün mamullenne uy- gulanan ek vergi, sigara fıyatla- nna şimdilik yansımıyor. Tütün mamullerinden alınan ek KDV'nin arttınlması ve ithal sigaralarda yeni uygulanmaya başlanacak olan ek KDV'nin zam söylentilerinı de beraberin- de getirmesine karşın, üreticiler "sigara fnatlannı şimdilik ar- rjrma\acaklannı" belırtiyorlar. Önceki gün bütçe gelirlerini arttırmak amacıyla vergi, do- laylı vergi ve fon oranlannı yükselten Bakanlar Kurulu ka- Soförler zammı az buldu Ulaşım ücretlerine yapılan zamlar, şofor dernek ve esnaf odalan tarafından yeterli bulunmadı. Yetkililer, 1 ocaktan itibaren taksi ve dolmuş ücretlerine yapılan yüzde 50'lik zamla birlikte minibüs ücretlerinde yaşanılan yüzde 50-60 oranındaki artışın, 1 yıl içinde petrol ürünlerine yapılan yüzde 210luk zam karşısında eridiğini kaydettiler. 12 nısan tarihinden itibaren ulaşım ücretlerine zam yapılmadığını hatırlatan Istanbul Şofbrler ve Ötomobiicıler Derneği Genel Sekreteri Ergün Öcal, yapılan yüzde 50'lik artışm 9 ay içinde petrol ürünlerine yapılan zam karşısında eridiğini belirtti. ranyla birlikte. tütün mamulle- rine uygulanan ek vergi ithalat- ta yüzde 0'dan 20'ye, yerli ürünlerde yüzde 80'den 90'a çı- kanldı. Bakanlar Kurulu tara- fından alınan kararın Avrupa Birliği'ne olan yükümlülükler çerçevesınde 1 Ocak 1995'ten itibaren sigara ithalatında güm- rük vergisi oranının indirilmesi nedeniyle, yerli ve yabancı si- garalar üzerinde oluşan vergi yükü eşitsizliğini gidermek amacıyla almdığı bildirilmişti. Bütün ürünlerine 15 Aralık 1994 tarihinde zam yapan R.J. Reynolds yetkililerinden alınan bilgiye göre, şu anda yeni bir zammın söz konusu olmadığı vurgulanıyor. Bütçe açıklannı kapatmak isteyen hükümetin tütünden alınan ek KDV'yi art- tıracağını daha önceden bildik- lerini söyleyen R.J. Reynolds yetkilileri, aralık ayında yapılan zamda bunun göz önünde bu- lundurulduğuna dıkkat çektiler. Yetkililer, ek KDV oranının art- tınlmasından şu anda etkilen- mediklenni bıldirdiler.. Tekel yetkilileri, bunların gerçeği yansıtmadığını, Te- kel'ın zam hazırlığı içensınde bulunmadığını açıkladılar. Te- kel 2000'ın 35 bin liradan satıl- maya devam edeceğini açıkla- yan yetkililer, diğer ürün grup- lannda da fiyat değişikliği ya- pılmayacağını belirttiler. Kardemir'de pazarlık daha yeni başlıyor ANKARA (ANKA) - Kardemir AŞtte çalışanlann temsilcisi olarak yönetim kurulu üyeliğine getirilen DYP Zonguldak eski Milletvekili. Erdemır eski Yönetim Kurulu Başkanı Tevfîk Ertüzün. Özelleştirme Idaresi Başkanlıgı (OtB) ile imzalanan protokolün 'muğlak' olduğunu, Karabük Demır Çelik Işletmeleri AŞ ile Kardemir AŞ arasında sürdürülecek görüşmelerle protokolün 'somutlaştınlacağını' belirtti. Ertüzün, "Kardemir'de pazarlık süreci Ertüzün, komiteye seçfldi yeni başlıyor" diye konuştu. Tevfık Ertüzün, Türkıye'de ilk kez denenecek Kardemir AŞ modelinde başlangıç noktasında başanyı görmek gerektiğine işaret etti. tşi tesadüflere bırakmamak gerektiğine dikkat çeken Ertüzün, Kardemir AŞ'nin bir rekabet piyasasma gireceğini, rakipleri olacağını ve bu nedenle başlangıçta "geride olmamasr gerektiğini kaydetti. Ertüzün, "Kardemir'in rchabilitasyon sürecinde de\kt de bulunmalıdır. Deviet elini ayağmı hemen Kardemir'den