Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiysu Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yonetmenı. Orhan Erinç#
Genel Vayın Koordınatöru Hikmet
Çetinka\a# Yazıışlen Müdurlerı.
Ibrahim Yıldız(Sorumlu). Dinç Tayanç
• Haber Merkezı Miidürü. Hakan feara
# Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dı» Haberler. Ergun Balcı • Ktıhbarat Yalçın Çakır
• Ekonomı. Bülent Kızanlık # Radyo-TV: Uygar
Eremektar # Kültür Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir Yücelman 0 Yurt Haberleri Mehmel
Saraç • MakaleSer Sami Karaören # Çevın
Seyfettin Turhan 0 Düzeltme. Abdullah Yazıcı
Y a y ı n K u r u l u l l h a n S e l ç u k
(Ba^kan). Orhan Erinç, Okta\
Kurtböke. Özgen Acar. Hikmet
Çetinkava, Şükran Soner, Ergun
Balcı, Dinç Tayanç, tbrahim Yıldız,
Orhan Bursalı, Mustafa Balbav.
Ankara TemsılciNİ Mustafa Balbay # Haber Müdurü Doğan
Akın Ataturk Bulvan No 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020 (7 hat), Telcks 42344, Faks: 4195027 • Izmir Tcmsilcisr
SerdarKızık,H ZıyaBK 1352 S.2'3Tel.4411220Teleks-52359,
Faks. 4419117 9 Adana Temsılcısi' Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd.
119S No 1 Kat I, Tel. 3522550. Teleks: 62155. Faks: 3522570
Müessese MüdüriJ. Erol Erkut • Kooniınalör
AhmetKorulsan#Muhasebe Bülent Yeoer
# tdare Hüsevin Gürer 9 lşletme Onder
Çelik • Bılgı-lşlem Nail InaJ • Bılgısayar
Sıstem: Mürüvet Çiler • Reklam. Rcbı
Ijitman • Halkla llışkıler Nurten Bertaoy
\»yıml»VMvt B M » : Yenı Gûn Haber Ajsnsı. Basm ve Yayıncılık \ S
Tîrkocagı cal 39:41 CagaJoglu 34334 lst PK 246 Istanbu! Tel «02121 5i; 05 05 |2O hal) Tdeks 22246. {0 2121513X5 95 2ŞLBAT 1995 Imsak: 5.40 Güneş:7.07 Öğle: 12.25 lkindil5.03 Akşam: 17.28 Yatsı: 18.50
Sınriss Trophy
İstanbul'da
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Hilton Otelleri,
Swissairve Milka'nın
işbirliğiyle dûzenlenen
"Svviss Trophy" etkinlikleri
Izmir'den sonra İstanbul
Hilton Oteli'nde dün başladı.
Önceki gece Hilton
Conventıon Center'da
gerçekleştirilen tanıtım
gecesinde tsviçre'den gelen
profesyonel sporculann salon
içinde yaptıklan kayak ve
tırmanma gösterileri,
davetlilerin nefesini kesti.
Dün de İstanbul Hilton
Oteli'nin dış cephesinden iple
iniş gerçekleştırildı. Biletlerin
250 bin lıra olduğu Swiss
Trophy'nın İstanbul bölümü
11 şubata kadar sürecek ve
daha sonra etkinlikler Ankara
Hilton da tekrarlanacak.
Otistjk çocuklara
yardım
• Haber Merkeri - Geliri
otistik çocuklara bırakılmak
üzere Fanta tarafından
dûzenlenen konser büyük
ilgi gördü. Konserin
geliriyle Küçükçekmece'nin
DSP'li Beledıye Başkanı
Nurettin Şen'in bağışladığı
arsa üzerine otistik
çocuklann eğitimi için
yapılması tasarlanan okulun
temeli atılacak ve Dünya
Sağlık Örgütü'nün
yardımlanyla okul
tamamlanacak. Bu arada
Otizme Sevgi ile Bilinçli
Hizmet Derneği'nin
sürdürdüğü etkinliklere
katkıda bulunmak
isteyenlerin, derneğin Iş
Bankası Altıyol Şubesi'nde
açtırdığı 1077-30440-
299862 no'lu hesaba para
yatırabilecekleri bildirildi.
