Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 1995 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Okuma üstüne
MELİH CEVDET ANDAY
Y
enı Çağlar bızı kıtaba
boğdu, o>le kı hangı-
sını okuvacağımızı bı-
lemı>oruz Modalara
u>arak en çok hangı
kıtap satılıyorsa onu
alı>oruz en beğenıienı bız de begenı-
yoruz
Bır kıtap kurduolan, yaşamınıkıtap-
lar arasında tuketen \rjantinh vazar
Borges, w
Ortaçağ ne guzel çağdı, çun-
kü çokazkitaplan vardı" demek zorun-
cla kalmı^tır
Kant'ın kıtaplığında da çok az kıtap
varmış, koca fılosof doner doner her
yıl Homeros u, Shakespeare ı baştan
okurmuş
Oylesı daha guzel değıl mı° Hıçbır
kıtap bırokuyuşta bıtmez muzık gıbı-
dır kıtap herokunuştabızeyenıgoruş-
ler, yenıtatlarvenr
•
Gunumuzde okur kıtap seçmek ıçın
eleştırmenlenn yardımına gerekseme
duyuyor Ama eleştırmenler bellı bır
kıtap uzerınde bırleşmedıklen ıçın de
gene>aşkınadönü>or Demek okur, kı-
tap seçmeden once bır eleştırmen seç-
mek zorundadır. beğencıne guvendığı
bır eleştırmen
Pekı ama o eleştırmenıtı beğencı
nerden kaynaklanıyor0
Bunun yanıtını bulmak kolay değıl-
dır
I>ısı mı bız "eleştiri" kavramının
kaynağına gıdelım
Ingılızce eritkal eleştırmen. critkjuc-
eleştın anlamınagelıyor Fransızca cri-
tkjuceleştırel eleştırme, eleştırmen de-
mek Batı dıllenndekı bu sozcûkler. \ u-
nanca Kritikos sözcuğunden çıkmadır
Pekı okurlar eskıden ben mıeleştır-
mene gerekseme duvuyorlardı9
Hayır Kritikos sozcuğu ılk kez Is-
kendenyelı uç Yunan bılgını ıçın kulla-
nılmıştır Bu uç bılgının ustlendıklen
gorev ıse, Homeros'un destanlanna
sonradan katılmış olabılecek dızelerı
ayırmaktı Homeros'un şıın sozlu ıdı
M O altıncı yuzyılda kıtaplaşmıştır
Homeros'un M Ö dokuzuncu yuzyıl-
da yaşamış olduğu varsayımını temel
alırsak bu destanlar aşağı yukan uç
yuzyıl ağızdan dğıza geçmış dcmcktır
Bu geçış surecı ıçınde elbette katmalar
eklemelerolmuştur Amaouçlskende-
nyelıbılgın ozgunolanld katmaolanı
neye dayanarak ayırıyorlardı'
Bunu bılmıyoruz, ama şunu bılıyoruz
kı bugun elımızde bulunan Ihada ıle
Odysseıa destanlannda koşelı parantez
ıçınealınmışdızeler katma olduğu sa-
nılandızelerdır
Sonuca varalım, bu üç eleştırmen,
okura kıtap seçımınde yardım etmek
ıçın ortaya çıkmamışlardı. çunku o za-
man Homeros destanlanndan başka kı-
tap yoktu ortada Eh kendını bılene ıkı
kıtap yeter
•
Gerçekte kıtaplığımızın buyumesıne
sevınmemızgerekır Seçmeguçluklen-
ne karşın zengınızdır bu konuda Baş-
vapıtlarçoğalmıştır çunku Aburcubur
kıtaptan kurtulmanın tek yolu, genış an-
lamı ıle klasıklerı yeğlemektır Bu >ol
tutulduğunda, belkı >enı değerlen. ıler-
de klasık olabılecek yazarları atlama
tehlıkesı belırebılır, fakat olumsuzluğu
kesınleşmı^ buyük yazarlann bıze ver-
dığı zengınlık yeter de artar bıle, kay-
gılanmamalı
\azımın sonuna yaklaşırken kıtap
severokurlanmayenıçıkan bırkıtabın
muştusunu vermek ıstıvorum
Gcoffrev Chaucer'ın **CantertMir>
Hikâyeleri" adlı kıtabıdır bu
Bu unlu yapıta ılışkın kısa bır bılgı-
lendırme ıçın çevırmen Na/mi Ağıl'ın
onsozunden bır tumceyı aktanyorum
"Ortaçağ Ingiliz şürinin en onemlı
temsilcısı Geoffrev Chaucer tarafından
vazılan The Canterbur> Tales (Canter-
bur> Hikâyeleri) hem donemin Avrupa
şiir geleneğini vansıtan vanlan, hem de
kendine has özcllikleriv le her dile ka-
zandınlması gereken başyapıtlar ara-
sında \eralır."
