Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 ŞUBAT 1995 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
1995 yılına adım atan Türkiye...
Türk ulusu. karannı özgür ıstencıyle demokratık ılkeler
doğrultusunda bır gün verecektır. Cumhunyetımızın temel
söylemıyle çelışen bu soygun ve aldatmaca düzenıne dur
dıyecektır
Prof. Dr. ERDOGAN SORAL
O
n \ılı aşkın bır zaman-
dırTurk ekonomısı 'pi-
vasa mekanizmasının
sihirli elleri'ne terkedıl-
mı^tır 'Sihirli eller'ın
ptvasa ekonomısındekı
sımgelen 'arz' \ e 'talep' dı>e anılan pı-
yasa guçlendır Bunlar tannsal guçler
değıldırler Tann. ne pabuç, ne havuç ne
de araba talep eder Gereksınme duy-
madığı bu mallan arz etmesi de bekle-
nemez Tann kullanna pabuçla havu-
cu uretmelen ekonomıyı genel denge
ıçınde yonetmelen ve gonençlı yaşam
sağlamalan ıçın buyuk bır hazıneyı
sunmuştur O da 'akJımız'dır Onemlı
olan onun yeteneklennden \e becen
zengınlıklennden yararlanmasını bıl-
mektır Tann, Turklere az. ^menkalı-
lara çok akıl vermemıştır Turklere boy-
le bır haksızlık etmemıştır Hatta gelış-
melere bakılırsa bızlere bır olçude ar-
ka çıkmıştır Bu hazıneden nasıl yarar-
lanacağımızı yon ve yontem olarak
hangı araçlan kullanacağımızı, uygula-
malarla çağdaş u>garlık duzeyıne nasıl
ulaşacağımızı bır buyuk ınsanın. Mus-
tafa Kemal'ın soy lemıy le bızlere aktar-
mıştır Bu buyuk hazıneyı kendı çaba-
lanmızla daha da zengınleştırmemtzı
oğutlemıştır Bunun ıçın çağdaşeğitimi
benimsememizi, bilgi ve kultur biriki-
mımızı genışletmemizi, ruh ve beden
sağlığımı/ı korumamızı, her türiü den-
gesızlıkten ve hafıflikten kaçınmamızı
istemıştır
Bız bunlann tam tersını yaptık Çağ-
daş eğıtımı bır yana attık Demokrası-
nın evrensel hoşgorusune sığınarak ko-
tu kullanımın her turunu halkımıza
utanmadan aktarmaya, onu akılcılıktan
uzaklaştırmaya çalıştık Çağdaş bılımı
ımam ve hatıplerden 'hukuk*,'siyaset'
ve 'ekonomiyi' normatifdogmalar'dan
oğrenmeye kalkıştık Toplumsal orgut-
lenmebıçımımızı butemelleruzennde
yenıden yapılandırmaya yöneldık Sı-
yasetı, bagnaz taşra tercumanlanndan
oğrenmeye çalıştık
Oylannı ve desteklennı sağlamak
ıçın onlara yuz surduk Kutsal ınançla-
n sıyasal çıkarlanmız uğruna kullan-
maktan çekınmedık Bulunduğumuz
makamın cıddıyetını hafıfe alarak dın-
sel yükumlüluklerı bırgosten aracı ola-
rak kullanmaktan kaçınmadık Bız bu-
nukırkvıldıryapıyoruz Kırkyıldager-
çekleştirdiğimi/ kırk olumlu işe karşın
y uzlerce kırkolumsuz ışle verimizde sa-
yıyoruz. Buyiik bir pişkınlikle yalnız
kendimizi değil dunyayı aldatmaya ça-
lışıyoruz.