çekmemelidir. Çünkü Kardemir'i bu hale getiren devlettir" dedi. Ertüzün, "•Kardemir'in yaşaması lazım. Ama yaşayan, yenflenmiş şekflde n dedi. ASO: Kapatılsın ANKARA (ANKA) - Ankara Sanayi Odası (ASO). Karabük Demir Çelik tşletmeleri için veri- lecek en doğru kararın "kapatma'" olduğunu be- lirterek "işçileri kandırı- yorlar" yorumunu yaptı. ASO, Hak-lş'in işletmeyı almaİcla "olmayacak duaya amin dedigini" ıfade ettı. Aso Medya'da yer alan yorum yazısında Karabük için "kara bir tablonun" çizildi. Yazıda, işletmenin teknolojik olarak yenilenip uzun demir veya paslan- maz çelik üretebilmesinin çok zor olduğu, ihracat şansının hemen hemen iç olmadığı, işçi fazlasının bulunduğu, işçilerinin Tür- kiye standartlannın üzerin- de ücret aldığı belirtildi. YORUM ozrm AKGUÇ Çöziim Üretmek Çiller hükümeti, çeşitli yönlerden, ekonomik, toplum- sal, politik açılardan eleştiriliyor. Hemen hemen her ke- simden tepkiler yükseliyor. Gelecek için çizilen pembe tablolara inananlann sayısı çok az. Çoğumuz, bırakınız iyiye gitmeyi, aydınlanmayı, daha da karanlığ^ gör nül- menin kaygısını taşıyor. Eleştiriler haklıdır. Çiller hükü- metinin, tüm gösterıye karşın, somut başanlar sağlaya- madığı ortadadır. Türkiye, hemen her alanda cumhuri- yet tarihinin en ağır bunalımını yaşıyor. Beceri eksikliği. tutarsızlık, kişisel gösteri, bencillik, ülke yikai ya tas. altında çıkar kollama, tüm bunlar da doğrudur. Ancak eleştirilerin haklı ofması, bazı doğrulann yczılrrası, öy- lenmesi ne yazık ki çözüm getirmiyor. Türkiye'nin çö- zümlere gereksinimi var. Türkiye, ekonomik bunalımdan nasıl çıkacak? Her gün kabaran yakında katrilyonla ifade edilecek, yalnız faizi vergi gelirlerinin önemli bir bölümünü yutan iç borç sorunu nasıl çözülecek? Ekonomiden önemli kaynak çıkışı olmadan dış borç sorununa çözüm için neler öneriliyor? Türkiye, kalkınma sürecine nasıl yeniden gi- recek, üretken yatırımlar hangi kaynakla arttırılabile- cek? Yakınılan gelir dağılımı hangi önlemlerle düzeltile- cek? Demokrasi, tüm kurum ve kurallan ile nasıl yerieş- tirilecek? Güneydoğu için somut olarak ne öneriliyor? Kuzey Kıbns için tutum ne olmalı? Toplumsal banş için öneriler neler? Kamu yönetimi, ister yerel ister merkezi, etkinliğe, dürüst görev anlayışına nasıl kavuşturulacak? Bu ve benzeri sorulann ortada somut yanıtı yoktur. So- mut politika önerilerinden çok, lafazanlık, özelleştirme, adil düzen, serbest pazar ekonomisine geçiş gibi ya- nıltmacalar (safsata) var. Bu sloganlar sorunlan nasıl çözecek? Ortada kandırmacaya yönelik genellemeler- den, cilalı, boş laflardan öte, somut bir bilgi ve öneri yok. Affedersiniz, toplumun büyük bir bölümünü aptal yerine koyarak, bön (safderun) sayarak politıka yapıl- maz, yayın yapılmaz. Bunlar etik (ahlak) kurallanna uy- gun düşmez. Halkı ayartılarla kandırmaya çalı^mak dü- rüstlüğe, çokça sözü edilen temiz ellere sahip olmaya ters düşer. Bazı öneriler, yakınmalar, ilk bakışta haklı ve yerinde görülebilir. Ancak bunların etkilerini uzun süreli olarak düşünmek gerekir. Nasıl satranç oyununda yalnız gele- cek hamleyi değil, en azından birkaç hamle ilerisini görmek gerekiyorsa politikada da yapılan oneı ıleroc de ileriyi, uzun süreli görmek gerekir. Türkiye'de bugün, ruhsal