Yapı Kredı Bankası'nın yayınlan ara-
sında çıkan bu çok onemlı kıtaptan ılk
şıınn bırparçasını sunmak ıstıyorum
Nisan tatlı yağmurlanyla gelip
Kırınca marttan kalan kuragı ve
delip
Toprağı koklcrc işlcyincc
kudretiyle
Çiçekler açtıran bereketli
şerbetiyle
Yıkayınca en ınce damarları
Zephirus da dolaşarak kırları,
bavırları
Soluyunca can katan ılık,
Tatlı nefesini korpecık
Filiılere, tov guneş vazı edince
Koç burcundakı devrinı, butun
gece
(Jyumayıp bortu bocek
Şarkılar soylevınce (tabiat
durtukleyerek
uyanık tutar onları) ışte o dem
Hacca gitmeğe buyuk bır ozlem
Duyar insanlar. Eski hacılarsa
Değişik memleketler, uzak
kı.vılarda varsa
Azizler, kutsal bilinen yerler,
Onları gormeğe nıyetlenırler.
İşte bu A/i/lerdcn çok ozel biri de
Bir din şehıdiydi İngiltere'de
Canterbury'de.
ARADABIR
AYTEN MUTLU
Onemli Bir Sınav
Uzun tur tarıhsel sureç ıçersınde çeşıtlı uygarlıkların boy
verdığı ulkemızde yazılı kultur geleneğı de bır o kadares-
kıye dayanır Buna karşın coğrafyanın sureklı çalkantılı or-
tamında yoğrulan ve bırçok kavmı bır arada banndırmış
olan Anadolu topragında sozel kultur her zaman baskın ve
belırleyıcı olmuştur Sozel kulture oranla çok daha kışılıklı
bır formlar dızgesı kazanmış olan yfezılı kultur, farklı bır sıs-
tem ıçınde ve genış halk kıtlelennden kopuk bır ortamda
varlığını surdururken, uygulanan çeşıtlı kultur/kultursuz-
leştırme pohtıkaları sonucu halkın yazılı kultuıie olan bağ-
lan cıddı bır bıçımde gevşemıştır Özellıkle 80 sonrası, res-
mı ıdeolojinın aracı ve sozcusu rolunu ustlenen medyanın
da etkısıyle sozel kultur geleneğınden kopmuş, yenı ıç
formlar ve degışık bır anlamlandırma sıstemı edınerek çok
daha karmaşık bır ağ oluşturmuş/oluşturmaktadır
Bır toplumun ozlemlerını ve davranış bıçımlerını belırie-
yen ve yonlendıren yıne o toplumun yazariarının, aydınla-
rının, bılım adamlarının ve filozoflannın topluma sunduğu
urunlenn ıçerığı, kavrayıcılığı tınsel zengınlığı, bıreylere ula-
şımı ve toplumdakı dolaşım gucudur En az bunlar kadar
onemlı olan bır şey de yazılı kultur uretıcılerının yaşam ve
davranış bıçımlerının de topluma ornek teşkıl edebılecek
yeterlıkte ve olgunlukta olbp olmadığıdır
Butun bunlar goz onune alındığında, denılebılır kı, yazı-
lı kultur olgusu, özellıkle de yozlaşma donemlennde, ure-
tenlerının sergıledığı tavırlar doğrultusunda, sozel kulture
oranla çok daha onemlı, anlamlı ve farklı bır ışlevsellık yuk-
lenır
Ulkemızın son donemlerde ıçıne duşurulduğu kaos or-
tamında toplumsal bellek durmadan kan kaybetmektedır
Çağdaşlaşmaya yonelık değer yargıları toplumun belle-
ğınden sılınmekte yenne çağdışı kavramlar kazınmakta-
dır Boylesı donemlerde sıvıl toplum orgutlerının oluşturul-