Fransa'nın unlu "Lc Monde" gaze-
tesı lOAralık 1994günkusayısındaul-
kemız uzenne yayımladığı "Çıkmaz-
daki Türkiye" başlıklı yazıda. Turkı-
ye'nın yazgısında ıkı çıft seçeneğın ağır
bastığını. Turk halkının bunlardan bın
uzennde henuz son karannı vermedığı-
nı belırtıyor ve seçeneklen şoyle sıra-
lıyordu "Şeriat-Laiklik",'*Denıokrasi-
Dİktatorlük" Başyazı de\am edıyor-
du Turk ulusu bunlardan bın uzennde
son kararını vermeden Avrupa, Turkı-
ye gıbı onemlı bır ulkeyı dışlamamalı,
gelışmelen sennkanlılıİda değerlendır-
mehdır, dıyordu
Turk ulusu. karannı ozgur ıstencıy-
le demokratık ılkeler doğrultusunda bır
gun verecektır Cumhunyetımızın te-
mel söylemıyle çelışen bu soygun ve al-
datmaca düzenıne dur dıyecektır
Bu kararda ekonomık sorunlanmı-
zın ağırlığı vadsınamayacağına gore
1990 sonrasında ekonomıde gozlenen
gelışmelere kısaca goz atıp 1995 vılı-
nın gundemındekı sorunlan ozetle de-
ğerlendırelım
Perşembenin gelişi
- De\letın resmı belgelerındc(l)
1995 yılı ıçın verılcn ekonomık hedcf-
ler duşsel bekleyışlerı yansıtıyordu
Devlet Planlama Teşkılatı tarafından
hazırlanan belgede 1994 vılmdan altı
yıl genye gıdılıyor ve bu yıllarda mak-
ro-ekonomık buyukluklerde gozlenen
değışımlerle 1995 hedeflen belırlenı-
yordu I994oncesındegerçekleşenbu
yumehızlanndanegatıfdeğerleryeral-
mıyordu 1994 bekleyışı negatıftı ve -
o
o3 8olarak venlıyordu Gerçekleşme-
yı gormek ıçın bır sure daha bekleme-
mızgerekıyor
- GSM hasıla, ıkı buyuk harcamanın
toplamıydı Bır y ılda gerçekleşen top-
lam tuketım harcamalan ulusal gelırın
buyukbolumunuoluştururdu Yedıyıl-
lık zaman senmızde toplam tukctım
harcamalannın bır oncekı yıla gore
azaldığı ıkı yıl vardır
1988 yılında gozlenen ve bınde oran-
larlaıfadeedılenazalmayakarşın 1994
yılında beklenen genleme kamu sekto-
runde -°o 2 8. ozel sektorde -% 3 2"dır
1995 hedefı kamu sektoru ıçın °u 2 5
ozel sektor ıçın °<> 2 2 olarak venlmış-
itr 1995 yılında °o 4 4'luk büyume hı-
zı gerçekîeşırse, 1994 un negatıf oran-
lan pozıtıfe dönuşebılır Ve Turk halkı
daha çok mal ve hızmet tuketebılır Bu
da kısa donemde sabıt sermaye yatı-
nmlannın arttınlmasi ya da eğer varsa
boş uretım kapasıtelennın devreye so-
kulmasıylaolabılır Ozelleştırme hasta-
lığına tutulduğumuz bu donemde boy-
le bır olastlık gorulmuyor
- 1994 yılı dışına toplam sabıt serma-
ye yatınmlannda olumsuz (negatıf) bır
gelışmeye rastlanmıyor 1994 yılı ıçın
sabıt sermaye yatınmlannda bır once-
kı yıla gore tahmın edılen kuçulme -°o
15'tır DPT. 1995 ıçın % 5 7'lık bır ar-
tışı hedeflıyor Yatınmlar faız oranının
fonksıyonudur Faız oranlannda karar-
lılık sağlanmadan ekonomıde dıngınlık
ve kararlılık sağlanamıyor Genel den-
ge oluşturulamıyor Faızoranındakı ge-
lışmelcr Mcrkez BankjM'nın bıraraş-
tırmasında(2) 1992 yılından başlaya-
rak 1994 v ılının ıkıncı yansına kadar
aylarıtıbanylavenlıyor Reel faız oran-
ları (enflsyondan anndırılmış gerçek
getın oranlan) 1992"nın bınncı ayından
1993'un onuncu ayına kadar pozıtıfyu-
muşak dalgalanmalarla artı değerler
alarakyuruyor Butanhekadarparapı-
yasalannda karanlık suruyor Ne men-
kul değerlere ne dovıze ne bankalara
ne de altına bır yonelış gozlenıyor
1993'un onuncu avında reel faızoranı
negatıf alana geçıyor ve eksı değerler
almayabaşlıyor Fılmkopuyor Dovıze