veya ussal s.oru;.u o. na yan, terörden kişisel veya politik bir çıkar ummayan herkes, insanlann birbirini öldürmesine, trilyonlann sila- ha harcanmasına karşıdır. "Gençler ölmesin, trilyonlar vumşma için harcanmasın, yaşam hakkı en temel hak- tır, bu hak korunsun" dilekleri doğrudur. Ancak bugün- kü ortamda bu haklı dilekler nasıl gerçekleştirilecektir? Siyasal çözüm önerenler, barışçı önlemlerle çözülsün diyenler, açıkça somut önerilerini ortaya koysunlar. Bu konudaki korkumuz odur ki, kısa sürede barışçı, insancıl gibi, haklı gibi görünen öneriler, dilekler, gele- cekte daha büyük boyutlu kan akmasına, kaynakların boşa gitmesine (heder olmasına) neden olur. Daha açık söyleyelim: ABD'nin veya kapitalist ülkelerin güdümün- de, Irak, Iran ve Türkiye arasına sıkıştırılmış bir Kürt devleti, uzun sürede çok daha fazla kan dökülmesine. binlerin değil betki yüz binlerin ölümüne yol açar. İnsan- cıl gözükmekle beraber, insan hakları koruyuculuğu yaftası altında, bırakın Ortadoğu'da, dünyanın her ye- rinde kan dökmeyi kışkırtan emperyalist güçlerin çıkar- lan için yapamayacaklan kötülük yoktur. Kan dökmek kötüdür, silaha trilyonlar harcamak kö- tüdür; bunlar doğrudur. Ancak gelecekte gsrçek bir ba- rış sağlanacaksa insanlar özgür ve gönençli yaşaya- caklarsa doğrudur. Türkiye, Kıbns'ta ödün versin, Türkiye Güneydoğu sorununa siyasal coğrafyayı değiştirerek çözüm getir- sin? Bunlar uzun sürede bölgeye banş mı getirir, gö- nenç mi sağlar? Yoksa daha büyük tehlikelere (badire- lere), daha büyük sorunlara mı yol açar? Türkiye'nin, her konuda somut, akılcı, uzun süreli çö- züm önerilerine ve kandırmacaya kaçmadın, ^azı av- ramlann ardına sığınmadan, bunlann açıkça tartışılma- sına gereksinimi vardır. Zavallı vatandaşı iyi tanıyalım D övize endeksli konut kredisi kullananları ılgilendiren yasa teklifinin akıbeti gelecek hafta belli olacak. Emlak Bankası yöneticilerinin de katılımıyla Hazıne'de düzenlenecek bir toplantıda konu tartışılacak. Bu tartışmanın sonucuna göre, hükümetin yasa teklifi ile ilgili görüşü şekillenecek. Hazırlayacıları arasında Emlak Bankası'ndan kredi kullanan milletvekillerinin de bulunduğu teklife karşı, herkes çeşitli çelişkiler yaşıyor. Kolay değil, "zavallı vatandaşlann kaderi" söz konusu. "7994 mart ayında dolar40 bin liraya fırlamıştır. Bu durumda bu zavallı vatandaşlanmız taksitlerini ödeyemez duruma düşmüşlerdir" Yasa teklifinin gerekçesinde böyle deniliyor. Buyüzden ilgili ve yetkili düzeyinde pek çok kişi "zavallı vatandaşlan" karşısına almaktan çekiniyor. Ancak evıni, arabasını satma pahasına borcunu kapatan, hatta bccunu ödemekte acele edip bankanın sağladıklan koaylıklardan bile yararianamayan "dürüst zavallı vatandaşlan" kimse düşünmüyor. Teklif, aynen tasarıya ve de yasaya dcoüşürse, Emlak Bankası'ndan dövize endeksli kredi kullananlann borçları, krediyi aldıkları günkü kurdan Türk Lirası'na çevnlecek. Bir deviet bankası olan Emlakbaıfk'ın, oluşacak kur farkından dolayı uğrayacağı za-ar da' 'görev zaran" olarak kabul edlecek. Ve 20 trilyon liraya ulaşacağı hesaplanan bu zarar, dar gelirli kitleleri deviet güvencesinde konut sahibi yapma gcrevini üstlenen Toplu Konut Fonu'ndan karşılanacak. Pes doğrusu! Yssa teKİifini