İstanbul Moda
Fuarı
• Haber Merkezi -
İstanbul'da 16-19 şubat
tarihleri arasında
düzenlenecek 2. Uluslararası
İstanbul Moda Fuan 1MF
'95, Avrupa moda takvimine
girdi. Fuan düzenleyen CNR
ve fuan destekleyen Türkiye
Giyim Sanayicileri Derneğı
(TGSD) tarafından ortaklaşa
gerçekleştirilen tanıtım ve
reklam faaliyetleri IMF
'95'e Avrupalı alıcılann
dikkatini çekmeyi başardı.
Omit ışığı
• Haber Merkeri -
Beyindeki birtakım damar
bozukluklan ve 3 santimden
küçük bazı tümörleri kafatası
açılmadan tedavi edebilen
Gamma Knife teknolojisi
Türk hastalann hizmetine
sunulacak. Türk Kardiyoloji
Vakfı Florence Nightingale
Hastanesi ile Isveç'in
Karolinska Hastanesi
arasında yapılan anlaşma
çerçevesinde hastalara ait
bilgiler Türkiye ile Isveç
arasında tesis edilecek olan
radyolink hattı ile Karolinska
Hastanesi'ne ulaştınlacak.
1963 yılı öncesinde iki kentin arasında süren tatlı çekişme, bu tarihten sonra büyük kavgaya dönüştü
Isparta-Burdıır gergmlîgi bitmiyor
Burdur
Danıştay sevinciBURDUR (Cumhuriyet)-
Burdur'da yaşamını sürdüren
üç yurttaşın. Burdur Gölü
kıyısında kurulmak istenen
Isparta Organize Sanayi
Bölgesı ile ilgili Danıştay'a
açtığı dava sonuçlandı. Söz
konusu yatınmın Burdur Gölü
ve çevresine zarar vereceğı.
biyolojik. ekolojık ve doğal
dengenin bozulmasına yol
açacağı gerekçesiyle açılan
davada, Danıştay Altıncı
Dairesi, Isparta Organize
Sanayi Bölgesi (OSB)'nin yer
seçimine ilişkin karan iptal
enı.
7.7.1994 tarihinde Burdur'da
yapılan keşifte. Prof. Dr. Aysel
Atımtay, Doç. Dr. Ayda
Eraydın ve öğretım görevlisi
Dr. Özcan Aitaban'dan oluşan
bilirkişiden söz konusu sanayi
bolgesınin gölün koruma
alanlan içinde kalıp
kalmadığının harita üzerinde
aplıke edilerek gösterilmesi ve
gölü, su toplama havzası ve
yöredeki dereleri ne ölçüde
kirleteceğinin belirlenmesi
ıstenmiştı.
Bu doğrulruda hazırlanan 45
sayfalık bilirkışı raporunu
değerlendıren Danıştay Altıncı
Dairesi, Isparta Organize
Sanayi Bölgesi'nın Burdur
Gölü ve çevresinde ha\a ve su
kırliliği yaratacağı sonucuna
\ardı. Danıştav Altıncı
Dairesi'nin 28.12.1994 tarihli
oybırliğiyle alınmış karannda
şöyle denildr
"Bilirkişi raporunda bclirtilen
nedenlerfe, uluslararası
nitelikte bir sulak alan olan ve
ender nitelikli su kuşlannı
banndıran Burdur Gölü
yakınında kurulması
planlanan organize sanayi
bölgesinin gerçekleşmesi
halinde Burdur Gölü ile su
toplama havzalannın
kirieneceği ve burada yaşayan
canlılann zarar görecegi, bu
haliyle dava konusu planm ve
yer seçuni iş leminin 3958 sayıh
yasa hükümlerine de aykın
olduğu açıktır."
GÜLÇİN İLCİ
BURDUR- 'Isparta-Burdur gerginligi"
yeniden tırmanıyor. Isparta'ta yayımla-
nan haftalık Gülıstan gazetesinin 16 Ocak
1995 tarihli sayısında "Bu necüret" baş-
lığı ile manşetten verilen haber Burdur-
lulan kızdırdı
Çekjşmenin öyküsû
Türk futbolundakı ezeli Fenerbahçe-
Galatasaray rekabetine benzetilen Bur-
dur-lsparta çekişmesinin başlangıcı çok
eskilere dayanıyor.
Bilinen, Türkiye Cumhuriyeti'nin ku-
rulmasından sonra daha fazla kalkınma,
devletten daha fazla pay alma kavgasının
başlamış olması ve bu kavganın Burdur-
lulann deyişiyle "Ispartalı Çoban Sii-
liTnün ilk kez başbakan olduğu 1963 yı-
lından sonra büyük çekişmeye dönüşme-
si.
Kurtuluş Savaşı öncesinde kentte yere-
şik Rumlann etkısiyle ticareti ve pek çok
zanaatı öğrenen ve geliştiren Burdur,
1950'li yılann sonuna kadaryörenin eko-
nomik yönden en gelişmiş kenti.
Isparta, kapalı bir toplum.
Ekonomik yönden fakir.
Ticareti yörenin diğer kentleri gıbi Bur-
dur'a bağımlı.
Burdur'da yaşı 70'in üzerinde olanlar,
Isparta'nın ticari yönden Burdur'a bağım-
lı olduğu o günlere ilişkin şunlan anlatı-
yor:
"Pazara malını getirir, tkaretini yapar,
ama asla Burdur'dan bir tek çöp âlmaz-
• Burdur'da yaşı 70'in üzerinde olanlar, Ispar-
ta'nın ticari yönden Burdur'a bağımlı olduğu o
günlere ilişkin şunlan anlatıyorlar: "Pazara malı-
nı getirir, ticaretini yapar, ama asla Burdur'dan bir
tek çöp almazlar. Adam aç döner; rürün krizine
yakalanır da almaz, Isparta'ya kadar dayanır."
lar. Para bırakmak istemezler. Adam aç
döner-, tütün krizine yakalanır da almaz,
Isparta'ya kadar dayanır."
Gerginlikler başbyon..
1963 yılı öncesinde iki kentin arasında
süren tatlı çekişme, "Çoban Sülü"nün ilk
başbakanlığından sonra büyük kavgaya
dönüşüyor. Küçük, sevimlı çekememez-
lıkler yenni zaman zaman gerginliklere
bırakıyor.
Bölge müdürlüklennınbirçoğunun Is-
parta'ya kurulması, çımento ve şeker fab-
rikası kavgalan... Ve giderek üniversite
kavgası. Tüm yatınmlar önce "Göller
Bölgesi" adı altında başlıyor, sonra "•Is-
parta" adını alıyor.
Ekonomik gücünü yitiren ve gerileyen
Burdur olaya hep seyirci, salt 'Isparta'nın
kayınlmasr olarak bakmakla yetiniyor.
Alışverişe Isparta'ya gidiyor. Isparta'nın
kebabını pek sevıyor. Burdur'un halısı.
gülü artık Isparta'nın. Ve Süleyman De-
mirel'in siyaset sahnesinde olduğu her
dönemde Burdur onun partisıne üç mil-
letvekili veriyor.
Burdur-Isparta çekişmesinin en sevim-
li örnekleri, Burdur ve Ispartaspor'un 2.
ligde futbol oynadığı 1984-86 yıllannda
stadlarda yaşandı. İki takımın karşılaş-
malannda karşılıklı özel tren seferleri dü-
zenlendi. Vagonlar dolusu insan, ellerin-
de kabaklanyla savaşa gider gibi gidip
döndülerkentlerine. Maç sırasında davul-
lar çalınır su kabaklan gösterilirdi karşı-
lıklı.
Burdurlular, Ispartalılara 'kabakçı' der
nedense... Oysa iki kent de kabağı sever.
Evlennden lokantalanndan, kabak tatlısı
eksik olmaz.