hucum başlıyor kurlar dltust oluyor
Bu gelışme Mart 1994 e kadar suruyor
05 Nısan 1994 paketı açılıyor O gun-
len anımsatmava gerek yok Turk hal-
kı (emekçıler) dalgalanıvor Hazıne so-
luk alamaz durumdadır Nomınal faız-
lerhızla artıyor
Bunun onculuğunu borçlanma çık-
mazındakı Hazıne yapıyor Paketlege-
len vergıler. buyume hızında duşuşler
1994 un yazında ekonomı yonetımıne
nefes aldınvor Hazıne borç buluyor
Dov ıze hucum duruyor Reel faızlerbu
aylarda bır fûze gıbı yukselıyor Yuk-
selı^ hazırandan ıtıbaren duşuşe geçı-
yor Faız oranlan saat sarkacı gıbı bır
uçtan dığenne savruluyor
Dovız vıne hareketlenıyor 1994 un
>onunda bu hareket devam edıyor 05
Nısan paketıne çop sepetı gozukuyor
Emekçıleryollaradokuluyor Turkeko-
nomısını bu noktaya getıren temel so-
runaçozumbulunamıyor Busorunyıl-
lann bınkımı ıç \e dış borçlanmadır
Turkıye'de ılk kez devlet butçesınde
transfer odemelen bınncı sırava geçı-
yor tkıncıyı can harcamalarve sonun-
cu sırayı yatınmlaralıyor Ekonomı da-
ralryor İşsızlık çığ gıbı buyuyor Enf-
lasyonun onlenemez yukselışını dur-
durmak mumkun olamıyor
- 1994 u % 150'lerde kapatılacağı
tahmın edılen enflasyon artışına karşı
DPT 1995 yıllık enflasyon hedefını %
22 olarak verıyor
DPT ya dayak yememış ya da sayı
saymasını btlmıyor Bır hesaplamaya
gorearalıkayındakı tıyatartışı sıfırbı-
leolsa 1994 yılından 1995'eyuzdeyır-
mı dokuzluk bır ortalama enflasyon
stoku devrcdılecek Fıyatlann aralıkta
% 6 artış gostermesı durumunda enflas-
yon stoku "o 36'ya vuruyor
Bu durumda hukumetın 1995 yılına
ılışkın % 43 2Tık ortalama enflasyon
hedefını tutabılmesı ıçın 1995 yılında
aylık fıyat artışlannın % l'ın altında
yurumesı gerekıyor(3) Buoranın uze-
nnde enflasyon hızlan 1995 ortalama
enflasyon bekleyışlennı % 43 ıla % 200
dolayındakı oranlara taşıyabılır
Bunun ekonomıye duşen golgesı 'ka-
mu açıklarının' ve 'ödemeler büanço-
sundaki açığın' daha da buyumesıdır
Sonuç Turk ekonomısının 1995'te
1994 yılını aratacak noktalara gelmesı-
dır Genel dengeden tamamen kopup
gıtmesıdır
Sayın Cumhurbaşkanı gelışmelerden
mutsuzdur Sayın Başbakan, duygulu
ınsan, ışçı emeklılennın toplantısında
gozyaşlannı tutamayıp ağlamakta, ka-
ra yazma bağlamaktadır Turkıye bu
çıkmazdan kurtulamaz mP Bu ekono-
mı yonetımıyle ve bugunku yaklaşım-
la soruya olumlu yanıt vermek mum-
kun değıldır Ne yapılabılır1
Aklın yo-
lu bırdır Aklımızı -bu zengın hazıne-
vı- kullanmak onemlıdır Turkıye, "Le
Monde"un değındığı karan vermenın
eşığındedır Çıkmaz sokaklara dalma-
dan toplumumuza biçilen kefeni vırt-
mak için ulus olarak biıiikte en sağlıklı
karan almak zorundaviz.
(1) DPT Genel Ekonomık Hedefler
1995
(2) TC Merkez Bankası Turkıye'de
faız oranlannın duşurulmesıne ılışkın
bırçahşma 10 10 1994
(3) Anka Ekonomı Bultenı 6 Aralık
1994sf 6
ARADABIR
Kitap ve Yılan
Turkıye'de Aziz Nesin, Bangladeş'te Teslime Nesrin,
Pakıstan'da Esma Cihangir (kadın haklan savunucusu)
ıçın ulkelerındekı kokdendıncıler, olum buyruğunu verdı-
ler çoktandır Şoyle bır duşunelırrr Boyle bır olay Batı ul-
kelerının herhangı bırınde nıçın olmuyorda Muslumanla-
rın ulkelennde oluyor'? Batılılar. boyle olayları ortaçağda
yaşadıklan ıçın, 21 yuzyıla gırerken Musluman ulkelerın
aynı acı duruma yuvarlandıklarını şaşarak, acıyarak ızlı-
yor olmalılar.