veren milletvekilleri olaylardan o denli habersiz ya da fırsatçılığı o kadar huy edinmişler ki, Toplu Kcnut Fonu'nun bu zaran karşılayabilecek ka/naklannın hükümet tarafından bütçeye akanldığını gözden kaçırmışlar. Dcvize endeksli konut kredisi kullanıp, dcviz krizinden sonra ödeme güçlüğüne düşenlere, sosyal deviet anlayışıyla maliyeti devletin kesesinden karşılanacak bir kolaylık sağlanırken, "zavallı vatandaş" ayrımını iyi yapmak gerekir. Zavallı vatandaş, Ataköy'de lüks evler ya da ikinci, üçüncü konutu satınalmak için o ?ünün koşullanna güvenip bir kerede 60- 0 bin dolar kredi alanlar değildir. Zavallı vatandaş. "küçük memur" olan banka ekspertizini ayarlayıp, satın alacağı evin değerinin üzerinde kredi alan. sonra da bu paraları ticari işlerinde kullanan esnaf-tüccar değildir. Zavallı vatandaş, maaşlarına zam üstüne zam yapıp, devletin olanaklannı sonuna kadar kullanan milletvekillerimiz hiç değildir. Bu koşullarda, bir "konut" sahibi olmaktan başka gaye taşımayan, o günkü maaşı ile taksidini ödeyebildiği halde, döviz krizinden sonra çıkmaza giren işçi, memur, emekliden oluşan sabit ve dar geliriiler, belli limitler içiode kullandıklan krediler için, "zavallı vatandaş" kapsamında değerlendirilebilir. Ancak onlar için bile, 2-3 yıl öncesinin kurlan üzerinden işlem yapmak, Türkiye'nin ekonomik koşullanyla bağdaşmaz. Dövize endeksli kredi kullanırken belli bir kur artışını göze alan bu kesim için yapılacak en doğru ve adil kolaylık, borçlannı döviz krizinin beklenmeyen sonuçlanndan anndırmaktır. Zaten namusuyla borcunu ödemeye çalışan bu kesimin beklentisi dövizdeki aşırı artışlardan kurtulmak ya da vadeyi uzatarak borcu ödeyebilecek süre kazanmaktan öteye geçmemektedir. Gerçek "zavallı vatandaş"\n, gerek Emlak Bankası, gerek diğer özel bankalardan kullandıklan krediler için, ortaya çıkan bu haklı beklentilerine, "olağanüstü koşullar"\ göz önüne alarak devletin yargı organlan yanıt verebilmeliydi. Iş yasama ve yürütmeye kalınca, yine "politik" unsurlar devreye girdi. "Zavallı vatandaş" tanımının ardına saklanıp, onların sırtından milyarlık vurgun vurmaya ve bunun faturasını yine devlete ödettirmeye kalkışanları, önce gerçek "zavallı vatandaşlar" lanetlemelidir.H Financial Times'a göre, yatınmcılar, yeni pazar için belli rakamlan dikkate almak zorunda Uluslararası yaünmcılar tedirgbıljk yaşıyor Ekonomi Servisi- Yeni pa- zarlara yatınm yapılması ge- rektiğini hararetle savunanlar, Meksika krizinin patlak verrne- sinden sonra, seçımlerinde da- ha özenli davranmaya başladı- lar. Konuyla ilgili olarak Finan- cial Times gazetesinde yer alan bir yorumda, ülkelerin kimi ekonomik göstergelerinin yatı- rımcı için rehber olabileceği ileri sürüldü. Yorumda yatınmcılann göz önüne alması gereken temel göstergeler tablolarla ortaya konulurken buradaki rakamlar incelendiğınde ıse yatınmcıla- nn güveninin kaybolması duru- munda ülkenin ne kadar yara alacağı, böylesi bir darbeye da- yanacak kadar kaynağının olup olmadığı ortaya konuldu. Tabloya göre Türkiye, yatı- nmcının adımlannı dikkatli at- ması gereken bir ülke. Öncelik- le. bütün dünyanın büyüme yö- neliminde olduğu bir dönemde. büyüme hızı eksi beşlerde sey- rediyor. Eksi beş büyüme ora- nıyla