ması, var olanların ışlevsel kılınması yaşamsal onem taşır
Ulkemızdekı en onemlı yazar orgutlerınden bırı olan Turkı-
ye Yazarlar Sendıkası kıtlelerden koparılan yazılı kulturun,
yazın alanının ve yazartann ıçıne duşurulduğu açmazlan de-
ğerlendınp çıkış yolları aramak ve uretmekle kendını yu-
kumlu saymalıdır Onurlu geçmışıne sahıp çıkarak, değı-
şen ortamdakı yetersızlıklermı aşmasını sağlayacak farklı
bır yapılanmayı ve yenı bır anlayışı gundeme getırmelıdır
TYS bu yapılanmayı yenı ve ozgun bır sıyasa ızlemesını
sağlayacak yazılı ve kayıtlı bır forma dayandırmalı ve bu
sıyasayı özellıkle MUDAHALE mantığına dayandırmalıdır
Dığer yazar ve sanatçı orgutlenyle de sıkı bır ışbırlığı ve da-
yanışmayla yurutulmesı gereken bu mudahale, yazınsal
alanın olduğu kadar toplumsal alanın tum boyutlannı kap-
sayacak yeterlıkte olmalıdır Oncelıkle medyanın olumsuz
etkılerıne karşı yazılı ve sozlu sureklı bır karşı duruş gelış-
tırılmelı ve bu medyanın olanaklarını da yazara ve yazar
orgutune yaraşan bır onuru gozardı etmeyecek bıçımde
uyarıcı, yol gosterıcı ve olumsuzlukları sabırla aşmaya ve
goğuslemeye yonelık olarak gerçekleştırılmelıdır
Kuşkusuz orgutun ve orgutluluğun yaşatılması tartışıl-
maz bır olgudur Bu yuzden yapılacak her turlu mudahale
hukuk kuralları çerçevesınde olmalıdır Çağdaş ve ınsan-
ca yaşamı onkoşulsuz bır ılke olarak kabul eden bır yazar
orgutu yururluktekı çağdışı hukuk kurallarının olumlu an-
lamda degıştınlmesı ıçın çaba gosterırken yazınsal uretım-
lerı nedenıyle yasalar karşısında guç duruma duşen uye-
lerını kollayarak desteklemelı uyelerı arasında doğal da-
yanışmayı arttıncı çalışmaların yanı sıra yazarın her alan-
dakı hak ve ozgurluklerının doğal takıpçısı olmalıdır Her
alanda kurulacak komısyonlarla, bılım ve danışma kurul-
larıyla araştırma ve gelıştırme çalışmaları hızlandınlmalıdır
Var olan hak ve ozgurlukler ozenle korunmalı, her toplum-
sal katman, kışı, kurum ve kuruluşla olan ılışkıler odunsuz
bır şekılde dıkkatle surdurulmelıdır
ACI KAYBIMIZ
T. YOL-ÎŞ SENDİKASI GENEL
BAŞKAN YARDIMCISI
FERİDUN
KKILGÜN
yakalandığı amansız hastalıktan
kurtulamayarak 1 2 1995 giınü Hakkın
rahmetıne kavuşmuştur
Uzun yıllar Turk Sendıkal Hareketıne
üstün hızmetlerde bulunmuş, çalışmalan
ıle ışçı sınıfına ve topluma örnek olmuş
değerlı bır dostumuzu zamansız
kaybetmenın derın acısını yureğımizde
duyuyoruz.
Işçı sınıfımıza, Türk-tş topluluğuna,
dostlanna ve aılesıne başsağlığı dıleriz.
TÜRK-İŞ YÖNETİM KURULU
Laiklik ve anayasa değişiklikleri
Gunumuzde onemlı sorun şudur Şerıat devletı mı'7
Laık,
demokratık cumhunyet mı9
Kışısel, sınıfsal ve partısel çıkarlar mı?
Yoksa çağdaş bır Türkıye mı9
HALİT ÇELENK Hukukçu
A
nayasanın 21 maddesıne
değışıklıkler getıren >asa
tasansı TBV1M Başkanlı-
ğı'navenldı MeclısBaşka-
nı Sayın Husamettin Cindo-
ruk bu tasan ıçın "Bu bir
devrimdir" dedı Nedense benzer konular-
da abartılı deyımler kullanmayı sevıyoruz
Ceza Yargılamalan Usulu Yasası'nda
(CMUK) değışıklıkler yapıldığı zaman kı-
mı değerlı hukukçular "Bu bir devrimdir"
demışlerdı Oysa buyasadeğışıklıklen, ola-
ğanustu hal bolgelennde ışlenen suçlarla
Devlet Guvenlık mahkemelennın gorevıne
gıren suçlan (bunlar sıyasal suçlardı) yasa-
nın kapsamı dışında tutarak \e boylece ya-
salann "genenik", "eşitlik", "nesndlik" ıl-
kelennı bır yana ıterek CMUK'u hedefın-
den uzakla^tırmış, antı-demokratık bır hale
getırmıştı Uygulamalarda 12 Eylül done-
mınden farksızdı
Anayasadakı 21 maddeye yonelık değı-
şıklık tasansının bır devnm nıtelığı taşıyıp
taşımadığı bu değışıklık onenlerının geçen
yıllarda en çok yakınma konusu olan "dü-
şünce", "örgutienme", "basuT, "işkence"
vb ınsanın temel hak \e ozgurluklenyle ne
oranda ılgılı bulunduğu ve 12 Eylul faşız-
mının getırdığı 1982 Anayasası'ndan sonra
halkımızın beklentılenne yanıt venp \er-
medığı ıncelenebılır\e ıncelenmelıdır Baş-
ka bır yazının konusu olabılecek boyle bır
ıncelemenın Sayın Cındoruk'un nıtelemesı-
ne hak vermeyeceğı ınancında bulunduğu-
muzu belırttıkten sonra bız, bu tasanda >er
venlmeyen, SHP-CHP ortak kurultay ından
sonra ele alınacağı açıklanan ve \ ıcdan oz-
gurluğu ıle laıklık konulannı duzenleyen
anayasanın 24 maddesı uzennde kımı nok-
talara değınmek ıstıyoruz
Ulkemızın geleceğı bakımından yaşamsal
onemı goz onune alınarak bu konunun enı-
ne boyuna tartışılması ve çağdaş toplumsal
bır duzenı gerçekleştırecek ve guvence al-
tına alacak bır doğrultuda çozume kavuştu-
rulması, ınancımıza gore zorunludur
Laıklık ve vıcdan ozgurluğunu duzenle-
yen anayasanın 24 maddesının partılerara-
sında tartışma konusu \apılan son fıkrası
1961 Anayasas''ndan aynen alınmıştır
(Madde 19) Bu maddeye gore
"Kimse; devletın sosval. ekonomık, siyasi
\eya hukukı temel duzcnını, kısmen de olsa
din kurallanna davandırma \e\a siyasal ve-
>a kışısel çıkar > ahut nufuz sağlama amacı>-
la her ne suretİe olursa olsun, dinı veya din
duygularuu yahut dince kutsal savılan şe\-
leri istismar edemez ve kötuye kullanamaz."
Gorulduğu gıbı bu madde demokratık ve
laık cumhunyet devletşeklını guvencealtı-
na alan bır hukum getırmıştır
İşte Refah Partısı ıle ANAP ve DYP'nm
buyuk bır bolumu, bu maddeyı değıştırmek
ve ulkemızde teokratık bırdev lete gıden yol-
lan açmak ıstemektedırler Geçen yaz ayla-
nnda Sayın Mesut V ılmaz 24 madde tartış-
malan yapılırken "Bu 163. maddeyi kal-
dırdık, eserimize sahip çıkıvoruz"demış ve
Refah Partısı de ANAP ı desteklemıştı
(Cumhunyet 16 6 1994) Ceza Yasası nın
Turgut Özal dönemınde kaldınlan 163
maddesının laıklığı koruvan bır madde ol-
duğu duşunulurse bu "eser"ın "şeriat dev-
letine gklen yolun kapılannı açmak"tan baş-
ka bır anlam taşımadığı kendılığındenanla-
şılır
Boylece bu partıler "Biz daha once laik-
lik karşıtı çalışma ve orgutlenmeieri yasak-
layan 163. maddevı kaldırdık, şimdı sıra bu
maddenın anavasal temeli olan 24. maddeyı
değjştirmekte'" demektedırler
Anımsanacağı gıbı, Terorle Mucadele Ya-
sası'nda yapılması duşunulen değışıklıkler
tartışılırken ANAP taslakta bulunan dıncı
teror maddesıne kar^ı çıkmış v e taslağın ya-
salaşmasına engel olmuştu Madde şoyley-
dı
"Devletin sosvaL ekonomik veya hukuki
temel du/cnını. kısmen de olsa din kuralla-
nna dayandırmak amacıyla şiddet veya teh-
dide başv uranlar._~ teror suçu ışlemış sayı-
lırlar
Gorulduğu gıbı bu madde, dinsel inanç-
lan değü, şenat dev letı kurmak ıçın şiddete
başvuranlan cezalandırmak ıstıyordu Sı-
vas ta 37 yazar şaır sanatçı ve aydın ınsa-
nın "Şeriat isterız_ Kemalızm \e laiklik gi-
decek-.şeriat gelecek!" sloganlan atarak tah-
nkedılmışgencı bır topluluk tarafından ya-
kılarak oldurulmesı Istanbul da Taksım ve
Ankara da Kızılav alanlannda şenat slogan-
lanyla toplantı ve yuruyuşlenn yapılması
(kı daha sonra da Anıtkabır'de şenatçı sal-
dınola>ıgelecektır) dıncı teror orgutlennın
ve eylemlennın ceza vaptınmı altına alın-
masını zorunlu hale getırmıştı Demokratık
ılkelenn "şkJdefı reddettığı gerçeğını unu-
tan ya da unutmuş gorunen ANAP her ne-
dense teror konusunda ıkılı olçuler kullan-
makta, dıncı teror dışındakı terör hareketle-
nne karşı çıkarken dıncı terore kapılan açık
tutmaktadır
Demokratık, laık ve sosyal cumhunyetı.
teokratık bır dev let yorungesıne ıtmenın teh-
lıkelennı gorme, anlama ve ölke çıkarlannı
polıtık çıkarlara yeğ tuhna zamanı gelmış-
tır
Gunumuzde onemlı sorun şudur Şenat
devletı mı
9
Laık demokratık cumhunyet
mı
9
Kışısel sınıfsal ve partısel çıkarlar mı
9
Yoksa çağdaş bır Turkıye mı
7
PENCERE
TARTIŞMA
Bütünleş(eme)me
S
osyal demokratlar
yenı bırdoneme
başlamak
ıstıyorlar Ancak,
once eskıyı
kapatmanın
gerektığını gozden kaçınyorlar
Sorun sosjal demokratlann ıkı
ayn partı olarak yuruyor olması
olarak saptanmıştır Teşhıs
hatalı olunca, onenlen tedavı de
lyıleştıncı olmayacaktır
Gerçek sorun, sosyal
demokrasının Turkıye de
yaşadığı açmazdır Sosyal
demokrasıyle çelışen kararlann
almmış olması, sadece sosyal
demokrat ıdeolojının dunyadakı
gelışmeler çerçevesınde
masaya yatınlmamış olmasının
doğal sonucudur Bu bağlamda
SHP ve CHP en buyuk hatayı,
bırer sosyal demokrat partı
olduklan ıddıasının peşıne
takılmakla, ancak bu sosyal
demokrat partıleşme surecının
gereğını yenne getırmemekle
yaptılar Bu ıddıanın gereğı
partı ıçı kurum lan
ışletememekle beraber. partı ıçı
demokrasıyı askıya aldılar ve
uyelık tanımını dahı sol partı
olma açısından belırlemeyerek