Yuzyıllarca once Batı'da Hobbes, Locke, Descartes
ınsan usunun (aklıntn) yucelığını savunmuşlardır Daha
sonralan Montaigne, Pascal, ınancı kesın olarak ayırmış-
lardır Sıyasal erkın (ıktıdann) Tanrı'nın değıl, toplumun ıs-
tencınde (ıradesınde) olduğunu savunmuşlardır Boylece
de, laık devlete gıden yolu açmışlardır Yuzyıllarca sonra
bır mılyariık islam coğrafyasında koktendıncıler, ulkelerı-
nı ortaçağ karanhğına goturmek ıçın olanca guçlerıyle ça-
lışıyorlar Toplumlarını "ummet", ınsanlannı "kul" yapma
çabalan yoğunlaşıyor, yaygınlaşıyor Bu bır mılyariık İs-
lam coğrafyasında tek laık devlet (Atatürk sayesınde)
olan Turkıye Cumhurıyetı'nde, cumhurıyetın kuruluşun-
dan yetmış yıl sonra, alabıldığıne artmıştır koktendıncıle-
rın laık cumhurıyetı yakıp yıkma çabalan Yurtdışından
sağladıkları paralarla da alabıldığıne guçlenıyorlar Bu kor-
kunç suruklenışı acıyla ızlıyoruz bızler Ne var kı, yetkılıler
pek oralı olmuyorlar Arada bır "Şerıata geçtt yok
1
" dıye
demeçler verırlerken, bır yandan da dını sıyasete alet
edenlerı okşayıcı sozlersoyluyorlar Oysa samımı dındar-
lar, bu somuruden nefret edıyor
Ulkesındekı kokdendıncılerın kellesını ıstemelen uzen-
ne çağrılı olduğu isveç gıbı uygar, gonenç ıçındekı ulke-
ye sığınan Teslime Nesrin, yurdunu duşunerek acıyla kıv-
ranmaktadır Cumhurıyet Gazetesı Stocholm Muhabın
Gurhan Uçkan'a verdığı yanıtların bırtumcesı, bırşıırdı-
zesı gıbı guzel "Ben surgunde açan bır çıçek değılım "
Teslime Nesrin, Gurhan Uçkan'ın, "Sormak ıstedığım,
surgun durumundakı yazariığın" sorusunu şoyle yanıtlı-
yor
"Ben, gen donmek gerektığı duşuncesındeyım Ulke-
me donmeiıyım Ben surgunde açan bır çıçek değılım
Surgunde kımı yazarlar yazmayı başarabılırler, kımılen
başaramazlar Ben, gen donmem gerektığıne ınanıyo-
rum Çunku ulkemde savaşım vermem gerekıyor Benım
yaşamım bana aıt değıl Halkım ıçın bır şeyler yapmam
gerekıyor Toplumumuzun değışmesı ıçın çalışmam ge-
rek Bu benım sorumluluğum kendı halkımı, koşullarını
duzeltmış olarak yaşar durumda gormeden, kendım de
bıryerde gerçek anlamda yerleşemem "
Yurdunu, halkını sevmek budur ışte!
Kor ınançların, boş ınançların tutsakları yobazların yu-
zunden ulkesınden Isveç'e bır kuş gıbı uçup gıden, ama
orada da sorumluluğunu duşunmeden edemeyen Tesli-
me Nesrın'ın sozlerı, yurtseverlığının, ulusseverlığının en
somut kanıtıdır.
Boş ınanç yobazlarında duyunç (vıcdan) dıye bır şey ol-
sa, Teslime Nesrın'den ozur dılerler Ama nerde1
. Onlar
boyunlarına, bellerıne doladıkları yılanlarla ılkel gostenle-
nnıyaptılar Kıtap yenne 'y//an'asanlıyorlar Yılandan "me-
det" beklıyorlar Oylesıne ılkel, oylesıne acınacak durum-
dalar TV'de o gorunumu gorunce, Ataturk'un buyuklu-
ğunu bır kez daha duşunmeden edemeyen oldu mu aca-
ba? Turkıye'yı. Bangladeş'e, Iran'a, Pakıstan'a, Suudı
Arabıstan'a dondurmek ısteyenler çoğalıyor Boş ınanç
tutsaklannın gostenlennı, yaptıklannı ızledıkçe, gunumuz-
den 216 yıl once, 30 Mayıs 1778'de 84 yaşındayken olen
Voltaire'ın, olurken soyledığı son sozu anımsamamak el-
de mı
"Dostlarımı severek, duşmanlanmdan nefret et-
meyerek, ama boş ınançlardan tıksınerek oluyorum."
Türkiye'de yazar olmak.
Ne kadar da kolaylaştı bır yazan. bır aydını öldurmek1
Zaten eğıtımı
venhyormuş, ad ad hste de var ellennde. gensı. gözu dönmüş bır
'meczup' bulup elıne bır bomba, bır tabanca turuşturma\a kalıyor
FEYZA HEPÇtLİNGİRLER
B
ugun Turkıye'de yazar olmak.
şu tanhsel soylemle
u
abesle
iştigal"den başka bır anlam
taşimıyor Ustelık bu bır su-
ruldenışın değıl, karanlık bır
yolun. bılınçle ıziencrek b *
gunlere vardınlmasının sonucu lnsanlann
sanat, edebıyat gereksımmı, kanlı Amen-
kan fılmlen. konserve kahkahalı dızılerle
karşılanabılırduruma getınlmışse, düşunce
gereksımmı ortadan kaldınlmışsa o ınsan-
lan "sürü" olarak yonetmek kolaylaşır, ama
artık o ulkenın sanatından. edebıyatından,
kultürunden soz etmek olanaksızdır Gaze-
tecısını, yazannı, eleştırmenını, bılım ve du-
şunce ınsanını ancak oldurulduğunde anım-
sayan "yetkiHJer", sanatçısını da yasaklı ko-
nulara değınıp ortalığı kanştırmadığı sure-
ce unutmayı yeğlemekte Nerede Halide
Edip'len, Yakup Kadri'len. Ruşen Eşrerie-
n. FaMh Rıfkı'lan çevresınde toplayan Mus-
tafa Kemal; nerede Tansu ÇiHer™ Son baş-
bakan ve cumhurbaşkanlanmız hanendeve
sazendelerle ve arabeskçılen "sanatçı" sa-
yıp bağırlanna bastıklanndan ben, yazara,
şaıre "Olmasa da oJur'" gozuy le bakmak go-
renekleştı tçlennde şaır ve yazarlanmızın
da bulunduğu 37 aydının Sıvas'ta yakılarak
oldurulmesının ardından pop şarkılannda
"yakmak" moda oldu, ama dev let. herhan-
gı bır kundaklama olay ına gosterebıleceğı
kay ıtsızlığı gostermeyı surdurdu Ne 2 Tem-
muz "ulusal yas günü" ılan edıldı ne yet-
kılıler olanlan, olacaklann habercısı sayıp
onlem almayı duşunduler Yazarlar-olduru-
lunce torgnler duzenlevıp anmak. eşlenne
"taziyet'"te bulunulmak uzere- kendı yazgı-
lanna bırakıldılar
Ne kadar kolaylaştı bır yazan bır aydını
öldurmek' Zaten eğıtımı venlıyormuş. ad ad
\Jıste de var ellennde. gensı, gozu donmuş
bır "meczup" bulup elıne bır bomba bır ta-
banca tutuşturmaya kalıyor Sonra gelsın to-
renler, ağıt yakmalar "Kanın yerde kal-
mayacak". "Öfkenle çoğalacağız" gıbı al-
datmacalar Oysa kanlar yerde kuruyor \e
buyuk bır hızla azalıyoruz
Gerçek sanat ve edebıyat dunyasında hıç
kımse, aslabırbaşkası olamaz Başka bır şa-
ır Metin Ahıok'un. Behçet Aysan'ın Lğur
Kaynar'ın şıınnı yazamaz başka bır yazar
Uğiır Mumcu'nun, Bahriyc Uçok'un Tu-
ran Dursun'un araştırmasını Asım Bezir-
ci'nın ıncelemesını yapamaz, Onat Kut-
lar'ın oykusunu. denemesını, hatta sınema
yazısını yazamaz
Kultürsuzleştırme sıyasası ınanılmaz de-
recede başanlı oldu Şur. öyku. roman, ölu
edebıyat kıtaplanna bıle aktanlamadan ra-
fa kaldınldı Butun Turk edebıyatı bır (ya da
bırkaç) yazarla temsıl edılebıhr duruma ge-
tınldı En kotü konuşanlara en fazla "ra-
ting"alan "talkshovviaryaptınlarakTurk-
çe goz gore gore yok edılıyor Sınemada "İs-
lam" filmlen, bale "belden aşağı", tıyatro
gereksız, surlar "Bizansü"™
"Vazar sanatçı.aydın boyle bırortamdaei-
bette muhalefette kalacak Ne butun bunla-
rı yaşamayı dayatan medyayla uzlaşabılır
ne de kendısını vatandaş bıle saymayan hu-
kumetle (Anımsayınız Sıvas yangını ve
Tansu Çıller'ın açıklaması "V'atandaşlan-
mızdan olen ve yaralanan olmamışnr.'")
