29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ŞUBAT 1995 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER 1995 yılına adım atan Türkiye... Türk ulusu. karannı özgür ıstencıyle demokratık ılkeler doğrultusunda bır gün verecektır. Cumhunyetımızın temel söylemıyle çelışen bu soygun ve aldatmaca düzenıne dur dıyecektır Prof. Dr. ERDOGAN SORAL O n \ılı aşkın bır zaman- dırTurk ekonomısı 'pi- vasa mekanizmasının sihirli elleri'ne terkedıl- mı^tır 'Sihirli eller'ın ptvasa ekonomısındekı sımgelen 'arz' \ e 'talep' dı>e anılan pı- yasa guçlendır Bunlar tannsal guçler değıldırler Tann. ne pabuç, ne havuç ne de araba talep eder Gereksınme duy- madığı bu mallan arz etmesi de bekle- nemez Tann kullanna pabuçla havu- cu uretmelen ekonomıyı genel denge ıçınde yonetmelen ve gonençlı yaşam sağlamalan ıçın buyuk bır hazıneyı sunmuştur O da 'akJımız'dır Onemlı olan onun yeteneklennden \e becen zengınlıklennden yararlanmasını bıl- mektır Tann, Turklere az. ^menkalı- lara çok akıl vermemıştır Turklere boy- le bır haksızlık etmemıştır Hatta gelış- melere bakılırsa bızlere bır olçude ar- ka çıkmıştır Bu hazıneden nasıl yarar- lanacağımızı yon ve yontem olarak hangı araçlan kullanacağımızı, uygula- malarla çağdaş u>garlık duzeyıne nasıl ulaşacağımızı bır buyuk ınsanın. Mus- tafa Kemal'ın soy lemıy le bızlere aktar- mıştır Bu buyuk hazıneyı kendı çaba- lanmızla daha da zengınleştırmemtzı oğutlemıştır Bunun ıçın çağdaşeğitimi benimsememizi, bilgi ve kultur biriki- mımızı genışletmemizi, ruh ve beden sağlığımı/ı korumamızı, her türiü den- gesızlıkten ve hafıflikten kaçınmamızı istemıştır Bız bunlann tam tersını yaptık Çağ- daş eğıtımı bır yana attık Demokrası- nın evrensel hoşgorusune sığınarak ko- tu kullanımın her turunu halkımıza utanmadan aktarmaya, onu akılcılıktan uzaklaştırmaya çalıştık Çağdaş bılımı ımam ve hatıplerden 'hukuk*,'siyaset' ve 'ekonomiyi' normatifdogmalar'dan oğrenmeye kalkıştık Toplumsal orgut- lenmebıçımımızı butemelleruzennde yenıden yapılandırmaya yöneldık Sı- yasetı, bagnaz taşra tercumanlanndan oğrenmeye çalıştık Oylannı ve desteklennı sağlamak ıçın onlara yuz surduk Kutsal ınançla- n sıyasal çıkarlanmız uğruna kullan- maktan çekınmedık Bulunduğumuz makamın cıddıyetını hafıfe alarak dın- sel yükumlüluklerı bırgosten aracı ola- rak kullanmaktan kaçınmadık Bız bu- nukırkvıldıryapıyoruz Kırkyıldager- çekleştirdiğimi/ kırk olumlu işe karşın y uzlerce kırkolumsuz ışle verimizde sa- yıyoruz. Buyiik bir pişkınlikle yalnız kendimizi değil dunyayı aldatmaya ça- lışıyoruz. Fransa'nın unlu "Lc Monde" gaze- tesı lOAralık 1994günkusayısındaul- kemız uzenne yayımladığı "Çıkmaz- daki Türkiye" başlıklı yazıda. Turkı- ye'nın yazgısında ıkı çıft seçeneğın ağır bastığını. Turk halkının bunlardan bın uzennde henuz son karannı vermedığı- nı belırtıyor ve seçeneklen şoyle sıra- lıyordu "Şeriat-Laiklik",'*Denıokrasi- Dİktatorlük" Başyazı de\am edıyor- du Turk ulusu bunlardan bın uzennde son kararını vermeden Avrupa, Turkı- ye gıbı onemlı bır ulkeyı dışlamamalı, gelışmelen sennkanlılıİda değerlendır- mehdır, dıyordu Turk ulusu. karannı ozgur ıstencıy- le demokratık ılkeler doğrultusunda bır gun verecektır Cumhunyetımızın te- mel söylemıyle çelışen bu soygun ve al- datmaca düzenıne dur