bu partı yapılanndan ıdeolojıye
uygun sağlıklı çozumler
onenhnesını bekledıler
Olay sadece SHP Partı
Meclısı'nın olaylann farkına
vararak gınştığı son akşam
manevrasından ıbaret değıldır
SHP delegasyonu o salona
gırmış olsaydı, CHP ıle
beraber, çıkan adav lara oylannı
venp, yenı ya da yenıden
boyanarak surulen eskı genel
başkanlardan bınnı seçseydı,
sosyal demokrası buyuyecek
mıydı
7
Eğer sol buyumek
ıstıyorsa yapılması gereken
tartışmalar ıdeolojının Turkıye
sorunlanna onerebıieceğı
çozumler uzennde olmalıdır
Yapılması gereken hem partı
çızgısının hem de aday ın sahıp
olması gereken nıtelıklenn
tanımlanmasıdır
Butunleşmenın olmazsa olmaz
bır şartı da, geçmışın sağlıklı
ırdelenmesı ardından salona
gınlmesı gerektığıydı ll ılçe,
vebeledıyebaşkanlan kurultay
salonuna ozeleştınlennı
vererek gelmelıydıler Ancak
bunu yaparken sorumluluktan
kaçmak adına suçu Sn Genel
Başkanlara atmamalı ve de
partılen sahıplenmek adına Sn
Genel Başkanlann bugune dek
yaptıklan hatalan unutmamalı,
smeye çekmemelıydıler
Aynı şekılde her ıkı genel
başkan da ozeleştınlennı
vermelıvdıler Ancak bu
ozelleştınler ve ozurler halkı
tatmın etmelı ve onlan gelecek
ıçın umıtlendırmelıdır
'Ama"ve "yanı" gıbı
bağlaçlarla
bulandırılmamalıdır Bunun
ıçın ıse hatalann sahıbı ıkı
genel başkan da on plandan
çekılmelı ve yenı heyecan
yaratacak kışılere ve
yonetımlere yerlennı
bırakmalıydılar
28 ocak akşamı yapılması
gerekenler şunlardı Sayın
Karayalçın ıstıfa etmelı ve partı
meclısının de ıstıfasını
ıstemelıydı Olağanustu seçımiı
kurultay toplanmalı SHP tum
sorunlannı burada tartışmalı ve
Sn Karayalçın ın da aday
olabıleceğı bır genel başİcanlık
yanşında, delegeler adaylartn
surduğu çızgı uzennde orgutle
tartışarak oy kullanmalıydı
Butunleşme bır sure askıya
alınıp aynı şartlarCHP'dede
sağlanmalıydı Özellıkle
CHP'nın tum Turkıve'dekı
orgutluluğu ıyı ıncelenmelıydı
22 ılde orgutu olmadığı ve 50-
100 uye sahıbı olduğu ıllerden
bıle buyuk kunılta> delegesı
belırledığı ıddıalan
ıncelenmelı gerek duyulursa
protokol yenılenmelıydı Ortak
genel kurula gıderken ıse orgut
yapısının lyıleştınlmesı ve
çızgının belırlenmesı ıçın
tartışılmalı seçılecek PM ve
genel başkanda bunlan
u>gula>abılecek nıtelıkler
aranmalıvdı 18 şubat gunu
yapılması gerekenler ıse yenı
bır PM seçımı ve çatısı altında
bırleşılecek partının (SHP veya
CHP) tum büyuk kurultay
delegelennın ıstıfalannı
vermelendır Eğer hukumete
devam edılecekse, bakanlık
kadrolan cıddı değışıklıklerle
guçlendınlmelıdır
En önemlısı ıse bırleşmenın
boylesıne yol aldığı bır noktada
herkes Sn Hikmet Çetin'e en
az 6 a> tam destek vermelıdır
Levent E\ipişiren
Eskı SHP Gençhk
Komısyonlan Başkanı
KADIKÖY BELEDİYESÎ
KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ
4 ŞUBAT 1995 CUMARTESÎ SAAT. 15 00
Onat KUTLAR'ın Anısına...
"SİNEMANIN YÜZÜNCÜ
YILINDA
SİNEMAYIYENİDEN
, DÜŞÜNMEK"
Engin AYÇA, Prof. Zafer DOĞAN, Sefa ÖNAL,
Giovanni SCOGNAMILLO, Tevfık TAŞ,
Rekin TEKSOY, Gülsen TUNCER
GIRİŞ SERBESTTİR
KSM Bağdat Caddesi Haldun Taner Sokağı Caddebostan
Tel: 360 90 95
MUCEVHERAT
Mağazalarımızda çalışmak üzere
• Almanca, ingılızce, Fransızca bılen, en az
bırısı perfect
• Satışta uzun sure deneyımlı satış elemanlan
alınacaktır.
Çalışmak ısteyen elemanlar için sağladığımrz
ofanaklar
• Lojman /
• Yemek
• Sıgorta
• 12 ay uzennden ucret (+prım)
ÖZYER A.Ş.
FETHİYE
Isteklılerin saat 10.00 - 19.00 arası
Gazı Sınan Paşa Sk. Has Işhanı 3/32
Nuruosmaniye - İSTANBUL
adresıne başvurmalan rıca olunur.
Sağdan Ruhsatlı Solculuk...
Bır dostum, saksı ıçınde adını bılmedığım bır çıçek ar-
mağan etmıştı oğut de verdı
- Haftada bır sulanır'
Evın bır koşesıne koyduk haftada bır su verıyoruz, ama,
solmaya başladı
Dedıler kı
- Yerını sevmedı1
Doğadakı değışkenlık, bınbır sonuca yol açıyor, kımı ul-
keden alınan sebze ya da meyve tohumunu bır başka top-
rağa ektığınızde alacağınız urunun nıtelığı değışıyor, evren-
sellık ıçınde yerellığın yasası suruyor
Toplumbılımde de bu kural geçerlıdır
Sosyalızm, kapıtalızm, komunızm, faşızm gıbı olgular, her
toprakta çeşıtlı renklergosterebılırler Kamboçya'dakı "Kı-
zılKmprter"\n kanlı oykusu tarıheyazıldı, sosyalızmın Ku-
ba dakı adı Fıdelızm oldu Bugun bıle, tum dunyanın ab-
lukasına karşın Fidel Castro dırenıyor, Yunanıstan'da Pan
Helenık Sosyalıst Hareketı'nın ıdeolo|ik orgusu duşundu-
rucudur, Turk/ye'de "ortanın solu " ıle ışe başlayan CHP'nın
"demokratık sol" ya da "sosyal demokrat" akımlarla su-
regelen oykusu, Anadolu'nun yapısına gore olçulup tartıl-
malı
•
Turkıye'de sol partı kurmak ısteyenın yuzecegı denızın
suyu Avrupa'dakı gıbı değıl
Once ulkemızde demokrası yok1
Sonra sanayı devrımı gerçekleşmemış, bugun bıle nu-
fusun yarısı koylu1
Otekı yarısı da tam kentlı degıl, gece-
kondu ve apartkonduda yaşayan yarı koylu1
Sol partıler,
yaşadıkları ortamda ayaklarını toprağa dayayabılmek ıçın
evrensellıkle yerellığı, uygulamalı polıtıkada bağdaştırmak
zorundadırlar
Avrupa'da sosyal demokrat partıler, endustn yapıları
ıçınde sıyasal demokrasıyı ıçeren toplumlarda "sosyal dev-
let"\ kurmak uzenne orgutlendıler
Ylne de evrensellık adına yargılandıklan zaman hıçbın ak-
lanamaz, çunku suçlan buyuktur 20'ncı yuzyılda yaşanan
ıkı buyuk dunya savaşında, Avrupalı solcu, emperyalızmın
maşasına donuştu Yerel gerçeklerı hıçe sayıp baş kaldır-
maları beklenebılır mıydı'? O bır ayn soru Daha son yıl-
larda Fransız Sosyalıst Partısı, Ortadoğu'nun en buyuk sı-
lah satışlarını yaparak ıktıdarda kalmaya çalışmadı mı?
Evrensel açıdan yargılandığı zaman Avrupa'nın hangı
sosyal demokratı hesap verebılır^
Turkıye'nın sosyal demokratlarını ya da demokratık sol-
culannı yargılarken evrensellığın terazısıne vurmak lyıdırde
gerçeklerın dışına taşımak hakça sayılmaz Bır ulke duşu-
nun kı şerıatçılar, ırkçılar faşıstler merkez sağ partılerıne
ağırlıklarını koymuşlar sol parlamentoda hafıf kalıyor,
Meclıs'ın çoğunluğu demokrasıye karşı
Daha demokrasının gercekleşemedığı bır ulkede sosyal
demokratlığın anlamı ne?
•
Gerçek şu kı Turkıye'de ıster sosyal demokrat olsun, ıs-
ter demokratık sol olsun ıster sosyalıst olsun, solcunun ışı
kolay değıldır
Bugun, solun perışan goruntusu, medyatık sağcının elı-
ne etkılı sılahlar verıyor, ama, yalnız SHP ıle CHP kesımm-
de yaşanan saçmalığa bakarak mı sola ılışkın bır yargıya
vanlmalı
9
Yansız bır yaklaşımla konuya eğılen kışı,
DSP'nın yukselışını nasıl değerlendırecek
7
Bu kez bır
suçlama başlıyor
"- Canım, Ecevrt ne solcu, ne de sosyal demokrat
1
O
bır mıllıyetçı "
Sağcının medyasında ıkı kışı solcu değıl
Bunlardan bırı Ecevıt
Otekı Mumtaz Soysal..
Demek kı sağdan ruhsat almadan solculuk yapmak da
Turkıye'de olanaksızlaştı J
KİTABEVİ YÖNETİCİSİ
ARANIYOR
ABC KITABEVI'nın Ankara, Istanbul ve İzmır
bırımlerınde gorev alacak Kıtabevı Yonetıcılen
ve Yonetıcı Yardımcıları aranıyor Bu konuda
- deneyımlı ve Ingılızcej le tanışmış adaylar
oncelıkle değerlendınlecekeır
Bır adet fotoğraf ve aynntılı ozgeçmışınız ıle
Cumartesı ve Pazartesı gunlerı şahsen baş\oırunuz
Selanık Caddesi 1, Kızılay, Ankara
tstıklal Caddesi 461, Beyoğlu, Istanbul
Mıthatpaşa Cad 1188 Konut Apt D 1 Izmır
TÜRKÎYE YAZAKLAR SENDİKASI
ÜYELERİNE ÇAĞRI
Sevgılı arkada^lar
Sendikamızın 9 Olağan Genel Kurulu'nda bir arada olalım.
Genel kurulumuz kıtlesel gucumuzun gostergesi olsun. Sendi-
kamıza sahıp çıkalım.
Taııh 4-iŞııhır 199S Cıımartesı \e Pazaı saat 10 00-1800
)er Istanbul Lağaloğlu Turkocagı Caddesı \o I Basm Sarau
Kat 2 (Bııı han Fek k Konfeırms Salomt)
Ataol Behranıoğhı. ÎNeoab Gungor. \dnan Ozer. Ijd Oz-
genturk, Ha»an Oztoprak. Husejin Ha\dar. Tııgnıl Tan-
>ol. Celal l »ter. Metın Celal. Menh Akuğul. O»nıaıı Hakan
A.. MuzafTer Bmnık^ıı. Osnıan Çaknıakçı, Atılla Donsav,
Melı-.a Gurpuıar. Bırhaıı Kpokuı. ^ecatı Mert. Gu\eıı Tu-
ran. Okta> \kbdl. Zıluıı \nadol. \nf Danıar, \edat Gun-
vol. (..dııl Taıı>ol. Lutfi>p \\ıluı. Metin Denurtaç. Renızı
Inaııv- 4b*lullah Nefe-«. Duıçer ^ezguı. Fendun Vjırfaç. tl-
demz kurtulan. Mahnıut Tab Oıı^oren, Erdal \lo\a. Refik
Ereunıent l çan.
68'LİLER BİRLİĞİ VAKFI
II. OLAĞAN GENEL KURUL
ÇAĞRISI
Nakfımızın II Olaaan Kurulu 11-12 Şubat 1995 tanhlennde
PETROL-İŞ Sendıkasi nın Mtunızade Mh Kuşbakiı,ı Sk No
25 USKLD^R - İST\NBUL adresindekı salonunda ^aat
10 00'da aşağıdakı gundemle toplanacaktır
Lvelenmıze ve dostlanmıza duvurulur
68LİLER BİRLİĞİ \\KF1
VONETİM KURULU
GUNDEM:
1- Açılış ve savgı duruşu
2- Genel Kurul Başkanlık Dıvanı seçımı
3- Konuklann konu^ması
4- Yonetım kurulu'nca onenlen Onur ve Aday üyelenn uye-
lıklerının ovlanması
5- Komısyonlann oluşması (Malı Bıldın. Tuzuk değışıkhğı
kom )
6- Yon Kur Çalışma Raporu Malı Rapor ve Denetım Kurulu
raporlannın okunma>ı
7- Raporlar uzennde goruşme açılması
8- Yonetım \e Denetım Kurullarının avTi ayn ıbrası
9- Komısvon raporlannın goruşulup karara bağlanması
10- \ onetım - Denetım - Onur kurullannın seçımı
11 Dılekler
12 Kapanış