Genye yalnızca yazar orgutlen, sanatçı
derneklen, sendıkalar, bırlıkler kalıyor Bu
yazar orgutlennın de uçuruma kaç kaldığı-
nın bılıncıne çabuk varmalan, ^ımdıkı sus-
kunluklanndan ıvedılıkle sıynlmalan uye-
lenne ve yaşadıklan ulkeye sahıp çıkmala-
n gerek Ozellıkle Turkıye Yazarlar Sendı-
kası (TYS), uzenne duşen gorevlen yapma-
ya zorlanmalıdır
Bılınen bır karanlıfa doğru surüklen-
mekte olan bır ulkenın yazannın şainnm
sessız kalma hakkı olamaz Onu. sesını
yukseltebılır duruma getırecek olan da du-
şunce ozgurluğu mucadelesınden telıf hak-
kına hukuksal sorunlannı çozumlemekten
emeklılığıne kadar her konuda kendısını
destekledığını bıldığı orgütu, derneğı. sen-
dıkası olabıhr ancak
Yoksa yazar. yann ulkesının bır batağa
saplanacağını goruyorsa bunu (tek başına
da kalsa) onlemeye çalışacak. bu yanlış ruz-
gârda savrulup gıtmemek var olmak ıçın
uğraşacaktır, ama elbette daha ly ısı yazann
yaşama hakkının yanı sıra. yaşarken kım-
seye muhtaç, olmadan ve ıstemedığı ışlerde
çalışmak zorunda bırakılmadan onurlu bır
yaşamı surdüıme hakkının sonuna kadar
savunulmasıdır
Unutulmamalıdır kı bır ulkenın çağdaş ve
uygar olmasının olçutu. ne ^B'ye kabul
edılmektır ne dış borçlannı odemek ne de
ınsanlanna kannlannı doyuracaklan kadar
ekmeğı saglayabılmek O ulkeyı dunyaya
tanıtan. o ulkenın adını yucelten, polıtıka-
cılan değıl yalnızca gerçek sanatçılan ve
bılım adamlandır Uygarlığın hıçbır basa-
mağı yoktur kı bır ulke bılımını. sanatını
yok sayarak oraya ulaşmış olsun
PENCERE
TARTIŞMA
Yurttaşlık bilinci
HAYDARPAŞA GİRİŞ GÜMRÜK
MLDÜRLÜĞÜ'NDEN
Gumruğumuzce Tam Kımyevı Mad Dah Tıc adına tescıllı
13963 sayılı 8 4 1992 gunlu gınş beyannamesınden kaynakla-
nan 673 431 000 - TL gelır eksığı 21 579 000 - TL KKDF
215 290 000 - TL Des tekleme Fıyat Istıkrar Fonu ıle ılgılı
olarak yapılan teblıgatımız adres yetersızlığı nedenıyle mde
edıldığınden ve teblıgata sanh başkaca ad res bulunamadığın-
dan teblıgat yenne kaım olmak uzere 7201 sayılı kanunun 28
ve 29 maddelen geregınce ılanen teblığ olunur
Basın 4053
0 ster kent olçeğınde. ıster
I
ulkesel olçekte olsun
yurttaşlık bılıncının
olanca yapıcı yonu ve
sorumluluğuy la
yansıtılması gereken
gunlenn ıçındeyız
<\ncak ne var kı bu yapı çeşıtlı
nedenlerle sergılenmıyor,
olumlu sonuçlar vereceğı
kuşkusuz olan kımı
yansıtmalar esırgenebılıyor
Bıreycı yaklaşımlann ve çıkar
gozetmenın ağırlık kazandığı
toplumsal yapı yurttaşlık
bılıncının duzey getınp katkı
sağlayacağı noktalan devre
dışında bırakabılıyor Bunun
en seçkın orneğı, kentlı olma
bılıncı orneğınde
gozlenmektedır kı bırçok ınsan
yaşadığı kente "rant"
olçeğınde yaklaşanlara karşı
ılgısız ve sessız bır seyırcı
konumunda yansımaktadır
Çarpık kentleşmenın ağırlık
kazandığı yörelerde
gecekondulaşma, nufus artışı,
betonlaşma. doğal dokunun
yok olması ve çevre sorunlan
orneğı, olumsuzluklar.
ınsanlan harekete geçınp
çozumlere onenlere. fıkır ve
duşunce uretmeye yoneltmıyor
neyazıkkı Adam sendecılık
bana necılık toplumda ılgıyle
uyulan bır yaşam tarzına
donuşmuş Çıkarlar bırçok
şeyın onunde ve uzennde
gozlenıyor
Kentlı olma bılıncı goze
çarpmayınca eksıklık ve
olumsuzlu ucunu yurttaşlık
bılıncıne kadar uzatabılıyor
Ulkenın ıçınde bulunduğu
sorunlar karşısında da aynı
umursamaz tablo
sergılenebılıyor Oysa
ekonomık sorunlar ınsanlan
bır kıbntle tutuşacak boyutta
sarmalayıp rahatsız etmektedır
Ancak bunlann çozumu
konusunda sergılenmesı
gereken yurttaşlık bılıncı
henuz gozlenmemektedır
Yanlış reçeteler becenksız
tutumlar sessızlık ıçınde
duyarsızca ızlenmekte
sorunlar ya Allah'a ha\ala
edılmekte, yahut 'boylegelmiş
boyle gider'''tevekkuruyle
ızlenıp geçılmektedır
Bu tur bılınçsızleşmış veya
yurttaşlık bılıncını
yansıtmayan duyarlılığını
gıderek yıtıren bırtoplum
bulan yonetıcıler de (° o 100
enflasyon buyük bır başandır)
cumlestyle ınce ınce alay
etmeye başlarlar elbette
Yurttaşlık bılıncının eksık
olması, sergılenmemesı.
çıkarlara dayalı olarak
ertelenmesı veya
yansıtılmaması 'her toplum
layık olduğu yonetimle idare
edilir' tumcesım karşımıza
çıkarmakta ve kotu yönetımler
ıçın "fatalist" gerekçeler
uretılerek olumsuzluklara
yanlışadresler
gostenlmektedır
Yurttaşlık bılıncı ozumlenıp
guçlu olarak yansıtıldığında
yerel yonetıcıler kentlerle ılgılı
kararlannda "rant" olçeğı
yenne ınsan ve çevreyı bınncı
sırada turup goz onune almava
mecbur kalırlar ve kararlannda
daha ozenlı daha sorumlu ve
geleceğı duşunerek hareket
edıcı boyutlara ağırlık \enrler
Kentlenn duzenı daha çağdaş
olur. uygarlık ölçeğı ağır basar
Doğal doku ve çevreyle
kurulacak sağlıklı kopruler
kentlen ınsarıca yaşanacak
yerler olarak ortaya çıkanr
Bu bılınç daha buyuk olçekte
ulke sorunlan ıçın
sergılenebıhr %150'lık
enflasyonu başan olarak
gosterenler. ışçı emeklısının 3
bır memurun 5 mılyonluk
maaşla geçınmeye çalıştığını
da buyuk bır başan olarak
nıteleyıp sorunlan bıranımator
becensıyle çıfte standartlı bır
yapıyla perdelemektedırler Bu
ortamda 3-5 mılyonluk bır
maaşla geçınmeye çalışan
kışılenn yurttaşlık bılmçlennı
yansıtarak ortaya çıkıp
haklannı ıstemelen gerekır
Ama eğer
o
ol50 enflasyonu
başan olarak gosterenlenn
yalanına ınanılacaksa zaten
yurttaşlık bılıncı oluşmamış
demektır
AbduUah Tekin
BODRUM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
EsasNo 1993 513
Davacı Sebahattın Genç vekılı \v Onur Kara^ın tarafından davalılar Sınan Serdaroğlu ve Ahmet Çızen aleyhıne mahkememızde
açılan tazmınat davasında,
Butun aramalara rağmen davalılardan Ahmet Çızem'ın adresı tes pıt edılıp dava dılekçesı teblığ edılemedığınden teblıgatın ıla-
nen ya pılmasma, duruşma gunu 21 2 1995 gunu saat 9'da yapılmasına karar venldığınden
Hakkında açılan 24 200 000 TL tazmınatı ıçeren dava dnekçesının HUMK nun 509 ve 510 maddelerı geregınce ıbraz etmek ıs-
tedığı de lıllen ıle bırlıkte duruşmaya gelmedığı takdırde veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmedığı takdırde ayrıca gıyap kararı
teblığ edılmek sızın duruşmamn gıyabında sonuçlandınlacağı dava dılekçesı yenne gecerlı olmak uzere teblıgat kanununun 28 ve
29 ve muteakıp madde len geregınce ılan olunur 16 1 1995
Basın: 3492
Robotlar Hepimizi
Kurtaracak...
Bakır, demır ya da bır başka madenı altına donuştur-
mek ıçın ınsanoğlu çağlar boyu uğraştı durdu, sımyager-
ler bu yolda az ter dokmedıler
Olmadı
Çocukken bır resımlı romanda 'olum ışını'm keşfeden
bılgının seruvenlennı okumuştum Bılgın kotu bır kışıydı,
elıne geçırdığı sonsuz guçle oturduğu yerden dunyada
egemenlık kurmak ıstıyordu, bereket versın yakışıklı bır
kahraman ortaya çıktı, bılgının hesabını gordu, ınsanlık
kurtuldu
Duş, parasız kurulur
Insan duşlerıyle zengınleşır, yoksullaşır, yan gelıp yat-
tığı yerde aklıyla devınebılen tek yaratık, bu yetısınden so-
nuna dek yararlanmalıdır
Guzel şeydır duş kurmak
•
Eskıden ınsanoğlu buğdayı nasıl oğuturmuş?