Türkiye, Venezüella'yı da geçerek tablonun en altında yer alıyor. Enflasyon oranı açısın- dan, gelişmekte olan öteki ül- kelerle arasını hayli açmış du- rumda bulunan Türkiye, aynı zamanda GSYH'ye oranla en fazla dış borcu olan ülke. An- cak. 1994 yılında ihracatın yüksek düzeyde seyretmesi sa- yesinde, toplam dış borcun ih- racata oranında, bıraz daha or- talarda yer aldığı dikkat çeki- yor. Cari işlemler açığınm koke- ninde ıç tasarruflann, iç talebe göre daha düşük olmasının yat- tığı belirtilen yorumda, yabancı sermaye, aşın tüketımi fınanse etmek için kullanılmaya başla- ması endişe yaratan bir durum olarak göstenliyor. Bütçe açığı da sermayenin, hükümetin aşın harcamalan için kullanıp kulla- nılmadığının göstergesi olduğu belirtilen yorumda şu görüşlere yer verıliyor: "Ancak, hükü- mederin açıkladığı bütçe açığı EKO ÖOEMRER DENGESİ GSYH'ye oranla cari işlemler dengesi (1994)/%) GSYH'ye oranla direkt yabancı yatınm (1993w7)/%) Rezervler(1994) NOIV/ll Meksika -8.0 1.47 0.7 Arjantiı •3.5 2.51 5.2 K SAĞLI BrezHya -0.4 0.15 9.1 Şili -2.9 2.00 8.0 Çin 0.5 6.59 4.2 K KONTROLÜ Macaris. -9.4 6.36 5.0 Endonez. -2.6 1.47 4.3 Filipin. •5.9 1.38 2.8 G.Airika •0.7 0.7 G.Kore •0.7 0.16 2.3 Taylaıd •5.4 1.97 5.5 Türkiye 3.2 0.52 3.1 •i Venezu. 5.6 0.64 6.5 BORÇ DURUMU GSYH'ye oranla toplam dış borç (1994))/%) ihracata oranla toplam dış borç (1994))/%) Toplam dış borca oranla bsavadeli dış borç (1994) 46 230.5 38.0 31 416.2 11.7 26 314.4 23.6 43 150.2 19.3 25 87.3 28.3 67 255.2 11.0 65 229.7 22.4 67 184.7 18.9 24 97.0 27.0 16 53.9 33.4 47 116.' 46.8 69 P'5.8 19.3 66 226 3 5.7 MAKRO-EKO GSYH'ye oranla bütçe dengesi (1994)) /%) Enilasyon oranı (% 1994) GSYH'ye oranla tasamrflar 1994 tanminleri;'1993))/%) GSYH'ye oranla yatınm (1994 tahminleri;* 1993)) |\) fteel GSYH büyüme dızı (% 1994) -0.3 7.0 16.7 28.2 3.2 0.1 3.8 13.8* 17.0* 5.8 -0.3 1.048 21.6 22.0 4.6 1.3 8.7 22.1* 27.2* 4.5 24.2 40.4* 41.7* 11.5 19.1 11.2 25.6 2.5 9.0 32.7 36.2 6.9 9.1 19.0 26.1 3.8 8.8 16.3 17.2 2.0 6.3 34.5* 34.6* 9.0 5.0 34.2* 43.9 8.5 106.2 20.4* 24.9* -5.0 -4.6 72.2 16.7* 23.1* •4.5 rakamlan her zaman güvenilir değOdir. Sözgeümi Meksika hü- kümetinin geçen yıl açıkladığı rakamlar, kamu bankalan tara- fından yapılan yüksek miktar- daki borçlanmayı gizliyordu. Yine de kriz büyük ölçüde özel sektöre dayanıyordu: Geçen yıl yabancı sermaye, kısa vadeli ya- tmmlan seçti. Yabancı sermaye- nin seçtiği yatınmlar. ülkelerin Meksika benzeri bir gelişme gösterip gösterme\eceğine işaret eden bir başka etkendir." Yorumda; döviz rezervlerı- nin, hükümetin, anı bir güven bunalımıyla başa çıkıp çıkama- yacağına işaret ettiğine dikkat çekiliyor. Yorumda şu görüşle- re yer veriliyor: "Rezervdeki düşüş ise daha iyi bir durumun göstergesidir. Çünkü, belirli bir andaki ra- kamlardansa, rakamlann genel seyri daha fazla önem taşır. Yine anahtar sayüabilecek kimi gös- tergelere ise ulaşmak çoğu za- man mümkün olmayabil.r. Söz- getimi Meksika'da, rezerv düze- yi ve iç piyasa<1a dnlaşan para ile ilgili bilgi eksikliği, devalüas- yon şokunu biraz daha kmşör- dı. Bir nokta dn istatistikı bilgi- lerin, ülkedeki siyasi riskler hakkı nda ipuru vrme1 eceji- dm"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle