Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2ŞUBAT1995 PERŞEMBE
12 DIZIYAZI
r
Şumafya, nasıl çalışır?' Mafya nedır?
• Çok basıt bir tanım yapalım: Mevcut
sistemin açıklannı kollayıp gerekırse
güç kullanıp yasadışı yollardan çabuk
zengın olmak için oluşturulan organi-
ze suç örgütü...
Mafya ne yapar?
En basıtınden en karmaşığma doğru
örnekler verelım: Soygun ve hırsızlık
yapar, haraç alır. uyuşturucu ve silah
' kaçınr, yasadışı kuman organıze eder,
yasadışı fuhuş sektörünü oluşturur ve
çalıştınr, bulundugu yerde yasaklanan,
olmayan veya pahalıya satılan mal ve
kıymetlı eşyayı elde eder veya daha
ucuza satılan yerlerden yasadışı yollar-
dan getırerek satar (alnn. döviz, kıy-
• metlı dığer madenler. kimyasal madde-
ler gıbı.. ABD'de ıçki yasağı uygula-
nan eyaletlerde ortaya çıkan kaçak iç-
ki sorunu bu kapsamda görülebılır), ka-
mu ihalelerine katılanlan sindirerek
ihaleyi istediği rakama düşürür ve da-
ha pahalıya başkalanna satar, vergı ka-
çınr, hayali ihracat yapar, arsa spekü-
•lasyonu yapar, bu tür işleri daha rahat
yapabilmek ıçın bazı kamu görevlileri-
ne çıkarlar dağıtarak yakalanmamayı
veya koşullann kendisine daha uygun
hale getinlmesını sağlar, bunlardan yar-
dım görerek sahte resmi evTaklar dü-
zenler ve bunlan yürürlüğe koyar, bü-
tün bu uygulamalannın karşısına çıkan-
lan ya da başka bır mafya grubuna ken-
disine karşı daha büyük avantaj sağla-
yan kimselen tehdit eder, yaralar, öldü-
rür, bu işlen yapabilmek için uluslara-
rası organizasyonlara gınşır, dünyaya
açıhr.
Mafya nasıl çalışır?
Bir yanıyla kapitalizme benzer.
Amacı daha fazla kârdır. Bır yanıyla
feodalizmdir. Yasalan tümüyle feodal
yasalardır. Bir yanıyla çağın organizas-
yonudur. De\ let kurumlannın bile elde
edemediği bilgisavarlarla. ulaşım ve
iletişim araçlanyla. danışmanlarla, pro-
fesyonel yöneticılerle çalışır. Dığer ya-
nıyla çağdışıdır. İnsan haklan dıye bir
şey tanımaz, kendi hukukunun dışında
hukuk tanımaz, engizısyonu anımsatan
ibretlik ölüm sahneleri planlar ve uygu-
lar, monarşiyle yönetilır.
Butün buözellıkleriyle, ezilen halkın
sırtından kazanılanlar üzerinde oyna-
dıgı kanlı oyunlar, mafya gruplannı.
sermaye gruplannın ya da sermaye gru-
bu hahne gelen mafya gruplannın biz-
zat kendi çıkarlannın korunması için
faaliyet gösteren silahlı güçler haline
getırir. Bu konumun ise tek adı olabi-
lır: Sermaye eşkıyalan... Mafya grup-
lannın bir bölümünün satın aldığı ka-
mugörevlıleri vardır. Bazı mafyajjrup-
lan ıse sermaye gruplannın satın aldı-
ğı organizasyonlarolabilİT. Bunlan ne-
reden mı çıkanyoruz? Işte veriler:
-Fransa'da, 1994 yılında ortaya çıkan
ve birbakanın istifasına, iki bakanın ıs-
tifa ederek haklannda dava açılmasına
neden olan yolsuzluklann önemli bır
bölümü, yerel yönetımlerin yaptıklan
ihaleler ve satın almalarda gerçekleş-
miş.
- ltalya, 1992 yılının Şubat ayında
başlattığı temiz eller operasyonu nede-
nıyle 25 bin soruşturma açmış, 4 bin
600 kişiyi tutuklamış. Tutuklananlar-
dan 520'si parlamenter veya eski parla-
menter. Bunlann bazılan hakkında 64
dava açılmış. Eski başbakan 8.5 yıla
mahkûm olmuş, yedi kez başbakan
olan Andreotti'nin yargılanmasına ka-
rar verilmış. Sonunda bütün medya te-
kelinı elınde tutan Beriusconi ıktidara
gelmiş, ama temiz eller operasyonu
durmamış, milyonlarca insan sokaklar-
da "Hindistan'da veba, bizde Beriusco-
ni var" sloganlanyla yürümüşler (Ve-
riler için: Marksizm ve Gelecek. Güz
1994.)
Bizde böyle şeyler olmaz. Örneğin,
Bayındırlık Bakanhğı'nda kayıtlı mü-
teahhit firma sayısı 42 bin dolayında-
dır, ama bakanlıİc bunlardan 20 bin ka-
danyla sürekli çalışmaktadır. Bunda
kötü niyet aranmamalıdır (!)...
1980'den sonra kanun ve kararname-
lerle yolsuzluk yapmanın gündeme gel-
diği ülke, Türkiye değildir. Ekonomik
suça ekonomik ceza ilkesinin getirildi-
ği ve "Şu kadar para verirseniz hesap-
lannızı incelemeyeceğiz, incelesek bUe
işlem japmayacağız" denılen ülke de
Türkıye değildir Bızım politıkacılan-
mız böyle yasa önerilerinde bulunmaz.
Çünkü, dünyanın hıçbir yerinde, ceza
hukukunda ekonomik suç dıye bır kav-
Wı\A
• Mafya, bir yanıyla kapitalizme benzer. Amacı daha
fazla kârdır. Bir yanıyla feodalizmdir. Yasaları
tümüyle feodal yasalardır. Bir yanıyla çağın
organizasyonudur. Devlet kurumlannın bile elde
edemediği bilgisayarlarla, ulaşım ve iletişim
araçlarıyla, danışmanlarla, profesyonel yöneticilerle
çalışır. Dığer yanıyla çağdışıdır. insan haklan diye
bir şey tanımaz, kendi hukukunun dışında hukuk
tanımaz, engizisyonu anımsatan ibretlik ölüm
sahneleri planlar ve uygular, monarşiyle yönetilir.
Hayali ihracat konusunda "Asıl ihracat yapan bankalar, holdinglerdir. Devlet teşvik ediyor, ama bu pisliği temizlemelidir" diyen
Necdet Ulucan, bu dileğinin gerçekleştiğine asla tanık olmadı.
•1980'den sonra kanun ve kararnamelerle
yolsuzluk yapmanın gündeme geldiği
ülke, Türkiye değildir. Ekonomik suça
ekonomik ceza ilkesinin getirildiği ve 'Şu
kadar para verirseniz hesaplarınızı
incelemeyeceğiz, incelesek bile işlem
yapmayacağız' denilen ülke de Türkiye
değildir. Bizim politikacılarımız böyle yasa
önerilerinde bulunmaz. Çünkü, dünyanın
hiçbir yerinde, ceza hukukunda ekonomik
suç diye bir kavram yoktur.
ram yoktur. Sermayemiz de bu tür iş-
lerle ılgılenmez.
Örneğin, Ağustos 1988"de dosyalan
mahkemeye venlen 33 hayali ıhracatçı
şirket arasında hıçbir büyük holdingin
yan kuruluşu yoktur. Örneğin Koç gru-
buna bağlı RAM Dış Ticaret yoktur.
Yoktur. ama sanki varmış, gibi. "Hak-
sız vergi iadelerinin büyük bölümü ge-
ri ödenmiştir" dıye açıklamalar yapan
yöneticilen vardır.
"Baba" diye nitelenen NecdetUlucan,
hayali ihracat suçlamasıyla tutuklan-
mamış, tutuklanmadığı için de bırkaç
ay sonra salıverilmemiştir. Hatta, "Asıl
ihracatı yapan bankalar. holdinglerdir.
Devlet teşvik edivor, ama bu pisliği te-
mizlemelidir'' diye demeç de \erme-
mıştır. Bunlan söylemedigi için. "Sen
bunlan nereden bilhorsun, suç ortakb-
ğuıız mı var" sorusunu hıçbir kamu gö-
revlısı "baba" Necdet Ulucan'a sora-
mamıştır. Dahası, hayali ıhracatın zır-
veye çıktığı dönemde, 12 Mart darbe-
sınde MtT görev lisi olarak hakkında iş-
kencecı olduğu iddialan öne sürülen ve
MHP'li bir bakanm müsteşar v.ardım-
cılığını yaptığı bilınen Bülent Oztürk-
men, DPT müsteşar yardımcısı yapıl-
mamış. o da bu makamda hayali ıhra-
catçılara destek vermemıştir. Tam yet-
kılı olarak DPT müsteşarlığına eski
MlT'çı Bülent Öztürkmen atanmadığı
ıçın, örneğin Özal aılesinın çok yakın-
lannda dolaşan Süzer aılesine
ait fırmalara açıktan 30 kat ka-
zanç da sağlanmamıştır. Ama
bır başka MlT'çi, Mustafa Ne-
cati Ercan, 1988 başında patla-
yan Marmaris hayali ihracat da-
vasında. gözünün yaşına bakıl-
madan içeri tıkılmamıştır. Si-
yasi iktidar da "Döviz gelsin de
nereden gelirse gelsin" deme-
miştir ve hayali ihracat da aslın-
da uyuşturucu kaçakçılığı da
içinde olmak üzere, yasadışı
yollardan elde edilen karapara-
nın aklanması için kullanılan
yollardan biri değildir. Bütün
bunlar Türkiye'de olmadığı
ıçin, hiçbir kamu görevlısı bu
tür yasadışı işlerden sorumlu
tutulmamış, Necdet Ulucan,
Turan Çevik gibı 'baba'lann
kamu görevlilenyle ılişkileri
soruşturulmamış, hiç kımse i!>-
tifa etmemiş, yolsuzluğa kan-
şan büyük sermaye şırketleriy-
le onlann yasadışı işlerini yürü-
ten 'baba'lann ihşkileri, bır gün arayla
tsviçre'deki hesaplanna 20 bin dolar
yatınlan MlTçilerin yolsuzluklardaki
rolü, yolsuzluk ve usulsüzlük yapıla-
bilmesı için kararname çıkaran, düşün-
ce suçlusuna pasaport yasağıru reva gö-
rüp hayali ihracatçılara, uyuşturucu ka-
çakçılanna yurtdışına çıkış yasağını
Hayali ihracat yapmak, ruhsatsız silah ve mermi bulundurmak suçla-
rından tutuklu olarak yargılanan Turan Çevik, 27 Şubat 1990'da Şişli 3.
Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada serbest bırakılmıştı.
kaldıran yasalan öneren, aile servetle-
ri kımı ıddıalara göre 200 milyon dola-
n bulan siyasi iktidar sahiplerinin ne
yaptıklan da soruşturulmamıştır.
'Baba'larla öpüşen bakanlar, kaçak-
çılann otomobillennden ınen savcılar,
kızının evlenme ışlemlenni MÎT'çiler
aracılığıyla mafyaya ıptal ettırmeye ça-
lışan polıtikacılar, Türkiye'de yaşama-
miştr Çünkü Türkiye laÛc, demokratik
bir hukuk devletıdır. Ah bir de mafya
elemanlan ıktidarla iç içe eski kamu
bankalannm yönetıcilerini vurmasa...
YARIN: Mafyanın
ekonoml • polftiği
MERSİN ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ
EsasKo 1976 61 KararNo 1989 781
Davacı Maliye Hazinesı tarafindan davalı Vefa Develı ve 309 arka daşı aleyhıne mahkememızde açılan tapu ıptalı davasının yargüaması nedeniyle
dava dılekçesı ve mahkememızden venlen karar daha önce da\alılara ilanen teblığ edıldığınden Yargıtay bozma ılamının da ıla nen teblığıne karar ve-
nlmekle: Aşağıda ısım ve adreslen yazılı bulunan davalüara Yargıtay boz ma ılamının ilanen teblığıne, mahkememızden verilen 7 11.1989 gün ve
1976-61 esas 1989'781 savılı karar temyız edılerek Yargıtay 1 Hu kuk Daıresı'nın 19 9 1994 gün ve 1993/9106-10582 sayılı karannda; mahkemece
belırtılen ilke ve olgular gözardı edılerek gereklı soru§ turma \e ınceleme yapılmadan yetersız jeolog bilirkışisı ve fen ehlinin krokılı raporlanna ıtıbar
edılmek suretryle karar venlmesi doğru de ğildir O halde. uyuşmazlığın sağlıklı bır çözüme kavuşturulması ıçın nı zalı parselı revızyon gören tapu kay-
dı ıle komşu parsellere de uvgula nan tüm kayitlann ılk tesislerinden itıbaren getırilmesı, çekışmelı parseli veçevTesıni iyı bılen yaşh ve yansız kimse-
!er arasından seçıle cek üç kışılık yerel bılırkışıler aracıhğı ıle yenıden u> gulanması önce likle, kök tapu kaydından yazılı sınırlar hakkında görgüye da-
yanan doyunıcu bılgılenn alınması. böylece kok kaydı kapsar tayın edılme sı, daha sonra ifraz tapusu uygulanarak kök tapu kapsamuıdaki yen nüı be-
lırlenmesı, aynca. komşu parbellere uvgulanan kayıtlarla bılır kışı ve tanık sözlenmn denetlenmesı, bilırkişilenn bilemedileri konularda yanlara tanık
dınletme olanağının sağlanması. tüm bu bıl gı ve bulgulann keşfı ızlemeye ve mfazı sağlamaya elvenşh tapu fen memuru yetkı ve yetenegıne haız uz-
man bılırkışiye düzenlettırecek ölçekli krokili ve rapora vanstttınlması, uyuşmazlığın özelliğı gözö nünde bulundurularak bu yer ıçın varsa kıyı kenar
çizgisi hantasmm da getırtılmesı. yoksa son kıyı yasası ve yönetmelığine uygun olarak oluştunılacak kurul aracıhğı de dûzenlenecek haritanın yetkıh
mercı den istenmesı, uzman bılırkışıler aracıhğı ile uygulanıp. kıyı kenar çızgısinın saptanması sonucuna göre bir karar verümesi gerekırken, noksan
soruşturma ıle yetınılerek yazılı olduğu üzere hüküm kurul ması doğru değildir. Hazine'nin temyiz itırazlan yerindedir Kabulü ile hükmün açıklanan
sebeplerden öturü H.U.M.K 'nın 428. madde sı gereğmce bozulmasına daır katar ilanen tebliğ olunur. 14.11.1994
DAVALILAR: 1- H Nermm Kalaycıoğlu, Erler Cad No. 101/7 Antalya
2- Azıze Üstun, PTT vanında Doktor Rıza
3- Neval Miral, AH Munıf Cad No 12 Adana
4- Nesnn Canver, Doğrayol Matbaası Saydam Cad No 13 Ada na
5- Tevfik Savatlı, Abıdınpaşa Cad Ecza Deposu Adana
6- Yıldız Aglağı, Merkez Cezae\ı'nde Fatma Doğan eli ile Gazi antep
7- Namı Emıl Alagoz, Ulus Sıtesı Ardınç Ap D Â 8 Etıler-IST.
8- Suzan Alagöz, Ulus Sıtesı .\rdınç Ap. D A 8 Etıler-İST
9- Mırelli Alagöz, Ulus Sıtesı Ardınç Ap D.A 8 Etıler-İST. 10- Şahin Onal, TürkTicaret Bankası Işhanı No: 22 Adana
11- Tansu Doğay. Kjzılumak Cad. Nc 50 Kızılay-.Ankara
12- Tansal Doğay, Kızılırmak Cad. No: 50 Kızılav - ^kara
13- Celalettin Rumı Dogay. ICızılırmak Cad No 50 Kızılay-Ankara
14- Ali Işıkgel, Mıdık Cad. 108 Sk No. 5 Adana
15- C.Nılüfer Tezel. tstanbul Umum Sıgorta Han No: 511'514 Bahçekapı-tST
16- Ş Nıldem Tüzel, Istanbul Umum Sıgorta Han No 511-514 Bahçekapı-İST
17- Recaı Tansu, Ah Münır Cad 38/1 Adana
18- Ruhı Erden. PK. 200 Mersın
19- Jülide Akın. Aslantaş Barajı Inşaatı PK 39 Osmaniye
20- Necla Baykara, Aslantaş Barajı lnşaatı PK 39 Osmaniye
21- Esen Berkmen. Aslantas Barajı Insaatı PK 39 Osmaniye
22- Mumtaz Mutlu, S.Onmuş lntıkâl Sk. No. 1& Ankara Basın- 4296
AYDES ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLÎĞİ'NDEN
DosyaNo-1992İ 82
Davacılar Yüdız Kayaküçük. Kemal Uygun, Zekiye Özboyacı
vekilleri Av. Önel Dönmez tarafindan davalı Emır Ayse Yılmaz
aley hine açılan tapu iptali tescil davasından dolayı dava dilekçe-
sinde uzunca bahsedıldığı üzere netice olarak davacılardan Kemal
Uygun, Zekiye Özboyacı adına kay ıtlı Aydın Zafer Mah. pafta 28.
ada 148, parsel 7 numarasında kayıth taşınmaz ıle yme davacı Yıl-
dız Kayakü çük adına kayıtlı Aydın Zafer Mah. pafta 28, ada 148,
parsel 6 numa rasmda kayıtlı taşınmazlann mal iki durumunda bu-
lunduklanm, yüklenıci durumunda bulunan Hüseyin Avni Ema-
net isımli şahısla davacılar arasında yapılan Aydın 1. Noterliğı'nce
tanzim edilen 18.4.1986 tanh ve 13926 yevmiye numarah düzen-
leme şekhnde gayrimen kul satış vaadi ve kat karşıhği inşaat söz-
leşmesı ve yme aynı noterlikçe tanzim edilen 2.2.1988 tarih 4278
yevmiye numarah düzenleme şek linde özel vekâletname gereğin-
ce yüklenici kat kaTşıhğı ınşa edeceğı bınalardan yüklenicinin su-
iniyetlı da\Tanarak bu taşınmazlar üzenn deki 11 nolu bağımsız
bölümü oğlu Serhat Emanet adına kayıt ve tescil ettinp daha son-
ra da bu bağımsız bölümü davalıya sattığından davalı adına kayıt-
lı ve tescilli 11 nolu bağımsız bölüm ve arsa payı ta pusunun ip-
talı ıle davacılar adına tesciline, masraf ve ücreti vekâletin dava-
lıya yükletılmesine karar verilmesini talep ve dava ettiğı anlaşıl
nuştır.
Davalı Emir Ayşe Yılmaz'ın gösterilen Aydın Zafer Mah 46/6
Sok. No 11 kat 5 adresine çıkartılan teblıgatlann teblığ edıleme-
dığin den iade edıldığı, mahkememızce bu adrese yapılan araştır-
maya rag men de adresınin tespit edilemedığinden dava dılekçesı
ve duruşma gününun ilanen yapılmasına karar verilmış olup du-
rusmanm bırakıl dığı 24.2.1995 günü saat 9.35 'te davalı Emir Ay-
şe Yılmaz'm mahke mede hazır bulunmadığı veya bır vekılle de
kendısmi temsıl ettirmedı ğı takdırde tahkıkat ve yargılamaya yok-
lugunda devam edıleceğı ve hüküm verileceğı HÛMK.'nın 213 ve
377'ncı maddelen gereğince teblıgat yenne kaım olmaküzere ila-
nen tebliğ olunur. Basın. 4219
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Yücel Kanpolat'la Söyleşi: (3)
Tıpta İlghıç Gelişmeler...
Prof. Yücel Kanpolat'lasöyleşimizin ilginçyanlannahe-
nüz gelmemiştik. Ama, ben her sözünü kaçırmamaya ça-
lışıyordum. Ona, şimdi Türkiye'de ağn cerrahisinde çok
önemli bir yer verilmekteydi. O da, bunun bilincindeydi.
Anlatmayı sürdürüyordu, bir dersteymiş gibi:
- Sonra, ben iğne elektrot sistemleriyle yapılan uygula-
malar üzerinde çalışırken, zaman ıçerisinde deneyimim
arttıkça, yurtdışındakı uzman ve meıtezlehe ilişkilerim art-
tıkça, yeni bazı uygulamalan üikemizde ilk kez yapabilme
şansını elde ettim. Ama açık söyleyeyim, burada önemli
sonjmluluklardan bir tanesi şudur; ağn cenrahisi yenilik
yapmaya çokyatkındır, ancak burada hasta ve cerrahiyön-
temin çok iyi uyvşması gereklidir, bu yapılmazsa tıbbi açı-
dan insanlara zarar vermemiz söz konusu olabilir. Doğru-
su bunu da öğrenmek yolunda, bana fikri veren, beniyön-
lendiren çok değehi hocalanm ve meslektaşlanm oldu.
Ben zaman içerisinde zenginleşen ve sayısı artan uygula-
malaria birikimimi arttırdım. Tabii, bu disiplin içerisinde ça-
lışan insanlann üye olduğu belli kutvluşlar var, bunlann
toplantılanna gittim, dünyadaki önemli insanlann çalışma-
lannı izledim, bunlann yanında belli bir süre çalışma şan-
sım oldu. Isviçre'de Prof. Gazi Yaşargil ve Prof. Siegfri-
ed'/e çalıştım. Isveç Karolinska grubunun çalışmalannı iz-
leyebıldim. Amerika'da Houston'da bir süre çalıştım. Bü-
tün bunlaria yavaş yavaş ağn cerrahisindeki ufkum farklı-
laştı. Gatiba buradaki başanmın en önemli nedeni çalışma-
lanmın sürekliliğidir. Burada en önemli kural, "Bu uygula-
matıpta sansasyon yaratır" hatasına düşmemektir. "Bu uy-
gulama, hasta (sayn) için gereklidir ve kullanılmalıdır" te-
mel prensip olmalıdır. Bu nedenle de 10-15 yıllık dönem
içerisinde uygulamaya başladığım yeni yöntemlerin yakla-
şık tümü, halen uygulama listemizin içerisindedir ki bun-
lann seçiminde doğru davrandığımızın bır göstergesı ola-
bilir.
- Evet...
- Ağn cerrahisinde eiektrik uygulamalan, yani altematif
akımın iğne ve elektrotlar aracıhğıyla sinir sisteminde kul-
lanılması uygulamalan 196O'lı yıllarda Mullanve Roso-
moff'un buluşlanyla gerçekleşmiştir. Bu uygulamalarda
omurilikte ağnyı taşıyan yolu, iğne elektrot sistemiyle ha-
rabederek vücudun biryanstnı ağrısız hale getımıek müm-
kündür. Bizde bu uygulamayı 1969 yılında, ilk kez, bizim
kliniğimizde Prof. Nurhan Avman gerçekleştirdi. Sonraki
yıllarda omurilikte başka uygulamalarta ağnnın ortadan kal-
dınlması ile ilgili müdahale çeşitleri zenginleşti. Bu uygu-
lamalaria, özellikle vücudun bir yansında var olan kanser
ağnlannı ortadan kaldırabilme oianağı vardır. Veya, bir baş-
ka yöntemle, baş-boyun bölgesınin tek yanlı ağnlannı or-
tadan kaldırabiliriz. Bu yöntemlerin kullanımı sırasında biz
iğnelerie hedefnoktaya ulaşıyor, sonra elektrotlan bu nok-
taya konumluyor, sonra da radyo frekans jeneratörü dedi-
ğimiz güç kaynağından aldığımız eiektrik akımıyla omurilik
içerisinde milimetrik harabiyetleryapıyorduk. fşte bu yap-
tığımızmilimetriklezyonlaria ağnyı denetleyebiliyorduk. Bu
yöntemleri de uygularken dünyada klasik hale gelmiş gö-
rüntüleme yöntemlerini kullanmaktaydık, bu görüntüleme
yöntemi de röntgen ışınlanyla görüntüleme tekniğiydi.
- Evet...
- Röntgen de doğal olarak bize dokuyu değil, dokunun
çevresindeki yapılan gösteriyordu. Kemik yapryı gösteri-
yordu ömeğin, ama asıl bizim hedefimiz olan omurilik do-
kusunu direkt olarak göstermiyordu. Oysa 1974 yılında
keşfedilen bilgisayariı tomografi yardımıyla omuriliğin ke-
sit olarak yapısını görme oianağı elde edilmişti. Işte,
1986'larda Türkiye'de "Acaba, biz bu uygulamalan bilgi-
sayariı tomografi eşliğinde yapabilir mıyiz?" diye araştırdık.
Ve ilk olarak omurilik beyin bıleşkesinde, omuriliğin mer-
kezinde harabiyet yapmaya dayanan özel bir uygulama
için bu görüntüleme yöntemini kullandık. Bu uygulama da-
ha çok kann bölgesinin kanser ağnlannda etkili bir uygu-
lamaydı. Etkimekanizması da halen bilinmemektedir. Ama,
biz bu uygulamayı bilgisayariı tomografi altındayaptık. Ça-
lışmamızı 1987yılında, Barcelona'daki Avrupa Beyin Cer-
rahisı Kongresi'nde bildiri olarak sunduk. Oldukça iyi eleş-
tirileraldı, beğenildi. Ve hemen yayımlandı yurtdışında...
Sonraki yıllarda, bilgisayariı tomografi eşliğinde kordo-
tomi ameliyatını da gerçekleştirdik. Kordotomı, omurilikte
ağnyı taşıyan yolu iğne elektrot sistemi ile harap etmekten
ibarettir. Bu uygulama sonunda bir vücudun yansı ağnsız
hale gelmektedir. Kordotomı, bizim en başanlı olduğumuz
uygulamadır. Kordotomide, hem vaka sayımız daha fazla
oldu, hem de en etkin sonuçlan bu hasta grubunda aldık.
Vücudun biryansını ağnsız hale getirme işlemınde dünya-
da yapılanlardan daha güvenlikli uyguluyorduk, sonuçla-
nmız da onlardan daha iyiydi.
Zaman içerisinde, kordotomiyi yaparken elektrotumu-
zun, omuriliğin neresinde olduğunu görüntüleyebildiğimiz
için yine klasik uygulayıcılardan farklı olarak, sadece ağn-
lı bölgeyi ağnsız duruma getirebilmeyi başardık. Bunun
adı: Selektif kordotomidir. Yani sadece ağnlı alanda ağn du-
yusunu ortadan kaldırarak hastayı ağndan kurtarmaktır.
Tıptaki gelişmelerden neredeyse başım dönüyor, ama
zevkle ve hayranlıkla dinliyorum.
BULMACA
1 2 3 4 5 6
SOLDANSAĞA
1/ Gücü simgeleyen ün-
lü Yunanh kahraman. 2/
Kısa çizme... Başıboş
gezen hayvan sürüsü. 3/
Evcil bir geyik... Erge-
nekon'dan çıkışlannda
Göktürkler'e yol göste-
ren dişi kurt. 4/ Köyler-
de oda kapısının iç tara-
fındaJri ayakkabı çıkan-
lacak aralık. 5/ tlgeç...
Çok kokulu bir tür kah-
ve. 61 Kenar süsü...
"Eğer —- isen dünya-
dan el çek / Yalan mey-
dan aldı, tükendi gerçek" (Dertli).
7/ Bir zincirle denize sahnan gemı
demiri... Felsefede bir durumdan
başka bir dununa geçmeye verilen
ad. 8/Tabut... Birbirine ekli parça-
lardan oluşan ve kendi kendine ha-
reket eden soyut heykel. 9/ Faiz...
Uluslararası Futbol Federasyo-
nu'nun simgesi.
YUKARIDATS AŞAĞIYA
1/Kabarcıklı döküntüşeklinde or- LJSH ' [ P |
T
I ' •
B
! _ A | Z J
taya çıkan akut deri hastalığı... Asker. 27 Büyük erkek kardeş...
Uğraîruş, yakalanmış. 3/ Tütsü ıle kurutulmuşu oldukça sürüm-
lü olan bir balık... Bir bağlaç. 4/ Bir renk... Aşama, kademe. 5/
Peygamberleri Hud'u dinlemedikleri için Tann tarafindan yok
edilen kavim... Bir içki. 6/ Kan kanseri... Trabzon'un bir ilçesi.
7/Yalnızlık korkusu. 8/Çamağacındanyapılmış sutestisi... Doku
teli. 9/ Saph tencere.
DÜZELTME
1.2.1995 çarşamba günü gazetemızde yayınlanan "T C. MANİSA 2.
İCRA MÜDÜRLÜĞU MENKULLERİN PAZARLIKLA SATIŞI" baş-
lıklı ve 4173 Basın nolu. ilanın dosya no'su sehven yayınlanmamıstır
DosyaNo: 1993/3815olacaktır Düzeltınz
Basın Tashih.