Burdur'un, Burdur Gölü ve çevresinde
doğal dengenin bozulmasına yol açacak
Isparta Organize Sanayi Bölgesi'ne kar-
şı çıkması iki kentin arasındaki ezeli çe-
kışmeyi yeniden alevlendırdi. Bu arada,
Burdur-Isparta Havaalanı olarak yapıla-
cağı duyurulan havaalanının adının Res-
mi Gazete'de "lsparta Havaalanı" olarak
yayımlanması ve yıllardır Burdur-Antal-
ya arasında yapılması planlanan demıryo-
lunun Isparta'ya alınması yönünde yapı-
lan çaltşmalar da Burdurlulann tepkisini
arttırdı.
Dikkuyruk savaşı
Burdur-Isparta arasındaki 'dikkuyrok
savaşı', Kazakistan steplerinden kanat
açarak Burdur Gölü'ne konan dikkuyruk-
lann hiç mi hiç haberi olmadan başladı.
Daha fazla kalkınma, devletten daha çok
pay alma kıskançlığı ötesinde bir hak ara-
ma, kentini koruma mücadelesiydi Bur-
dur Gölü kavgası. Isparta Valisi Ertuğrul
Dokuzoğlu, bilirkişi incelemesinin yapı-
lacağı 7.7.1994 tarihinde 12 daire müdü-
rüyle düğün konvoyu gibi klakson çala-
rak şehre girdi ve Burdur Adliyesi 'ni bas-
tı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in
"Dikkuynıklann ödlerinin çatia>»cağı gi-
bi bir şey söz konusu değüdir" sözleriyle
mizahi bir hal alan dava, 'dikkuynıklann'
zaferiyle sonuçlandı. Danıştay,
28.12.1994"te Burdur Gölü ve çevresine
zarar vereceği gerekçesiyle, Isparta Orga-
nize Sanayi Bölgesi 'nin yer seçimine iliş-
kin karan iptal etti.
Bu kez de 'tecavüz' suçlaması
Davanın sonuçlanmasından sonra kısa
süren sessizliği, Isparta'nın Gülistan ga-
zetesi bozdu ve yeni bir tartışmayı başlat-
tı. "Burdur, Isparta' nın tapulu arazileri-
ne teca> üz etti mi, etmedi mi?" I sparta Va-
li Yardımcısı Nejat Efeoglu, Isparta ba-
sınını asılsız haberlerle iki kentin arasını
açmaya çalışmakla suçladı.
ADAN
Nükleer santrallardaki
anzalar korku saçıyorTOKYO/KİEV(REUT£R)-Japonya'dakıSchi-
me nükleer santralı üretım binmlennde meydana
gelen anza nedeniyle üretim durduruldu. Japon-
ya'da yine ortaya çıkan tehlıke üzerine bir santral
da üretiminı azaltmak zorunda kaldı. Santrallar-
dan radyoaktif sızıntı tehlikesinin olmadığı bildi-
rildi. Ukrayna'daki Çernobıl santralında verilen
yanlış alarm ise heyecan yarattı.
Japonya'nm batısında bulunan Schıme nükleer
santralı, üretimini durdurmak zorunda kaldı. Sant-
ralın sahibi Hogoku Elektırik Power Co. Inc. şır-
keti tarafından yapılan açıklamaya göre yakıt bo-
rulannın sistem içinde yerinden oynamasıyla su
deposunda seviye yükselmesi meydana geldi ve
820.00 kilovat saatlık iki reaktör otomotik olarak
durdu. Yetkililer. radyoaktif sızıntı tehlikesinin or-
tadan kalktığını belirttiler.
Japonya'daki anza
Japonya'nın orta kesimindeki Takahama kentin-
deki nükleer santralda meydana gelen anzada da
reaktörlerin birinde enerji kesintısı oldu. Şırket
yetkilileri anzanın nedeninın bilinmediğını açık-
ladılar. Takahava'da bulunan santralın 876.00 ki-
lovatlık reaktörünün üretimı anza nedeniyle yüz-
de 25 azaldı
Santrallarda son zamanda ortaya çıkan anzalar,
Japonya'da nükleer enerjinin tehlıkeleri üzerine
yeni bir tartışnna başlamasına neden oldu. 46 nük-
leer santralın bulunduğu Japonya, elektrik ihtiya-
cının yüzde 30'unu bu yolla karşılıyor.
Tarihin en büyük nükleer kazasının meydana
geldiği Ukrayna'nın Kiev kenti yakınlannda bu-
lunan Çernobil nükleer santralının çalışan iki re-
aktöründen biri personel tarafından yanhşlıkla
otomotik güvenlik sisteminin çalıştınlması sonu-
cu kapatıldı. Yetkililer. herhangi bir sızıntının ol-
madığını bildirdiler. Santralda 1986 yılında mey-
dana gelen kazada, dördüncü reaktörde meydna
gelen kazada özellikle Avnipa'ya önemlı miktar-
da radyasyon yayılmıştı. Ukrayna makamlan, ka-
zanın en az 8 bin kışinin ölümüne neden olduğu-
nu tahmin ettiklerini belirtiyorlar.
Santralın ikinci reaktörü de 1991 yılında çıkan
bir yangın sonucu kapatılmıştı. Batılı ülkeler, Uk-
rayna'ya tehlike sinyalleri veren bu santralı kapat-
masi için baskı yapıyor. Santralın iki reaktörü Uk-
rayna'nın elektrik ıhtiyacının yüzde yedisini kar-
şılıyor. Çernobil, dünyanm en güvenliksiz nükle-
er santrallanndan biri olarak tanımlanıyor.
Temiz hava için bedava park yeri
Çeviri Senisi - Londra Beledıye Meclısı, hava
kirlenmesini önlemek ya da azaltmak için bir
bedel ödemeyi kabul etmiş. Bundan böyle akü ile
çalışan mini otomobillerden saatli park
yerlerinde ücret alınmayacak. 'Elektriklı Araçlar
Birligi" adıyla kurulan derneğin başkanı,
Londra'da bunlardan sadece 30.000 tane
bulunduğunu, 20.000'nin de süt dağıtımında
kullanıldığını söylüyor. Bu tür taşıtlara ilgili
olarak şu bilgiler veriliyor: "Elektriklı otolann
menzili sadece 100 mil, 1.640 kilometre. Bu
kadar yol alındıktan sonra akünün doldurulması
gerekiyor. Bu, saatler alıyor. Stanford Research
Institude bilim adamlanmn saniyeler içinde
doldurulabilecek yeni bir akü önerdikleri haber
veriliyor."
Fransız doktordan gençlik ilacı
Çeviri Servisi- RU 486 isimli mucıze düşük
ilacını bulan Fransız doktor. şımdi de gençlik
ilacı üzerindekı çalışmalannı sürdürüyor.
Hormon benzeri kımyasallarla oluşturulan ve
DHEA kısaltmasıyla anılan yeni ılacın, dokular
üzerinde çok etkili olduğu belırtiliyor. 68
yaşındakı Etienne-Emile Baulieu, DHEA'nın
mekanik işlevlerinin henüz tam olarak
tanımlanamadığını vurguluyor. Çalışmalannı
sürdüren Baulieu. bir yıl içinde araştırma yaptığı
denekierden kesin sonuçlan alabileceği
beklentısı içinde. Baulieu, günde 50 miligram
DHEA yutan 65 yaşı ve üstündeki deneklerin 6
aylık tedavi sonunda, bedensel ve psikolojik
olarak değişimler gösterdikleri ve beyinsel
faalıyetlerinin de arttığını söylüyor.
4
Bay Gol', yeşil sahalan özledi
Van Basten'i
sakatlık ıııarke etti
•'Gol ustası' Van Basten, 26 Mayıs 1993
tarihinde Münih'te oynanan O. Marsilya -
Milan maçının 85. dakikasında oyundan
çıktığı andan bu yana yeşil sahalara dönmek
için elinden geleni yapıyor.
Yeşil sahalardan iki vıldır uzaktaVan Basten. Ancak, 'Benim gibi
futbolla nefes alan biri için asır gibi uzun süre bu'diyor.
CUMHUR CANBAZOĞLU
Son on yılda dünya futbolunun
zirvesinde gezinmeye alışan Mi-
lan, eskı günlerinde değil. Ne
milli ligde ne de Avrupa Şampı-
yonlar Ligi'nde beklenenbaşan-
yı tekrarlayabiliyor Berlusco-
ni'nin takımı. Zengin oyuncu
kadrosu fena maçlarçıkarmıyor.
ama gol yollannda becerikli ola-
mıyor. Çünkü "gol ustası" Van
Basten uzun süredir sakat. Yeri-
ne adam aranıyor, bulunamıyor.
Van Basten gibi her an golü kok-
layan. en olmadık pozisyonu teh-
likeye dönüştüren biri sahneye
çıkamıyor.
Van Basten nerede?..
Pekiyi. nerede Van Basten? 26
Mayıs 1993 tarihinde Münih'te
oynanan O, ViarsUya - Milan ma-
çının 85. dakikasında oyundan
çıktığı andan bu yana yeşil saha-
lara dönmek için elinden geleni
yapıyor.
Bu maçtan bir ay sonra Van
Basten bıçak altına yattı. Önce,
"AMı ay içinde döner" dendi. An-
cak sağ ayak kıkırdağı bir türlü
iyileşmedi. 1994 Haziranı'nda
Van Basten bir ameliyat daha ge-
çirdi. İki saat süren ameliyat son-
rası ayağına takılan demir kafe-
si ekim ayına kadar taşıdı Marco
Van Basten. Aralık aymda tekrar
kontrole gitti, kemik iyileşiyor-
du, ama gelişme hayli yavaştı...
Günleri teda\iyle geçiyor
'Bay Gol'ün günleri tedaviyle
geçiyor. Ne umutlanmak ne de
umutlandırmak istıyor futbolse-
verlen. "Tahminlerde bulunmak
anlamsız; çünkü birçok kez iyi-
leşriğime inandığun anda sakat-
uğun tekrariadı. Doktorlara gö-
re bastonla yüriidüpm günlere
göre çok aşama yaptım, ama sa-
halara dönemedikten sonra faz-
la anlamı yok bunun. İki yıl oldu.
Benim gibi futbolla nefes alan bi-
ri için asır gibi uzun süre bu" di-
yor Van Basten.
Üç kez 'Altın Top'u (1988-
1989-1992) kazanan biri için çok
zor bir durum. Ancak Van Bas-
ten sakatlıklara alışık bir yıldız.
Ayağına çok hakim olan, zordur-
durulan biri olarak sert savunma-
lann acımasız darbeleriyle yaşa-
dı yıllarca.
Milan'ı goUeriyte
şampiyon yapü
Ajas'tan Milan'a 1987'de gel-
di ve daha o sezon sakatlanarak
altı ay sahalardan uzak kaldı. lyi-
leşti ve Milan'ı aynı sezon golle-
nyle şampiyon yapmayı başardı.
Bir süre sorun çıkarmadı ayak
bılekleri. Van Basten, Hollanda
mılli takımında ve Milan'da dev-
leşti. 1988 Avrupa Şampiyona-
sı'nda Sovyet kaleci Dasaev'e at-
tığı bir gol var ki, tüm zamanla-
nn en iyi vuruşlan arasına girdi.
Milan'daki yabancılann sayısı
altıya çıkmıştı. Dönüşümlü oy-
nuyorlardı, ama Van Basten bu
kuralın dışmdaydı. Çünkü o, ta-
kımın en önemli adamıydı. Sa-
katlık onu marke edebilen tek ra-
kipti.
Kontratı yenilendi
Milan kulübü, ne zaman iyile-
şeceği belli olmamasına karşvn
Van Basten'in kontratını yenile-
yerek ona büyük moral verdi.
Van Basten, her şeye rağmen
futbola döneceğine inanıyor. Bu-
günlerde doktorlar son sözü söy-
leyecekler.
Ancak bir konuda kesin karar-
lı Van Basten: "Yeni bir ameliyat
gerekirse olmayBcağun. Her tür-
lü üzüntüyü göze alıp futbolu
bu-akbğunı açıklay acağun."
Bacalardan
4
ölüm tehlikesi' tütüyor
Prof. KLTSAL TLLBENTÇt
İTÜ Kirma-Metalurji Fakültesi
Nüfusumuzun yılda %2.5 artmasının
yanı sıra endüstrileşme, işsızlik ve asa-
yiş sorunlannın teşvik ettiği iç göçler
sonucu belirli bölgelerde yoğunlaşması,
konutgereksınimini arttırmaktadır. Ha-
len 2 milyondan fazla konut açığı bulu-
nan ülkemizde, bu durum her seviyede
ve her türde standart dışı yapılaşmayı
teşv\k etmekte \t maalesef yerel yöne-
ticilerin gözlen önünde özellikle İstan-
bul'da havayı temizleme görevini doğa-
da üstlenmiş olan ormanlar tahrip edilip
yenni gecekondu apartmanlara terk et-
mektedir. Talana Sultanbeyli ve Küçü-
karmutlu'da olduğu gibi yetkililer hiçbir
tepki göstermemektedirler. Bu olay ar-
tık fakirın. güçsüzün bannmasorunuol-
maktan çıkmış, belirli birkesimin köşe-
yi dönme aracı haline gelmiştir.
Yapılanmızda ısı yalıtımına gereken
önemin verılmeyışı, ısınma için sarf edi-
len yakıt miktannı arttırmaktadır. Ayn-
ca kaliteli yakacakların pahalılığı, eko-
nomik gücü zayıf olan halkımızın ucuz
fakat çevreyı daha fazla kirleten linyit-
lcrc dogru yönelmesine neden olmakta-
dır. Ülkemızdeki linyitlerin tümüne ya-
kın bir kısmının ısı) değerleri düşük, kül,
nem, kükürt ve azot içerikleri oldukça
yüksektir. Isıl değerlerinin düşüklüğü
birim eneıji üretimi için daha fazla ya-
kılmalannı gerektirmekte ve bu da çev-
reye daha fazla kirletici yayılmasına ne-
den olmaktadır.
Kalorifer kazanı veya soba gıbı kısa
alev yollu ve kısa bacalı yakıcılarda tam
ve verimli olarak yakılamayan linyit,
kirletici gazlann yanı sıra kirletici par-
tiküllerinin de atmosfere yayılmasına
neden olmaktadır. Linyitlerdeki nem
oranının yüksekliği, yakına sonucu elde
edilen enerjinin önemli bir kısmının. kö-
mürün neminin buhar haline getirilip
uçurulmasına sarf edilmesine neden ol-
maktadır. Bu buhar. kömürünün yanma
atıklan olan kükürtdioksit, karbondiok-
sit, partikül madde ile birleşerek smog
adı verilen ve lngilızce duman ve sis ke-
limelerinin (smoke + fog) birleştirilme-
sinden oluşmuş bir kelime ile ifade edi-
len insan sağlığı için çok tehlikeli bir
olayın gelişmesine neden olmaktadır.
Şehirlerimizde her gün karşılaştığımız
sisli puslu havalar bu olayın sonucudur.
1952 yılında Londra'da bir hafta zarfın-
da 4000 kişinin ölümüne neden olan
smog, büyük kentlerimizde önemli bir
• Kentlerimizde, esas
ölümcül tehlike havada
miktan artan kükürtdioksitten
kaynaklanmaktadır.
Bu kirleticiler taşıtlann
egzozlanndan değil, fuel oil
ve kömür yakan tesislerin ve
meskenlerin bacalanndan
çıkmaktadır.
tehdit oluşturmaktadır.
Petrol fiyatlarının sürekli artması.
akaryakıt için dızayn edilmiş tesislenn
hiçbir izin alınmadan kömüre çevrilme-
si, kirletici etmenlerin sayısının artma-
sına neden olmaktadır. Kalitesiz fosil
yakıtlar ile ısınmanın sonucu ortaya çı-
kan bu çevre tahribatınt azaltmak, kent-
lerin havasını biraz daha solunabilir ha-
le getirmek ve gerekse de yakıta ödenen
parayı minimuma indirmek için günü-
müzde çeşitli bilim dallannda çalışanlar
sürekli çaba sarf etmektedirler.
Ülkemizde kentsel hava kirliliği yara-
tan enerji tüketiminin kaynağı. ısınma
için tüketilen enerjidir. Bu, bilımsel ve
teknik olarak ispatlanmış bir konudur.
Endüstrinin ve taşıtlann bu konudaki et-
kisi yadsınamaz. Ama bugün için kent-
lerimizde, esas ölümcül tehlike havada
miktan artan kükürtdioksitten kaynak-
lanmaktadır. Bu kirleticiler taşıtlann eg-
zozlanndan değil, fuel oil ve kömür ya-
kan tesislerin ve meskenlerin bacalann-
dan çıkmaktadır. Taşıt egzozundan ha-
vaya karbondıoksit, karbonmonoksit,
azotoksıtler, yanmamış hidrokarbonlar
ve benzinli taşıtlardan da birmiktarkur-
şun çıkarmaktadır. Bu maddelerin kent
havasındaki derişikliklerinin ölçümleri
sürekli yapılmamakta, yapılanlar da hal-
ka hava kirliliği parametresi olarak açık-
lanmamaktadır. Zira bunlann havadaki
derişikliği henüz tehlike sınırlannayak-
laşmamaktadır. Son günlerde tstan-
bul'da alınan karar gereği motorlu taşıt-
lann egzozlannın kontrolünün, kent ha-
vasındaki kükürtdioksit miktannm azal-
tılması yönünde bir katkısı yoktur. Bu
konuda yapılması gereken en etkin ön-
lem. tüm yapılarda ısı yalıtımına gere-
ken önemi vermektir.
Gelişmiş ülkelere göre ülkemizde ki-
şi başına tüketilen enerji miktan 1 '3 ora-
nmda olmasına karşın, ısınma için sarf
ettiğimiz enerji % 100 daha fazladır. Ül-
kemizde ısınma için aşın bir yakıt tüke-
timi vardır. Türkiye "de birim hacmi ısıt-
mak için harcanan enerji Fransa'dan
%46, tsveç'ten %230 daha fazladır. Bu
aşın yakıt tüketimi, ülkemizin coğrafı
konumundan değil, ülkemizde ısı yalı-
tımına gereken önemin verilmeyişi ile
standart dışı yapılaşmadan kaynaklan-
maktadır.
1970'Ierdeki petrol krizi nedeniyle
enerji tasarrufu için yalıtım yönetmelik-
leri geliştiren Avrupa ülkeleri, daha az
yakıt sarf ederek kentsel hava kirliliği
problemini çözmeyi ön plana almışlar ve
hazırladıklan yeni yönetmeliklerde kri-
ter olarak hep bu konuyu ön plana çı-
kartmışlardır. Almanya, 2030 yılına ka-
dar uygulayacağı bir plan çerçevesinde
tüm eski yapılan da yeni yönetmelikle-
re uygun hale getirerek ısınma için tü-
ketilecek enerji miktannı mümkün mer-
tebe azaltma yoluna gitmektedir. Bu ko-
nuda en etkin çalışmalar Isveç'te yapıl-
maktadır; uygulamada yapı sahiplerine
ısı yalıtımı yapma koşulu ile verilen dü-
şük faizli uzun vadeli kredinin de etkisi
çok büyük olmuştur.
Avrupa Topluluğu'na kabul edilebil-
mek için pek çok konuda büyük fedakâr-
lıklar gösteren yöneticilerimiz, nedense
bu konuda, yalıtım ve enerji ekonomisi
konusunda AT ülkelerinin duyarlılığını
göstermemektedirler.