dıyecektır Bu kararda ekonomık sorunlanmı- zın ağırlığı vadsınamayacağına gore 1990 sonrasında ekonomıde gozlenen gelışmelere kısaca goz atıp 1995 vılı- nın gundemındekı sorunlan ozetle de- ğerlendırelım Perşembenin gelişi - De\letın resmı belgelerındc(l) 1995 yılı ıçın verılcn ekonomık hedcf- ler duşsel bekleyışlerı yansıtıyordu Devlet Planlama Teşkılatı tarafından hazırlanan belgede 1994 vılmdan altı yıl genye gıdılıyor ve bu yıllarda mak- ro-ekonomık buyukluklerde gozlenen değışımlerle 1995 hedeflen belırlenı- yordu I994oncesındegerçekleşenbu yumehızlanndanegatıfdeğerleryeral- mıyordu 1994 bekleyışı negatıftı ve - o o3 8olarak venlıyordu Gerçekleşme- yı gormek ıçın bır sure daha bekleme- mızgerekıyor - GSM hasıla, ıkı buyuk harcamanın toplamıydı Bır y ılda gerçekleşen top- lam tuketım harcamalan ulusal gelırın buyukbolumunuoluştururdu Yedıyıl- lık zaman senmızde toplam tukctım harcamalannın bır oncekı yıla gore azaldığı ıkı yıl vardır 1988 yılında gozlenen ve bınde oran- larlaıfadeedılenazalmayakarşın 1994 yılında beklenen genleme kamu sekto- runde -°o 2 8. ozel sektorde -% 3 2"dır 1995 hedefı kamu sektoru ıçın °u 2 5 ozel sektor ıçın °<> 2 2 olarak venlmış- itr 1995 yılında °o 4 4'luk büyume hı- zı gerçekîeşırse, 1994 un negatıf oran- lan pozıtıfe dönuşebılır Ve Turk halkı daha çok mal ve hızmet tuketebılır Bu da kısa donemde sabıt sermaye yatı- nmlannın arttınlmasi ya da eğer varsa boş uretım kapasıtelennın devreye so- kulmasıylaolabılır Ozelleştırme hasta- lığına tutulduğumuz bu donemde boy- le bır olastlık gorulmuyor - 1994 yılı dışına toplam sabıt serma- ye yatınmlannda olumsuz (negatıf) bır gelışmeye rastlanmıyor 1994 yılı ıçın sabıt sermaye yatınmlannda bır once- kı yıla gore tahmın edılen kuçulme -°o 15'tır DPT. 1995 ıçın % 5 7'lık bır ar- tışı hedeflıyor Yatınmlar faız oranının fonksıyonudur Faız oranlannda karar- lılık sağlanmadan ekonomıde dıngınlık ve kararlılık sağlanamıyor Genel den- ge oluşturulamıyor Faızoranındakı ge- lışmelcr Mcrkez BankjM'nın bıraraş- tırmasında(2) 1992 yılından başlaya- rak 1994 v ılının ıkıncı yansına kadar aylarıtıbanylavenlıyor Reel faız oran- ları (enflsyondan anndırılmış gerçek getın oranlan) 1992"nın bınncı ayından 1993'un onuncu ayına kadar pozıtıfyu- muşak dalgalanmalarla artı değerler alarakyuruyor Butanhekadarparapı- yasalannda karanlık suruyor Ne men- kul değerlere ne dovıze ne bankalara ne de altına bır yonelış gozlenıyor 1993'un onuncu avında reel faızoranı negatıf alana geçıyor ve eksı değerler almayabaşlıyor Fılmkopuyor Dovıze hucum başlıyor kurlar dltust oluyor Bu gelışme Mart 1994 e kadar suruyor 05 Nısan 1994 paketı açılıyor O gun- len anımsatmava gerek yok Turk hal- kı (emekçıler) dalgalanıvor Hazıne so- luk alamaz durumdadır Nomınal faız- lerhızla artıyor Bunun onculuğunu borçlanma çık- mazındakı Hazıne yapıyor Paketlege- len vergıler. buyume hızında duşuşler 1994 un yazında ekonomı yonetımıne nefes aldınvor Hazıne borç buluyor Dov ıze hucum duruyor Reel faızlerbu aylarda bır fûze gıbı yukselıyor Yuk- selı^ hazırandan ıtıbaren duşuşe geçı- yor Faız oranlan saat sarkacı gıbı bır uçtan dığenne savruluyor Dovız vıne hareketlenıyor 1994 un >onunda bu hareket devam edıyor 05 Nısan paketıne çop sepetı gozukuyor Emekçıleryollaradokuluyor