Değırmen taşını koleler çevırıyor, kent halkının ekme-
ğıne un, kole alın terının urunu
Sonra yel değırmenı ve su değırmenı bulunmuş
Kole kulahını havalara atmış, sevınçten hop oturup hop
kalkmış, oyle ya artık değırmen taşına vurulmayacak
Akar suyun ya da ruzgârın gucunu kullanmayı o çağda
akıl eden kışının adı bellı değıl, ama, ınsanlık tanhınde en
buyuk devrım gerçekleşmış
Koleler bağırmışlar
- Yaşasın ozgurluk1
insanlık tarıhı alın terının tarıhıdır
Alın terı damlasının oluşturduğu mercekten geçmışıne
bakamayan kışı ne tarıhı algılayabılır ne de gunumuzu1
•
Tarıh emeğe gore bıçımlenıyor, eskıden kolelık varmış,
kolenın canı, ruhu, bedenı emeğı, efendının avucunun
ıçındeymış okuz, at, koyun gıbı bır yaratık, ıster çalıştır,
ıster oldur, ıster sat1
Eğer 1yı yureklıysen, kolenı ozgur-
luğune de kavuşturabılırsın, kafestekı kuşu salıverır gıbı
Azat buzat, benı otekı dunyada gozet'
Sonra ınsanlıkta bır adım daha atılmış, toprağa bağlı ko-
lelık duzenı kurulmuş1
Feodalıte donemı kaç bın yıl sur-
du? Ardından da kapıtalızm oluşup sanayı devrımı ger-
çekleşınce 'ışçı' ya da 'emekçı' dedığımız sozcuk geçer-
lı oluyor Emekçı, bedenını değıl, alın terını patrona satan
kışıdır Pıyasada bu alışverışın bıraz daha hakça olması
ıçın emek borsasını kollayıp duzenleyen ışçı sendıkaları
kurulmuş
Pekı, alın terı tarıhının geleceğı nedır?
Her şey boyle mı surecek?..
•
Sımyager, demın altına donuşturemedı, ama, yel değır-
menı koleyı az buçuk rahatlattı, buharlı elektrıklı, akarya-
kıtlı makınenın ıcadıyla fabrıkaların kurulması da kolenın
sosyal konumunu değıştınp emekçıye ışçıye donuştur-
du, alın terının değerını arttırdı
Yeter mı?
Hayır'
Şımdı mujde verıyorlar, dıyorlar kı, artık emekçı me-
mekçı, ışçı mışçı kalmayacak, kol gucu tarıhten sılınecek,
robotlar uretım yapacak, bız yan gelıp yatacağız
Uç ulkede robotlar şımdıden devreye gınyorlar Ame-
rıka Almanya Japonya
1
.
Oooh
1
Gel keyfim gel
1
Robot kuramı, bızım çok ışımıze gelıyor, çunku bızler,
1980'lerden berı, alın terı dokmeden yaşamanın felsefe-
sını devlet kuramı yaptık, koşe donmece, ış bıtırmece,
uretmeden tuketmece, herTurk'un anayasası sayılır, alın
yazgısını oluşturur
•
Yan gelıp bekleyelım, nasıl olsa bır gun robotlar Turkı-
ye'ye de gelecekler..
Bızı kurtaracaklar..
"TERORİST'İN
• • •• w ••
GUNLUGU
P Sırn Öztürk
° Soron Tayınlan
2 Piyerloti Cad. No: 85 D: 2 Çemberlitaş - Isianbul
Tel: (0-212)518 44 78
KİTAPCILARDAN ARAYINIZ
natura
Ş E K E R
BAYRAJVHNDA
Bafe Gölü mllli Parkı îçinde,
Göl Knisında İnsanın Insanla,
Insanın Doğayla KucaMaşıp
Özdeşleştiği Otantik Blr Ortam
ve Kimsenin Görmedlgî Yerlere
Günlûk Geziler
AYSEL TURİZM
Olgunlar sokak 2/4 Bakanlıklar-ANKARA
Tel. 417 21 36 Fax 418 34 69
BÜNYAN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo 1992 852
Davacı Hazıne vekılı Av Betul Özkan tarafından davalı Ismaıl
Ozturk aleyhıne mahkememıze açılan kadastro tespıtıne ıtıraz dava
sının yapılan dunışmasında venlen ara karan geregınce
Davalı mırasçılanndan Zubeyde Özturk Emıne Ozturk Ayşe Öz
turk Yılmac Ozturk, Şenfe Ozturk Aslan Ozturk ün tum aramalara
rağmen teblıgata varar açık adresı tespıt edılemedığınden adı geçenle
re dava dılekçesı ve duruşma gunu teblığ edılememışür
Mahkememızde yargılaması devam eden Samağır Koyu Berdıhk
mevkımde 106 ada 235 parsel sayılı taşınmaza ılışkın ıbraz etmek ıs
tedıklen belgelen duruşmamn bırakıldığı 15 2 1995 gunu mahkeme
mıze ıbraz etmelen ya da kendılennı bır vekılle temsıl ettırmeien ak-
sı halde davanın yokluklannda devam edeceğı ve karar venleceğı hu-
su su dava dılekçesı yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur
Basın- 3428
SATILIKSPRİNG
Sahıbınden 95 model beyaz, 1000 km'de, özel alarm tertıbatlı
Tel: 410 86 38-41124 41
SATILIK DAİRE
Sahıbınden Kozyatağı Inonu Caddesı uzennde 135 m , 3 oda 1 salon,
kalonferlı denız görur, yerler hahfleks kaplı, kartonpıyerh
luks daıre Tel: 410 86 38 - 411 24 41