Turkeko- nomısını bu noktaya getıren temel so- runaçozumbulunamıyor Busorunyıl- lann bınkımı ıç \e dış borçlanmadır Turkıye'de ılk kez devlet butçesınde transfer odemelen bınncı sırava geçı- yor tkıncıyı can harcamalarve sonun- cu sırayı yatınmlaralıyor Ekonomı da- ralryor İşsızlık çığ gıbı buyuyor Enf- lasyonun onlenemez yukselışını dur- durmak mumkun olamıyor - 1994 u % 150'lerde kapatılacağı tahmın edılen enflasyon artışına karşı DPT 1995 yıllık enflasyon hedefını % 22 olarak verıyor DPT ya dayak yememış ya da sayı saymasını btlmıyor Bır hesaplamaya gorearalıkayındakı tıyatartışı sıfırbı- leolsa 1994 yılından 1995'eyuzdeyır- mı dokuzluk bır ortalama enflasyon stoku devrcdılecek Fıyatlann aralıkta % 6 artış gostermesı durumunda enflas- yon stoku "o 36'ya vuruyor Bu durumda hukumetın 1995 yılına ılışkın % 43 2Tık ortalama enflasyon hedefını tutabılmesı ıçın 1995 yılında aylık fıyat artışlannın % l'ın altında yurumesı gerekıyor(3) Buoranın uze- nnde enflasyon hızlan 1995 ortalama enflasyon bekleyışlennı % 43 ıla % 200 dolayındakı oranlara taşıyabılır Bunun ekonomıye duşen golgesı 'ka- mu açıklarının' ve 'ödemeler büanço- sundaki açığın' daha da buyumesıdır Sonuç Turk ekonomısının 1995'te 1994 yılını aratacak noktalara gelmesı- dır Genel dengeden tamamen kopup gıtmesıdır Sayın Cumhurbaşkanı gelışmelerden mutsuzdur Sayın Başbakan, duygulu ınsan, ışçı emeklılennın toplantısında gozyaşlannı tutamayıp ağlamakta, ka- ra yazma bağlamaktadır Turkıye bu çıkmazdan kurtulamaz mP Bu ekono- mı yonetımıyle ve bugunku yaklaşım- la soruya olumlu yanıt vermek mum- kun değıldır Ne yapılabılır1 Aklın yo- lu bırdır Aklımızı -bu zengın hazıne- vı- kullanmak onemlıdır Turkıye, "Le Monde"un değındığı karan vermenın eşığındedır Çıkmaz sokaklara dalma- dan toplumumuza biçilen kefeni vırt- mak için ulus olarak biıiikte en sağlıklı karan almak zorundaviz. (1) DPT Genel Ekonomık Hedefler 1995 (2) TC Merkez Bankası Turkıye'de faız oranlannın duşurulmesıne ılışkın bırçahşma 10 10 1994 (3) Anka Ekonomı Bultenı 6 Aralık 1994sf 6 ARADABIR Kitap ve Yılan Turkıye'de Aziz Nesin, Bangladeş'te Teslime Nesrin, Pakıstan'da Esma Cihangir (kadın haklan savunucusu) ıçın ulkelerındekı kokdendıncıler, olum buyruğunu verdı- ler çoktandır Şoyle bır duşunelırrr Boyle bır olay Batı ul- kelerının herhangı bırınde nıçın olmuyorda Muslumanla- rın ulkelennde oluyor'? Batılılar. boyle olayları ortaçağda yaşadıklan ıçın, 21 yuzyıla gırerken Musluman ulkelerın aynı acı duruma yuvarlandıklarını şaşarak, acıyarak ızlı- yor olmalılar. Yuzyıllarca once Batı'da Hobbes, Locke, Descartes ınsan usunun (aklıntn) yucelığını savunmuşlardır Daha sonralan Montaigne, Pascal, ınancı kesın olarak ayırmış- lardır Sıyasal erkın (ıktıdann) Tanrı'nın değıl, toplumun ıs- tencınde (ıradesınde) olduğunu savunmuşlardır Boylece de, laık devlete gıden yolu açmışlardır Yuzyıllarca sonra bır mılyariık islam coğrafyasında koktendıncıler, ulkelerı- nı ortaçağ karanhğına goturmek ıçın olanca guçlerıyle ça- lışıyorlar Toplumlarını "ummet", ınsanlannı "kul" yapma çabalan yoğunlaşıyor, yaygınlaşıyor Bu bır mılyariık İs- lam coğrafyasında tek laık devlet (Atatürk sayesınde) olan Turkıye Cumhurıyetı'nde, cumhurıyetın kuruluşun- dan yetmış yıl sonra, alabıldığıne artmıştır koktendıncıle- rın laık cumhurıyetı yakıp yıkma çabalan Yurtdışından sağladıkları paralarla da alabıldığıne guçlenıyorlar Bu kor- kunç suruklenışı acıyla ızlıyoruz bızler Ne var kı, yetkılıler pek oralı olmuyorlar Arada bır "Şerıata geçtt yok 1 " dıye demeçler verırlerken, bır yandan da dını sıyasete alet edenlerı okşayıcı sozlersoyluyorlar Oysa samımı dındar- lar, bu somuruden nefret edıyor Ulkesındekı kokdendıncılerın kellesını ıstemelen uzen- ne çağrılı olduğu isveç gıbı uygar, gonenç ıçındekı ulke- ye sığınan Teslime Nesrin, yurdunu duşunerek acıyla kıv- ranmaktadır Cumhurıyet Gazetesı Stocholm Muhabın Gurhan Uçkan'a verdığı yanıtların bırtumcesı, bırşıırdı- zesı gıbı guzel "Ben surgunde açan bır çıçek değılım " Teslime Nesrin, Gurhan Uçkan'ın, "Sormak ıstedığım, surgun durumundakı yazariığın" sorusunu şoyle yanıtlı- yor "Ben, gen donmek gerektığı duşuncesındeyım Ulke- me donmeiıyım Ben surgunde açan bır çıçek değılım Surgunde kımı yazarlar yazmayı başarabılırler, kımılen başaramazlar Ben, gen donmem gerektığıne ınanıyo- rum Çunku ulkemde savaşım vermem gerekıyor Benım yaşamım bana aıt değıl Halkım ıçın bır şeyler yapmam gerekıyor Toplumumuzun değışmesı ıçın çalışmam ge- rek Bu benım sorumluluğum kendı halkımı, koşullarını duzeltmış olarak yaşar durumda gormeden, kendım de bıryerde gerçek anlamda yerleşemem " Yurdunu, halkını sevmek budur ışte! Kor ınançların, boş ınançların tutsakları yobazların yu- zunden ulkesınden Isveç'e bır kuş gıbı uçup gıden, ama orada da sorumluluğunu duşunmeden edemeyen Tesli- me Nesrın'ın sozlerı, yurtseverlığının, ulusseverlığının en somut kanıtıdır. Boş ınanç yobazlarında duyunç (vıcdan) dıye bır şey ol- sa, Teslime Nesrın'den ozur dılerler Ama nerde1 . Onlar boyunlarına, bellerıne doladıkları yılanlarla ılkel gostenle- nnıyaptılar Kıtap yenne 'y//an'asanlıyorlar Yılandan "me- det" beklıyorlar Oylesıne ılkel, oylesıne acınacak durum- dalar TV'de o gorunumu gorunce, Ataturk'un buyuklu- ğunu bır kez daha duşunmeden edemeyen oldu mu aca- ba? Turkıye'yı. Bangladeş'e, Iran'a, Pakıstan'a, Suudı Arabıstan'a dondurmek ısteyenler çoğalıyor Boş ınanç tutsaklannın gostenlennı, yaptıklannı ızledıkçe, gunumuz- den 216 yıl once, 30 Mayıs 1778'de 84 yaşındayken olen Voltaire'ın, olurken soyledığı son sozu anımsamamak el- de mı "Dostlarımı severek, duşmanlanmdan nefret et- meyerek, ama boş ınançlardan tıksınerek oluyorum." Türkiye'de yazar olmak. Ne kadar da kolaylaştı bır yazan. bır aydını öldurmek1 Zaten eğıtımı venhyormuş, ad ad hste de var ellennde. gensı. gözu dönmüş bır 'meczup' bulup elıne bır bomba, bır tabanca turuşturma\a kalıyor FEYZA HEPÇtLİNGİRLER B ugun Turkıye'de yazar olmak. şu tanhsel soylemle u abesle iştigal"den başka bır anlam taşimıyor Ustelık bu bır su- ruldenışın değıl, karanlık bır yolun. bılınçle ıziencrek b * gunlere vardınlmasının sonucu lnsanlann sanat, edebıyat gereksımmı, kanlı Amen- kan fılmlen. konserve kahkahalı dızılerle karşılanabılırduruma getınlmışse, düşunce gereksımmı ortadan kaldınlmışsa o ınsan- lan "sürü" olarak yonetmek kolaylaşır, ama artık o ulkenın sanatından. edebıyatından, kultürunden soz etmek olanaksızdır Gaze- tecısını, yazannı, eleştırmenını, bılım ve du- şunce ınsanını ancak oldurulduğunde anım- sayan "yetkiHJer", sanatçısını da yasaklı ko- nulara değınıp ortalığı kanştırmadığı sure- ce unutmayı yeğlemekte Nerede Halide Edip'len, Yakup Kadri'len. Ruşen Eşrerie- n. FaMh Rıfkı'lan çevresınde toplayan Mus- tafa Kemal; nerede Tansu ÇiHer™ Son baş- bakan ve cumhurbaşkanlanmız hanendeve sazendelerle ve arabeskçılen "sanatçı" sa- yıp bağırlanna bastıklanndan ben, yazara, şaıre "Olmasa da oJur'" gozuy le bakmak go- renekleştı tçlennde şaır ve yazarlanmızın da bulunduğu 37 aydının Sıvas'ta yakılarak oldurulmesının ardından pop şarkılannda "yakmak" moda oldu, ama dev let. herhan- gı bır kundaklama olay ına gosterebıleceğı kay ıtsızlığı gostermeyı surdurdu Ne 2 Tem- muz "ulusal yas günü" ılan edıldı ne yet- kılıler olanlan, olacaklann habercısı sayıp onlem almayı duşunduler Yazarlar-olduru- lunce torgnler duzenlevıp anmak. eşlenne "taziyet'"te bulunulmak uzere- kendı yazgı- lanna bırakıldılar Ne kadar kolaylaştı bır yazan bır aydını öldurmek' Zaten eğıtımı venlıyormuş. ad ad \Jıste de var ellennde. gensı, gozu donmuş bır "meczup" bulup elıne bır bomba bır ta- banca tutuşturmaya kalıyor Sonra gelsın to- renler, ağıt yakmalar "Kanın yerde kal- mayacak". "Öfkenle çoğalacağız" gıbı al- datmacalar Oysa kanlar yerde kuruyor \e buyuk bır hızla azalıyoruz Gerçek sanat ve edebıyat dunyasında hıç kımse, aslabırbaşkası olamaz Başka bır şa- ır Metin Ahıok'un. Behçet Aysan'ın Lğur Kaynar'ın şıınnı yazamaz başka bır yazar Uğiır Mumcu'nun, Bahriyc Uçok'un Tu- ran Dursun'un araştırmasını Asım Bezir- ci'nın ıncelemesını yapamaz, Onat Kut- lar'ın oykusunu. denemesını, hatta sınema yazısını yazamaz Kultürsuzleştırme sıyasası ınanılmaz de- recede başanlı oldu Şur. öyku. roman, ölu edebıyat kıtaplanna bıle aktanlamadan ra- fa kaldınldı Butun Turk edebıyatı bır (ya da bırkaç) yazarla temsıl edılebıhr duruma ge- tınldı En kotü konuşanlara en fazla "ra- ting"alan "talkshovviaryaptınlarakTurk- çe goz gore gore yok edılıyor Sınemada "İs- lam" filmlen, bale "belden aşağı", tıyatro gereksız, surlar "Bizansü"™ "Vazar sanatçı.aydın boyle bırortamdaei- bette muhalefette kalacak Ne butun bunla- rı yaşamayı dayatan medyayla uzlaşabılır ne de kendısını vatandaş bıle saymayan hu- kumetle (Anımsayınız Sıvas yangını ve Tansu Çıller'ın açıklaması "V'atandaşlan- mızdan olen ve yaralanan olmamışnr.'") Genye yalnızca yazar orgutlen, sanatçı derneklen, sendıkalar, bırlıkler kalıyor Bu yazar orgutlennın de uçuruma kaç kaldığı- nın bılıncıne çabuk varmalan, ^ımdıkı sus- kunluklanndan ıvedılıkle sıynlmalan uye- lenne ve yaşadıklan ulkeye sahıp çıkmala- n gerek Ozellıkle Turkıye Yazarlar Sendı- kası (TYS), uzenne duşen gorevlen yapma- ya zorlanmalıdır Bılınen bır karanlıfa doğru surüklen- mekte olan bır ulkenın yazannın şainnm sessız kalma hakkı olamaz Onu. sesını yukseltebılır duruma getırecek olan da du- şunce ozgurluğu mucadelesınden telıf hak- kına hukuksal sorunlannı çozumlemekten emeklılığıne kadar her konuda kendısını destekledığını bıldığı orgütu, derneğı. sen- dıkası olabıhr ancak Yoksa yazar. yann ulkesının bır batağa saplanacağını goruyorsa bunu (tek başına da kalsa) onlemeye çalışacak. bu yanlış ruz- gârda savrulup gıtmemek var olmak ıçın uğraşacaktır, ama elbette daha ly ısı yazann yaşama hakkının yanı sıra. yaşarken kım- seye muhtaç, olmadan ve ıstemedığı ışlerde çalışmak zorunda bırakılmadan onurlu bır yaşamı surdüıme hakkının sonuna kadar savunulmasıdır Unutulmamalıdır kı bır ulkenın çağdaş ve uygar olmasının olçutu. ne ^B'ye kabul edılmektır ne dış borçlannı odemek ne de ınsanlanna kannlannı doyuracaklan kadar ekmeğı saglayabılmek O ulkeyı dunyaya tanıtan. o ulkenın adını yucelten, polıtıka- cılan değıl yalnızca gerçek sanatçılan ve bılım adamlandır Uygarlığın hıçbır basa- mağı yoktur kı bır ulke bılımını. sanatını yok sayarak oraya ulaşmış olsun PENCERE TARTIŞMA Yurttaşlık bilinci HAYDARPAŞA GİRİŞ GÜMRÜK MLDÜRLÜĞÜ'NDEN Gumruğumuzce Tam Kımyevı Mad Dah Tıc adına tescıllı 13963 sayılı 8 4 1992 gunlu gınş beyannamesınden kaynakla- nan 673 431 000 - TL gelır eksığı 21 579 000 - TL KKDF 215 290 000 - TL Des tekleme Fıyat Istıkrar Fonu ıle ılgılı olarak yapılan teblıgatımız adres yetersızlığı nedenıyle mde edıldığınden ve teblıgata sanh başkaca ad res bulunamadığın- dan teblıgat yenne kaım olmak uzere 7201 sayılı kanunun 28 ve 29 maddelen geregınce ılanen teblığ olunur Basın 4053 0 ster kent olçeğınde. ıster I ulkesel olçekte olsun yurttaşlık bılıncının olanca yapıcı yonu ve sorumluluğuy la yansıtılması gereken gunlenn ıçındeyız <\ncak ne var kı bu yapı çeşıtlı nedenlerle sergılenmıyor, olumlu sonuçlar vereceğı kuşkusuz olan kımı yansıtmalar esırgenebılıyor Bıreycı yaklaşımlann ve çıkar gozetmenın ağırlık kazandığı toplumsal yapı yurttaşlık bılıncının duzey getınp katkı sağlayacağı noktalan devre dışında bırakabılıyor Bunun en seçkın orneğı, kentlı olma bılıncı orneğınde gozlenmektedır kı bırçok ınsan yaşadığı kente "rant" olçeğınde yaklaşanlara karşı ılgısız ve sessız bır seyırcı konumunda yansımaktadır Çarpık kentleşmenın ağırlık kazandığı yörelerde gecekondulaşma, nufus artışı, betonlaşma. doğal dokunun yok olması ve çevre sorunlan orneğı, olumsuzluklar. ınsanlan harekete geçınp çozumlere onenlere. fıkır ve duşunce uretmeye yoneltmıyor neyazıkkı Adam sendecılık bana necılık toplumda ılgıyle uyulan bır yaşam tarzına donuşmuş Çıkarlar bırçok şeyın onunde ve uzennde gozlenıyor Kentlı olma bılıncı goze çarpmayınca eksıklık ve olumsuzlu ucunu yurttaşlık bılıncıne kadar uzatabılıyor Ulkenın ıçınde bulunduğu sorunlar karşısında da aynı umursamaz tablo sergılenebılıyor Oysa ekonomık sorunlar ınsanlan bır kıbntle tutuşacak boyutta sarmalayıp rahatsız etmektedır Ancak bunlann çozumu konusunda sergılenmesı gereken yurttaşlık bılıncı henuz gozlenmemektedır Yanlış reçeteler becenksız tutumlar sessızlık ıçınde duyarsızca ızlenmekte sorunlar ya Allah'a ha\ala edılmekte, yahut 'boylegelmiş boyle gider'''tevekkuruyle ızlenıp geçılmektedır Bu tur bılınçsızleşmış veya yurttaşlık bılıncını yansıtmayan duyarlılığını gıderek yıtıren bırtoplum bulan yonetıcıler de (° o 100 enflasyon buyük bır başandır) cumlestyle ınce ınce alay etmeye başlarlar elbette Yurttaşlık bılıncının eksık olması, sergılenmemesı. çıkarlara dayalı olarak ertelenmesı veya yansıtılmaması 'her toplum layık olduğu yonetimle idare edilir' tumcesım karşımıza çıkarmakta ve kotu yönetımler ıçın "fatalist" gerekçeler uretılerek olumsuzluklara yanlışadresler gostenlmektedır Yurttaşlık bılıncı ozumlenıp guçlu olarak yansıtıldığında yerel yonetıcıler kentlerle ılgılı kararlannda "rant" olçeğı yenne ınsan ve çevreyı bınncı sırada turup goz onune almava mecbur kalırlar ve kararlannda daha ozenlı daha sorumlu ve geleceğı duşunerek hareket edıcı boyutlara ağırlık \enrler Kentlenn duzenı daha çağdaş olur. uygarlık ölçeğı ağır basar Doğal doku ve çevreyle kurulacak sağlıklı kopruler kentlen ınsarıca yaşanacak yerler olarak ortaya çıkanr Bu bılınç daha buyuk olçekte ulke sorunlan ıçın sergılenebıhr %150'lık enflasyonu başan olarak gosterenler. ışçı emeklısının 3 bır memurun 5 mılyonluk maaşla geçınmeye çalıştığını da buyuk bır başan olarak nıteleyıp sorunlan bıranımator becensıyle çıfte standartlı bır yapıyla perdelemektedırler Bu ortamda 3-5 mılyonluk bır maaşla geçınmeye çalışan kışılenn yurttaşlık bılmçlennı yansıtarak ortaya çıkıp haklannı ıstemelen gerekır Ama eğer o ol50 enflasyonu başan olarak gosterenlenn yalanına ınanılacaksa zaten yurttaşlık bılıncı oluşmamış demektır AbduUah Tekin BODRUM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo 1993 513 Davacı Sebahattın Genç vekılı \v Onur Kara^ın tarafından davalılar Sınan Serdaroğlu ve Ahmet Çızen aleyhıne mahkememızde açılan tazmınat davasında, Butun aramalara rağmen davalılardan Ahmet Çızem'ın adresı tes pıt edılıp dava dılekçesı teblığ edılemedığınden teblıgatın ıla- nen ya pılmasma, duruşma gunu 21 2 1995 gunu saat 9'da yapılmasına karar venldığınden Hakkında açılan 24 200 000 TL tazmınatı ıçeren dava dnekçesının HUMK nun 509 ve 510 maddelerı geregınce ıbraz etmek ıs- tedığı de lıllen ıle bırlıkte duruşmaya gelmedığı takdırde veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmedığı takdırde ayrıca gıyap kararı teblığ edılmek sızın duruşmamn gıyabında sonuçlandınlacağı dava dılekçesı yenne gecerlı olmak uzere teblıgat kanununun 28 ve 29 ve muteakıp madde len geregınce ılan olunur 16 1 1995 Basın: 3492 Robotlar Hepimizi Kurtaracak... Bakır, demır ya da bır başka madenı altına donuştur- mek ıçın ınsanoğlu çağlar boyu uğraştı durdu, sımyager- ler bu yolda az ter dokmedıler Olmadı Çocukken bır resımlı romanda 'olum ışını'm keşfeden bılgının seruvenlennı okumuştum Bılgın kotu bır kışıydı, elıne geçırdığı sonsuz guçle oturduğu yerden dunyada egemenlık kurmak ıstıyordu, bereket versın yakışıklı bır kahraman ortaya çıktı, bılgının hesabını gordu, ınsanlık kurtuldu Duş, parasız kurulur Insan duşlerıyle zengınleşır, yoksullaşır, yan gelıp yat- tığı yerde aklıyla devınebılen tek yaratık, bu yetısınden so- nuna dek yararlanmalıdır Guzel şeydır duş kurmak • Eskıden ınsanoğlu buğdayı nasıl oğuturmuş? Değırmen taşını koleler çevırıyor, kent halkının ekme- ğıne un, kole alın terının urunu Sonra yel değırmenı ve su değırmenı bulunmuş Kole kulahını havalara atmış, sevınçten hop oturup hop kalkmış, oyle ya artık değırmen taşına vurulmayacak Akar suyun ya da ruzgârın gucunu kullanmayı o çağda akıl eden kışının adı bellı değıl, ama, ınsanlık tanhınde en buyuk devrım gerçekleşmış Koleler bağırmışlar - Yaşasın ozgurluk1 insanlık tarıhı alın terının tarıhıdır Alın terı damlasının oluşturduğu mercekten geçmışıne bakamayan kışı ne tarıhı algılayabılır ne de gunumuzu1 • Tarıh emeğe gore bıçımlenıyor, eskıden kolelık varmış, kolenın canı, ruhu, bedenı emeğı, efendının avucunun ıçındeymış okuz, at, koyun gıbı bır yaratık, ıster çalıştır, ıster oldur, ıster sat1 Eğer 1yı yureklıysen, kolenı ozgur- luğune de kavuşturabılırsın, kafestekı kuşu salıverır gıbı Azat buzat, benı otekı dunyada gozet' Sonra ınsanlıkta bır adım daha atılmış, toprağa bağlı ko- lelık duzenı kurulmuş1 Feodalıte donemı kaç bın yıl sur- du? Ardından da kapıtalızm oluşup sanayı devrımı ger- çekleşınce 'ışçı' ya da 'emekçı' dedığımız sozcuk geçer- lı oluyor Emekçı, bedenını değıl, alın terını patrona satan kışıdır Pıyasada bu alışverışın bıraz daha hakça olması ıçın emek borsasını kollayıp duzenleyen ışçı sendıkaları kurulmuş Pekı, alın terı tarıhının geleceğı nedır? Her şey boyle mı surecek?.. • Sımyager, demın altına donuşturemedı, ama, yel değır- menı koleyı az buçuk rahatlattı, buharlı elektrıklı, akarya- kıtlı makınenın ıcadıyla fabrıkaların kurulması da kolenın sosyal konumunu değıştınp emekçıye ışçıye donuştur- du, alın terının değerını arttırdı Yeter mı? Hayır' Şımdı mujde verıyorlar, dıyorlar kı, artık emekçı me- mekçı, ışçı mışçı kalmayacak, kol gucu tarıhten sılınecek, robotlar uretım yapacak, bız yan gelıp yatacağız Uç ulkede robotlar şımdıden devreye gınyorlar Ame- rıka Almanya Japonya 1 . Oooh 1 Gel keyfim gel 1 Robot kuramı, bızım çok ışımıze gelıyor, çunku bızler, 1980'lerden berı, alın terı dokmeden yaşamanın felsefe- sını devlet kuramı yaptık, koşe donmece, ış bıtırmece, uretmeden tuketmece, herTurk'un anayasası sayılır, alın yazgısını oluşturur • Yan gelıp bekleyelım, nasıl olsa bır gun robotlar Turkı- ye'ye de gelecekler.. Bızı kurtaracaklar.. "TERORİST'İN • • •• w •• GUNLUGU P Sırn Öztürk ° Soron Tayınlan 2 Piyerloti Cad. No: 85 D: 2 Çemberlitaş - Isianbul Tel: (0-212)518 44 78 KİTAPCILARDAN ARAYINIZ natura Ş E K E R BAYRAJVHNDA Bafe Gölü mllli Parkı îçinde, Göl Knisında İnsanın Insanla, Insanın Doğayla KucaMaşıp Özdeşleştiği Otantik Blr Ortam ve Kimsenin Görmedlgî Yerlere Günlûk Geziler AYSEL TURİZM Olgunlar sokak 2/4 Bakanlıklar-ANKARA Tel. 417 21 36 Fax 418 34 69 BÜNYAN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1992 852 Davacı Hazıne vekılı Av Betul Özkan tarafından davalı Ismaıl Ozturk aleyhıne mahkememıze açılan kadastro tespıtıne ıtıraz dava sının yapılan dunışmasında venlen ara karan geregınce Davalı mırasçılanndan Zubeyde Özturk Emıne Ozturk Ayşe Öz turk Yılmac Ozturk, Şenfe Ozturk Aslan Ozturk ün tum aramalara rağmen teblıgata varar açık adresı tespıt edılemedığınden adı geçenle re dava dılekçesı ve duruşma gunu teblığ edılememışür Mahkememızde yargılaması devam eden Samağır Koyu Berdıhk mevkımde 106 ada 235 parsel sayılı taşınmaza ılışkın ıbraz etmek ıs tedıklen belgelen duruşmamn bırakıldığı 15 2 1995 gunu mahkeme mıze ıbraz etmelen ya da kendılennı bır vekılle temsıl ettırmeien ak- sı halde davanın yokluklannda devam edeceğı ve karar venleceğı hu- su su dava dılekçesı yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın- 3428 SATILIKSPRİNG Sahıbınden 95 model beyaz, 1000 km'de, özel alarm tertıbatlı Tel: 410 86 38-41124 41 SATILIK DAİRE Sahıbınden Kozyatağı Inonu Caddesı uzennde 135 m , 3 oda 1 salon, kalonferlı denız görur, yerler hahfleks kaplı, kartonpıyerh luks daıre Tel: 410 86 38 - 411 24 41
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle